The Power’ın resmi fragmanı ve posteri yayınlandı.
6 yorum abidin77 23 Şubat 2023 21:33
Amazon Prime Video’nun SISTER (‘Chernobyl’) ve yürütücü yapımcı Raelle Tucker’ın (‘True Blood’, ‘Jessica Jones’) imzasını taşıyan, İngiliz yazar Naomi Alderman’ın 2016’da yayınlanan aynı adlı ödüllü romanından uyarlanan küresel gerilim dizisi The Power, 31 Mart’ta başlıyor.
The Power’ın dünyası, doğanın bir cilvesi hariç, bizim dünyamızdır. Bir anda, genç kızlar, insanlara elektrik verme gücü kazanır. The Power, Londra, Seattle, Nijerya ve Doğu Avrupa’dan çarpıcı karakterleri izleyerek, kızların köprücük kemiklerindeki bir karıncalanmanın, güç dengesini tamamen tersine çevirmesini anlatıyor.
Toni Collette, Auli’i Cravalho, John Leguizamo, Toheeb Jimoh, Ria Zmitrowicz, Halle Bush, Heather Agyepong, Nico Hiraga, Daniela Vega, Rob Delaney, Alice Eve, Edwina Findley, Ana Ularu ve Josh Charles, dizinin kadrosunda yer alan oyuncular.
The Power, dünyadaki tüm genç kızların bedenlerinde bir gücün varlığını hissetmesiyle başlıyor. Bu güç, parmak uçlarından istedikleri kişilere elektrik akımı verebilecekleri bir güçtür. Bu güçleri kalıtımsaldır. Onların ayrılmaz bir parçasıdır ve hiçbir şekilde onlardan alınamaz. Başlarda kontrol edemedikleri bu güç ile karşısındaki kişileri yaralama, hatta yıldırım çarpmışa çevirerek öldürme durumları ortaya çıkmıştır. Bir süre sonra sadece genç kızların değil, yaşlı kadınlarda da bu güç uyanmaya başlamıştır. Yakında dünyadaki hemen hemen bütün kadınlar bu gücü kullanmaya başlar ve her şey farklı bir hal alır. Dünyanın dört bir köşesinde, özellikle kadınların ezildiği coğrafyalarda, bu güç ile kadınlar başkaldırıp erkeklerin üzerinde egemen cinsiyet olurlar.
The Power’ın yönetici yapımcılığını Jane Featherstone, Sister adına Naomi de Pear, Raelle Tucker, Naomi Alderman, Claire Wilson ve Reed Morano üstleniyor.
KARAKTER POSTERLERİ
yorumlar
Prime Türkiye, Swarm ve The Power’ı getiriyormuş. Daisy Jones da gelmiştir.
Fena başlamadı gibi (en azından pilot bölüm), potansiyeli de yüksek ama yapım sürecinde problem yaşayan her dizi bir yerlerde patlamasını beklemiyor değilim. 2 Amerika, 1 İngiltere, 1 Nijerya ve 1 diktatörlükte yönetilen Doğu Avrupa ülkesinden, kimi az kimi çok tipler izlettirdiler. Toni Collette, Alabama ve ilk bölümde İngiltere tarafı ağırlıklı geçti. Şimdilik öyle çok ilgi çekici bir hikaye anlatmadılar 3 bölüm sonunda. Nereye gidecek diye bakarım her hafta.
2. bölümün ilk 10 dakikasından geliyorum. Güzel bir konu bulalım ve bunu gıygıy çekelim demişler. Nasıl akmıyor, nasıl akmıyor öf… Bırakmadım henüz ama yani düşük beklentimi bile karşılamadı henüz.
İlk bölümü fena bulmamıştım ama devamına daha bakamadım. Onay durumu olursa bitiririm.
4. bölüm sonundan bildiriyorum:
Dizi beklediğim kıvama anca 3. bölümde gelebildi. İlk 2 bölümdeki giriş (karakterleri tanıtma vs.) beni çok baydı Benim için uzun ve boştu o kısımlar. İşin sosyal gelişimi vs. 3 ile giriş yaptı ve tat vermeye başladı. Yoksa bırakıyordum valla.
Yalnız, müzikleri ta baştan beri yardırıyor.
Bitirdim sezonu. Konu ilginizi çektiyse tuzlukla koşmadan, beklenti yükseltmeden dalabilirsiniz.
Dediğim gibi benim için 3. bölümden sonra aktı. Öyle vay anasını dedirtmedi ama beklediğimi de verdi. Ana karakterlerin draması bana geç(e)medi. Yine de olan biteni farklı farklı açılardan -nispeten- tarafsız ele alabilmesi ile memnun etti, şaşırttı.
2. sezon olursa izlerim.
Pide durumu = kapalı (bence tabii)