Paramount+ dizisi The Doll Factory 27 Kasım’da başlıyor.
2 yorum abidin77 17 Kasım 2023 16:17
Paramount+’ın İngiliz yapımı gerilim draması The Doll Factory’nin fragmanı ve posteri yayınlandı.
Charley Miles, Elizabeth Macneal’ın 2019’da yayınlanan aynı adlı çok satan ilk romanından uyarlanan dizinin yaratıcısı, yazarı ve yönetici yapımcısı. Marcella, Crime ve The Burning Girls gibi dizilerin yapımcısı Buccaneer Media, 27 Kasım’da yayınlanacak 6 bölümlük dizinin yapımcılığını üstlendi.
Esme Creed-Miles (Hanna), Mirren Mack (Sex Education), Éanna Hardwicke (Normal People) ve George Webster (Wedding Season), dizinin başrol oyuncuları. Saoirse-Monica Jackson, Hannah Onslow, Janet Grene, Nell Hudson, Freddy Carter, Pippa Haywood, Laurie Kynaston, Aysha Kala, Sharlene Whyte, Martin McDonagh onlara eşlik eden oyuncular.
Londra. 1850. Büyük Sergi Hyde Park’ta açılıyor ve gösteriyi izleyen kalabalığın arasında iki kişi karşılaşıyor. Gelecek vadeden bir sanatçı olan Iris için bu, saniyeler sonra unutulan bir anın karşılaşmasıdır, ancak tuhaf ve güzel olanın büyüsüne kapılan bir koleksiyoncu olan Silas için bu buluşma yeni bir başlangıcın işaretidir.
1850 yılında Londra’da geçen The Doll Factory, ikiz kardeşi Rose (Mack) ile birlikte geçimini sağlamak için oyuncak bebek boyayan ve sanatçı olmayı hayal eden Iris’in (Creed-Miles) hikayesini anlatıyor.
Silas (Hardwicke), kendi kreasyonlarıyla dolu bir dükkanın sahibi olan bir tahnitçidir. Bir gün şöhrete kavuşacak kadar eşsiz bir eşya bulmanın hayalini kuruyor. Louis (Webster) bir ressam ve Raphael Öncesi Kardeşlik’in bir üyesi olup yeni ilham perisini arıyor.
Iris, Silas ve ardından Louis ile tanıştığında ona kaçma ve yeni bir hayata başlama fırsatı sunulur. Iris’ten Louis Frost için modellik yapması istendiğinde, bunu yapabilmek için kız kardeşini terk etmesi, itibarını feda etmesi ve kendini bilinmeyene atması gerekiyor. Iris, kendisine resim yapmayı da öğretmesi şartıyla teklifi kabul eder. Aniden dünyası genişlemeye, sanatın ve aşkın mekanına dönüşmeye başlar.
Iris bu yeni dünyaya girerken kendini cinselliğini keşfederken ve ataerkilliğe dayanan sistemi sorgularken bulur. Ancak Iris’in dünyası genişledikçe karanlık bir takıntının hikayesi de ortaya çıkmaya başlar. Silas, onu ilk gördüğünden bu yana tek bir şeyi düşünüyordu ve takıntısı giderek kararıyordu.
Sacha Polak (Hanna, Dirty God), Julie Harkin ve Cathy Brady dizinin yönetmenleri. Suzanne McAuley (Magpie Murders, Maigret) dizinin yapımcısı.
yorumlar
Fena başlamadı. Esme Creed-Miles’ı Hanna dizisinden severiz. Burada da ilgiyle izlettiriyor kendini. Derry Girls’ten Saoirse-Monica Jackson’ın küçük bir rolü var. Bir bar fahişesine hayat veriyor. Bir de Pippa Haywood var işte tanıdık sima olarak. Geri kalan herkese yabancıyım.
Silas da Frost da psikopatlık barındıran tipler. Iris, hangisine kaysa yazık olur kıza. Ki Frost’un teklifini kabul edeceği çok bariz. Clarissa’nın Frost’un gerçekten kız kardeşi olmadığı aşikar. Harlots’taki Lydia Quigley karakteri misali karaktersiz bir oyun kurucu zenginler/elitler için. Bakalım bu sanatçı müsveddesi grubun sapkınlık seviyesi ne boyutlarda çıkacak?
S01E04
Hiç
demek? Peki.
6 bölüm arasında en kötüsü buydu kesinlikle.
Senaristin, daha doğrusu kitabın yazarının hikayenin planlama aşamasında yapılabilecek en kötü hatayı yaptığını düşünüyorum.
Bu haliyle o kadar sıradan kaldı ki her şey. Normalde 3.5/10 puan yeter de artar bu diziye ama Esme Creed-Miles’ın çok başarılı performansını görmezden gelmek olur bu. Sadece ve sadece onun hatırına 6/10 puan veriyorum. Genç oyuncu Hanna’dan da iyiydi bu dizide. Sıradaki dizisini merakla bekliyorum. Sıradan dizileri 2 tık yukarıya taşıyabiliyor ekran enerjisiyle. Umarım bir sonraki dizi tercihi bu ikisinden çok daha eli yüzü düzgün bir senaryoya sahip olur. Çünkü o bunu hak ediyor.