Years and Years, Sanditon & Dublin Murders ||| Üçlü Tanıtım
34 yorum aytackara 16 Aralık 2019 08:46
Russell T. Davies’in ekrana getirdiği projeleri genelde beğeniyorum. Emma Thompson ve Russell Tovey’e de sempatim olduğum için başlamıştım Years and Years’a. Başından memnun şekilde kalktım. Fazla uzatmadan derleyip toplayıp kapatıyor sezonunu. Parmak basmak istediği sorunlara ve konulara da yerinde bir şekilde dokunduruyor.
Sezonun ilgi çeken taraflarından birisi elbette sürpriz yumurta denebilecek gelecekteki olaylar silsileydi. Her alandaki kimi gerçekçi kimi de ütopyaya çalan gelişmeler diziye ve karakterlere güzel eşlik etti. Bunlarla birlikte izleyiciyi şaşırtmayı da ihmal etmediler. Hatta bir noktada (izleyen iyi biliyor) fazla şaşırttıkları bile söylenebilir. Vivienne karakterinin daha farklı (veya belki bir tık daha az gıcık) resmedilebileceğini düşündüğüm zamanlar olsa da Thompson’ın da katkısıyla pek de gözüme gözükmedi. Years and Years genel olarak böyle bir dizi işte.
Not: Daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.
Sanditon’u başta pek ciddiye almadım, hatta aman aman beğenmedim ve herhalde zaman sıkıntısından bir ara yarı yolda kalır diye düşündüğüm oldu. Ama sezonunun ikinci yarısı daha güzel çıktı. Konuyu da açmayı başardılar denebilir. Yalnız 8 değil de 6 bölümde de toparlanabilirmiş gibi geldi. Köyün geneline yayılan birkaç hikayeyi birden devam ettiren bir dizi ve haliyle bunlardan bazısı benim için öne çıkarken bazısı geri planda kaldı.
Theo James’i izlemeyi zaten severim, Rose Williams da beklediğimden daha sempatikti. Diziyi geçtiğimiz yıl ITV’de yayınlanan bir diğer dönem draması Vanity Fair’le karşılaştırdığım zamanlar oldu ve bunu ondan biraz daha sevmiş oldum.
Sanditon’ın finali için yeterli ve ucu kapalı diyebilirim. Ama tartışmalı olduğu da söylenebilir. Daha doğrusu final sonrası Digital Spy’da izleyici yorumlarının topladığı bir “Jane Austen böyle bitirmezdi,” haberine denk geldim. Jane Austen’in tarzına pek de aşina değilim aslında ama bana da eğer o bitirse böyle bir final yazmazdı gibime geliyor. O nedenle itiraz edenlerin nedenlerini anlıyorum ama ben itiraz etmiyorum. Hatta takdir ettiğimi bile söyleyebilirim.
Sanditon da böyle bir dizi.
Dublin Murders için klasik İngiliz suç dramalarından denebilir aslında. Bu açıdan beklentinin altında pek de kalmıyor. Yüksekten girmeyip çoğunlukla benzer bir seviyede ilerleyip sonlara doğru temposunu daha da artırarak sezonunu tamamlıyor. Hikayesine uygun bir şekilde final yaparak kapalı bir şekilde veda ediyor.
Benzer şekilde bu dizi de 6 bölümde toparlanabilirmiş hissine sebep oldu bir ara. Cassie’nin davasının altında kaldığını söyleyemem ama Rob’un ilgilendiği dava ve genişlediği alan ilgimi daha çok çekti. Kapanıştan genel anlamda memnunum, gerçi hikayeden ziyade oyunculuklar benim için daha ön plandaydı desem daha doğru. Göreceli karanlık bir atmosferi vardı ama İngiliz dizilerinden alışılageldiği üzere Dublin’e de yer vermeyi atlamamışlar. Bu da iyi oldu.
Serinin diğer romanları farklı karakterler üzerine kurulu olduğu için devam ettikleri takdirde antoloji dizisine evrilir herhalde. Edip etmeyeceklerini de kendileri bilir ama mini dizi kalmasına itiraz etmem. Dublin Murders da genel olarak böyle yani.
Not: Diziyle ilgili daha önce burada yorum yapılıyordu.
yorumlar
Dublin Murders güzeldi aslında sevdim ama ilk iki bölümden sonra nedense ben saçma bir şekilde dağıldım ve beklediğim kadar konsantre olamadım diziye karşı.
Years and Years aslında tam benlikmiş gibi duruyor da belki ona bakabilirim, edinebilirsem.
Eline sağlık @aytackara.
Dublin Murders S2’yi düşünüyorlarmış–mış.
Years and Years / ilk 3 bölüm
Yüksek beklentiyle girdiğimden midir bilemedim ama dizi baya bir bunalttı beni, “hadi abi hadi” diye diye izledim 3 bölümü de. 3’üncü bölümün sonlarında biraz hareketlendi gibi olduysa da şu an için yeterli diyemem. Çok tempolu olmasına rağmen konusunu çok ağır aksak işliyor. Parmak bastıkları konular da öyle ya da böyle daha önce Black Mirror’da kompakt şekilde izlediğim için ilgi çekicilikten uzak kalıyor. Kalan 3 bölümü tamamlamakta zorlanacağım gibi hissediyorum.
@kerem Bırak.
4’ü izleyip de bıraksın o zaman ^.^
Sanditon S01E01
Rose Williams’ı Reign’den epey severim. Charlotte Spencer’a da Baghdad Central’den pozitifim. Bu ikisi dolayısıyla bir şans vereyim dedim diziye ama sarmadı ne yazık ki. Hikayenin başlangıç noktasını ciddiye alamadım. Devamında olup bitenleri de umursayamadım haliyle. Çok fazla karaktere maruz bırakıldık bir anda bir de. İlk yarım saatin ardından yol verdim diziye ben de.
Years and Years
Bırakmaya gönlüm elvermedi, biraz seri bir şekilde tamamladım. İlk 3 bölümün üstüne çıkamadı ve devamlı ulaşamayacağı yerlere zıplamaya çalıştı dizi. Hem gerçekçi kalmaya çalışıp hem de uçuk kaçık senaryolar yaratınca tadı kaçtı. Üstüme devamlı böyle sosyal mesaj atılınca benim biraz canım sıkılıyor. Bu kadar yoğun olacağını bilseydim baştan hiç girmezdim, neyse artık.
Years and Years 1. sezon üzerine:
Diziyi bitirdim. Beklediğim kadar beğendim, uzun bir Black Mirror bölümü izliyormuş gibi hissettim adeta. İngilizler bu tarz distopya dizilerini güzel yapıyorlar. Tek eksisi çok fazla karakterlerle bağ kuramamam oldu, pek sevemedim. Vivienne Rook eğlenceliydi
Şimdi bu koronavirüs sürecini yaşayınca bu olay olmasa başımıza dizide yaşananların gelebileceğini düşünüyorum hatta virüs sonrası da gelebilir.
Sanditon’un iptali geri alınmış ve 2. sezonunun çekimlerine yazın Bristol’de başlanacak olabilir.
Gain, Years and Years’ın haklarını almış.
MASTERPIECE AND BRITBOX UK PLAN A RETURN VISIT TO SANDITON
Sanditon:
Rose Williams, Crystal Clarke, Anne Reid, Turlough Convery, Charlotte Spencer, Kris Marshall and Kate Ashfield are newcomers Ben Lloyd-Hughes, Tom Weston-Jones, Rosie Graham, Maxim Ays, Frank Blake and Alexander Vlaho
BBC First bunçün Türkçe bülten göndermiş. 5 hafta kadar gecikmeli olmuş sadece.
Mark Stanley ve Leo Suter dönmüyornuş Sanditon’a.
Season 2: Official Preview
Sanditon season 2 trailer
Sanditon 2. sezon ya yerin dibine girdi ya da bana öyle geliyor.
Şuradan VPN ile izlenebiliyor.
2022’de böyle bir şeyle uğraşmamız gerekmemeli Ama thanks tabii.
Ek: VPN’yi açıp girdim, izlerken kapattım ama bölüm durmadı. Aksine VPN varken takılıyordu. O da ayrı bir acayiplik.
Beklediğimden iyi döndü. Herkesin payına yeterince iş düşmüş, yeni karakterler de şimdilik işe yarar ama biraz daha tanımak gerek tabii.
Temel bazı şeyler dışında pek bir şey aklımda yok gibiydi, devam ettikçe yavaştan aklıma geldi. Diziye Theo James sayesinde başladığım için 2. sezonda olmayacağı için biraz modum düşmüştü. Ama düşündüğüm kadar etkilemedi. İptal haberinden sonra dizi dönsün diye uğraşanlar da geri dönerler umarım.
Britbox dizilerini bulması kanser etmeye devam ediyor. Bayağı antik çağa dönüp bir dosya sitesi üzerinden 100 KB’a merhaba dedim. Nedense 3. bölüm biraz erken yayınlanmış, o da vardı. Bari Why Didn’t They Ask Evans? bu kadar uğraştırmasa.
İşin daha da güzeli Open Subtitles’taki altyazılardi. Kötü değildi tabii de, öyle bir ayarlamışlar ki ekranın alt ortası, üst ortası, sol altı, sol üstü derken tur attı bölümlerde.
Sanditon 2×02-03 üzerine:
* Ben bu arkadaşı destekliyorum. Tam da bu yüzden her şey sarpa saracak kesin.
* 2 üçgen + 2 olası ilişki + 1 gizem derken bayağı bir malzemeleri var. 3. sezon onayı da olduğu için korkak alıştırmamışlar. Koymuşlar da koymuşlar.
* Bu ifade bana abartılı geldi
* Resmen 2 bölüm sürdü.
Bir de Colonel için “Onu terk etti,” lafı ne derece doğru acaba? Muhtemelen doğru da öyleyse bu adam niye “Sevdiğim kadını mahvetti,” dedi? O değil de asıl siz ne haliniz varsa görün.
Ne çok şey oldu öyle. Sezon 6 bölüm olduğu için zaten belli bir temposu vardı ama fazlasını sezon finaline yağdırmışlar. Georgiana tarafına ba-yıl-dım.
En son sahneyi gelecek sezona yol olsun diye bırakmışlar ki 3. sezon onayı zaten var. Ama bu haliyle kalsa bile pek bir sorun olmazmış. Bir nevi 1. sezon finali tadında kapanış yapmışlar.
* Colonel’i kötü adam yapmadan bu işi halletmelerini tercih ederdim aslında ama bir noktada kabullendim artık. Adam kasaba halkıyla da ters düşünce neler olacağı az çok belli olmuştu.
Ama Charlotte’un Colbourne’u seçmemesinden dolayı da memnunum. Belki gelecek sezon yine karşılaşırız ama bilemedim. Şimdilik gittiler gibi.
* Edward’ın Esther’e yaptıklarının açığa çıkacağı kendisini belli etmişti. Esther’e de mı veda ettik, merak ediyorum. Herhalde öyle oldu. Tekrar görmeye itiraz etmem.
Gerisi de sevenlerin kavuşması gibi bir şey oldu. Fraser’ın gitmeyip askerliği bırakması fena olmadı. “Onun” seçileceği de belliydi zaten, Clara ise mutluluklar. Son sahnedeki “Evlenmeye karar verdim,” kısmına da döndüklerinde bakarız.
Sanditon 3. sezonda birisi yok.
İkinci sezondan belli oluyordu gerçi, resmileşmiş.
Sanditon Season 3 Poster
Sanditon: Season 3: Welcome Back to Sanditon
Sanditon, Season 3: Official Trailer
PBS mi Britbox mı, artık hangisinden olduysa, Sanditon’un bütüüün sezonu yayınlamışlar. 6 bölüm.
Sunumsuz yakalandım resmen. Neyse misafir bulduğunu yesin o zaman.
Sanditon 3×01 üzerine:
Yine herkesi herkese karıştırarak başlamışlar. Hem 6 bölüm hem de final sezonu, çözülürler elbet.
Yeni karakterleri henüz pek de umursayamadım. Elimizdekiler bana yetiyor da zaten. Bölüm sonunda olana göz devirdim bu arada, ne gerek vardıysa. Derdiniz mi az geldi? Neyse bakarız.
ilk sezonu fena değildi ama 3 ana karakteri devam ettirmemeleri kötü olmuş devamını izleyesim gelmedi. hadi ana karakter kalmadı bari yancısı kalaydı hadi o da kalamadı bari sekonder çifti rahat bırakaydınız. kız çok tatlı ve yeni sezonda getirdikleri yancı kız da aynı şekilde ama boşluk doldurmak için alınan yeni tipleri sevmedim. burada kalsın. jane austen izlemek isteyen gurur ve önyargıyı tekrar izlesin zaten az çok aynılar.
Sanditon 3×04 üzerine:
Best question ever.
Sanditon 3. sezonla birlikte diziyi tamamladım.
Herkes erdi muradına (haliyle), biz çıktık kerevetine (ne gerek vardıysa). 6 bölümlük sezonları olduğu için çoğu şeyin hızlı gelişip toparlamasına alışığım zaten, son bölüm de aşağı kalmadı.
İlk sezon ve iptal olup yayıncı değiştirdikten sonra gelen iki sezon arası kalite farkı göze çarpacak ölçüde değil ama Theo James’in 2. sezonda geri dönmemesi falan da derken tarzında hafifleme olduğu söylenebilir. Yine de hoş bir serüvendi. Thanks.
GAİN almış:
Blue Lights, Happy Valley, Hold The Sunset, Sanditon, Silent Witness, Six Four, Smother ve The Coroner