2005-2008 yılları arasında piyasaya çıkan Twilight serisi, filmlerinin de etkisiyle patlama yapınca, tüm dünyayı etkisi altına alan bir sivri diş düşkünlüğü başlattı. The CW kanalı da bu düşkünlüğün peşinden giderek 2009 yılında izleyicilerinin karşısına yeni bir diziyle çıktı. Tanıtımının yapıldığı şu sıralar 3. sezonu yayında olan The Vampire Diaries, kanalının en sevilen dizilerinden biri olarak ekranda yer almaya devam ediyor. Peki, tam olarak nasıl bir şey bu dizi? Bu sorunun cevabı, yazının devamında.
The Vampire Diaries, Amerikalı yazar L.J. Smith‘in 1991 yılında ilki çıkan aynı isimli kitap serisinden uyarlanmış bir dizi. Seriye ait 4 kitap yazdıktan sonra başka eserlere yönelen –The Secret Circle üçlemesi de buna dahil- ve uzun bir süre de yazmaya ara veren yazar, kitaplarının dizi yapımı olmasıyla devam kararı aldı.
Kitap serisinin hali hazırda Smith’e ve hayalet bir yazara ait birçok kitabı bulunuyor. Bunların bir kısmı Artemis Yayınları tarafından çevrilerek ülkemizde de satışa sunulmuş durumda. The Vampire Diaries, ülkemizde Cnbc-e kanalı tarafından yayınlanıyor. Dizinin konusuna gelecek olursak:

Virginia eyaletinin küçük bir kasabasında, Mystic Falls‘ta yaşayan dizinin ana karakteri Elena Gilbert, ailesini kısa zaman önce bir kazada kaybeden 17 yaşındaki bir kız. Hem ailesinin kaybının üstesinden gelmeye hem de yoluna devam etmeye çalışan Elena’nın hayatı, okuduğu lisenin yeniden açıldığı gün, eskisi gibi olamayacak şekilde değişir.

Stefan Salvatore, yıllar önce terk ettiği Mystic Falls’a geri dönmüş bir vampir. Kendi yaşında gösteren herkes gibi okula başlayan Stefan, ilk günden Elena’nın ilgisini çeker. Aslında Elena da onun ilgisini… İkili, aralarındaki çekimin etkisiyle yakınlaşırlar ama güzel şeyler başlıyor denilen noktada her şey birden karışıverir. Stefan karşısında görmeyi beklemediği, aslında görmeyi istemediği tek kişiyi görür: Kardeşi Damon Salvatore’u…

Damon, kardeşinde bulunan her türlü özelliğin tam tersine sahip bir vampir. Stefan ne kadar iyiyse, Damon o derece kötü. Bunun yanında, Stefan, yıllar boyu başından geçenler nedeniyle insan kanı içmeyi bırakmış olsa da vampir doğasına karşı gelinmemesi gerektiğini savunan Damon, insanlardan beslenmekten çekinmeyen birisi. Ama ikili arasındaki zıtlığın ve anlaşmazlığın aslında çok eski bir temeli var: Katherine Pierce.
Uzun yıllar önce, henüz insanken aynı kızdan hoşlanan iki kardeş, Katherine’in bir yangında ölmesi ve yangının arkasındaki yaşanmışlar nedeniyle bitmeyen bir gerilime sahipler. Damon’ı kendinden ve çevresinden uzak tutmak isteyen Stefan, geçmişte olanlardan Stefan’ı suçlayan intikam arayışındaki Damon ve Stefan’ın değer verdiği biri ve Katherine’e ikizi kadar benzediği için her şeyin merkezinde olan Elena… Mystic Falls sakinleri, Salvatore kardeşlerin geri dönmesiyle birlikte hiç sahip olmadıkları türden bir karmaşaya sürüklenirler.
Konu bu şekilde. Dizinin karakter bazlı zengin kadrosundan bahsedecek olursak:

Dizide hem Katherine’i hem de ana karakter Elena Gilbert’ı canlandıran Nina Dobrev, başta Degrassi: The Next Gneration olmak üzere çeşitli TV yapımlarında rol almış biri. Dizinin iyi vampiri Stefan Salvatore karakteri, birçok diziye (Army Wives, American Dreams, 24…) birden fazla bölümde konuk olmuş olan Paul Wesley tarafından canlandırılıyor. Dizinin kötü vampiri Damon ise özellikle Lost dizisinin Boone‘u olarak da bilinen, çoğunlukla TV yapımlarında kendini göstermiş Ian Somerhalder‘a emanet. The Vampire Diaries‘in başrolleri bu şekilde. Dizinin sahip olduğu diğer ana karakterlerle devam edecek olursak:

Jeremy Gilbert, Elena’nın her alanda sorunları olan erkek kardeşi. Ailesinin ölümünün üstesinden gelmeyi pek başaramamış olan Jeremy’nin, okul ve özel hayatının da düzenli olduğu söylenemez. Karakteri, dedesi Steve McQueen gibi oyunculuk yapan genç aktör Steven R. McQueen canlandırıyor.

Jenna Sommers, Elena’nın teyzesi ve iki kardeşin yasal vasii. Kız kardeşinin ölümüyle iki yeğeninin sorumluluğunu üzerinde buluveren Jenna’nın, bu durumu kontrol edebilmekle ilgili bazı sorunları var. Tabii ki özel hayatıyla da… Karakteri, henüz kariyerinin başındaki isimlerden Sara Canning canlandırıyor.

Bonnie Bennett, Elena’nın en iyi arkadaşı ve dizinin soyu Salem‘e dayanan, cadılığını yeni keşfetmeye başlamış karakteri. Stefan ve Damon’da anlamlandıramadığı bir “tuhaflık” olduğunu düşünen Bonnie’yi aynı zamanda şarkıcılık da yapan Kat Graham canlandırıyor.

Caroline Forbes, Elena’nın en iyi arkadaşlarından ve okulun en popüler kızlarından biri. Bonnie-Elena yakınlığını içten içe kıskanan Caroline’ın Salvatore mücadelesindeki konumu da oldukça yüksek. Karakteri, çıkışını diziyle yapmış olan genç oyuncu Candice Accola canlandırıyor.

Tyler Lockwood, Elena’nın çocukluk arkadaşlarından ve okulun popüler erkeklerinden biri. Belediye başkanının oğlu olan Tyler’ın, Jeremy ile arasının Salvatore kardeşlerinkinden farklı olduğu söylenemez. Karakteri, çoğunlukla konuk oyunculukla dizilerde yer almış Michael Trevino canlandırıyor.

Matt Donovan, Elena’nın eski sevgilisi ve çocukluk arkadaşı. Eski sevgilisinin ailesini kaybetmesi üzerine devam ettiremedikleri ilişkisinin bitmiş olmasını pek de kabullenememiş olan Matt’in, Elena’nın yeni ilişkisinden de hoşlandığı söylenemez. Karakteri, As the World Turns adlı pembe dizideki 274 bölümlük rolüyle de bilinen Zach Roerig canlandırıyor.

Vicky Donovan, Matt’in kız kardeşi ve Jeremy-Tyler geriliminin ana nedeni. İki erkek arasında bocalayıp duran Vicky’nin hayatındaki bir başka karmaşa da Salvatore gerilimi. Karakteri, halen devam eden The Bold and the Beautiful‘da 132 bölüm yer almış Kayla Ewell canlandırıyor.
The Vampire Diaries, hitap ettiği kitlenin beklentilerini karşıladığını düşündüğüm bir dizi. Zaten başladığından beri, özellikle Teen Choice Ödülleri‘nin gözdesi durumunda. Bunun yanında, hikaye örgüsüyle kendini benzer temalı vampir yapımlarından ayırmayı başarabilen bir yapım. Bu nedenle, True Blood ve Twilight ile de karşılaştırılmaması gerektiğini düşünenlerdenim.
Oyunculuklarınsa, dizi için yeterli ve doğru seçimler olduğunu söyleyebilirim. Eğer ki halen başlamadıysanız ve vampirlere ilginiz varsa The Vampire Diaries, bu alanda tavsiye edilecek türden bir yapım. Son olarak, diziyle ilgili fikir sahibi olmak için bu videoya da bakabilirsiniz.
İyi seyirler…
yorumlar
İyice pembe diziye döndürdüler bu diziyi. Son sahnesinde kahkaha atmamak elde değildi. Gerçi o bakıştan böyle bir cümle edeceğini anlamıştım ama yine de güldüm.
ve yine mi balo?
@abidin77 Bu sefer uyduruğundan değildi ama Cadılar Bayramı’na giriştiler, az masumlar!
Mümkünse yapmasın zaten yukarıdaki o işi.
Ayrıca bence de
Şimdi Final reytinglerine bakıyorum. The Vampire Diaries yaptığı 1.3 reyting ile, The X Factor, Once Upon A Time in Wonderland, Reign, The Michael J Fox Show’tan daha fazla reyting yakalamış. Parenthood ile reyting’i aynı.
Sağlam gidiyor.
Guilty pleasure dizim valla bu. Kimse izledigimi bilmiyor. Izlerken farkli bir haz aliyorum. Kendisiyle ilgili olumlu haberlere ayri seviniyorum. Tek koyan cevremde izleyen olmamasi olsa da onlarla konusamamam. Bu dizi her hafta bir bolum seklinde tadi cikacak bir dizi degil oyle bir olay orgusu var ki. Kafada oturtmak zor. Verecekler eline bir 10 sezon bitmis halde. Hayatla baglarini koparacaksin.
Reytingleri icin de mutluyum. Ayni mutlulugu arrow icin de yasamak isterim. Onun durumu nasil? Bu sezon cok iyi gittigini soyluyorlar da.
* “Uğraşsak sitcom olur.” — Güzel lafmış. Ben şahidim, olabilir.
* “I have an idea.” — 5 sezondur you have an idea. Ama her birinin de doğuştan gelme bir defaultu var.
* “Gerçek aşkın” kazanmasından zevk aldım bu bölümde. İstediğim bir şeydi.
* “Benzinin 5 litresinin 3 dolardan fazla tuttuğunu biliyor muydun? Bir birçok insan ilgilendiren bir sorun gibi.” diyen
Bir de bu yaz 4 sezonu art arda izleyince böyle bir bölüm bir bölüm içim çıkıyor nedense.
Bir adet konuk oyunculuk haberi. Daha doğrusu bir eskinin bölümlük dönüş haberi. Spoiler dozu bulunmaktadır, uyarmadın demeyin!
Evet, ben de duydum bunu bugün. Ben Originals’ta da TVD’de de 4. bölümü izledim en son. TVD’i biraz daha birikmeye bırakıp Originals’ta ilerleyeyim diyordum ama bunları aynı bölüm numaralarıyla düzenli izlemek gerekiyor anlaşılan. Çünkü Originals’a da TVD’den biri gelecekmiş (gelmiş de olabilir) duyduğum kadarıyla. Bu crossover dedikleri şey daha çok olacak gibi.
@rpdi Kimin olduğunu hala öğrenmediysen sürpriz kalsın ama geldi, The Originals 7. bölümde vardı ‘malum’ şahsiyet. TVD’den 6’dan The Originals 7’ye geçip crossover yaptılar.
En azından TVD 5*06 dahil eş zamanlı gidersen iyi olur “Sen ne halt etmeye geldin?” tepkisi olabilir belki.
@aytackara: Hmmm, öyle yapayım o zaman. Sağol.
Valla ben daha Originals başlamadan yalnız birine devam edeceğim dedim ve şu anda sadece Originals izliyorum, tercihimden de accayip memnunum, çünkü dizi çok güzel akıyor şimdilik.
Demem odur ki sırf crossoverlardan dolayı ikisine de devam etme zorunluluğu hissediyorsanız, bu hissiyatınız boşuna. TVD’yi bilmem ama Originals izlemek için TVD izlemek kesinlikle şart değil, çünkü Originals’da TVD izlemeyenleri de düşünmek zorunda olduklarından, mesela o karakterin niye geldiğini bir iki flashbackle -hatta 3 tane sanırım
– açıkladılar.
Ama TVD S05E06’da ekstra bir sebep mi verdiler onu bilmiyorum, çünkü flashbackler eski, benim de izlemiş olduğum sezonlara aitti…
Ben TVD’deki belli bir ayrıntının öğrenilmesi taraftarıyım. Evet, The Originals öncesi mutlaka izlenmelik bir durum yok. Ama bahsettiğim detay ve karakterin buradan oraya geçişinin görülmesi gerektiğini düşünüyorum.
bu sezonun en sevdiğim bölümü oldu.
Tarz farklılığı açısından ben de sevdim. Hikayeyi Mystic Falls’tan çekince de iyi işler çıkarabiliyorlar. Yalnız bu durumda Matt ve ne kadar lazım olduğu tartışılır diğer tayfaya daha az yer verilmişoluyor, o ayrı.
Bu bölümün özellikle sonlarında olan olayları sevdim ben. İlki istediğim ve tahmin ettiğim bir şeydi de ikincisi biraz sürpriz oldu. Hafiften klişeye bağlasalar da kabulüm, o karşılaşmayı görmek istiyorum.
Matt tek insan kaldığı için ona bir şey olmasın dizide kalsın istiyorum ama Jeremy, Bonnie,Tyler o kadar gereksiz ki benim için bu bölümü izledikten sonra sırf bu 5li(Damon,Stef,Kath,Elena,Caroline) olsun bana yetermiş dedim. Hatta Augustine sezon başından beri ilgimi hiç çekmemişti ama bu bölüm benim için sezonun en iyi bölümü idi. Umarım Kath’in sorununa da kısa zamanda bir çözüm bulurlar .
aynen bu 5li götürüyor işi, katherine’i aşk içine sokup karakterini elenanınkine benzetmedikleri sürece sorun yok. çiftler harika oldu geriye caroline kalıyor ki ona da uygun biri bulunur zamanla.
şu kath’in olayına çözüm bulamazlar da en yaşanılası zamanında öldürürler ve ikisinin de duygularını içlerinde patlatırlarsa cidden üzüleceğim. onlar için her şey daha yeni başlıyor.
@towanda Matt tek insan olduğu için (böyle bir şey bir dizi için nasıl mümkün olabilir, daha doğrusu oldu hala hayret içerisindeyim
), Katherine de son durumdan dolayı ölecekler diye içim içimi yiyor resmen. Umarım olmaz ve bir çare de bulunur.
Aslında Matt’i de geçen sene sonunda üniversiteye başlatsalar bir sorun olmazdı. Augustine’in içine nasıl sokarlardı bilmiyorum ama bundan daha iyi olabilirdi en azından. Başta Tyler olmak üzere diğerleri olmasa ben de aramam. Ama Matt’i arıyorum.
(Nihayet!!)
100. bölüme geliyormuş.
Hislerimi anlatmak için bu yeterli olur sanırım.
Ya da bu .
Saglam guldurdun, daha cok yakisabilecek bi karikatur dusunemiyorum.
abidin güldüm bayağıı
Son bölümü seyredemedim daha. Sinir bozuyor muydu yine?
sinir bozucu birşey yapmıyor bu sefer ama varlığı yeter
100ncü bölümde onun da bir sahnesi/cümlesi olsun diye koymuşlar işte
aynen sırf herkes görünmüş olsun diye yer almış şükür ki. yine gereksiz olaylara girişir bu ikili diye tırsmadım değil hani. ucuz kurtardık kısacası, bunda caroline’ın zihninin fazlasıyla meşgul olması etkili olmuş olabilir. gerçi önümüzdeki en azından bir bölümde daha kendisini görmeye devam edeceğiz.
Yeni bitirebildim bölümü ve harikaydı! 100. bölüm olduğu belli olabilecek bir bölüm olmuş. Uzun uzadıya baya bir şey yazabilirim ama mental bakımdan enerjim yok şu an.
Herkesi 100 aşkına bir şekilde bir araya getirmeleri de güzel olmuş. Bir Katherine Pierce kolay yetişmiyor işte. Kadın herkese itinayla yeter.
@ozgun14 Bence 1 az, daha fazlasına ve hatta kalıcı olarak geldi o adam.,
@abidin77 1 sahne. Ama adamı görünce senin karikatür aklıma geldi!
Şu dizide birimizin sevdiğini bazen diğerimiz sevmiyor ama bu eleman ortak noktamız oldu. Kimse sevmiyor bunu.
Bonnie ve Jeremy dururken onun bana bir zararı yok. Faydası da yok, varlığı yokluğu bir yani.
Vay vay vay. Uzun süredir seyrettiğim en iyi TVD bölümüydü bu. Üzerinde konuşulacak o kadar şey var ki. Yalnız ben de biraz @aytackara gibiyim şu anda. Yalnız bütün mahallenin toplanıp gelmesi (bir ikisi zihin oyunu olsa da) olayı gerçekten güzel olmuş. Kimler gelmiş kimler geçti TVD’den. Güzeldi, güzel.
Beni gece gece birileri dürttü yine, interneti karıştırırken fark ettim. Zach Roerig’in eski sevgilisinden 2 yaşında bir kızı varmış meğersem.
Hatta kadına çeşitli suçlardan hapis cezası verilince velayet için dava açmış. Bütün bunlar da Temmuz 2013’te haber olmuş da ortaya çıkmış.
Damon Salvatore 2 bölümdür içimdeki emerjiyi emiyor resmen. Adamı-karakteri -hala Caroline’a katılıyor olmakla birlikte- seviyorum da Katherine konusunda başlarda verdiği kararı -ahlaki açıdan, Nadya ‘dıştan’ kendince haklı çünkü- beğenmedim. Hadi onu geç, bölümün sonunda yaptığı saçmalığın önde gideniydi.
Ayrıca Katherine-Elena bakımından olan malum şeyden de zevk aldım.
bu son bölümü ben de beğendim. Ama keşke gelecek bölümün fragmanını izlemeseydim. Gına geldi Delena’dan