Uysallar || Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri – Tanıtım
7 yorum aserat 02 Nisan 2022 08:46
2018’de vizyona giren Daha ile film festivallerinde büyük ilgi gören, yine aynı yıl PuhuTV’de yayınlanan Şahsiyet ile Türkiye’nin dijital platform yolculuğuna yeni bir yön vererek özel bir başarıya ulaşan Onur Saylak-Hakan Günday ikilisinin iş birliği tüm hızıyla sürüyor. Bu sefer rotayı Netflix’e çeviren ikili, 30 Mart’ta izleyiciyle buluşan Uysallar ile yine bizleri oldukça sıra dışı bir hikayeye davet ediyor. Davete icabet etmek isterseniz buyurun tanıtıma:
KİMLİK BİLGİLERİ
Tür: Dram, Komedi |
Sezon/Bölüm Sayısı: 1 sezon 8 bölüm (mini dizi) |
Süre: 45-63 dakika |
Yapımcı: Ay Yapım |
Yönetmen: Onur Saylak | Senaryo: Hakan Günday |
Önemli Bağlantılar: Resmi Site – IMDb – Vikipedi |
KONU
“Bunu alan bunu da alır diyorlar ya, meğer bütün hayatım öyleymiş benim. Maaş alan kredi de alır, gittik aldık. Kredi alan araba da alır. Araba alan, ev de alır. Ev alan bilmem ne de alır. En son artık mezar yeri bakıyordum Fevzi. Aile mezarlığı alacaktım, 44 yaşında.”
2020’yi hepimiz koronavirüs pandemisiyle hatırlasak da dizinin resmettiği 2020’de başka önemli bir sorun vardır: Doğal nedenlerden mi yoksa hava kirliliğinin etkisinden mi doğduğu bilinmeyen bir sis tabakası. Bir baba, bir anne, iki çocuk ve sonradan aralarına katılacak dededen oluşan Uysal ailesi de İstanbul’un bu tabakayı delen koca rezidanslarından birinde yaşarken kendi hayatlarının üstüne çökmüş ağırlıklarla uğraşmak zorundadır.
44 yaşındaki mimar Oktay’ın hem iş hem de aile hayatında yaşadığı baskı artık dayanılamayacak bir hale gelmiştir. Bunu bir panik atak krizi eşliğinde anladıktan sonra içine düştüğü cendereden kurtulmak için radikal bir adım atmaya karar verir: Gençliğinde mensubu olduğu punk topluluğuna tekrar katılarak “özüne” dönmek. Öte yandan diğer aile fertleri de bu dönemde hayattan ne istediğini bulma sürecine girişerek ondan geri kalmayacaktır.
KARAKTERLER
Oktay Uysal (Öner Erkan): Toplumun ona yüklediği “aile reisi” görevini uygulamaya çalışırken kendi hayatının kontrolünü kaybetmeye başlayan bir mimar. Ailesi uğruna kendinden çok fazla ödün verdiğini fark eder ve girdiği orta yaş krizinin ardından çözümü de gündüzleri her zamanki hayatına devam ederken geceleri punkçı kimliğine bürünmekte bulur.
Nil Uysal (Songül Öden): Oktay’ın eşi, Ege ve Ece’nin annesi. İşletme mühendisi olarak mezun olsa da erkenden evlenip çocuk sahibi olması nedeniyle çalışamamış. 17 yıl sonra, içinde kalan bu ukdeden kurtulup hayatına geri dönmek için (başta görünüşüyle ilgili) aldığı sürpriz kararlar kendisiyle ilgili bilinmeyenlerin ortaya çıkmasını sağlar.
Berhudar (Haluk Bilginer): Oktay’ın çalıştığı şirket Avrupa’nın en büyük cezaevi inşaatı ihalesini kazanınca projenin gerçekleşmesi için İstanbul’a gelip onunla çalışmaya başlar. Ciddi, dediğim dedik ve bir o kadar da eksantrik kimliği nedeniyle kısa sürede Oktay için uğraşılması gereken bir diğer sınava dönüşür.
Olcay Uysal (Uğur Yücel): Oktay’ın babası. Her daim oğluna karşı sert olmuş, onun punk tutkusunu desteklememiş ve kendi isteklerini dikte ettirmeye çalışmış biri. Eşinin ölümünden sonra tek başına idare edemediği için oğlunun yanına taşınır ve geçmişte ailesine yaşadığı, yaşattığı sorunlarla yüzleşmeye başlar.
Dizinin kadrosunda Umut Yeşildağ (Ege Uysal), Nilay Yeral (Ece Uysal), İbrahim Selim (Mert), Nezaket Erden (Yağmur), Serkan Altunorak (Suat), Bilyana Jovanovska (Sofia), Burcu Gölgedar (Seher) ve Durukan Ordu (Moloz) gibi isimler de yer alıyor.
SON SÖZ
Filmlerinde mülteci sorununu, ilk dizilerinde ülkemizin gizli günahlarını ele alan Saylak-Günday ikilisi şimdi de üst sınıfa mensup bir çekirdek aile üzerinden Türkiye panoraması çıkarmak için kolları sıvıyor. Son zamanlarda bu tarz mesajlar verme misyonunu üstlenen pek çok işin yanında Uysallar’ın avantajı ise bunları özgün tarzı ve tanıdık ama kendine has atmosferi aracılığıyla aktarması. Bunun yanı sıra, büyük ve aksiyon dolu bir olay akışı sunmadan da ilgi çekici olabilmeyi başarıyor.
Öte yandan bazı senaryo zafiyetleri nedeniyle daha iyi bir yapım olacakken olamadığı, 8 bölümün hikaye açısından biraz uzun hissettirdiği ve özellikle sonunun fazla “yoruma açık” kaldığını da iddia etmek mümkün. Kısacası “bir Alex değil” sözünü buraya “bir Şahsiyet değil” olarak uyarlayabiliriz ama her şeye rağmen karşımızda Netflix Türkiye’nin yüz akı işlerinden biri olduğu kesin. Nitekim böyle bir karşılaştırma yapmak diziye haksızlık olacağı için her türlü kıyas ve önyargıdan uzak durarak şans verilmesi yerinde olacaktır. İyi seyirler.
yorumlar
Sezonu tamamladım.
Özellikle ikinci yarısını daha çok sevdim, karakterlere alıştırınca açıldılar. Mini dizi kalmasa da olurmuş mesela. Biraz rafine kaldığını düşündüğüm oldu gerçi. Her karaktere kendince bir hikaye atadıkları için çok fazla şeye birden yer vermeye çalıştılar. Bunların da bazıları işe yaradı, bazıları haliyle yaramadı. Sosyal mesaja doyduğumuzu düşünene itiraz edemem, ben dert etmedim.
Ege ya da Songül Öden’in oynadığı Nil daha fazla ilgimi çekti. Haluk Bilginer’in karakteri Berhudar ya da Uğur Yücel’li Olcay bende pek de işe yaramadı. Ece de pek benlik olmadı. Oktay ne hali varsa görebilir aslında ama Öner Erkan’ı izlemek hoşuma gitti, güzel iş çıkarmış.
* Bıraktıkları noktadan şikayetçi olmamakla birlikte ‘merak’ ettiğimi de söyleyebilirim.
İzlesem mi diye düşündüm ama fragmanın yarısı çok güzel diğer yarısı da çok kötü geldi gözüme. Eğer buradaki yorumların çoğu olumlu gelirse bir ara denerim, şimdilik beklesin.
bu da yeterdi aslında öner erkan mükemmel bi iş çıkarmış aşırı beğendim dizi Günday Saylak iş birliği güzel bi iş çıkarmış daha fazla iş yapmalarını isterim
‘Başka yerde sis çöker korku hikayesi olur; bizde politik gerilim oluyor.’
İlk bölümde çok zayıf başladı. 2. ve 3. bölümlerde gelişim gösterdi. Gündüzler sıradan kalıyor ama geceler keyifli geçiyor. Özellikle Oktay’ın geceleri tabii. Karısı ve kızı idare ediyor. Oğlu, babası ve Berhudar ise yetersiz kalıyor.
S01E04
Ne saçmalıyorsun kızım sen? 2 iş yapıp tek maaş alıyorsun bu şekilde. Yapmak için girdiğin işi bırak bari de külfet olmasın.
S01E07
S01E08 (Sezon Finali)
Ben mini dizi zannediyordum bunu ama ucu açık bitmiş resmen. Konuşup sezonu temiz temiz bitirip noktalayaydık her şeyi işte.
Yukarıda da dediğim gibi Oktay’ın, karısının ve kızının kısımları yeterliydi benim için. Oğlunun, cibiliyetsiz babasının ve kaçık Berhudar’ın kısımları ise kötüydü. Oğlunun karın ağrısını anlayabilmek için 6-7 bölüm bekledik, bekledikçe de sıkıldık. Beklediğimize de değmedi bu arada. Babasının varlığı da fuzuliydi. Berhudar desen yordukça yordu gereksiz muhabbetleriyle. Bir noktadan sonra dinlemeyi de bıraktım zaten. Üçü de bomboş karakterlerdi kısacası.
Her bünyeye gelmeyeceğini düşünüyorum dizinin ki bu iyi bir şey bence. Severim kendince kafası olan dizileri nihayetinde. İzlediğime memnunum diziyi ama öveceğim bir durum da yok aslında ortada.
Dizi için puanım: 6.9
2. sezonu olursa görüşürüz.
“Netflix’in yeni dizisi #Uysallar için hazırlanan 3 katlı deneyim alanı #Tornistanbul 10 Nisan’a kadar Karaköy’de.”
Dizi üzerine:
Diziyi bitirdim. Hakan Günday ın bütün kitaplarını okumuş, yapımlarını izlemiş birisiyim. Kendisini de çok severim, Onur Saylak ı da aynı şekilde. Diziyi de beğendim, özellikle Öner Erkan ın performansını ama Şahsiyet e göre bi tık da aşağıda buldum ben o benim için daha başka bir yerdeydi.
Tabii ki 50m2 den daha güzel ama bu diziyi biraz ona benzettim, aslında daha iyi bir potansiyeli var ama o kadar iyi olamamış gibi…
Bu hikaye tabii Hakan Günday ın kitaplarını bilenler için onlardan hep bi iz taşıyor ayrıca. Devamı gelir mi bilemedim ama bıraktıkları nokta gelecek gibiydi.
gayet sevdim. beklentimin daha üstünde çıktı. finali gerçekten roman tadındaydı. gayet böyle bir final yakışırdı bu diziye de. özellikle haluk bilginer ve öner erkan çok başarılıydı. yılın iyilerinden bence.