@lukedanes_jakeperalta
Baktığım iki yerde yanlış yazmışlar, ben de nasıl olur diyordum; sağol
“Power of The Dog,” birkaç tane alır başta yönetmenlik olmak üzere. En İyi Erkek’te Benedict ve Will Smith’ten biri alacak bence.
“West Side Story”yi merak ediyorum, oldukça sağlam görünüyor. “Drive My Car” da çok alacak gibi ama ben şimdilik CODA’dan yanayım.
Bunu biraz da kendime yazıyorum ama burada da dursun.
Defending Jacob olmayan, hatta İngiliz olan bir dizi. Yakın dönemde ya duyuruldu ya da yayınlandı. İki kız kardeş aileleriyle bir araya geliyordu ve o gün ikisinin çocukları gözden kaybolup birkaç sonra ortaya çıkıyorlardı.
Annelerden birisi “Acaba yaptı mı?” tarzı bir karmaşanın/şüphenin içine düşüyordu. İnş. hatırlayacağım.
HBO/HBO Max’in TCA’sı iyi mi yoksa aşırı mı dandik anlamadım resmen. Adamlar 20 tane yapımla ilgili laf etmiş olabilir ama her şey yarım.
Bütün onay-iptallere şansı yüksek, neden olmasın, gelebilir, durumu iyi gibi şeyler deseler de asla kesin bir şey yok. X proje = çalışmalar devam ediyor, bakacağız, değerlendireceğiz.
Inventing Anna’yı izlerken karakterlerden biri Fyre festivalinde yaşananlar hakkında dalga geçmeye başladı, olay yaşandığından beri bir ara belgeseli izleyeyim diyordum, sonunda izledim. Keşke çok daha önce izleseymişim, çok dalga geçildiği için olayı biliyordum ama bu kadar rezil detaylar olduğunun farkında değildim. Suç belgeselleri yerine çıktığı anda bunu izlemem gerekiyormuş.
Belgeselin yarısını ağzım açık izledim, diğer yarısını da sürekli gülerek izledim. Ya o adaya Michael Scott ve Dwight’ı alıp koysan bu kadar rezil bir şey yapmazlar
“Türk oyuncularla bir ‘Türk dedektif’ hikayesi çekmek için Türkiye’ye geliyor.
Dizinin oyuncu kadrosunda uluslararası yıldızlar da yer alacak. Yerli cast için İngilizcesi iyi oyuncularla deneme çekimleri yapılmış. David Fincher, Nisan ayında çekimler için yeniden İstanbul’a gelecekmiş.
Fincher, 7 haftada dizinin ilk 2 bölümünün çekip dizinin konseptini oturttuktan sonra diğer bölümleri yerli ve yabancı yönetmenler tamamlayacakmış.”
“4-6 Mart hafta sonu, toplamda yaklaşık 1 milyon 169 bin seyirciyle yılın en çok seyirciye ulaşılan hafta sonu olurken, sadece Bergen ile The Batman’in toplam seyirci sayısı bir milyonu geride bıraktı. Bergen, 718.043 seyirciyle en iyi Mart ayı açılışı, dram ve biyografik film kategorisinde en iyi açılış ve son iki yılın en iyi yerli film açılışı gibi rekorlara imza atarak vizyona hızlı bir giriş yaptı. Haftanın bir diğer öne çıkan filmi The Batman ise 328.680 seyirciyle yabancı filmler arasında Spider-Man: No Way Home’un arkasında son iki yılın en iyi ikinci açılışını gerçekleştirdi.”
Birkaç gün önce sinema eleştirmeni, yazar Murat Özer hayatını kaybetmişti, şimdi Mehmet Açar’ın onunla ilgili yazısına denk geldim, paylaşayım dedim.
Son yıllarda yazılarını takip etmiyordum ama yıllar boyunca Sinema dergisinde her yazısını okumaya çalışırdım. Malum ülkemizde eleştirmenlik mesleğinin nasıl olması gerektiği hep tartışılıyor, Murat Özer en güzel analiz örneklerini verenlerden biriydi, saygı çerçevesinde, anlayış göstererek eleştiri yapmasını da takdir ederdim hep.
Bu yılın BAFTA kazananları belli olmuş. O değil de bu yıl çoğu organizasyonun ”En İyi Erkek Oyuncu” dalında Will Smith kazandı ama ”En İyi Kadın Oyuncu” dalında farklı biri
(Kidman-Golden Globe, Chastain-SAG, Stewart-HCA, Joanna Scanlan-BAFTA)
kazandı, Oscar’da neler olacak tam bir muamma.
Ayrıca, Razzie’de adına özel kategori açılan Bruce Willis’in demans ile mücadele ettiği, repliklerini dahi ezberleyemediği ve bu yüzden önüne gelen her projede oynadığına dair bir iddia ortaya atılmış.
Amazon has closed its $8.5 billion acquisition of MGM. The film studio, founded in 1924, will bring Amazon a catalog of more than 4,000 movies and 17,000 TV shows, including the James Bond and Rocky movie franchises.
Takvimler 21 Mart'ı gösteriyor. #Oscars'a sadece 6 gün kaldı ve Türkiye'de törenin hâlâ bir yayıncısı yok. Acilen harekete geçebilir misiniz? Digiturk? Gain? Bunu yapacağım için çok üzgünüm ama… ACUN?!
(Geçen yıl ”Quo Vadis, Aida?” vesilesiyle yayınlamışlardı gerçi ama) töreni TRT 2’nin yayınlayacağına yahut yayınlamayacağına dair bir bilgi geldi mi? Sitelerinde Pazar akşamının yayın akışına henüz yer vermemişler, yayınlayacaklarsa son dakika duyurabilirler. Geçen yıl 25 Nisan’da gerçekleştirilen töreni yayınlayacaklarını 19 Nisan’da duyurmuşlardı. Olmadı (Yekta Kopan’ın geçen yıl organize ettiği yayın gibi) YouTube üzerinden bir şeyler yapılır belki?
Tek benim için değil, genel olarak ilgiyi yitirdi Oscar’lar.
Bütün filmlere tick atar, okula 2 saatlik uykuyla giderdim yaa. Şimdi bir sürü biyografi falan, hiçbirine elim gitmedi vallahi. Kadın oyuncu adaylarının hiçbirini izlememişim mesela.
CODA favoriymiş şu an. Çok eğleniyorum bu durumla. İzlediğim çoğu şeyi kafam kaldırmadı bile ama bu su gibi filmdi. Hepimizin ihtiyacı olan şey böyle işler işte. Yormayın artık.
Yekta Kopan’ın kafasında var bir şeyler galiba ama geçen seneki yayın da tören öncesi ve yorum/sohbet ağırlıklı bir işti aklımda yanlış kalmadıysa. Zaten telif meselesinden dolayı töreni yayınlayamazlar, zannetmiyorum.
TRT geçen sene almıştı ama onda da ortak yapımcısı olduğu filmin aday olmasının katkısı vardı. Bir de Oscar yayını ister istemez prestij işi gibi bir şey malum. Gecenin köründeki bir yayından güncel kuru ve prodüksiyonu düşünürsek pek de kâr edebildikleri düşüncesinde değilim.
Ayrıca evet, Oscar da dahil genel olarak ödül törenlere olan ilgide düşüklük var. Hem saat bazında uzun sürmesi hem de çıkan tartışmalar cabası. Oscar da bu sene #PresentAll23 ile uğraşıyor malum.
Hadi gözümüz aydın, yayın akışını güncellemişler. TRT 2 yayınlayacakmış.
00:15 Oscar’a Doğru (Canlı)
03:00 94. Oscar Töreni (Canlı)
Ben de kâr edebileceklerini düşünmüyorum ama kâr amacı güttüklerini sanmıyorum. (Her kuruluş kâr düşünür tabii ama TRT 1’de yayınlanan çoğu dizinin ya da programın düşük ratinglerle uzun süre devam etmesinden hareketle böyle düşünüyorum.)
Bu sene töreni canlı izlemeyeceğim. Hem saat sebebiyle, hem de (önceden listeler çıkarmama rağmen) izleyebildiğim tek filmin “Luca” olması sebebiyle (tavsiye ederim). Gözüme kestirdiklerimi izleyebilirsem sonra izlemek istiyorum. 2020’deki törenden bu yana verimli geçirdiğim bir Oscar dönemi ol(a)madı maalesef.
giderek sadece ‘uluslararası film’ kategorisinden ibaret bir törene dönüşüyor oscar benim için. ha ilk 5’e kalan filmler de ne kadar doğru tartışılır. bu yıl farhadi nasıl ilk 5’e kalamadı gerçekten aşırı saçma. ‘a hero’ onun en iyi filmlerinden biriydi.
Mehmet Açar’ın devam ediyor olması dışında olumlu bir haber yok, onun Yekta ile olan programlarını özlettiler.
Şu Güler’i tanımıyorum. Zaten Film Önü programlarında Alin Taşçıyan’ın yaptığı eleştirmenliği hiç sevmiyorum, bir de kadın geçen sene, ben aslında Oscar’ı sevmiyorum diye saçmalayıp duruyordu, programı sunarken gereksiz yorumlar.
Tenisi takip edenler görmüştür ama 25 yaşındaki 3 Grand Slam şampiyonu Ash Barty emekliliğini açıklamış.
Ben haberi sonradan gördüğüm için yanlış bir kelime falan mı okuyorum tepkisi verdim. Tamam kriket oynamak için 2016’da bırakıp geldi ama bu seviyede hiç beklemiyordum, yıllar boyunca üst sırayı domine edecek diye düşünüyordum. Naomi Osaka baskıdan dolayı bırakıyorum diye açıklama yapsa bu kadar şaşırmam.
En zirvede bıraktı evet ama ileride kendisi nasıl hatırlanacak acaba, bu arada tabii ki meslektaşları duygusal veda mesajları yayınladı. Yine de kadınlar tarafında gelecek turnuvalar için iştah artmıştır, önümüzdeki Roland Garros’a büyük bir favori olmadan çıkıyorlar
Kadın tenisi Serena yavaşladığından beri çok değişken zaten. Barty’nin gidişi ne derece değiştirir bakarız, elbet etkiler tabii. Etrafta olmasını sevdiğim biriydi.
Kariyer planlamasına göre değişir ama yerel bir yıldız kalması da muhtemel. Çoğu eski yıldız pek de göz önünde değil malum ya da biz önemsemiyoruz.
Aynen, yerel seviyede kalabilir, 3 şampiyonluğu geçebilecek gençler geliyor çünkü. Zaten kriket ve golf turnuvalarında oynayıp duruyordu, kariyere bunlardan birinde devam ediyorum derse şaşırmam.
Benim desteklediğim oyuncuları sürekli yenip durduğu için bırakmasına çok üzülmedim aslında, set vermiyordu çünkü
Sabah tekrarından Mehmet Açar kısımlarına bakarım, diğerleri çekilmez çünkü. Gece yabancı bir link bulurum.
En İyi Film
CODA/The Power of the Dog. Burada heyecan olacak olmasını seviyorum. Duygusal sebeplerle CODA alsın isterim ama şansını %40 olarak görüyorum. Kazanmalı: Licorice Pizza ve tabii ki olmayacak. Burada Drive My Car ve Nightmare Alley filmlerini de en azından yazmış olayım, onlar da çok güzeldi.
En İyi Yönetmen
Bafta’daki aptalca konuşmasına rağmen Jane Campion garanti. Kazanmalı: Paul Thomas Anderson görmek isterim ama imkanı yok. Bu arada Denis Villeneuve’nun buraya alınmamasının ne kadar aptalca bir şey olduğunu tekrar etmem lazım.
En İyi Erkek Oyuncu
Will Smith de garanti diyebiliriz, beni pek heyecanlandırmayan kategorilerden. Kazanmalı: Andrew Garfield’a yazık olacak. Denzel Washington ve Benedict Cumberbatch’in performansları düşününce bu sene çok iyi bir kategori oldu aslında.
En İyi Kadın Oyuncu
Ödül sezonunun başından beri en kapışmalı yarış burada. Ama Jessica Chastain son ayda iyice öne geçti. Ben ödülü kesin diye bakıyorum artık.
En İyi Yardımcı Kadın/Erkek
Troy Kotsur da en garanti ödüllerden, Ariana DeBose de garantilerden ama beni pek heyecanlandırdığını söyleyemem. Şurada Marlee Matlin nasıl aday olmaz ya.
En İyi Özgün/Uyarlama Senaryo
Umarım Paul Thomas Anderson’a ödülü burada verelim artık deyip Licorice Pizza’yı seçerler, adamın 11.Oscar adaylığı, yeter. O filmografiye ödül verilsin artık.
Uyarlamada Dune kitabını uyarlamanın zorluğu düşünüldüğünde Denis Villeneuve almalı. O olmasa Drive My Car ile Hamaguchi alsın isterdim. Sinematografi dahil teknik dallarda Dune egemenliğini görürüz diye umuyorum.
Sırf trollük olsun diye en iyi film kategorisinde Don’t Look Up alsa nasıl olur diye düşünüyorum, kaos Film twitter’ı kendinden geçer, bir 3 ay falan kendine gelemez.
En İyi Film – Power Of The Dog almalı ama Coda alabilir gibi
En İyi Yönetmen – Power Of The Dog almalı ve alacak gibi
En İyi Erkek Oyuncu – Benedict Cumberbatch almalı ama Will Smith alacak gibi
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu – Kirsten Dunst almalı ama Ariana DeBose alacak gibi
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu – Kodi Smit-McPhee almalı ama Troy Kotsur alacak gibi
En İyi Uluslararası Film – Flee almalı ama Drive My Car alacak gibi
En İyi Kadın Oyuncu – İşte gecenin tek heyecanla beklediğim ödülü. Penelope Cruz’un asla Oscar’lık bir performansı yok. Kristen Stewart’ı asla beğenmeyenlerdenim. Olivia Colman çok iyi ama Oscar alacak kadar unutulmaz bir performans mı bence değil. Nicole Kidman bence ikinci Oscar’ını almaya yakın. Ama Jessica Chastain bugüne kadar hiç ödüle kavuşamamış olduğu için ve ilk defa ödüle bu kadar yakın olduğu için Jessica Chastain’e ödül gidecek gibi. Jessica Chastain’e ödül giderse üzülmem hatta bilakis çok da sevinirim sonunda ödül aldı diye ama Chastain dışında biri bu ödülü kazanırsa o kişi bence -özür dilerim Olivia Colman, seni aşırı seviyorum ama- Nicole Kidman olmalı, onun hakkı.
Razzie kazananları da açıklanmış bu arada. ”Diana: The Musical ” ödülleri silip süpürmüş. Will Smith ”Razzie Redeemer Award” başlıklı bir ödül kazanmış. Daha önce Razzie kazanan kişilerin güncel işlerine verilen (bence gereksiz) bir ödül. Smith’in kazanma olasılığı yüksek olduğu için ona da bir ödül vererek bir Sandra Bullock etkisi yaratmak istemişler herhalde.
Chastain bir anda nasıl rüzgarı arkasına aldı, ben kaçırdım, helal olsun valla. Ben her an her şey olabilir ama Stewart ya da Kidman alır diye düşünüyordum. Son bir haftada herkes onun kazanacağından emin. Nicole Kidman için kimse ihtimal dahi vermiyor, yani ben de kazanacağını düşünmüyorum ama Golden Globe’u aldı (belki de o yüzden ihtimal verilmiyordur bilemiyorum artık), kazanma olasılığını Cruz ve Colman’dan daha fazla görüyorum.
Will Smith’in oyunculuğunu genel olarak beğenmiyorum, adaylık tamam ama diğer adaylar varken ödül? Temennim Garfield’ın alması. Cumberbatch alırsa üzülmem.
En İyi Film de The Power of Dog, CODA ve Drive My Car arasında geçecek gibi duruyor. En İyi Yönetmen eğer bir sürpriz olmazsa Campion’a gider. Spielberg’e gitmesi (Campion açısından) trajik olurdu ama öyle bir şey olmaz herhalde.
Nasıl bir sabaha uyanacağız bakalım. (Gelen sonuçlara ve tepkilere göre yarın 19:30’da törenin tekrarını izleyeceğim.)
@lukedanes_jakeperalta
Will Smith biraz da “zamanı geldi artık verelim oscarı” sebebiyle ödül alacaktır. Tamam çok da kötü oynamadı ama daha iyileri vardı bu sene.
Bende Oscar tahmini yapayım En İyi Film: The Power of the Dog (En iyi film adayları arasından Drive My Car’la The Power of the Dog en beğendiğim iki film oldu.) The Power of the Dog Son iki – üç haftaya kadar açık ara favoriyken Coda ve Belfast tören yaklaşırken daha da öne çıkmaya başladı. (En iyi film adayları arasında bu iki filmi zayıf bulsam da ne yazık ki kazanma şansları var. (Özellikle de Coda’nın))
En İyi Yönetmen: Jane Campion
Tartışılacak bir şey yok, açık ara favorim ve aksilik olmazsa kazanacak.
En İyi Erkek Oyuncu: Will Smith
Benedict ve Andrew’un almasını her ne kadar istesem de ödül sezonunu domine eden Will Smith’i geçebileceklerini düşünmüyorum. (Akademi umarım şaşırtır.)
En İyi Kadın Oyuncu: Jessica Chastain
Gönlümden geçen Kristen Stewart
En İyi Animasyon: Encanto
En iyi animasyona aday olan filmlerin hepsini izledim ve sıralamam şu şekilde: Flee>Luca>The Mitchells vs The Machines>Raya>Encanto (Yanlış okumadınız Raya’yı bile Encanto’dan fazla beğendim)
En İyi Uluslararası Film: Drive My Car
Diğer dallarda aldığı adaylıklara bakınca Drive My Car’ın öne çıktığı kuşkusuz ancak benim gönlüm The Worst Person in the World’den yana
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Troy Kotsur
Coda’nın hak ettiği tek ödül, bundan fazlasını almamasını umuyorum.
En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu : Ariana DeBose
kesin gözüyle baktığım iki daldan birisi.
Diğer tahminlerimi yorumu uzatmamak adına spolier içinde yapacağım
Dune şimdiden 4 Oscar’ı kazandı. Açıklamaları görünce bu kategorileri yayından almanın ne kadar aptalca bir karar olduğu tekrardan anlaşılmış oldu. Umarım yayında kazananlar konuşmalarda tepki gösterir.
Bu arada Hans Zimmer 2.Oscar’ını 17 yıl sonra kazanmış oldu.
Bu mu yani önceden verdiğiniz ödüllerin yayını, ödül başına 1 dakika falan kesmiş oldular yani. O kadar gereksiz bir hareket ki, her türlü izliyoruz işte.
Sonda biraz uzattı ama Regina Hall ve erkekleri kısmını sevdim. Jessica Chastain’in tepkilerini görmek de güzel oluyor, DiCaprio şakasında da kendinden geçti.
Sunucular iyi gidiyor bu sene. Sevdim 3 lüyü. Sunucusuz boşuna eziyet çektirmişler insanlara ödüllerde sürpriz olmayacak gibi duruyor şimdilik.
En iyi erkek oyuncuyu merakla bekliyorum sürpriz çıksın diye. Ortalık karışır gibi geliyor gerçi
Greig Fraser Dune ile sinematografi ödülünü aldı. Bu seneki diğer filmi The Batman. 2 filmin de sinematografisi beni hayran bırakmıştı, bundan sonra kendisine daha çok dikkat edeceğim.
yorumlar
@lukedanes_jakeperalta
Baktığım iki yerde yanlış yazmışlar, ben de nasıl olur diyordum; sağol
“Power of The Dog,” birkaç tane alır başta yönetmenlik olmak üzere. En İyi Erkek’te Benedict ve Will Smith’ten biri alacak bence.
“West Side Story”yi merak ediyorum, oldukça sağlam görünüyor. “Drive My Car” da çok alacak gibi ama ben şimdilik CODA’dan yanayım.
Woensel west (2021)
https://twitter.com/youngchvmp/status/1491007481128304642
Bunu biraz da kendime yazıyorum ama burada da dursun.
Defending Jacob olmayan, hatta İngiliz olan bir dizi. Yakın dönemde ya duyuruldu ya da yayınlandı. İki kız kardeş aileleriyle bir araya geliyordu ve o gün ikisinin çocukları gözden kaybolup birkaç sonra ortaya çıkıyorlardı.
Annelerden birisi “Acaba yaptı mı?” tarzı bir karmaşanın/şüphenin içine düşüyordu. İnş. hatırlayacağım.
Takvimlerdeki
İngiliz dizilerini tararken buldum, Hollington Drive.
Ok. Next.
tivittır çöktü galiba.
Düzeldi gibi duruyor.
HBO/HBO Max’in TCA’sı iyi mi yoksa aşırı mı dandik anlamadım resmen. Adamlar 20 tane yapımla ilgili laf etmiş olabilir ama her şey yarım.
Bütün onay-iptallere şansı yüksek, neden olmasın, gelebilir, durumu iyi gibi şeyler deseler de asla kesin bir şey yok. X proje = çalışmalar devam ediyor, bakacağız, değerlendireceğiz.
Sonuç? Yok ki
In Treatment dönmüyormuş falan.
Herhalde en/tek tam dediği o oldu, evet.
Ah Nerede‘yi yazlık dizi yapıyorlar.
@aytackara link hatalı galiba.
Düzelttim.
Fyre Belgeseli
Inventing Anna’yı izlerken karakterlerden biri Fyre festivalinde yaşananlar hakkında dalga geçmeye başladı, olay yaşandığından beri bir ara belgeseli izleyeyim diyordum, sonunda izledim. Keşke çok daha önce izleseymişim, çok dalga geçildiği için olayı biliyordum ama bu kadar rezil detaylar olduğunun farkında değildim. Suç belgeselleri yerine çıktığı anda bunu izlemem gerekiyormuş.
Belgeselin yarısını ağzım açık izledim, diğer yarısını da sürekli gülerek izledim. Ya o adaya Michael Scott ve Dwight’ı alıp koysan bu kadar rezil bir şey yapmazlar
Introducing ITVX
Bobiler kapanıyormuş.
Habertürk – Kadir Kaymakçı
“Türk oyuncularla bir ‘Türk dedektif’ hikayesi çekmek için Türkiye’ye geliyor.
Dizinin oyuncu kadrosunda uluslararası yıldızlar da yer alacak. Yerli cast için İngilizcesi iyi oyuncularla deneme çekimleri yapılmış. David Fincher, Nisan ayında çekimler için yeniden İstanbul’a gelecekmiş.
Fincher, 7 haftada dizinin ilk 2 bölümünün çekip dizinin konseptini oturttuktan sonra diğer bölümleri yerli ve yabancı yönetmenler tamamlayacakmış.”
Birisi trollemediyse ne güzel.
“4-6 Mart hafta sonu, toplamda yaklaşık 1 milyon 169 bin seyirciyle yılın en çok seyirciye ulaşılan hafta sonu olurken, sadece Bergen ile The Batman’in toplam seyirci sayısı bir milyonu geride bıraktı. Bergen, 718.043 seyirciyle en iyi Mart ayı açılışı, dram ve biyografik film kategorisinde en iyi açılış ve son iki yılın en iyi yerli film açılışı gibi rekorlara imza atarak vizyona hızlı bir giriş yaptı. Haftanın bir diğer öne çıkan filmi The Batman ise 328.680 seyirciyle yabancı filmler arasında Spider-Man: No Way Home’un arkasında son iki yılın en iyi ikinci açılışını gerçekleştirdi.”
Kaynak
Birkaç gün önce sinema eleştirmeni, yazar Murat Özer hayatını kaybetmişti, şimdi Mehmet Açar’ın onunla ilgili yazısına denk geldim, paylaşayım dedim.
Son yıllarda yazılarını takip etmiyordum ama yıllar boyunca Sinema dergisinde her yazısını okumaya çalışırdım. Malum ülkemizde eleştirmenlik mesleğinin nasıl olması gerektiği hep tartışılıyor, Murat Özer en güzel analiz örneklerini verenlerden biriydi, saygı çerçevesinde, anlayış göstererek eleştiri yapmasını da takdir ederdim hep.
Bu yılın BAFTA kazananları belli olmuş. O değil de bu yıl çoğu organizasyonun ”En İyi Erkek Oyuncu” dalında Will Smith kazandı ama ”En İyi Kadın Oyuncu” dalında farklı biri
(Kidman-Golden Globe, Chastain-SAG, Stewart-HCA, Joanna Scanlan-BAFTA)
kazandı, Oscar’da neler olacak tam bir muamma.
Ayrıca, Razzie’de adına özel kategori açılan Bruce Willis’in demans ile mücadele ettiği, repliklerini dahi ezberleyemediği ve bu yüzden önüne gelen her projede oynadığına dair bir iddia ortaya atılmış.
Amazon has closed its $8.5 billion acquisition of MGM. The film studio, founded in 1924, will bring Amazon a catalog of more than 4,000 movies and 17,000 TV shows, including the James Bond and Rocky movie franchises.
(Geçen yıl ”Quo Vadis, Aida?” vesilesiyle yayınlamışlardı gerçi ama) töreni TRT 2’nin yayınlayacağına yahut yayınlamayacağına dair bir bilgi geldi mi? Sitelerinde Pazar akşamının yayın akışına henüz yer vermemişler, yayınlayacaklarsa son dakika duyurabilirler. Geçen yıl 25 Nisan’da gerçekleştirilen töreni yayınlayacaklarını 19 Nisan’da duyurmuşlardı. Olmadı (Yekta Kopan’ın geçen yıl organize ettiği yayın gibi) YouTube üzerinden bir şeyler yapılır belki?
Tek benim için değil, genel olarak ilgiyi yitirdi Oscar’lar.

Bütün filmlere tick atar, okula 2 saatlik uykuyla giderdim yaa. Şimdi bir sürü biyografi falan, hiçbirine elim gitmedi vallahi. Kadın oyuncu adaylarının hiçbirini izlememişim mesela.
CODA favoriymiş şu an. Çok eğleniyorum bu durumla. İzlediğim çoğu şeyi kafam kaldırmadı bile ama bu su gibi filmdi. Hepimizin ihtiyacı olan şey böyle işler işte. Yormayın artık.
Yekta Kopan’ın kafasında var bir şeyler galiba ama geçen seneki yayın da tören öncesi ve yorum/sohbet ağırlıklı bir işti aklımda yanlış kalmadıysa. Zaten telif meselesinden dolayı töreni yayınlayamazlar, zannetmiyorum.
TRT geçen sene almıştı ama onda da ortak yapımcısı olduğu filmin aday olmasının katkısı vardı. Bir de Oscar yayını ister istemez prestij işi gibi bir şey malum. Gecenin köründeki bir yayından güncel kuru ve prodüksiyonu düşünürsek pek de kâr edebildikleri düşüncesinde değilim.
Ayrıca evet, Oscar da dahil genel olarak ödül törenlere olan ilgide düşüklük var. Hem saat bazında uzun sürmesi hem de çıkan tartışmalar cabası. Oscar da bu sene #PresentAll23 ile uğraşıyor malum.
Daha biraz daha zaman var sayılır, anlarız elbet.
Hadi gözümüz aydın, yayın akışını güncellemişler. TRT 2 yayınlayacakmış.
00:15 Oscar’a Doğru (Canlı)
03:00 94. Oscar Töreni (Canlı)
Ben de kâr edebileceklerini düşünmüyorum ama kâr amacı güttüklerini sanmıyorum. (Her kuruluş kâr düşünür tabii ama TRT 1’de yayınlanan çoğu dizinin ya da programın düşük ratinglerle uzun süre devam etmesinden hareketle böyle düşünüyorum.)
Bu sene töreni canlı izlemeyeceğim. Hem saat sebebiyle, hem de (önceden listeler çıkarmama rağmen) izleyebildiğim tek filmin “Luca” olması sebebiyle (tavsiye ederim). Gözüme kestirdiklerimi izleyebilirsem sonra izlemek istiyorum. 2020’deki törenden bu yana verimli geçirdiğim bir Oscar dönemi ol(a)madı maalesef.
It’s official. TRT2.
giderek sadece ‘uluslararası film’ kategorisinden ibaret bir törene dönüşüyor oscar benim için. ha ilk 5’e kalan filmler de ne kadar doğru tartışılır. bu yıl farhadi nasıl ilk 5’e kalamadı gerçekten aşırı saçma. ‘a hero’ onun en iyi filmlerinden biriydi.
Bu sefer Alin Taşçıyan, Mehmet Açar ve Abdülhamit Güler.
Mehmet Açar’ın devam ediyor olması dışında olumlu bir haber yok, onun Yekta ile olan programlarını özlettiler.
Şu Güler’i tanımıyorum. Zaten Film Önü programlarında Alin Taşçıyan’ın yaptığı eleştirmenliği hiç sevmiyorum, bir de kadın geçen sene, ben aslında Oscar’ı sevmiyorum diye saçmalayıp duruyordu, programı sunarken gereksiz yorumlar.
YŞafak’ın sinema yazarı.
Tenisi takip edenler görmüştür ama 25 yaşındaki 3 Grand Slam şampiyonu Ash Barty emekliliğini açıklamış.
Ben haberi sonradan gördüğüm için yanlış bir kelime falan mı okuyorum tepkisi verdim. Tamam kriket oynamak için 2016’da bırakıp geldi ama bu seviyede hiç beklemiyordum, yıllar boyunca üst sırayı domine edecek diye düşünüyordum. Naomi Osaka baskıdan dolayı bırakıyorum diye açıklama yapsa bu kadar şaşırmam.
En zirvede bıraktı evet ama ileride kendisi nasıl hatırlanacak acaba, bu arada tabii ki meslektaşları duygusal veda mesajları yayınladı. Yine de kadınlar tarafında gelecek turnuvalar için iştah artmıştır, önümüzdeki Roland Garros’a büyük bir favori olmadan çıkıyorlar
Kadın tenisi Serena yavaşladığından beri çok değişken zaten. Barty’nin gidişi ne derece değiştirir bakarız, elbet etkiler tabii. Etrafta olmasını sevdiğim biriydi.
Kariyer planlamasına göre değişir ama yerel bir yıldız kalması da muhtemel. Çoğu eski yıldız pek de göz önünde değil malum ya da biz önemsemiyoruz.
Not: Ben Nico Rosberg’e daha çok şaşırmıştım.
Aynen, yerel seviyede kalabilir, 3 şampiyonluğu geçebilecek gençler geliyor çünkü. Zaten kriket ve golf turnuvalarında oynayıp duruyordu, kariyere bunlardan birinde devam ediyorum derse şaşırmam.
Benim desteklediğim oyuncuları sürekli yenip durduğu için bırakmasına çok üzülmedim aslında, set vermiyordu çünkü
Yekta Kopan’ın Instagram yayını varmış. 22:30.
Sabah tekrarından Mehmet Açar kısımlarına bakarım, diğerleri çekilmez çünkü. Gece yabancı bir link bulurum.
En İyi Film
ve tabii ki olmayacak. Burada Drive My Car ve Nightmare Alley filmlerini de en azından yazmış olayım, onlar da çok güzeldi.
CODA/The Power of the Dog. Burada heyecan olacak olmasını seviyorum. Duygusal sebeplerle CODA alsın isterim ama şansını %40 olarak görüyorum. Kazanmalı: Licorice Pizza
En İyi Yönetmen
Bafta’daki aptalca konuşmasına rağmen Jane Campion garanti. Kazanmalı: Paul Thomas Anderson görmek isterim ama imkanı yok. Bu arada Denis Villeneuve’nun buraya alınmamasının ne kadar aptalca bir şey olduğunu tekrar etmem lazım.
En İyi Erkek Oyuncu
Will Smith de garanti diyebiliriz, beni pek heyecanlandırmayan kategorilerden. Kazanmalı: Andrew Garfield’a yazık olacak. Denzel Washington ve Benedict Cumberbatch’in performansları düşününce bu sene çok iyi bir kategori oldu aslında.
En İyi Kadın Oyuncu
Ödül sezonunun başından beri en kapışmalı yarış burada. Ama Jessica Chastain son ayda iyice öne geçti. Ben ödülü kesin diye bakıyorum artık.
En İyi Yardımcı Kadın/Erkek
Troy Kotsur da en garanti ödüllerden, Ariana DeBose de garantilerden ama beni pek heyecanlandırdığını söyleyemem. Şurada Marlee Matlin nasıl aday olmaz ya.
En İyi Özgün/Uyarlama Senaryo
Umarım Paul Thomas Anderson’a ödülü burada verelim artık deyip Licorice Pizza’yı seçerler, adamın 11.Oscar adaylığı, yeter. O filmografiye ödül verilsin artık.
Uyarlamada Dune kitabını uyarlamanın zorluğu düşünüldüğünde Denis Villeneuve almalı. O olmasa Drive My Car ile Hamaguchi alsın isterdim. Sinematografi dahil teknik dallarda Dune egemenliğini görürüz diye umuyorum.
Sırf trollük olsun diye en iyi film kategorisinde Don’t Look Up alsa nasıl olur diye düşünüyorum, kaos
Film twitter’ı kendinden geçer, bir 3 ay falan kendine gelemez.
bir oscar tahmini de benden gelsin
En İyi Film – Power Of The Dog almalı ama Coda alabilir gibi
En İyi Yönetmen – Power Of The Dog almalı ve alacak gibi
En İyi Erkek Oyuncu – Benedict Cumberbatch almalı ama Will Smith alacak gibi
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu – Kirsten Dunst almalı ama Ariana DeBose alacak gibi
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu – Kodi Smit-McPhee almalı ama Troy Kotsur alacak gibi
En İyi Uluslararası Film – Flee almalı ama Drive My Car alacak gibi
En İyi Kadın Oyuncu – İşte gecenin tek heyecanla beklediğim ödülü. Penelope Cruz’un asla Oscar’lık bir performansı yok. Kristen Stewart’ı asla beğenmeyenlerdenim. Olivia Colman çok iyi ama Oscar alacak kadar unutulmaz bir performans mı bence değil. Nicole Kidman bence ikinci Oscar’ını almaya yakın. Ama Jessica Chastain bugüne kadar hiç ödüle kavuşamamış olduğu için ve ilk defa ödüle bu kadar yakın olduğu için Jessica Chastain’e ödül gidecek gibi. Jessica Chastain’e ödül giderse üzülmem hatta bilakis çok da sevinirim sonunda ödül aldı diye ama Chastain dışında biri bu ödülü kazanırsa o kişi bence -özür dilerim Olivia Colman, seni aşırı seviyorum ama- Nicole Kidman olmalı, onun hakkı.
Razzie kazananları da açıklanmış bu arada. ”Diana: The Musical ” ödülleri silip süpürmüş. Will Smith ”Razzie Redeemer Award” başlıklı bir ödül kazanmış. Daha önce Razzie kazanan kişilerin güncel işlerine verilen (bence gereksiz) bir ödül. Smith’in kazanma olasılığı yüksek olduğu için ona da bir ödül vererek bir Sandra Bullock etkisi yaratmak istemişler herhalde.
Chastain bir anda nasıl rüzgarı arkasına aldı, ben kaçırdım, helal olsun valla. Ben her an her şey olabilir ama Stewart ya da Kidman alır diye düşünüyordum. Son bir haftada herkes onun kazanacağından emin. Nicole Kidman için kimse ihtimal dahi vermiyor, yani ben de kazanacağını düşünmüyorum ama Golden Globe’u aldı (belki de o yüzden ihtimal verilmiyordur bilemiyorum artık), kazanma olasılığını Cruz ve Colman’dan daha fazla görüyorum.
Will Smith’in oyunculuğunu genel olarak beğenmiyorum, adaylık tamam ama diğer adaylar varken ödül? Temennim Garfield’ın alması. Cumberbatch alırsa üzülmem.
En İyi Film de The Power of Dog, CODA ve Drive My Car arasında geçecek gibi duruyor. En İyi Yönetmen eğer bir sürpriz olmazsa Campion’a gider. Spielberg’e gitmesi (Campion açısından) trajik olurdu ama öyle bir şey olmaz herhalde.
Nasıl bir sabaha uyanacağız bakalım. (Gelen sonuçlara ve tepkilere göre yarın 19:30’da törenin tekrarını izleyeceğim.)
@lukedanes_jakeperalta
Will Smith biraz da “zamanı geldi artık verelim oscarı” sebebiyle ödül alacaktır. Tamam çok da kötü oynamadı ama daha iyileri vardı bu sene.
En İyi Film: The Power of the Dog (En iyi film adayları arasından Drive My Car’la The Power of the Dog en beğendiğim iki film oldu.) The Power of the Dog Son iki – üç haftaya kadar açık ara favoriyken Coda ve Belfast tören yaklaşırken daha da öne çıkmaya başladı. (En iyi film adayları arasında bu iki filmi zayıf bulsam da ne yazık ki kazanma şansları var. (Özellikle de Coda’nın))
En İyi Yönetmen: Jane Campion
Tartışılacak bir şey yok, açık ara favorim ve aksilik olmazsa kazanacak.
En İyi Erkek Oyuncu: Will Smith
Benedict ve Andrew’un almasını her ne kadar istesem de ödül sezonunu domine eden Will Smith’i geçebileceklerini düşünmüyorum. (Akademi umarım şaşırtır.)
En İyi Kadın Oyuncu: Jessica Chastain
Gönlümden geçen Kristen Stewart
En İyi Animasyon: Encanto
En iyi animasyona aday olan filmlerin hepsini izledim ve sıralamam şu şekilde: Flee>Luca>The Mitchells vs The Machines>Raya>Encanto (Yanlış okumadınız Raya’yı bile Encanto’dan fazla beğendim)
En İyi Uluslararası Film: Drive My Car
Diğer dallarda aldığı adaylıklara bakınca Drive My Car’ın öne çıktığı kuşkusuz ancak benim gönlüm The Worst Person in the World’den yana
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Troy Kotsur
Coda’nın hak ettiği tek ödül, bundan fazlasını almamasını umuyorum.
En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu : Ariana DeBose
kesin gözüyle baktığım iki daldan birisi.
Diğer tahminlerimi yorumu uzatmamak adına spolier içinde yapacağım
Dune şimdiden 4 Oscar’ı kazandı. Açıklamaları görünce bu kategorileri yayından almanın ne kadar aptalca bir karar olduğu tekrardan anlaşılmış oldu. Umarım yayında kazananlar konuşmalarda tepki gösterir.
Bu arada Hans Zimmer 2.Oscar’ını 17 yıl sonra kazanmış oldu.
27’de anlaşalım, bizim olsun.
#PresentAll23
Evet matematiğimle yine gurur duydum
Fotolara bakıyorum şimdilik en çok Lilly James’in tarzı hoşuma gitti.
Bu mu yani önceden verdiğiniz ödüllerin yayını, ödül başına 1 dakika falan kesmiş oldular yani. O kadar gereksiz bir hareket ki, her türlü izliyoruz işte.
Sonda biraz uzattı ama Regina Hall ve erkekleri kısmını sevdim. Jessica Chastain’in tepkilerini görmek de güzel oluyor, DiCaprio şakasında da kendinden geçti.
Sunucular iyi gidiyor bu sene. Sevdim 3 lüyü. Sunucusuz boşuna eziyet çektirmişler insanlara
ödüllerde sürpriz olmayacak gibi duruyor şimdilik.
En iyi erkek oyuncuyu merakla bekliyorum sürpriz çıksın diye. Ortalık karışır gibi geliyor gerçi
Bu arada Bruno yerine bu şarkıyı gönderen Disney’in de kafasına…
Greig Fraser Dune ile sinematografi ödülünü aldı. Bu seneki diğer filmi The Batman. 2 filmin de sinematografisi beni hayran bırakmıştı, bundan sonra kendisine daha çok dikkat edeceğim.
Troy Kotsur garantiydi ama yine de çok sevindirdi, salonun tepkisi de güzeldi. Konuşma öncesi adam ben Oscar’ı elimde ne yapacağım diye baktı bir an