Steven Knight draması This Town’ın oyuncu kadrosu açıklandı.
4 yorum abidin77 24 Kasım 2022 18:01
Peaky Blinders ve SAS Rogue Heroes dizilerinin yaratıcısı Steven Knight, yeni bir BBC draması için bir kez daha Birmingham köklerine dönüyor.
6 bölümden oluşan This Town adlı drama, geniş bir ailenin ve ska ve Two-tone müzik dünyasına çekilen dört gencin hikayesini anlatıyor. Bu müzik türü, 1970’lerin sonlarında ve 1980’lerin başlarında Coventry ve Birmingham’dan çıkıp siyah, beyaz ve Asyalı toplulukların gençlerini birleştirdi.
This Town’ın kadrosunda Michelle Dockery (Downton Abbey, Anatomy of a Scandal), Nicholas Pinnock (Life, Marcella) ve David Dawson (My Policeman, The Last Kingdom) yer alacak.
Levi Brown (Loss and Return), Jordan Bolger (The Woman King, The Book of Boba Fett), Ben Rose (Line of Duty, The Innocents) ve Eve Austin (You, Our Ladies), dizinin merkezindeki 4 genci canlandıracak.
Geraldine James (Back To Life, Anne with an E), Peter McDonald (The Batman, Dublin Murders), Freya Parks (The School of Good and Evil, Here We Go), Shyvonne Ahmmad (Annika, Karen Pirie), John Heffernan (Becoming Elizabeth, The Pursuit of Love), Stefan Asante-Boateng (Coronation Street, Suffering), Séainín Brennan (The Fall, Hidden), George Somner (This Is Going To Hurt, Sex Education) ve Brendan Gibson (Peaky Blinders, Mr Selfridge) dizinin kadrosunda yer alacak diğer isimler olacaklar.
Hem yüksek oktanlı bir gerilim hem de bir aile destanı olan This Town, ciddi bir sosyal huzursuzluk ve toplumsal gerilim dönemi olan 1981’de Birmingham’da başlıyor. Bu arka planda, hayatta kendi yollarını seçmek için mücadele eden ve her birinin müziğin sunduğu ikinci şansa ihtiyacı olan bir grup gencin hikayesini anlatıyor.
Müzik dizide çok önemli bir rol oynayacağından, Mercury Studios (Universal Music Group’un bir parçası), birkaç yüksek profilli müzisyeni, kurgusal grubun icra edeceği şarkıları yazmaları için çağırdı. Ünlü yapımcı Dan Carey ile Brit ve Mercury adayı müzisyen, romancı ve şair Kae Tempest, grubun dizide seslendirdiği şarkıları yazdı.
Yaratıcısı ve yazarı Steven Knight, Karen Wilson, Martin Haines, Katie McAleese, Jo McLellan, Laura Conway, Matthew James Wilkinson ve Nick Angel ile birlikte dizinin yönetici yapımcılığını üstleniyor. Paul Whittington (The Crown), Birmingham’da çekimleri başlayan dizinin yönetmeni.
Steven Knight kabaca, “Bu, kalbime çok yakın bir proje. Yaşadığım ve iyi bildiğim bir dönemi konu alıyor ve birlikte büyüdüğümü hissettiğim karakterleri içeriyor. Bu, Birmingham ve Coventry’ye bir aşk mektubu ama umarım dünyanın her yerinden insanlar onunla bir bağ kurar” demiş.
yorumlar
Först Luklar
1–2–3–4–5–6–7–8
İlk 3 bölümü izleyerek yarıladım.
* Michelle Dockery sayesinde dikkatimi çekti. Steven Knight ismi fena bir ekleme olmadı. Gerçi bu diziden bir “Peaky Blinders” falan beklememek lazım tabii. Konusu gereği dönemsel esintilerin olduğu söylenebilir, gerisi farklı bir yoldan ilerleme.
* Müzik odaklı dursa da, gençlerin her birinin hayatının farklı telden çalması sayesinde, her şeyden biraz biraz katmışlar. Gerçi biraz da bunun etkisiyle içine henüz tam olarak girebildiğimi iddia edemem. Dağınık ve biraz da yavaş geldi.
Daha doğrusu esas hedef kitlesi İngilizler de ben değilmişim misali diye düşündüm bazen. Misal “Çemberimde Gül Oya” ya da “Kulüp” gibi diziler de bir İngilizi ne derece çeker hesabı.
Bölüm kapanışlarını fena ayarlamıyorlar. Michelle Dockery’yi biraz daha fazla kullansalar hayır demem. Bir de “Downton Abbey”deki derli toplu haline fazla alışmış olabilirim, buradaki paçoz halleri ilgincime gidiyor İlk gördüğümde sesinden tanıdıydım.
* Devamını da göreceğim elbet, haftalık şekilde biter elbet bir ara. Neyi nereye bağlayacaklarını da görmek istiyorum.
Du’ bakalım.
Sezonu bitirdim.
Bir ara toparlamayacaklar diye düşünmeye başlamıştım ama geldiğimiz noktada makul bir yere vardılar. Burada kalabileceği/kalacağı düşüncesindeyim.
İzlemesem bir şey kaybetmezdim herhalde, düşüncem de baki. Gerçi bu, esasında dizinin pek de benlik çıkmamasıyla alakalı olabilir. Yoksa dönem, müzik ve performans üzerinden bakarsak eli yüzü düzgün denebilir. Bir de İngilizlere biraz daha hitap eden bir yapısı olabilir gibi geldi.
Neyse bu da böyle. Michelle Dockery’yle yakın gelecekte tekrar görüşmek dileğiyle… Next.