Romantik spor draması Heated Rivalry 28 Kasım’da başlıyor.
6 yorum abidin77 20 Kasım 2025 18:01
aidan shaw buz hokeyi Christina Chang connor storrie crave fragman François Arnaud gay harrison browne hbo max heated rivalry hudson williams jacob tierney kaden connors ksenia daniela kharlamova nadine bhabha poster rachel reid roman uyarlaması romantik drama slavic rogozine Sophie Nélisse spor draması uyarlama dizi vitali makarov yaroslav poverlo
Rachel Reid‘in eleştirmenlerce beğenilen Game Changers kitap serisinden uyarlanan romantik drama dizisi HEATED RIVALRY, 28 Kasım Cuma günü ABD ve Avustralya’da HBO Max’te iki bölümle izleyicilerle buluşacak. Altı bölümden oluşan sezonun diğer bölümleri 26 Aralık’taki sezon finaline kadar haftalık olarak ekranlara gelecek.
Ödüllü Kanadalı yazar, yönetmen ve yapımcı Jacob Tierney (Letterkenny, Shoresy) tarafından Kanadalı streaming servisi Crave için yaratılan dizi, rakip hokey oyuncuları Shane ve Ilya’nın hikayesini anlatıyor. Hudson Williams tarafından canlandırılan Shane Hollander ve Connor Storrie tarafından canlandırılan Ilya Rozanov, Major League Hockey’nin en büyük yıldızlarından ikisi olup, hırs, rekabet ve ikisinin de tam olarak anlayamadığı bir çekim gücüyle birbirlerine bağlıdırlar. İki genç çaylak arasında gizli bir ilişki olarak başlayan şey, yıllarca süren bir aşk, inkar ve kendini keşfetme yolculuğuna dönüşür.
Sonraki sekiz yıl boyunca, ikili buz üzerinde zafer peşinde koşarken, buz dışında duygularını kontrol etmekte zorlanırlar. Yaşamak için yaptıkları spor ile görmezden gelemedikleri aşk arasında kalan Shane ve Ilya, rekabetin çok yoğun olduğu dünyalarında gerçek aşk gibi kırılgan ve güçlü bir şeye yer olup olmadığına karar vermek zorundadır.
Dylan Walsh (Superman & Lois, Nip/Tuck), David Hollander; Christina Chang (The Good Doctor), Yuna Hollander; François Arnaud (The Borgias), Scott Hunter; Robbie G.K. (Overcompensating), Kip Grady; Sophie Nélisse (Yellowjackets), Rose Landry; Ksenia Daniela Kharlamova (Adults), Svetlana Vetrova; Aidan Shaw (Locke & Key), Kolya; Vitali Makarov (The Recruit), Rus Bakan; Nadine Bhabha (Letterkenny), Elena; Kaden Connors (Wild Cards), Sasha; Slavic Rogozine, Alexie Rozanov; Yaroslav Poverlo, Grigori Rozanov; Harrison Browne, Connors karakteriyle dizide rol alan diğer isimler.
Accent Aigu Entertainment tarafından Bell Media’nın Crave ile ortaklaşa üretilen HEATED RIVALRY, Sphere Abacus tarafından uluslararası olarak dağıtılmaktadır.
yorumlar
* HBO Max bunu ABD ve Avustralya dışında alsa bile bizimkiler yayınlayamazmış ki… Katalogdan çıkartma soslu para cezası gözümün önüne gelir gibi. Ve hayır, abartmıyorum
* İyi ki kitap uyarlaması (gördüğüm kadarıyla iki kitabı var), çünkü iki bölüm içinde o kadar pata küte zaman atladılar ki huylandım resmen.
* Dan diye girdiklerini düşünmüştüm, hatta hızlı akıyor açıkçası (sezon 6 bölüm malum) ama ikisinin arasındaki rekabet katkılı ilişkiyi güzel kurdular. Oyuncuları iyi seçmişler. François Arnaud beycimi daha fazla kullanmalarını bekleyeceğim hatta.
İmaj kaygılı closet korkusu da abartı değildi. Ilya’nın Rusya’daki aile tarafı pek ilgimi çekmiyor şimdilik.
Toplu taşımada izlememenizi tavsiye eder, iyi seyirler dilerim. Homofobikseniz hiç bulaşmayın bu arada, mundar ederseniz caĞnım şeyi.
1×03 üzerine:
François Arnaud’a bayıldım bu bölüm
Robbie G.K.’ye de saygılar.
Warner Bros. Discovery’nin sahibi olduğu yayıncı, Avrupa (İngiltere, İspanya ve Türkiye hariç), Asya ve Latin Amerika için 1. ve 2. sezon haklarını satın aldı.
1×05 üzerine:
* Ilya’nın Shane’e doğru Rusça konuştuğu sahne çok hoşuma gitti.
* Bölüm sonu gerçek hayat kıyasıyla gözüme ütopik gelse bile… Scott Hunter
* Şu sezon bari 8 bölüm olsaydı… Neyse ki 2. sezon onayı var.
1-2
o kadar yalapşap geçiştirdiler ki ikilinin hikayesini bunlar birbirlerini ne kadar tanıyor da bu kadar tutkulu şekilde birbirlerinden kopamıyorlar aklım almadı. bölümün sonunda bakayım dedim 2008 sonunda başlayıp 2014 sonuna getirmişler 2.bölümün sonunda. 6 koca yılda hiç mi anlamlı bir şey konuşmadınız la siz? sanki bol bol seviştirmek ya da belaltı muhabbet ettirmek ya da imalı bakıştırmak için karakter gelişiminden epey kesmişler gibi geldi bana. seksüel gerginlik tavan. neyse ikinci bölümün sonunda bir kırılma anına geldik sanırım. bundan sonra daha çok konuşurlar inş.
3ünü de izleyip gelmem iyi olmuş çünkü 3ün peşine buraya gelip bayaa saydırırdım ben. hala da gereksiz süre ayırdıklarını düşünüyorum. o bölümü ilk 4 bölüme 5 er dakikadan yayabilirlermiş koca bölümü onlara kapatacaklarına. 5. bölümde de finalini bağlamış olurlardı işte azar azar yedirilirdi. akıcılığını bozdu dizinin. gerçi bölümlere yedirilse de sırıtırdı alakasız kaçardı ama neyse koca bölümü yemelerinden memnun kalmadım kısacası.
neyse 4 ve 5. bölümler ilk 3 bölümün sıkıcılığını dengeledi. güzel bölümlerdi. hele 4.bölümün sonundaki kolajı 2 kere izlemiş olabilirim. en büyük sebep müzik tabii ki. all the thing she said aranjmanı ve eşliğindeki sahnele çok iyiydi. hele de bir yerde sözsüz müzik başlıyor ilya shane ile aynı gece kulübünde olduğuna ayılıp gözleriyle etrafı tarıyor. cidden iyiydi.
sahneyi bulamadım ama birisi aranjmanı paylaşmış. dediğim müzik kısmı 1:24
5.bölümün ortalarındaki konuşmamız lazım sahnesini ben 3.bölümün başında bekliyordum. ama yine de 4 ve 5 teki oyalanma sıkıcıydı dersem yalan olur. çünkü ekledikleri yan karakterler de çok iyi. rose u çok sevdim. yalnız bu kız yellowjackets da çok odun bir vücuda sahip gibiydi. meğer ne cevherler saklıyormuş içinde. buna şok olan yalnız ben olamam. sığlığı kenara alırsak karakteri vücudundan daha da tatlıydı. svetlana da rose da hatta 3.bölümdeki garson kız da, şimdi adını unuttuğum shane in takım arkadaşı da… yan karakterlerin hepsi çok izlenesi. insan keşke onlara daha çok zaman ayrılabilse diyor.
neyse 5.bölümdeki rusça itiraf da çok iyiydi. çocuk çok iyi rusça konuşuyor sanki. cümlelere vurgusu sanki ne dediğini biliyormuşçasına iyiydi, nerde ne mimik ne ton yapacağına iyi çalışmış. ben ikna oldum rus olduğuna. bi de rose olayı netleştikten sonra ilya bir gevşedi sanki, eli ayağı durmadı bölüm boyunca. topluluk içinde bile. herhalde yemin verdiydi magazinlerde aşkısını izlerken, shane bana dönerse bir daha bırakmıcam diye. her fırsatı değerlendirdi valla. olum sen değil miydin beni rusyada keserler diyen.
bölüm sonu da iyiydi. yalnız shane bu dağ evinin gözlerden ıraklığının üzerinde o kadar durdu ki bunların dağ evinde mercimeklerle uğraşırken magazin kadrajlarına yakalanıp olay olacakları yüksek ihtimal gibi. sonrası da tatlıya bağlanır kapanır herhalde.
dizi hokey severlerden çok aşkı memnu severler için bu arada ona göre giren girsin.