2388b2abd8ab4c8acc06750bd64c883e
HBOda 2008 yılında yayınlanmaya başlayan ve final sezonuna sayılı günler kalan True Blood ile ilgili yayımlanmış repliklerden derlediğim dosyamızın devamına diziyi özleyen ve anılarını tazelemek isteyen herkesi bekliyorum.

NOT: Diziyi izlemeyenler veya yeni başlayanlar için ispiyon tehlikesi taşımaktadır.

Pam: Kızgın yüzüm ve mutlu yüzüm aynıdır.

Pam: Benim kızgın yüzüm ve mutlu yüzüm aynıdır.

Andy: Hayret bir şeysin Stackhouse. Kasabada yatmadığın kadın kaldı mı? Jason: Bilmem, biraz kaldı galiba.

Andy: Hayret bir şeysin Stackhouse. Kasabada yatmadığın kadın kaldı mı?
Jason: Bilmem, biraz kaldı galiba.

Pam: Siz insanlar acılarınızı seviyorsunuz, değil mi? Acı çekmeyi seviyorsunuz.

Pam: Siz insanlar acılarınızı seviyorsunuz, değil mi? Acı çekmeyi seviyorsunuz.

Jessica: Senin yapacağından o kadar çok korkmuştum ama ben yaptım. Ben yaptım! Ölmediklerini söyle. Lütfen ölmediklerini söyle.

Jessica: Senin yapacağından o kadar çok korkmuştum ama ben yaptım. Ben yaptım! Ölmediklerini söyle. Lütfen! Lütfen! Ölmediklerini söyle.

Sookie: Üzerimden inebilirsin artık.  Ben: Ne? Sookie: Siktirip kalk üzerimden ya da öl Warlow.

Sookie: Üzerimden inebilirsin artık.
Ben: Ne?
Sookie: Siktirip kalk üzerimden ya da öl Warlow.

Sophie Anne: Şafağa kadar iki saat var. Seks yapalım mı? ... Şaka yapıyorum.

Sophie Anne: Şafağa kadar iki saat var. Seks yapalım mı? … Şaka yapıyorum.

''Kime güvenmeyi tercih edersiniz, bir vampire mi bir politikacıya mı?''

Kime güvenmeyi tercih edersiniz, bir vampire mi bir politikacıya mı?’

Sookie: Oh, tamam. Jess: Biliyordum!

Sookie: Peki o zaman.
Jess: Biliyordum!

Eric : Kenara çek. Jason : Siktir. Eric: Lütfen?

Eric : Kenara çek. Jason : Siktir.
Eric: Lütfen?

 

Jess: Ondan hoşlanıyor musun? Tara: Ne? Jess: Bilirsin hoşlanmak gibi.

Jess: Ondan hoşlanıyor musun?
Tara: Ne?
Jess: Bilirsin HOŞLANMAK gibi.

Pam: Benimle oyun oynama, seni küçük kızıl kaltak.

Pam: Benimle oyun oynama, seni küçük kızıl kaltak.

Pam: Tebrikler, büyük baba oldun!

Pam: Tebrikler, büyük baba oldun!

Jess: Kimi istersem onu yerim.

Jess: Kimi istersem onu yerim.

 Sookie: Bir parçam her zaman seni istedi. (Eric'e söylüyor.)

Sookie: Bir parçam her zaman seni istedi.
(Eric’e söylüyor.)

Russell: Şimdi hava durumu zamanı. Tiffany?

Russell: Şimdi hava durumu zamanı. Tiffany?

Eric: Saçımda kan var mı?

Eric: Saçımda kan var mı?

''Tamam! Anladık! Vampirleri sevmiyorsun. İyi, ben de dar görüşlü, saçı boyalı, sıska sürtükleri sevmiyorum.''

‘Tamam! Anladık! Vampirleri sevmiyorsun. İyi, ben de dar görüşlü, saçı boyalı, sıska sürtükleri sevmiyorum.’

Sookie: Az önce popomu mu çimdikledin? Eric: Güzel popo. Sookie: İyi, teşekkürler ama çek ellerini.

Sookie: Az önce popomu mu çimdikledin?
Eric: Güzel popo.
Sookie: İyi, teşekkürler ama çek ellerini.

General: Oh, tanrım. Eric: Tanrı bir vampirdir.

General: Oh, tanrım.
Eric: Tanrı bir vampirdir.

Lafayette: Ben bir sürtüğüm, ispiyoncu değil.

Lafayette: Ben bir sürtüğüm, ispiyoncu değil.

Pam: Onlardan nefret ediyorum. Çok aptallar. Eric: Ama lezzetliler.

Pam: Onlardan nefret ediyorum. Çok aptallar.
Eric: Ama lezzetliler.

Bill: Sana Sookie ile yaptığın anlaşmadan vazgeçmen için ne verebilirim? Eric: Hiçbir şey.

Bill: Sana Sookie ile yaptığın anlaşmadan vazgeçmen için ne verebilirim?
Eric: Hiçbir şey.

 Jason: Aman, tanrım. Dünden bile daha güzel gözüküyorsun.

Jason: Aman, tanrım. Dünden bile daha güzel gözüküyorsun.

Pam: Sookie'den de kıymetli peri vajinasından da aptal isminden de bıktım artık! Sookie'yi s*kiyim!

Pam: Sookie’den de kıymetli peri vajinasından da aptal isminden de bıktım artık! Sookie’yi s*kiyim!

Jessica: Sevimlisin. Kucağına oturabilir miyim? Eric: Hayır. Jessica: N

Jessica: Sevimlisin. Kucağına oturabilir miyim? Eric: Hayır. Jessica: Neden? Kimse eğlenmeme izin vermiyor. Pislikler!

Eric: Bir vampir olduğumu biliyorum, Snookie! Sookie: Adım Sookie!

Eric: Bir vampir olduğumu biliyorum, Snookie!
Sookie: Adım Sookie!

Eric: Ne yaptın?! Pam: Sizinle dünyayı dolaşmama izin verin Bay Northman ya da ölmemi izleyin.

Eric: Ne yaptın?!
Pam: Sizinle dünyayı dolaşmama izin verin

Bay Northman ya da ölmemi izleyin.

Lafayette: Biri şu sürtüğü tokatlamalı.

Lafayette: Biri şu sürtüğü tokatlamalı.

Pam: Sen benim yüzümü s*ktin , ölme vaktin.

Pam: Çok şeye katlanabilirim ama sen benim yüzümü s*ktin, ölme vaktin.

Jason: Komik bir şey mi var vampir? Eric: Evet, kan torbası. Jason: Asalak. Eric: Hava müptalası. Jason: S*ktiğimin ölüsü. Eric: Et torbası.

Jason: Komik bir şey mi var vampir?
Eric: Evet, kan torbası.
Jason: Asalak.
Eric: Hava müptelası.
Jason: S*ktiğimin ölüsü.
Eric: Et torbası.

 

Sookie: Siktir!

Sookie: Siktir!

 

Sookie: Bundan bıktım. Yalan söylemekten, ört bas etmekten ve insanların hayatını mahvetmekten bıktım

Sookie: Bundan bıktım. Yalan söylemekten, ört bas etmekten ve insanların hayatını mahvetmekten bıktım.

Eric: Bu yeni ben. Beğendin mi?

Eric: Bu yeni ben. Beğendin mi?

Jessica: İstediğim herkesi öldürebilirim ve öldürmek istediğim o kadar çok insan var ki.

Jessica: İstediğim herkesi öldürebilirim ve öldürmek istediğim o kadar çok insan var ki.

 Bill: Sookie benimdir. (1x03) Eric: Sookie, sen benimsin. (4x01)

Bill: Sookie benimdir. (1×03)
Eric: Sookie, sen benimsin. (4×01)

l

Lafayette: Bir şey yap! Pam. Yapıyorum. Gülüyorum.

Lafayette: Bir şey yap!
Pam. Yapıyorum. Gülüyorum.

 Jessica: Sıçayım kurallarına. Sıçayım, sıçayım, sıçayım! İstediğim her şeyi söyleyebilirim, artık. Siktir, siktir, siktir. Kahretsin, kahrolası, sikeyim! Sikmek en kötü olanı. Sikeyim, sikeyim, sikeyim!

Jessica: Sıçayım kurallarına. Sıçayım, sıçayım, sıçayım! İstediğim her şeyi söyleyebilirim, artık. Siktir, siktir, siktir. Kahretsin, kahrolası, sikeyim! Sikmek en kötü olanı. Sikeyim, sikeyim, sikeyim!

''Selam, baba!''

Selam, baba!’