The Following | Tanıtım
68 yorum real tortoise 20 Mart 2013 21:47
Geçtiğimiz sene adı ortaya atıldığından itibaren, hem başrolü hem de konusu itibarıyla merakla beklenen The Following, Ocak 2013’te Fox kanalında izleyicileriyle buluşmuştu. Olumlu izlenme oranları yakalayan dizimizin, 2. sezon onayını da alması gecikmedi. Şu sıralar ilk sezonu yayınlanmakta olan The Following’i tanımak isteyenler, buyurun yazının devamına.
Başlıklar :
Yapımcısı Üzerine
The Following; The Vampire Diaries, Dawson’s Creek gibi gençlik dizilerinin ve Scream ile I Know What You Did Last Summer filmlerinin arkasındaki ismin; Kevin Williamson‘un -şimdilik- son dizisi. Ünlü yapımcı, genelde gençlik dizileri yapmayı sevse de The Following ile birlikte farklı bir çizgiden ilerlemeyi seçmiş. Lafı uzatmadan konuya gelecek olursak…
Konu
Dizi hakkında fazla bilgi edinmeden izlemek isteyenler için çok fazla ayrıntıya girmeden tek cümleyle özetleyelim: Bir seri katil, teknolojinin yardımıyla kendisine bağlılık duyan birçok seri katil yaratır ve eski FBI ajanlarından biri de kendini bu durumun ortasında bulur.
Şimdi de daha fazla ayrıntıya girelim; Yıl 2004 : Üniversite öğrencisi 14 genç kız, esrarengiz bir şekilde, bir seri katil tarafından öldürülmüştür. Ülke çapında büyük yaygara koparan bu olayın arkasındaki isim de bir türlü bulunamamaktadır. Bir FBI ajanı olan Ryan Hardy, kendini bu davaya kaptırır ve en sonunda katili yakalamayı başarır. Katil, üniversitede profesör olarak görev alan ve Ryan’dan başka kimsenin şüphelenmediği Joe Carroll‘dır.
Günümüz : Uzun yıllar hapishanede yatan Joe Carroll, bir gece bir yolunu bularak hapishaneden kaçmayı başarır. Joe’nun hapishaneden kaçmasının ardından, pek çok kişi büyük tedirginlik yaşar. FBI, daha önce Joe Carrol’un gerçek yüzünü görebilen ve onu tutuklamayı başaran, ardından da görevinden ayrılan Ryan Hardy’den yardım ister.
Ryan’ın görevi kabul etmesinin ardından, öncelikle Carroll’u yakalamayı görev edinen ekibin, -sonra da tüm halkın- ilginç bir gerçeği öğrenmesi uzun sürmez : Joe Carroll bir yolunu bulup interneti kullanarak, kendisine tapan bir seri katiller ordusu kurmuştur. Bundan sonrası; Edgar Allan Poe göndermeleriyle bezeli bir kedi fare oyunu olacaktır. İşin en kötü tarafı da kimin hangi taraftan olduğunu kimse tam olarak bilemeyecektir.
Karakterler ve Oyuncular
Karakterler ile bunları canlandıran oyunculara değinelim :
Ryan Hardy:
Zeki ve işinde başarılı bir dedektifken bazı nedenlerden ötrü işinden ayrılmak zorunda kalıyor. Joe Carroll’u daha önceden yakalamış olması sebebiyle, hapishane firarından sonra tekrar görev başına dönüyor. Hem onu yakalayan kişi olduğundan, hem de bazı özel sebeplerden Joe’nun onunla ilgili planları var.
Karakter; Kevin Bacon tarafından canlandırılıyor. Kendisini, Sleepers, Crazy Stupid Love, Super, Mystic River, Footlose gibi sayısız başarılı filmden tanıyoruz. Televizyon için canlandırdığı ilk baş rolü ise bu dizi. Oyuncu, senaryoyu ilk okuduğunda çok etkilendiğini de belirtmiş.
Joe Carroll:
Zeki, karizmatik, insanların aklını kolayca çelebilen ve bir o kadar da tehlikeli bir seri katil. Kurbanlarını öldürürken Edgar Allan Poe’nun yapıtlarından ilham alıyor. Ne yapacağı hiçbir zaman tam olarak kestirilemiyor. Dizimizin baş kötüsü. En büyük düşmanı ise Ryan Hardy.
James Purefoy tarafından canlandırılıyor. Kendisini, Rome, Episodes, Injustice gibi dizilerin yanında, birçok sinema filminden de tanımak mümkün.
Claire Matthews:
Joe’nun eski eşi ve çocuğunun annesi. Oğluyla mümkün olabildiğince düzgün bir hayat kurmaya çalışırken, eski eşinin tekrar gündeme oturmasıyla, hayatı tepetaklak oluyor. Ryan’a çok güveniyor ve bu süreçte onun yardımını da alıyor.
Karakter, Natalie Zea tarafından canlandırılıyor. Oyuncuyu, Justified, Californication, Hung gibi dizilerden ve rol aldığı diğer yapımlardan tanımanız mümkün.
Debra Parker:
FBI’ın tarikatlar üzerine uzmanlaşmış bir ajanı. İşinde başarılı ve kararlı bir karakter. Bir yandan Joe’nun tarikatıyla uğraşırken, diğer yandan geçmişte yaşadıklarıyla da yüzleşmek zorunda kalıyor.
Karakter, Annie Parisse tarafından canlandırılıyor. Oyuncuyu, Person of Interest, Rubicon, Unforgettable ve Law & Order gibi dizilerde de izledik.
Mike Weston:
Genç yaşına rağmen oldukça başarılı bir FBI ajanı. İşinde azimli. Kendisine örnek olarak Ryan’ı alıyor.
Shawn Ashmore tarafından canlandırılıyor. Oyuncuyu, X-Men serisinden ve diğer bir çok yapımdan hatırlayabilirsiniz.
Sarah Fuller:
Joe’nun elinden kurtulmayı başaran tek kişi. Kendisine uzun süre kabuslar yaşatan katilin hapisten kaçmasıyla birlikte, zor zamanlar yaşamaya başlıyor. Üstelik Joe, Sarah’nın peşine bırakmaya da niyetli değil.
Karakter, Maggie Grace tarafından canlandırılıyor. Kendisini pek çoğumuz kült dizi Lost ile tanıyoruz. Ancak genç oyuncuyu, Taken, The Twilight Saga: Breaking Dawn – Part 2, Faster, The Experiment gibi filmlerde de izledik. Kendisini şu aralar Californication dizisinde de izliyoruz.
Paul Torres – Jacob Wells:
Sarah’nın komşusu olan eşcinsel bir çift. Olaylar esnasında Sarah’nın yanında olup, ona destek oluyorlar. Hikayede önemli bir yere sahipler.
Sırasıyla; Adan Canto ve Nico Tortorella tarafından canlandırılıyorlar. Adan Canto, daha önce Meksika yapımı bir kaç film ve dizide rol almış. İlk ciddi işi ise The Following. Nico Tortorella ise, Kevin Williamson’un bir diğer projesi olan Scream 4 dışında, Trespass filminde ve Make It or Break It dizisinde karşılaştığımız, kariyerinin başında bir aktör.
Emma Hill:
Joe ve Claire’in oğulları Joey’nin bakıcısı. Kendi halinde, sessiz ve işini iyi yapan biri. Joey’e çok değer veriyor. Bu karakterimiz de hikayede önemli bir yere sahip.
Valorie Cury tarafından canlandırılıyor. Oyuncuyu, daha önce Veronica Mars dizisinde ve The Twilight Saga: Breaking Dawn – Part 2 filminde izlemişiz. Cury’nin de ilk uzun soluklu işi, bu dizi.
Not 1 :
Kevin Williamson, bu dizinin başrolü için ajansına Kevin Bacon gibi bir aktör aradığını söylemiş. O sıralarda da Kevin Bacon’un televizyon için bir şeyler yapmak istemesiyle, dizinin başrolü de Kevin Bacon gibi bir oyuncuya değil, bizzat Kevin Bacon’a gitmiş.
Not 2 :
Dizinin pilot (deneme) bölümünde, kadın dedektif olarak Jeananne Goossen tarafından canlandıran Jennifer Mason karakterini izlemiştik. Fakat oyuncunun, pilot bölümden sonra projeden ayrılmasının ardından, Debra Parker rolüyle Annie Parisse kadroya dahil oldu.
Not 3 :
Dizinin oyuncularından Shawn Ashmore’un kendisine tıpatıp benzeyen bir ikizi var : Aaron Ashmore. Aaaron Ashmore, diziseverlere hiç de uzak bir isim değil. Aktörü, Smallville, In Plain Sight, Lost Girl ve XII: The Series gibi dizilerde izlemiştik.
Yapım Serüveni ve Müzikleri
Dizinin ilk sezonu 15 bölümden oluşacak ve ilk sezon finalini 29 Nisan 2013’de yapacak. 2. sezonun yayın dönemi ve bölüm sayısı ise henüz belli değil.
Dizi, ülkemizde Dizimax Vice kanalı tarafından orijinal yayınından 48 saat sonra yayınlanıyor.
Dizinin ilk bölüm yönetmeni ve yapımcılarından biri de daha önce Dexter, True Blood, The Vampire Diaries gibi dizilerde de görev almış olan Marcos Siega. The Following’in yapımcı şirketleri ise Warner Bros. Television ve Outerbanks Entartainment.
Dizinin her bölümünde de oldukça güzel şarkıları dinleme fırsatı da elde diyoruz, onlar da şurada.
Son Söz
“Gerilim dizisi olsun, katiller ortada cirit atsın, başka ne isterim ki” diyorsanız, The Following’e bir göz atmanızda fayda var.
Fragmanlar
http://www.youtube.com/watch?v=F_c3PNs1eV8
yorumlar
Ellerine sağlık @real tortoise, nacizane fikrim en iyi tanıtımlarından biri, çok zevk alarak okudum. Bayağı uğraştığını yazıyı okuyunca hissettim; ama emeğine değmiş…
Diziye gelince, son zamanlarda, diziye karşı eski heyecanım kalmadı benim. Hala beğenerek izliyorum; ama dizi son zamanlarda bende “Yok artık bu kadar da olmaz ki!” nidaları yükseltiyor. Yani inandırıcılık konusunda sıkıntılar var, bu da diziyi kablolu kanal dizisi kıvamından tamamen koparttı, diye düşünüyorum. Ama Kevin Bacon ve James Purefoy performansları ile ve sıkmayan senaryosu ile bu senenin kalbur üstü dizilerinden biri, türü sevenlerin bir göz atmasında yarar var…
hakkatten enfes olmuş, yalan söylemiyim başlamadan önce güzel olacağını tahmin etsem de izlemek gibi bi düşüncem yoktu verdiğim aradan dolayı. gelecek zaman için ekleme istemiyodum, ama aklıma soktun.
debra karakterinin değişmesine çok sevindim, çok hoş biri seçilmiş(sandra bullocku hatırlatıyor bana) smallville deki çocuğu ise diyorum nerden hatırlıyorum falan sonuna yazmışsın smallville diye ama bakınca fark ettim ben meğer veronica dan hatırlıyomuşum. hafızam da pek iyi değildir böyle şeylerde aslında maggie ise sürpriz oldu güzel bi sürpriz
baş iki karakter tanımadığım ama tip olarak karizmatik bulduğum iki oyuncu. sadece tanıtım resimlerinden kafamda oluşan fikir bu.
konu ise çok ilgi çekici. bir yerden sonra acaba formüllüye bağlar mı diye düşünmüyor değilim. her bölüm bir follower falan :))
tekrar eline sağlık real tortoise
@alperen4700,@ozgun14 Beğenmenize sevindim, teşekkürler.
Dizinin ilk bölümünü çok sevmiştim, hatta bu seneki en iyi ulusal kanal pilotlarından biri demiştim. Hala severek izliyorum ama, benim için de inandırıcılığı azalıyor. Neyse daha önce yorumumu yapmıştım bu konuda zaten, tekrar etmeyeyim
Bu dizi 2. sezon onayını aldı kısa süre önce.
son bölümlerde dizinin temposu çok üştü bence.
Diziyi geriden takip ediyorum, en son 10. bölümü izledim. Sorun kimde bilmiyorum ama, iyiden iyiye sıkmaya başladı beni artık, üstelik bu kadar beceriksiz polis bir aradayken seyir zevki de iyiden iyiye düşüyor. Düzgün bir sezon finali yapamazsa da veda edeceğim kendisine bu sezon.
Bu Following, oyunculara olan derin sevgime rağmen sonunda beni bile çileden çıkardı. Yani bu kadar zorlama bir senaryoyu uğraşsan yazamazsın arkadaş, öfleye püfleye izliyorum kaç zamandır da; patlamam 13. bölüme kısmetmiş. 2 bölüm kaldı sezon finalinde mucizevi bir şekilde gönlümü alamazlarsa, ki hiç ümidim yok, 2. sezonuna hiç bulaşmaya niyetim yok.
O sağlam kadroya üzülürken, bir yandan da Amerikan izleyicisine kızıyorum; ne diziler heba olurken bunun devam etmesine vesile oluyorlar diye, neyse sevenlerinin hatırına daha fazla uzatmayayım…
Bunu ben geçen bölümde söylediydim. Ben de sezon finalini bitireceğim ama gerisiyle ilgili bir şey düşünemiyorum, hayallerim öldü sanki. Üstelik bu bölüm hoşuma gider gibi olmuşu. “Geçen bölüm çok saçma gelmişti. En azından biraz böyle gitsene sen.” falan da dedim. Ama en ama en sonda olan şeyi görünce yine “Hadi len!” dedirtti.
Emma ve Jacob’u birlikte tatile mi çıkartırlar yoksa öldürürler mi bilmiyorum. Ama şu ikisine bir yol bulsunlar ben de kendimi azat edeyim diyorum. Neyse sezon finaline kalmış 2 bölüm. Ben de götüreceğim gibi…
Bu adamın elleri amma büyükmüş , korktum valla
@abidin77: Adamın elleri büyük değil de, bu kızın kafası küçük; bu da başka bir bakış açısı… (Ama, gerçekten öyle… )
Ben de ilk anda öyle düşündüm ama sonra kızın kafasıyla değil de adamın kendi kafasıyla oranlayarak tekrar inceledim. Hala korkutucu.
@dkamoy: Bu da 3. bir bakış açısı oldu… Bizde bir söz vardır:
“2 hukukçunun olduğu yerde, en az 3 görüş vardır…”
onu hatırladım bir an…
Çok affedersiniz de ben bir halt anlamadım bu sezon finalinden. Ne halt ettikleri de belli değildi. Son 2-3 dakikayı değiştirseler neredeyse dizi finali bile olurmuş yani bundan. Niye uzattılarsa zaten. Ama her türlü bitti nihayet şu sezon, o da bir şey.
— Sezon finalinden ispiyon içerir —
Joe sahiden öldü mü yani? Açık açık diş kayıtları onaylandı dediler. Eğer öyleyse James Purefoy’u tebrik ediyorum. Tek sezon sonunda kurtarmış oldu kendini. En sonunda Ryan’ın başına bir hal geleceği de bariz belliydi. Joe’dan sonra ne olacak sorusunu düşünmeyi geçtim, bir de Claire de mi ölecek şimdi? Ayıp.
Emma’yı öldürselerdi anında bırakacaktım ama onu da yapmaladılar. Yine kafa karışıklığı içinde kaldım. İyi ki The Vampire Diaries’te ağırlık Julie Plec’te. Bunun gibi Kevin Williamson’da olsaydı, kim bilir orada daha neler olurdu…
Sezon finalinde kusma noktasına geldiğim dizi oluyor kendisi, bu kadar da klişelere boğulmaz ki bir yapım. Baştan sona tüm bölüm 90’ların klasik polisiye filmlerinin senaryosundan alıntılarla doluydu. Kadroya yazık oldu yahu, sezon finalinde diziden iyice nefret ettim.
2. sezona mümkünatı yok bulaşmam. Benden uzak sevenlerine yakın olsun…
Öyle bir sezon finali yaptılar ki iyi miydi kötü müydü karar veremedim. Gelecek sezon için düşüncem; 2. sezon tamamlandıktan sonra biriktirip izlemek. Çünkü son 5 bölümü arka arkaya izleyince o kadar çok sıkılmadığımı farkettim. Yine de biriktirmeme rağmen en ufak bir yerde sıkılırsam da bu sezon gibi sabretmeyip ipini çekeceğim. Ah şu Kevin Bacon için çektiklerime bak, diziyi izlemek için bahane arıyorum adam yüzünden
Buradan sonrası 1. sezon finaline dair ispiyon içerir.
Öncelikle, sebebini bilmediğim bir şekilde çok sevdiğim Debra Parker’ı öldürmelerine cok bozuldum. Kalsaydı iyi olurdu sanki. Ayrıca o yangından Joe sağ salim çıkarsa hayatta izlemem sanırım 2. sezonu. Neyse umarım toplar kendini dizi ne diyelim.
1. sezon finaline dair ispiyon içerir.
@real tortoise: Eğer Joe o yangından sağ kurtulmaz, ölürse bana da haber et; ama az buçuk bu işten anlıyorsam, yaralı şekilde de olsa sağ kurtulur diye düşünmekteyim ki sağ çıkacak diye düşündüğüm için yazdım o sözleri de. Hoş sağ çıksa da çıkmasa da Kevin için bile dönmem de merak benimkisi…
@alperen4700 Tamam, haber ederim
Benden de ispiyonlu bir final yorumu:
Bence yeni sezon onayı alacaklarından hiç ümitleri yokmuş. Resmen final yapmışlar. Joe öldü, Joe’nun müridi en son Ryan ve Clarie’ı öldürdü. Nasıl toparlayacaklar bütün bunları çok merak ediyorum.
Açıkçası bana aşırı derecede bir ööö gelme durumu olmadı daha. Son birkaç bölüm ayarındaki bir sezonu daha izleyebilirim sanırım. O yüzden devam edeceğim. Ama Purefoy olmayacaksa çok da dayanamayabilirim. Bu dizinin parlayan yıldızı Kevin Bacon’dan çok bu adam diye düşünüyorum. Abiden karizma fışkırıyor resmen. O bakışlar, o aksan. (: Mark Antony iken de severdim, Vicky’nin ressam sevgilisiyken de severdim, burada da sevdim valla. (: