Scandal — Tanıtım
162 yorum unfortr 28 Ocak 2013 23:01
Scandal‘ın dünyasına giriş yapmamızla, bir anda kendimizi ne iş yaptıklarını bilmediğimiz, büyük bir makinanın çarkları gibi işleyen bir ekibin ortasında buluyoruz. Peki burası neresi? Bir büro; burada çalışanlar avukat, ama burası bir hukuk bürosu değil! Yaptıkları şey, toplumun gözü önünde bulunan kişilerin ortaya çıkan kirli sırlarında, yönetimi ele alıp krizi en az hasarla kapayabilmek. Yaptıkların işin tanımı ise kriz yönetim danışmanlığı…
Başlıklar :
Yayın Bilgileri
Konusu
Karakterler
Judy Smith Hakkında
Fragman
YAYIN BİLGİLERİ
ABC’nin 2012 Nisan ayında ilk sezonu 7 bölüm olarak planlanmış olan, yeni diye tabir edebileceğimiz dizisi Scandal, eski ABD başkanı George H.W.Bush‘un basın danışmanı Judy Smith‘in hayatından esinlenilmiş bir politik gerilim. Dizinin yaratıcısı ve yapımcısı olan Shonda Rhimes ilk sezon için, “İlk etapta 7 bölümümüz var; belki de 13’e çıkacak” düşüncesiyle çekmek istemediklerini belirtmiş. Judy Smith ile konuştuklarında projeyi, İngiliz mini dizileri gibi yayınlamak istediklerine karar vermişler. Öyle ki ilk sezondan sonra dizi iptal olsa dahi seyirciyi pek fazla üzmeyecek bir son hazırlamışlar.
Scandal‘ın ilk bölümü 2,1 reyting oranı yakaladı. Sonraki bölümleri ortalama 2,0 reyting oranında seyrederken, sezon finali 2,4 reyting yakalayarak, kanalı fazlasıyla tatmin etti ve 2. sezon onayını aldı. 2. sezona hızlı bir giriş yapan dizi, ilk iki bölüm 2,2 ve 2,5 reyting oranlarını yakaladı. İkinci sezonda şu ana kadar elde ettiği ortalama ise 2,2 oldu. Bu durum, kanalı memnun etmiş olacak ki 2. sezon 13 olan bölüm sayısı, 22’ye uzatıldı.
KONUSU
Konuya giriş yapmamızla birlikte karşımıza hummalı bir şekilde çalışan bir ekip çıkıyor. Çoğu dizide karşımıza çıkan karakter tanımlamalarıyla burada karşılaşmıyoruz. Öyle ki hepimiz biliyoruz ki senaryolarda karakter tanımlamalarının geçtiği yerler hikayenin temposunun yavaşladığı kısımlardır. Karakterleri yeteri kadar tanımadan hikayeye girmemiz kötü bir şey mi? Hayır değil. Gereksiz bir şekilde daha ilk bölümden her karakterin iç dünyasına girelim, seyirci onları sevsin türünden bir yaklaşım göstermemeleri, anlatılan konuya daha bir inandırıcılık katmış. Peki, bu hep böyle mi devam edecek? Elbette hayır. İlerleyen bölümlerde -izleyiciyi sıkmadan- dizinin temposu yavaşlamadan, biz de bazı detaylar öğreneceğiz.
Dizide ekibimiz 24 saat geçmeden iki vaka çözüyor. Çoğu bölümde, ekibin karşısına ayrı bir vaka çıkıyor. Ama tabii bir de ana konumuz var. Amerika başkanı Fitzgerald Grant’ın içinde bulunduğu bir skandal, ilk sezon boyunca her bölümde karşımıza çıkıyor. Son bölümde ise sadece bu vaka ele alınıp sonlandırılıyor.
Peki bu şirketin kapısını çalanlar kimler? Cinayetten aranan onur madalyalı halk kahramanı bir asker; ailesi kaçırılan bir diplomat; fuhuş patroniçesi bunlardan sayabildiklerimiz. Bu isimleri, saplandıkları çukurdan en az hasarla kurtarabilecek tek isim Oliva Pope ve ekibidir.
KARAKTERLER
OLIVIA POPE
Cumhuriyetçi aday Fitzgerald Grant’ın seçim bürosunda çalışıp, onun başkan seçilmesinde en büyük katkıyı sağlayan Olivia, başkanla arasında geçen bir olaydan sonra görevinden ayrılıyor. Daha sonra yoluna tek başına devam etme kararı alıp, kriz yönetim danışmanlığı şirketini kuruyor. Zaten tanınmış biri olan Olivia, kurduğu şirkette kazandığı başarılarla da çok kısa bir sürede başı her belaya girenin ilk başvurduğu isim haline geliyor.
Müşterilerinden istedikleri tek bir şey var; ona yalan söylenmemesi. Olivia, müşterilerini seçerken doğruyu söylediklerine inanması için tek yapması gerken şey, onların gözlerinin içine bakmak.
Çoğu zaman özel hayatımızda dinlenemediğimizi düşünürüz. Bir de Olivia’nın hayatına bakmalısınız. Bu baş döndürücü trafikte diziye bütün enerjisini veren karakter, ekibini de bu enerjinin içine dahil etmeyi başarıyor.
Olivia’yı canlandıran Kerry Washington‘ın oyunculuğu hakkında gözümü tırmalayan detayları ise mimikleri, onlara bir türlü alışamadım. Yine de zenci oyuncuların başrolde olduğu yapımların pek tutmama riskine karşın, iyi reytinglerden çıkardığım sonuç: Amerikan izleyicisi oyuncuyu sevmiş olarak değerlendiriyorum. (Internet’te kısa bir tura çıkınca bunda, sanatçının düzgün fiziği ve canlandırdığı karakterin gardrobunun da etkisi olduğu sonucuna da varılabilir.).
HARRISON WRIGHT
28 yaşında Washington’da yetişmiş bir avukat olan Harrison, şehirde tüccar Adnan Salif adına, lüks araba alım satım işiyle uğraşırken, kendine büyük bir servet edinir. Fakat bu işinde yasal olmayan sorunlardan dolayı tutuklanır. Olivia yardımına koşarak onu bu durumdan kurtarıp, ekibine dahil eder. Olivia’ya sadık, ama gerektiği yerde kararlarının sorgulamasını da yapan Harrison, tatlı dilli, ikna kabiliyeti yüksek biri.
Karakteri, daha önce ciddi bir yapımda rol almamış Columbus Short canlandırıyor.
Olivia’nın yakın arkadaşlarından olan Abby, kocasının alkol sorunları nedeniyle kendisine aşırı şiddet uygulaması neticesinde oldukça zor bir evliliği olmuş biri. Kocası, Abby’nin kalça kemiğini ve çenesini kırıp hastanelik ettiği bir gece, savaşçı edasıyla adamın evine giden Olivia da onun bir kaç kemiğini kırmış. Abby, Olivia’nın tuttuğu, eyaletin en güçlü boşanma avukatı sayesinde boşanabilmiş. Boşandığı dönem, Olivia’nın seçim çalışmaları olduğu döneme denk geliyor. Şirket kurulduktan sonra da ekibe araştırmacı avukat olarak dahil olmuş. Ekipte kararları en fazla sorgulayıp, gerektiği yerde en fazla eleştiri yapan karakteri, NCIS‘ten hatırlayacağınız Darby Stanchfield canlandırıyor. Aktrisi son zamanlarda Castle‘da da malum bir eski eş olarak izledik.
Gizli operasyonlar içerisindeki bir öldürme ve işkence makinası CIA ajanıyken, teşkilat içerisindeki görevinden bunalıp ayrılmak zorunda kalan Huck, bir anda kendini sokaklarda ve metro içlerinde geceleyen bir evsiz olarak bulur. Olivia, bir şekilde varlığından haberdar olup, ekip içerisinde yararını görebileceğini düşündüğü için Huck’ı işe alır. Aynı zamanda bilgisayarlar ve yazılımlar konusunda uzman olan Huck’tan Olivia’nın istediği tek bir şey var: Tanıkları konuşturabilmek için her şeyi yapabilirsin, ama onları öldüremezsin.
Huck’ı benim Weeds‘te izleyip çok beğendiğim, başka birçok yapımdan da tanıdığımız Guillermo Diaz canlandırıyor.
Konuya giriş yapmamızla birlikte ilk tanıştığımız karakter olan Quinn, ekibin -Olivia hariç kim olduğunu kimsenin bilmediği- en yeni üyesidir. Bir çok başvuru arasından seçilen Quinn, Olivia Pope’tan gelen iş teklifi karşısında şoka uğrar. Çünkü bu onun hayallerinin gerçekleştiği andır. Tabii bu genç avukat, karşısında bir hukuk bürosu bulacağını zannetse de yapacağı iş daha farklı bir şeydir. Uzun zaman boyunca, yeni işine tam anlamıyla adapte olamayan Quinn’in kimliği, hikayenin belki de en geri planda kalmış gizem unsurudur.
Karakteri, Katie Lowes canlandırıyor.
Ek : Tvline.com’un 2012 yılı için hazırladığı yılın enleri listesinde, Quinn Perkins’in hikayesi en iyi ucu açık final olarak değerlendirildi.
İskoçya doğumlu olan Stephen, Yale Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitirdikten çok kısa bir süre sonra Amerikan vatandaşı olmuş. Chase & Howard Hukuk Bürosu’nda baş avukat olup, kariyerinin zirvesindeyken çok önemli bir davanın orta yerinde sinir krizi geçirir. Florida’da gördüğü iki aylık tedavi sonrasında, kendini Olivia’nın ekibinde bulur. Ekibin kadınlarla arası en içli dışlı çapkınını oynayan Stephen, Olivia’nın ısrarları sonucu sevgilisiyle nişanlanır ve artık kadınlardan uzak durmaya çalışır. Olivia’nın ekipte kararlarını en az sorgulayan ve sürekli onun izinden giden Stephen’ı, çoğumuzun Lost‘tan bildiği Henry Ian Cusick canlandırıyor.
Cumhuriyetçi Parti’nin çıkaracağı başkan adayı yarışında, rakibi Sally Langston’ın oldukça gerisinde bir durumdayken, kampanyanın orta yerinde Olivia’nın başarılı fikirleriyle ortaya çıkması sonucunda, partisinin başkan adayı olarak seçilir. Başkanlık seçimi süresince Olivia’nın danışmanlığı sayesinde seçimleri kazanıp başkanlığını da ilan eder. Olivia ile Beyaz Saray’a taşınan ortaklıkları, aralarında geçen bir olaydan sonra bitmiş olsa da aralarındaki ilişki başkanın karıştığı bir skandal sonrasında yeniden birleşecektir.
Karakteri, Tony Goldwyn canlandırıyor.
Başkanın Eşi (First Lady) Mellie, kocasının parti içi girdiği seçim yarışında onun yanında yer almayarak anketlerde geriye düşmesine neden olur. Hem kendisinin, hem de kocasının birbirlerine olan sevgisinin bittiği bir döneme gelen seçim kampanyasında, Olivia’nın “Aile içi değerler Cumhuriyetçiler için önemlidir, seçilebimeniz için basına mutlu aile pozu vermelisiniz” çıkışından sonra Mellie, hukuk kariyerini bırakarak seçim kampanyası süresince kocasının yanında olur. Hırslı yapısıyla, gerek başkanlık yarışında, gerekse seçildikten sonra, kocasının hanesine artı puan yazılabilecek, kafasından hikayeler uydurup yalanlar da söyler. Yarattığı imajla halkın başkandan daha çok sevdiği Mellie’yi Bellamy Young canlandırıyor.
Başkanın sağ kolu olan kurmaylarından Cyrus, kariyerine Harward Üniversitesi’nde devam etmek üzereyken, başkanın seçim kampanyasına dahil olur. Cyrus da tıpkı Olivia gibi başkanın seçimi kazanmasını sağlayan etkenlerin en başında gelir. Seçim kampanyasındaki bu başarısından sonra Cyrus, zaman zaman Başkan’a sarfettiği “Benim sayemde seçildin, çünkü sana inandım” gibi cümleleriyle egosu oldukça yüksekte olan bir karakter. Eşcinsel kimliğini de basından saklayan Cyrus’ı bir çok konuk oyunculuğundan hatırlayabileceğimiz Jeff Perry canlandırıyor.
Eyalet savcısı olan David, Olivia’nın yöntemlerini onaylamıyor. Bu yüzden de sürekli onun ensesinden ayrılmıyor. Olivia’nın onu idare etmek için kendisine yakın tutma çabalarını da kendi yöntemleriyle püskürtüyor.
Karakteri, bir çok dizideki oyunculuklarıyla yüzüne aşina olunan Joshua Malina canlandırıyor.
Yapımcı JUDY SMITH Hakkında
1958 doğumlu olan Judy Smith‘in, halkla ilişkiler ve hukuk eğitimini tamamlayıp, önemli şirketlerde kariyer yaptıktan sonra yolu, Beyaz Saray’a düşer. Burada, aynı zamanda aldığı halka ilişkiler eğitimi ve kariyerine istinaden ABD başkanı George H.W Bush’un basın danışmanlığına getirilir.
Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra, özellikle Washington ve çevresinde yaygın bir meslek olan kriz yönetim danışmanlığı şirketini kurar. Judy Smith’in şirketi olan Smith & Co, bugüne dek aralarında Monica Lewinsky ve BP’nin Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısı krizine dek bir çok davayı üstlenir. Parlak kariyeri, yapımcı Shonda Rhimes’ı etkiler. Dizi fikrini Smith’e açmasıyla olurunu alıp, onu da yapımcı kadrosuna dahil etmesiyle proje başlar. Dizi senaryosunu yazan ekip, çeşitli kriz durumlarını kurgulayarak, bu tarz durumlarda Judy Smith’in nasıl tavır alacağı konusunda fikir alıp, hikayeye bu şekilde yön verirler.
Dizinin yaratıcısı, yapımcısı ve aynı zamanda senaryo ekibinde olan Shonda Rhimes, Grey’s Anatomy ve Private Practice dizilerinin de yaratıcısıdır. Scandal’dan önceki bu iki projesinde başarıyı yakalayan Rhimes, öyle görünüyor ki üçüncü dizisinde de aynı başarıyı yakalamış.
Sezonlar boyu sürmesini ümit ettiğim bu güzel diziyi, türün meraklılarına tavsiye edip iyi seyirler diliyorum.
FRAGMAN
[youtube http://www.youtube.com/watch?v=kju0TD2JnRU?feature=player_detailpage&w=640&h=360]
yorumlar
Of Of sezon finalinin son bir dakikası neydi öyle yahu, yüzüme yüzüme çarptı valla. Tam her şey güllük gülistanlık, böyle finalleri sevmem ki ben derken; şak diye indi suratıma o bir dakika. Şüphesiz bu seneki en iyi sezon finallerindendi; izlemeyen de çok şey kaçırıyor, demedi demeyin.
Dipnot: Olivia’ya da ya iyice alıştım, ya da artık daha iyice o ağlamaklı halleri. Şu anda dizide en çok sevdiğim karakter oldu kendisi; oyunculuğunu da ben seviyordum; ama o ağlamaklı halleri beni gülümsetiyordu. Şimdi orayı da kıvırmaya başlayınca; valla çok beğendiğim oyuncular arasına girdi kendisi. Son 3-4 bölümde de coştu da coştu…
Yazın bir deneyin derim…
Son zamanlarda keep calm fotoğraflarına taktım kafayı. Şu da o kadar hoşuma gitti ki paylaşmadan duramadım.
Ahah! Cuk oturmuş hakikaten. Teşekkürler @rpdi.
Gecenin bu saati aklıma geldi bu dizi… Öyle özledim ki, 2. sezon finali öyle bir yerinde kaldı ki -izleyenler bilir-; en çok merakla beklediğim dizilerdendi. Ama diziyi seyredemiyorum.
Bu sezonda da düzenli çeviren olmayacak anlaşılan. Ben Emmy’de falan aday olunca ve efsanevi ikinci sezonundan sonra dikkatleri üzerine çektiğini ve bir çevireni çıkacağını ummuştum. Ama hayal kırıklığı oldu. O kadar abuk-sabuk şeyler düzenli çevrilirken, bu diziye haksızlık ediliyor yahu. Yapmayın, nolur birileri girişsin şunu çevirmeye.
Bu arada sanırım Türkiye’de yayınlandığı kanalda, yayınlanması bekleniyor çeviri için. Geçen sene de onun sayesinde izlemiştik diye hatırlıyorum…
Dizinin başrol oyuncusu Kerry Washington yakın zamanda SNL’e konuk oldu. Ben bölümden bir videoyu bayağı beğendim. Merak edenler için:
http://www.youtube.com/watch?v=nFPqNEHeca0
@hsparks : Madem öyle, bu videoyu izlediğimde “vaaay! bizim yavru köpek suratlı iyi oynamış yahu” dediğimi ve o zamandan bu yana kadına biraz daha saygılı yaklaştığımı itiraf edeyim.
@dkamoy: Hehehe aynı şey bende de oldu. Hatta kadını drama yerine komedi dizisinde seyretsem belki de kendisini sevebilirim diye bile düşündüm
@unfortr: Teşekkürler, yazdıktan sonra Olivia hayatımı kurtardı dedi, o zaman hatırladım ben de. Yine de makbule geçti tabi, bu arada 3’e geçtim ve sezon muazzam akıyor, ne özlemişim yahu! Bu kadar entrikaya ve hikayenin bağlanacağı yönün zerre belli olmayışına ayrı bayılıyorum. 2 bölümde 20 kere ters köşe oldum ha!
3 sezonu da bitirdim… Kerry Washington’ın başa çıkılmaz antipatisi yüzünden ilk 3 bölümden sonra 5 ay ara vermiştim ve dizi 4.,5.bölümden sonra başlıyor…
bir de şu kadanın 10 saniyede bir gelen histerik ağlak halleri olmasa… “why” demesi bile 6 saniye sürüyor…
3×15’e kadar geldim ve son bikaç bölümdür sürekli “Bu da iyice pembeleşti ya… ” deyip duruyorum.
Bi de dizinin KW dışındaki tüm oyuncularının çok iyi oyuncular olduğuna karar verdim. Düşünsenize, karşınızda o mimiklerle saçmalayan, komik görünen bi kadın var ve sizin konsantrasyonu kaybetmeden ciddi ciddi rol yapmanız lazım.
@dkamoy: “KW dışındaki tüm oyuncularının çok iyi” ne kadar güzel söylemişsin! Özellikle Jeff Perry, Bellamy Young ve Dan Bucatinsky iyinin de ötesinde. Rolü o kadar yok ama Paul Adelstein‘den de gözlerimi alamıyordum (sezon arasından beri seyretmedim) ben. Pembeleşmesi de beni etkilemeyecek muhtemelen. Yarın sezon finali yaptıktan sonra peşpeşe mis gibi izliycem.
@hsparks: Pek mis olmayabilir şimdiden uyarayım. (Önceden hazırlanırsan o kadar kötü gelmez diye iyice kötüleyeyim.)
Ben sezon sonunda bırakmayı düşünüyorum evin ikinci ferdini ikna edebilirsem. O derece baydım.
@dkamoy: O kadar mı kötü yahu? İyi bari, ben kendimi ona göre hazırlayayım dediğin gibi.
3. sezon bittikten sonra izleyebileceğiniz kamera arkası sezon gafları
https://www.youtube.com/watch?v=ynEh89Aykpg
Bir oyuncu 4. sezonda geri dönmeyecekmiş.
Bence Olivia Pope’u çağır kurtarsın seni.
Diziyle alakası yok ama hemen bir üstte haberini verdiğim oyuncu ile ilgili bir haber bu. Diziyi izlemeyi düşünen bakmasın
Portia de Rossi katılmış S4’e.
Poster
@desperate houseboy: Ben ilk 2 sezonu izlediğime pişman değilim. İlk sezon tam giriş sezonuydu. Isınma turları ve tanıtım gibi… Ama 2. sezondaki entrika harikaydı. Hikaye gayet güzel şekillendi ve işlendi 2. sezonda.
Başrol hatun konusuna da şu açıdan bakınca izlenebilir hale geldi benim için: Çok kötü oynayan bir başrolün karşısında konstantrasyonunu kaybetmeden nasıl iyi oynanır dersi verir gibi yardımcı karakterler var.
3. sezonda neredeyse tamamen pembe diziye bağladı. 3’ü izlediğime pişmanım. Evde bir izleyen daha olmasa 4’e bakmam ama bakacakmışız.
Bu düşünceler eşliğinde sana ilk 2 sezonu izle. 3’te sıkıldığın anda bırak diyeceğim. Ama bu dizi bir HTGAWM temposunda olmadı bence. O da aklında olsun.
@dkamoy: Ah, sağ ol bu detaylı açıklama için. 3’teki olay sırf pembelikse bana pek batmaz sanırım. Tempo konusunda da dediğini göz önünde bulundurarak geçerim başına madem.
Her sezon aklımda olan ama bir türlü girişmediğim bir diziydi. Şu “Shonda Rhimes Perşembesi” durumundan sonra üçlüyü tamamlayayım bari dedim
Epeydir bu kadar lanet bir dizinin içine girmemiştim. Resmen bağımlılık yaptı izlerken, bırakamadım bir türlü. Bir süre önce güya zaten 7 bölümcük olan ilk sezonunu finallerden sonraki tatil döneminde izleyeyim diye bir karar almam gerekti. Ama diziler ortada daha yokken ve oturmuş Marco Polo ile Mozart in the Jungle izlerken hadi bir de buna bakayım dedim ve olanlar oldu. Sonrası karanlık işte.
Finallerin bittiği gün ilk sezon hak getire oturup 2×08’i izledim, Marco Polo ve MIJ’e ayırırım diye düşündüğüm bütün sürede Scandal izlemişimdir. Aslında çok pis 3. sezona da devam edesim var ama sanırım kendimi frenleyebildim artık, biraz da yarım kalmışlara falan ağırlık vereyim diyorum. Biraz zaman geçsin, 3. sezon için bir zaman düşünürüm.
(Bu arada Kerry Washington duygulandıkça aklıma buradaki Puppy Eyes lafı geldi durdu.)
1) Henry Ian Cusick’in karakterinin diziden çıktığını çok öncesinden biliyordum. Onu geç adam The 100’de oynuyor zaten. Onun varlığı ilk 7 bölümde o yüzden pek bir gereksiz oldu benim için.
2) TVLine Yılın En’leri listesinde Rowan Pope ve henüz görmediğim karısını en kötü aile seçtiğinden 2. sezon sonundaki ‘Baba’ lafı benim için sürpriz olmadı ama itiraz etmeyeceğim.
3) Ekiptekilerden en sevdiğim Huck olmaya oldu da asıl Huck ve Olivia arasındaki ilişkiye bayılıyorum. Oyuncular, yan karakterler dahil genel olarak harikalar.
4) Mellie ve Cyrus karakterleri ise en sevdiklerim oldular. (Rametli Verna’yı da pek severdim, pek güzel öldü kadıncağız.) Mellie’nin hiçbir şeyden haberi olmayan bir first leydi olmayıp bu kadar iş içinde olması falan pek güzel oluyor. Cyrus-Olivia arkadaşlığı da güzel.
5) Amerikalıların bu diziyi niye sevdiğini anlamak hiç de zor değil. Klişe de olsa çok çarpıcı noktalardan giriyorlar. Bir de sürprizleri izleyicilerin en azından tahmin etmesine izin vermelerine bayılıyorum. Mesela ikinci sezonda valilik için yarışan ama çoğu kişinin gay gözüyle baktığı adamın (Sam Page, bayılırım) yengesiyle sevgili olması veya Hollis Doyle’un kaçırılan kızının aslında numara yaptığı. Ama sunumu da harika.
6) Bir de bu adam var, oyuncuyu izlemesine özellikle bayılıyorum. Karakteri Olivia’ya yazmaları, adamın Fitz ile arkadaş olması falan filan derken sevdirdiler de. (Hoş ben sevecektim zaten, o belliydi de…) Hatta Fitz’i bırakıp buna gitse itiraz etmem. Zaten 3 bölümde bir Fitz ile Olivia birbirlerinden uzak kalamayıp seks yapıyorlar ama laf dönüp dolaşıp “Olmaz!!!!” olayına geliyor. Alıştım artık.
Poster
Listemde olan bir dizi. Reytinglerinden de anlasiliyor ne kadar iyi bir dizi oldugu fakat formullu bir dizi mi?
@ferdi dinli: İlk başta formüllü (ilk sezon ve 2. sezonun başları) ama sonra ana konudan gidiyor genelde.
@rpdi: Tesekkur ederim. Cok dizim var suan yoksa hemen baslardim buna. Buna sebep olan da @aytackara oldu. Kendinden gecmis :D.
Öyle oldu hakikaten, 2. sezon sonunda kendimi frenleyebildim. Artık geride olduğum dizilere de biraz vakit ayırabiliyorum. Ama yine de tamamen ara verebilmiş değilim, dün 3×05’i izledim mesela
Dizide geri olanlar haberin detayını okumasınlar da Scott Foley dün yayınlanan geri dönüş bölümünü çekerken ayağını burkmuş; sargıya almışlar. Az önce E! sayesinde öğrendim, Shonda Rhimes’ın tweetine de güldüm.
(Ben zaten ne göreceğimi bildiğimden spoiler olmadı bir şey. EW sağolmasın, dizi hala tatildeyken ve ben 2. sezonu izlerken bir tweetinde kabak gibi yazdıydı dizinin 4. sezon arasına ne yaparak girdiğini.)
Okulların açılmasına ramak kala bu da bitti. İlk 2 sezon kadar güzel gelmese de izletti kendisini. Güya 2. sezon finalinden sonra veririm dediğim o arayı sanırım 3 gün kadar verebildim ama bu sefer okul desteğiyle verebilirim diyorum. 4. sezonu da yaza peş peşe izlerim. Bu dizi böyle arka arkaya daha güzel oluyor; hafta hafta nasıl izlenir bilemedim.
1) TVLine Yılın En Kötü Ailesi için Olivia’nın annesi ve babasını seçtiği için annesinin aslında yaşıyor olduğu bana sürpriz olmadı.
2) Daha öncesinde bir yazıda 3. sezon finalinde Rowan Pope’un Fitz’in bir çocuğunu öldürdüğünü okumuştum. Aynı şekilde Harrison olayının nasıl sonuca erdiği de yazıyordu. O nedenle bu ikisi de sürpriz olmadı. Gerçi hangi çocuk bilmiyordum, Jerry’nin üstünde çok durduklarından dolayı şaşırmadım ama.
3) Mellie yasak ilişkiyi öğrenen Fitz ile kavga ederken “Ya söyle şu tecavüz hikayesini artık!!” deyiverdim, çünkü sinir oldum resmen oradaki duruma. Ama neyse ki sezon finalinde ortaya çıktı. Sahinden böyle bir hikaye %5’lik fark kapatır mı ya? Neyse, Fitz’in bir şekilde başkan devam edeceği belliydi.
4) Galiba Andrew’a itirazım yok. Dizinin sonu Vermont ile biterse Mellie’ye de birisi olur. Yalnız ben asıl oyuncunun Jon Tenney olmasına şaşırdım. Hala da oynuyor. Major Crimes spin-off olursa bu dizi ne olur acaba?
5) Huck ve Quinn’in sevgili olacağı belliydi, istiyordum da Huck’ın ailesinin ortaya çıkmasına güldüm valla. Bu dizide tek seferde mutluluğu bulan yok ya. Olivia ile Jake bir süre dönmezler umarım.
6) Cyrus’taki psikopatlığın hastasıyım, ciddi ciddi kilisedekileri patlatacaktı. Ama olmasa bile keyfimi yerine getirdiğini saklayamam. Bu dizi beni sadist de yapıyor. Yalnız James’in öldürülmesini hiç beklemiyordum, diziye hiç başlamadan önce yediğim spoilerlerın da etkisiyle bu sezonki en büyük süprizdi bana.
@aytackara: Şuradaki yorumuna cevaben
Bu Shonda Scandal’dan herkesi çıkartsa kılım kıpırdamaz. 1 tane bile bağlandığım karakter kalmadı dizide. :)) (4. sezonahenüz girmedim.)
@dkamoy Benim Mellie var aslında var hala, seviyorum o kadını. Bir de oyuncusuna olan sempatimden dolayı Jake Ballard’a da sempatim var. Diğerleri ölse ben de itiraz etmem sanırım.
Ben de Mellie liste sonlarında olsa sevinirim ama yaslar tutmam açıkçası.
Scott Foley’i başka dizilerde ön planda görmek istiyorum açıkçası. Allah bi yürü ya kulum demedi şu adama.
Merhabalar arkadaşlar ben 2. sezona geçtim ama sıkılsım biyandan da Quinn olayını merak ediyorum bilen biri yazabilirse sevinirim ,htgawm gibi zevk alamadım diziden bu olayı öğrenip bırakacağım
Cyrus, Hollis, Mellie, Verna ve Olivia, Fitz’in son anda başkan seçilmesini sağlayan kritik bölgedeki seçimlere hile karıştırıyorlar. Oy verme makinalarındaki rakamlarla oynayan bir yazılımla. Bu yazılımı yazan adamı bulan Hollis. Hollis’in başkanlığın Fitz’e geçmesiyle kaptığı ihaleden beklenenden daha fazla kazanç elde ettiğini öğrenince biraz daha fazla para istiyor.
Hollis de biraz başına buyruk gidip adamı toptan ortadan kaldırmaya karar veriyor. Bir çeşit ev yapımı sayılabilecek bir bomba ile. Bomba adamın iş yerine gönderiliyor kuryeyle ve bütün iş yeri patlatılıyor. Bizim Quinn’in gerçek adı da Quinn değil aslında. Lindsay Dwyer. Bu adam onun aynı evde yaşadığı sevgilisiymiş. Olaydan sonra suç bunun üstüne kalıyor, kuryeyi gönderen bizim kız görünüyor çünkü. Bu da ismini değiştirip Quinn Perkins oluyor. Olivia olanlardan dolayı mağdur olduğundan bir gözünü bu kızın üstünde tutuyormuş meğerse hep. Quinn’in karşısına çıkıp iş teklif etmesi de bundanmış. Böyle.
Teşekkür ederim :)Ben olivia karakterinin mimiklerine alışamadım çok itici geliyor bu nedenle bıraktım …
.@ScandalABC Exclusive: @CorneliusSjr Returning as a Series Regular https://tvline.com/2015/07/07/scandal-cornelius-smith-jr-season-5-cast-series-regular-marcus-walker/ … @KerryWashington
Troubled #Scandal alum Columbus Short was arrested at his own album release party http://tvgd.co/1UV8Ev2
Nihayet güncele yetiştim, oh be. Sezon açıldığında artık güncel devam ederim herhalde, hiç olmadı denerim. Sezonun ilk yarısında yine kontrollü sayılırdım da, ikinci yarısında virüs gibi ele geçirdi yine. Sırf bugün 5 bölüm üst üste izledim ki ben bir dizi için hayatta yapmam böyle şeyler.
Sezona dair epey bir şeyden kaçıp kurtulsam da yine de spoiler yediğim noktalar olmuştu. Ama iyi kötü, çok etkilenmeden sezon finalini görebildim.
* Olivia’nın kaçırıldığını biliyordum. Sezon arası vermeden hemen önceki bölümde olunca… Dizi dönene kadar geçmişler olsun oldu.
* Sezon finalinde Fitz ile Olivia’nın bir araya gelip Mellie’nin terk edildiğini, Cyrus’ın kovulduğunu da duymuştum. Detaydan haberim yoktu.
(İlki spoiler yeme de ikincisi bariz kendi kaşınmamdan oldu.)
Sezona gelirsek, ulaştığım nihai sonuç: Fitzgerald Grant III’ü eşek tepsin lütfen. Bencil herif.
* Sen bir kişiyi kurtarmak için git başka ülkeye savaş aç, ama Mellie’yi yargıla? O dosyada Andrew olduğu kadar Olivia da vardı. Remington’ı da babam yapmadı sonuçta.
* Yanlış hatırlamıyorsam rüyadayken Abby’ydi, Olivia’ya sen reçel yapmaktan ne anlarsın ki demişti. Bunların işinin sonu ona dönerse şaşırmam açıkçası. Ya asıl, acaba Jake ve Mellie’yi sevgili mi yapsak ki? Ben güya böyle şeyleri hep düşünürüm ama bu dizide daha 4. sezonun ortasında aklıma geldi.
Birbirleriyle etkileşimleri de yok sayılır, daha iyi tanışınca belki kaynaşırlar. O diğer ikisinden hayır gelecek gibi durmuyor da. Neyse ki bu karmaşanın içinde Mellie’nin senatörlüğü baltalanmadı. Başkan da olsun! Yok, bu Fitz sahiden bencil…
* Hepsine tamam da ben geçen sezon Andrew-Mellie ikilisini desteklediğime inanamıyorum hala. Çok şirin duruyorlardı halbuki. Nereden nereye geldik.
* Lena Dunham, Jimmy Kimmel, Brian White gibi bazı konuk oyuncuların yanında Sally, Leo, James gibi karakterlerin hortlaması falan filan güzeldi de ben asıl zirveyi Finch geldiğinde gördüm sanırım. Hiç aklıma gelmezdi.
* Bu arada sezon içindeki olaylar sırasında ayarı kaçırdıkları belki de tek nokta açık artırmaydı diye düşünüyorum. İran ve Sovyetler konusunu bulaştırmadan direkt olarak hükümet veya O.P.A. kadını satın alıp kurtarsa da olurdu yani.
Bu ikisi var oldukça bu diziyle bir şekilde anlaşırız sanıyorum
https://youtu.be/rgoN-IxQ74k
5×01 üzerine:
Bölümün sonuna gelene kadar sakin sakin ilerlerken veya fragmanda gördüklerimizi izlerken bir anda yine ortalığı karıştırıp hadi güle güle deyip gittiler ya. Ay insanın sinirleri durduk yere laçka oluyor resmen bunlar böyle yapınca, gülmem geldi yine! :twisted: Tahmin oyununa yavaştan girişeyim bakalım.
Bölümde sundukları Lady Di-vari hikaye de çok şıktı. Bu sezonla birlikte ilk kez güncel izlemeye başladım, bakalım neler olacak…
* Bu kadının derdi de çekmekle bitmedi bir türlü İnsan üzülüyor.
Hay ben böyle işin! (F-word) :shock: :oops:
Ama ben hala sonundayım olayın… YES ne demek kadın? Ne demek YES? Tam da toplanmış gidiyorduk her zamanki gibi, sürpriz oldu.
5×03 üzerine:
E ne olduk şimdi? İyi mi yaptılar, kötü mü yaptılar valla anlamadım. Hatta galiba hiçbir şey anlamadım. Beynim yandı gece gece sayelerinde…
Mellie yine harikaydı Jake de bünyeme iyi geliyor.
5×04 üzerine:
Kendime inanamadım ama bu bölümlük Olitz destekçisi olmuş olabilirim. Bölüm sonunun gerçek hayatta yaşandığını düşünemiyorum şu an.
Cyrus can sıkıcı olmaya başladı, Abby çok iyiydi. Huck komikti. Jake’e şapka çıkardığım doğrudur, vay be! Bunun döndüğü de iyi oldu. Döneceğini biliyordum ama bu bölüm olduğundan haberim yoktu. Ve Mellie
Son olarak içimde kalmasın: Kadın suratına suratına söylemişti sivrizekalı! Akıllanamadı gitti bu da.
5×05 üzerine:
Birinci sezonu severek izlemiştim fakat ikinci sezondan sıkılmaya başladım. Polisiye dizilerini severim zaten bu yüzden başladım bu diziye. Her bölüm farklı bir şey olması güzel. Fakat bir türlü ilerleyemiyorum. Birşey sıkıyor beni. Yorumlarına göre karar vericem
@jengarner Olur da geri dönülmez bir şekilde bırakmaya karar verirsen bu başlıktaki 6 Mayıs 2015 yorumlarını bir oku
Hemen bakıyorum. Teşekkür ederim @aytackara