Lantern City | Steampunk — İnceleme
25 yorum unfortr 09 Nisan 2013 13:57
Bugünün teknolojisi geçmişe ışınlanırsa neler olur? Şu an hayatımızı kolaylaştıran, her tür teknolojik aleti ancak buhar gücü ile çalıştırabiliriz. Bu egzantrik düşler diyarını hafızamızda canlandıralım. Şehirlerin dört bir yanından göğe yükselen dumanlar, devasa makinalar, buharla çalışan robotlar, semalarda gezinen zeplinler, uçan bisikletler…
Adını buhar teknolojisinden alan Steampunk, bize olmayan bir gelecek, varolmamış bir geçmişin kapılarını açıyor. Teknolojik her türlü icat bu kadar çabuk yapılmasaydı, dünyanın nasıl bir yer olacağını anlatıyor. Bu türü en yalın haliyle, arka planında 1800’lü yıllar olan, buhar gücü ile çalışan bir teknolojinin hakim olduğu bir dünyanın anlatımı olarak tanımlayabiliriz.
İnceleme Başlıkları:
YAYIN BİLGİLERİ
Bu yazıda, Babylon 5‘le efsane olan Bruce Boxleitner‘ın, Steampunk fanatiklerinin merakla ve heyecanla beklediği devasa projesi, Lantern City hakkında bilgi sahibi olacağız. Uzun zamandır yakından takip ettiğim proje, 2014 yılında bizlerle olacak. Şu an herhangi bir kanal ile yayın anlaşması yapmamış olsa da ayakları yere sağlam basan ön hazırlıkları, yavaş yavaş şekillenmeye başlayan oyuncu kadrosu ile bu konuda endişe etmememiz gerektiğini gösteriyor.
Dizinin yaratıcı, yazar ve yapımcı kadrosunda, Bruce Boxleitner, Travis Crafts ve Matthew James Daley bulunuyor.
KONU
LANTERN CITY’İ TANIYALIM
Lantern Şehri (Lantern City), yeryüzüne paralel uzanan bir dünya olan Hetra’nın en güneyinde bulunan bir şehir olup, şehrin kalbinden geçen Hetra’daki en büyük nehre, Faudnice Nehri’ne, ev sahipliği yapar. Ticaret ve tarımı, şehrin en önemli geçim kaynakları arasında sayabiliriz. Tecrit edilmiş bir coğrafya nedeniyle, gerçek bir askeri güce ihtiyaç duymamıştır. Lantern Şehri’ni, kara yoluyla geçmek imkansız ve limanlardan dışarı çıkan ya da içeri gelen kişi kontrol edilebiliyor.
Bu ütopik dünya Hetra’da, yaklaşık 100 yıl önce Lantern Şehri hariç diğer bütün şehirler, istilacı gruplar tarafından saldırıya uğrar. Diğer şehirlerden gelen mülteci saldırıları, kendilerini korumaları için Lantern Şehri halkına gerekli uyarıyı vermesine rağmen, Lantern Şehri’ndeki neredeyse hiç kimsenin askeri bir strateji ya da gerçek bir savaş deneyimi hakkında bir fikri olmamıştır.
GRİ İMPARATORLUK
İLK HÜKÜMDAR
ISAAC FOSTER GREY: Lantern Şehri’ni, şehrin dışında yaşanan savaşlardan kaçan mültecilerden ve istilacılardan kurtarmak için, askeri yeteneği olan Isaac Foster Grey önderliğinde, çetin savaşlar yapılır ve şehir kurtarılır. Daha sonra şehri korumak için Isaac Foster Grey, şehrin etrafına devasa duvalar yaptırır ve izolasyoncu politikalarını yürürlüğe koyar. 22 yıl boyunca şehri yönetir.
İKİNCİ HÜKÜMDAR
ALAN HIBBERT GREY : 21 yaşında iktidara gelir ve 48 yıl boyunca iktidarda kalır. İşçi sınıfının çoğunu evlerinden uzaklaştırarak, şehrin köhne yerlerinde yaşamaya mahkum eder. İşçi sınıfının bütün haklarını kaldırarak, hükümdarların en zalimi olur.
ÜÇÜNCÜ HÜKÜMDAR
JAMES JAY GREY : Onun önderliğinde işçi ve zengin sınıf daha da parçalanarak birbirinden ayrılır. Çekingen bir adam olan James’in hükümranlığında, imparatorluk kanunlarından bağımsız, kendi kanunlarıyla yaşayan yeraltı dünyası ön plana çıkar. James’in saltanatı 31 yıl boyunca sürer.
DÖRDÜNCÜ HÜKÜMDAR
KILLIAN JOHNSTON GREY : Lantern Şehri’nin dördüncü nesil ve şu anki hükümdarı olan Killian da seleflerinden farksızdır. Zengin sınıfın haklarını sonuna kadar korur.
MARTHA ELLEN GREY : Üçüncü hükümdar James’in eşi ve şimdiki hükümdar Killian’ın annesidir. Kocası üzerinde büyük bir etki bırakmış, güçlü ve nüfuzlu biridir.
Projeye ilk katılan oyuncu olan, Mia Furlan‘ı Babylon 5 ve Lost‘tan hatırlayabilirsiniz.
DESMOND WILHORN: Lantern Şehir Konseyi’nin başı olarak, James’in kurmuş olduğu sistemleri devam ettirmek için her şeyi yapmaya hazır ve işbirlikçidir. Martha üzerinde büyük bir etkisi vardır.
Karakteri, en iyi Yüzüklerin Efendisi‘nden hatırlayabileceğiniz yılların usta oyuncusu John Rhys-Davies canlandıracak.
BERNARD TOFF: Lantern Şehri’nden ve Lantern Şehir Hapishanesi’ni denetlemekten sorumlu olan Lantern Şehir Konseyi üyesidir.
EUNICE TRUTH: Lantern Şehir Konseyi’nin tek kadın üyesidir. Tarım bölgelerini önemser ve işçi sınıfı için ne kadar yiyecek bırakılacağını belirler.
ABBOT BURL: Hızlı bir şekilde eskiyen Lantern Şehir Konseyi’nde bir konuma sahiptir. Üçüncü hükümdar James, Lantern Şehri’ndeki bütün politik ilişkileri kurmak için onu düşünmüştür; fakat bu görevinde başarılı olamaz. Konsey üyelerinden hiçbir saygı görememiştir. Killian’ın onu korumasıyla, konseyde güçlenmeye başlar.
LEONARD KEMP: Bütün ticari bölgeleri denetlediği için büyük bir sorumluluğa sahiptir. Isaac Foster Grey’in büyük bir hayranı, iyi eğitimli ve iyi bir iş adamıdır. Günün büyük bir çoğunluğunda şehrin dört bir yanında olan fabrikaları gezerek, işlerin sorunsuz bir şekilde gittiğinden emin olur.
Ayrıca Killian, teknolojiyi geliştiren ve araştırma yapılan gizli bir yere sahiptir. Bu gizli tesisin üyeleri, DR. SALTMAN, FORREST MAYES, ROBYN PADGETT, TERRENCE MCNAIR, GUY PRADDY, ve KATIA WEBB‘dir. Onların başlıca görevi, alternatif evrende seyahat edebilmek için bir araç geliştirmektir.
UNDERGROUND (YERALTI ŞEHRİ)
Gri İmparatorluk’un yasaları burada işlemez. Pek çok işçi sınıfına mensup insan, şehirde kendilerine uygulanan ayrımcılıktan kaçarak buraya sığınmışlardır. Yeraltı dünyasında büyük bir şiddet ve yaşayan insanlar için bir belirsizlik hakimdir. Ama burada yaşamak, özgürlükleri adına isteyerek ödedikleri bir bedeldir.
STROM ILLICK: Illick, BROTHER PONT karakteriyle birlikte yeraltı şehrini zalimce yönetir. İkilinin amaçları, bir gün gri imparatorluğu yok etmektir.
Illick karakterini, bu aralar yayında olan dizilerden Continuum ve Once Upon A Time‘dan hatırlayabileceğiniz Tony Amendola canlandıracak.
Yeraltı dünyasının başlıca diğer karakterleri : FINLEY MAST (Pont’un yardımcısı), EVAN & ETHAN CRANE (yeraltı dünyasında gizli bir görevle çalışan polis kardeşler), MILLER BRAUTIGAN (Pont’un nüfuzlu çete üyelerinden biri), J. ALAN NYE (Killian’ın yeraltı dünyasındaki bağlantısı) ve CONRAD LOVE (Illick’e yardımcı bir çete üyesi)
İŞÇİ SINIFI
Uzun bir süredir işçi sınıfı, Gri imparatorluk tarafından kontrol edilmektedir. İşçi sınıfı, fabrikalarda hayat boyu ağır şartlarda çalışmaya zorlanır. Zengin kesime hizmet eden çok az bir kesim, kendilerini şanslı hissederler. İşçiler eğitimsiz, kısıtlı beslenen ve zor koşullar altında yaşamaya zorlanan insanlardır.
Artık, bu süregelen şartlar yavaşça değişmeye başlar. Bazıları kendilerini, sığınmak için yeraltı dünyasına atar. Bu kesim, kendi aralarında ittifak oluşturarak devrim sürecini başlatır.
KENDAL KORNICK: İşçi sınıfının liderlerinden, Gri imparatorluk’a karşı sert bir muhalefet gösteriyor.
Karakteri, Once Upon A Time’dan hatırlayabileceğimiz Raphael Sbarge canlandıracak.
LISEL KORNICK (Kendal’ın kızı), VIRGINIE DURAND (zengin sınıfı erkeklere metres olmak için işçi sınıfını eğiten bir kadın), ARNOLD BIGGS (polis şefi), PIERCE GENDINGS (tarım bölgelerinin müfettişi), GARRETT SILIC (Lantern Şehir Hapishanesi’nde sözü geçen bir tutuklu).
DİĞER KARAKTERLER
RACHEL KIERSON: Antika koleksiyoncusu olan Rachel, kimsenin haberi olmadan, Lantern Şehri’ne taşınarak hayat mücadelesine başlar.
Karakteri, Farscape‘teki Chiana makyajının altındaki Gigi Edgley canlandıracak.
MAXWELL ADAMS: Rachel’in erkek arkadaşı olan Adams, yatırım ilişkilerinde çalışmaktadır. Ta ki dünyası, iki nedenden dolayı başına yıkılana kadar: İşiyle alakalı fedaral soruşturma altındadır ve Rachel’in ortadan kaybolması, onu bir girdaba sürükler. Lantern Şehri’ne gidip Rachel’i aramaya başlar.
MILES WEST: Gençliğinde bir çete üyesi, şimdilerde ise San Fransisco’nun en iyi dedektiflerinden olan West, Rachel’in ortadan kayboluşunu çözmeyi takıntı haline getirmiştir. Lantern Şehri’ne gidince, hem suç hem polis yeteneklerini kullanarak, kendini yeraltı dünyasını karış karış araştırırken bulur.
yorumlar
Hiç haberim yoktu böyle bir projeden. Eğer gerçekleşirse (ki öyle duruyor); çok iyi bir şeyler çıkacak gibi. Ellerine sağlık @unfortr.
@unfortr: Çok başarılı bir inceleme yazısı, gerçekten çok beğenerek okudum. Ellerine bolca sağlık.
Takip listeme de aldım, başarılı bir iş olacak gibi gibi…
Bu şekilde çekilen her şeyin buharla çalıştığı bi dünya fikri animelerde bolca kullanılıyor
Senden cok iyi diziler cikiyor unfortr. Ya da anlatim stilin cok surukleyici. Ne yazsan okutuyor sevdiriyor kendini. Ellerine saglik.
Beğeniler için teşekkürler.
@mertkytrk: Türün sıkı takipçilerinden olduğum için, bahsettiğin animeleri de keyifle izliyorum. Özellikle tavsiye etmem gerekirse, Full Metal Alchemist ve Steamboy bu alandaki favorilerim.
Heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım projede herşey olumlu gider, bizde bu diziyi izleriz
bu yazıyı sadece tutmakla yetinemeyeceğim. emeğine sağlık. @ozgun14ün dediğine ek olarak yazar olarak senin adını görünce derin bir nefes alıp okumaya başladığımı söylemeliyim. malum yazılar uzun ve zevkli oluyor.
Gri imparatorluğun ilk hükümdarı olan Isaac Foster Grey’in hikayesinin anlatıldığı resimli roman RISE, Comic con açılışı ile beraber 19 temmuzda satışa çıkarılıyor.
@dkamoy John Rhys-Davies deyince birden aklıma geldi. Bir gelişme var mı acaba?
Benim de daha 2 gün önce aklıma geldi bu başlık, biraz bakındım internete ama bir şey bulamamıştım güncel.
Şu an hala kayda değer bir gelişme yok. Yalnız yapım ekibine bir kaç ay evvel şu ismin dahil olduğunu söyleyelim.
İsim iyiymiş. Sevdiğim işlere el atmış.
Beklemeye devam o zaman.
Ben bu adamın IMDB’sini pek beğendim. İçinde bir ben yokum.
aaa bi de bu vardı di miii?
ee ne diyoruz şimdi buna? mini tanıtım demek haksızlık bence. tanıtım diyelim mi?
Diyelim.
Bekle bekle jungle olduk.
Yorum girildiğini görünce heyecan yaptım ama boşunaymış
3 senelik ön tanıtım buldum sitede
Harbiden ne oldu bu proje?
IMDb’ye göre hala announced seviyesinde, iptal olsa böyle kalmazdı herhalde. Ama diğer yandan yani biz Sherlock’u ancak bu kadar bekliyoruz…
Kolay bir dizi değil bu ve oldukçada riskli. Çok yüksek bütçe ister.Hbo dan da başkasının gücünün yeteceğinide sanmıyorum.Bu yüzden de gerçekleşme şansı az gibi sanki.
harika bir projeymiş
hort
Ay dur heyecanlandırma, bu başlığa gelen her yeni yorum acaba bir haber mi geldi diye hevesle girip, sonra hüsrana uğramama neden oluyor
Sabah aklım düştü yine bu proje. Bu başlığa gelip yorum yazacaktım ama seni heyecanlandırmiym diye sustum. Öğleden sonra sitenin aramasında alakasız bişi ararken ilk sırada bu yazı çıkınca “dedim bu bir işaret” ve voila! (soriiii)
Biraz önce steampunk ile ilgili bir kaç eşyaya bakarken böyle bir dizi olduğunu hatırlamıştım. Adını dahi unutmuşum. Sonra burada tanıtıldığını hatırlayıp hemen arama kısmına steampunk yazıp buldum.
Peki ne oldu bu diziye? Halbuki çok güzel bir konuya sahip bir dizi.
Ki benim çok sevdiğim bir konu.
Merakla bekliyorum. Belki bir gün yayınlanır.
Bunun şimdiye kadar 3 adet çizgi romanı çıktı. Kendince hatırı sayılır bir hayran kitlesi de oluşturdu. Bu şekilde evreni oluşturup, ondan sonra dizi projesine geçme gibi bir fikirleri var sanırım. Hayırlısı çıkmadık candan ümit kesilmez.