Sense8 — Tanıtım
237 yorum burakturan 08 Haziran 2015 08:46
Hepimizin Matrix üçlemesiyle tanıdığı Wachowski Kardeşler bu sefer ilk defa bir televizyon projesiyle karşımızda. Yapım, aynı zamanda Netflix’in ilk orijinal bilim kurgu dizisi olma özelliğini taşıyor. 5 Haziran’da izleyicilerin beğenisine sunulan Sense8‘i tanıyalım:
YAYIN BİLGİLERİ
YAYINCI: NETFLIX
YAPIMCI-SENARİST-YÖNETMEN: THE WACHOWSKIS (Wachowski Kardeşler)
TÜR: DRAM – BİLİM KURGU
BÖLÜM SAYISI: 12
BÖLÜM UZUNLUKLARI: 50-65 DAKİKA
KONU:
7 farklı ülkenin 8 farklı şehrinde yaşayan 8 farklı kişinin arasında bir kadının ölümü nedeniyle gizemli, duygusal ve zihinsel bağ oluşuyor. Onlar bunun ne olduğunu anlamaya çalışırken bir yandan da kendilerini bir tehlikenin ortasında buluyorlar. Karakterlerimizle ilgilenen iki farklı grubu görüyoruz ilk dakikalarda… Bir grup onları avlamak isterken, diğeri korumak istiyor.
KARAKTERLER:
Oldukça kalabalık bir oyuncu kadrosu ve tam 8 başrolü bulunan dizimizin karakterlerini hepsi için özel olarak hazırlanan videolarla birlikte tanıyalım:
Wolfgang:
Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşıyor. Olanların dışında bir de babasını kaybeden Wolfgang, baba mesleği kasa hırsızlığı işinde.
Karakteri, Max Riemelt canlandırıyor.
Sun:
Güney Kore’nin başkenti Seul’da yaşıyor. İş kadını, kardeşiyle birlikte çalışıyorlar; aynı zamanda da yeraltı kickboksçusu.
Karakteri, daha önce Wachoskiler’in 2 filminde yer almış Doona Bae canlandırıyor.
Nomi Marks:
Kız arkadaşı Amanita ile birlikte San Francisco’da yaşayan transeksüel blog yazarı ve hacker.
Karakteri, gerçekte de transeksüel olan Jamie Clayton canlandırıyor.
Will:
Chicago’da yaşıyor. Babası gibi polis memuru. Yaramazlıkları sonucu babası tarafından çok kez tutuklanmış.
Karakter, daha önce izlemiş olabileceğiniz bazı dizilerdeki konuk oyunculuğu ve Stargate Universe‘ten hatırlayacağınız Brian J. Smith‘in ellerinde hayat buluyor.
Riley:
İngiltere’nin başkenti Londra’da yaşayan bir İzlandalı. Bir gece kulübünde DJ’lik yapıyor.
Karakter, Tuppence Middleton tarafından canlandırılıyor.
Capheus:
Kenya’nın başkenti Nairobi’de yaşıyor. Hasta bir annesi var; onun gerekli olan ilaçları alabilip iyileşmesi için herşeyi yapmaya hazır. Otobüs şoförlüğü yapıyor.
Karakteri, Aml Ameen canlandırıyor.
Lito:
Meksika’nın başkenti Mexico City’de yaşayan oldukça ünlü bir film aktörü.
Karakteri, Miguel Ángel Silvestre canlandırıyor.
Kala:
Hindistan’ın Mumbai şehrinde yaşıyor. Aşık olmadığı ama ailesini üzmemek için de bir şey demediği -çalıştığı ilaç firmasının sahibinin oğlu- Rajan ile nişanlandırılıyor.
Karakteri, Tina Desai canlandırıyor.
8 Ana karakter dışında dizide aynı zamanda Lost‘tan Sayid rolü ile tanıdığımız Naveen Andrews de bulunuyor. Bu sefer kendisini karakterlerimizi korumayı görev edinmiş Jonas rolünde izliyoruz.
YAZARIN NOTU
Diziyi elimden geldiğince tanıtmaya çalıştım, umarım tanıtımdan memnun kalmışsınızdır. İçerdiği bazı sahneler nedeniyle bazı kesimlerden tepkiler alsa da bunlara takılmayacağınızı düşünüyorsanız mükemmel bir dizi sizleri bekliyor. İlk bölümü karakter tanıtımı ile geçtiği için ilk bölümüne bakarak izleyip izlememeye karar vermeyin ve sakın ha 12 bölümü birden bitirmeyin, yavaş yavaş tadını çıkara çıkara izleyin. Unutmayın devamı çok sonra… Herkese iyi seyirler dilerim.
FRAGMAN
yorumlar
1×01
Karakter tanıtımı odaklı bir bölümdü, 8 tane karakter olduğu ve hepsine teker teker değinildiği için sıkılanlar olabilir, ben önceden dersime iyi çalıştığım için karakterleri zaten tanıyordum bölüm benim için sıkıcı geçmedi
1×02
Son sahne bayağı iyiydi.
1×04
Olay hakkında biraz daha bilgi sahibi olduk, yine güzel bir bölümdü.
Şu ana drama ağırlıklı gitse de bilimkurgu dozajı, karakterler arasındaki bağ her bölüm gittikçe artıyor.
Zaten bir diziyi ilk bölümüyle değerlendirmek yanlış özellikle de böyle bol karakterli bir dizide hepsini birden tanıtması için ilk bölüm dağınık geçebilirdi bunu bilerek başladığımda iyi oldu ilk iki bölümü izlerken kendimi çok sıkmadan izledim. Ama dizi için 2.bölümü de konuşmak için erken orada da ilk bölümdeki konuyu işlediler.
Aquarius da dediğim şeyi diyorum 4. 5. bölümden sonra konuşmak lazım bu tür diziler için biraz da izlerken sabır lazım.
Sonunda beğeneceğim güzel şeylerin çıkmasını bekliyorum o yüzden izlemeye devam ediyorum ama böyle bir beklentim olmasaydı bırakabilirdim.
Son olarak da ellerine sağlık tanıtım için güzel olmuş.
Eline sağlık burak
İlk 4 bölüm olarak sevdiğimi söyleyeyim. İzlettiriyor kendini. Ama hikayenin ilerlemesi için Sayid arkadaşımızı görmemiz gerekiyor her seferinde
ben malesef ki begenen kesimden degilim. ılk 2 bolumu izledim.. cok fazla kalabalık kadrosu ve genis konusu yuzunden konu konu kopuslar oluyor artı yonetmeni yuzunden surekli lgbt bagi kurmasi beni rahatsız ettı.. illa her konuya da gireyimcilik yuzunden mahsun kırımızgul fılmı gıbı 60 dk ıcınde 35 ayrı konu gıbı olmus.
kalıtesız asla dıyemem ama zaten beynım ambele oluyor ıs yuzunden aksamları evde daha da yorasım yok diyip ben es geciyorum, seyredenlere iyi keyifler.
Bu dizi mini dizi mi yada reytinglere gore 2.sezonu olacak mı?
Mini dizi değil bu. 2.sezon onayı en fazla 15gün içinde gelir diye düşünüyorum.
Henüz izlemeye başlamadım ama beğeneceğimi düşünüyorum. Tüm fragmanlarını beğenmiştim, konusu da ilgimi çekiyor. Karışık veya ağır olması da benim için sorun olmayacak gibi duruyor. Bir iki gün içinde başlayacağım bir aksilik olmazsa. İzledikten sonra da bir şeyler yazarım artık.
Ellerine sağlık @burakturan.
Yazı kim ne demiş ayol kısmında gözükmüyor ne yazıkki
Sonradan ek: yazıyı güncellediğim ve henüz onaylanmadığı içinmiş, onaylanınca düzeldi.
Güncelleme yaptıysan, onaylanana kadar gözükmez.
Onayladım ben şimdi.
Gelmişken ben de yorumumu yapayım:
Ben çoğunluğun aksine fazla büyük bir beklenti içinde değildim. Birkaç yorum geldi üstüne ve iyice beklentim düştü. Derken 2 bölüm izledim ve baya beğendim. Hiç sıkıcı değildi bana göre. Devam ediyoruz bakalım.
Yazı için eline sağlık.
Çok güzel özgün bir konusu var.İlk bölüm ağır biraz ama sonradan açılıyor özellikle 5. ve 6. bölümü çok beğendim sabretmek lazım biraz diziye
5. bölüm en komik bölümdü
@burakturan Lana Wachowski dizinin yaratıcılarından ve kendisi cinsiyet değiştirmiştir,kendisi lgbt savunucularından.Sırf bu yüzden insanlar diziyi kötülüyorsa çok yazık.
Dizi benim hoşuma gitti devam edicem izlemeye
Sevmediğim karakter yok şimdilik. Riley’in olduğu sahnelerinden azlığından da şikayetçiyim.
Bugun basladim ve cok begendim. Cok farkli bir yapim ve cok farkli bir duygu veriyor insana. Nasil soylesem bilmiyorum ama farkli hissettiriyo beni. Bir tek bana mi bu duygu geciyor acaba?
@tedo10.5: ne yazık ki insanlarımızın çoğu sadece bu yüzden kötülüyorlar, güzelim diziden oluyorlar.
@Ferdi Dinli: bende heyecan ve bölümlerin azaldığı aklıma geldikçe üzüntü yaşatıyor.
Jamie Clayton tweetimi favladı
Eşcinsel içeriklerin tepki çekmesi için çok fazla olması, hatta ana karakterde olması şart değil ki. Bizim ülke malumunuz işte, boşverin gitsin valla… Mesela geçen haftaki Penny Dreaful 2×05 veya benim dün izlediğim Outlander 1×15’le ilgili çeşitli yorumlara baktığımda gördüğüm adamların 50+ dakikalık bölümü toptan bırakıp bunu tartışmış oldukları.
Burada iki tane birden olduğu için biraz daha göz önünde sadece. Bir gün midesi kaldırmayanlar kaldırmıyorsa o diziden el çekmeyi öğrenecek de bilmiyorum ne zaman.
Henüz daha devam etmedim ama izlediğim ilk 2 bölümden memnunum ben de. Devam edeceğim yavaş da olsa.
ama harbiden yani bu kadının neresi trans,yani tanıtım da falan görmesem ,bir de o sesindeki boğukluk daha az olsaydı hayatta inanmazdım.
ayrıca @levilevi teşekkürler çok hızlısın,emeğine,eline sağlık
ispiyonuma 5. bölümü izleyenler bakabilir 2 tweetimi de favladı.
7’de büyük şeyler oluyor. Hikaye ilerlemiyor diyen varsa diye söyleyeyim dedim.
İkiye bölmüşler herhalde ilk kısım drama ikinci kısım bilimkurgu-asıl olay. Hadi bakalım bekliyoruz
Diziyi izlemeye karar verdim. Tanıtım için eline sağlık, yeni okudum. Freier Fall’da bayılarak izlediğim Max Riemelt oynuyormuş hiç farkında değilim.
@levilevi 9’a kadar hiç türk çıkmadı,öyle bir istanbul lafı geçti o da malum kişinin uğrak yerleri diye
Şimdiye kadar ilk üç bölümü izledim, hem de ardarda ve uzun zamandır yapmadığım şekilde gece yarısı başladım izlemeye.. Devamını merakla bekliyorum ve bazı arkadaşların söylediği gibi sıradan bir dizi olmadığını, özellikle de sıradan bir bilimkurgu olmadığını belirtmek lazım.. İlk bölümlerde karakterleri tanıtmakla çok iyi bir iş yapmışlar, bir bölüme sıkıştırmamakla daha da iyi yapmışlar.. Böylece iyice alıştım ve sevdim 8 ana karakteri de.. Şimdi haftasonu gelsin de yeniden 3-4 bölüm birden izleyebileyim diye sabırsızlanıyorum..
@bluecat kesinlikle katiliyorum.Meksikalinim oldugu sahneleri ileri sarasam geliyor.Diger 7 oyuncunun ozellikle Rileyin sahnelerinin artirilmasini isterdim.
Konuya girmiyorlar, hikaye ilerlemiyor diyenler için doyurucu bir bölüm olmuştur umarım. Güzel bölüm ve sondu.
@Blucat
1×10
Şiddet dolu harika bir bölümdü.
Unuttuğum bir şey hakkında soru (sanırım 1×04 veya 05 de geçmişti):
Bi de
@itsmypurgatory: Teşekkürler, hatırladım.
Diziyi izlerken keşke o ülkenin vatandaşları kendi dilleriyle konuşsaymış diyorum sürekli. Böyle bilmiyorum bir garip geliyor herkes aksanlı ingilizce konuşuyor. Siz rahatsız olmuyor musunuz ya?
Benim beklediğim bir şey değil. Bu derece uluslararası dizide olacak iş de değil bence o.
5-6 ülke var İngilizce konuşulmayan, diziyi izletecekleri kitleyi genel anlamda düşünmeleri lazım. Bizim orta yaş millet nasıl altyazı okumaktan hoşlanmıyorsa Amerikalılarda da vardır onlardan bir sürü.
Bence yapılabilirdi, sonuçta Netflix başka ülkelerde açılıyor. Ben alman olsam almanca konuşsalar keşke derdim. Altyazı okumak konusunda Amerika’lıların üşengeç olduklarını biliyorum ama alınabilecek bir riskmiş bence.
Ben ingilizce biliyorum ama altyazili izliyorum yinede. O kadar alismisimki altyazilara artik onsuz bi tuhaf oluyor izlemek. Dil konusuna ise hic takilmadim.