Çok bekledik bunu, çok bekledik!

Bu dizide çok yakışıklı ve kaslı erkekler veya çok güzel ve büyüleyici kadınlar yok. Bu dizide uzun uzun bakışmalar, “ne yapsak da 150 dakikaya tamamlasak şunu?” denip konulan boş sahneler de yok. Bu dizide çok iyi oyuncular/oyunculuklar, dolayısıyla çok iyi karakterler ve hiç fena olmayan bir hikaye var.

Bu bildiğiniz Türk dizilerinden değil, bu Masum (her anlamda)! Yayın hayatı internette başlayıp bitecek olan, internette nefes alıp veren bir dizi bu. Yayıncı platform BluTV’nin ifadesiyle “ilk yerli internet dizisi”.

Cevdet (Haluk Bilginer) ve Yusuf (Ali Atay)

Detaya inmeden dizinin temelinden bahsedelim:

  • Suç, dram, gizem ve yer yer gerilimin harmanlandığı bir senaryosu var Masum’un.
  • Dizi aslen Berkun Oya’nın “Bayrak” isimli tiyatro oyunundan uyarlama. Proje tasarımı ve senaryosu da kendisine ait. Dizinin yönetmenliğini ise Altın Portakal ödüllü Seren Yüce üstleniyor.
  • 27 Ocak 2017’de yayınlanan ilk iki bölümüyle yayın hayatı başladı. Haftada 2 bölüm yayınlanarak 8 bölümlük ilk sezon tamamlanmış olacak. Bölüm süreleri 45-60 dakika arasında değişiyor.
  • Yayıncı platform BluTV, Doğan Medya Grubu’nun yeni atılımı ve ilk orjinal projesi de bu dizi. Platformda, Masum dizisi haricinde yeni/eski çeşitli dizi ve filmler yer alıyor.

Konudan kısaca bahsedeyim.

Yusuf’a (Ali Atay) amiri tarafından bir dosya verilir. Yusuf bu dosyada, eski polis amiri ve akıl hocası Cevdet’in (Haluk Bilginer) ve Cevdet’in ailesinden bazı üyelerinin de zanlılar arasında bulunduğu bir dava görür. Maktuller ise ailenin büyük oğlu Taner (Serkan Keskin) ve küçük oğlunun eşi Emel’dir (Tülin Özer). Yusuf, doğup büyüdüğü bu kasabaya yıllar sonra geri dönüp katil avına başlayacaktır.

Evet, ilk okuyuşta konunun ilgi çekmediğinin ben de farkındayım. Zaten bahsettiğim kısım jenerikten sonraki 5 dakikada olup bitiveriyor. Dizinin alametifarikası konusu değil, konuyu işleyişi ve çok güzel dallanıp budaklandırması. Yazının sonunda biraz daha detaylı değinmeye çalışacağım ama önce oyuncuların üzerinden hafifçe geçelim.

Cevdet

Tabii ki ustadan başlayacağız.

Cevdet rolüyle karşımıza çıkan Haluk Bilginer‘in dizideki ilk sahnesi bir rakı sofrasında, elinde yarı dolu bir rakı kadehi ve önündeki kavun tabağıyla başlıyor. Değmeyin keyfine… Her baba gibi ailesine ve aile kavramına değer veren biri Cevdet. Kimi zaman sert ama kimi zaman da bir o kadar naif bir adam. Haluk Bilginer’i en son Aydın karakterini canlandırdığı Kış Uykusu‘ndan hatırlıyoruz ama Tatlı Hayat‘taki İhsan‘ı da hatırlamazsak olmaz.

Nermin

Bu sırada yan odada hanımı Nermin (Nur Sürer) namazını bitirip Cevdet‘in yanına geliyor ve aralarında tatlı bir atışma başlıyor. Nermin, tipik bir Türk annesi portresi çiziyor dizide. Gerçekçi ve huysuz bir kadın. Cevdet ile atışmalarını izlemek büyük bir keyif. Nur Sürer’i 2002 yapımı Sır Çocukları filminden hatırlayabiliriz.

Tarık

Çok geçmeden, evin önüne bir araba yanaşıyor. Arabadan ailenin küçük oğlu Tarık (Okan Yalabık) ve Yusuf (Ali Atay) iniyor. Tarık, eşini trafik kazasında kaybettikten sonra kendini alkole vermiş. Ayrıca akıl sağlığı da pek iyi durumda değil. Okan Yalabık’ı yakında zamanda Muhteşem Yüzyıl‘daki Pargalı olarak hatırlamak mümkün.

Yusuf

Yusuf ise eşinden ayrılmış bir polis. Bir yandan eski eşinin sevgilisinin foyalarını açığa çıkarmaya çalışırken, diğer yandan da doğup büyüdüğü yere gelip cinayeti aydınlatmaya girişiyor. Karakteri canlandırdan Ali Atay’ı ise Leyla ile Mecnun‘un Mecnun‘u olarak hatırlıyoruz. Böylelikle dizideki ana karakterlerimizi tamamlıyoruz.

Emel

Emel (Tülin Özen) ile ilk tanışmamız Tarık‘ın hayallerinde gerçekleşiyor. Zaten hemen kanımız ısınıveriyor. Güleryüzlü ve sevecen bir kadın olduğunu belli ediyor. Emel karakteri daha sonra flashback sahnelerinde karşımıza bolca çıkmaya devam ediyor. Tülin Özen’i en son Muhteşem Yüzyıl: Kösem‘deki Handan Sultan karakteriyle hatırlıyoruz.

 

SONUÇ

 

Masum, ilk bölümden itibaren farklı bir iş olduğunu belli ediyor. İlk internet dizi olmasının yanısıra üslubuyla da ilgi çekiyor. Dizide ne içki/sigara ne de küfür sansürü var. Bu kiminin hoşuna giderken kiminin de gitmeyebilir, ben bunları “hayatın içinden” kontenjanından değerlendirip çabucak alışanlardanım. Çoğu Türk filminde bile göremeyeceğiniz rahatlığı bu dizide görebilirsiniz.

Diğer yandan, dizinin en başta radarıma girmesinin sebebinin oyuncu kadrosu olduğunu söylemem gerekiyor. Dizideki olay örgüsü ve işleniş ne kadar başarılı da olsa (hatta deli gibi teori üretmeye müsait de olsa) konu açısından kendisini öne çıkaracak bir tarafı yok. Bu diziye ayıracağınız vaktin karşılığında alacağınız zevki, ortalamanın biraz üstündeki herhangi bir Amerikan yapımından da alabilirsiniz; bunu söylemekte de bir beis görmüyorum. Fakat bu noktada oyuncular ve oyunculuklar devreye giriyor. Her bir oyuncunun diğerine taş çıkartan performanslar sergilediğini görmek mümkün.

Dizide pek çok şaşırtmaca var.” diyerek bile işin sürprizinin kaçabileceğini bildiğim için tanıtımda olabildiğince yüzeysel bahsetmeye çalıştım diziden, bunu da eklemiş olayım. “Bu muymuş o kadar yaygara koparılan dizi?” demeyin diye söylüyorum. En azından ilk bölüm denenmeli.

Türk dizilerine yıllardır mesafeli yaklaşan, hatta yanından bile geçmeyen birisi olarak bu dizinin kesinlikle ilgi görmeyi hak ettiğini düşünüyorum. Eksikleri varsa da çoğu özelliğiyle ecnebi muadilleriyle yarışacak kalitede bir iş var ortada.

Siz de aşağıda fikirlerinizi paylaşın.

İyi seyirler!

 

Fragman için şuradan:

Dizinin harika jeneriği için buradan: