Sevilen kablolu kanallardan Starz, yazın üçüncü dilimi devam ederken karşımıza yeni bir diziyle daha dikildi. Bahsettiğim dizi Outlander (Yabancı), halen devam eden bir kitap serisinden uyarlanmış durumda ve Diana Gabaldon‘un şimdiye kadar 8 roman yazdığı bu serinin son kitabı 2014 Haziran’ında piyasaya çıktı. Ülkemizde ise Epsilon Yayınevi basımını yapıyor ve o da en son Ağustos 2014’te iki kitap halinde serinin 6. kitabını çıkardı.
Dizi, kanalda 9 Ağustos’ta kendisini göstermiş durumda ve 27 Eylül’de sezonunu yarılamış olacak, daha doğrusu arasını vermiş olacak. Çünkü kanalın 16 bölümlük ilk sezon onayı 8-8 olarak ikiye bölündü ve kalanıyla 4 Nisan 2015’te geri dönecek. Dizinin arkasındaki isimse Battlestar Galactica, Star Trek aile–si, Caprica gibi birçok dizide yapımcılık/yazarlık yapmış olan Ronald D. Moore.
Giriş kısmındaki temel bilgileri geçip gelelim ilk bölümü 63 dakika süren Outlander’ın nasıl bir dizi olduğuna: Outlander bir dönem dizisi, hatta neredeyse de çift taraflı. Yıllardan 1945. İkinci Dünya Savaşı yeni bitmiş ve savaşta hemşire olarak görev alan Claire Beauchamp Randall (Caitriona Balfe) ve askeriyede görev alan eşi Frank Randall (Tobias Menzies) nihayet kavuşmuşlar. Hatta İskoçya’ya ikinci balayına bile çıkmışlar. Amaçlarından birisiyse o bölgede 200 yıl kadar önce yaşayan Frank’in atalarından Jonathan Randall ve bölgenin tarihiyle ilgili biraz bilgi toplamak, keşif yapmak. Balayı başlar, her şey gayet yolundadır ama… Tabii ki bu hikayenin de bir aması var.
Gezi ve balayı devam ederken merak edip gizli bir Druid ayinini görünmeden izlerler. Kısa bir süre sonra Claire ayinin yapıldığı dikili taşların olduğu bölgeye tekrar gider ama kendisini buraya çeken bölgedeki gizemli taşlardan birine dokunduğunda işler fena halde karışır. Çünkü kendisini “1743” yılında buluvermiştir. Hatta daha dakika dolmadan başını belaya da sokar . Hem de ‘tanıdık’ biri yüzünden… Kocasına tıpa tıp benzeyen Jonathan “Black Jack” Randall kendisine saldırmaya kalkar ve bir İskoçlu tarafından kurtarılır.
1743 dönemi İskoçlar ve İngilizler arası tansiyonu yüksek ve özgürlük mücadelesiyle geçen bir dönem. İngiliz olduğu ve dahası geçmişe döndüğü için saklaması gereken bir hikayesi olan Claire de kendisini İskoç Mackenzie topluğunun içinde bulmuş oluyor. Durumundan dolayı casusluk şüphesi, hemşirelik yeteneğini kullanarak yaralı İskoç Jamie’ye (Sam Heughan) yardım etmesi derken göz önünde kalması gereken biri olduğu düşünülünce de kendi zamanına dönmek için bir yol bulması gereken Claire’in hikayesi de başlamış oluyor. Dizinin pilotu kapsayan genel ağırlıklı konusu bu şekilde ve Claire’in Mackenzie’lerin yaşadığı kalede veya dışında yaşadıkları ve geri dönmeye çalışırken başından geçenler üzerinden yürüyor.
Not: Kitap serisinin yazarı Diana Gabaldon diziye danışman olarak katkıda bulunuyor. Dahası ilk sezonun dördüncü bölümünde konuk oyuncu olarak da yer aldı. Gelelim bir de nasılına:
Outlander benim beğendiğim ve devamını merak ettirici bulduğum bir dizi oldu. İskoçların yaşadığı hayat ve dönem de dizide güzel anlatılıyor, üstelik Britanya’daki İskoçya referandumunun üstüne tam denk oturduğu da söylenebilir. Başrol Claire karakterinden de hoşlandığımı söyleyebilirim; dahası başta Jamie olmak üzere karakterler arası etkileşim de iyi olmuş.
Dizideki olay gidişatı, daha doğrusu ilerleyişi kimilerine göre yavaş gelebilir ama gittikçe açılıyor. Kendisine gittikçe alıştırıyor da ve bu reytinglere de yansıdı. Dizinin en son yayınlanan sezon arasından önceki bölümü ilk bölüm reytingini epey geçmiş durumda, ki normalin aksine ikinci bölüm dahil neredeyse düzenli olarak da artıyor. Şimdilik 8 kitap olduğu için zaten her şey planlı da ilerliyor ve mesela onay alan ikinci sezonla da ikinci kitaba giriş yapacaklar. Bunun dışında dizide kullanılan müzikler de kulağa güzel hitap etmekte, ki zaten dizinin müziklerini yapan Bear McCreary, Battlestar Galactica ve Eureka’da Ronald D. Moore ile çalışmış, Da Vinci’s Demonds ile de Emmy ödülü almış birisi.
Outlander geniş kitlelerce sevilir mi tartışılır ama denenmesi gereken bir dizi. Deneyin yani, zarar gelmez.
yorumlar
Bazı yerlerde gülmedim değil.
Diğer bölümler daha uzun ama nispeten daha akıcıydı. 63 dakikalık bu bölüm yerli dizi izlettiriyor hissi verdi.
Geçen bölüm
* Ne desem bilmiyorum artık. Yolunuz yol değil.
* Modern bilimden yüzyıllar boyu uzak olunca böyle yapıyorsun demek.
Kaldı 1.
Öncelikle
Evet,
Lannnn
Sezonun ikinci yarısı daha iyi ilerledi, hareketliydi. 5. sezona göre daha iyi iş çıkardılar hatta. Ama 7’de değilse bile 8’de final yapmalarına hayır demem.
* 63 dakika bölüm ve kablolu kanal dizisi olunca sahne bitmiyor tabii
*
* Yeni göreviniz hayırsız olsun.
Oldu o zaman, şimdilik bana müsaade.
Neyse, diğer yarısını da izleyeyim, oraları daha zorlu geçecektir.
Önce
Ceymi, nikah kıymak dışında psikologluk da yapıyor
Evet, malum şey olacaktı ki sezon finalinde işlenecek konu çıksın. Nasıl sonuçlanacağı merak ediyorum. Yarın bakarım.
Ay çok şükür bitti bu sezon. 63 dakikalık sezon finalinin başları biraz hareketliydi ama sonrası bildiğimiz Outlander; şiştim. Yani
Sezonun
geçmesi tek iyi yanıydı.
Beni kimse
Yani
Bu dizinin kısalması ya da sıkıcı olmaması imkansız. Böyle sürüne sürüne finale gideceğiz. Umarım fazla ömrü yoktur.
Charles Vandervaart
William’ın yetişkin versiyonu
Izzy Meikle-Small ++ Joey Phillips
“Outlander: Blood of My Blood”
Jamie’nin ailesinin arasındaki aşk hikayesiymiş olası uzantı.
Bazı oyuncular yeniden görünecek, bir sürüsü de katılmış falan. 7. sezon, casting release.
Jenny’yi oynayan oyuncu değişmiş. Kristin Atherton (Doctors, Waterloo Road).
San Heughan da otobiyografi çıkaranlar kervanına katılmış.
İlk sezondaki çok malum sahneyi çekerlerken kreatif şahıslar full-frontal ısrarında olmuşlar, öyle de çekilmiş aslında. Ama adam demiş ki bu aslında “unnecessary”, bu kadarını koymayalım.
Hatta “felt betrayed by the Starz series’ creative team” falan filan da var. Nihayetinde bizim izlediğimiz daha usturuplu versiyonda anlaşmışlar.
Summer 2023
Season 7 Teaser
Poster
Outlander | Opening Titles ft. Sinéad O’Connor | Season 7
7. sezon 16 bölüm. 8 bölümlük 7A, Haziran’dan itibaren, 8 bölümlük 7B ise 2024’te yayınlanacak
Poster
Fragman
7×01 üzerine:
Previously kısmı izlerken “Ne kadar gereksiz şey olmuş,” diye düşünüverdim. Aman aman özlediğimi de iddia edemem ama şu noktadan sonra sonunu görmeden de olmaz tabii. Başladık yine.
Bölümün ikinci kısmı daha iyiydi, Claire de sağ olsun. Onun dışında karı koca olarak dert ve tasa mıknatısı olmaya devam ediyorlar.
7×02 üzerine:
– Malum ölümün derdini tasasını böyle mi toplayalım dediniz yani? Ooooldu.
– Bebek meselesini vardırdıkları yere bak. Tövbest.
– Görmeyeli ne kadar da büyümüş bu şahıs… Küçük bir çocuk oluşu daha dün gibi gözümün önünde. Oh, wait.
– Kendinize dert mi arıyorsunuz yoksa olmayan şansınızı mı zorluyorsunuz ayarı kaçırdım ben artık.
Not: Reca ederim, geri dönmeyin bu sefer.
Not 2: Bu dizi ikisinin nihai ölümüyle bitsin. Mutlu son tercihtir, en azından saçma olmasın yeter.
Ya Claire,
Gidişiniz
Lord John Grey Ceymi sahneleri yine iyiydi.
Bunları bir şekilde bela buluyor, kaçış yok.
7×03 üzerine:
Geçen bölüme saçtıkları bütçeyi bu bölümde dengeleyip ortayı bulmuşlar. Ne kadar da tasarruf sever bir yapım.
Evet, bence de yeter. Ayrıca ölün siz.
7×04 üzerine:
Not: William, kaç kurtar kendini bacım.
7×07 üzerine:
– Öyle değildir o, öyle olsa duramazsın.
– “Phil Collins – In The Air Tonight” ne hale geldi
Kahretmesin sizi.
Yahu zaten sezon arasına gireceksin, son bölümü niye 1 hafta öteledin.
Bölümün ilk yarısı sezon arası veriyormuş gibi değildi, normal bir bölüm edasında ilerledi. Sonradan toparlanıp tempoya vurdu bu sefer de, özellikle son kısmında (haliyle).
Kaldığı yer öyle çok merak edilesi bir yer değil ama kapıyı açtılar yine de. Döndüğünüzde kalanıyla görüşürüz artık. Bu sezon genele oranla iyiydi bu arada, (malum) tartışmalı sahnelere girmeden de yapılabiliyormuş demek ki…
Ve
İyi oldu, özlemiştim.
Ulan
Yani
Claire vermiş olabilir. Adam belki ihanet etmeyecekti ülkesine.
Racır ve
Sezonun ilk yarısının ilk birkaç bölümünü saymazsak kalan bölümlerinden memnunum. O malum
daha güzel ve az sıkıcı geçmesini sağladı.
Seneye gelir herhalde, o zamana kadar güle güle.
Menzies final sezonunda yokum demiş.
Season 7, Part 2 Official Teaser
Kieran Bew, Frances Tomelty and Carla Woodcock
Çeke çeke bitirmişler. DONE!
NYCC Paneli
Season 7, Part 2 Official Trailer
Sezon Bilmem Kaç Poster
– Öncelikle 15 ay ara vermenizi takdir etmediğimi belirtmek isterim. 1 dk.lık previosly kısma gerekli olduğu kadarını koymuşlar, biraz daha fazlası da olurdu.
– Nihayetinde takvimleri dolu A-list oyuncular değiller ama dönen karakter/oyuncu sayısı fazlaydı. Bir de olan bitene bakarsak Amerika’yı pas geçmişiz de zaman atlamışız gibiyiz
Beklediğimden daha fazla hatırladığım için kendimi takdir ettim.
Bölüm bu sayede devam ettikçe daha iyi bir hale geldi.
* Richard Rankin’e, dolayısıyla Roger’a kısa saç daha çok yakışıyor. Böyle kalsın lütfen. İç ses olayını sevmeye başladım.
++
++
AYRICA:
7×10 üzerine:
Geçen hafta başka bir şeyi kurcalarken bunun olacağını görmüş bulundum. Gerçi yaptığınıza inanasım yok, o ayrı mesele.
Ay
En baştan,
Ulan
Evet,
7×10
Kandırmayın milleti.
Claire’in gülüşüne güldüm ben de.
– Ian’ın dertleri beni sıkmaya başladı. İlgimi çekmiyor esasında.
– O zaman dans:
* Doldurma bir bölümdü ama tüm bu kahır bela beni gereksizce eğlendirdi. Koca bölümde Roger’ın tarafına sıra gelmemesine girmiyorum tabii (ve ben bunu bölümden sonra fark ettim).
* Bu William’ın malzemesi eksik kaçmış. Düzeltin bunu.
* Claire’in takriben iki kez tokadı basması gerektiğini düşündüm, o gitti benim takılmadığım yerde bastı.
Not: Kafana kocan düşsün.
7×13 üzerine:
Peki size benim “bunu” izlemek istediğimi tam olarak kim söyledi? Cidden.
7×12
Yahu
7×14 üzerine:
Saf: William
Bahtsız: John
Sıkıcı: Ian (ve yavuklusu)
2 bölüm kaldı diye düşünen: aytackara
Bunun finali neden 2 hafta sonra yayınlanıyor ki?
– Ay çüş artık ama.
– Keşke siz ölseydiniz de…
– 7. sezonun ikinci kısmı dizinin son dönemlerine göre daha üstte kaldı bence. Anlatacak şeyleri az değildi ve olmayanı yaymaya çalışmadılar.
Bu halinde de bazı “dertler” vardı tabii. William’ın bir temiz dayağa ihtiyacı var mesela, ağız tadıyla hak veremiyorum bir türlü. Claire/Jamie + Roger + Brianna derken üç farklı zamana böldüler bu sefer, bu da arada dağıttı. Roger’ı versen Brianna kuş kadar oldu bu sefer vs.
Ian’ın hikayesinden gönlüm geçmiş mesela, ilgimi çek(e)medi. Tanıdık bazı yüzleri zamanla oynayıp göstermeleri (+) yazdı derken bitti sezon.
Sonraya bıraktıkları eşliğinde final sezonunda görüşürüz.
Taaaaa
olan ve tamamen unuttuğum bir şey üzerinden bir ters köşe yapmaları, yok daha neler dememe neden olmadı.
Bence Wilyım’a
Ay şu
Mackenzie
Tabii ki
Bitmesine hazır olduğum dizinin 8. ve son sezonunda görüşmek üzere.