sezon başlayalı 2 ay oldu neredeyse. ilk kurbanların kidnapped ve smith olduğunu duyurmuştuk. hemen kötü haberlere devam runaway de iptal edildi. donnie wahlberg‘in başrolünü oynadığı, masum olduğunu kanıtlamaya çalışan bir kaçak ve ailesinin maceralarını anlatan bir drama dizisiydi. ancak yayınlanabilen 4 bölümün ardından iptal haberi geldi. peki iyi haberler neler?
dikkat bölüm özetidir, spoiler içerir!
evet efendim, lost 3.sezon tüm hızıyla ilerliyor. bir bölümü daha geride bırakmış olduk.
3. bölüm olan “further instructions“, locke-odaklı bir bölüm. sonunda; jack, kate ve sawyer 3 lüsünden tamamen bağımsız olarak özlediğimiz diğer karakterleri görmüş olduk bu bölüm boyunca.
bölümümüz, locke’ın göz ü ile başlıyor. pilot bölüme bir atıf gibiydi bu sahne adeta, jack yerine locke kullanılmış gibi. en son locke’u patlama’da bırakmıştık hatırlarsanız. patlama sonrası ormanın içinde bir yerlere uçmuş olan locke’ımız uyanıyor ancak konuşamamak gibi bir sorunu var.
Missouri‘li iki kardeş fox kanalına ve prison break dizisinin yapımcılarına, dizi fikrini onlardan çaldıkları iddiasıyla dava açmış. dava belgelerinde belirttiklerine göre, donald ve robert hughes kardeşler 2001’de yaşadıkları olayların kabaca hikayesini fox kanalına dizi fikri olarak yollamışlar ama kanalca bu hikaye reddedilmiş. sonrasında 2005’de yayınlanan ve ünlü olan dizi prison break’in onların hikayesine dayandığını iddia etmişler.
hughes kardeşlerin hikayesi 1964’de donald’ın, 16 yaşındaki küçük kardeşi robert’in ıslah evinden kaçmasına yardım etmesi ile başlıyor ve 4 yıllık kaçış dönemleri ile devam ediyor. çeşitli belgeler ile donald hughes, 30 adet çeşitli yer, kişi ve olayın dizideki isimler ile benzeştiğini kanıtlamaya çalışıyor. kardeşler eğer şu zamanda senaryolarını bir film ve ya dizi yapım şirketine satmaya çalışsalar hırsızlıkla suçlanacaklarını belirtmişler bu nedenle de maddi zararlarının karşılanmasını istiyorlar.
Dikkat Bölüm Özetidir, Spoiler içerir!
Yine bir lost gününü daha geride bıraktık. Bu sefer karşımıza 4. bölüm olan “every man for himself” ve her zamanki gibi yeni sorular geldi.
Hemen özete geçiyoruz;
sawyer odaklı bir bölümdü every man for himself. Adı da pek uygun olmuş. öncelikle geçmişini özetliyelim kısa olarak. görüyoruz ki, sawyer bir dönem hapisanede yatmış. uzun süre boyunca dolandırdığı cassidy’nin ona dava açmış olduğunu öğreniyoruz. ancak hapiste de bir dolandırma olasılığı çıkıyor. 10 milyon çaldığı söylenen bir politikacıyı dolandırarak, geri kalan 6 yılına saydırıyor ve hapisten çıkıyor. bu süreçte gördüğümüz iki önemli bilgiden biri tabiki de sawyer’ın cassidy‘den “clementine” adında bir kızı olduğuydu. diğeri ise, of mice and men kitabıydı. daha sonra referans veriliyor bol bol. geçmişimiz özet olarak bu kadar.
how i met your mother‘a barney’nin kardeşi olarak solda gördüğümüz siyahi oyuncu wayne brady geliyor. evet dizinin en şaşırtıcı karakteri olan barney yine sürprizlerle dolu. 27 kasım’da yayınlanacak olan bölümde bu durumun nasıl olduğunu öğreneceğiz. wayne brady şimdilik bir bölümde var ama bir ihtimal görev süresi uzayabilirmiş. devamı
dikkat spoiler içerir!
öncelikle bir “oh” çekiyorum izninizle. sonunda lost, kendini hatırlattı bu bölümde. üzgünüm ama ezeli amaçlarından birisi dünyadaki her yaşayayan varlığın lost’u izlemesi olan biri olmama rağmen, 3.sezon’da durağanlık ve şaşırtıcı öğe eksikliği nedeniyle bi hayli hayal kırıklığına uğramaktaydım. ama 5. bölüm olan the cost of living ile, geri geldiğini düşünüyorum lost’un, pek mutluyum.
evet gelelim bölümümüze;
Acaba Lost bağımlısı mısınız yoksa ‘yok canım, izliyorum ama lost izlemesem de bir şey kaybetmem’ diyenlerden mi? Jorge Garcia (Hurley) David Letterman’a konuk oluyor ve Lost Bağımlısı Olduğunuzu Gösteren 10 Şey‘i açıklıyor!
bu şok edici başlık ardından, bi açıklama getirelim hemen olaya.
Hepimizin gönlüne o veya bu şekilde girmeye başladı sanırım Heroes. En çok tutulan karakterlerden biri de hiç tartışmamız, sempatik çocuk ruhlu japon’umuz Hiro Nakamura.
Daha önce, Hiro Nakamura olarak tanıdığımız Masi Oka, scrubs‘da karşımıza kan laboratuar çalışanı Franklyn olarak çıkmıştı. Şimdi ise, Scrubs yapımcıları Masi Oka’yı tekrardan konuk oyuncu olarak ağırlamak istiyorlarmış.
Başlamadan önce uyarıyı yapayım bu yazı neredeyse tamamen spoilerdir ve eğer bu haftaki bölümü (S01E08 – Shrink Wrap) henüz izlemediyseniz kesinlikle yanlış yerdesiniz 
Buradaki tanıtımı ile ilgimi çeken diziyi izlemeye başladım ve kabul etmeliyim ki başlarda oldukça keyif vericiydi. Hikaye ve kurgunun bir anda sizi ele geçirmesinin yanı sıra ahlak ve etik kavramları çerçevesinde kişisel çelişkilere sürüklemesi de bir sonraki haftayı heyecanla beklemenize yetiyordu. Derken birde kötü seri katil “Buz Kamyonu Katili” ile iyi seri katil Dexter arasında bir oyunun gelişme beklentisinin oluşturulması ile de iyice bağlanmış oldum
ekranların beğenilen dizilerinden olan, yılmaz erdoğan’ın yazıp yönettiği 12 yıl önce tanıştığımız bir demet tiyatro geri dönüyor. fark ettiyseniz bir haftadır atv’de reklamları dönüyor dizinin.dizi 28 kasım’dan ititbaren yeni bölümleriyle ekranda. heralde televizyon tarihimizin en başarılı dizilerinden birisidir bir demet tiyatro. ayrıca oyuncu üreten bir makina gibidir. bu yüzden tüm yerli dizilere dağılmış bulunan oyuncular acaba diziye geri gelecekler mi?
altan erkekli ve olgun şimsek atv’nin beyaz gelincik dizisindeydiler. ikisi de hemen yapımcılara bir demet tiyatro’ya geri dönmek istediklerini bildirmişler. altan erkekli reklamlarda zaten var, olgun şimşek 4 bölüm sonra katılacak. ne yazık ki fadıl fıdıllıoğulları karakterini canlandıran bican günalan toronto’ya yerleşmiş olduğu için, fadıl yok yeni bölümlerde. bican günalan dışındaki oyuncular tam kadroya yakın dizideler.
Gelecekten bıkmış olan Cartman ise televizyonda Crank Prank Timephone (CPT) diye bir alet görüyor. Bu alet ile istenilen tarihe telefon açılabiliyor. Fakat sapıklık dışında kullanılması yasak. Cartman robot köpeğiyle bir tane almaya gidiyor önce gene dükkanın açılmasını bekliyor. Ürünü istiyor ama 6000 kredi istenince daha önce alanların listesinden faydalanmaya karar veriyor. Aynı anda AAA, UAL ve UAA’nın birbirine saldırmasını bekleyip her ikisine birden saldırmak için hazırlanıyor.
Cartman daha önce almış olan birilerinden gidip CPT çalıyor. AAA savaşa gitmek üzereyken akıllı olan yaşlıları geliyor ve gitmemelerini söylüyor. Onlarda yaşlıyı öldürüyorlar. O sırada geçmişte South Park’ta Cartman gelecekte kendisi olduğunu söylediği birinden sapık arama alıyor. Tabii reddedilince gelecekteki Cartman kendisinin ne kadar pislik olduğunu söylüyor. Butters’ı arıyor ama gene bir işe yaramıyor. Gelecekteki Cartman, geçmişteki kendisini ikna edemiyor. UAA, AAA’ya saldırmaya başlıyor. UAA’nin şehri korumasız kalınca UAL’de UAA’ya saldırıyor. Cartman, Kyle’ı arıyor ve kendisini durması için onu ikna edemiyor. Cartman’ın araması yüzünden Kyle gezisini kaçırıyor ve gelecek değişiyor. Cartman’ın robot köpeği kedi oluyor.
ABC, Lost’un 13 haftalık arasından dönüşte, yayın zamanını değiştirmeye karar verdi. Sebbei ise, Criminal Minds’ın ardında kalmaya alışan Lost, American Idol başlayınca gecenin 3. tercihi olmak durumunda kalabilirdi. ABC dizisini kollamak adına, yayın saatini 9’dan 10’a kaydırıp, Criminal Minds ve American Idol’un ardından yayınlayacak.
Hmm bağdemciklerimde olağandan fazla şişlik ve halsizlik ile beraber sıcaklık hisediyorum.. Hemen bir Lumbar Punction o da yemezse MRI üstüne birde CT scan yaptıkmı tamamdır. Neyim varmış ? Soğuk algınlığı…
Aslında diziyi seyretmeye başladığım günlerden beri hep düşündüğüm şey her defasında aynı testler ve hep aynı hastalıklar öne sürülüyor otoimmün hastalıkları ve guillain barre her bölümün değişmez hastalıklarından ha birde tüberoz skleroz ya da öyle birşey bilemiyorum . e bunların hepsini de sürekli yukarıda bahsettiğim CT,MRI cart curt testleri ile yapıyor. Yahu bu dizide bahsedilen hastalıklar ve adamların konuştukları çok bi gerçekçi güzel hoş ama ya bi noktadan sonra sanki uydurmaya mı başladılar ne . Kim gelirse yap taramasını yolla evine arada bikaç sarkastik cümle kur al sana House M.D. bu mudur ?
heroes‘da amigo kız claire’in en yakın arkadaşı olan zach’ i canlandıran thomas dekker diziyi bırakacakmış. bu haberle aslında diğer bir dizinin başlagıcından da söz etmiş oluyoruz ki, terminatör’den esinlenerek yazılan “the sarah conner chronicles” oluyor bu da. dekker, dizide john conner’ın gençliğini canlandıracak.
the sarah conner chronicles terminatör 2‘nin kaldığı yerden başlıyor. sarah ve john gizli bir biçimde hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. sarah conner’ı da oyuncu lena headey canlandırıyor. dizi fox’da yayınlanacak ve sopranos, x-files, west wing bölümleri yönetmiş olan david nutter diziyi yönetecek.
Yayın istasyonları geçen sezon, CBS’in “Threshold“, ABC’nin “İnvasion and Night Stalker” ve NBC’nin “Surface” dizilerini de içeren bilimkurgu yapımlarda yaşadığı başarısızlıklardan yılmamış gözüküyor. İnsana dair hikayelerin bilimkurgu ile harmanlandığı hikayelerin başarılı olduğunu ve bunun devam edeceğini düşünen televizyon kuruluşları, özellikle ABC’de “Lost“, NBC’de “Hereos” ve Sci-fi de yayımlanan “Battlestar Galactica” gibi bilimkurgu dizilerinin kazandığı başarının da verdiği cesaretle 2007 sezonu için yeni bilimkurgu projeleri hazırlamaya başladılar bile.
Kanaltürk ekranlarında bir bilimkurgu ve drama dizisi başladı yakın zamanda.Bu dizi Jeremiah adında bir çizgi roman serisinden uyarlanıyor.
Konusuna gelirsek.
Ergenliğini tamamlamış herkesi öldüren bir salgın hastalık ve geriye yalnızca kalan küçük çocuklar. Salgın hastalıktan tam 15 yıl sonra yıkılmış dünyada ayakta kalmaya çalışan Kurdy ve Jeremiah karakterleri.
Bilinmeyenler ve her bölüm yeni gelişmelerle dolu bu diziyi Çarşamba günleri saat 21:30 da izleyebilirsiniz. devamı
Okuyacaklarınız bölüm hakkında spoiler derecesinde olmasa bile bilgi içermektedir.
19/10/2005 tarihinde yayınlanan, J.J. Abrams‘ın son harikası LOST‘un 2.Sezonunun 5. bölümü olan “…and Found”, Jin ve Sun’ın tanışmalarının öncesine dönüyor. Her ne kadar beklentileri çok yüselten dizi son iki bölümdür haykırışlara neden olacak detaylar barındırmasa da, yüreğimizi ısıtan geçmişe dönüşlerle bizi karakterlere daha da bağlanmaya itiyor. Ayrıca Michael’ın Walt’u ormanda arama çabaları ve “diğerleri” hakkında bir kaç detay da bölüme hareketlilik katmış. Bölüm sonundaki 6. bölüm tanıtımında ise çok iddalı bir laf var, tüm sezon boyunca konuşulacak bölümün 206 olacağını savunuyorlar ve diyolar ki, dizideki biri, sonsuza dek “kayıp” olacakmış. hmmm…
hmm nasıl başlasak, “bir bu eksikti” diyelim. amerikan televizyon dizileri ve filmlerinin ne kadar da abartılarak pazarlandığını hepimiz biliyoruz. oyuncaklardan kitaplara, giyimden yiyeceğe (gözlerimle stewie kafası şeklinde kurabiyeler gördüm – insanlar “bir stewie alabilir miyim” şeklindeler) tüm endüstrilerde, dizi ve filmlerin yansımalarını görüyoruz. hayran sayısı arttıkça, ürünlerin satışı artıyor. ürünler satıldıkça, hayran sayısı artıyor. böyle ürkütücü bir döngü içerisinde.
ve bu ürünlerin son örneği de, Samsung tarafından geçtiğimiz hafta tanıtılan, “the simpsons telefonu” oldu. Telefon, sarı ve üzerinde minik bir “the simpsons movie” logosu var. ayrıca özel melodiler de bulunuyormuş içerisinde.
24 dizisinin çılgın ajanı jack bauer, sizce şimdiye kadar kaç kişiyi öldürdü?
dizi genelinde durmadan insanlar ölüp durduğu için, asla bu soru aklıma bile gelmemişti benim. taa ki, bauercount adlı siteyle karşılaşıncaya kadar.
bauercount adlı sitede, 1. sezondan 5. sezon’a kadar, jack bauer’ın öldürdüğü kişiler tek tek yazılmış. çoğunluğu sıradan ajanlar olsa da, yüklüce bir fatura çıkıyor bauer’e. buyrun sizi buradan alalım, saymaya.
