The Lost World – Tanıtım
8 yorum pirate 04 Eylül 2020 08:07
The Lost World, 1999-2002 yılları arasında yayınlanmış olan, bilim kurgu ile aksiyon-macera türlerini harmanlayan bir drama dizisi.
Dizi, Sir Arthur Conan Doyle‘un 1912 yılında kaleme aldığı aynı isimli ünlü romandan uyarlanmış.
Avustralya, Kanada ve ABD ortak yapımı olan dizi, her biri 22’şer bölümden oluşan 3 sezonun ardından iptal edilmiş.
KONU
Yirminci yüzyılın başlarında bir grup maceraperest gizem dolu bir yolculuğa çıkarlar. Kimi daha da zengin olmak ister, kimi kariyerinde ün sahibi olmak. Kimi tarih yazmak, kimi de sadece bu büyük maceranın bir parçası olmak. Yola çıkmadan önce birbirlerini tanımayan 5 kişilik ekibimiz girişi de çıkışı da hiç kolay olmayan, normal dünyadan çok farklı ve çok zor koşullar içeren, doğaüstü birçok yaratığı barındıran bu gizem dolu saklı dünyada orada tanıştıkları yeni yol arkadaşları Veronica ile beraber maceradan maceraya atılacaklar.
KARAKTERLER VE OYUNCULAR
*Ekibin finansörü konumundaki zengin ve hırslı bir dul kadın olan ve bu seyahat sonrasında zenginliğini kat ve kat artırmayı amaçlayan, güzel, zeki, baştan çıkarıcı ve gözü kara gibi sıfatlarla tarif edilebilecek olan Marguerite Krux karakterine Rachel Blakely hayat veriyor.
*Seyahatin fikir babası ve ekibi toplayan adam konumundaki tarih yazmaya hevesli hayalperest bir bilim adamı olan Profesör George Challenger karakterini Peter McCauley canlandırıyor.
*Avcılık yetenekleri oldukça gelişmiş olan, ekibin en önemli kas gücü olan, cesur ve gözü kara, macerayı ve aksiyonu çok seven savaşçı ruhlu karakterimiz Lord John Roxton rolünde William Snow‘u izliyoruz.
*Yaşlı ve tecrübeli bir bilim adamı olan Profesör Arthur Summerlee karakterinde Michael Sinelnikoff karşımıza çıkıyor.
*Hevesli bir genç gazeteci olan ve bu gizemli dünyada başlarından geçen maceraları gerçek dünya ile paylaşacağı günün hayalleriyle yanıp tutuşan Ned Malone karakterini David Orth canlandırıyor.
*Ekibimizin bu kayıp dünyaya ayak bastıktan sonra tanıştığı, ağaç evine sığındığı ve akabinde çok geçmeden ekibin çok önemli bir parçası haline gelen, aidiyet duygusu gelişmiş, soğukkanlı, cesur ve gözü kara güzelimiz Veronica Layton karakterinde ise Jennifer O’Dell‘i izleme fırsatı elde ediyoruz.
Dizinin konuk oyuncu havuzunda Simone Kessell, John Noble, Leah Purcell, Jane Badler, Alan Dale, Brett Tucker ve Dominic Purcell gibi isimler yer alıyor.
YAZARIN NOTU
Dizinin henüz ilk sezonunu izlemiş bulunuyorum. Oldukça düşük bir beklentiyle izlenmesi gereken bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Yaratılan dünyayı ciddiye almak epey zorlaşıyor bazen. Bölümlerin bir kısmı pek sarmazken bir kısmından ise keyif aldım izlerken. Dizinin yıldızının Rachel Blakely olduğunu söyleyebilirim. Challenger karakteri ise söz konusu altılı arasındaki en gereksiz karakter konumunda bana göre.
yorumlar
Ben bunu vakti zamanında bizim TV’de yayınlanırken izliyordum. Hatta bölümleri arşivde dursun diye hariciye koydum güya bir süre önce.
Çok bir şey hatırlamıyorum tabii artık, kim bilir kaç yıl oldu. Ama izlediğim zaman sevdiğimi hatırlıyorum. Marguerite, Veronica ve Ned’i severdim. Dünyaları da o yaştaki çocuk için ilgi çekiciydi. Şimdi izlesem vasat olduğunu düşünebilirim belki.
3 küsur aylık aranın ardından başladım 2. sezona.
Amazonland ziyareti keyifli geçti.
S02E03
Ben ilk sezonu 1900-1902-1907 gibisinden bir tarihte açtığımızı varsayıyordum bu arada. 1919’da oraya inmişler ve 1920’deymişiz an itibariyle.
Beklenmedik ziyaretçiler eşliğinde güzel bir bölüm çıkmış ortaya. 1 bölüm daha kalasalar olurdu aslında.
Buna rağmen güzel bölümdü ama.
‘Bu kadını bir yerlerden hatırlıyorum ama …’ diyerek izledim. Bölüm bitince kontrol ettim ve Bite Club imiş. (O diziye 2. sezon çekmemiş olmalarının üzüntüsü depreşti bak yine! )
S02E14
Marguerite-Veronica ikilisinin o hallerini ve bu durumun Roxton-Malone üzerindeki yansımalarını izlemesi epey keyifliydi ilk dakikalarda ama bölümün ikinci yarısı sıkıcı geçti.
S02E22 (Sezon Finali)
Bitti bir sezon daha. 2, 3, 4, 7, 10, 12, 13 ve 17 gibi keyifli geçen bölümler oldu sezonda ama son 5 bölümlük süreçte epey dip yaptı.
S03E09
Sezonun kötü bölüm laneti devam ediyor. V’den Jane Badler ve Heartbreak High’da yeni izlemeye başladığım Kym Wilson konuk oldu bölüme ama yine pek tat vermedi.
S03E10
Dizinin en kötü bölümleri listesi yapsam zirveye oynar bu bölüm. Aşırı sıkıldım ve bütün o askerlik sahnelerini atlaya atlaya geçmek zorunda kaldım.
S03E11
Kötü sezonun ‘Kötünün iyisi’ diyebileceğim bölümü oldu. Sezon o kadar kötü ki ‘Kötünün iyisi’ bir bölüm bulduğuma bile sevinir oldum ne yazık ki.
Yazar tıkanıklığının yanı sıra kadroyu ekonomik kullanma çabaları da sezonu bu derece dip yaptıran ana etmenlerden biri oldu bence.
S03E22 (FİNAL)
Kaos ortamında kapatıp gitmişler sezonu.
Açık ara en kötü sezon bu oldu. Büyük oranda hızlandıra hızlandıra, atlaya atlaya geçtim bölümleri. Maceradan maceraya atılmayı bırakıp sezon hikayesi yaratalım demişler bu sezon ama hata yapmışlar bence. Bölümlerdeki aksiyon oranı azalıp laga luga konuşmalar çoğalmış. Yazar tıkanıklığı, kadroyu ekonomik kullanma tercihi vb. şeyler de eksi yazmış yukarıda belirttiğim üzere sezona. İptali sonuna kadar hak etmiş bu sezonun ardından dizi. Keşke bu sezon da hiç çekilmeseymiş. Diziyi değil ama Rachel Blakely-William Snow-Jennifer O’Dell üçlüsünü, özellikle de Rachel Blakely’yi özlerim muhtemelen.