Yeni Posket: 2013-2014 Yenilerinden Seçmeler
48 yorum dkamoy 17 Nisan 2014 10:29
2013 2014 22dakika 22dakika podcast About a Boy Agents of Shield Almost Human black sails Brooklyn Nine-Nine Chicago PD haber Marvel's Agents of S.H.I.E.L.D. masters of sex peaky blinders podcast posket Sleepy Hollow the blacklist the crazy ones The Goldbergs the red road the tomorrow people the wrong mans video
Neredeyse 1 yıldır kendinden haber alınamayan ama takipçilerinin ısrarla bayilerinden istediği 22dakika posketlerimizin (22dakika’nın ceplere sığmayan özel video yayını) yeni bölümüyle nihayet karşınızdayız.
Kadro ve mekan değişikliğini farkedeceğiniz bu bölümde 2013-2014 sezonunda karşımıza gelen yeni dizilerden seçme yaptık. 15 yeni diziye yer verdiğimiz bu bölümümüz yaklaşık 55 dakika.
İster aşağıdan izleyin, ister indirip izleyin. Afiyetler olsun.
Not: Youtube’un malum durumlarından ötürü şimdilik oraya taşınmadık. Ama önümüzdeki günlerde Youtube kanalımızda tüm bölümlerimizle karşınıza çıkacağız. Bizi izlemeye devam ediniz.
yorumlar
we’re back, baby!
Haydi bakalım! Güzel oldu gerçekten. Ah bir de 22 dk. ahalisiyle toplanıp bir podcast yapılabilse ne güzel olurdu Elinize sağlık.
Yayını daha sonra izleyeceğim ama stüdyo gayet hoş olmuş. Yalnız masanın sol tarafındaki figür kimin? Merak ettim
Ek: “Tru Blood”a ve Walter’a da bayıldım, ben de istiyorum !!
kadro değişikliği mi helecanlandımm şimdi ama ama ama ben işteyim açamıyorum
@darkcrystal; kendisi the office’ten dwight
@towanda; kadro gene biziz, çekim arkası değişti, heyecana mahal yok
@shane: Şurada iki dakika heyecan yaratayım dedim hemen kıyamadın.
@towanda: Değişen kadro= kameraman ve kurgucu
@darkcrystal: Benim de büyük hayalim o. Soldaki zat Dwight (daha önce bir bölümümüze daha konuk olmuştu).
@shane @dkamoy: YAY
Kahvaltıya gitmeden önce ana sayfada bu yazı yoktu, yenilediğimde ilk resme baktım ve iki-üç saniye bir algılayamadım, başlığa bakınca dank etti. True Blood şişesini bile özlemişim ya!
Mekan da güzel bence, Pilli Stüdyoları’ndan kasıt 10marifet ofisi mi ya? Öyle bir his uyandı sanki bende Daha öncesinde arkasında şehir haritası bir tabloyla çekilen zamanlar aklıma geldi bak şimdi. Zaman ne çabuk geçiyor. Özletmeyin kendinizi mümkün olduğu ölçüde Hayat böyle ne güzel falan filan, ben en iyisi konuya döneyim:
* The Blacklist: Sezon başlamadan önce Amerikan basını epey pompalıyordu diziyi. Reytingi de epey iyi gelince meraktan ben de izlemeye başladım. Hala devam ediyorum. Benim izlediğim dizi-filmler içinde peşinden sürüklendiğim biri olmadığından James Spader benim için de yeni sayılabilecek bir isim. O açıdan Amerikalıları anlıyorum.
Harika ötesi, çok bayılıyorum diyemem şu an için ama yeterli gidiyor bana kalırsa. Kafamda ‘formüllü dizi’ olayı bu dizide oturtmuş durumda, yadırgamıyorum. Ayrıca guilty pleasurelarımın en sevileni 90210‘dan Ryan Eggold’un ortalıklarda salınmasından şikayetçi olmadığımdan da olabilir.
* B99: Bu sezonun en iyi komedisi. 1×18’deyim ben, sezonun sonunu hala görmedim ama kendisinden memnunum. Polis Akademisi’ne kayan sulu bir komedi istemiyordum ama neyse ki öyle bir şey yapmamışlar. Aldıkları ‘Altın Küre ödüllerini’ hak ettiler mi tartışmasına girmeyeceğim ama sonraki sezonu görmesini mutlak istiyordum, sağladığı katkı inkar edilemez, o yüzden şikayetçi değilim.
* Agents of SHIELD: Ben bu diziye Marvel’a olan sevgimden başladım. Biraz da izledim ama sonra zaman sıkıntısı bir dönemde listemden bir şeyleri seçip ara vermem gerektiğinde kuş kondurmadığından buna ara verdim. 3-4 gün öncesine kadar da dönme düşüncesine kapılmama neden olacak bir şeyler olmadıydı. Gerçi hala yok gibi de anladığım kadarıyla güzelleşmiş. Dün Captain America 2 izlemiş biri olarak galiba Marvel açlığına yakalandım.
* Sleepy Hollow‘un daha sonunu görmedim, bir şey söylemesem daha iyi olacak. The Crazy Ones‘ı izliyordum ama o reyting o hale gelince 1×16’dan sonra ara veriverdim. Onay alırsa -keşke alsa- devam edeceğim kesin, gerçi almasa bile sezonu tamamlamak için bitirebilirim. Önce bir haberinin gelmesi lazım.
* The Tomorrow People da da 1×13’te arayı gördüm. Reyting Pazartesi’ye de taşınmayla birlikte ortalarda olduğundan, The 100 de fena gitmediğinden bilemedim. Devam ederse -aslında etse iyi olur- ben de edeceğim.
* Masters of Sex hala listemde, ilk bölümün sonunda kalakaldım; dizi sezonu bitsin gireyim diyorum. Temmuz ortasında yeniden başlamadan yetişsem yeter herhalde. Almost Human‘ı sevenlere sevgiler, kendisine karşı değilim; ikilinin kimyasını da sevmiştim ama ben onu bıraktım. Gerçi bırakış zaman darlığına ve reyting muammasına denk gelmişti, o ayrı.
* Chicago PD‘yi yaptıkları iyi olmuş, olmuş o dizi. @shane Valla düşündüm de harbiden uzak sana Ben de Sophia Bush var diye bir bakayım dediydim, yoksa şu an elimdeki polisiyelerden memnunum.
Black Sails: Şu an kulağıma şaka gibi geliyor ama normal sezon zamanı 6/8’e kadar izleyip daha devam edemedim ben buna. Ayrıca beklenildiği kadar kendine bağlayıp sürüklemiyor; izletiyor modundayım. Benim korsan olayına pek aşina olmamamın payı da olabilir. Default niyetine Karayip Korsanları var işte, sayılıyorsa. Kalan 2 bölüme de bakacağım bir ara.
Podcastteki diğerlerine giresim yok, yalan da yok.
– Ben ne desem diye listeme baktım, ilk aklıma Looking geldi. Başladım ve sonunu da memnun kalmış olarak gördüm. TVD’den spin-off The Originals’a hala devam ediyorum, en ilk zamanları kadar güzel değil sanki ama kanala ve genel anlamda yenilere göre de iyi gidiyor denilebilir. Vampir sevmeyen sanırım sevmez.
Bir de The CW demişken Reign var, başlayan pembeliğine rağmen seviyor onu. Ben de biriktire bitiktire izliyorum, sezonu yarıladım ve memnunum kendisinden. 2. sezon onayı verdikleri de iyi oldu.
@shane Bu saçlar olmuş böyle, ne zamandır bu haldeler bilmiyorum ama koru bir süre daha
@dkamoy Oturduğun tarafla mı alakalı tam bilemedim ama başlarda senin sesinde bazen kısılıp açılmalar olmuş yanılmıyorsam. Çok önemli değil ama, aktı.
(Oh bitti. Tanrım, bitmek bilmeyen podcast (posket) yorumlarımı bile özlemişim.)
@aytackara: Ben de özledim uzun uzun herkesin fikir belirttiği yorumları.
Kafamı çevirdikçe mi kısılıyor ses? (mikrofon ortada, ikide birde baktığım bilgisayar sol tarafımda malum)
Sonradan ek: Benim de listeme sonradan eklenenler (şimdilik) Reign ile Helix. Shield ile ilgili de hislerim değişebilir yöne gidiyor. Du bakalım…
Bu arada posketteki The Crazy Ones’ın reklam filmine bayıldım. Bulduğum günden beri açıp açıp izliyorum.
@dkamoy; ah pardon yahu valla kıyamamışım.
@abidin77; biz de coşkuluyuz
@aytackara; haklısın 10marifet ofisi. 10marifet videoları ile aynı set-up ama 22dakika için tabii ki ayrı pano hazırlattım ayrıca saçlar için teşekkürler, 2 aydır böyle, yaza kadar devam
Ya ben de görünce çok mutlu oldum inanın. Son zamanlarda hayranı olduğum birkaç dizi hariç dizi dunyasindan kopsam da, akşam mutlaka izlemeye çalışacağım. Şimdiden ağzınıza sağlık…
Ama bu çok güzel olmuş. Elinize sağlık valla yüzünüze hasret kalmıştık. Bu arada ingiliz dizileri gibisiniz taa ne zaman çekilmiş posket, bir çıkış tarihi verir insan.
Bu arada gözümden kaçmadı yayında iki yerde dağıldınız. Tom Mison, Ichabod’un aksanı derken :), birde David Walton, tutsun artık şu yakışıklının da bir dizisi derken.
Şaka bir yana çok güzel olmuş, elinize emeğinize sağlık.
@dkamoy Aynen öyle. Zaten o da dikkatimi çekti sonradan, biraz da ondan çok bir önemi yok dedim.
@shane Tahminin tutmasına sevindim. Güzel olmuş güzel.
@alperen4700: Eneeee, seni bile kabuğundan çıkartabildiysek ne mutlu bize. Hoş uğradın, teşekkürler.
@mertkytrk : Kurgucubaşımız bu bölüm ile acemiliğini attı (hesapta en fazla 1 ay sürer diyordum ama olamadı. özel hayat da sağolsun akıyor malum. kendimi görmekten bu kadar sıkıldığım bi dönem hatırlamıyorum). Sonraki bölümleri daha hızlı yayına vermeyi umuyoruz.
Tom Mison diye diye bi hal olduk gözden kaçacak bi tarafı mı kaldı ayol? David Walton konusunda ise yanlış teşhis cicim. Kendisine kardeşçe duygular besliyorum açıkçası. Yakışıklı ama tipim diil üzgünüm. Güzel sözler için teşekkürler. Emeğimin sağlıklı olması gibi bi ihtimal var mı emin değilim ama ellerim ve kafam sağlıklı kalırsa + bu tip işlere ayırabildiğim zamanım bollaşırsa pek bi sevineceğim. Bir kez daha günün 48 saate çıkartılmasını rica ediyorum yetkililerden.
@aytackara: Hemen kamera arkası ispiyonu vereyim. “Bilgisayarı aramıza alırız nolcak canım” düşüncesi ile notlarının çıktısını almamış olan kahramanlarımız görüntü kirliliği nedeniyle çekimden hemen önce bilgisayardan vazgeçer. Çıktı almak isterler ama yazıcının kartuşu anca Aylin’in notlarını basacak kadar yetip, hakkın rahmetine kavuşur. dkamoy da bilgisayarı yanına alır ve “Umarım kafamı çevirdiğimde true blood şişesi sesimi yakalıyordur” diye diye çekim boyunca kasılır durur.
Sonuç: Tru Blad başarılı.
Tecrübe: Ya çıktı alınacak ya da tabletle mevzuya girilecek.
Özledik seni @shane. Kötü insan @dkamoy zaten hep burada olduğu için özletmiyor kendisini (Sus dayak yiyecen şimdi)
Katy Perry gibi purple hair ortamlara aktığın için mutluyuz, yakışmış bizce (herkes adına konuşabilirm sanırım).
Daha seyredemedim podcast’i ama muhteşem ikili geri döndü ya, gerisi önemli değil. Akşam seyrederim artık
@abidin77: Demek öyle; tamam ben de gidiyorum o zaman.
Bırakmayız seni @dkamoy. Bizden kurtulamazsın
Anasayfayı görünce çok güzel bir sürpriz oldu bana, gerçekten çok mutlu oldum. Özlemişim. Şimdilik ben de izleyemiyorum ama Akşam eve gider gitmez bekletmeden izleyeceğim İzledikten sonra uğrarım tekrar. Şimdiden elinize sağlık @ dkamoy ve @shane.
Tek kelimeyle muazzam olmuş… (Bakışıp gülüşmelerinizi özlemişim resmen) Ofis ortamını da pek sevdim açıkçası
Bu arada söylemeden edemeyeceğim; Office’i izlemediğimden Dwight’ı bilmiyorum ama sürekli sallanan kafasına baktım durdum Walter’ın sallabaşlısı da bende olsa diye düşünmedim değil hani
*Sleepy Hollow’u sanırım bu kadar övdükten sonra bakmamak olmaz… Ichabod Crane’e ayıp etmeyelim bari…;) bakma John Noble’ı duyunca zaten kesin bakmak lazım diye düşündüm. Ne kadar kalıcı olur benim için bilmiyorum.
*Shield listemdeydi zaten… Açıkçası kötü yorumlara rağmen yine de bakma isteği var içimde…
*Masters of sex sıradaydı zaten. İlk bölümüne bakıp sırasının gelmesini bekliyordu.
*Siz Almost Human’ı anlatırken resmen kahkahalara boğuldum.
*Black Sails zaten favorim. Başlamadan önce de Türkiye’de çığırtkanlığını yapmışlardı diye hatırlıyorum zaten…
Dizi dünyasından biraz kopuk olduğumdan diğerleri hakkında yorum yapmamayı tercih ediyorum. Ama ilerleyen dönemlerde listeye alacaklarım olabilir.
#dkamoy#, #shane# tişikirlir sipirmin
#shane# Çok beğendim saçlarınızı. Müthiş olmuş bu arada …
Sonradan ek: Kurgu’da dkamoy’u mu gördüm bana mı öyle geldi:D
ne süpersiniz siz yahu eksik olmayın e mi.
elinize sağlık. biraz baktım, çok güzel görünüyor. uzun zamandan sonra alperen’i de görmüş olduk.
geçen seferkilerde olduğu gibi dizi dizi ayırma noktaları koyacak mısınız, çoğu dizi ilgimi çekmediğinden özellikle seveceğimi düşündüğüm dizileri izlemek isterim.
mümkün değilse, brooklyn 99 ve crazy ones kaçıncı dakikalarda biri söyleyebilir mi?
Gençler harikasınız. Sahiden özlemişim. Atmosfer süper daha önceki karanlık, gotik auradan bahar-yaz havasına geçilmiş didemin üzerindeki o çiçekler süper, keza aylinin saçları da. İçim ferahladı izlerken Rengarenk olmuş(sunuz).
Podcastin başlangıç müziğini bile duymak mutlu etti yahu! Tam da gözümden uyku akarken anasayfada bunu görünce dayanamadım ve direne direne seyrettim
Bahsi geçen dizilerin büyük çoğunluğu benlik bir şeyler olmadığından çok yorum yapamıyorum lakin B99, Wrong Mans ve özellikle Goldbergs nazar-ı dikkatimi iyice celbetti
Ellerinize, emeğinize sağlık hanımlar.
İşin gerçeği posket bana sürpriz olmadı. Benim yeni bölüm çekileceğinden -çekimin önceki günüydü sanırım- haberim olmuştu, o yüzden 1 aydır falan her an çıkabilir diye bekliyordum zaten. Tabii işin kurgu olayı çok zor, yorucu ve zaman alan bir şey olduğu için yayınlanması bugünü buldu. Bunun için @dkamoy, ayrıca senin bir kez daha ellerine sağlık.
Dediğiniz gibi bu sezon yeniler açısından kesat. Anlattığınız diziler dışında yokluğunu gözlerimin aradığı Reign, True Dedective ve Ground Floor oldu. İlk ikisinin açıklamasını da yapmışsınız zaten.
Dizilere gelince…
About a Boy’u ayılıp bayılmadan, The Tomorrow Poeple ve The Crazy Ones’ı ise çok severek, bazı bölümler bayılarak izliyorum.
SHIELD, Masters of Sex ve B99’da 1 bölümle kaldım. Masters’a kesin, SHIELD’e de büyük ihtimalle devam ederim, B99’la işim olmaz diyordum ama B99’a da döneceğim sanırım bu kadar övgüden sonra.
PD, Black Sails ve Peaky Blinder’ı istesem de bir türlü fırsat bulamadım. Zaten PB harcindekileri sevmeyeceğim muhtemelen.
The Goldbergs ve Wrong Mans eminim iyilerdir, izlesem severim ama hiç elim gitmiyor nedense.
Kalanlar da pek benlik değil malum.
Uzun süredir sahalardan uzak kalan ikilimiz en sonunda geri döndü. Gülerek, eğlenerek izledim, teşekkürler.
B99: Andy Samberg hayranı sayılmam ama diziyi izlememi sağlayan etkenlerin başında geliyor. Böyle fırlama karakterleri seviyorum. Go On’un yarattığı boşluğu tam olarak doldurmadı ama bu senenin iyi komedilerinden biri oldu.
Sleepy Hollow: Sezonu daha bitiremediğimi söylemeliyim. Aslında hiç girmeyi düşünmüyordum ama girdik işte ve düşündüğümden iyi çıktı. Kızların sevgilisi Ichabod Crane abimizin aksanı ve Abbie Mills ablamız ile iyi bir ikili oluşturmaları, konunun merak uyandırması vs vs nedenler ile senenin fena olmayan işlerinden biri oldu. Sezonu nasıl bittiğini merak ediyorum.
Almost Human: Bir ana konusu var ama buna doğru düzgün giremeden sezonu bitirdiler. Oyuncular sevilesi ama dizinin kendisi öyle değil maalesef. 2. sezonu alacaktır.
The Blacklist: James Spader’ı dizilerden çok filmlerden tanıyorum ve saygı duyduğum bir adamdır. Diziye başlama nedenim oydu. Çok büyük bir beklentim yoktu diziden ve beklediğim gibi çıktı. Yardırmıyor, bir sonraki bölümde ne olacak diye heyecanla bekletmiyor; yani bir POI değil. Başrol kadın oyuncusu hoş kadın ama hala alışamadım kendisine; peruk değil sorun, başka bir şey.
Agents of SHIELD: Marvel evrenini seviyorum. Film, dizi,animasyon ne yaparlarsa yapsınlar seyrederim. İyi olmayacağını biliyordum ama umurumda değildi. Koca sezonu maalesef vasat ile vasat altı bölümler ile geçirdiler. Son bölümlerde ise bir anda ivme kazandı. Şu bölümlerin sayısı biraz arttırmaları lazım ama @dkamoy dedi işte, Joss Whedon böyle biri. Seyretmeye devam. Onay alıp almaması gibi bir sorun söz konusu değil. Reytingden bağımsız bir durumu var bu dizinin. Ondan dolayı 2. sezonu garanti.
The Tomorrow People: İyi başlayan ama son bölümlerde fena batıran bir dizi oldu. Karakterleri hiç iyi kullanmadılar. Potansiyelini kullanamayan bir dizi olarak 2. sezon onayı alır mı bilmiyorum? Peyton List hatırına alsın bari.
Masters of Sex: Senenin en iyi dizilerinden. Oyuncular bir harika. Bizde hala tabu olan şeylerin Amerika’da da zamanında nasıl tabu olduğunu görmek açısından izlemesi ilginç. Ben de bir Allison Janney hayranı olarak, kendisini yan karakterler bile olsa görmekten dolayı mutluyum. Kanal niye 2. sezonu yaza attı anlamadım. Umarım birkaç sezon daha devam eder.
The Crazy Ones: Robin Williams’ı severim ama dizinin hayranı değilim. İlk bölümleri sevmiştim ama sonrasında sanki biraz düştü gibi. Kendi adıma iptal olsa üzülmem ama burada seveni çok; umarım devam kapar.
Chicago PD: İlk bölümden öteye gidemedim ama tüm bölümler elimde. Kadro iyi ama keşke ilk bölümden değişiklikler olmasaydı. En azından o ayrılanlardan bir tanesinin kalmasını isterdim. Neyse, Hank Voight karakteri için izlenir. Yazın izlemeyi düşünüyorum.
About a Boy: Summer Glau’nun erkek versiyonu David Walton bu sefer The Voice sayesinde yırtacak. O desteğe rağmen rakamları çok çok iyi değil aslında. Seneye günü değişir ve o desteği bulamaz ise 3. sezonu görmesi imkansız ötesi. Diziye bakamadığımı ama promolarının hoşuma gittiğini söylemeliyim. Belki yaza bakarım.
The Goldbergs: İlk bölümden öteye gidemedim. Dönem dizilerini sevsem bile 80’ler çok ilgimi çekmiyor. The Americans ile o dönemin kotasını doldurdum.
Neyse bu kadar yeter. Diğer kalan dizilere de başladığımı söyleyemeyeceğim. İzlersem yorumlarım sonra.
Tekrardan hoşgelniz muhteşem ikili
EK: Ichabod Crane’in karısı Dexter’da sarışın striptizciyi canlandırıyordu. Kadın her saç renginde güzel Ne de olsa İsveçli
Vallahi çok özlemişiz, yeni dekor, set, çekimler, saçlar hepsi on numara hoş’geri’geldiniz.
Sleepy Hollow: altyazı problemi çıkınca zamansızlıkla birleştirip ara verdim daha bitirmedim, ben dizi güzel olacak diye düşünüyordum, tanıtımlardan beğendim; ama tam yardıramadığım için ve de yavaşlayan bölümlerde ara verdiğim için mükemmel diyemeyeceğim. Yazın kalan 4-5 bölümüde izleyip güzel finaliyle bi karşılaşacam inşallah.
The Blacklist: Ben James Spader’a tok değilim, dizi güzel ama verilen tepki kadar da bayılmıyorum, site içi site dışı ayrıca Amerika reytingi de dahil en çok tutulan yenilerden birisi bu kriterlerle en iyi 3’e girer büyük ihtimalle. Benim gözümde daha öyle yardırmıyor gerçi bunda da birkaç bölüm eksiğim var ama güzel severek izliyorum, gizem unsuru ve oyunculuk artısıyla.
Brooklyn Nine-Nine: Direk sezonun en güzel komedisi demeyeyim; ama TCO ile birlikte en iyisi daha birisini öne çıkartamadım ben. Geçen senenin komedi rezaletini iyi örttü bu yıl allahtan.
Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. Ben zaten, tanıtımlarda tüm karakterlere ısındığımı söylemiştim, dizide de ısınmam arttı, gayet memnunum diziden, Marvel evreniyle sürekli bağlantı halinde olmasından memnunum. Evet arada doldurma bölüm biraz yavaş bölümler oldu; ama ben o doldurma bölümlerde de eğlendim. İkinci yarıyla artış oldu dizide, son 2-3 bölüm ise ciddi ivme kazandı ve güzel gidiyor. Sezon sonuna doğru bu ivmeyi devam ettirebilirse herkese gönül rahatlığıyla önerebileceğim bir dizi olur.
Goldbergs: Başlarında kaldım, devam edeceğim ancak ilk bir iki bölüm eğlenceliydi de tam fikir sahibi olamadım.
The Crazy Ones:Her yerde iptal olursa üzüleceğimi söyledim. Sezonun en iyi iki komedisinden biri benim için, iptaline kadar severek izleyeceğim. Robin Williams’tan fazla bahsetmeye gerek yok, sadece bazen çok hızlı konuşuyor; ama diğer iki erkek karakter çok harikalar, çok eğlenceli karakterler. Asistan’da çok ekstra, uç şeyler katabiliyor zaman zaman.
The Wrong Mans: Listeme aldım artık Sakar komedisi olmaması çekti beni
Masters of Sex: Kaliteli bir Showtime, dönem dizisi çok konuşmaya da gerek yok ya, konu güzel, oyunculuklar gayet doyurucu. Dönemin en iyilerinden.
Almost Human: Tam fikir sahibi olacak kadar izlemedim; 5 bölüm izledim ve izleyeli çok oldu; ama kesinlikle devam edeceğim. Güzel dizi; yalnız yardırmıyor şu anda. Ana konunun daha büyük yer edinmesi lazım; yalnız benim için. Michael Ealy ve Minka Kelly en büyük artılar benim için. Daha doğrusu karakterleri
The Tomorrow People: Bence çok güzel dizi seve seve izliyorum, bu da SHIELD gibi son bölümlerde baya yardırdı. Aşk dörtgeni var; ama ona değinecek zamanları olmuyor karakterlerin. Ben seve seve devam ediyorum ve de öneriyorum. Bi de e Peyton List harbi ya.
About a Boy: Güzel, sıcak, eğlenceli gidiyor hani komedi izleniyor. Oyuncuların hepsinin sempatik olması büyük artı.
Black Sails: Starz dizisi benim için, bitene kadar izleyeceğim sürekli. Normal Starz’dan biraz daha yavaş olabilir zaten daha çok aksiyon değil de, taht oyunu gibi başı Görsellik, heyecan verici tarihi ana karakter vesaire hep gayet güzel her Starz dizisi gibi. Korsanların ele alınış biçimini sevdim. Bu kurallardan, kaçan sosyalist bir devletleri olması fikri falan, ben tavsiye ediyorum, çok severekte izliyorum.
Bunların dışında hiç tutulmayan; benim bayıla bayıla izlediğim keşke kablolu dizisi olsaydı hadi o olmadı allahım onay alsın dediğim Dracula var.
Yeni komedilerden eğlenceli, vasatın üstü seve seve izlediğim Mixology, Growing Up Fisher Ground Floor var
Sene başından daha yarısını izleyebildiğim; ama izlediğim bölümleri gayet sevdiğim bir başka komedi Trophy Wife var.
Yine yarısından çoğunu izleyemediğim için karasız olduğum The Millers
Ve sezonun büyük ihtimalle en iyisi True Detective var.
Bi de ben bu sezonun çok kötü olduğunu düşünmüyorum; ama bütün diziler vasat civarıydı, yani yardıran değil de izlesen izlenir; ama izleme eskilerden efsaneleri izle dedirtiyorlardı. Zira bu sebepten ben seneye bu kararı aldım. Sizin çok çok iyi demenizi bekleyeceğim sanırım yeniler için artık
Hasret kalmıştık valla. Çok güzel geldi bu podcast. Umarım kısa zamanda yeni bir tane daha gelir böyle beklemeden
About a Boy: Güzel bir komedi. İzlerken ara ara güldürüyor da. Ama nedense bir şeyleri olmamış gibi hissediyorum. Bir eksiklik var ama ne olduğunu çözemedim henüz. Belki de David Walton’ı antipatik bulduğum içindir.
Agents of Shield: İlk birkaç bölümü sevip daha sonra (sanırım 5. ve 10.bölümlerin arasıydı) bayağı sıkılarak seyrettim bu diziyi. Ama sezon arasından döndükten sonra da gayet güzel gitmeye başladı. Karakter konusuna ise direkt katılıyorum. Çok sevdiğim Phil Coulson’dan bile soğuttu beni bu dizi. Hiçbiri umurumda değil. Sezon finalinde hepsini öldürseler yeni sezonda niye yoklar diye dönüp bakmam bile.
Almost Human: Karl Urban’ı çok severim ama bu dizi o kadar kötü geliyor ki bana anlatamam. O kadar güzel yoruma rağmen de gram merak etmiyorum.
Black Sails: Bana göre olmayan bir başka şey de korsanlar olsa gerek.
Brooklyn Nine-Nine: İlk bölümü izleyip aslında fena değil demiştim. Ama devam edecek kadar da güzel gelmemişti açıkçası. Haliyle de sadece pilotu seyretmiş oldum. Aldığı ödüllere ise şaşırmadım desem yalan olur.
Chicago PD: Hiç çekmiyor. Zaten Partners’dan sonra Sophia Bush’u bir daha görmek istediğimi sanmıyorum.
Masters of Sex: Sezonun en iyi yenisi bu sanırım. Hafta hafta acayip keyif alarak seyrettim. 2.sezonu iple çekiyorum.
Peaky Blinders: Hala el atamadım buna da. Kadrosu dolayısıyla kesinlikle listemde ama.
Sleepy Hollow: İlk bölümü seyredip fena değil ama sıkıcı demiştim. Devamına bakmadım ve bakmayı da düşünmüyorum.
The Blacklist: İlk bölümü bayağı sevip sonrasında ana konunun çok yavaş ilerlediğini görünce bu diziye olan ilgimi kaybetmiştim. Ama sezon arasından döndüğünden beri ilk bölümdeki heyecanımı yeniden yakaladığını söyleyebilirim. Bu dizinin en büyük yanlışı da oyuncu seçimi. Megan Boone ciddi anlamda kötü oynuyor. Kadından rahatsız oluyorum. Onun yerine Rachel Brosnahan başrol olsaydı mesela? Hem güzel hem de düzgün bir oyuncu. Harcanıyor küçük rollerde.
The Crazy Ones: İptal olursa üzüleceğim. Sarah Michelle’e rağmen severek seyrediyorum hala.
The Goldbergs: İlk bölümü çok sevip 2.bölümden nefret etmiştim. Anneye rağmen devam edemedim yani.
The Red Road: Buna biraz önce yorum yaptım zaten.
The Tomorrow People: Gram ilgimi çekmiyor. Onay almasını da istemiyorum. Çünkü onay alırsa Carrie (evet benim hala ümidim var ) ve 100’ın işi iyice zorlaşacak.
The Wrong Mans: Bu da uzun süredir listemde ama bir türlü sıra gelmiyor.
Benim bu sezon önereceğim bir dizi varsa o da Helix olur sanırım. Zaten çevremde az dizi izleyen birkaç kişiyi başlatım ve olumlu dönüşler aldım. Mutluyum bu yüzden.
İkinci olarak The 100 derim. The CW’da asla yapılmayan şeyleri yaptılar şu 5 bölümde. Ergen aşkları da bayağı geri planda kaldı. Onay almasını gerçekten istiyorum. Kanalına göre bayağı güzel bir dizi.
Komedilerden de Growing Up Fisher ve Trophy Wife çok güzel gidiyor. 2.sini zaten zilyon kere yazdım ondan bahsetmeyeceğim. Growing Up Fisher da komik değil ama çok sıcak bir şekilde ilerliyor. Gülümsetiyor. İptal olursa üzüleceğim. Öte yandan Surviving Jack’te de Christopher Meloni’yi seyretmeyi çok seviyorum. Bir de Looking var tabii. Herkese göre değil ama seven de bayağı memnun kalır muhtemelen.
Podcast için tekrar teşekkürler.
@hsparks: The 100 kesin onay alacak. Onun onay alamaması gibi bir durum söz konusu değil. Kafan rahat olsun.
@abidin77: Şu son 2 haftadır diliminin 0.5’e düşmesi beni bayağı korkuttu açıkçası. Ama sen böyle diyince rahatladım biraz.
Bu hafta 0.6 yaptı. Ayrıca misal bu hafta TVD 0.7 yapmış durumda. Bunu da unutmamak lazım.
@aytackara: Son güncellemede düştü gene 0.5’e.
Olmaz bir şeeey. En azından şimdilik güvende. TVD’nin şu an 0.7 yaptığı yerde 0.5 yaptı diye bunu mu iptal edecekler? 0.4’ü de görsün o zaman bakarız.
İptal olmaz rahat olun 2. sezonda neler olacağı şimdiden konuşuluyor.
Yeni izleyebildim posketi, çok eğlenceli olmuş, yeni dekor da hoşuma gitti. Özlemişim sizleri izlemeyi, tekrardan ellerinize, ağzınıza sağlık @dkamoy ve shane
Gelelim dizilere; bu sezon yoğun tempomdan dolayı çoğu diziyi izleyemedim ama fikirlerim şöyle,
Brooklyn Nine-Nine: Her fırsatta söylüyorum ama yazmadan edemeyeceğim, bence bu yılın en iyi komedisi. Karakterleri her bölüm daha da çok sevmeye başladım, oyuncular başarılı, bana kahkaha attıran yerleri de bir hayli fazla; kısacası seviyorum bu diziyi.
Masters of Sex: Dönem dizilerini sevmediğimden korka korka başladım izlemeye, ama her şeyiyle çok iyi bir dizi bence de. Hatta dönem dizisi ön yargımı kırmamı da sağladı. Yılın en iyi iki üç yeni dramasından biri bana göre.
Sleepy Hollow: Ben de bunun sezon finalini izleyemedim henüz. Aradan da bir sürü zaman geçti, olayları unuttum sayılır, neyse bir yolunu bulurum bir ara. Çok ayılıp bayılmasam da izlenebilir bir dizi olduğunu düşünüyorum.
The Blacklist: Sezon arasından döndükten sonrasına bakamadım. Öyle çok ayılıp bayılmıyorum ama izlemesi keyifli bir dizi bence.
The Crazy Ones: İlk 5 bölümü izledikten sonra biriktirip topluca izlemeye karar vermiştim. İzlediğim ilk 5 bölüm itibariyle çok hayran kalmamıştım ama izlenebilir bulmuştum. Sonrasında ne oldu ne bitti bilmiyorum, çok yorum yapamayacağım o yüzden. Zaman bulamazsam dönmeyi de pek düşünmüyorum aslında.
The Goldbergs: İlk 3 bölümü izledim ama 80’ler dönemine karşı çok özel bir ilgim yok, aynen @abidin77 gibi düşünerek bıraktım izlemeyi. Belki yazın bir bakabilirim devamına ama zor gibi duruyor, bakalım.
The Tomorrow People: Bunun da ilk 6-7 bölümünü izledim. Bana çok gitmedi açıkçası, bıraktım.
The Wrong Mans: 22dakika’da tanıtımı çıktığından beri merak ediyorum, bir türlü zaman getiremedim. Listemde, izleyeceğim.
Almost Human: İzlemek istiyorum ama elimde bu kadar dizi varken hiç izleyesim gelmiyor. Yaza doğru zamanım olursa, iptal olsa bile, bir bakmayı istiyorum yine de.
Black Sails: Korsanlara karşı özel bir ilgim yok, yine de bir ara izleyeceğim, listemde.
Agents of Shield: İlk başladığında izlemek istiyordum falan ama daha sonra niye bilmiyorum hevesim kaçtı, izlemeyi düşünmüyorum şimdilik.
Peaky Blinders: Oyuncularını seviyorum (2. sezonda katılacak olan Tom Hardy de sevdiğim bir oyuncu), ama dizi hiç ilgimin olmadığı bir tarzda. Gözümü karartıp izlemeyi düşünüyorum ama öncelikli listemde değil şimdilik, izlerim elbet bir ara
Chicago PD: Hiç çekmiyor beni, kalsın bu.
Red Road: Bunu da merak ediyorum, ama henüz bir karar veremedim izleyip izlememeye. YTüm yorumlar gelsin bakarız duruma
Ne çok yazdım yahu Umarım zamanınız el verdiği ölçüde devamı da gelir posketlerin.
Posket çıktığında epey heyecan yapmıştım. Ama izlemem bu zamana kadar sarktı. Keyifle izledim, emeğinize sağlık. Yüzünüze de bu kadar hasret bırakmayın
Masters Of Sex: Herkes övgüleri dizmiş zaten, bana ekleyecek birşey kalmamış. Bir de dizinin inceleme yazısında bahsi geçen ispiyonu yemeseydik pek bir güzel olacaktı
Black Sails: İlk bölümü ite kaka götürmek zorunda kalmıştım. Sonraki bölümler için de, görüşlerine değer verdiğim bir kaç arkadaşımdan olumsuz eleştiriler alınca diziye geri dönmedim.
The Wrongs Man: Bu diziyi lütfen herkes listesinin en üst sırasına yerleştirsin. Dizi de yok yok; aksiyon-komedi-macera öğelerini ellerine yüzlerine bulaştırmadan çok iyi harmanlamışlar. Ve ortaya harika bir iş çıkmış.
Peaky Blinders: Bu sezonki favorilerimden, beklediğimden daha hareketli ve konusuyla ayakları yere sağlam basan bir dizi.
Almost Human: Öncelikle bu diziye pek fazla şans vermediğimi belirteyim. 2 bölüm izledim ve başından hiç de hoşnut kalkmadığımı hatırlıyorum. Friday Night Lights’da kendisini pek severek takip etmiş olduğum, Minka Kelly’nin biraz geri planda tutulmasına bozulmuştum. Bilmiyorum halen aynı mı devam ediyor? Bilimkurgu türünü çok seven bir bünyeye sahibim, ama ortada bir ana konu olmayınca ben pek bağlanamıyorum. Neyse ki eski yapımlar bilimkurgu açlığımı gideriyor, şimdilik Farscape ile takılıyorum.
Pek fazla komedi izleyen biri değilimdir. Bu sene izlediklerimin arasına yenilerden bir tane katmak istemiştim. The Crazy Ones’da karar kıldım ama dizi beni hiç açmadı, gerisine de bakmadım. Diğer komedilere de zaten hiç bulaşmadım.
Red Road: Sezonun bitmesini bekliyordum, sanırım bu hafta sonu blaşacağım bu diziye.
Ey ahali! The Wrong Mans‘i listenizde öne alın. Zaten yarımşar saatten 6 bölümcük. Pıtırt diye biter. Beğenmeyen gelsin bana çatsın, bak o derece diyorum.
@merbabu : Evet benim o. Bu kez profesyonel yardım almadan çıkarttık bu bölümü. Kamera bizden, ışık ve ses sitemi bizden, kurgu bizden. Fragmanlar ve giri jeneriği hariç halis muhlis 22dakika ürünü.
@ozgun14 : Yok ayırma bağlantıları koymayacağız. 11:13’te b99 var. 21:18’de de TCO.
@bachmann : Sevgili menapoz teyze, Fargo’dan sonra sana bu sezon bi yapımı daha beğendirdiysek ne mutlu bize.
@desperate houseboy: Tişkürler. Bu arada ben kurgu için kasarken çeşitlli testler nedeniyle o başlangıç müziğini duymaktan öylesine sıkıldım ki…
@rpdi: Bu yapımda emeği geçenler listesinde bu kez sen de varsın. Hem ta başından beri bilmene rağmen kimseye yumurtlamamayı başarıdığın için hem de her “Ben kurgudayım, benim yapmam gereken hedeyi yapar mısın?” diye sorduğumda sorgusuz arkamı topladığın için. Vallahi ne kadar teşekkür etsem azdır.
@abidin77: Hoşbulduk. + insan değil o kadın diye boşuna demedik
@drlazy: Yahu bu tip yorumlar işte insanı gaza getiren var ya… Benden de bi geri teşekkür.
@hsparks: The 100’dan ben de memnunum ama buradaki yorumlara eklemedim çünkü biz posketi çektiğimizde daha ilk bölümü çıkmamıştı. Ama bir sonraki “yeniler” listemde üst sıralarda bekliyor anlatılmayı.
@real tortoise: Sen de geri planda bana zaman yaratanlardansın. Sana da koca koca teşekkürler. Şaşırıyorum aslında bunca dizi izleyen bir kitlenin bu podcast’i bu kadar sevmesine. Hemen hemen hepinizin bildiği şeyleri sıralıyoruz ama bir gaz, bir destek, bi olumluluktur gidiyor. Sağolun valla.
@unfortr: Kurguda sürekli aklıma sen geldin. “Yahu paso unfortr’nin beğendiği dramaları tutmuşum” diye. Bi Almost Human’ı tutturamamışım. Yazık… Oysa ki tam sezona uzasa potansiyelini görüp bayılacağımız bir dizi olacaktı. Keşke sezon ortasında girmeseydi. Neyse. (Sezonun devamında Minka hala nispeten arka planda ama ona hoş bir özellik ekliyorlar ilerleyen bölümlerde. Yine de anca 2 bölümde o konuya değinecek vakitleri oluyor.) 2. sezon onayı alırsa bence senin de seveceğin kadar ana birkaç konu olacak (3-4 güzel konunun temelleri atıldı ama derinleştiremediler).
@dkamoy bilir bu podcast’i uzun zamandır bekleyenlerdenim.Çok da sevindim ve güzel buldum ilk gün izledim ama daha yeni tebrik etmeye vaktim oldu.Özlemiş miyiz sizi ne
@shane seni görünce “Yaşıyon mu sen yeaaa ?” diye bi tepkim olmadı değil
Bizi mutlu etmeye devam
@DTM: Sana da renk vermediğin ve sabrettiğin için ayrıca teşekkür ederim.
pek güzeldi dilinize sağlık. izlerken bir baktım devam etmişim. en sondaki sahneler biraz daha bol olsaydı keşke eminim ki elinizde bolca vardır.
@ozgun14: Yok biliyor musun? Çok arandım oysa. Bir çırpıda çekip hiç kesmeden yayınladığımız ve kameraman da kendimiz olduğumuz için olsa gerek o izlediğiniz arka plan görüntülerini bile bulmam zor oldu. Bir iki tane benim kamera arkasından laf yetiştirdiklerim var ama mikrofonsuz olduğum için duyulmuyor. O yüzden onları da kullanamadım.
Artık gelecek bölümlerde mizansen yaparız sanki arka planımız varmış gibi.
Sona çekim hatalarını koyarak The Crazy Ones gibi mi yapmak istediler acaba demedim değil
@abidin77: Sona çekim hatası koymak ilk TCO’ın marifeti değil malum. Bilimum film, dizi… Ben en çok Scrubs’ta severdim bu yöntemi. Bu aralar TCO ve Goldbergs ile öne çıktı. Eskiden de hep “kamera arkası bişiler eklesek ya” derdim posketlere ama bizim genelde pek kamera arkamız olmuyor tek seferde çekip çıktığımız için. (Bi Glee bölümlerinde provalarımız vardır sanırım Özgür’de ama o da bende yok.) Yeni bir çıkış jeneriği gerekince aklıma gelen en izlenesi ve editlemesi kolay yöntem bu oldu açıkçası. Bölümün tekrar tekrar izlemekten tek sıkılmadığım kısmı da bu kaldı sanırım.
@dkamoy Ben teşekkür ederim. Yardımcı olabildiğim bir şey olduysa ne mutlu
Bu arada söylemeyi unutmuşum ama kamera arkası bence de cidden keyifli olmuş
@dkamoy: Ne demek, her zaman…
@dkamoy : Lafımı olur ne demek
Askerde olduğum için uzun zamandır 22dakika’ ya uğrayamıyordum. Şöyle bir selam verip kaçayım dedim… Ama posketi görünce azcık takılmadan edemedim. Emeğinize sağlık deyip kolaylıklar diliyorum…
walla özlemişim oh be iki saniye şöle açtım baktım giriş jeneriğine ve shane’in müthiş mor saçlarına . izlemek için sabırsızlanıyorum daha vakit bulamadım yarın inşallah izleyeceğim
dmakoy seni vicdansız seni
didemcim bak arada böyle özletmemiz lazımmış demek ki şaka bir yana teşekkürler valla arkadaşlar, siz zaten böyle beğeniyor olmasanız ne uğraşacağız. hele didem bir de kurgu filan yaptı bu defa. ben de işte saçlarımla katkıda bulundum
sağolun varolun
Ya bu arada kaçtır yazıcam unutuyorum:
Hani Aylin 53:30 dakikasında “Hugh Grant’in adını unuttum” diyor da filmle ilgili bi foto giriyor ya… Ben orada Carlo fıkrasındaki gibi “HG’i boşver asıl yanındaki Skins’in Tony’si Nicholas Hoult değil mi???” oluyorum her gördüğümde. ;))