The Strain — Tanıtım
113 yorum tedo10.5 05 Haziran 2015 09:30
The Strain, El Laberinto del Fauno (Pan’ın Labirenti), Hellboy ve Pacific Rim filmlerinden tanıdığımız yazar ve yönetmen Guillermo del Toro tarafından yaratılan, 2014 yazının en çok beklenen dizilerinden biriydi. Yazarın kendine has tarzı ile vampir temasını ele alması bizleri ilginç bir dizi ile karşılaştırıyor.
Guillermo del Toro ile birlikte Chuck Hogan‘ın ortaya çıkardığı dizi, aynı ikilinin yazdığı aynı isimli roman üçlemesinden uyarlanıyor.
Konu
Dizi New York City’e iniş yapan, ancak resmen ölü gibi duran bir uçak görüntüsü ile başlıyor. Uçaktan kimse inmiyor ve saldırı, hatta salgın şüphesi ile karantina başlıyor. Uçaktan sadece birkaç kişi kurtuluyor ve vampir teması işin içine girmeye başlıyor.
Karakterler
Ephraim Goodweather:
Dizinin baş karakterlerinden biri. Karakterimiz CDC’de (Amerika Hastalıktan Korunma ve Önleme Merkezi) üst kademelerde çalışıyor. Uçak kazası ile olaya dahil oluyor. Dizi boyunca karakterin ailevi sorunlarına, hem de görevinden dolayı salgın olaylarına dahil oluyoruz.
Karakteri son zamanlarda çıkış yapan oyunculardan Corey Stoll canlandırıyor. Oyuncu kel ve dizi için peruk takıyor. Acaba kimler fark edecek?
Abraham Setrakian:
Dizinin en gizemli karakteri. Salgının ayrıntıları ortaya çıktıkça, karakterimiz bazı şüpheler duyuyor ve ana hikayeye dahil oluyor. Geri dönüşler (flashback) ile gizemli geçmişi hakkında bilgiler ediniyoruz. Daha önce bu tip vampir olayları ilgili olduğu için ekibin başı konumuna aday.
Karakteri tecrübeli oyuncu David Bradley canlandırıyor.
Nora Martinez:
Baş karakterlerimizden Ephraim’in mesai arkadaşı ve ona bazı duygular besliyor. Salgını araştıran ekibin üyelerinden biri. Bazı olaylar açığa çıkınca Eph ile Nora işin içine dahil olmak zorunda kalıyor.
Karakteri Mía Maestro canlandırıyor.
Vasiliy Fet:
Şehirdeki bazı garip olaylar sonucu lağımda yaşayan hayvanlar sürü halinde sokaklara çıkıyor ve her yeri basmaya başlıyor. Belediyenin bu konularla ilgili departmanında çalışan Vasiliy, bunu araştırırken bazı garip durumlarla karşılaşıyor. Bunları araştırırken vampir olaylarına dahil oluyor.
Karakteri Kevin Durand canlandırıyor.
Eldritch Palmer:
Salgın, dizinin başında esrarengiz bir tabutun kaçırılmasıyla resmen başlıyor. Karakter, bu tabutun getirilmesini sağlıyor. Ağır bir hastalığı olan bir iş adamı kendisi.
Karakteri Jonathan Hyde canlandırıyor.
Thomas Eichorst:
The Master karakterinin yardımcısı. Salgın ile ortaya çıkan ve bu salgının baş mimarlarından biri.
Aşağıdaki kısım 3. bölümden ispiyon içerir.
Karakter aslında başından beri bir vampir. Karakterin vampir hali burunsuz ve Harry Potter filmlerinin baş kötüsü Voldemort ile karşılaştırılıyor.
Karakteri Richard Sammel canlandırıyor.
Zach Goodweather:
Eph’in tek oğlu. Babasıyla annesi ayrı olmasına ve annesiyle yaşıyor olmasına rağmen babasını çok seviyor ve ona sıkı sıkıya bağlı. Salgından sonra meydana gelen bazı olaylar dolayısıyla yolları babasıyla daha fazla kesişiyor.
Kelly Goodweather:
Eph’in hala takıntılı olacak şekilde sevdiği ve ayrı yaşadığı karısı.
Karakteri Natalie Brown canlandırıyor.
Jim Kent:
Eph ve Nora’nın salgın ekibinde çalışmakta. Hasta karısının tedavisi yüzünden birtakım kirli işlere karışıyor.
Karakteri Yüzüklerin Efendisi’nde Hobbit Sam rolünü oynayan Sean Astin canlandırıyor.
Dutch Velders:
Karakter bir hacker. Zengin iş adamı Eld tarafından tutuluyor. Kirli bazı işleri yapıyor ve dizinin ilerleyen bölümlerinde salgın ekibiyle yolları kesişiyor.
Karakteri Do No Harm ve Lip Service gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Ruta Gedmintas canlandırıyor.
Augustin ‘Gus’ Elizalde:
Meksika kökenli daha önce pis işlere bulaşmış karakterimiz, bazı vaatler karşılığında vampir tarafının pis işleri ile haşır neşir oluyor.
Karakteri Miguel Gómez canlandırıyor.
Gabriel Bolivar:
Uçak kazısında yol alan yolculardan biri. Heavy metal grubunun solisti olan karakter konser için şehirde ve salgının baş aktörlerinden biri haline geliyor.
Karakteri Jack Kesy canlandırıyor.
Yazarın Notu
Dizi ilgi çekici olarak başlıyor; sonra sendeliyor. İzleyiciden farklı tepkiler alıyor. 8,3 olan IMDB puanı, bölümler ilerledikçe 7’lere düşüyor. Bu değişik konuya daha farklı tempo olması gerektiği ve mantık hataları ile ilgili şikayet ve yorumlar sosyal medyada sıkça var. İkinci sezon fragmanı daha ümit verici gözüküyor. İlginç konusu ve Del Toro’nun varlığı sayesinde en azından şans verilmeyi hak ediyor. Dizi, daha önceki sinema klasiklerinden veya yeni moda olan vampir trendinden çok farklı bir noktada. Vampir öldürme yollarında bile bir çok efsaneye göndermeler mevcut. Guillermo Del Toro’nun çok sevdiği şairane tona çok yakın. Vampir konusuna ve vampir olma şekline çok farklı yaklaşan ve resmen vampir mitini yeniden yaratan bir dizi.
Fragmanlar:
Röportajlar eşliğinde diziden görüntüler:
2. sezon gıdıklayıcısı:
https://youtube.com/watch?v=Am7IeSvlicI
yorumlar
10 bölüm peşpeşe izlenmez ya bence… Katılıyorum kendini bitirdiğine.
Bu arada senin hizliresim’den verdiğin bağlantıları ben göremiyorum gömülü olarak (yorumunu editleyebildiğim için bakabiliyorum link adresi neymiş diye, gidip orada bakıyorum).
@dkamoy Ben kendisinin kıyısından geçmiş değilim, en adam gibi izlediğim dizi öbürü oluyor.
Arada Coco da gitti. Yalnız kadının bu kadar kısa sürede her şeyi kabullenmesini ben anlayamadım. Anladık, ihtiyar Eldritch’i seviyorsun ama insanlığın sonu gelecek, insan bir itiraz eder. Sonuçta başta Eldritch’in şehir için yaptığı sözde iyilikleri takdir eden biriydin. Ne oldu da her şeyi bir anda kabul eden birine dönüşmekle kalmadın, üstüne atarlı birine dönüştün. İhtiyarı gaza getirip kendi sonunu hazırladın. Fazla kaşınırsan, Masters kaşır seni. Hayatını kurtarmak için Master’ın verdiği sıvı, karakterini de mi değiştiriyor insanın? Böyle bir değişimin başka bir açıklamasını bulamadım.
Eichorst ve Setrakian’ın açık arttırma sahnelerini sevdim. Sonrasında yaşanan aksiyon da güzeldi. Gözler Dutch’ı aradı ama çıkmayacağını tahmin etmiştim. Geçen bölüm olandan sonra anca 3. sezonda görürüz diyordum.
2 günde diziyi halletmek biraz yordu ama mutluyum. Sevdim bu sezonu. Kalitesini düşürmeden böyle devam eder umarım.
Valla size hak veriyorum. Dizi izlettiriyor kendisini. @abidin77
3. sezonda bu sezon gibi güzel gider umarım
Evet 1.sezonu bitirmiş bulunmaktayım. Gerçekten çok güzel bir dizi. Hak ettiği değeri yavaş yavaş görüyor ama sonuca bakmak lazım her zaman.
Bu bölümler arasından en sevdiğim hatta 1.sezonun en iyi bölümü 8.bölümdür. Bu bölüm resmen The Walking Dead tarzındaydı.
2.Sezonu yavaş yavaş tadını çıkararak izleyeceğim.Umarım dizi uzun soluklu olur da bu keyfi uzun uzun süreriz.
Genel bir yorum yapayım şöyle;
İşte diğer kötü vampirlerin başı da. Son anda kaçtı ya. Güneşten de zarar görmedi. Nasıl ölecek o vampirlerin başı merak ediyorum.
Bizim başrol adamın karısı da vampir oldu ama ölmedi sanırım oda 2.sezon çocuğunu peşine düşecek ama gereksiz olmuş bence sezon finalinde ölmesi lazımdı o kadının. 2. Sezon ne yapabilir ki?
Son olarak favori karakterim internet uzmanı sarışın kız. :Z Umarım ona bir şey olmaz.
1.Sezona genel puanım: 8.7
@hayalmeyal: Ne yapabilirki diye sormuşsun ya sadece bekle ve gör Bende aynı soruyu sormuştum
@okakacukaka desene ortalığı karıştıracak. En iyisi yavaş yavaş 2.sezona başlayayım ben.
23 Days | The Strain Teaser
Lady Liberty | The Strain Teaser
the strain fb’undan stv logosuz hali
Güzel bir dönüş yaptı.
– Ben eski Zach’i geri istiyorum ya. Bu çocuğa çok fena gıcığım. Bir çocuğun suratında hiç mi sevimlilik olmaz ya.
Yeni jenerikte fena değil gibi
3×01
Aaa jenerik değişimiş. (gerçi yine tek bölümlük olabilir, du bakalım)
3×02 : Bunağın teki olarak isyan ediyorum: Neredeydi bu “previously” geçen bölüm?!
Neyse, geç olsa da allah razı olsun.
Lan!
Lan biriniz şu Lumen‘in bir fotokopisini niye çıkarmıyorsunuz?
3 x 06:
Ohh be sonunda beğendiğim bir bölüm oldu bu sezonda
3×05’te “Lan bu herifi nerden tanıyorum?” diye bak bak… The Expanse’teki Alex Kamal çıkmasın mı?
3. sezon finali bulşitlerden bulşitlere koştu benim açımdan. Hani harika bişi beklemesem de bu kadarına da “amaaan öf” dedim .
4. sezon son olmasa ve sevdiğim bi iki oyuncuya doymuş olsam veda edecektim.
Ay bu arada Jonathan Hyde ne kadar oynayamadı öyle ya… Adamın adına üzüldüm resmen bu oyunculuk karşısında.
Şu
Ahahahahaha. Bu ne surat yahu Eldriç Palmır, çok çok kötü.
Sezon finali, herhalde bu sezonun en kötü bölümüydü. Finale kadar ne güzel yavaş yavaş yükselmişti halbuki.
Yaratıklar yer üstüne çıkarken, bizimkiler yer altına indi. Ne olacak bakalım.
EK: Bu dizide Setrakian ve Quinlan dışındaki her karakter uyuz. Ephraim, Dutch, orman kaçkını Fet, dahil.
@abidin77 : Ben Fet’i (son atarlarına kadar) seviyodum ya… Quinlan’dan hala emin değilim.
Quinlan’e, zamanla ısındım. İyi kötü bir karizması var. İlk
Ay bu arada bi önceki bölümde
çok sevdim o sahneyi
Bu yorumda sadece bir kişi hakkında bir şeyler söyleyeceğim.
Lost Girl’den tanıdığımız K.C. Collins, birden fazla bölümle final sezonu kadrosuna katılmış.
Rosewood’ Casts Manny Montana; Jocelyn Hudon Joins ‘The Strain’
The Strain – Season 4 Teaser
Season 4 Push Promo
Bu dizi, sanırım dizi dünyasının en gerizekalı çocuk karakterini barındırıyor. 3.sezon finalini izleyenler ne demek istediğimi anlamıştır.
4.sezonu merakla bekliyorum, son sezona iyi zemin oluşturdular.
Öyle valla
The End
S4 Poster
Kaysaymış bu yazının altı.
Poster 1–2–3–4
Season 4: First Look
4×05’in son cümlesini neye daynarak dedi bu şimdi anlamdım ben. O kadar uzaktan benim görmediğim ne gördü?
Benim anladığım,
Yok onu anladım da o kadar uzaktan ne gördü de bunu anladı? Accık bile zoom yapmadılar.
Matrix’ten bu kadar çalmasaydınız yahu.
Quinlan
Morpheus
Quinlan
Morpheus
O son sahnede gördüğümüz
Ya Allah aşkına, tamam
Evlat olsa sevilmeyecek olan, güzel kız görünce bir anda şapşala dönen Zek’i görmemek bölümün en büyük artısıydı.
Rhona Mitra’ya bu dizi için kaç para veriyorlar merak ediyorum. Kadın iyi kötü ünlü biri sayılır ama diziye katkısı ne şimdi? Kadın 3 bölümde Arnold Schwarzenegger’in filmlerinde kurduğu cümle sayısı kadar cümle kurdu. Çok para veriyorlarsa yazık, daha ünsüz birine, daha az para ile aynı rolü oynatabilirlerdi.
Tam
Allah bu
Bu Rhona Mitra, boşta kalmayayım, şurada üç beş bölüm oynayıp para kazanayım falan demiş. Yoksa böyle bir rolle ne işi var dizide. Önceden de dedim, bu kadına harcayacağın paradan daha azını, ünsüz bir oyuncuya harcayabilirdilerdi.
Setrakian geldi ve Thomas Eichorst uyuzunu en sonunda öldürdü. İlaçla yaptığı planı güzeldi tabi ama arkadan öyle sessizce yaklaşıyorsun madem, kılıcını elemana sokmak yerine, uçursaydın ya kellesini. Tamam, böyle dramatik ve etkileyici oldu ama boşuna rahmetli oldun (olacaksın). Gerçi düşününce tabi onun garantisi yoktu, bu daha sağlam bir plan diyerek adama hak veriyorum.
Bakalım Lumen’de ne gördü bizim Setrakian. Eichorst uyuzu gelince öğrenemedik.
Bizim Alonso Creem gerzeği, kiminle pazarlık ettiğinin farkında değil galiba? Master ulan o; yok adayı isterim, yok karaborsayı isterim diyerek babayı güzelce aldı. Bu mal, zamanında nasıl bu kadar yükselmiş bu işlerde anlamadım.
Sezonun konuk oyuncusu Alex Green’i biraz kolay harcamadılar mı? Kadının Ephraim ile bir olaya girmesini beklerken, Ephraim ile Dutch’ın bir araya geldiği bölümde kadını bozuk para gibi harcadınız be. Diziye katkısı sıfıra yakın olarak rahmetli oldu.
Gus’ın kuzeni ben de geleceğim dediği anda gitme oğlum, kesin öldürecekler seni dedim ama dinlemedi ve o da rahmetli oldu. Adamın görece güzel sayılabilecek bir işi varken, Gus’ın hayatına girmesi sonucu işi bitti.
Az bölüm kala gereksiz yan karakterleri temizlediler. Ekibin bir kısmı bir araya geldi. Sonraki bölümde diğerleri de gelir artık.
Quinlan ile Fet’in yanındaki siyahi elemanın başka bir amacı var gibi duruyor. Bakalım ne halt yiyecek.
Şu uyuz Zek’in adını duymak bile sinirlerimi bozdu. Ulan şu çocuğa mutlu son yazarsınız ya da kahraman falan yaparsanız küfrü basarım. Gebermediğini görürsem gözüm açık gider.
Dizinin bitiyor olmasının en güzel yanı bir daha bu uyuzu görmeyecek olmam. Umarım benim izlediğim bir diziye falan gelmez.
@darkcrystal: Valla öyle.
Diziye başlamayı planlayan varsa yeniden sesleniyorum:
@dkamoy: 2. sezonu bitirmiş ve 3. sezona eli gitmeyenler için de geçerli mi o
@real Evet evet aman diyim daha fazla zamanını harcama.
Eph’i severdim, ölmeseydi keşke.
Gus, her zamanki gibi işe bulaştırdığı herkesin ölümüne neden oldu. Bomba patladıktan sonra nükleer mi diye soruyor. Yok, el bombası anasını satayım. Eph gibi insanlığa yarar bir adam ölürken, bu hıyar yaşadı ya. Üç kuruş para için Master’ı havaalanından bu çıkarmıştı. Bu kadar insanın kanı senin elinde Gas.
Quinlan’in rahmetli olmasına üzüldüm. Az önce imdb sayesinde şaşırarak öğrendim; kendisini Rupert Penry-Jones canlandırıyormuş. Benim yıllarca severek izlediğim Spooks dizisinin Adam Carter’ıydı o yahu. Adamı tanıyamadım burada:)
Charlotte (Rhona Mitra), Montana’da babasının ormandaki (herhalde ormandadır) kulübesinde Fet’i beklemiyordur umarım Fet, genç olan kadını tercih ederek bizi şaşırtmadı Adam New Yorklu be, ne yapsın Allah’ın Montana’sında.
He aşk, sevgi kurtardı insanlığı. Nükleer kurtardı Fet efendi.
Katılmamak elde değil
Güzel başlayan ve zırva bir şekilde biten birçok dizi gibi tarihinin tozlu sayfalarına karıştı. Hiç özlemeyeceğim. Zek, sakın izlediğim bir diziye gelme.
S01E01
Kötü bir dizi değil gibi aslında ama yeterince iyi de değil. Böyle durumlarda eşitliği oyuncu kadrosu bozar. Ne yazık ki bunun kadrosu cazip değil benim açımdan. Bir tek Natalie Brown var işte. Onun da rolü küçük. Lip Service’ten sevdiğim Ruta Gedmintas, 4. bölümde katılıyormuş diziye. Eminim ki o katıldıktan sonra daha cazip bir hale gelmiştir dizi ama o vakte kadar sabredemeyeceğim ne yazık ki. 72 dakikalık upuzun bölümün son yarım saatine girerken bıraktım gitti.