The Expanse : Uzay Operası Özleyenlere
174 yorum dkamoy 04 Aralık 2015 09:28
Son yıllarda (özellikle SciFi olan eski ismini değiştirdiğinden bu yana) bilim kurguya doyurulacağız diye defalarca sırtımızı dayayıp bizi boşluğa düşüren SyFy kanalı epey iddialı bir uzay operası ile karşımızda: The Expanse
Aslında 14 Aralık’ta ekranlarla tanışacak olan dizi, 23 Kasım’da kanalın web sitesinde ilk bölümü online paylaşılarak izleyici ile buluştu. 14 Aralık’ta başlayacak olan bu sezon, 15 Aralık’ta 2. bölümle devam edecek ve ardından hafta hafta yayınlanarak 10 bölüm sürecek; Noel arası vermeden 2 Şubat’ta sona erecek.
Sonradan ek: Dizi ilk 3 sezonunu Syfy’da geçirdikten sonra -kanalın onu yarı yolda bırakmasının ardından- Amazon’a transfer oldu ve 6 sezonluk ömrüne burada devam etti.
İçindekiler:
- Tür: Uzay Operası
- Kitap Serisi Uyarlaması
- Mutfak
- Konu
- Karakterler
- Gezegenler ve İstasyonlar
- Örgütler
- Sözlük
- Tırıvırı Bilgiler
- Yazardan
- Videolar
Türün adını okuyunca hemen aklınıza uzayda geçen bir pembe dizi gelmesin. Sadece bir gönderme sözkonusu. Tabii üstteki fotoda çağrıştırdığı gibi müzik ile de alakası yok.
“uzay operası” viki maddesinden en basit tanımını alıntılayalım: Bilim kurgunun çoğunlukla uzayda geçen, heyecan verici maceraların yer aldığı ve romantizmin vurgulandığı bir alt türüdür.
En iyi örnekleri: Yıldız Savaşları (Star Wars) filmleri, Uzay Yolu (Star Trek) , Battlestar Galactica ve türevleri gibi yapımlardır.
Yani aslında şurada da dendiği gibi basbayağı bilim kurgu işte.
Gelelim The Expanse‘e…
Dizi James S.A. Corey ikilisinin meşhur kitap serisinden uyarlanıyor. Halen devam eden serinin ilk ve en bilinen kitabı Leviathan Uyanıyor (Leviathan Wakes). Bu meşhur kitabı Game of Thrones yazarı George R.R. Martin‘in “sıkı uzay operası (kickass space opera)” diye tanımladığını da not düşelim.
Serinin kitapları şöyle:
- Leviathan Wakes (2011)
- Caliban’s War (2012)
- Abaddon’s Gate (2013)
- Cibola Burn (2014)
- Nemesis Games (2015)
- Babylon’s Ashes (2016)
SyFy, dizi için proje önüne gelince, 2014 Nisan’ında deneme bölümü görmeden direkt sipariş verdi.
Kanal yetkilisi o sırada yaptığı açıklamada bunun efsane ölçekte bir dizi olduğunu belirtip, Syfy’ın şu ana dek en iddialı dizisi olmaya aday olduğunu ekledi.
Ekim 2014’te Toronto’da çekimlere başlandı.
İlk bölümü dizinin yaratıcıları Mark Fergus ile Hawk Ostby kaleme aldı. İkiliyi Children of Men (Son Umut ), Iron Man filmlerinin senaryosuyla hatırlatalım.
İlk bölümü Terry McDonough yönetti.
Dizinin yapımcı yazarları arasında Naren Shankar da yer alıyor.
İlk bölüm San Diego Comic-con’da Temmuz 2015’te izleyicilere sunuldu.
Mayıs 2015’te ise henüz onay haberini almadığımız 2. sezon için senaryo hazırlanmaya başlandığı haberi geldi.
200 yıl sonraki gelecekteyiz. Gelin dizinin ilk sahnesinde bizleri karşılayan açıklama ile giriş yapalım:
Dünya’yı Birleşmiş Milletler kontrol etmektedir.
Mars, bağımsız bir askeri güçtür.
İç gezegenler Asteroit Kuşağı kaynaklarına bağlıdır.
Kuşaklılar uzayda yaşayıp çalışmaktadırlar.
Kuşak’ta hava ve su, altından daha değerlidir.
Yıllardır gerginlikleri giderek artan Mars ve Kuşak artık savaşın eşiğindedir.
Tümünü tutuşturacak tek bir kıvılcımdır.
Astronomi bilgileri kuvvetli/taze olmayanlar için Güneş Sistemi’mizi iki farklı görselle hatırlatalım hemen.
Kuşak doğumlu polis dedektifi Miller, Julie Mao isimli kayıp bir genç kadını bulmakla görevlendirilir.
Hikayemizin ikinci kahramanı James Holden’in de bir buz taşıyıcısı gemisinde yardımcı kaptan iken gerçekleşen bir kazanın ardından yolları Miller ile kesişiyor.
İşte Dünya, Mars ve Kuşak arasında gergin günler yaşanırken bu ikili, kendilerini insanlık tarihindeki en büyük komployu ortaya çıkartmaya girişmiş bulacak.
Tat kaçırmadan bu konu ancak bu kadar detaylandırılır deyip epey kalabalık olan kadronun ön plandaki karakterlerine sizi yormadan girelim.
İlk bölümde görüp de gözünüzün ısırabileceği birkaç oyuncuyu da es geçmeyelim, siz imdb’lemeden sizin için etmiş olalım:
(Yazının bu kısmını dizinin ilerleyen bölümlerine göre yeniden düzenleme ya da kaldırma hakkımız saklı olsun.)
Athena Karkanis (Octavia Muss rolünde)
Kristen Hager (Ade Nygaard rolünde)
Joe Pingue (Kaptan McDowell rolünde)
Elias Toufexis (Kenzo rolünde)
Jonathan Banks (yüksek rütbeli bir subay rolünde)
Lola Glaudini (Dulcinea rolünde)
Julian Richings
Birleşmiş Milletler tarafından yönetilen Dünya, çok kalabalık ama hala olumlu bir havası var. Teknolojideki eksiğini insan sayısı ile kapatıyor. |
Ay’ımız kolonize olalı çok olmuş ve Dünya’nın Birleşmiş Milletleri tarafından yönetiliyor. Dünya’nın bir uzantısı denebilir. |
Mars’lı Kongre Cumhuriyeti (Martian Congressional Republic (MCR)) tarafından yönetiliyor. Nüfusu az, ama zenginliği ve teknolojisiyle Dünya ve Kuşak’a bin basıyor. |
Kuşak-dışı bir asteroid. Yörüngesi Mars/Dünya ile Mars/Jüpiter’le kesişiyor. İlk Kuşak’lı madencilik operasyonu burada yapılmıştı ama kaynakları sona erince, politik anlamda önemini yitirmiş bir şehre dönüştü. |
Kuşak’ın liman şehri. Zenginliğin çoğu bu şehrin iskelelerinden akıyor ama kalıcı olmuyor. Politik anlamda sürekli sıcak bir şehir. |
Kuşak’ın en kararlı şehri. Yiyecek kaynakları buradan sağlanıyor. Ayrıca, Kuşak’lıların çoğunun ileri düzeyde tıbbi ve doğum öncesi yardım için kullandığı yer. |
Tycho İstasyonu
Kuşak’ın incisi. Özel işletmeye ait bir mobil uzay platformu. Mobil uzay istasyonları ve büyük gemilerin inşası için kullanılıyor.
Anderson İstasyonu
Uzaklara savrulmuş uygarlıklar için ikmal deposu görevi gören ücra ve küçük bir istasyon.
E o Güneş Sistemi 1 günde kolonize olmadı herhalde değil mi? The Expanse’in etkin güçlerini de -şimdilik- logoları ve isimleri ile analım.
Diziye özel bazı durum ve terimleri de paylaşmadan olmaz.
(Yazarın notu: Dizi ilerledikçe bu terimlerin türkçelerini altyazarlar ile ortak hale getirmeye çalışacağım.)
Anderson İstasyonu: Kuşak’ta su ve hava için kullanılan küçük bir istasyon
Beltsider (Kuşakgil): Kuşak’lılar için kullanılan bir başka terim
Currencies (dövizler): Gelecekte geçerli tüm para birimleri dijitalleşmiş. Yasadışı transferler de kumarhane çipleri ile yapılıyor.
Communications Lag (haberleşme gecikmeleri): Uzaklık nedeniyle Dünya ile Ay arasındaki iletişim 8 saniye rötarlı sağlanıyor. Dünya-Kuşak arası gibi daha uzun mesafelerde bu süre artıyor.
Comms Array (iletişim dizisi): Bir geminin dışında bulunan, iletişim için kullanılan fiziksel sistem
Crash Couch (yangelyat koltuğu): Yüksek g (bkz. viki maddesi) sözkonusu olduğunda oturulması gereken jel oturaklı sandalye. Bir gemi yüksek hızda giderken (Esptein Sürüşü sağolsun, Kuşak dışına yolculuk artık mümkün), yolcular zorlanıyor. Yangelyat koltuğu da bu yolculuğun olumsuz etkisini azaltıyor.
Cinnamon Stick (kabuk tarçın): Eğlenceli bir ilaç. Sakinleştirir.
Data Cube (veri kübü): Geleceğin flaş belleği
Dirtsider (pislikgiller): Dünyalılar, Marslılar. Bu gezegenlerde büyümüş olanlar.
Earth-Mars Coalition Navy (Dünya-Mars Koalisyonu Donanması): Mars’ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Dünya ile Mars arasında oluşturulmuş birlik.
Epstein Drive (Epstein sürüşü): Kuşak’ın en ücra köşelerine kadar yolculuğu sağlayan teknik gelişim
EVA Suit (EVA kıyafeti): Ekstra Vasıta Aktivitesi kıyafeti. Vakumda giyilir. Basınçlı bir kıyafettir vs.
Flip and burn (dön ve yak): Gemilerin kullandığı bir taktik. Gemi hızlanırken (bu sırada yerçekimi yaratır) varış noktasına olan uzaklığının ortasında motorları birden durdurup gemiyi döndürür, ardından da hız keserler (bu sırada yerçekimi yaratırlar).
Hand Terminal (el terminali): Herkeste olan bir kişisel bilgisayar, genelde sesle aktif hale gelir.
HUD: Heads Up Display (Uyarı Ekranı): Bir uzay elbisesinin başlığındaki ekran
Lozeng (Focus Drug) (odaklanma ilacı): Aşırı odaklanmaya neden olur. Zamane yalan makinasıdır.
MCRN: Martian Congressional Republic Navy (Mars’lı Kongre Cumhuriyeti Ordusu): Mars, Güneş Sistemi’ndeki en ileri orduya sahiptir.
Salvage Mech (hurdacı): Tek operatörle çalışan bir tamir makinası
Star Helix Security (Star Helix Güvenlik): Miller’ın işvereni olan Dünya’lı özel bir güvenlik firması
Stealthships (kamufle gemiler): Radar ve ladarlardan (lazer radar) kaçabilmek için enerji emme özelliğine sahip olan gemiler. Bu tür bir teknolojiye sahip tek ordunun Mars olduğu biliniyor.
THR’ın dizi başlamadan paylaştığı “The Expanse Hakkında Bilmediğiniz 10 Gerçek” listesi dursun şimdilik burada:
- Yerçekimsiz alanda seks sahnesi için gerçek bir “seks koreografçısı” (evet böyle de bir meslek varmış) ile çalışılmış.
- Dizi 3 kitabı kullanacakmış: Leviathan Wakes, Caliban’s War ve Abaddon’s Gate. Kitabın yazarları da senaristlerle sürekli dirsek temasındaymış.
- Kitaplardan farklı olarak, aslında ta 2. kitapta tanışılan bir karakter olan Chrisjen Avasarala dizide baştan yer alıyor.
- Cas Anvar’a göre canlandırdığı Alex Kamal karakteri tam bir geek malzemesi. Firefly ya da Battlestar Galactica’dan fırlamış bir tipe benzetiyormuş Alex’i: Teksas aksanlı, Mars doğumlu, eski bir asker olan pilotun teki
- Dizi Pinewood Toronto Stüdyoları’nın 1 değil, 2 değil, 3 ayrı setinde çekiliyormuş.
- “Yerçekimsiz alanda ağırlığınız yok ama kütleniz var. Bu da hareketi daha da zorlaştırıyor” demiş Cas Anvar.
- Alpha House yıldızı Florence Faivre’i Julie Mao’yu canlandırırken izleyeceğiz. Karakter, Jules-Pierre Mao’nun kızı. Galaksideki en güçlü ailelerden birinin üyesi. Ama yine de sahip olduklarından bir çırpıda vazgeçivermiş. Aklı fikri adalette. Ha bu arada dövüş sporlarında iyi biri.
- İlk iki bölümü arka arkaya günlerde yayınlayacaklar çünkü 2. bölüm ilk bölümün açık kalan sonundan devam edecekmiş. (Yazarın notu: Amma laf ola beri gele maddesi olmuş bu da. Anladık 10’u tamamlayamadınız.)
- Kitap olay odaklı ilerlerken, dizi karakter odaklı geçecekmiş.
- Expanse 5.000, 10.000 yıl sonrada geçmiyor, çok daha yakın bir gelecekte. “Uzaydayız evet ama işi de öyle harika kıvırdığımız söylenemez. Uzayda çok hızlı gidince canımız yanıyor ya da bir yerden bir yere gitmek zaman alıyor” diyor başrollerden Steven Strait.
Syfy’dan gelecek yeni ürünlere ne kadar temkimli yaklaşsam da -kitap uyarlamalarına daha bir güvendiğimden olsa gerek- diziye nispeten yüksek beklentili girdiğim bir gerçek. Neyse ki ilk bölümüyle gerçekten de beklentilerimin epey üstünde çıktı The Expanse.
Hem efektleriyle, hem “şimdilik” ayakları yere basan ve yavan olmayan evreni ile, hem de merak unsurunu tadında bırakışıyla iyi bir giriş yaptığını düşünüyorum.
Şimdilik “lütfen ilerleyen bölümlerde düşmesin bu çizgi” diyebiliyorum.
Öyle olsun ki yazarınız da bu tanıtımı güncellemeyi istesin.
Giriş Jeneriği
1:30 dakikalık fragman
1:51 dakikalık fragman
yorumlar
Amos pis herif, sevmiyorum seni.
Dizinin şu ana kadar ki en iyi bölümüydü sanırım. Duygusala bağladım çok fena
James Holden seni sevmiyorum, senin bokuna Miller öldü. (sanırım)
Miller ve Julie sahnesi çok güzeldi. Bu Miller ı harcamayın sayın senaristler.
2. sezonu da bitirdim. Güzel bir sezondu, ilk yarısını daha çok sevdim sonra biraz bocaladı ama son 2 bölümde güzel toparladı gitti. 3. sezonu da merakla bekliyorum. Sevilmeyen Nick E. Tarabay’ı sevdirdiğin için tişikkür ederim Expanse. 3. sezonda kadrolu olur umarım. Rebecca da fena değildi, onu da sevdim.
12. bölümde çok üzüldüm hatta, şu anda dünya da yaşanan şeyleri uzayda yansıttılar. Yıl kaç olursa olsun fark etmez üst mertebenin çıkarları uğruna alt mertebenin ezilip, sürünmesi. Sanırım hiçbir zaman değişmeyecek.
Bir de
Bir de o kadar uzayda geçiyor acaba
Güzel diziydi, severek izledim. Bilim kurgu severlerin kaçırmaması gereken bir yapım. Çok sevmeme rağmen izlediğime mutluyum. 3. sezonda ve Elizabeth Mitchell’le görüşmek üzere
Anna Hopkins (Defiance) birden fazla bölümde 3. sezon katılmış.
Season 3 Teaser
S3 Poster
Ooo jon snow ikinci planda mı yoksa? ay olabilir mi öyle bir şey, olsun çünkü.
3 x 01 üzerine:
Aradan ister istemez zaman geçince bi diziye alışma sürecim oldu tekrardan, idare eder bir bölümle dönmüş diyebilirim. Devamında açılır umarım.
Şimdi Venüs olayını başlatacaklar sanırım, zamanı gelmişti.
Sonda bir anda
Bugün bu diziye başladım ilk 4 bölüm bitirdim. Şu anlık netflix türkçe dublaj ile izliyorum. (Türkçe dublajlı bir şeyler izlemek hoşuma gidiyor. )diziyi beğendim.
3×05’in sonları ve 3×06’yı izlemesi keyifliydi.
Bugün 2.sezon 9 ve 10.bölümlerin izledim. Gayet güzeldi dizi iyi gidiyor bence. ☺
Sonun da güncele yetişebildim dizi güzel gidiyor. 3.sezon ilk 2 sezon altında gittiği söyleniyor. Ben buna katılmıyorum. ☺
Çift bölümlük sezon finalini izledim. Bu sezon ilk iki sezonun çok altında kaldı bana göre, bilmiyorum belki haftalık izlediğimden midir nedir çok dağıldım. Elizabeth ablamız güzel yakıştı diziye ama bir diğer
Yine de 4. sezonu aldığına sevindim ama burada kalsaydı da 3. sezonda dağıldığım için üzülmezdim. Devam edeceğim ama.
Gelecek sezonda görüşürüz
Sezon ilerledikçe hafta hafta izleyenlere olan hayranlığım artıyor. Hele ki 8’in sonunda “insan izliyor bunu allahsızlar, 1 hafta nasıl bekletirsiniz” dedim.
Bu akşam final yapacağız inşallah ama görünen o ki iptal kalsa ciddi üzülecekmişim son girdikleri yolları düşündükçe. Allah Jeff Bezos’tan razı olsun.
Sezonu bitirince gelir güncellerim bu yorumumu.
…
Bitirdim geldim.
Korktuğum gibi bir sonla bitmemiş. İptal olsaymış burada da bırakabilirmişiz. Ama devam etmesine çok sevindiğimi söyleyebilirim.
Sanırım ilk 3 sezon içinde en sevdiğim sezon bu oldu. Hem hikayenin gittiği/geldiği yönü, hem de yeni karakterlerin tümünü sevmemin bunda etkisi büyük. Eski ana karakterleri de ilk defa bu sezon sevmeye başladım (şükür).
Belter gemisinin dişi (Drummer) ve erkek (Ashford) kaptanı favorilerim oldular. Hem karakterler çok güzel çizilmişti, hem de oyuncular döktürdüler benim gözümde. Hele Drummer ölecek diye nasıl üzüldüm ve ölmedi diye nasıl lambada yaptım inanmazsınız. Ölmeyiş şekline de kahkahalarla güldüğüm doğrudur.
Miller’ın dönüşünü dört gözle bekliyordum ölüş(!) şeklinden ötürü. Ama üzerimde umduğum etkiyi bırakmadı. Daha bir alaycı, ciddi ama yine de lakayıt olan bir tavır bekliyordum. Öyle hissedemedim. Beklenti ile ilgili tabii. Fakat elbette kendisini yeniden görmek güzel oldu.
Yolda kaybettiğimiz Cotyar hala içimde ukde ama o, girdiği dakikadan itibaren gidecek gözüyle yaklaştığım için sürekli uzatmaları oynamıştı. Yine iyi dayandı kerata. Adamı başka dizilerde benzer rollerde ve daha uzun izlemek içincan atıyorum. Gönlümün Ashur’ıdır kendisi hala.
Neyse… Ben şu salgın hikayesinden kopup, birçok halka ile farklı gezegenlere/güneş sistemlerine geçme konseptine gayet tav olmuş durumdayım. Buradan yürüyünce neler olabilir neler. Merakla bekliyorum bakalım.
Haa bi de efektleri, dövüşleri vb. aksiyon sahnelerini çok tutuyorum bu dizinin. Bakalım Amazon’da nasıl olacak gidişat.
Kitap serisi ile ilgili benden yorum bekleyenler için durumumu güncelleyeyim:
İlk kitaptan sonrasını okumayacağım. Seriyi okuyan bir arkadaşımdan aldığım tiyolara göre kitaplar beni hiiiç açmayacak.
The Expanse Netflix de ayrılıyor.
Dizi halen ilk 2 sezon da Netflix de yok. ama halen Netflix Original dizisi olarak geçiyor. Bir de resimin değiştirmişler. Bunu sebebin anlayan var mı?
Season 4 – Behind the Scenes: Start of Production
Exclusive: New Home
Burn Gorman, Adolphus Murtry karakteri ile 4. sezonda.
Rosa Gilmore, Keon Alexander & Jess Salgueiro
First Look Photos From Amazon’s Season 4
S4 Poster
Season 4 – Clip: Rocinante Lands on Ilus
Season 4 – Teaser
Teaser: TCA Season 4 Sizzle
POSTER
Season 4 – Official Teaser
Season 4 – Official Trailer
S4 Poster
Cuma günü yeni sezon başlayacak son sezon izleyeli çok oldu biri özet geçebilirim?
hahahah
Benim imdadıma Kevin Smith yetişti valla, allah razı olsun o özette emeği geçenlerden.
Sanki bir dizi bölümü değil müzikleriyle cekimleriyle bir sinema filmi izledim.Amozon dizinin seviyesini bir tik daha arttırmış.Bölümün bitiminde amozona icimden tekrar bir coşkulu teşekkür gonderdim.
Şu ana kadar bu sezon benim için hayal kırıklığı olarak ilerliyor. Sıkıcı bir şekilde izleyiciyi oyalamaktan ve “yaşasın küfredebiliyoruz”u kutlamaktan öteye gidemedi benim gözümde bu sezon.
Hele hele bu bölümde iyice
bağlamış olmaları ile tüy diktiler.
Du bakalım sezon bitince fikirlerim değişecek mi.
@necdetcem7 Evet.
Bu arada ek bilgi: 4 sezon içinde en beğendiğim 3. idi.
4×01 ile girdim diziye. Güzel bir giriş bölümü olmuş. Diziyi, jeneriğini, müziğini falan özlemişim.
Avasarala’nın kocası saçları döküp, 18 yaş gençleşmiş
@abidin77 Hay Allah razı olsun. Ben onu anlamamıştım. Normalmiş anlamayışım.
@dkamoy El ele tutuşunca, “n’oluyor senin kocan yok muydu” dedim? başta
Burn Gorman, yine kendine uygun bir karakter bulmuş
karakteri mi değiştirmişler acaba?
@necdetcem7: Brian George çıkmış, yerine Michael Benyaer gelmiş karakteri canlandırmaya.
İlk 4 bölüm benim için iyiydi. Hem diziyi sevdiğimden hem özlediğimden iyi aktı ama sonrası, özellikle
kısmı zor aktı. Orada
fazlasıyla oyaladılar.
Bobbie
Belli bir süre
Drummer
Sezon 10 bölüm yerine 8-9 bölüm olabilirmiş sezon.
Bu sezon sıkıldığım anlar biraz fazla olmuş olabilir ama bu dizinin kredisi fazlasıyla var bende. Değerli bir bilim kurgu. Öyle yerden yere vurmam kesinlikle. Daha iyi olacağını düşündüğüm 5. sezonu merakla bekliyorum.
Birçok bilim kurguya bin basarak geldiğimiz ve birden frene bastığımız bu -abidin’in deyimi ile- “geçiş sezonu” umarım gerçekten geçiş sezonudur. Yoksa bi sezon daha böyle oyalanarak gidesim yok açıkçası. Sürekli ilgimi, odağımı kaybettiğim, sıkıldığım bir sezondu. 3. sezon finalinden sonra olabilecek onca şey varken o yönlere gitmemiş olmaları da beklentimi karşılama konusunda dert oldu.
Neyse gelsin bakalım 5, konuşuruz.
@abidin77 İspiyon içinde yazdıklarına katılıyorum. Yine de
repliğine hasta oldum.
@dkamoy:
https://twitter.com/SAghdashloo/status/1205697206847758336