Netflix’ten Jennifer Jason Leigh’li yeni dizi: ATYPICAL
9 yorum rpdi 25 Ekim 2016 13:08
Netflix, yeni bir aile komedisine direkt olarak 8 bölümlük onay verdi: ATYPICAL
Yapımcı koltuğunda Robia Rashid (The Goldbergs, How I Met Your Mother, Will & Grace) ismini gördüğümüz dizinin başrollerinde geçtiğimiz yıl Oscar’a aday olan Jennifer Jason Leigh, Keir Gilchrist ve Michael Rapaport yer alıyor.
Dizi, yetişkinliğe doğru ilerleyen bir genç ile ailesi etrafında gelişen bir kara komedi olarak tanımlanıyor.
18 yaşındaki otistik Sam, aşkı ve özgürlüğü aramaktadır. Onun bu eğlenceli kendini keşfetme yolculuğu, ailenin diğer bireylerini de etkilemektedir. Normal bir aile olmak için çabalamalarına rağmen Sam için kendi hayatlarına dair pek çok şeyi değiştirmeye çalışırken bulurlar kendilerini.
- Keir Gilchrist (United States of Tara) Sam’i,
- Jennifer Jason Leigh (Hateful Eight, Margot at the Wedding) Sam’in annesi Elsa’yı,
- Michael Rapaport (Justified) Sam’in babası Doug’ı,
- Brigette Lundy-Paine (The Glass Castle) Sam’in kız kardeşi Casey’i,
- Amy Okuda (How to Get Away With Murder) ise Sam’in terapisti Julia’yı canlandıracak.
Mutfakta ayrıca, yürütücü ve pilotun yönetmeni olarak Seth Gordon (The Goldbergs) ile yürütücü olarak Jennifer Jason Leigh de yer alacak.
Çekimler bu yılın sonlarına doğru Los Angeles’ta başlayacak.
yorumlar
Şimdiden çok ilgimi çekiyor bu dizi benim. Umarım tarzı bana uygun olur. Çoğu Netflix komedisinin karşısından hüsranla ayrılıyorum çünkü
Nik Dodani (Kevin From Work) de birden fazla bölümde diziye dahil olmuş.
Raúl Castillo (Looking) da diziye katılmış.
Teaser
Günümün boş olması sebebiyle tek oturuşta bitirdim diziyi.(Uzun zamandır yapmamıştım.) Tabi dizi de hiç sıkmadan izlettirdi kendini. Başından memnun kalktım.
Komediyle drama arası çok güzel yakalanmış. Hikayede genel olarak iyi işlenmişti diyebilirim.
Kendi adıma daha çok karakterleri sevdim diyebilirim. (Casey ve Zahid favorilerim.) Genç oyuncular iyi iş çıkarmış.
Aslında yapı ve işlenişi bakımından tam bir ulusal kanal dizisi olmuş. Oralara da rahat gidermiş. Tabi Netflix’de olması önünü açıyor orası ayrı.
Tavsiye ederim.
S01E04
Şu ana kadarki en iyi bölüm buydu. Neredeyse hiç boş sahnesi yoktu. Diyaloglar, etki-tepkiler, her şey iyiydi. Sam’in listesi ve Paige büyük renk kattı bölüme. Elsa’nın şeytanları, Doug’ın kendini ifade etme çabaları, Casey’nin göz ardı edilişi derken aktı gitti bölüm. Cidden güzeldi.
Bölüm için puanım: 9.5
İlk 3 bölüm için ortalama puanım: 8.0
Önceki bölümler bu bölüm seviyesine çıkamasa da onlar da yeterince güzeldi bu arada. Bazen eğlendiriyor, bazen de rahatsız hissettiriyor Sam’in tavırları. Keir Gilchrist, iyi iş çıkarıyor. Elimde değil, United States of Tara’da da öyleydi burada da öyle; bu çocuğu izlerken The Fosters’tan Jude’u izliyormuşum gibi geliyor aynı zamanda. Hem tip olarak, hem de davranışsal olarak çok benziyorlar birbirlerine.
Diğer karakterler için de şöyle kısa kısa geçecek olursam; Paige’e bayıldım. Julia’yı da cidden çok seviyorum. Casey, iyi bir karakter olmuş. Yanına Graham Rogers’ı ve karakteri Evan’ı koymaları da iyi olmuş. Zahid’i sevmedim ama Sam’in yanına bu tarz bir arkadaş şartmış hakkını vermek gerekirse kurgusal olarak. Son olarak ebeveynlere gelecek olursam; Michael Rapaport’un karakteri Doug’ı sevdim, Jennifer Jason Leigh’ın karakteri Elsa’yı ise pek sevemedim ne yazık ki.
Kalan bölümlerde de sevmeye devam etmem dileğiyle izlemeye devam.
S01E05
Güzel olmuş bu bölüm de. Paige, yine çok tatlıydı. Karakterin Sam karakterini daha bir izlenir kıldığı bir gerçek. İkilinin son sahneleri de tatlıydı gerçekten. Casey’nin Paige’e saçma sapan patladığı an tam küfürlüktü. Elsa’nın ‘Gidiyorum, gel de!’ anları hem tatlıydı hem de sinir bozucuydu. Şu güzel şarkı da bölüme renk katan başka bir unsur olmuş bu arada.
Bölüm için puanım: 8.7
S01E06
Paige’in soruna getirdiği çözüm önerisi hoştu. Daha önce başka bir dizide de görmüştüm ben böyle bir parti. Sadece olaya çözüm bir durum değil aynı zamanda cool da bence. Tıkanıklığa beş kala yapay muhabbetler, konuşacak konu bulmak üzere hata arayan eleştirel gözler olmadan sadece kendini müziğin ritmine kaptırmak! Kesinlikle cool bana göre!
Güzel bölümdü bu arada yine. Eczane sahnesi favorimdi. Doug’ın Julia’yı hastanede bırakıp gitmesi hoşuma gitmedi.
Bölüm için puanım: 8.5
S01E08 (Sezon Finali)
Yapılabilecek en kötü evlilik tekliflerinden biriydi.
Güzel bir kapanış olmuş bu arada.
Özellikle 4. bölüm ile beraber bağlandım ve benimsedim diziyi. Sonrası da su gibi aktı. Arka arkaya izleme isteği uyandırdı. İzlemeyi bırakamadım bir türlü. Cidden çok güzel bir sezon oldu.
Dizi için genel puanım: 8.5
Netflix, aralara daha normal ayarda diziler sıkıştırıp belirli aralıklarla bu tarz maraton yaptıran ve hayran bırakan diziler sunmayı ihmal etmiyor. 2016 Ağustos’ta The Get Down, 2016 Aralık’ta The OA, 2017 Mart bitiminde 13 Reasons Why ve şimdi de bu. Aşağı yukarı her 3 ayda bir maraton yaptıran şahane dizilerle günümü şenlendirmeyi başarıyorlar. Atypical de sezonun en başarılı işlerinden biri olmuş kesinlikle. Yayında ve yapımda emeği geçen herkesin eline sağlık.
2. sezon olmazsa çok çok çok çok çok üzülürüm.