Silo || Tanıtım
28 yorum necdetcem7 18 Eylül 2023 08:20
Piyasaya girdiğinden beri hızlı bir şekilde yükselişine devam ederek Netflix, Amazon ve Disney+ gibi kanallara kafa tutan hatta yer yer onların önüne geçen AppleTV+ bizleri geçtiğimiz aylarda yılın en iyi dizilerinden sayılabilecek bir dizi ile buluşturdu: Silo.
Silo, Hugh Howey’nin distopik roman üçlemesinden uyarlama olarak 5 Mayıs günü yayın hayatına başladı. Dizimizin ilk sezonu 10 bölüm sürdü, ikinci sezon onayını da cebine koyarak yoluna devam etti. Dizinin mutfağında Emmy adaylı senarist Graham Yost ve Oscar adaylı Morten Tyldum gibi ünlü isimler bulunmaktadır. Ayrıca dizinin başrolü Rebecca Ferguson da yönetici yapımcı olarak yer almaktadır.
Günümüzün çok ilerisinde bir zamandayız. İnsanoğlu veya doğa ana hangisi ana faktördür bilinmez artık dünya zehirli ve yaşanamayacak bir yer haline gelmiştir. İnsanlar çareyi yer yüzünün altında Silo adı verdiğimiz bir ev inşa etmekte bulmuştur. Silo, içinde dünyada hayatta kalan son insanları barındırmaktadır. Ancak Silo’nun aslında neden ve ne zaman inşa edildiği kimse tarafından bilinmemektedir. Bu konuda hiçbir tarihi kitap bulunmamaktadır. Elimizdeki tek bilgi Silo kurucuları tarafından gelen bilgidir. O bilgi de bir takım isyanların ve ayrılıkçıların bulunduğu, Silo’nun yer yüzünden ve bu insanlardan korunmak için yapıldığıdır.
İnsanoğlu varoluşundan itibaren kaderini etkileyen tek bir duygusu vardır: Merak.
Merak duygusu insanlar nereye giderse gitsin, ister imparatorluk ister faşizm altında yaşasın fark etmez hep var olmuştur ve kaderini etkilemiştir. Öyle ki Silo’nun içindeki insanlar her ne kadar dışa kapalı olarak yaşamaya devam etseler de gerçekte neler olduğunu merak eden ve dışarıya çıkma isteğinde bulunan insanlar vardır, ancak yıllardır gördüğümüz o insanların dışarı çıktıktan bir süre sonra can verdiğidir.
Alison (Rashida Jones), Silo’nun şerifi Holston (David Oyelowo) ile evlidir. Çiftimiz yıllardan beri çocuk sahibi olmak istemektedir ancak doğum kontrolü de hükümet kontrolünde olduğu için bunu istedikleri gibi yapamamaktadır. Bu fırsat belli aralıklarda verilmektedir ve hakları sadece 1 yıl sürmektedir ve her çiftin bu haktan sadece üç sefer yararlanma imkanı vardır.
Bu hak son sefer verildiğinde Alison çocuk sahibi olamayacağını kanısına varmıştır. Çünkü o diğer insanlara göre sorgulayıcı birisidir ve onun üremesi Silo hükümeti tarafından hoş karşılanmayacaktır. Bunun üzerine Alison peşinden eşini de sürükleyerek bir sivil itaatsizliğin fitilini ateşlemiştir. Bundan sonra Silo halkı için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Ana karakterimiz Juliette (Rebecca Ferguson) ise Silo’nun en altında sayılabilecek bir bölmede, madenlerde çalışan bir mühendistir. Sevdiği birinin ölümü sonrasında yolu şerif Holston ile kesişir. Yakınının ölümünün sebeplerini araştırmaya başlayan Juliette, kendisini hiç beklemediği bir karmaşanın içinde bulur.
Robert Sims (Common): Silo başkanının sağ kolu olarak güvenlikten sorumlu kişidir. Gizemli hareketleri bulunmaktadır.
Bernard Holland (Tim Robbins): Silo’nun başkanıdır. Mevcut düzeni korumaya kendini adamış birisidir, kontrolün elinde kalması için her şeyi yapabilmektedir.
Pete Nichols (Iain Glen): Juliette’in babasıdır. Yıllar içinde kızından uzaklaşmıştır.
Martha Walker (Harriet Walter): Madenlerde Juliette ile birlikte çalışan birisidir. Onu kızı gibi görüp sevmektedir. Madenden yukarısına hiç çıkmamıştır.
AppleTV+’ı son zamanlarda Netflix’in bile önünde görüyorum, Netflix kadar çok fazla dizi yapmıyor ama dizileri öz ve belli bir kalitenin üstünde oluyor bana kalırsa.
Silo’nun ise en iyi dizilerinden birisi olduğunu düşünüyorum. Aşırı akıcı bir anlatımı olmasa bile var olan distopik dünyayı anlatma ve işleme konusunda oldukça başarılı buldum diziyi. Oyuncular da özellikle Rebecca Ferguson başta olmak üzere oldukça başarılı iş çıkarmışlar. Her bölümü bir sonrakini merak ettiren, sonunda bazı cevapları aldığımız ama dahasını merak ettiğimiz bir dizi oldu benim için Silo.
Artık günümüzdeki dizi bolluğunda bu tarz dizilerin azaldığını ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. Silo bu anlamda da benim için yılın en iyi dizileri arasında yer aldı. Devam sezonunu merakla bekliyorum. Diziyi o kadar sevdim ki bir an önce tanıtımını yazayım ve daha çok kişiye ulaşsın diye hızlandım. Ayrıca tanıtımına biraz daha özendiğim bir dizi oldu benim için. Uzun zamandır bir dizi bana bu kadar üzerine yazdırtmamıştı, buradan ne kadar iyi olduğunu düşünmenizi isteyip teşvik olacağını umut etmekteyim.
İzleyecek olanlara iyi seyirler.
TANITIM FRAGMANI
Not: Dizi hakkında daha önce burada yorum yapılıyordu.
yorumlar
yılın iyi dizilerinden . sezon finali merak içinde bıraktıydı. IMDb notu 8.1, ben de (9’a yakın bir) 8 vermişim
Benim için de yılın iyi dizilerinden biri oldu bu. Türün işe yarar bi örneği.
Kesinlikle bu senenin en iyilerinden
ben de kitabinin ortalarindayim. kesinlikle sardi ama bir turlu basina oturup tamamlamaya firsatim olmadi. bitirir bitirmez dizisine dalacagim.
Dizinin çok iyi ilk 2 bölümü ve 7,8,9,10.bölümleri var. Ortalarda vasatlaşmasa 9,10 luk bir iş olacaktı. Şimdi de net 7.5 alır.
Distopik dizilere ayrı bir zaafım var bu yüzden objektif olamayabilirim. Yönetim içindeki iç çekişmeden kaynaklı tırıvırıları bir kenara bırakıp (çünkü fazlasıyla tahmin edilebilir bir sonuç mevzubahis) genel tablodaki meraka odaklandığında diğer bölüme nasıl geçtiğini anlamıyorsun. Sezon finalindeki en son sahneyi gördükten sonra nerde lain 2. sezon diye isyan edeceksiniz.
Bir şans verelim o zaman.
Yıllardır büyük bir Rebecca Ferguson fanı olduğum için en kısa sürede buna da başlayacağım.
gönül rahatlığıyla dizi övebilmek iyi oluyor ya hani, işte silo da o anlamda çok iyi oldu. tanıtım için teşekkürler.
@ozgun14, tanıtımı vardı oysa ki
ilk yorumlar nerde diye bakarken dalmışım oraya yazmışım necdetcem
50. sayfada
(2)
130. sayfada
(3)
170. sayfada
(4)
230. sayfada
(5-10)
geri kalan 330 sayfa yok. işin garip yanı da son 6 bölüm boyunca olan olayların neredeyse hiçbiri de kitapta yok. değişik bir tercih olmuş. ya 3 sezondan fazla devam etmek istiyorlar her kitaba 2 sezon ayıracaklar ya da ben ikinci kitaptan spoiler yedim bekleyip görecez. eğer ikinci sezon kitabın ikinci yarısına ait olacaksa bence yanlış bir seçim olmuş.
ama bu kitapta olmayan 6 bölüm verimsiz geçti dersem de yalan olur. bence güzel yazmışlar. kitapta da bu sürecin daha uzun olmasını tercih ederdim. çok oldu bittiye gelmişti o yüzden makul bir değişiklik olmuş. beğendim.
dizinin tek beğenmediğim yanı set dizaynları oldu hiç kitaptaki klostrofobik ortamı aktaramamışlar. bunu da belirtmeden geçemeyeceğim. gerisi güzeldi ve başından memnun kalktım.
bu kadar bosluk doldurma amaciyla yazilip bu kadar az bilgi veren bir kitap olamazdi. ilk kitabi okurken kafamizda az cok olusan seylere ne kadar bilgi eklendi bilmiyorum. ilk kitabin sonunu cok fena yerde birakip koca bir kitapta oraya gelememek sinir bozucuydu.
3 ve 4’ü birlikte çekip 4’le final yapabilirlermiş.
+Steve Zahn
Behind Rebecca Ferguson’s Character Tattoos
bu dizide beni en çok rahatsız eden şey; nüfus o kadar azken, sahneler sanki hong kong 3. cadde çekimi gibi, her yerden insan fırlıyor… yine de yoklukta, watchable…
Normalde kitapları okumadan girişmeyecektim ama @ozgun14’ün ilk 230 sayfayı uyarladıklarını belirttiği yorumu sonrası izlemeye karar verdim ve acayip beğendim diziyi.
‘Justified’tan sonra Graham Yost, elini attığı bu projede de son derece başarılı bir iş çıkarmış.
Silo’nun tasarımı, mekanlar, efektler ve atmosfer harika olmuş. Şu jeneratörlü bölüm bile kendi başına çok iyi. Rebecca Ferguson öyle böyle oynamıyor, rolde enfes iş çıkarıyor. Tim Robbins sinir bozucu bir rolde ama olmuş tabii ki; diğer karakterler de gayet nokta atışı seçimler. Sürprizler ve gizem dozu hiç eksik olmuyor. Şu ana kadar türünde izlediğim en sağlam işlerden birisi olarak ilerliyor, umarım bozmaz.
2.sezon başladığında kitaplarla bir karşılaştırma yapabilen olursa çok makbule geçer.
Season 2 Official Trailer
Season 2 Official Sneak Peek
Season 1 Recap
2×1
Kaldığı yerden devam etmiş. Çok fazla konuşma görmedik daha çok izledik. Flash back sahnelerini pek beğenmedim ama sanırım bol bol flash back göreceğiz tahminimce.
Merakla bekliyordum ama çıtayı biraz düşürdüm umarım daha da düşürmem.
O kadar beklemenin üzerine geçiş bölümü gibi bir ilk bölümdü. Devamı iyi gider ama diye düşünüyorum.
Silo’nun bu haftaki bölümünü (2×03) bugünden yayınlamış. Sebebi (tahminen) yarının ABD’de Şükran Günü (Thanksgiving) olması.
Bizim kadının hiçbir şeyden haberi yokken diğer adam “50 tane silo var, sen hangisindensin?” dediğinde gülmem geldi.
Temposunın yavaşlığının da etkisiyle kadının kapıdan girişi ta bölüm sonunu buldu, ona girmiyorum.
2×05 üzerine:
Romeo ve Juliet’in laneti üstünüzde olsun.