Nisan Ayında Tanıştığımız Diziler
69 yorum dkamoy 16 Nisan 2012 14:26
Nisan ayında birçok kanalda birbirinden ilginç dizilerle tanıştık, tanışıyoruz. Haydi gelin, hangisi neydi diye birlikte tekrar bakalım, tanıtım filmlerine göz atalım.
BFF (Best Friends Forever) (NBC)4 Nisan’da başladı. 6 bölüm sürecek.Biri erkek arkadaşıyla yaşayan, diğeri boşanmakta olan, kardeşten de yakın iki kadın üzerine kurulu bir komedi.Başrollerinde Lennon Parham ile Jessica St. Clair olan dizinin kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=XlbJYCTqQBQ
Scandal (ABC)5 Nisan’da başladı. 7 bölüm sürecek.Grey’s Anatomy yaratıcılarından geliyor olmasıyla reklamı yapılıyor ancak tür olarak bambaşka bir kulvarda. Politik gerilim. Bush‘un basın danışmanı Judy Smith’in hayatından esinlenilmiş.Amerikan başkanının basın danışmanının, Beyaz Saray’ı terk etmesinin ardından kendi bürosunu açarak yeni bir hayata atılma çabasını ele alıyor.Başrolünü Kerry Washington‘ın üstlendiği dizinin Henry Ian Cusick‘i de içeren kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=Vtl5f6_YQXc
Magic City (Starz)6 Nisan’da başladı. 8 bölüm sürecek.Daha önce şu yazıda ele alınmıştı.1950’lerin Miami’sinde geçen bir dönem dizisi. Dizide, Miami’nin en ihtişamlı otellerinden Miramar’ın sahibi Ike Evans’ın hayatına tanık oluyoruz.Başrolde Jeffrey Dean Morgan‘ı izlediğimiz dizinin kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=DnXGW8QxTfk
The Client List (Lifetime)8 Nisan’da başladı. 10 bölüm sürecek.Daha önce birkaç haberde de yer almıştı.Bir filmin televizyona uyarlandığı bu dizide, olaylar pek de filmdeki gibi gelişmemekte.Kocası tarafından terk edilip çocuklarıya başbaşa kalan ve bir masaj salonunda çalışmaya başlayan Riley Parks isimli bir kadın, salonda işlerin pek de umduğu gibi gitmediğine tanık oluyor. Ardından, ev ve iş hayatı arasında dengeyi nasıl oturtacağını izliyoruz.Başrolünde Jennifer Love Hewitt‘i izlediğimiz dizinin kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
Don’t Trust the B—- in Apartment 23 (ABC)11 Nisan’da başladı. 7 bölüm sürecek.New York’ta aynı apatman dairesini paylaşan birbirinden farklı iki genç kadının maceralarını ele alan kahkahasız bir sitkom.Başrolünde Krysten Ritter ile Dreama Walker‘ı izlediğimiz dizinin James Van Der Beek‘li kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
Girls (HBO)15 Nisan’da başladı. 10 bölüm sürecek.20’lerinde bir arkadaş grubunun New York’taki yaşamlarını ele alacak olan Girls için dizinin yaratıcısı Gossip Girl ile Sex and The City arasında bir yerde yakıştırmasını yapıyor.
Dizinin kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=NFX3j0q6kPk
NYC 22 (CBS)15 Nisan’da başladı. Kaç bölüm süreceği henüz kesin değil.New York Polis Teşkilatı’nda göreve başlayan bir grup çaylak polisin Manhattan’da görev yaparken yaşadıklarını ekrana getirecek.Adam Goldberg‘i de izlediğimiz kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=OKYcKe7zYg0
The Bridge (BBC4)21 Nisan’da BBC4 vermeye başlayacak. Her biri 60 dakika olan 10 bölüm sürecek.İsveç-Danimarka ortak yapımı.Danimarka televizyonlarında 2011’de başlayan ve Danimarka’nın DR1 ile İsveç’in SVT1 kanallarında yayınlanan bu polisiyeye BBC4 el attığından, bizim de erişebileceğimiz hale gelmesi muhtemel.İsveç-Danimarka sınırında bir köprüde bir kadın cesedi bulunur. Ancak cesedin belden yukarısı İsveçli bir politikacıya, belden aşağısı ise Danimarkalı bir fahişeye ait. Polisler bu iki cinayeti aydınlatmaya çalışırken kim bilir, belki de The Killing gibi ikinci bir Danimarka polisiyemiz olur, ne dersiniz? ;)Dizinin kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
Veep (HBO)22 Nisan’da başlayacak. 8 bölüm sürecek.Daha önce şu yazıda da ele alınan dizi, bir ingiliz komedisi olan The Thick of It‘ten esinlenmiş politik komedi. Bir Amerikan başkan yardımcısının ofisinde geçiyor.Başrolünde Julia Louis-Dreyfus‘u izlediğimiz dizinin kardosunu şuradan inceleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=ssBP2UCaNHE
yorumlar
Girls tam tahmin ettiğim gibi çıktı ve sarmadı beni
lombak’ın “bağımsız film benzeri” tespitine katılıyorum bu arada ama şaşırmadım (tanıtım videosunu izledikten sonra öyle olacağını anlamıştım).
Polisiye dizi,kitap ve filmlere karşı müthiş bir zaafım var,nasıl olursa,olsun benim iöçin şans verilecekler listesinde ilk sırada her zaman polisiye ve bilimkurgu olur,burada en çok merak ettiğim.hiç kuşkusuz broen oldu,başlasın bakalım benim için ilk 5 bölümlük bir şansı hak ediyor..
Ben yukarıdaki dizilerden sadece Don’t trust the bitch in Apartment 23’ye başladım ve çoğu kişi gibi çok beğendim. Güzel bir dizi. Karakter ve oyuncu uyumları da gayet iyi olmuş. Krysten Ritter’ı pek severdim önceki rollerinden açıkcası biraz da ona olan sempatim yüzünden bu diziye şans vermek istedim ve bu rol ona gerçekten cuk oturmuş diyebilirim.
Magic City’i de izlemeyi düşünüyordum ancak hakkında gelen yorumlar beni pek açmadı ve daha önce de ben izlerim yeaa diyip başlayıp da 5-6 bölüm sonra sıkılıp bıraktığım dönem dizileriyle aynı kaderi paylaşıp bana zaman kaybettirmesini istemedim.
Magic City: Bir bölüm izleyebildim sadece. Bayılmadım ama gayet beğendim. Böyle devam ederse ben de sonuna kadar devam ederim bu diziyle.
Don’t Trust the B—- in Apartment 23: Ben diziye BAYILDIM! Ama Amerikan Rtük’ü diyebileceğimiz bilmem ne kurulu, dizinin başını yakmaya çalışıyormuş. Yok dizi hedonistmişmiş de, seksistmiş de, alkol ve uyuşturucuya özendiriyormuş da, dizide 13 yaşındaki çocuğa içki içirmişler de, adında niye o kelime varmışmış da…. Vıdı vıdı bissürü birşey. Reklam verenlerin bazılarından geri çekenler olmuş galiba. Devam onayı alamayacak gibi geliyor bana.
The Client List: Filmi daha duygusaldı. Bunu biraz çerezlik yapmışlar ve dolayısıyla daha yavan olmuş. Yine de güzel, sezon sonuna kadar devam ederim zamanım olursa. Bu arada 2. bölüm, birinciden daha güzeldi bence. Filmi izleyenler sıkılmasın diye ilk bölümdeki olayları biraz aceleye getirmişler ve pek olmamış sanki 1. bölüm.
Girls: Benim de beklentilerim düşüktü. Bu yüzden olsa gerek ilk bölümü gayet beğendim. Hatta çok beğendim, adeta benim için çekmişler. Hatta HTMIIA’dan bile daha çok sevdim diyebilirim. Gençlik dizilerini severim, söz konusu karakterler, ergen liseli olmayınca daha çok seviyorum sanki. (bkz: Melrose Place 2009). Umarım vakitsizliğime kurban gitmez de izleyebilirim sezon sonuna kadar.
Bunlar dışında ilgimi çeken Scandal var ama vaktim olmadığı için bakamadım daha. Artık onay alırsa yazın bakarım. Diğerlerini şimdilik düşünmüyorum, ileride de düşüneceğimi sanmıyorum ama belli olmaz tabii.
Bildiri için eline sağlık dkamoy.
İlk bölüm itibarıyla Veep hk.’daki görüşüm : Sanırım bu diziyi seveceğim. Kadroyu çok güzel toplamışlar.
Sonradan ek :
Bi de ekipte Anna Chlumsky‘nin (Hey gidi My Girl hey) olacağını bilmiyordum, pek sevindim görünce.
Veep‘in ilk bölümü beni pek açmadı. Bir kaç bölüm daha şans vereceğim tabii ki ama kanalın diğer yeni başlayanı olan Girls‘ü çok daha fazla sevdiğimi inkâr edemem.
Veep çok umutlu olduğum bi diziydi. Hem burdaki yorumlar, tanıtım hemde Julia ablamızın güzide komedisi old christine nedeniyle yüksek beklentilerim vardı. İlk bölüm itibariyle ne bi komedi neden iç açıcı bi gelecek görebildim. Dizi böyle 3 bölüm daha yayınlanırsa iptal olacağı kesin gibi. Gene de bu kadar kolay çizip atmaya gönlüm razı olmadığından bi kaç bölüm şans vericem…
madem herkes Krysten Ritter’ı seviyor, dün gece e2’de yayınlanan Conan’ın programına konuk olduğu kısımları buraya ekleyelim,eğlenceliydi.
bu arada ufak bir ek yapayım, programda ayrıca TBBT’den Raj’ı oynayan Kunal Nayyar da vardı. Hindistan’da yaptığı düğünü anlatıyordu,düğünde atın üzerinde gittiğini falan anlattı,arada stres yaptığını ve altına ettiğini (muhtemelen espridir) söylüyordu, Krysten Ritter ile konuşurken Conan arada bunu da hatırlatıp gülüyorlar,neye güldüklerini de söylemiş olayım. ne anlatıyorlar böyle diyenlere ufak bir hatırlatma.
Başka bi yazının yorumlarında filan lafı geçmedi diye hatırlıyorum, ekleyeyim dedim. BFF 4 bölümden sonra yayından çekilmiş. Gerisi, yazın yayınlanacakmış.
“Çok da fifi” dediğinizi duyar gibiyim, ama hani yine de haberiniz olsun.
Veep’te Girls’te beni açmadı eğer buradan güzel yorumlar duyarsam dönerim ama şu anda pek izlenilecek gibi durmuyor.
BFF‘in kalan 2 bölümünü birden 1 Haziran’da verip yıkayıp çıkacakmış NBC.
Şu Playboy Club‘ın kalan bölümlerine de bi el atsan NBC.
The Client List 2. sezon onayını almış. Oleeeeeey!
Ben diziyi baya bi severek izliyorum, onay da aldığına göre bir tanıtım yazsam mı ki?
@rpdi: Süper, ben de çok sevindim bu habere ! Darısı diğer bir Nisan yenisi olan Don’t Trust the B—- in Apartment 23‘nin başına artık.
Şu bana ziyarete gelenler bir CSI:NY’ta bir işe yaramıyor ya, ona yanarım. Daha 1 saat önce diziyi düşünüyordum. Hatta @rpdi ile benzer fikri “sezon onayı alırsa eğer…” diye başlayan bir cümleyle 15 saniyeliğine de zihnimden geçirmiştim. Ama bu durumda benden Pas. Öğlen rezervasyon yaptırdım ben, malum. Neyse, yine ne demeye geldim ne söyledim.
@rpdi bence bir @xenith ile ufak bir fikir alışverişinde bulun derim bu dediğini yapmadan önce. Onun da benzer bir fikri vardı. Çakışma yaşama Bir de sağol.
Bende gayet severek, çerezlik izlemeye devam ediyordum güzel oldu hayırlı olsun o zaman:) rpdiyle aynı şekilde bende Apartment 23’i bekliyorum inşallah kısa sürede onay alırda üzmez kimseyi.
The Client List tanıtımını yazma işi hakkında:
aytackara‘nın hatırlatması üzerine sordum xenith‘e. Yazamayacağını söyledi ve bana devretti. Artık bu hafta içinde bitiririm ve 22dakika sayfalarındaki yerini alır diye umuyorum.
Ya bir de birkaç hafta önce Girls tanıtımı yazacağım demiştim, sonra sınavlarımın yoğunluğu yüzünden vazgeçmiştim. Dizide de ilerleyemedim zaten, daha 1 bölüm izleyebildim. Okul bir bitsin, onu peş peşe izleyeceğim. O zaman hala birileri yazmamış olursa yazarım artık. Ama beni beklemese de birileri yazsa ve tanıtımı bulunsa sitede, daha bir güzel olur sanki.
daha hala diziye (Scandal) başlayamadım,diziye etkisi nedir bilemiyorum ama seyretme nedenlerimden biri olacaktı bu oyuncu,2.sezonda olmayacakmış, şimdiden soğudum.
Girs ve Veep beni benden aldi. Harkulade yapimlar her 2si de. Hele girls’ün yaraticisinin basroldeki kiz oldugunu ögrenince daha 1 baglandim. Şiddetsiz tavsiyedir!
madem millet Lena Dunham’ı seviyor, ben de kendisinin Conan O’Brien ile olan söyleşisini vereyim dedim.
Yahu, ben bu Magic City’nin 8. bölümünün son bölüm olduğunu algılamamıştım. Hiç sezon finali gibi de değildi bence. Bekliyorum hanidir, 9 ne zaman çıkacak diye kek kek. :))
@dkamoy: Zaten 10 bölümmüş ama kalan 2 bölümü, 2. sezona aktarmışlar. Nedeni de reytinglerin çok fena olmasıymış sanırsam. Valla ödüllerde işe yarar bir başarı sergileyemezlerse 2. sezondan sonra fişini çekerler bunun. Zaten Starz şuursuz bir kanal…
İşte bu yüzden sezon başlamadan ya da ilk haftadan sonra verilen onay haberlerine karşıyım. 2 yıl önce “Nasılsa sezonu garanti. Biriksin izlerim.” dediğim Boardwalk Empire’a bu yaz sıra gelecek bir sorun çıkmazsa… Ondan sonra bu olacaktı, dün bunun benzerini başka bir yerden duyunca askıya aldım. 3. sezon onayını alırsa belki geri alırım.
Bir de: Boss’ta bunun gibi bir şey yapıldı, reytingleri iyi değil. Luck’ın reytingler de iyi değildi zaten. (Gerçi o atlarla olan rezalet yüzünden gitti.) Son çıkan dönem dizilerini tutturmak için başka yol bilmiyor mu bu kanallar?
Seinfeld’deki Elaine’in lezizliğinin ardından gelen Old Christine’deki abartı karakterini ve dolayısıyla oradaki oyunculuğunu sevmezdim; ama Julia Louis-Dreyfus Veep‘te cidden döktürüyor yahu. Emmy’lerin kadın komedyenler listesinde yer alıp, bir iki kere ödül götürür gözüyle bakıyorum. Bu arada dizinin bölüm içinde biten konuları varmış gibi görünse de birbirine bağlı devam ediyor ve gittikçe karışıyor işler. Bunu da çok sulu zırtlak yapmıyorlar. Konuk komedyenlerin de haddi hesabı yok. Beni diziyi izlemeye sevk eden tüm yan karakterleri ise ayrı seviyorum. 6 bölüm sonunda (6.daki karışıklık ile beni şişirmiş olsalar da) diziyi sevdiğime emin oldum.
Sevmediyseniz de “Niye sevmediniz?” demem; her bünyeye uyan bir tarzı yok. Ama benim için çıtası gittikçe yükseldi ve kendine bağladı. Pek çatlak, pek eğlenceli, pek göndermeli. Biraz biraz Emret Bakanım günlerini yakalatıyor bana. Memnunum. Klasik, alışılmış komediler yerine göndermeli, düşündürücü, ince espri anlayışı olan bişileri tercih edenlere rahatlıkla öneririm.
İlk bölüm fazla durağan geldiği için ki genelde hiç ilk bölümden dizi özellikle komedi dizisi bırakmam; ama çok zamanım olmadığından 1-1,5 aylık bir sınav maratonu ve arşivde yerim kalmamasından dolayı bırakmıştım Veep’i ama bir umut vardı içimde zaten güzel yorum duyarsam bir şans daha veririm demiştim, bu aralar da güzel şeyler duyuyorum (özellikle buradan) hazır dizi kalmamışken piyasa da izleyeyim ben en iyisi tekrar
İlk bölümünün ardından “Her bölüm farklı konusu vardır bunun” diye bıraktığım Scandal‘a Shonda Rhimes etkisi ve dkamoy yorumları nedeniyle yeniden başladım. Başlayış o başlayış oldu, bitiriverdim sezonu (zaten 7 bölüm ya).
İlk 3 bölümde biraz sıkılsam da sonradan iyice hikayeye daldım. Hele son 2 bölümü pek severek seyrettim. Umarım ikinci sezonda daha çok ana konuya yer verirler. Bir de iyiki iptal olmamış. Son sahne yeni sezonu bana bayağı merak ettirdi.
3. sezon harikaydı yahu! Hele son 2 bölümde hop oturup hop kalktım. Ne çok ters köşeli finaldi be.
@tyndale: Şuradakiikinci paragraf bayağı fikir veriyor aslında ne olduğuna dair.
Linke baktımda postanede yanlış bilgi vermediğime sevindim.Demekki yıllardır ordan burdan birşeyler öğrenmişim seçim sistemiyle ilgili.
Magic City S01E01
Film tadında bir bölümdü. Jeffrey Dean Morgan ve Starz kalitesi birleşince çok iyi bir iş çıkmış ortaya. 1958 Miami’si yan unsurlarıyla güzel bir şekilde yansıtılmış. Danny Huston da bolca söveceğim, izlenesi bir kötü karakter çıkaracak gibi ortaya. Olga Kurylenko da dizinin bonusu olmuş tabi. İzlemeye devam.
Magic City S01E02
Böylesine düşük tempoda ilerleyen bir diziyi nasıl sıkılmadan izliyorum bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki Magic City’yi izlerken dizi değil de film izliyor gibiyim ve bu duyguyu seviyorum.
Danny Huston’un sahnelerinin diziyi izlememde ciddi bir ateşleyici etkisi olduğunu da belirtmeliyim. Harbiden korkutucu bir kötü. Bu adama yamuk yapılmaz aga!
Ike’nin küçük oğlunun o hizmetçide ne bulduğunu ise anlamış değilim. Güzel desen güzel değil, seksi desen seksi değil, eğlenceli desen eğlenceli değil. Üstüne üstlük tersin teki bir de bu soğuk nevale.
O havuz altı manzaralı, yani bir nevi insan akvaryumu manzaralı bara da hastayım bu arada. Fikir kimden çıktıysa aklına sağlık.
Dizinin jeneriğini, özellikle de müziğin başlangıç kısmını çok seviyorum bir de.
Magic City S01E03
Hımmm! Buram buram tarih kokan bir dizi. Bu tarih kokusunu aktarırken gösterilen özeni fark etmemek çok zor. Müzikler, kıyafetler, saç ve makyajlar, diğer görsel unsurlar ve ince ince işlenmiş satır araları. Hepsi başarılı.
@pirate ben iptal edildiği için bırakmıştım, sonu açık bitiyor biliyordum, yanılıyor muyum?
@zekikum Ben de bilmiyorum ki! Bu yazının altında kimse yorum yapmamış daha önce açık veya kapalı bitti diye. Malum popüler dizi sitesinde de bununla ilgili hiçbir yorum yok. ‘Kimse mi izlememiş bu diziyi arkadaş?’ demiştim ben de diziye başlamadan önce. Ama madem 2 sezon, 8’erden sadece 16 bölümcük; ne kaybederim ki diye düşünüp izlemeye başladım.
(magic city’den bahsettiğinizi farzederek)
@zekikum @pirate :
Ben 2. sezonun ortalarındayım da ağır ve beni bi türlü sarmayan modda olduğu için 2 haftada 1 bölüm filan tadında gidiyorum. Sırf oyuncuların ve dönemi sevişimin hatrına. Bi de ne noktada iptal olduğunu merak ettiğimden.
@dkamoy Ben de biraz ağır tempoda ilerlediğine katılıyorum. Ama dönemi güzel yansıtıyor olmaları, film tadında ilerlemesi ve oyunculuklar bir bağımlılık yarattı bende. Günde 1 bölüm şeklinde izleyerek devam etmek niyetindeyim. Tadını çıkara çıkara izliyorum, ucu açık bitmişse de fazla takmam heralde.
ucu açık bitmedi ama planlanından erken bitirildiği her halinden belli oluyor diyeyim
Mükemmel bir bölümdü. Magic City, bölümler ilerledikçe Best Of dizilerimin arasına girme yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Bölüm için puanım: 9.5
İlk 5 bölüm için ortalama puanım: 8.2
Bölüme dönecek olursam;
*Ike’nin Judi’yi bu seviye önemsemesi de takdire şayandı. Mangal gibi bir yüreği, iyi de bir kalbi var Ike’nin. Şeytan bozmasın!
*Vera’nın batıl macerası da renk kattı bölüme.
*Hisse satış pazarlığı görüşmesi de bölümün en sevdiğim sahnelerinden biri oldu.
Magic City S01E(06-07-08) (Sezon Finali)
Dört dörtlük bir sezon oldu. Mükemmeldi harbiden. Bitecek diye hızlıca izlemek istemiyorum ama rüzgarına kaptırınca da duramıyorum bir türlü. Sezon ilerledikçe daha sürükleyici bir hal aldı dizi. Spartacus, Outlander, Flesh And Bone, Camelot derken Starz bir dizisi ile daha beni benden almayı başardı.
Danny Huston, uzun zamandır izlediğim en harika kötü karaktere mükemmel bir şekilde hayat veriyor. En küçük roldeki oyunculara kadar herkes elinden gelenin en iyisini yapıyor. O kadar ki göze en fazla batan karakter Olga Kurylenko’nun karakteri Vera. Mercedes’e bile gıcık kapmaya ara verdim sezonun ilerleyen bölümlerinde ya! Hikaye merak ettire ettire, hayran bıraka bıraka ilerliyor. Yönetmen koltuğuna oturan isimler birbirlerini aratmadan çok başarılı işler çıkarıyor. Dönem şahane yansıtılıyor. Müzikler insanın ruhuna işliyor. Her şey dört dörtlük olunca da ortaya film tadında müthiş bir görsel şölen çıkıyor. Umarım 2. sezon sonunda da aynı duygularla ayrılmayı başarabilirim dizinin başından.
3 bölüm süren duraklama döneminin ardından güzel bir bölüm geldi sonunda. Diziyi bu tarz bölüm sonları yüzünden bu kadar sevdim ilk sezonda zaten.
Lily’nin bu zamana kadar aşırdığı onca parayı Ben’in fark etmemiş olması ise mantık dışı geldi bana. Ben o kadar geri zekalı bir adam değil. Fark etmiştir de çaktırmıyordur heralde. Vardır bir düşündüğü Kasap’ın.
Kaldı 4 bölüm.
@pirate : Beni solladın sonunda Bu arada bu avatar iyi olmuş.
@dkamoy Sağol. Biraz da ‘harbi pirate’ avatarı koyayım dedim.
Pis sollarım. :razz: Bu hafta bitiririm heralde diziyi.
İlk sezon bana daha akıcı geliyordu da 2. sezonda hakkaten çok dağılıyorum. O yüzden 2-3 haftada 1 bölüm gidiyorum 2.sezonda. Neyse du bakalım, ortamın hatrına biter bu sezon da ne zamana allah kerim.
Bende aynı şeyi düşünüyorum. İlk sezon su gibi akıyordu ama 2.sezonun ilk 3 bölümü biraz durağan kaldı.
Güzel bölümdü.
*Ben, Ben, Ben! Adam şimdi de savaş çıkarıyor iyi mi? Uyuşturucu, kumar, fuhuş derken bir bu eksikti zaten CV’sinde. Tamamlamış oldu böylece. Bakalım Lily Show’u ne zaman yayından kaldıracak?
Magic City S02E06
Süper bir bölümdü. Bayılıyorum bu diziye ya! İşler iyice ısındı. Ve sadece 2 bölümcük kaldı.
Magic City S02E08 (FİNAL)
Mükemmel ötesi bir sezon finali olmuş gerçekten. Tansiyonun, heyecanın bir an olsun düşmediği bir bölümdü harbiden. Yukarıda @gomen in de belirttiği gibi ‘Ucu açık bitmemiş; ama senaristlerin 3. sezonu kafalarında planlamış oldukları çok bariz bir şekilde hissediliyor.’
O olmayan 3. sezonu izleyebilmek için şu an güncel olarak izlediğim elli küsur dizinin yarısından vazgeçebilirdim valla. Diziye başlarken bu derece kaliteli bir dizi izleyeceğimi tahmin etmiyordum açıkçası. Ama şimdi rahatlıkla söyleyebilirim ki; izlediğim diziler arasından ‘Sona ermiş en iyi 10 dizi’ diye bir liste yapsam; o listenin üst sıralarından birine adını altın harflerle yazdırır Magic City.
Dizide emeği geçen herkesin ellerine sağlık, sonsuz teşekkürler.
Best Friends Forever S01E01
NBC genel portföyünün dışında bir komedi olmuş. Hatta pek ulusal kanallık bir komedi de değil aslında. TVLand, Audience, HBO gibi kanallarda daha şık dururmuş kesinlikle.
Neyse, ilk bölümü sevdim diyebilirim. Joe karakteri ile empati halinde izledim bölümü. Jessica St. Clair’in karakteri Jessica durması gereken sınırları bilmeyen, bu özelliği ile zaman zaman sinirleri tavan yaptıran bir karakter. Ama kızsan da uzun süre sinirli kalınamayacak bir sevimliliği de var ayrıca. İşi zor karakterin cidden Joe’nun.
Best Friends Forever S01E06 (FİNAL)
Kablolu kalitesinde çok iyi bir iş çıkmış ortaya kesinlikle. Çok keyifliydi bu ekibi izlemesi gerçekten. Diziyi yazan, yapımcılığını üstlenen ve başrolleri paylaşan Jessica St. Clair ve Lennon Parham arasındaki uyum takdire şayandı. Luka Jones da çok iyi eşlik etti bu ikiliye. Stephen Schneider da sırıtmadı. Yönetmen koltuğunda oturan Fred Savage’ı da övmeden geçmeyeyim. Birinci sınıf bir iş olmuş gerçekten. Çok özleyeceğim bu ekibi cidden.
Dizi için puanım: 8.0
Niye kablolu kanallar dururken komedi kıyma makinesi NBC’ye verilmiş ki bu iş Allah aşkına?
Sonu sezon finali tadında bitti bu arada. Burada bitmeseydi keşke be ya hissi yarattı bende. Daha kabul edilebilir bir alternatif sonla bitse bir tanıtım da yazmak niyetindeydim buna büyük bir keyifle ama kısmet değilmiş.
Bu ikiliyi o kadar sevdim ki…
Next station Playing House