Kate McKinnon ve Aidy Bryant’ın da gidişiyle SNL bitmiştir benim için. Yeni giren oyuncuların hiç birinde o ışık yok. Kenan Thompson ve Cecily Strong da bir yere kadar taşıyabilirler.(Ki Kenan .iptal olmasa Thompson da ya gider ya da süresi iyice azalırdı.)
Ay Yapım, Liman Film ve Zola Yapım’ın yapımcısı olduğu Emin Alper’in yeni uzun metrajlı filmi Kurak Günler dünya prömiyerini 75. Cannes Film Festivali’nin ‘Belirli Bir Bakış’ (‘Un Certain Regard’) bölümünde gerçekleştirdi. pic.twitter.com/Bkii3Mqdyk
The boys sayfasini amacından koparmamak için sansür olayini buraya yazayim dedım Prime video ilginç bir açıklama yapmış “Amazon içeriklerini genelde sansürlemez ama bazen bir içeriğin yerel dağıtıcısı içeriği sansurüleyebilir falan filan. Bu nasıl cevap ben anlamadım.Sanki diziyi bein connet ya da blu tv almış gibi konuşuyor.
@aytackara senin son haber biraz da “bunlar bunlar aradan kaçmış” diye hedef göstermek olmuş. güldüm.
sonradan ek : son haber değilmiş ama anladın sen.
Sinemalara yine zam geldi/geliyor gibi sayın/sevgili seyirciler.
Cinemaximum denen kurum Thor’un (8 Temmuz) biletlerini ön satışa koymuş, bunu da zamlı olarak yapmış. Benzerini Doctor Strange 2 vizyona girdiğinde de yapmıştı. Sonrası da malum zam.
Misal Ankamall IMAX’e baktım. Bugün Jurassic World’e bilet alsan 60-66’ya veriyor. 8 Temmuz için Thor’a almaya kalksan 65-71’e veriyor. Henüz 2D’ye yansıtmamışlar gibi.
Sektör adına güzel bir haber daha… Türkiye'ye yeni, bomba bir dijital platform daha geliyor. Bakalım RTÜK listesinde yerini alacak bu platformun adı ne olacak? Ocak 2023'te yayında…
HBO Max’ten pek umudum kalmadığı için aklıma ilk gelen Paramount oldu. Türkiye’ye de geleceği lafları dönüyordu. Gelsin zaten, iyi dizileri ve gayet büyük bir film arşivi var.
Apple’a bir şey demeyeceğim artık. Kimse çıkıp TV+ isim benzerliği nedeniyle gelmiyor demesin.
Avcı dizisi için medyaya gönderilen bültende senaristin Hakan Bonomo olduğu yazmıyordu normalde. Siteye alırken Proje yazısındaki ekstra konu kısmını habere eklerken dikkatimi çekip Bonomo’yu da eklemiştim.
Yarım saat kadar önce revize gönderip senarist eklemesi yapılmasını rica etmişler ^.^
Bundan böyle TV oyuncuları iki dizide birden ana karakter oyuncusu olabileceklermiş.
“Exclusivity” şartını kaldırmışlar. Her sezon sonrası yapımcılar oyunculara istedikleri işi alabilmeleri için 3 aylık bir zaman aralığı tanıyacaklarmış. Böylece başka kanalların/platformların şovlarında daha fazla konuk ve/veya düzenli oyuncu olabileceklermiş. 1 Ocak’tan itibaren yapılacak anlaşmalar için geçerli olacakmış.
Not: Çekim takvimlerini de ayarlayabilirseniz ne âlâ… Tabii bir de aram bozulmasın durumu olur kesin.
+DiscussingFilm‘de yorum yapanlar da “Bu zaten böyle değil mi?” şaşırması yaşamışlar. Cık, cık, cık.
@abidin77’in yazdığı gibi Prey’i ben de çok beğendim. Ölmüş bir seriyi canlandırmış oldular, soluksuz izletti kendini. Predator tasarımı, kullanımı da güzeldi.
Amber Midthunder zaten filmin yıldızı. Jeneriklerdeki animasyondan devam filmi geleceği de kesin.
Ingilizce bilmek şart ta Türkçeyi iyi bilmeden bu ülkede ingilizce bilsen ne fayda.İki üç yıl önce daha fazla da olabilir yanlışlıkla Türkçe dublaja basmışım.Altta da türkce alt yazı açık.Neyse degisiklik olsun dedim Türkçe dublaj olarak izlemeye devam ettim
Aman allahım dedim bu ne Hangisi doğru.Arkadaşlar hani adamlar bir yakınını kaybettiginde kaybınız icin çok üzgünüz derler ya bizmkilerde başınız sağolsun diye çevirirler.[neden öyle çevrilir hala anlamıs değilim de hadi neyse]Onun gibi bir sey değil.Anlamlar tamamen farklı Sonra burda dile getirdim bu konuyu aytaçkara da çeviriyi yapan sirketler farklıdir diye bir cevap verdi.Tabi ben konuyu uzatmak istemedim ama şirket farklı olunca anlam farklılıği nasıl oluyor diye de içimden geçmedi değil.
Geçenlerde ya dedim bir bakayım Aradan bu kadar zaman geçmiş, artık bu durum duzelmistir herhalde dedim ,açtım türkçe dublajlı olarak bir içeriği.Değişen hiç bir şey yok
Bazen you tube da çeviri işlerine bulaşanlarınn serjenişlerine rastlıyorum Netfilx te falan çeviriler rezalet diye bir takım eleştirilerde bulunuyorlar ama nedense bu
çevirileri yapan hangi şirketse şrketlere kimse hiç bir eleştiride bulunmuyor
Kim bu şirketler Isimleri nedir Tam bir muhamma
Ne yapılan işe bir saygi var ne de izleyenlere Yeterki cepleri dolduralim.Benim anladiğım bu.Yeni yetmelerle de çeviri bu kadar oluyor.
Şu şirketlerin isimlerini verinde biraz da onlari gömelim diyiyorum dizileri gömdüğümüz gibi. Tam bir dokunulmazlıkları var anladığım kadarıyla.
Ingilizce alt yazıyla izleyenler gerçekten çok şanslılar onu bilir onu söylerim.
Michael Kenneth Williams’ın oynadığı son filmi Breaking‘i (892) izledim. Herkes sever mi bilmiyorum ama ben beğendim. Çoğu kişinin farkına varmayacağı bir film olacakmış gibi duruyor.
Filmin başrolü John Boyega da sanılandan daha iyi bir oyuncuyum mesajını veriyor. Nicole Beharie’nin performansını da çok beğendim, kendisi Sleepy Hollow dizisindenmiş, ilk kez burada izledim.
Michael Kenneth Williams’ı izlemeyi çok özleyeceğim.
@gomen Normalde yabancı dildeki yapımların çevirileri yeminli tercümanlar aracılığıyla yaptırılıyor (tabii bu dediklerim büyük yapımlar için geçerli) ve direk olarak srt haline getiriliyor. Ama iş dublaja gelince, kanal ve platformların isteğiyle öncelik biraz değişip konuşan karakterin ağzına oturacak hece sayısına uygun eş ya da yakın anlamındaki kelimeler kullanılmaya başlanıyor. Ama bu, yeminli tercümanlar ya da profesyonel çeviri yapanlar tarafından değil, ya yapımcı ya seslendirmen ya da o dublajın alınmasından sorumlu çalışanlar tarafından yapılıyor. Bu yüzden anlamlarda çok kayıp oluyor. Daha iyileşeceğini de sanmıyorum çünkü bu işler hep aceleye getiriliyor.
Hatta küçük bir örnek vereyim. Yurt dışında çekilen bir yapımın (isim veremiyorum) kurgusu yapılacaktı ama kurgunun yapabilmesi için tüm diyalogların Türkçe altyazısına ihtiyaç vardı. Yeni işe girmişim, ingilizcem var diye oturtup kurguda kabaca çevirttirdiler ki kurgucu en azından anlasın cümle nerede başlıyor da bitiyor diye (Profesyonel bir çevirmen vs değilim ayrıca). Aradan zaman geçti kurguda sonlara gelindi. Sanıyorum ki final halini almadan önce yeminli tercümanla oturulup yanlışlar düzeltilecek profesyonel bir çeviri yapılacak. Nerdee. Sadece cümleleri kafalarına göre düzelttiler ve dublaja yolladılar. Öyle de yayınlandı. Sonradan öğrendim ki Türkiye’de bu işleri böyle yapıyorlar. Yazık gerçekten. Şükür altyazılarda böyle bir sorun yok.
edit:imla
@dkamoy milliyetçilik dozu bence yok. Daha çok dönen askerlerin VA gibi devlet kurumları tarafından nasıl muamele gördüğüne odaklanıyorlar. Zaten klasik bir banka soygunu filmi de değil, çok daha yavaş bir film.
Aftersun‘ı izledim bu akşam. Tam bağımsız film tadında bir iş.
Tatil için Türkiye’ye gelen bir baba-kızın hikayesi. Paul Mescal (The Normal People) ve Frankie Corio başrol.
Türkiye kısmı daha geri planda ama ufak tefek detaylarla anlaşılıyor da. Bir ara arka planda Gamsız Hayat çalıyordu Sonradan hatırlayıp gidip baktım, çekimleri burada yapmışlar zaten.
Mescal kendince iyi iş çıkarmış yine. Corio ayrı bir olay zaten ve ilk rolüymüş. Film malumlarda var. Bir ara MUBİ’ye de gelecek anlaşılan.
Büyük bir Marvel filmi falan gelince yapıyorlardı, bu hafta ne alaka? 12 senelik Avatar mı dolduracak salonları? Akasya’da normal bir 2D film de 87 öğr-97 tam şu an. Delilik. Akasya’da en son geçen sene falan izledim sanırım. Trump sırf uygun oluyor diye Mecidiyeköy’e geçiyorum ama o bile fazla ya. Geçen hafta 44 vermiştim, bu hafta 50. Neyse ki öğrenciyim.
İlk başta ortaya çıkanlar eğlenceli geliyordu ama artık film vizyona girse de Olivia Wilde’dan bir süre kendimizi kurtarsak demeye başladım. Zaten filmi izleyenler de tamamen farklı tarzda bir filmmiş gibi tanıtılmasından rahatsız olduklarını bahsediyorlardı (hassas bir konu varmış) Ayrıca alttaki yorumlara da katılıyorum, filmin yapım süreci üzerine bir film çekilse daha eğlenceli bir şey ortaya çıkabilir
yorumlar
Kate McKinnon ve Aidy Bryant’ın da gidişiyle SNL bitmiştir benim için. Yeni giren oyuncuların hiç birinde o ışık yok. Kenan Thompson ve Cecily Strong da bir yere kadar taşıyabilirler.(Ki Kenan .iptal olmasa Thompson da ya gider ya da süresi iyice azalırdı.)
The boys sayfasini amacından koparmamak için sansür olayini buraya yazayim dedım Prime video ilginç bir açıklama yapmış “Amazon içeriklerini genelde sansürlemez ama bazen bir içeriğin yerel dağıtıcısı içeriği sansurüleyebilir falan filan. Bu nasıl cevap ben anlamadım.Sanki diziyi bein connet ya da blu tv almış gibi konuşuyor.
@aytackara senin son haber biraz da “bunlar bunlar aradan kaçmış” diye hedef göstermek olmuş. güldüm.
sonradan ek : son haber değilmiş ama anladın sen.
@dkamoy Evet o açıdan biraz ilginç/komik oldu
FX-FOX Crime, Bein tarafı falan da böyle. Popüler olan içeriklere gönderip kalanını salıyorlar. O dikkatimi çekti de ucundan belirteyim dedim ^.^
Eurovision 2023’ün yerini Ukrayna yerine muhtemelen İngiltere‘ye öteliyorlar.
Zannedersem ikinci olmaları sebebiyle. BBC’yle görüşmeye başlamışlar.
Ukrayna mi kazanmis
@ozgun14 mazlumun yanında olan sadece türk halkı değil
bari ikinci yapaydılar zaten oraya seneye gidemeyecekleri belliydi
şarkıyı da şimdi dinledim tamam zevkler renkler tartışılmaz ama yani…
Sinemalara yine zam geldi/geliyor gibi sayın/sevgili seyirciler.
Cinemaximum denen kurum Thor’un (8 Temmuz) biletlerini ön satışa koymuş, bunu da zamlı olarak yapmış. Benzerini Doctor Strange 2 vizyona girdiğinde de yapmıştı. Sonrası da malum zam.
Misal Ankamall IMAX’e baktım. Bugün Jurassic World’e bilet alsan 60-66’ya veriyor. 8 Temmuz için Thor’a almaya kalksan 65-71’e veriyor. Henüz 2D’ye yansıtmamışlar gibi.
Paramount+?
HBO Max’i kastediyor da olabilir. Bahsi geçmişti, geleceğiz dediler ama gidişata bakarsak hiç de 2022’ye yetişiyorlar gibi durmuyor.
Ama o da olabilir tabii. Belki de Apple TV+ çıkar, gerçi ben onu zannedemiyorum niyeyse.
HBO Max’ten pek umudum kalmadığı için aklıma ilk gelen Paramount oldu. Türkiye’ye de geleceği lafları dönüyordu. Gelsin zaten, iyi dizileri ve gayet büyük bir film arşivi var.
Apple’a bir şey demeyeceğim artık. Kimse çıkıp TV+ isim benzerliği nedeniyle gelmiyor demesin.
Yepyerli, bildiklerimizden değil diyollağ.
Cüneyt Arkın (1937-2022)
R.I.P.
Kyrgios Tsitsipas maçını canlı izleyenler olmuştur, şimdi neler olmuş diye bakıyorum da yani o kadar olay varken bunun şikayet edilmiş olması güldürdü
Hakem skandal karar aldı, cinstir falan ama kyrgios haklıydı orada.
TRT Dijital
Ocak 2023
First Turkish Superhero World Series, Featuring Altay, Set to Commence Production
18:30’da Emmy adaylarını açıklayacaklar sayın/sevgili seyirciler.
TRT’nin dijital şeysi sonbaharda geliyormuş.
Bir daha paylaşmamayım
Yurtlu kitap sitesi, Temmuz süresince Türkiye içi tüm siparişlerde kargo bedava yapmış.
Niyetli varsa aklında olsun.
“Temmuz ayında vizyona giren yerli cin filmleri… Bunlar için title generator sitesi mi var acaba, bir basıyorsun BEBİŞ-İ İBLİS çıkıyor.”
It’s official: Eurovision 2023’ün ev sahipliğini resmen İngiltere‘ye vermişler. BBC. Şehir daha belli değil.
Yeni yerli platform dedikleri Başlat‘mış. Coming soon.
Oraya değil de buraya yazayım, içimde kalmasın.
Avcı dizisi için medyaya gönderilen bültende senaristin Hakan Bonomo olduğu yazmıyordu normalde. Siteye alırken Proje yazısındaki ekstra konu kısmını habere eklerken dikkatimi çekip Bonomo’yu da eklemiştim.
Yarım saat kadar önce revize gönderip senarist eklemesi yapılmasını rica etmişler ^.^
Amber Midthunder’ı pek severdim zaten, Prey’de de oldukça iyi iş çıkarmış. Predator sevenler kaçırmasın filmi.
https://twitter.com/SesKadrolari/status/1555833360643145728?t=ewgr3LJB1nIZSqg4wuxrFA&s=19
Aynen, tam bir duayen. Hele ki Tom Cruise dublajı bu kadar sağlam olup da yakışan biri yoktur, adamın kendi sesinden bile daha iyi…
Bundan böyle TV oyuncuları iki dizide birden ana karakter oyuncusu olabileceklermiş.
“Exclusivity” şartını kaldırmışlar. Her sezon sonrası yapımcılar oyunculara istedikleri işi alabilmeleri için 3 aylık bir zaman aralığı tanıyacaklarmış. Böylece başka kanalların/platformların şovlarında daha fazla konuk ve/veya düzenli oyuncu olabileceklermiş. 1 Ocak’tan itibaren yapılacak anlaşmalar için geçerli olacakmış.
Not: Çekim takvimlerini de ayarlayabilirseniz ne âlâ… Tabii bir de aram bozulmasın durumu olur kesin.
+DiscussingFilm‘de yorum yapanlar da “Bu zaten böyle değil mi?” şaşırması yaşamışlar. Cık, cık, cık.
@abidin77’in yazdığı gibi Prey’i ben de çok beğendim. Ölmüş bir seriyi canlandırmış oldular, soluksuz izletti kendini. Predator tasarımı, kullanımı da güzeldi.
Amber Midthunder zaten filmin yıldızı. Jeneriklerdeki animasyondan devam filmi geleceği de kesin.
Ve köpek sahneleri için de teşekkürler
Snl den Alex Moffat ve Melissa Vilasenor da ayrılmış.
etmem: i do not
etmedim: i did not
etmezdim: i would not
etmeyebilirim: i may not
etmeyebilirdim: i might not
edemem: i can not
edemedim: i could not
edemezdim: i would not be able to
edemeyebilirim: i may not be able to
edemeyebilirdim: i might not be able to
bunlar doğru çeviriler mi? bir arkadaşım sordu da tam emin olamadım. son 3ünün başka bir şekilde çevrilmesi mümkün mü? might kısmına da emin olamadım.
İyi bence. May/might birbirinin yerine geçebildiğinden özellikle geçmiş zaman düşünmesen de olur hatta.
aynen de yerine bir şey yazamayınca ben de öyle yazdım.
Ingilizce bilmek şart ta Türkçeyi iyi bilmeden bu ülkede ingilizce bilsen ne fayda.İki üç yıl önce daha fazla da olabilir yanlışlıkla Türkçe dublaja basmışım.Altta da türkce alt yazı açık.Neyse degisiklik olsun dedim Türkçe dublaj olarak izlemeye devam ettim
Aman allahım dedim bu ne Hangisi doğru.Arkadaşlar hani adamlar bir yakınını kaybettiginde kaybınız icin çok üzgünüz derler ya bizmkilerde başınız sağolsun diye çevirirler.[neden öyle çevrilir hala anlamıs değilim de hadi neyse]Onun gibi bir sey değil.Anlamlar tamamen farklı Sonra burda dile getirdim bu konuyu aytaçkara da çeviriyi yapan sirketler farklıdir diye bir cevap verdi.Tabi ben konuyu uzatmak istemedim ama şirket farklı olunca anlam farklılıği nasıl oluyor diye de içimden geçmedi değil.
Geçenlerde ya dedim bir bakayım Aradan bu kadar zaman geçmiş, artık bu durum duzelmistir herhalde dedim ,açtım türkçe dublajlı olarak bir içeriği.Değişen hiç bir şey yok
Bazen you tube da çeviri işlerine bulaşanlarınn serjenişlerine rastlıyorum Netfilx te falan çeviriler rezalet diye bir takım eleştirilerde bulunuyorlar ama nedense bu
çevirileri yapan hangi şirketse şrketlere kimse hiç bir eleştiride bulunmuyor
Kim bu şirketler Isimleri nedir Tam bir muhamma
Ne yapılan işe bir saygi var ne de izleyenlere Yeterki cepleri dolduralim.Benim anladiğım bu.Yeni yetmelerle de çeviri bu kadar oluyor.
Şu şirketlerin isimlerini verinde biraz da onlari gömelim diyiyorum dizileri gömdüğümüz gibi. Tam bir dokunulmazlıkları var anladığım kadarıyla.
Ingilizce alt yazıyla izleyenler gerçekten çok şanslılar onu bilir onu söylerim.
Michael Kenneth Williams’ın oynadığı son filmi Breaking‘i (892) izledim. Herkes sever mi bilmiyorum ama ben beğendim. Çoğu kişinin farkına varmayacağı bir film olacakmış gibi duruyor.
Filmin başrolü John Boyega da sanılandan daha iyi bir oyuncuyum mesajını veriyor. Nicole Beharie’nin performansını da çok beğendim, kendisi Sleepy Hollow dizisindenmiş, ilk kez burada izledim.
Michael Kenneth Williams’ı izlemeyi çok özleyeceğim.
@vesper ismini görünce bile bir hüzün kaplıyor beni
filmin “thank you for your service” ile başlayan amerikan milliyetçiliği dozu ne kadar?
@gomen Normalde yabancı dildeki yapımların çevirileri yeminli tercümanlar aracılığıyla yaptırılıyor (tabii bu dediklerim büyük yapımlar için geçerli) ve direk olarak srt haline getiriliyor. Ama iş dublaja gelince, kanal ve platformların isteğiyle öncelik biraz değişip konuşan karakterin ağzına oturacak hece sayısına uygun eş ya da yakın anlamındaki kelimeler kullanılmaya başlanıyor. Ama bu, yeminli tercümanlar ya da profesyonel çeviri yapanlar tarafından değil, ya yapımcı ya seslendirmen ya da o dublajın alınmasından sorumlu çalışanlar tarafından yapılıyor. Bu yüzden anlamlarda çok kayıp oluyor. Daha iyileşeceğini de sanmıyorum çünkü bu işler hep aceleye getiriliyor.
Hatta küçük bir örnek vereyim. Yurt dışında çekilen bir yapımın (isim veremiyorum) kurgusu yapılacaktı ama kurgunun yapabilmesi için tüm diyalogların Türkçe altyazısına ihtiyaç vardı. Yeni işe girmişim, ingilizcem var diye oturtup kurguda kabaca çevirttirdiler ki kurgucu en azından anlasın cümle nerede başlıyor da bitiyor diye (Profesyonel bir çevirmen vs değilim ayrıca). Aradan zaman geçti kurguda sonlara gelindi. Sanıyorum ki final halini almadan önce yeminli tercümanla oturulup yanlışlar düzeltilecek profesyonel bir çeviri yapılacak. Nerdee. Sadece cümleleri kafalarına göre düzelttiler ve dublaja yolladılar. Öyle de yayınlandı. Sonradan öğrendim ki Türkiye’de bu işleri böyle yapıyorlar. Yazık gerçekten. Şükür altyazılarda böyle bir sorun yok.
edit:imla
@dkamoy milliyetçilik dozu bence yok. Daha çok dönen askerlerin VA gibi devlet kurumları tarafından nasıl muamele gördüğüne odaklanıyorlar. Zaten klasik bir banka soygunu filmi de değil, çok daha yavaş bir film.
Aftersun‘ı izledim bu akşam. Tam bağımsız film tadında bir iş.
Tatil için Türkiye’ye gelen bir baba-kızın hikayesi. Paul Mescal (The Normal People) ve Frankie Corio başrol.
Türkiye kısmı daha geri planda ama ufak tefek detaylarla anlaşılıyor da. Bir ara arka planda Gamsız Hayat çalıyordu
Sonradan hatırlayıp gidip baktım, çekimleri burada yapmışlar zaten.
Mescal kendince iyi iş çıkarmış yine. Corio ayrı bir olay zaten ve ilk rolüymüş. Film malumlarda var. Bir ara MUBİ’ye de gelecek anlaşılan.
Aaa iyi bari filmekiminde bir sinema bileti parasından kurtulduk. Cinemaximum da bu cuma yine 6 lira bindirmiş zaten.
Büyülü Fener de yapmış, ben şahidim.
Büyük bir Marvel filmi falan gelince yapıyorlardı, bu hafta ne alaka? 12 senelik Avatar mı dolduracak salonları? Akasya’da normal bir 2D film de 87 öğr-97 tam şu an. Delilik. Akasya’da en son geçen sene falan izledim sanırım. Trump sırf uygun oluyor diye Mecidiyeköy’e geçiyorum ama o bile fazla ya. Geçen hafta 44 vermiştim, bu hafta 50. Neyse ki öğrenciyim.
Ankara 86-93 görünüyor IMAX için. İstanbul accık şey olmuş ama iki türlü de fazla tabii.
Bunun bir de IMAX gözlük için ayrı para alma meselesi var.
“Olivia Wilde & Florence Pugh had a public argument during filming DON’T WORRY DARLING when Pugh became frustrated with Olivia’s disappearances
Toby Emmerich played referee in a “long negotiation process” where Pugh decided not to promote the film.
(via: https://bit.ly/3SoFSWY)”
İlk başta ortaya çıkanlar eğlenceli geliyordu ama artık film vizyona girse de Olivia Wilde’dan bir süre kendimizi kurtarsak demeye başladım. Zaten filmi izleyenler de tamamen farklı tarzda bir filmmiş gibi tanıtılmasından rahatsız olduklarını bahsediyorlardı (hassas bir konu varmış) Ayrıca alttaki yorumlara da katılıyorum, filmin yapım süreci üzerine bir film çekilse daha eğlenceli bir şey ortaya çıkabilir