2014 Mart Ekranının Yeni Dizileri
41 yorum rpdi 01 Mart 2014 14:23
İngiliz yenileri açısından kesat (yalnızca 2 tane), Amerikan yenileri açısından da oldukça zengin (10 tane) bir ay bizi bekliyor. Gelin, 2014 Mart’ının bize getireceği 12 yeni diziye kısa kısa göz atalım.
THOSE WHO KILL
Those Who Kill (A&E)
Başlangıç Tarihi: 3 Mart Pazartesi
Bölüm Sayısı: 10
Oyuncular: Chloë Sevigny, James Morrison, James D’Arcy, Omid Abtahi, Kerry O’Malley, Michael Rispoli.
Konu: Daha önce şu yazımızda da kısaca ele alınan yapımımız, Danimarka yapımı Den Som Draever‘dan uyarlanıyor. Bölümlük davaları olan bir polisiye olan dizide, bir cinayet masası dedektifi ile bir adli psikiyatristin ortak çalışmalarıyla sadistçe işlenen cinayetlerin suçlularını bulma çabalarını izleyeceğiz.
SIRENS
Sirens (USA Network)
Başlangıç Tarihi: 6 Mart Perşembe
Bölüm Sayısı: 10
Oyuncular: Michael Mosley, Kevin Daniels, Kevin Bigley, Jessica McNamee, Isaiah Mustafa.
Konu: 6 bölümlük tek sezonla kalan, 2011 yapımı aynı adlı İngiliz dizisinden uyarlanıyor. Dizi, Chicago’da oldukça narsist ve sosyal ilişkilerinde başarısız olan; ama hayat kurtarma konusunda da şaşırtıcı derecede başarılı, 3 acil tıp teknikeri adamın etrafında gelişiyor.
37 DAYS
37 Days (BBC 2)
Yayın Tarihleri: 6 -7 – 8 Mart
Bölüm Sayısı: 3
Oyuncular: Ian McDiarmid, Tim Pigott-Smith, Bill Paterson, Kenneth Cranham, Nicholas Asbury, Mark Lewis Jones, James McArdle, Sinéad Cusack
Konu: I. Dünya Savaşı başlamadan önceki birkaç haftanın politik sürecini ele alan bir mini dizi.
SAINT GEORGE
Saint George (FX)
Başlangıç Tarihi: 6 Mart Perşembe
Bölüm Sayısı: 10
Oyuncular: George Lopez, Jenn Lyon, Olga Merediz, Diana-Maria Riva, Kaden Gibson, David Zayas, Danny Trejo.
Konu: George Lopez’in yazıp başrolünde oynadığı bir komedi. Yakın zamanda boşanan Meksikalı-Amerikalı Aziz George, işçi sınıfındayken başarılı bir girişimci olmuştur ve haftada bir kez gece okulunda tarih dersleri vererek yoğun bir şekilde yaşamını sürdürmektedir.
Lopez, bu dizisinde aile yaşamındaki dengeyi korumakla yükümlü, ilgi isteyen eski karısıyla ilgilenmek zorunda olan, hepsi ayrı bir alem 11 yaşında bir oğlu, annesi, amcası ve kuzeni olan bir adamı canlandırıyor.
RESURRECTION
Resurrection (ABC)
Daha önce şu yazıda da ele alınmıştı.
Başlangıç Tarihi: 9 Mart Pazar
Bölüm Sayısı: 8
Oyuncular: Omar Epps, Devin Kelley, Frances Fisher, Kurtwood Smith, Landon Gimenez, Mark Hildreth, Matt Craven, Nicholas Gonzalez, Sam Hazeldine, Samaire Armstrong.
Konu: Yapımcıları arasında Brad Pitt de bulunan dizi, Jason Mott’ın The Returned kitabından uyarlanıyor. Ölen insanlar, dünya genelinde birdenbire tekrar öldükleri gündeki halleriyle canlanırlar ve sevdiklerine dönerler. Biz de bu olayın Missouri‘nin küçük bir kasabasındaki kısmına tanık olacağız.
Fransız yapımı Les Revenants‘la aynı gibi görünse de o bir film uyarlamasıyken bu dizi, daha yeni yayınlanan bir kitaptan uyarlanıyor.
BELIEVE
Believe (NBC)
Daha önce şu yazıda ele alınmıştı.
Başlangıç tarihi: 10 Mart Pazartesi (Devamı 16 Mart’tan itibaren Pazar günleri)
Bölüm Sayısı: Belli değil.
Oyuncular: Johnny Sequoyah, Jake McLaughlin, Delroy Lindo, Kyle MacLachlan, Jamie Chung, Arian Moayed.
Konu: Bu yıl Gravity ile iyice kendini ispatlayan Alfonso Cuaron‘ın yapımcıları, J.J. Abrams’ın da yürütücüleri arasında bulunduğu dizi, büyüdükçe daha da gelişen ve artık kontrol edemediği bir takım özel güçlere sahip, küçük bir kız olan Bo’nun başından geçenleri anlatıyor. Bo’nun bu güçlerinden yararlanmak isteyen kötü niyetli insanlardan korunması gerekir ve bu görev de idam cezasına çarptırılmış bir mahkum olan Tate’e verilir.
FROM DUSK TILL DOWN: THE SERIES
From Dusk Till Dawn: The Series (El Rey)
Daha önce şu yazıda ayrıntılı olarak ele alındı.
Başlangıç Tarihi: 11 Mart Salı
Bölüm Sayısı: 10
Oyuncular: D.J. Cotrona, Zane Holtz, Robert Patrick, Wilmer Valderrama, Don Johnson, Eiza González, Jesse Garcia, Adrianne Palicki, Jake Busey, Lane Garrison.
Konu: Robert Rodriguez, 90’lara damgasını vuran Gün Batımından Şafağa filmini şimdi de kendi TV kanalında bir dizi olarak sunmaya karar verdi. Aynı konu, farklı karakterler…
THE WALSHES
The Walshes (BBC 4)
Başlangıç Tarihi: 13 Mart Perşembe
Bölüm Sayısı: 3 (Mini dizi)
Oyuncular: Niall Gaffney, Philippa Dunne, Amy Stephenson, Rory Connolly, Shane Langan, Owen Roe.
Konu: 2010’da yayınlanan The Taste of Home isimli 5 bölümlük bir web dizisinden uyarlanıyor. Birbirine çok sıkı bir bağ ile bağlı olan ve bunu çoğu zaman abartan bir ailenin başından geçenler üzerine bir komedi.
CRISIS
Crisis (NBC)
Daha önce şu yazıda ele alındı.
Başlangıç Tarihi: 16 Mart Pazar
Bölüm Sayısı: 13
Oyuncular: Gillian Anderson, Dermot Mulroney, Rachael Taylor, Lance Gross, Stevie Lynn Jones, Michael Beach, Max Martini, James Lafferty, Halston Sage, Max Schneider.
Konu: Bir lisenin öğrencileri bir okul gezisi sırasında kaçırılır. Bu çocukların arasında Washington’ın elit ailelerinin çocuklarının yanı sıra başkanın oğlu da bulunmaktadır. Ulusal bir kriz çıkar ve gizli servis ajanı Marcus Finley, işinin ilk gününde kendini bu olayın ortasında bulur. Kızkardeşi bir IT şirketinin başkanı olan FBI ajanlarından Susie Dunn da kaçırılan çocukların arasında kendi yeğeninin olduğunu öğrenir.
THE 100
The 100 (The CW)
Daha önce şu yazıda ayrıntılı olarak ele alındı.
Başlangıç tarihi: 19 Mart Çarşamba
Bölüm Sayısı: 13
Oyuncular: Eliza Taylor, Paige Turco, Thomas McDonell, Eli Goree, Marie Avgeropoulos, Bob Morley, Kelly Hu ,Christopher Larkin, Devon Bostick, Isaiah Washington, Henry Ian Cusick.
Konu: Dünyada nükleer bir patlama sonucu çoğu insan ölür ve kurtulmayı başaran 400 kişi Dünya’yı terk eder. Aradan 97 yıl geçer ve burada 4000’i bulan nüfus nedeniyle yine sorunlar çıkar. Dünya’ya tekrar dönmeyi düşünürler ve oranın hala yaşanabilir olduğunu test etmek için 100 suçlu genci Dünya’ya gönderirler. Gençlerimiz, burada Dünya’nın artık onlara anlatıldığı gibi olmadığını fark ederken kısa bir süre sonra yalnız olmadıklarını da anlarlar.
SURVIVING JACK
Surviving Jack (FOX)
Daha önce şu yazıda ele alındı.
Başlangıç Tarihi: 27 Mart Perşembe
Bölüm Sayısı: 8
Oyuncular: Christopher Meloni, Rachael Harris, Connor Buckley, Claudia Lee, Kevin Hernandez, Tyler Foden.
Konu: Justin Halpern‘ın otobiyografik romanı I Suck The Girls‘ten uyarlanan ve tek kamerayla çekilen bir komedi. 90’lı yılların California’sında geçiyor. Jack orduda görev yapan ve gayet ciddi bir adamdır. Karısı hukuk okumak için okula dönmeye karar verince tam zamanlı bir ebeveyn olur ve çocukları Frankie ve Rachel’e sıradışı yöntemlerle babalık eder.
Dizi, daha çok baba-oğul ilişkisine eğilecek.
FRIENDS WITH BETTER LIVES
Friends With Better Lives (CBS)
Daha önce şu yazıda ayrıntılı olarak ele alındı.
Başlangıç Tarihi: 31 Mart Pazartesi
Bölüm Sayısı: Belli değil
Oyuncular: James Van Der Beek, Brooklyn Decker, Zoe Lister-Jones, Rick Donald, Majandra Delfino, Kevin Connolly.
Konu: Kimi evli, kimi bekar, kimi nişanlı, hepsi hayatların farklı evrelerinden geçen ve her biri diğerinin kendinden daha iyi bir hayat yaşadığını düşünen ve zamanla rekabete girişen 6 arkadaşı ele alıyor. Çoklu kamera yöntemiyle çekilen (yani kahkaha efektli) bir komedi.
yorumlar
Those Who Kill: Beklentilerimin yarısını bile karşılamadı ne yazık ki. Ama Chloë Sevigny hatırına en azından bir süre daha devam edeceğim.
Saint George: Bu yazıyla birlikte haberim oldu. Kesinlikle denenecekler listeme aldım.
Believe: Gram ilgimi çekmiyor ama Alfonso Cuarón için bakacağım.
Crisis: Umutlu değilim ama oyuncuları sebebiyle izlenecekler listemde.
Surviving Jack: Tutmasını istediğim bir dizi. Bayağı da umutluyum.
Friends With Better Lives: Tutmasını istediğim diğer dizi de bu. Umarım hayal kırıklığına uğramam.
Kalanlarına muhtemelen bakmayacağım. Zaten bakmayayım da. 12’de 6 gayet güzel bir rakam
…ve son olarak, tabii ki ellerine sağlık!
Surviving Jack ve Friends with Better Lives’a kesin bakacağım. Those Who Kill’e bakacaktım, hiç iyi yorumlar gelmedi o yüzden onu da askıya aldım. The 100’e de gelen yorumlara göre bakıp bakmayacağıma karar vereceğim.
Eline sağlık @rpdi.
Belive’e Alfonso Cauron ve Abrams için, Crisis’e de kadrosu için bakacağım ama muhtemelen onlar hatrına bile katlanamayacağım. Yine de Belive için acaba mı diyorum.
From Dusk Till Dawn tam ortada. Sevebilirim de nefret de edebilirim. Mutlaka deneyeceğim.
The 100’dan umutluyum. Konu da fragmanlar da gayet güzel.
Surviving Jack’i fazla heyecanlanmadan, Friendns with Better Lives’i de başlasa da izlesem diye bekliyorum. Umarım beklentilerimi karşılar.
Diğerleriyle işim olmaz. Benim de 12’de 6 oldu. Fazlasıyla yeterli yani.
Ellerine sağlık @rpdi, bu ay pek kaçırdığım ya da haberimin olmadığı dizi yokmuş, ne güzel.
Those Who Kill: Bakmak istiyorum, ama sezonu kapatıp da yeni sezon onayını almadan olmaz.
Sirens: Aslında 6 bölüm olması ve karakterlerin sempatikliği ile benim ilgi alanıma girdi, ama altyazısı gelir mi ki bunun? Gelirse belki denerim bir.
Resurrection: Bak üzüldüm ya bu başlamadan aradan Les Reveneants’ı çıkarmak istiyordum. Ama lizozom paket olarak çeviriyor şu anda, ilk 4 bölümün çevirisi kötü görünüyor. Onu bekleyeyim en iyisi. Bu arada bu Resurrection 8 bölüm mü yaw, şaşırdım ha! Ben 13 bölüm sanıyordum, neyse kısaca reyting anlamında iyi giderse bunu da denerim.
Believe ve Crisis: Reyting anlamında iyi işler başarırlarsa ikisinin de ilk bölümüne bir bakmak istiyorum ama günleri çok sakat, umutsuzum o yüzden…
FDTD: Buna bakmayı pek düşünmüyorum ama, İlk bölüme filmi nasıl uyarlamışlar diye bakarım bir.
The 100: Reytingte batmazsa bakacağım bir, ama üstün performans bekleyeceğim Originals’ı yakalarsa benim nazarımda, ancak o zaman devam ederim. Çünkü, vasat bulup da devam ettiklerimi sonradan bırakıyorum, yazık oluyor.
FWBL: Bakacağım ama öyle aman aman bir şey de beklemiyorum, karakterleri seveyim yeter devam etmem için.
8’ini denerim demişim ama bunların da yarısı reytingte batacağından, 4 tanesinin falan ilk bölümünü denerim bir…
Resurrection, Believe, Crisis; merak ediyorum ama vasat kalma ihtimalleri dolayısıyla yorum ve reytinge göre gireceğim
Friends with Better Lives, Surviving Jack ve The 100 merak ediyorum büyük ihtimalle ilk bölümlere bakarım ve ümitliyimde.
Sirens‘ın da fragmanını sevdim ancak altyazısı da gelmez onun şimdi belki aklıma düşerse bakarım.
From Dusk Till Dawn yorumlara göre karar.
Those Who Kill : Benim için çok büyük bir hayal kırıklığı olmadı açıkçası. Hem 10 bölüm hem de Chloe Sevigny var, izlerim.
Resurrection: Bunu merak ediyorum, izleyeceiğim ilk bölümü. Ama çok fena gümleyecek gibi geliyor bana, umarım yanılırım Bu arada @alperen4700; Les Revenants’ın o altyazısı Ağustos ayından beri çevirilmeyi bekliyor. Ben de bekledim ama en sonunda çıkan altyazılarla izledim, çok kötü değildi. Bence bir değerlendir
Believe: J.J Abrams’ın projelerini kovalayan biri değilimdir, o yüzden Alfonso Cuaron için merak ediyorum, iyi bir şey çıkar umarım.
From Dusk Till Dawn: Ne tarz olursa olsun vampirlere o kadar doydum ki anlatamam. Çok çok iyi yorumlar gelirse belki bakarım.
Crisis, The 100, Surviving Jack, FWBL: İlgimii çeken diziler, ilk bölüme bakıp öyle karar vereceğim.
Ellerine sağlık @rpdi.
@real tortoise: Öyle miymiş, bu uyarın dikkate alınacak, madem altyazılar kötü de değil, o zaman 10 Mart Resurrection’un ilk bölümüne kadar devirmem lazım bunu, teşekkürler…
Suits’i ve annemin doğum gününü tenzih eidyorum ama nefret ediyorum bu aydan. Birkaç saat önce bu hafta dönecek Bates Motel’i nereye monte edeceğimi düşünürken bir de bunlar vardı moduna girdim şimdi. Böyle zamanlar vampir olmaya itiraz etmeyeceğim zamanlar işte. Neyse konuya döneyim:
Bende uygun zaman, onlarda ‘güzel’ reytingler olursa eğer:
1) Resurrection: Les Revenants’ı bir türlü izleyememiş biri de benim. Güya okullar tatildeyken başlayacaktım ama onun yerine Reign’e başlamış bulundum, bu kaldı. Tutacağına inanmıyorum ama tutarsa izlemek isterim. Bu tarz bir şeyi denemek istiyorum. Üstellik 8 bölümlük sezon.
2) Star-Crossed günden dolayı gümledi -aslında yer bakımından iyi oldu da neyse- konusu daha ilgi çekici duran The 100 gümlemez umarım isteğindeyim. Keza HIMYM finalinin ardından başlayacak olan Friends with Better Lives‘ın başlarda kazandığı ivmeyi korumasını istiyorum. Buna özel olmasın ama yeni komedi bir şeyler istiyorum…
3) Son olarak Crisis: O kadrosu ciddi anlamda sinir bozucu. Believe tutmasın da bu tutsun lütfen. Bunun da günü zor ama bakalım, umarım tutar…
** Those Who Kills‘te yorumlardan sonra bir geri durma yaşamış durumdayım. USA’i severim ama Sirens tarzı bir şey de gram ilgimi çekmiyor. Zaten çevirmen çıkacağına da pek inanmıyorum. Normali 600-700 satır gelen dramalar bu kanalda 900-950 gelirken bilmiyorum komedide durum ne olur.
** Vampir şeyi de gözüme çok ucuz görünüyor. Ben The Vampire Diaries, The Originals ve Being Human ile haftada 3 doz alıyorum zaten. Believe’in de tutacağına inanmıyorum. Cnbc-e’den dolayı gözümün bir kenarında duruyor ama yine de cık. Tutsa bile bakmam gibi. Alfonso Cuaron’un hatrı baki ama sinemada artık…
** Kalanları geçiniz lütfen, benlik değiller.
Oh bitti. Eline sağlık yazı için.
hemen her şeyi denemeye niye çalışıyorsunuz ki, zaman yoksa bekletin, beklettiklerinizden de bayaa bir elenen olacak doğal olarak. böylece ilk sezonunda iptali görecek olanları düşünmenize gerek kalmaz. boşuna zaman kaybetmemiş olursunuz.
ben genelde bu sistemi uyguluyorum ve çok memnunum. hem başlarken en azından ikinci sezonu garanti bir diziye başlamış oluyorum hem fikirleri alıyorum hem de elimde bir sezon toplu oluyor. hem de yenilerden hangisine bulaşayım derdi olmuyor. dönem içi birbirlerini eliyorlar bana kalanlardan seçmek düşüyor.
bu sadece bir fikir tabii. ama burada da çok fazla aynı dertten muzdarip insan olduğu için yazayım dedim. bir kişi bile mantıklı bulsa kardır hani
Sirens için @alperen4700 6 bölüm demişsin ama yanlış,10 bölüm.
Ben bunun İngilizini izleyeceğim bir ara 6 bölüm. Hem çok ögüler duydum, hem Game of Thrones’un Robb Stark’ı var, hem de hep sevdiğim dizileri çıkaran e4 dizisi. O yüzden USA versiyonunun yüzüne bile bakmıyorum şimdi, ama ileride belli olmaz tabii.
Şimdi aytackara deyince dikkat ettim bunun yarım saatlik olduğuna. İngilizi 50’şer küsür dakika bunun.
Benim uyguladığım sistem de buuu. Sezon başlamadan önce seçerim kafama göre. Dizi listemin ikinci sayfasında yazılıdır hatta. Zamanı geldiğinde önce reytinglere, sonra zamanıma, üstüne yorumlara bakar öyle girerim.
Mesela güya sezon başında Betrayal ve Hostages izleyecektim, ilk bölümüne bile girmedim. Aynı şekilde Star-Crossed. Intelligence’a sırf meraktan 1 bölüm bakıp kenara attım. Zaman bakımından dara düşünce izlediklerimden daha az ilgimi çekenlerden Dracula ve Sleepy Hollow’a ara verdim. vs. vs. Ben daha devam edersem sabaha kadar bolca yazarım, bitmez.
Her şeyi denemek isteyenlerden değilim de içimde kalmasın, şuna bir baksam iyi olur dediklerim var. Sağolsunlar reytingler zaten birazını eliyor. Altyazı durumları dahasını eliyor, beğeniler de kalanına yardım ediyor. Ben Şubat’a böyle bir liste yapıp ve yazıp kaç tanesine girdim biliyor musun? 1 (bir) ( ) Mixology. O da 2. bölüm reytingine göre kızağa gitme durumunda mesela.
Benim isyanım Mart’tan daha önce izlediğim ve hali hazırda durumu iyi ya da bir şekilde giden dizimin çok olmasındandı. Neyse, hayat çekilmez ama o kadar da değil aslında…
o zaman sorun yok, ben de bu listedekileri deneyeceksin sandım teker teker.
zaten altyazı bayaa bir eliyor haklısın. onu unutmuşum. rastgele altyazıyla da diziye girilmiyor sonra devamı gelmiyor. ortada kalıyorsun. mecburen bilindik bir altyazarın çevirdiği dizilere yöneliyorsun. onlar da genelde iyi çıkıyor zaten. iyi olup da çevirmen bulamayanlar da bir şekilde geç de olsa kaliteli çeviriye kavuşuyor.
@rpdi: Dikkat ettiğin iyi olmuş, ben İngilizi ile karıştırmışım 6 bölüm diye.
@ozgun14: Aynı paragrafta “hemen her şeyi denemeye niye çalışıyorsunuz ki?” diye sorup arkasındaki cümlede “hem fikirleri alıyorum hem de elimde bir sezon toplu oluyor” demeni okuyunca “biz izlemesek, fikirleri kimden alacaksın peki?” diye pis pis sırıttım.
Neyse, ben bissürü yeni ilgimi çeken dizi olduğunda rahatsız olmayan bir bünyeyim. Genelde “ilgimi çekmiyor” aşamasında olmayan her şeye bakmaya çalışıyorum. Bu sene bu kategoride çok dizi çıkmıyor karşıma. Bundan da rahatsız değilim (Örn. nerede geçen Nisan, nerede bu Nisan?). Hatta bu sezon geriye dönük izlemek istediğim bi dolu devam eden ya da bitmiş olan başlamadığım ya da yarım kalan diziyi izleyebildim. Umarım seneye de böyle kesat bir sene olur yeniler açısından.
Ha bu arada yeniler konusunda 2. sezonu illa ki alsın diye bir takıntım da yok neyse ki. Sevdiğim bişi iptal olursa ya da ucu açık kalırsa üzülürüm evet, ama izlediğime hiç pişman olmadım şu ana dek.
Bi de uyduruk bulduğum ya da bozduğunu düşündüğüm dizileri iptal edebiliyorum. Size de tavsiye ederim. Değerli vaktinizi kızdığınız dizilere harcamayın, aklınızda kalanları/kalacakları deneyecek vakit bulmanız zor olmaz.
Ay amma ukalalık ettim. Susuyorum.
Ben geçen senelerde @dkamoy’un bahsettiği uyduruk bulduğum ya da bozduğunu düşündüğüm dizileri iptal etme meselesinde hiç başarılı değildim Ne kadar bozsa da bırakmayayım falan diye direniyordum niyeyse. Ama bu sezon o kadar zamanım yok ki, hiç bakmıyorum gözünün yaşına dizilerin, iptal ediyorum. Öyle yapınca da denemek istediklerimi rahatça deniyorum. Ben de tavsiye ederim
ama ben fikirleri sadece buradan almıyorum ki :)) ekşi başta olmak üzere baktığım yerli yabancı forumlar var rastgele googledan aratıp genel fikir edinilebiliyor. genelde yaptığım dizinin ismini yazıp yanına da forums falan yazmak oluyor. o yüzden tavsiyem hala geçerli. yine de dizilerden haberdar olma konusunda burası büyük hazine ve en değer verdiğim fikirler buraya ait onu da belirtmeden geçmeyeyim.
ama iptal edememe durumu bende varken bu sene aştım onu. good wife, bones, sherlock, originals, medcezir, çalıkuşu, game of thrones çatır çatır iptal ettim. eskiden olsa kırk kere düşünürdüm.
ben ne kadar seversem seveyim sonu bağlanmamış dizileri kayıp olarak saydığımdan (komedi hariç) seçimlere özen gösteriyorum elimden geldiğince. hikayesi tamamlanmamış dizi son sayfaları eksik kitap gibi ne kadar zevk alırsam alayım, sonu olmayınca anlamı da olmuyor. zaman kaybı oluyor. hung, ringer, siberia, river, alcatraz pişmanlık duyduğum diziler. güzellerdi ama keşke izlememiş olsaydım.
Bu dizi iptal etme konusunda en kötü benim sanırım şu ana kadar sadece iki dizi iptal ettim onlarda The Americans ile American Horror Story; onlara da kesin yazın bir daha dönerim. Bende de beğeni seviyesi çook düşük sanırım, her dizide kendimi bağlayacak bir bok buluyom.
İptal konusuda iptal olduğunu öğrendikten sonra izlersem, son bölümde kendi kendime kafamda bir final oluşuyor ama izledikten sonra iptal olursa bu muydu diye kalıyor hatırlamaya çalışıyor final bölümünü.
@ ozgun14 sherlock’u mu iptal ettin yapma etme eyleme geri dön
walla ben prison break in son 5-6 falan bölümü kala falan iptal etmiştim hala da sonunu bilmem kurtuldular mı öldüler mi oyüzden herşeyi iptal edebilirim gibi geliyor Glee ilk sezonu iki kere izlemiştim çoktan bıraktım HIMYM 7nci sezonda bıraktım. Kimbilir aklıma gelmeyen neler bıraktım. Sonradan pişmanlık duyduğum da olmadı. Bırakabilceğimi bildiğim için de denemekten çekinmiyorum ama işte zaman yetmiyor bana YOksa neler neler izleyeceğim. Haftaiçi dizi izleyecek çokaz vaktim oluyor . Haftasonuna yığıyorum.
@towanda sen aşmışsın ya, da 7. sezonda da komedi bırakılmaz ki, çok acımasızsın. glee ben ilk sezonu 5 kere izledim. o konu da seni anlayabiliyorum, ama ben bırakamadım tabi ki de.
Ben de dizi bırakma konusunda pek iyi değilim. Bıraktığım şeyler oluyor ama genellikle prodüksiyon büyüklüğü durumuna bağlı olarak tıkılı kalmıyor da değilim. Böyle şeyleri bırakabilsem önce The Walking Dead’i bırakacağım.
Ama ne kadar şikayet etsem de zamansızlık bu bakımdan harika işe yarıyor. Mecbur tercih etmek ve ‘öncelikli davranmak’ zorunda kalıyorsun.
Mesela bugün Black Sails izlemeye fırsat bulamadım. Sezonun başlarında o bahaneyle Revolution’ı kenara atmıştım. Katie McGrath var diye izlediğim Dracula ve Sleepy Hollow’a güya ara verdim. İlkine dönmeyeceğim ama ikincisi meçhul. Girls’ün zamansızlıktan sezonuna giremedim daha. ‘Reytingler‘ olmasa ne yaparım bilmiyorum zaten. Sonki kurban The Tomorrow People oldu, sezon onayı gelirse devam edeceğim.
Öyle yani…
resurrectıon tek gecer aldı benden, the 100 ılk bolumu ızlerım baktım sarıyor devam ederım.. gerı kalan dızılere bır bolum bıle sans vermem hele bbc ıcın baslayacak olanlara jenerık sansı bıle tanımıyorum
@mertkytrk geçen cnbce de bir bölümüne denk geldim son sezondan sanırım 9 oluyor. Değişen hiçbirşey yoktu (Ted’in aklı hala Robin’deydi) oyüzden hiç pişman değilim 7 sene niye dayandım ki diye düşünüyor üzülüyorum aslında çünkü ben 4 den sonra sıkılmıştım ozaman bıraksaymışım . 4 sene izledim deyip kıyamadım ama artık akıllandım
hepınıze ayrı ayrı tesekkur edıyorum kımse 37 days veya the walshees ı ızlemeyı dusunuyorum demedı… wallahı deseydı artık ozelden o kısıye mesaj atıp Allah askına resmıne bsksan seyretmek ıcınden gelmez bu neyın azmı dıyecektım
ben bu yl radıkal kararlar alıp bayagı bır dızıyı ıptal ettım.. yıllardna berı hangı akla hızmet the vampıre dıarıes, teen wolf, cougar town a tahammul edıyormusum dedım ve bıraktım ızlemeyı yanında da tomorrow people, the orıgınals, the amerıcans ı da ıptal ettım. ınatla kıyamadıgım ama artık bıtsın dedıgım ıkı dızım var hart of dıxıe ve pretty lıttle lıars.. artık gercekten ıkısı de bıtsın yoksa dayanamayıp yıl sonunda ben cekecegım ıplerını
@kutaythejai: O iki diziyi izlemek istediğimi belirteyim o zaman. İngiliz komedilerini ayıla bayıla seven bir bünyem var. O yüzden The Walshes kesin bakılacaklar listemde. Gene ingiliz dönem dizilerini severek izlediğim için, üstüne konu 1.dünya savaşı olunca daha ne isterim. 37 Days’i de kesinlikle izleyeceğim.
37 Days’i birkaç gün önce keşfedip @rpdi için ekstra bir dizi çıkartan biri olarak benim de merak ettiğim bir dizi. Birinci Dünya Savaşı gibi bizi doğrudan ilgilendiren bir konuyu merak etmemek mümkün değil.
ben de 37 Days’i izlemeyi planlıyorum Walla yeni MR. Selfiridge’i izliyorum tam da 1.Dünya Savaşı zamanlarını işliyordu budizi de merakımı çekti.
ITV‘nin 3 bölümlük draması The Widower 17 Mart’ta başlayacak. Ayrıca BBC Two‘da Twenty Twelve’in devam dizisi W1A 19 Mart’ta başlayacak.
Bu fragman beni benden aldı. Hiç de haberim yoktu bu diziden.
Diğer yazıda Resurrection‘a bakacağım demiştim. 1 saat geçmeden baktım bile Tahmin ettiğim gibi yeni bir şey koymamış ortaya. Ama fena değildi yine de. Devam edip etmeyeceğimi ise henüz kestiremedim. Bakalım, 2.bölüm çıktığında o zamanki ruh haline göre karar vereceğim herhalde. Mark Hildreth gibi bayağı sevdiğim bir oyuncu da var kadroda gerçi. Bu arada içimden bir ses bölümler geçecek ve dizi yerinde sayacak diyor ya, neyse.
W1A: 19 Mart 2014
Resurrection’a ben de baktım. Kötü olduğunu düşünmüyorum, hatta sevdim de. Ama bu konu kısır olayına katılmadım değil ilk bölüm itibarıyla. Devamının nasıl gideceğini bir görmek lazım, zira ilk bölüm tam bir giriş olmuş. Zaten 8 bölümlük kısa bir sezonu olduğu ve şu an için iyi de bir reytingi olduğundan dolayı devam edilesi olarak görüyorum diziyi.
Tuttuğu da iyi oldu zaten. Dürüst olmak gerekirse ben de Believe’in değil, bunun tutmasını istiyorum. Bu ve Crisis’in…
Evet bence de Resurrection Believe’den iyi ve izlenesi olmuş.
Resurrection hiç fena olmamış. İlk bölüm olduğu için daha tam olaya dahil olamadık, karakterleri tanımakla, konuya giriş yapmakla geçti bölüm doğal olarak. ileride daha da açılırsa konu çok daha iyi olur. 8 bölüm bir şey zaten ilk sezonu, buna da devam edeceğim. Yalnız bunu izlerken kafamda Les Revenants’la kıyaslayıp durdum istemeden de olsa
Sonradan ek: Believe’i daha çok sevdim demiştim ama dizilerin adını yanlış yazmışım onu düzelteyim; Resurrection’ı burun farkıyla da olsa daha iyi buldum Believe’den.
Belki de Les Revenants (dizi olan) izlediğimdendir, Resurrectionu hiç ama hiç beğenmedim. Diziye yakışan karanlık aura hiç yoktu. Konuyu almışlar bildiğin Hollywooda taşımışlar. Düz çekimler, gereksiz slow motionlar, yapay oyunculuklar vs. Yarıdan sonrasını zaplayarak bitirdim bölümü. Yine ve yeniden Les Revenants izlenir.
Crisis fena olmamış. Klişe fakat yine de merak ediyorum bundan sonra ne olacağını. Devam edeceğim ama sevmediğim tarafları da oldu. Mesela içerisinde kahramanlık dozunu ve fedakarlığı fazla kaçıran karakterlerin birden fazla bulunması boğucu olmuş. Adamlar bunu yapınca ben gaza gelmek yerine iyice boğuluyorum. Abartılı geliyor. Bunun haricinde, ergen oyuncuların hepsi çok kötü. “1 tane bile mi rol yapabilen yok aranızda?” dedim durdum.
Crisis’ın ilk bölümünü izleyip laflar hazırlayıp geldim. Ama söyleyeceklerimin hepsini hsparks güzelcene demiş.
+1 diyorum hepsine.
Bi de izlerken bi ara “Konu güzel aslında, keşke ingilizler çekseymiş bunu” dedim.
@dkamoy: Evet, bunu İngilizler çekseydi muhtemelen çok leziz bir şey ortaya çıkardı.
Gillian Anderson var diye heveslenip izlemek istediydim Crisisi ama yorumlardan mütevellit vazgeçtim. Hem o başroldeki kıza antipatim var. Yerli yapım dizilerdeki mankenlikten oyunculuğa terfi eden kızçelere benziyor.
The 100 ilk bölümü izledim. Tam cw dizisi, gençler, asi tipler, güzeller, afra tafralar ve üstüne çeşni niyetine 1az bilim 1az kurgu. Devam etmeyeceğim kesinlikle. Zaten ne diye izledim anlamadım sabah sabah. Patlamayan afyonuma yordum.
A&E’nin yayın akışından çıkardığı Those Who Kill aynı grubun kanalı LMN (Lifetime Movie Network)’de yayınlanacakmış. Bu pazar ilk iki bölümün ardından yeni bölüm de yayına girecekmiş.