- 2025 Independent Spirit Ödülleri’nde kazananlar belli oldu
- Olivia Colman, FX dramasının başrolüne geldi.
- Mindy Kaling dizisi Not Suitable for Work Hulu'dan onay aldı.
- 3 Onay / 3 İptal: Paradise, Happy's Place, Miss Scarlet, Bookie...
- İngilizlerden 4 diziye yeni sezon onayı geldi: Vigil, Amandaland, Grace, Professor T
- CBS, 8 dizisine yeni sezon onayı verdi
- Nickelodeon, Avatar'ın devam dizisi Seven Havens'a onay verdi.
- Claire Danes, The Applebaum Curse adlı HBO dizisinin başrolüne geldi.
- Donnie Wahlberg, Blue Bloods uzantısı dizinin başrolüne geldi.
- Jean Charles de Menezes Cinayeti Disney+'ta dizi oluyor
- Bir İhtimal Daha Var dizisi 20 Mart’ta Netflix'te
- Catherine Zeta-Jones, Amazon dizisi Kill Jackie'nin başrolüne geldi.
- 10 Onay: The Rings of Power, The Pitt, XO, Kitty, Big Mood...
- Senaristler Birliği Ödülleri’nde (WGA Awards) 2025'in kazananları belli oldu
- 10-16 Şubat 2025 Reyting Durumları / Yorumları
- David Harewood, Channel 4 dizisi Pierre'in başrolüne geldi.
- Amazon komedisi Su Majestad 27 Şubat'ta geliyor.
- Jeremy Strong, Peter Morgan dizisi The Boys From Brazil'ın başrolüne geldi.
- Matthew Rhys, Apple TV+ dizisi Widow’s Bay'in başrolüne geldi.
- Ben Stiller, HBO dizisi The Band'in başrolüne geldi.
yorumlar
Daha önce dikkat etmemişim, enter tuşuyla barışıp yorumu düzelttim, teşekkür ederim @aytackara
Razzie ödüllerinde Ben Affleck adaylığı ayıp artık, adamın en iyi performanslarından biriydi. Gerçi filmi izlemeden saçlar sarı olduğu için o adaylığın verildiğine de eminim.
Ben Platt ve Dear Evan Hansen adaylıkları hiç şaşırtmadı tabii.
Meraklısına:
Oscar adayları 16:18‘de açıklanmaya başlayacak.
“Power of the Dog” çok adaylık alırsa-ki alacak gibi- şaşıracağım. Teknik anlamda gayet düzgün iş ama öyle aman aman bir yanı da yok. Neyse, iyi ki Benedict var da, o alırsa bir şey üzülmem en azından.Zaten jüri üyelerinin Jane Campion için hassas bir tarafları var.
İlk kesiği Caitriona Balfe yedi, neyse en azından ödül sezonunda çokça adaylık almıştı. Şimdilik beklentilere göre birkaç sürpriz çıktı.
Ben bu seneki Oscars adaylarıyla resmen eğlendim. Öyle pek sinir falan da bozmadılar.
Olur gibi duruyorlar şimdilik.
Jessie Buckley de sürprizlerden biri. Jared Letto’yu atıp Jesse Plemons’ı aldıklarına sevindim, Kirsten Dunst da aday hem, evde mutlulardır. Lady Gaga’yı alırlar hatta ödül bile verirler diyordum, almamışlar bile. Penelope Cruz’un olması şaşırtmadı ama.
Drive My Car çok yüksek puanlar alıyordu, en büyük sürprizler de oradan geldi.
Licorice Pizza ve West Side Story’yi uzun süredir izlemek için bekliyorum. The Power of the Dog ve Nightmare Alley’yi bekletiyorum hala.
CODA’nın en iyi film adaylığı da sevindirdi.
Yönetmenlik dalında sürpriz olunca Denis Villeneuve’nün adaylığının gitmesi kötü oldu ama neyse en azından Paul Thomas Anderson atlanmamış. Dune yönetmenlik ve oyuncu tarafında adaylık olmadan 10 adaylık çıkardı, çok iyi.
Genel olarak beklenen adaylıklar geldi. En İyi Kadın Oyuncu dalında Penelope Cruz’un adaylığına ihtimal vermiyordum, Lady Gaga ya da Jennifer Hudson aday olur diye düşünüyordum, o biraz şaşırttı. Denzel Washington da filmi geri planda kaldığı için aday olamayabilir diye düşünüyordum.
Çoğu kişi ilk adaylığına kavuştu. Kirsten Dunst (senelerdir sektörün içinde olan bir isim), Jessie Buckley (Judy filmiyle tanıyıp sevdiğim bir isimdi, kısa sürede yıldızı parladı), Kristen Stewart, Will Smith vb.
House of Gucci geri planda kaldı, beklentileri neydi bilmiyorum ama. En İyi Makyaj ve Saç dalında da aday olmuşlar (Razzie Ödülleri’nde Jared Leto’nun yüzü espri konusu olmuştu).
* Andrew Garfield’ın Hacksaw Ridge’ten sonraki 2, Jessica Chastain’in ise The Help ve Zero Dark Thirty’den sonraki 3. adaylığı.
İsimlerini kaldırdım, teşekkür ederim (Chastain’in Altın Küre de kazandığını hatırlıyorum ama Garfield’ı tamamen unutmuşum). Umarım ilk ödüllerine kavuşurlar diyeyim o zaman. Özellikle Garfield’ın kazanmasını çok isterim, Will Smith favori olarak gösteriliyor ama (bu adaylıklardan sonra) bir sürpriz gelir belki.
CODA nasıl hem orijinal hem uyarlama senaryo dallarinda aday oldu?
@darkcrystal Orijinalde aday olmamış. Orijinal senaryo adayları: Belfast – Don’t Look Up – King Richard – Licorice Pizza – The Worst Person in the World (bu da benim için sürpriz bir adaylık oldu mesela. Geçen yılın çok beğenilen filmlerinden biriydi.)
Jordan Peele yenisi Nope, 22 Temmuz 2022’de vizyonda. Fragman Super Bowl’da geliyor.
From Jordan Peele
Yazmayı unutmuşum The Last Duel ve özellikle Jodie Comer’ın aday olmaması da can sıkıcı.
Kirsten Dunst
@lukedanes_jakeperalta
Baktığım iki yerde yanlış yazmışlar, ben de nasıl olur diyordum; sağol
“Power of The Dog,” birkaç tane alır başta yönetmenlik olmak üzere. En İyi Erkek’te Benedict ve Will Smith’ten biri alacak bence.
“West Side Story”yi merak ediyorum, oldukça sağlam görünüyor. “Drive My Car” da çok alacak gibi ama ben şimdilik CODA’dan yanayım.
Woensel west (2021)
https://twitter.com/youngchvmp/status/1491007481128304642
Bunu biraz da kendime yazıyorum ama burada da dursun.
Defending Jacob olmayan, hatta İngiliz olan bir dizi. Yakın dönemde ya duyuruldu ya da yayınlandı. İki kız kardeş aileleriyle bir araya geliyordu ve o gün ikisinin çocukları gözden kaybolup birkaç sonra ortaya çıkıyorlardı.
Annelerden birisi “Acaba yaptı mı?” tarzı bir karmaşanın/şüphenin içine düşüyordu. İnş. hatırlayacağım.
Takvimlerdeki
İngiliz dizilerini tararken buldum, Hollington Drive.
Ok. Next.
tivittır çöktü galiba.
Düzeldi gibi duruyor.
HBO/HBO Max’in TCA’sı iyi mi yoksa aşırı mı dandik anlamadım resmen. Adamlar 20 tane yapımla ilgili laf etmiş olabilir ama her şey yarım.
Bütün onay-iptallere şansı yüksek, neden olmasın, gelebilir, durumu iyi gibi şeyler deseler de asla kesin bir şey yok. X proje = çalışmalar devam ediyor, bakacağız, değerlendireceğiz.
Sonuç? Yok ki
In Treatment dönmüyormuş falan.
Herhalde en/tek tam dediği o oldu, evet.
Ah Nerede‘yi yazlık dizi yapıyorlar.
@aytackara link hatalı galiba.
Düzelttim.
Fyre Belgeseli
Inventing Anna’yı izlerken karakterlerden biri Fyre festivalinde yaşananlar hakkında dalga geçmeye başladı, olay yaşandığından beri bir ara belgeseli izleyeyim diyordum, sonunda izledim. Keşke çok daha önce izleseymişim, çok dalga geçildiği için olayı biliyordum ama bu kadar rezil detaylar olduğunun farkında değildim. Suç belgeselleri yerine çıktığı anda bunu izlemem gerekiyormuş.
Belgeselin yarısını ağzım açık izledim, diğer yarısını da sürekli gülerek izledim. Ya o adaya Michael Scott ve Dwight’ı alıp koysan bu kadar rezil bir şey yapmazlar
Introducing ITVX
Bobiler kapanıyormuş.
Habertürk – Kadir Kaymakçı
“Türk oyuncularla bir ‘Türk dedektif’ hikayesi çekmek için Türkiye’ye geliyor.
Dizinin oyuncu kadrosunda uluslararası yıldızlar da yer alacak. Yerli cast için İngilizcesi iyi oyuncularla deneme çekimleri yapılmış. David Fincher, Nisan ayında çekimler için yeniden İstanbul’a gelecekmiş.
Fincher, 7 haftada dizinin ilk 2 bölümünün çekip dizinin konseptini oturttuktan sonra diğer bölümleri yerli ve yabancı yönetmenler tamamlayacakmış.”
Birisi trollemediyse ne güzel.
“4-6 Mart hafta sonu, toplamda yaklaşık 1 milyon 169 bin seyirciyle yılın en çok seyirciye ulaşılan hafta sonu olurken, sadece Bergen ile The Batman’in toplam seyirci sayısı bir milyonu geride bıraktı. Bergen, 718.043 seyirciyle en iyi Mart ayı açılışı, dram ve biyografik film kategorisinde en iyi açılış ve son iki yılın en iyi yerli film açılışı gibi rekorlara imza atarak vizyona hızlı bir giriş yaptı. Haftanın bir diğer öne çıkan filmi The Batman ise 328.680 seyirciyle yabancı filmler arasında Spider-Man: No Way Home’un arkasında son iki yılın en iyi ikinci açılışını gerçekleştirdi.”
Kaynak
Birkaç gün önce sinema eleştirmeni, yazar Murat Özer hayatını kaybetmişti, şimdi Mehmet Açar’ın onunla ilgili yazısına denk geldim, paylaşayım dedim.
Son yıllarda yazılarını takip etmiyordum ama yıllar boyunca Sinema dergisinde her yazısını okumaya çalışırdım. Malum ülkemizde eleştirmenlik mesleğinin nasıl olması gerektiği hep tartışılıyor, Murat Özer en güzel analiz örneklerini verenlerden biriydi, saygı çerçevesinde, anlayış göstererek eleştiri yapmasını da takdir ederdim hep.
Bu yılın BAFTA kazananları belli olmuş. O değil de bu yıl çoğu organizasyonun ”En İyi Erkek Oyuncu” dalında Will Smith kazandı ama ”En İyi Kadın Oyuncu” dalında farklı biri
(Kidman-Golden Globe, Chastain-SAG, Stewart-HCA, Joanna Scanlan-BAFTA)
kazandı, Oscar’da neler olacak tam bir muamma.
Ayrıca, Razzie’de adına özel kategori açılan Bruce Willis’in demans ile mücadele ettiği, repliklerini dahi ezberleyemediği ve bu yüzden önüne gelen her projede oynadığına dair bir iddia ortaya atılmış.
Amazon has closed its $8.5 billion acquisition of MGM. The film studio, founded in 1924, will bring Amazon a catalog of more than 4,000 movies and 17,000 TV shows, including the James Bond and Rocky movie franchises.
(Geçen yıl ”Quo Vadis, Aida?” vesilesiyle yayınlamışlardı gerçi ama) töreni TRT 2’nin yayınlayacağına yahut yayınlamayacağına dair bir bilgi geldi mi? Sitelerinde Pazar akşamının yayın akışına henüz yer vermemişler, yayınlayacaklarsa son dakika duyurabilirler. Geçen yıl 25 Nisan’da gerçekleştirilen töreni yayınlayacaklarını 19 Nisan’da duyurmuşlardı. Olmadı (Yekta Kopan’ın geçen yıl organize ettiği yayın gibi) YouTube üzerinden bir şeyler yapılır belki?
Tek benim için değil, genel olarak ilgiyi yitirdi Oscar’lar.

Bütün filmlere tick atar, okula 2 saatlik uykuyla giderdim yaa. Şimdi bir sürü biyografi falan, hiçbirine elim gitmedi vallahi. Kadın oyuncu adaylarının hiçbirini izlememişim mesela.
CODA favoriymiş şu an. Çok eğleniyorum bu durumla. İzlediğim çoğu şeyi kafam kaldırmadı bile ama bu su gibi filmdi. Hepimizin ihtiyacı olan şey böyle işler işte. Yormayın artık.
Yekta Kopan’ın kafasında var bir şeyler galiba ama geçen seneki yayın da tören öncesi ve yorum/sohbet ağırlıklı bir işti aklımda yanlış kalmadıysa. Zaten telif meselesinden dolayı töreni yayınlayamazlar, zannetmiyorum.
TRT geçen sene almıştı ama onda da ortak yapımcısı olduğu filmin aday olmasının katkısı vardı. Bir de Oscar yayını ister istemez prestij işi gibi bir şey malum. Gecenin köründeki bir yayından güncel kuru ve prodüksiyonu düşünürsek pek de kâr edebildikleri düşüncesinde değilim.
Ayrıca evet, Oscar da dahil genel olarak ödül törenlere olan ilgide düşüklük var. Hem saat bazında uzun sürmesi hem de çıkan tartışmalar cabası. Oscar da bu sene #PresentAll23 ile uğraşıyor malum.
Daha biraz daha zaman var sayılır, anlarız elbet.
Hadi gözümüz aydın, yayın akışını güncellemişler. TRT 2 yayınlayacakmış.
00:15 Oscar’a Doğru (Canlı)
03:00 94. Oscar Töreni (Canlı)
Ben de kâr edebileceklerini düşünmüyorum ama kâr amacı güttüklerini sanmıyorum. (Her kuruluş kâr düşünür tabii ama TRT 1’de yayınlanan çoğu dizinin ya da programın düşük ratinglerle uzun süre devam etmesinden hareketle böyle düşünüyorum.)
Bu sene töreni canlı izlemeyeceğim. Hem saat sebebiyle, hem de (önceden listeler çıkarmama rağmen) izleyebildiğim tek filmin “Luca” olması sebebiyle (tavsiye ederim). Gözüme kestirdiklerimi izleyebilirsem sonra izlemek istiyorum. 2020’deki törenden bu yana verimli geçirdiğim bir Oscar dönemi ol(a)madı maalesef.
It’s official. TRT2.
giderek sadece ‘uluslararası film’ kategorisinden ibaret bir törene dönüşüyor oscar benim için. ha ilk 5’e kalan filmler de ne kadar doğru tartışılır. bu yıl farhadi nasıl ilk 5’e kalamadı gerçekten aşırı saçma. ‘a hero’ onun en iyi filmlerinden biriydi.
Bu sefer Alin Taşçıyan, Mehmet Açar ve Abdülhamit Güler.
Mehmet Açar’ın devam ediyor olması dışında olumlu bir haber yok, onun Yekta ile olan programlarını özlettiler.
Şu Güler’i tanımıyorum. Zaten Film Önü programlarında Alin Taşçıyan’ın yaptığı eleştirmenliği hiç sevmiyorum, bir de kadın geçen sene, ben aslında Oscar’ı sevmiyorum diye saçmalayıp duruyordu, programı sunarken gereksiz yorumlar.
YŞafak’ın sinema yazarı.
Tenisi takip edenler görmüştür ama 25 yaşındaki 3 Grand Slam şampiyonu Ash Barty emekliliğini açıklamış.
Ben haberi sonradan gördüğüm için yanlış bir kelime falan mı okuyorum tepkisi verdim. Tamam kriket oynamak için 2016’da bırakıp geldi ama bu seviyede hiç beklemiyordum, yıllar boyunca üst sırayı domine edecek diye düşünüyordum. Naomi Osaka baskıdan dolayı bırakıyorum diye açıklama yapsa bu kadar şaşırmam.
En zirvede bıraktı evet ama ileride kendisi nasıl hatırlanacak acaba, bu arada tabii ki meslektaşları duygusal veda mesajları yayınladı. Yine de kadınlar tarafında gelecek turnuvalar için iştah artmıştır, önümüzdeki Roland Garros’a büyük bir favori olmadan çıkıyorlar
Kadın tenisi Serena yavaşladığından beri çok değişken zaten. Barty’nin gidişi ne derece değiştirir bakarız, elbet etkiler tabii. Etrafta olmasını sevdiğim biriydi.
Kariyer planlamasına göre değişir ama yerel bir yıldız kalması da muhtemel. Çoğu eski yıldız pek de göz önünde değil malum ya da biz önemsemiyoruz.
Not: Ben Nico Rosberg’e daha çok şaşırmıştım.
Aynen, yerel seviyede kalabilir, 3 şampiyonluğu geçebilecek gençler geliyor çünkü. Zaten kriket ve golf turnuvalarında oynayıp duruyordu, kariyere bunlardan birinde devam ediyorum derse şaşırmam.
Benim desteklediğim oyuncuları sürekli yenip durduğu için bırakmasına çok üzülmedim aslında, set vermiyordu çünkü