Heroes

Heroes

Herşeyin birbirine girdiği dizi toparlanıyor. Bulanıklaşan herşey netleşiyor. Ben de bu netliklerden Peter ve Sylar üzerinde durup karakterleri ve güçlerini biraz daha mercek altına almak istedim.Buradan sonrası spoiler içermektedir.


Dizinin sadık izleyicileri (sadık diyorum çünkü 2. Sezon fiyaskosundan sonra halen izleyenler varsa; ben o insanlara sadık derim. İsim olarak değil tabi, sıfat olarak.) 3.Sezon itibariyle düşük reytingler yaşayan dizi, değişime gitti. Senaryo yazarları ve yapımcı ekipten bazı kimseler kovuldu. Tim Kring olaya bizzat el koydu ve senaryoyu kendi yazıyor. Bunun neticesinde dizi toparlanmaya başladı. Her bir yerlere dağılmış olan konu basitleştirilmeye, şekle sokulmaya çalışılıyor. Kimin eli kimin cebinde olayı bitti. Saflar belli oldu. Herkesin bir planlar çevirdiği ama bu planların ne olduğunun anlaşılamadığı bölümler yok artık. Amaçlar belli. Karakterlerin dengesiz hal ve tavırları ile ne istediklerinin belli olmadığı zamanlar btti. Her karakter, ne istediğinin, ne yapması gerektiğinin farkında. Bazıları kandırılmış olabilir o ayrı mevzu. (Hiro Nakamura‘yı her kategoriden muaf tutarım. O bambaşka bir karakter, dizinin can simidi.) Kısaca; dizi artık bir çizgiye yeniden oturdu ve naifliğe döndü. İzlenebilirliği arttı. Şimdi ben burada uzun uzun “o budur, şu şunun bacanağıdır, dünyanın sonu şu şekildir” diye ne komplolar üreteceğim ne de açıklama yapacağım. Dizide herşey belirgin artık. Tek mevzumuz var. Dizinin esas oğlanı Peter Petrelli.

Heroes

Peter Petrelli

Babası (dizinin de en baba karakteri) tarafından güçleri elinden alınan Peter, bu olaydan sonra şaşkın şaşkın ortalarda dolanıyordu. Ama bu “normal” haliyle bile süper kötülere kafa tutuyordu. Son bir kaç bölümdür de Gabriel olmaya çalışan Sylar ile kardeşlik bağları da güçlenmişti. Olanlar oldu saflar belirlenince ayrı gayrı düştüler.
Peter Petrelli’nin güçlerine ne oldu?
3. Sezon 6. bölümde babası Arthur Petrelli tarafından güçleri sarılma bahanesiyle emilen Peter, yara bere içinde sağa sola kaçar olmuştu. Şimdi herkesin sorduğu sorun şu; “Peter’ın güçleri halen duruyor mu?” yoksa “Gitti güçler ama geri gelecek mi?” Bence ikiside hem olabilir hem olmayabilir.

Peter ve Arthur

Peter ve Arthur

Dizideki sonuçları en muğlak sahne!Peter’ın özelliği, etrafındaki diğer kabiliyet sahibi insanların yanlarında bulunarak, onların güçlerini, onlara zarar vermeden copy-paste edebilmesi. İstemsiz bir şekilde herkesin gücünü topluyordu. Bu yüzden dizinin başlarında bir kontrol sorunu yaşamış, ayaklı bombaya dönmüştü. Yeni yeni kahraman olma olayına alışırken Arthur Petrelli olaya el koydu. Peter da şaşkın ve güçsüz kaldı.Peter, babası ile olan etileşimde güçlerini kaybetti. Ama bu mümkün mü? Peter gibi babası da güçleri dokunma yolu ile kopyalıyor. Ama babasının farkı cut-paste yapması. Bu yüzden de baba-oğulun sarılması neticesinde neler olmuş olabilir Volkan’ın tabiriyle bir beyin ezmesi yapalım.Baba-oğul sarıldı. Arthur güçleri dokunarak emebildiği için hali hazırda Peter’ın topladığı tüm güçleri aldı. Bunun yanında Peter ‘ın copy-paste gücünü de aldı. Diğer taraftan da Peter, babasının mevcut olan cut-paste gücünü aynı anda kopyaladı. Bunu yaparken babasının ondan aldığı güçleri de geri aldı. Böyle bir zincirleme reaksiyon sonucunda süper bir “al gülüm ver gülüm” olayı gerçekleşti. Kimse birşey kaybetmedi, iki tarafta birbirini gücünü kendine ekledi. Tabi burada baba Petrelli açık ara farkla avantajlı.Peter, bu olay sonrası güçlerinin gittiğine inandığı için, ortalarda dolanıyordu. Fakat adamda öyle bir sorumluluk duygusu, Hero olma kaygısı var ki, en korkulan villianlara bile bu haliyle kafa tuttu. Benim düşüncem şu; Peter hala güçlerine sahip, ama bunun farkında değil. Farkına varınca ortalığı kasıp kavuracak. Ayrıca geleceğin dünyasındaki Peter’daki yara izi de bu güçsüzlük anında oluşacak ve Peter, her zaman birşeyleri hatırlatması için, bu yara izini güçlerinin farkına yeniden varsa dahi iyileştirmeyecek.
Böylece Peter’ın güçleri ile ilgili polemiklere kendi kendime son veriyorum!Peki Sylar’ın (Gabriel) olayı ne ola ki?

Sylar

Sylar

Dizinin başlangıcından beri Syler’ın güçlerinin ne olduğu tartışma konusuydu. Sylar, milletin beynini kurcalayıp ne görüyor da o milletin güçlerini kazanıyor?Sylar, saatleri çok iyi tamir ediyordu. Çünkü Sylar’ın özel gücü, herhangi bir kompleks varlığın işleyişini çok rahat çözebilimesiydi. Bu yüzden de özel güçlere sahip insanların beyinlerinin işleyişine baktığında onların yeteneklerinin de işleyişini görüyor, kendi de uyguluyordu. Aslında birçok şeyin işleyişini çözebilen Sylar, gücünü başkalarının gücünü edinmek için kullanıyordu ve bu da onda her zaman yeni güçlere sahip olma açlığını doğuruyordu. Gücünün bir yan etkisi diyelim biz buna. Son bölümlerde bazı olaylar oldu. Peter, geleceğe gitti ve Sylar’ın artık Gabriel olarak aile babası formatında takıldığı haliyle konuştu. Sylar gücünün ne olduğunu tam olarak söylemese de Peter’a bunun işleyişini anlattı. Olan biteni kategorize etme, aralarındaki ilişkileri bulup işleyişi çözme ve neden-sonuç ilişkisi ile cevaba ulaşma şeklinde özetleyebileceğimiz bir kompleksten bahsetti. Peter da bunu aynen yaptı.Peter’ın en büyük sorunu “Geçmişte ne yaparsam geleceğe nasıl etkisi olur?” idi. Bunu cevaplamak için de Sylar’ın gücü iyi iş görürdü. Bu yüzden de Sylar’dan gücü istedi. Şimdi Peter’ın da büyük bir sorunu vardı. Açlık. Kendini durduramaz hale gelene kadar, Peter bunun vehametini anlamadı. Neyse konumuz bu değil.Günümüzdeki (aslında geçmiş de diyebiliriz) Sylar, Gabriel olma yolunda Angela Petrelli‘nin de teşvikiyle büyük yol katetti. Şu an ki durumu ise şöyle. Artık empati kurmayı öğrenen Sylar, olan biteni kabullendi. Açlığını yenmek yerine onunla barışık olmayı denedi. Bunun neticesinde de başkalarının beynini açmak yerine onlara dokunarak (şimdilik) güçlerini anlamaya çalışmanın yolunu buldu.( Elekrik yüklü kızımız Elle‘in de yardımıyla tabi!) Artık Sylar, tıpkı baba Petrelli gibi, dokunarak başkalarının gücünü alabiliyor. İki fark var. Baba Petrelli gibi gücü emmiyor, onu anlayıp uygulamaya çalışıyor bu yüzden de güç, alınan kişide duruyor. İkinci olarak da gücü yavaş yavaş anlamaya başlıyor. Tam olarak anlaması için biraz antreman yapması gerekiyor. Eğer ilerde Sylari bu işi dokunmadan da yaparsa, işte o zaman bizim Hiro Nakamura’nın gücünü de alır ki, o vakit ne Arthur ne Peter ne Hiro hepsi yalan olur. Alır başını gider Sylar, Dr. Manhattan gibi olur.
Son olarak şunu diyebiliriz; Peter ve Sylar’ın babalarının oğlu oldukları çok açık. Çünkü ikisi de farklı şekillerde olsa da babaları gibi başkalarının gücünü alabilme yetisine sahipler.Evet! Görüldüğü gibi dizi, çok şukela bir hal alıyor. Bize düşen de izleyip böyle beyin ezmeleri yapmak oluyor. Yeni beyin ezmelerinde görüşmek dileğiyle.