2) Don’t F**k with Cats: Hunting an Internet Killer

18 Aralık’ta başladı, sezonu 3 bölümden oluşuyor. Bölümler yaklaşık bir saat. Mark Lewis belgeseli hazırladı, Raw TV yapımını üstlendi.

Konusu:

2010’dayız. Facebook’ta ortaya çıkan bir kedi videosunda iki kedi yavrusu vakumlama yoluyla öldürülmektedir. Bu korkunç görüntü birkaç internet dedektifini biraraya getirir. Belgesel, Las Vegas’ta yaşayan data analisti Deanna Thompson ve Los Angeles’tan John Green’i merkezine alarak anlatıyor.

Thompson ve Green, malum kişiyi bulabilmek için videodaki en ufak detayı bile inceleyerek yola koyuluyorlar. Başka insanlara da ulaşarak birden fazla ülkeye yayılan devasa bir araştırma başlatıyorlar. Bu sırada katil de yerinde durmayıp başka iğrenç videolar yüklüyor. Hatta yaşananlar bir cinayete bile sürüklüyor…

Don’t F**k with Cats, neler olduğunu üç bölümde derli toplu şekilde anlatan iyi bir belgesel ve  tavsiyedir.

En beğendiğim tarafı malum videoları açıkça göstermeden anlatım yapmaları. Öteki türlü muhtemelen izleyemezdim zaten. Bu, insanın içini daraltmıyor demek değil tabii. Onu da yapıyor.

Diğer tarafı internetten yürütülen detaylı araştırma. Yeri geldiğinde videoda görülen elektrik süpürgesinin markasına, üretildiği yere, yıla, satıldığı yerlere kadar iniyorlar. Bu da açıkçası izlerken zevk veriyor. Adeta internetteki paylaşımlarımızla neler yapılabileceğiyle ilgili bir ders de anlatıyorlar. Anlatım yaparken detaylı teknik açıklama yaparak sıkmıyorlar da. Ayrıca araştırma ve sonuca ulaşma uzun denebilecek bir zamana yayıldığı için sabırlarını da takdir ettim. Herkesin altından kalkabileceği bir şey değilmiş.

Finalinde geldiğimiz noktadan memnunum ve evet, kedilere bulaşmayın!