Wilderness – Tanıtım
12 yorum hayrola11 22 Eylül 2023 08:03
Jenna Coleman (The Serpent) ve Oliver Jackson-Cohen‘in (The Haunting of Hill House) başrollerinde olduğu Prime Video’nun İngiliz yapımı gerilim draması Wilderness 15 Eylül’de başladı. Sezonu 6 bölümden başlıyor.
Dizinin yazarı ve yaratıcısı Marnie Dickens‘ın (Gold Digger) B. E. Jones’un 2019’da yayınlanan aynı adlı romanından uyarladığı Wilderness, her şeye sahipmiş gibi görünen İngiliz çift Liv ve Will’in etrafında dönüyor: Sağlam bir evlilik, New York’ta göz alıcı bir hayat ve önlerinde uzun bir hayata sahip olduklarını hissedecek kadar genç olmak. Ta ki Liv’in Will’in ilişkisini öğrenmesine kadar tabii.
Liv, Will’in ihanetini öğrendikten sonra onun kötü rüyalarının başrol oyuncusu olur ve yaşadığı kalp kırıklığının ardından başka bir duygu gelir: Öfke.
Will, yeni bir başlangıç yapmak için Liv’in küçüklüğünden beri hayalini kurduğu, Büyük Kanyon’dan Yosemite’ye uzanan ve sonunda Las Vegas’ta hedonistik bir hafta sonuna bağlanacak olan bir Amerika yolculuğuna çıkmayı teklif eder.
Will için bu, durumu telafi etme şansıdır; Liv, teklifi kabul eder ama kocasına söylemediği şey, ona meydan okuduğudur. Gerçekten üzgün olduğunu ve affedilmeye layık olduğunu kanıtlamak için bir fırsat. Başarısız olursa? Dışarısı tehlikeli. Kazaların her zaman meydana geldiği vahşi doğada ölmenin pek çok yolu var. Ölmek kolaysa, öldürmek de kolay. Evlilikleri yaşayamıyorsa, Wil de yaşayamaz.
Dizide Ashley Benson, Cara; Eric Balfour, Garth; Marsha Stephanie Blake, Dedektif Rowlins; Jake Foy, Anton karakteri ile izlediğimiz oyuncular arasında. Firebird Pictures tarafından yapılan dizinin yönetmenliğini ve yönetici yapımcılığını So Yong Kim (Roar, Dr. Death) üstlendi. Elizabeth Kilgarriff (Gold Digger, Poldark) ve Marnie Dickens dizinin diğer yönetici yapımcıları.
KARAKTERLER
Jenna Coleman, Liv’i canlandırıyor. Eski bir yerel gazete gazetecisi olan Liv, kocası Will ile birlikte yeni ve yüksek bir işi kabul edebilmek için İngiltere’den New York’a taşınıyor. Ancak çok geçmeden, kendisi mutlu bir yuva kurmakla ve kendi hayallerini bir kenara bırakmakla meşgulken, kocasının onun güvenine tamamen ihanet ettiğini fark ediyor.
Liv’in kocasını Will Taylor rolünde Oliver Jackson-Cohen canlandırıyor. Dışarıdan karısını seven karizmatik bir adam olmasına rağmen Will, başka bir kadınla olan ilişkisini saklıyor ve sonuçta Liv’in güvenini yok ediyor, Will’in ülke çapındaki gezileri sırasında karısının intikam planının gazabını hissetmesi bekleniyor.
Ashley Benson, Cara’yı canlandırıyor. Cara, Will’in yeni iş yerinde halkla ilişkiler yöneticisi olarak görev yapmaktadır ve Will’in Liv’in arkasından görüştüğü kadındır. Şok edici olaylar sonucunda Cara, Liv ve Will’in şehir dışı gezisi sırasında ortaya çıkar ve olaylı bir yüzleşmeye yol açar.
Eric Balfour Garth’ı canlandırıyor. Garth, Cara’nın erkek arkadaşıdır ve tamamen zıt gibi görünseler de Garth, karşılıklı sevgi dolu bir ilişki içinde olduğuna inanmaktadır.
Claire Rushbrook, Caryl’ı canlandırıyor. Caryl, Liv’in annesidir ve kızının, kocasının iyiliği için ABD’ye taşınmasına içerlemektedir. Liv’in babası tarafından aldatılmaktan bıkmış olan Caryl, Will’e güvenmiyor.
Liv’in evliliğini çevreleyen talihsiz koşullar göz önüne alındığında, alabileceği her türlü sevgiye ve desteğe ihtiyacı var. Şans eseri, Morgana Van Peebles’ın Ash’i günü kurtarmak için devreye giriyor.
Ash, Liv ve Will’in komşusu olup Amerika Birleşik Devletleri’nde kalırken Liv’in en yakın arkadaşlarından biri olur. Ayrıca Liv’e karşı samimi duygular besliyor.
Talia Balsam, Will’in patronlarından biri ve Elliot’un karısı olan Bonnie’yi canlandırıyor. Liv ve Will’in Birleşik Krallık’tan taşınmalarının ardından New York’a yerleşmelerine yardım ediyor.
yorumlar
Bitirip geldim. Türün düzgün bir örneği, severek izledim.
Gerçi sonlara lezbiyen ilişki sokuşturup, yetmeyip bi de feminist çıkış yaparak beni epey hayal kırıklığına uğrattı. Ne gerek vardı Marnie Dickens’cığım? Neyse buradan harcamayacağım, toplamda memnunum.
Kapalı pide, mini dizi kafasıyla girebilirsiniz.
Ortasındayım, sürükleyen bir dizi. Beğendim
Beğendim ben. Diziden ziyade film olsa daha iyi olurmuş diye düşünmedim değil ama açıkçası. O ana kadar öncesini ve sonrasını tüm detaylarıyla izlediğimiz ve final anı uçurumdan itekleme sahnesi olacak bir film. Şimdi gel de bekle bu adamın ölüşünü 4-5 bölüm daha. Allahtan haftalık yayınlanan bir dizi değil.
S01E02
*
*’Kendi aptal olan karşısındakini de aptal sanırmış.’ cümlesi tam olarak Will’i tanımlamakta.
Ben kadrosuna hiç göz gezdirmeden dalmıştım bu diziye. Ashley Benson ve Eric Balfour, hoş sürprizler oldular bu açıdan. Eric Balfour da fazla yaşlanmamanın sırrını bulanlardan bu arada. Bir de sahip olduğu imaja sıkı sıkıya bağlı kalanlardan.
S01E03
Liv: Anlayamıyorum ben seni. Gollük fırsat çıkmış; değerlendir işte.
Sezon Finali üzerine;
Kitabını okumadım ama cidden okumak isterdim. Dizisi olarak güzel bir yapım olmuş. Konusu ortalamanın bir tık üstü oyuncu seçimleri harika benden puan almayı başardı. Bazı noktaları anlayamadım ama genel itibariyle hoş izlenilesi bir dizi. 7.4 benim puanım. Dizi Jenerik müziği bence çok güzel ve anlamlı. Dipnot: Malum yerlerin bazılarında sezon finali bölümünün son 10 dakkası yok
Ne Will’miş arkadaş. Liv ise dişi wolf
İş patronu olan kadın bence her şeyin farkındaydı. Merissa ,Cara hepsini biliyordu ama adam iş yapıyor bana para kazandırıyor diye ses çıkarmıyor. Zaten ilk Liv’i uyaran kendisiydi. Şeytan Tüyü mübarek.
Bir evlilik uğruna 2 kişi öldü be.. Ash ile olayı anlamsız hele o dansı o müzikle gitmemiş muhtelemen sonradan düşünülmüş birşey ekleme yapılmış gibi
Devamı gelmez ama Jenna Coleman’ı izlemek isterdim.
S01E06 (FİNAL)
3. bölümde gelinmesi gereken noktaya gelmemek için 3 bölüm boyunca saçmaladılar. İlk 2 bölümde çok iyi başlayan dizi, 3 ya da bilemedin 4 bölümde eli yüzü düzgün bir şekilde bitebilecekken sırf 6 bölüme uzatacağız diye hikayenin içine ettiler resmen.
2 ana karakter de kötü yazılmıştı. Will’in kötü yazılmış olmasını sorun etmezdim ama Liv’in iyi yazılmış olması gerekiyordu. Bir sürü anlamsız gitgel yazdılar karaktere ve ciddiye alınamaz hale getirdiler. Daha önce The Cry’da izleyip ısınamadığım Jenna Coleman’a burada da ısınamadım. Hande Erçel’in İngiltere şubesi gibi. Her şeyiyle itici.
S01E01
Güzel, güzel, ben buna devam ederim, çok farklı bir yerlere gidebilir.
İlk başta Liv’in yaşadıklarına tek tük bahane buluyordum ama artık sonlarda yuh dedirtti, o zaman #TeamLiv
Oliver Jackson-Cohen’i de Luke zamanından beri sempatik bir rolde izleyemedim, istediği zaman sevilmesi zor bir tipi var zaten.
Yıllardır ismini duyduğum ve her seferinde hiçbir işini izlemediğim için şaşırdığım Jenna Coleman’ı de sevdim. Hatta anlatı kısmındaki ses tonu tam benlik, hep öyle devam etse şikayet etmem
@DarkRose ne demek.bu seneki gene Amazon’un ortalama üstü işlerinden biri oldu bence karakterlerin uyumu da iyiydi sadece biraz kısa süreli olsa bölümler daha iyi olabilirmiş gene de hatrı sayılır puan alıcak benden belki sene sonunda
sorgulamada neden aynı yerde tatile gittiklerini sorduğunda will, cara yı obsesif göstererek kendi ayağına sıktı. ben nereden bileyim kocasına sorun diyip gececekti.
if you point one finger, there are 3 more pointing back at you.
Dizi üzerine:
Jenna Coleman ı çok severim, o var diye başladım ilk yarısı daha akıcı ikinci yarısı biraz sündürülmüş gelse de güzel diziydi. Tadında uzatmadan başından memnun ayrıldım, tavsiye ederim.
yapacağınız diziyi… son bölümü sardırarak izleyeceğim.
Beklediğim ölçüde memnun kaldığımı iddia edemem. Evet, hikayesini toparlayıp kapattı ama hoş bir final olmadı bence.
3-4 bölümde toparlanabilecek hikayeyi 6 bölüme uzattıklarının hissedildiğini düşünüyorum öncelikle. Ayrıca ikinci yarısı ilk yarısı kadar iyi değildi. Bir/malum noktadan sonra kadın ne sevilesi ne de üzülesi bir hale geldi. Zaten nasıl biteceğini de az çok biliyorsun. Döndüler dolaştılar derken nihayet oraya vardılar. Sondaki konuşmalarına da “Ya bir git,” dedim zaten.
Bir de hapishanedeki yüzleşmede “Amacım seni öldürmekti,” dedirttiler ki özellikle bu sahneyi bekledikleri belli oluyordu. Wll’in kabul et-otur aşağıya yapması için de hamilelik çıkardılar. Ayrıca hadi hepsini bir anlığına geç, sonuçta amacı intikamdı. O kapanışta uçurumun kenarında attığı kadın-erkek tiradı neydi?
Yani (s)empati olsun istedim ama izin vermediler resmen. Tez zamanda sen de geber o zaman? Cehennemin, pardon uçurumun dibine kadar yolun var? Aman neyse ne.
Oliver Jackson-Cohen’le Surface 2. sezonla görüşeceğiz. Jenna Coleman’la da elbet denk geliriz, IMDb’sinde iki dizi daha gözüküyor üstelik.
Not: Cohen ve Coleman, 2023 yapımı Jackdaw filminde de birlikte rol almışlar. Şimdilik sadece festival gösterimi olmuş. İngiltere vizyonu Ocak 2024.