The Vampire Diaries — Tanıtım
756 yorum aytackara 27 Şubat 2012 17:15
2005-2008 yılları arasında piyasaya çıkan Twilight serisi, filmlerinin de etkisiyle patlama yapınca, tüm dünyayı etkisi altına alan bir sivri diş düşkünlüğü başlattı. The CW kanalı da bu düşkünlüğün peşinden giderek 2009 yılında izleyicilerinin karşısına yeni bir diziyle çıktı. Tanıtımının yapıldığı şu sıralar 3. sezonu yayında olan The Vampire Diaries, kanalının en sevilen dizilerinden biri olarak ekranda yer almaya devam ediyor. Peki, tam olarak nasıl bir şey bu dizi? Bu sorunun cevabı, yazının devamında.
The Vampire Diaries, Amerikalı yazar L.J. Smith‘in 1991 yılında ilki çıkan aynı isimli kitap serisinden uyarlanmış bir dizi. Seriye ait 4 kitap yazdıktan sonra başka eserlere yönelen –The Secret Circle üçlemesi de buna dahil- ve uzun bir süre de yazmaya ara veren yazar, kitaplarının dizi yapımı olmasıyla devam kararı aldı.
Kitap serisinin hali hazırda Smith’e ve hayalet bir yazara ait birçok kitabı bulunuyor. Bunların bir kısmı Artemis Yayınları tarafından çevrilerek ülkemizde de satışa sunulmuş durumda. The Vampire Diaries, ülkemizde Cnbc-e kanalı tarafından yayınlanıyor. Dizinin konusuna gelecek olursak:
Virginia eyaletinin küçük bir kasabasında, Mystic Falls‘ta yaşayan dizinin ana karakteri Elena Gilbert, ailesini kısa zaman önce bir kazada kaybeden 17 yaşındaki bir kız. Hem ailesinin kaybının üstesinden gelmeye hem de yoluna devam etmeye çalışan Elena’nın hayatı, okuduğu lisenin yeniden açıldığı gün, eskisi gibi olamayacak şekilde değişir.
Stefan Salvatore, yıllar önce terk ettiği Mystic Falls’a geri dönmüş bir vampir. Kendi yaşında gösteren herkes gibi okula başlayan Stefan, ilk günden Elena’nın ilgisini çeker. Aslında Elena da onun ilgisini… İkili, aralarındaki çekimin etkisiyle yakınlaşırlar ama güzel şeyler başlıyor denilen noktada her şey birden karışıverir. Stefan karşısında görmeyi beklemediği, aslında görmeyi istemediği tek kişiyi görür: Kardeşi Damon Salvatore’u…
Damon, kardeşinde bulunan her türlü özelliğin tam tersine sahip bir vampir. Stefan ne kadar iyiyse, Damon o derece kötü. Bunun yanında, Stefan, yıllar boyu başından geçenler nedeniyle insan kanı içmeyi bırakmış olsa da vampir doğasına karşı gelinmemesi gerektiğini savunan Damon, insanlardan beslenmekten çekinmeyen birisi. Ama ikili arasındaki zıtlığın ve anlaşmazlığın aslında çok eski bir temeli var: Katherine Pierce.
Uzun yıllar önce, henüz insanken aynı kızdan hoşlanan iki kardeş, Katherine’in bir yangında ölmesi ve yangının arkasındaki yaşanmışlar nedeniyle bitmeyen bir gerilime sahipler. Damon’ı kendinden ve çevresinden uzak tutmak isteyen Stefan, geçmişte olanlardan Stefan’ı suçlayan intikam arayışındaki Damon ve Stefan’ın değer verdiği biri ve Katherine’e ikizi kadar benzediği için her şeyin merkezinde olan Elena… Mystic Falls sakinleri, Salvatore kardeşlerin geri dönmesiyle birlikte hiç sahip olmadıkları türden bir karmaşaya sürüklenirler.
Konu bu şekilde. Dizinin karakter bazlı zengin kadrosundan bahsedecek olursak:
Dizide hem Katherine’i hem de ana karakter Elena Gilbert’ı canlandıran Nina Dobrev, başta Degrassi: The Next Gneration olmak üzere çeşitli TV yapımlarında rol almış biri. Dizinin iyi vampiri Stefan Salvatore karakteri, birçok diziye (Army Wives, American Dreams, 24…) birden fazla bölümde konuk olmuş olan Paul Wesley tarafından canlandırılıyor. Dizinin kötü vampiri Damon ise özellikle Lost dizisinin Boone‘u olarak da bilinen, çoğunlukla TV yapımlarında kendini göstermiş Ian Somerhalder‘a emanet. The Vampire Diaries‘in başrolleri bu şekilde. Dizinin sahip olduğu diğer ana karakterlerle devam edecek olursak:
Jeremy Gilbert, Elena’nın her alanda sorunları olan erkek kardeşi. Ailesinin ölümünün üstesinden gelmeyi pek başaramamış olan Jeremy’nin, okul ve özel hayatının da düzenli olduğu söylenemez. Karakteri, dedesi Steve McQueen gibi oyunculuk yapan genç aktör Steven R. McQueen canlandırıyor.
Jenna Sommers, Elena’nın teyzesi ve iki kardeşin yasal vasii. Kız kardeşinin ölümüyle iki yeğeninin sorumluluğunu üzerinde buluveren Jenna’nın, bu durumu kontrol edebilmekle ilgili bazı sorunları var. Tabii ki özel hayatıyla da… Karakteri, henüz kariyerinin başındaki isimlerden Sara Canning canlandırıyor.
Bonnie Bennett, Elena’nın en iyi arkadaşı ve dizinin soyu Salem‘e dayanan, cadılığını yeni keşfetmeye başlamış karakteri. Stefan ve Damon’da anlamlandıramadığı bir “tuhaflık” olduğunu düşünen Bonnie’yi aynı zamanda şarkıcılık da yapan Kat Graham canlandırıyor.
Caroline Forbes, Elena’nın en iyi arkadaşlarından ve okulun en popüler kızlarından biri. Bonnie-Elena yakınlığını içten içe kıskanan Caroline’ın Salvatore mücadelesindeki konumu da oldukça yüksek. Karakteri, çıkışını diziyle yapmış olan genç oyuncu Candice Accola canlandırıyor.
Tyler Lockwood, Elena’nın çocukluk arkadaşlarından ve okulun popüler erkeklerinden biri. Belediye başkanının oğlu olan Tyler’ın, Jeremy ile arasının Salvatore kardeşlerinkinden farklı olduğu söylenemez. Karakteri, çoğunlukla konuk oyunculukla dizilerde yer almış Michael Trevino canlandırıyor.
Matt Donovan, Elena’nın eski sevgilisi ve çocukluk arkadaşı. Eski sevgilisinin ailesini kaybetmesi üzerine devam ettiremedikleri ilişkisinin bitmiş olmasını pek de kabullenememiş olan Matt’in, Elena’nın yeni ilişkisinden de hoşlandığı söylenemez. Karakteri, As the World Turns adlı pembe dizideki 274 bölümlük rolüyle de bilinen Zach Roerig canlandırıyor.
Vicky Donovan, Matt’in kız kardeşi ve Jeremy-Tyler geriliminin ana nedeni. İki erkek arasında bocalayıp duran Vicky’nin hayatındaki bir başka karmaşa da Salvatore gerilimi. Karakteri, halen devam eden The Bold and the Beautiful‘da 132 bölüm yer almış Kayla Ewell canlandırıyor.
The Vampire Diaries, hitap ettiği kitlenin beklentilerini karşıladığını düşündüğüm bir dizi. Zaten başladığından beri, özellikle Teen Choice Ödülleri‘nin gözdesi durumunda. Bunun yanında, hikaye örgüsüyle kendini benzer temalı vampir yapımlarından ayırmayı başarabilen bir yapım. Bu nedenle, True Blood ve Twilight ile de karşılaştırılmaması gerektiğini düşünenlerdenim.
Oyunculuklarınsa, dizi için yeterli ve doğru seçimler olduğunu söyleyebilirim. Eğer ki halen başlamadıysanız ve vampirlere ilginiz varsa The Vampire Diaries, bu alanda tavsiye edilecek türden bir yapım. Son olarak, diziyle ilgili fikir sahibi olmak için bu videoya da bakabilirsiniz.
İyi seyirler…
yorumlar
Normalde günde 4-5 bölüm dizi izlemek pek huyum değildir ama bu diziyi öyle öyle bir lokmada götürüp çok kısa bir sürede 2. sezonun sonlarına doğru yetişmiştim. İlk 4-5 bölümden sonra bir coşup o zamana kadar da temposunu hiç kaybetmediği düşünüyorum. 3. sezonda o eski coşkumu kaybettim ama yine de vazgeçilmez dizilerimden biri. Başroldeki üçlünün kimyası çok iyi. Yan karakterlerden Caroline’ı çok seviyorum. En sevdiğim karakter ise sonradan katılan biri, ispiyon olmasın şimdi, söylemeyeyim Sonradan çok iyi karakterler katıldı zaten. Bir tek Jeremy’ye gıcığım. Sookie’nin kardeşi Jason da bu kadar salak ya, acayip benzetiyorum ikisini (ne alakaysa) Bonnie başlarda sevimliydi ama son zamanlarda pek bir agresif, çekilmiyor valla. Diğer çocuklar da iyi sayılırlar işte
Yazı için emeğine sağlık aytackara, dizi daha iyi bir tanıtımı hak ediyordu ve bu işe senin el atmana çok sevindim doğrusu
ceremiye ben de kılım,ayrıca boniye de kılım, karolayn ilk başlarda gıcıktı,sonradan malum bir şeyler oldu, çocukça hareketlerini bıraktı, gözüme girdi, taylır da başta gıcıktı ama o da toparladı, mett gariban gariban dolanıp duruyor ortalarda garibim,ondan dolayı sempatim var garibana,
sitefan için ne düşünüyorum emin değilim, şu son hallerinden hoşlanmıyorum ama, Deymın abimiz en sevdiğim karakter, kötüyken daha iyi aslında ama iyiyken de fena değil,
elena en canımı sıkan karakter, hatta bir kızda en nefret ettiğim şeyi yapıyor, bir o kardeşe bir bu kardeşe umut veriyor, bir karar ver kızım, elinde bir kuş varken gözün diğer kuşlarda sürekli, şimdi kötü şeyler yazacağım burada, kendimi zor tutuyorum,
ilk sezon en güzel sezondu bence, iki de idare ederdi, üç çoğu kez sıkıyor, arada patlatıyorlar bir iki bölüm ama genelde sıkıcı, bakalım nasıl gidecek
alakasız olacak ama şu teyzeleri cenna ile elena ve ceremi gerçek hayatta neredeyse aynı yaştalar, cennayı teyze yaptılar, o yaşta kızdan teyze mi olur yahu
@rpdi Uzun zamandır başına istekle oturduğum ve bir çırpıda yazdığım böylesi bir yazı olmamıştı. Üstelik ortaya çıkan sonuç, benim beklentilerimi de aştı. Güzel hatırlayacağım bir yazı olacak (ki yazının çoğu işini gece Oscar’ı izlerken bitirdim, arkası da sağlam) Teşekkür ederim
@abidin77 Kadro kısmını hazırlarken o durum benim de dikkatimi çekti. Oyunculara göre bakarsak: Jeremy ablası Elena’dan 1 yaş büyük, teyzesi Jenna’dan 1 yaş küçük. Bunların yanında, Caroline-Matt ve Tyler bu üçünden de büyük Yine durum pek de fark edilmeyecek şekilde götürülüyor. Jenna’nın teyze hallerine bayılmışımdır hep.
*Yukarıdakileri düşünürsek Damon ve Caroline sevgim varken Bonnie’yi soğuk bulmam var. Jenna ve Matt sempatim her zaman sabit. Jeremy de nötr.
*Yukarıdakilerin dışına çıkarsak da, 2. sezonun sonlarıa doğru katılıp halen de kadroda olan “malum” karakter, onun kız kardeşi ve 1. sezonun en sonunda Mystic Falls’a “güzel” bir giriş yapmış karakteri pek bir beğenmekteyim. Bunun dışında 1. sezonun başlarından beridir var olan erkek karakter var ya, işte o olmasa da olur. Sevmediğimden değil, eksikliğini hissetmem.
(Spoiler vermeden yorum yazmanın zor olduğu dizilerden biri gerçekten)
@aytackara: yazıyı hazırlarken doğru düzgün Oscar’ı seyredememiş isen tekrarı 21:00da ntvde
ben de seviyorum o abiyi ve kız kardeşini, İngiliz aksanı da olaya ayrı bir güzellik katıyor, neyse spoiler verecem şimdi,susayım
@abidin77 Gayet iyi bir şekilde 6,5 saatini de izledim törenin. Ama “Reklam aralarında elim boş durmadı, Yekta’nın çenesini de pek çekmedim, o konuştu ben işime baktım” desem de yalan olmaz
O ses o abiden nasıl çıkıyor yıl oldu anlamadım gitti. Bayılıyorum anlaşılır İngiliz aksanlarına. (galiba bu da benim susuş noktam)
@aytackara: sorun yekta kopan değil tuğrul eryılmazdı bence :), yıllardır sürekli huysuz ihtiyarlar gibi davranıp duruyor, mehmet açar var diye sabrediyoruz adama
abinin duruşu karizmatik, sesi karizmatik, aslında aile karizmatik, kız kardeşi hafif psikopat ama söylemesi ayıptır taş, dizideki en güzel kız diyebiliriz
neyse ben de susup tekrarına bir daha bakayım Oscarın