Sense8 — Tanıtım
237 yorum burakturan 08 Haziran 2015 08:46
2015 Andy Wachowski bilim kurgu bilimkurgu Brian J. Smith Lana Wachowski matrix naveen andrews netflix sense8 tanıtım Tuppence Middleton wachowski kardeşler
Hepimizin Matrix üçlemesiyle tanıdığı Wachowski Kardeşler bu sefer ilk defa bir televizyon projesiyle karşımızda. Yapım, aynı zamanda Netflix’in ilk orijinal bilim kurgu dizisi olma özelliğini taşıyor. 5 Haziran’da izleyicilerin beğenisine sunulan Sense8‘i tanıyalım:
YAYIN BİLGİLERİ
YAYINCI: NETFLIX
YAPIMCI-SENARİST-YÖNETMEN: THE WACHOWSKIS (Wachowski Kardeşler)
TÜR: DRAM – BİLİM KURGU
BÖLÜM SAYISI: 12
BÖLÜM UZUNLUKLARI: 50-65 DAKİKA
KONU:
7 farklı ülkenin 8 farklı şehrinde yaşayan 8 farklı kişinin arasında bir kadının ölümü nedeniyle gizemli, duygusal ve zihinsel bağ oluşuyor. Onlar bunun ne olduğunu anlamaya çalışırken bir yandan da kendilerini bir tehlikenin ortasında buluyorlar. Karakterlerimizle ilgilenen iki farklı grubu görüyoruz ilk dakikalarda… Bir grup onları avlamak isterken, diğeri korumak istiyor.
KARAKTERLER:
Oldukça kalabalık bir oyuncu kadrosu ve tam 8 başrolü bulunan dizimizin karakterlerini hepsi için özel olarak hazırlanan videolarla birlikte tanıyalım:
Wolfgang:
Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşıyor. Olanların dışında bir de babasını kaybeden Wolfgang, baba mesleği kasa hırsızlığı işinde.
Karakteri, Max Riemelt canlandırıyor.
Sun:
Güney Kore’nin başkenti Seul’da yaşıyor. İş kadını, kardeşiyle birlikte çalışıyorlar; aynı zamanda da yeraltı kickboksçusu.
Karakteri, daha önce Wachoskiler’in 2 filminde yer almış Doona Bae canlandırıyor.
Nomi Marks:
Kız arkadaşı Amanita ile birlikte San Francisco’da yaşayan transeksüel blog yazarı ve hacker.
Karakteri, gerçekte de transeksüel olan Jamie Clayton canlandırıyor.
Will:
Chicago’da yaşıyor. Babası gibi polis memuru. Yaramazlıkları sonucu babası tarafından çok kez tutuklanmış.
Karakter, daha önce izlemiş olabileceğiniz bazı dizilerdeki konuk oyunculuğu ve Stargate Universe‘ten hatırlayacağınız Brian J. Smith‘in ellerinde hayat buluyor.
Riley:
İngiltere’nin başkenti Londra’da yaşayan bir İzlandalı. Bir gece kulübünde DJ’lik yapıyor.
Karakter, Tuppence Middleton tarafından canlandırılıyor.
Capheus:
Kenya’nın başkenti Nairobi’de yaşıyor. Hasta bir annesi var; onun gerekli olan ilaçları alabilip iyileşmesi için herşeyi yapmaya hazır. Otobüs şoförlüğü yapıyor.
Karakteri, Aml Ameen canlandırıyor.
Lito:
Meksika’nın başkenti Mexico City’de yaşayan oldukça ünlü bir film aktörü.
Karakteri, Miguel Ángel Silvestre canlandırıyor.
Kala:
Hindistan’ın Mumbai şehrinde yaşıyor. Aşık olmadığı ama ailesini üzmemek için de bir şey demediği -çalıştığı ilaç firmasının sahibinin oğlu- Rajan ile nişanlandırılıyor.
Karakteri, Tina Desai canlandırıyor.
8 Ana karakter dışında dizide aynı zamanda Lost‘tan Sayid rolü ile tanıdığımız Naveen Andrews de bulunuyor. Bu sefer kendisini karakterlerimizi korumayı görev edinmiş Jonas rolünde izliyoruz.
YAZARIN NOTU
Diziyi elimden geldiğince tanıtmaya çalıştım, umarım tanıtımdan memnun kalmışsınızdır. İçerdiği bazı sahneler nedeniyle bazı kesimlerden tepkiler alsa da bunlara takılmayacağınızı düşünüyorsanız mükemmel bir dizi sizleri bekliyor. İlk bölümü karakter tanıtımı ile geçtiği için ilk bölümüne bakarak izleyip izlememeye karar vermeyin ve sakın ha 12 bölümü birden bitirmeyin, yavaş yavaş tadını çıkara çıkara izleyin. Unutmayın devamı çok sonra… Herkese iyi seyirler dilerim.
FRAGMAN
yorumlar
@aytackara Sezona katkı açısından mı genel olarak karakteri daha fazla sevme açısından mı?
Karakteri daha fazla sevme açısından.
Katkı olarak bakarsak da galiba çok bir şey değişmez sanırım. Ben Capheus karakterini ilk sezondan beri pek sevmediğimden ikinci sezonda başından geçenler yine pek ilgimi çekmedi açıkçası. Olmasaydı da olurdu.
İkinci sezonda özellikle Kala ve Capheus kendi gündemleriyle yer aldılar zaten. Sun’da da ağırlık öyleydi ama kadını öyle işlediler ki aferin seviyesindeydi bana göre. Onçün kafamda böyle bir sıralama yaptım.
Bende değişiyor valla. Genel olarak karakterleri sevme açısından sıralamam ise şu şekilde:
1- Wolfgang
2- Capheus
3- Riley (Çok bir şey yapmasına gerek yok aslında. Zombi-gotik tarzını birleştirişi ve gülümsemesi hoş geliyor bana.)
4-
Sun (Onu kendi başına kaldığı zamanlarda değil de başkasını tamamladığı sahnelerde seviyorum aslında.)
Kala (Wolfgang faktörü sayesinde burada. Yoksa 2 sıra alta düşer aslında.)
Nomi (İlk sezon olmasa sadece bu sezon üzerinden değerlendirsem 2. sıradaki yeri garanti aslında.)
5- Will
6- Lito
Wolfgang > Nomi > Sun > Lito > Will = Riley = Kala >>>>>>>> Capheus
Aa herkes Wolfgang’cı çıkmış yahu… Ben de bi ben hastasıyım sanıyodum.
Ne şeytan tüyüymüş arkadaş.
2. sezonu dün bitirdim. İlkinden çok daha başarılı bulduğumu söyleyebilirim bu sezonu. Fakat sonda isyan ettim burada bırakılır mı bre vicdansızlar ?? diye. Umarım bu sondan sonra 2 sene beklememiz gerekmez.
Çürük elma hatun Lila ya çok bayıldım ama son bölümde sövdüm.
Bu sezon tiplerden bi Capheus u çok sevemedim ona da son bölümlere doğru alıştım. Kala ya da ayar oldum bu sezon ama yine de seviyorum onu da. Bir de geçen sezon çok pasif bulduğum bir işe yaramıyor dediğim Lito’yu izlerken çok eğlendim bu sezon. Gerçekten güzel rol çaldı.
Sıralarsam sevgi olarak:
1-Sun
2-Wolfgang
3-Nomi
4-Lito
5-Will = Riley
6-Kala
7-Capheus
Umarım bir an önce 3. sezon onayı gelir. Bir de kadro da değişmez inşallah. Öyle bir durum olabilir diyorlardı.
Dizinin senaristlerinden J. Michael Straczynski dizi devam etseydi neler olacaktıyya dair birkaç hayran sorusu cevaplandırmış.
Senin gibi netflixin! Ulan tek 1 bolumle final yapamazmiydiniz!
Wolgang’i bir de Frier Fall filminde izleyin diyorum.
Ben diziden önce hayranı olmuştum. ^^
Ay ay ay, 2. sezonun ilk iki bölümü ne güzeldi öyle. İptal oldu zaten, boşver izleme diyordum ama iyi ki girmişim.
Şurada da demiştim, burada da dursun madem:
İlk sezonu izlediyseniz 2. sezonu izlemeyi kesinlikle hak ediyorsunuz. “açık son” filan laflarına kulak asarak kendinize haksızlık etmeyin. İlk sezon girişti, asıl 2. sezonda bişiler oluyor.
İki sezonu da izlemediyseniz muhakkak denemelisiniz (homofobik değilseniz tabii). Ben bu dizide lgbt seviciliğinin dışında bilim kurgu adına da drama adına da sinematografi adına da orijinallik adına da çok şey buldum. Bakmayın, görün izlerken.
Sense8’e iki saatlik final bölümü yapıyorlarmış
YAŞASIIIIIIIIN!!!!
Insanlar sevinmeye baslamadan kisa haberini gecin bari de sevincler burada kaynamasin
kaynasın? allah allah yav nerede sevineceğimize de mi karışıyosunuz
xHamster Wants To Produce “Sense8” S3
Behind the Scenes Video
POSTER
Dizi Finali: Tarih Duyurusu
Bir şey soracağım:
Bugün nette 2×11 diye bir bölüm gördüm de; bu dizinin 2.sezonu 10 bölüm değil miydi? Bugün düşmüş görünüyor. Bir de Yılbaşı Özel Bölümü vardı 2×00 olarak sezon öncesinde diye hatırlıyorum.
Acaba 8 Haziran ‘Dizi Finali’ mi bu 2×11? Önden mi sızdı?
Bazıları Noel bölümünü 00 değil de 01 olarak aldığından 11. bölüm olarak değerlendirmişti sezon finalini.
Netflix’ten kolay kolay erken sızma olmaz herhalde, sanamadım onu şu an.
@aytackara
Tamam o zaman, şimdi IMDB ye de baktım da orada da 2×00’ı 2×01 olarak alıp Sezon Finalini 2×11 diye yazmışlar. Doğrudur büyük ihtimal. Thanks
Film Fragmanı
2 saat 30 dakikaymış. Ne güzel ne güzel
Final üzerine
Bu diziyi asla unutmayacağım. Çünkü doyamıyorum bu dizinin verdiği duyguya o farklı havasına verdiği mesajlardan mutlu oluyorum, çekimlerinden tut verdiği haz duygularını seviyorum bazen mutlu olduğum üzüldüğüm yerleri kendim yaşıyormuş gibi hissediyorum bilmiyorum bağlanıyorum içinde kayboluyorum. Evet benim için konunun nasıl kapatıldığı çokta önemli değildi ben bu diziden aldığım mutluluk üzüntü verdiği her duygu her mesajı kendim yaşıyormuş gibi bir şeye kapılıyorum işte bunu hissettiren yapıma minnettarlarımı ne kadar sunsam az sunmaktan başka bir şey de elimden gelmiyor. Herhangi bir konu anlatmasınlar devamını getirsinler mutluluklarını üzüntülerini acılarını izleyebilim o bile yeter yetiyor bana. Böyle bir dizinin bitmesine o kadar üzülüyorum ki. Bilmiyorum bu diziyi izlerken hiç birşey de yaşamadığımı duyguları yaşıyorum. Ciddi anlamda çok özleyeceğim yine bayıla bayıla izledim doyamadım
S02E11 (FİNAL) (Dk: 88)
Kala: Bir o yana bir bu yana…
Güzel sahne olmuş valla. 
151 dakikalık bölümün ilk yarısını devirmiş bulunuyorum. Güzel bölüm oluyor şu ana kadar. Stres ve gerilim durumuna rağmen aralara bolca eğlenceli sahne serpiştirmeyi ihmal etmemişler. Ve 11-12 kadrolu karakterler dışında Rajan, Bug, Lila, Hoy, Angelica, Jonas ve Dedektif Mun dahil öne çıkan konuk karakterlere de selam verdirmeyi ihmal etmemişler final bölümü hatırına ayrıca.
Daniela’nın çizmelerine bayıldım bu arada.
Ve bitti.
O Whisperslı ana konuyu pek ilgi çekici bir şekilde bağlayamasalar da güzel bölümdü. Zaten bu dizide önemli olan ana konu falan değildi hiçbir zaman. Karakterler arası dinamiklerdi. Bir olmak, birlik olmak, birlikte olmaktı. Final bölümünün son yarım saati de biraz daha bunun üzerine olmuş aslında. Ve dizinin ruhunu yansıtan klasikleşmiş bir sahneyle bye-bye demişler bizlere.
Final bölümünün öne çıkan karakterleri başta Rajan olmak üzere Rajan-Wolfgang-Kala üçlüsü oldu benim radarımdan bakıldığında. En fazla coşturan, eğlendiren sahneler onlardan geldi. En çok bu üçlünün hikayeyi nerede noktalayacağı merak ettirdi. En çok bu üçlü ekrana kilitletti.
Netflix’e böyle aykırı bir diziyi bizlerle buluşturduğu için yüzlerce kez teşekkür ediyorum. Erkenden iptal ettiği için elimde değil epey kızıyorum da ayrıca. Ama en azından bu final bölümüyle bize veda etme fırsatı tanıdığı için memnuniyet duyuyor, sağlık olsun diyor ve o kızgınlığımı halının altına süpürüyorum.
2×12 (Final) üzerine:
Bir maceranın daha sonuna gelmiş olduk. İki güne bölerek bitirdim ben bölümü. Düzgün gittiğini düşünüyorum genel olarak. Geri dönmesi zaten yeterince çetrefilliydi, o yüzden fazla kulp aramadım gerçi. Hikayesini genel çerçvede toplayıp bir şeyi açık bırakmadan gitti.
Şu malum sahneye malum sebeplerden bozulanlar veya pek beğenmeyenler gördüm. Vallahi zerre sorun değil benim için. Hatta aksine hoşuma gitti
Nihayetinde Sense8 izliyoruz zaten. Sanırım özleyeceğim.
Not: Netflix’te final bölümü 2×12 olarak yer aldığından ben de öyle isimlendirdim. Onlar Noel bölümünü 01 olarak alıyorlar.
O malum sahneye benimde hiç lafım yok hatta dizinin en iyi sahnelerinden birisi olduğunu bile düşünüyorum. Birbirleriyle olan bağlılıklarını o sahne ile bence mükemmel derecede gösteriyorlar ki zaten o birbirleriyle olan bağlılığın hastasıyım. Yakın bir zamanda sıfırdan bir daha oturacağım başına özlemeye başladım bile
Bir kısmı Wolfgang-Kala istediğinden üçlü ilişki kısmı memnun etmedi. Bir kısmı Wolfgang’i bir erkekle görmekten hoşlanmadı. Bir kısmı zaten bundan bağımsız olarak homofobik olmasına rağmen izlemeye devam ettiğinden direkt olarak memnun olmadı.
Ben yalan değil Rajan’ın bölümde verilecek kurban olabileceğini düşünüyordum ikilinin birlikte olacağını beklediğimden. Ama ana karakterlerden kimseye veda etmeyince böyle bir yola girdiler
sonuçta yukarıda dediğin gibi Sense8 dizisini izliyoruz
Bir de ne kadar tutarlı bilmiyorum aslında ama ben Lito karakteri eşcinsel olduğundan ve Wolfgang’in karakterinin de etkisiyle daha fazla beğenildiğini düşünüyorum. Onun da etkisi olabilir.
Ama güzellerdi <3
tabii bu benim şahsi görüşlerim benim için sıkıntı olmadı
Zaten katılıyorum. Tuhaf bulan ben değilim, bulunması çok da mantıklı gelmiyor ve bulan insanların neden bulduğuna kendimce yorum yapıyorum. Mantıksız da sayılmazlar hani
Ben zaten senin tuhaf bulmadığını anladım da konu konuya açılmışken fikirlerimi belirtiğim dedim belki tuhaf gören okuyan birileri vardır diye
Final üzerine:
Dolu dolu geçen bir final bölümüydü, çok güzel bir şekilde kapatıp bitirdiler, mutluyum. İyi ki en azından film onayı almış. Bu tarz farklı bir projenin daha fazla sürmesini isterdim ama böyle de tadında bitmiş oldu. Bu tarz bir dizi bir daha gelmez herhalde, yapımında geçen herkesin eline sağlık.
İlk bölümü izledim. Niye bunlar her ülkede kendi aralarında bile İngilizce konuşuyorlar diye çemkirmeye geliyordum ki öncesinde nete azıcık bakınınca anladım sanırım. Çünkü dizilerde, filmlerde en nefret ettiğim şeylerden biri bu. Güzel bir pilot bölümdü. Devamı gelecek…
‘Sense8’ Star Brian J. Smith Comes Out in New Interview
İzlemeye kıyamadığım final filmini yeni izledim. Bayıldım. Diziye yaraşır ve kafamdakinden iyi bir final yapmışlar. İyi ki oldu bu film. Canlarım yaaa…
Emeği geçen herkesin ellerine, aklına, vücuduna sağlık diliyorum.
Bir ara baştan izlenecekler listemde bu dizi.
sonradan ek: Bu arada bu Lana Wachovski bana hep Sideshow Bob‘ı hatırlatıyor o saçıyla.
@desperate houseboy Ondan sonra ne oldu sahi?
@aytackara: “Devamı gelecek…” Gelmedi.
Lakin beğenmediğimden değil. İlk 3 (ya da 4) bölümü izlemiştim. (Benim bundan daha da önce ilk bölümü izleyip devam edememişliğim vardı.) Bir uğursuzluk var diyeyim. Elbet bir gün izlenecek. 
@desperate houseboy İnş cnm ya.
Hala filmi izlemeye kıyamayanlardanım. En son ben kaldım galiba:)
@unfortr 4 parçada izledim ben. Olabiliyor öyle; işine yararsa.
Netflix’i Türkiye de bölümler kaldırmış. Lan yoksa?
Genele benziyor. Başka yerlerde de özellikle 2 yok olmuş. Galina telif sorunu ama kendi içeriği olması da ilginç.
Ek: Geri geldi.
2 sezonda sonu kapalı bitiyor mu?
Cık, sonrasında gelen filmle bitiyor. Netflix’in sisteminde 12+12 diye var. Son bölüm 151 dk. Dizi sitelerine bakmadım.
Bir adet Matrix reunion.