hurley’in babası
cheech marin 28 şubat’ta yayınlanacak olan lost bölümünde hurley’in babasını canlandıracakmış. ayrıca bu bölümde hurley’in hayali arkadaşı dave’i yeniden göreceğiz. devamı
cheech marin 28 şubat’ta yayınlanacak olan lost bölümünde hurley’in babasını canlandıracakmış. ayrıca bu bölümde hurley’in hayali arkadaşı dave’i yeniden göreceğiz. devamı
Lost ile ilgili son spoiler lar.
– Juliet 3×7 de Sawyer’ı öldürmek isteyen Pickett’i vuracak, Jack’i değil.
– Jack, ARalık ayında Saturday Night Live’ın sunuculuğunu yapacakmış. Acaba..?
-Sawyer ve Kate 7.bölüm sonunda kumsala dönüyorlarmış.
Seinfeld‘in sıradışı kahramanı Michael “Kramer”Richards, Los Angeles Laugh Factory adlı komedi klubünde yaptığı gösterisırasında kendisine “komik değilsin” şeklinde laf atan bir zenciye hayli ırkçı bir tavırla küfretmiş..
Cep telefonuna kaydedilen görüntülerin açığa çıkmasından sonra gelen tepkiler üzerine özür dilemek zorunda kalan komedyen hakkındaki haber bülteni burada.
Bu da Letterman Late Night Show’da Jerry Seinfeld’in açıklaması ve Kramer’in özür dilemesi. devamı
Tom Hooper tarafından yönetilen, Nigel Williamson tarafından senaryosunu yazdığı, başrollerinde Helen Mirren ve Jeremy Irons‘un yer aldığı 2005 yapımı 9 Emmy ödüllü “Elizabeth I” dizisi aralıktan itibaren ülkemizde Cnbc-e de yayımlanmaya başlayacak. devamı
1969 yılının sonlarında yayınlanan, “The New People” adlı bir dizinin konusu gerçekten de Lost’u andırıyor. ABC‘de 17 bölüm yayınlanan dizi, bir uçak kazası sonucu kendilerini Binamo adlı bir adada bulan 40 kadar üniversite öğrencisi ile ilgili. Adada kimse yaşamıyor, ancak binalar, yiyecek-içecek, yol gibi “yaşam belirtisi” bir çok şey bulunuyor.
En basit anlamda “uçak düşüyor, 40 kişi yaşıyor, adada mahsur kalıyorlar” şeklinde bakarsak, gerçekten de iki dizinin ortak noktası çok. Ama tabiki de konuların gelişimi bambaşka. Ancak yine de, “acaba Lost bu diziden esinlenmiş mi?” sorularını uyandırmış bir çok kişide.
Çekimleri Büyükada’da yapılan dizinin kıyafetlerinden saç modellerine kadar bizi 1950’lere götürebilmesi dizinin ağır havasını keyifli hale getiriyor. Dizinin önemli mekânlarından biri olan pastane ise şimdiden “haydi oraya gidelim, pasta yiyelim. Yok, hayır, orada yaşayalım, ama o kıyafetlerle” hissini yarattı kalbimizin minicik köşesinde. Dizinin konusu boş bile olsa izlenebilir. Lakin hiç de öyle değil.
Danışmanlığını Can Dündar’ın üstlendiği Tomris Giritlioğlu‘nun ise proje tasarımını yaptığı dizi 1950’li yıllarda başlıyor. Biri CHP diğeri DP‘li iki komşu ailenin çocukları arasında yaşanan bir aşkı anlatıyor. Başrollerden birinde Adnan Menderesde var. Herkesin bildiği bir Menderes var, Hüseyin Avni Danyal’ın canlandırdığı Menderes karakteri bakalım hem halk hem iktidar tarafından nasıl ilgi görecek.
Dexter‘ın beklenmeyen başarısı, Showtime’ı harekete geçirmiş, dizinin 12 bölüm sürecek 2. sezonu bahar aylarında çekilip, yazın yayınlanacakmış…
“Have you tried turning it off and on again?” (Tekrar açıp kapatmayı denediniz mi?) Bu cümle neye dalalettir sizce? Büyük şirketlerde çalışanlar, bilgisayarları bozulduğunda IT departmanını arayınca ilk olarak bu cümleyle karşılaşırlar. IT Crowd, bu cümle üzerine kurulu bir dizi desek yalan olmaz. İngiliz Channel 4 kanalının süper dizisi, Digiturk Show Plus’ta.
İngiliz şirketi Reynhold Industries’in bodrum katı, “geek” tabir ettiğimiz iki matrak IT elemanına ayrılmıştır. Üst katlardaki aydınlık koridorlarda mutlu mutlu çalışan şık insanlar onların neye benzediğini bile bilmezler. Sadece bilgisayar arızası yaşadıklarında onları ararlar ki gerçekten de makineyi açıp kapamak ya da fişi takmak ile halledilebilecek sorunlardır bunlar. Roy ve Moss, kimsenin kendilerine ilişmediği darmadağın katlarında ayrı bir düzen kurmuşken, başlarına deparman yöneticisi olarak Jen adında tatlı ve komik bir hatun gelir. Jen (Katherine Parkinson), beklediğinden çok değişik bir manzara ile karşılaşmıştır ama pes etmez, örümcek ağlarını temizler, masasına telefon bağlar ve çalışmaya girişir.
ekranların beğenilen dizilerinden olan, yılmaz erdoğan’ın yazıp yönettiği 12 yıl önce tanıştığımız bir demet tiyatro geri dönüyor. fark ettiyseniz bir haftadır atv’de reklamları dönüyor dizinin.dizi 28 kasım’dan ititbaren yeni bölümleriyle ekranda. heralde televizyon tarihimizin en başarılı dizilerinden birisidir bir demet tiyatro. ayrıca oyuncu üreten bir makina gibidir. bu yüzden tüm yerli dizilere dağılmış bulunan oyuncular acaba diziye geri gelecekler mi?
altan erkekli ve olgun şimsek atv’nin beyaz gelincik dizisindeydiler. ikisi de hemen yapımcılara bir demet tiyatro’ya geri dönmek istediklerini bildirmişler. altan erkekli reklamlarda zaten var, olgun şimşek 4 bölüm sonra katılacak. ne yazık ki fadıl fıdıllıoğulları karakterini canlandıran bican günalan toronto’ya yerleşmiş olduğu için, fadıl yok yeni bölümlerde. bican günalan dışındaki oyuncular tam kadroya yakın dizideler.
Eğer How I Met Your Mother izlemiyorsanız, kesinlikle çok şey kaçırdığınızı şu son yayınlanan “Slap Bet” adlı bölümle kesinleştirmiş olduk.
Friends‘den sonra beni kahkaha attırarak güldürebilen yegane sit-com How I Met Your Mother.
Slap Bet’de, bu sezon yayınlanan Crazy Eyes ile yarışabilecek güzellikteki bir bölümdü. Robin Sparkles ile tanıştık! İzlemeyenler için yazmıyorum, spoiler olmasın, izleyin mutlaka!
Scifi kanalının ödüllü dizisi Battlestar Galactica 21 ocaktan itibaren yeni bir zaman diliminde yayınlanmaya başlayacağı duyuruldu. Scifi kanalın yeni başlayacak dizisi Dresden Files’ın 21:00 de yayınlanmasının ardından Pazar günleri saat 22:00 de yayına girecek.
Dizinin üçüncü sezonun bölümleri halen Cuma saat 21:00 de yayınlanıyor.
Başlamadan önce uyarıyı yapayım bu yazı neredeyse tamamen spoilerdir ve eğer bu haftaki bölümü (S01E08 – Shrink Wrap) henüz izlemediyseniz kesinlikle yanlış yerdesiniz
Buradaki tanıtımı ile ilgimi çeken diziyi izlemeye başladım ve kabul etmeliyim ki başlarda oldukça keyif vericiydi. Hikaye ve kurgunun bir anda sizi ele geçirmesinin yanı sıra ahlak ve etik kavramları çerçevesinde kişisel çelişkilere sürüklemesi de bir sonraki haftayı heyecanla beklemenize yetiyordu. Derken birde kötü seri katil “Buz Kamyonu Katili” ile iyi seri katil Dexter arasında bir oyunun gelişme beklentisinin oluşturulması ile de iyice bağlanmış oldum
Lost ara verdiğinde aynı gün aynı saatte yayınlanmak üzere muazzam bir aksiyon dizisinin, yani “Day Break” in yayına girdiğini biliyor herkes. Taye Diggs‘in başrolünü oynadığı dizi, ilk bölümüyle beni fena halde şaşırtmış olmasıyla dikkatimi bayağı bir çekti. hiç beklemediğim bir şekilde “Groundhog Day” in bir yeniden çevrimini göreceğimi düşündüren, ama aksiyonu, kameraları ve Tony Scott vari kurgusuyla 42 dakika bağladı beni koltuğa.
Taye Diggs‘in yani esas adamımızın yataktan kalktığı anda başlıyor dizi ve meslektaşlarından birinin eski karısı olan sevgilisi rita’nın (moon bloodgood) yanında uyanıyor mesleği polislik olan Brett Hopper.
gün başlıyor ama önce bir kadını yoldaki bir araba kazasından kurtarıyor, peşinden evine gidiyor ve birilerinin etrafı dağıttığını farkediyor. Telesekreterinde mesajlarını okurken kız kardeşinin bir sorunu olduğunu düşünüyor (ki kız kardeşin yan konu olarak eklenmesinden ve araba kazasından kurtardığı kadını büyük ihtimalle bundan sonraki her bölümde Hopper tarafından kurtarılmasını da bekleyeceğiz tabii ki) ve bir anda evini özel tim basıyor ve senatör Alberto Garza’nın öldürülmesinden dolayı tutuklandığını söylüyorlar. Daha fazla da spoiler yok ama izlenmesi gereken bir dizi olduğunu söylemeliyim.
NBC’nin sevilen dizisi Law and Order: Special Victim Unit’in sekizinci sezonu tüm hızı ile sürmekte. Serinin hayranlarının en büyük merakı ise Olivia Benson’un yani Mariska Hargitay’ın ne zaman seriye geri döneceği.
Seriyi takip edenlerin bildiği üzere en sevilen dedektifimiz Olivia dizinin yedinci sezonunun 19. bölümünde yaşanan müthiş duygusal ve de gerilimli sahneler sonrası diziden ayrılmıştı. Gladyatör filminde İmparatorun kardeşi rolünde izlediğimiz Connie Nielsen, Detektif Dani Beck rolünde Hargitay’ın yerini alarak dedektif Stabler’ın ortağı olarak karşımıza çıkmıştı.
TRT Kurtuluş ve Cumhuriyet gibi iki dev yapımın ardından, bu sefer daha büyük ve geniş bir proje ile Çanakkale Savaşı‘nı Kınalı Kuzular adı altında dizileştirdi. Kınalı Kuzular’ın fragmanı yaklaşık iki haftadır TRT ekranlarında dönmeye başladı. Görüntülerden anladığımız kadarı ile savaş sahneleri ve kostüm yapılandırması oldukça iyi olacak. Dizinin oyuncu kadrosu konusunda ise net bir sonuca ulaşmak mümkün değil. Çünkü dizi Çanakkale Savaşı’nı hep farklı kahramanların gerçek hayat öykülerinden yola çıkarak anlatacağı farklı bölümlerden oluşuyor. Buda oyuncu kadrosunun sürekli değişmesi demek.(En azından fragmandan gördüğüm kadarıyla Deli Yürek‘ten Ağabey rolündne tanıdığımız Demir Karahan ve Kuşçu rolünden tanıdığımız Emin Gürsoy var) Yapılan açıklamada, aslında dizinin üç ana bölüm ve onların altında on üçer, toplam otuz dokuz bölümden oluşacağı söyleniyor. Her bölümün yetmişer dakikadan oluşması bölümlerin sinema filmi şeklinde olacağını gösteriyor. Bu arada ilk on üç bölüm Çanakkale Savaşı hakkında olurken ikinci ana bölüm Kurtuluş Savaşı, üçüncü ana bölüm ise Anadolu Destanları’na odaklanmış olacak.
Dizinin kamera arkası ekibi ise şu şekilde oluşmuş. Ahmet Yenilmez (Yapımcı), Tunç Davut (Yönetmen), Ercan Akın, Erkan Akın, Deniz Bilgen (Senaryo), Ömer Erbil (Konsept Danışmanı), Engin Saygılı (Görüntü Yönetmeni), İlker Berke (Görüntü Yönetmeni – I. Bölüm).
Dizinin ilk bölümü 28 Kasım Salı günü saat 20.30’da TRT 1’de gösterilecek. devamı
evet efendim, bir 22dakika.org – zamazing.org ortak içerikli yazı ile karşınızdayız.
öncelikle, “mii” de ne diye düşünüyorsanız, bugün yani 19 kasım‘da çıkan nintendo wii ‘den haberinizin olmadığını farzederek kısa bir tanıtım yapalım. nintendo wii, yeni nesil oyun konsollarının en yaratıcı olanı kanımca. oyunların oynanış şekline tamamen başka bir boyut kadan wii’de, aynen kendimize benzetebileceğimiz, mii adı verilen karakterler yaratabiliyoruz ve bu karakterleri oyunlarda kullanabiliyoruz.
22dakika.org ile ilgili olan kısmına gelince, lost karakterlerinin mii versiyonlarını yapmış birileri çıkıp. yukarıdaki resimde görebilirsiniz.
şimdi de esas sorumuza geldik, nintendo wii, önümüzdeki sene çıksaydı, acaba heroes karakterleri mi öncelikle yapılırdı?
ünlü star trek (orijinal seri) dizisinde hikari sulu‘yu canlandıran george takei heroes dizisine konuk olarak geliyor. takei’nin japon olmasından yola çıkarak kiminle bağlantılı olarak geldiği bariz aslında. evet, hiro’nun babası olarak 29 ocak’taki bölümde karşımıza çıkacak.
hiro’yu canlandıran masi oka fikre bayılmış. hatta ümidi bir sahnede babasına “baba, ben senin değil sulu’nun hayranıyım” diyebilmekmiş. bölümde babası hiro’yu japonya’ya dönmeye ikna etmeye çalışacak.