Jonny Lee Miller ve Lucy Liu‘yu, Sir Arthur Conan Doyle‘un hazırladığı Sherlock Dünyası’nda tanıştırmışlar. Robert Doherty sayesinde, Jon Michael Hill ve Aidan Quinn eşliğinde birleştirmişler. Hayatlarına biraz suçu, biraz dramayı, aile sorunlarını, fazlasıyla cinayeti, hırsızlığı tuz ve karabiber olarak  serpiştirmişler. Ortaya leziz bir suç draması çıkarmışlar: Elementary. Şimdi de CBS‘in mutfağında her perşembe servis ediyorlar. Bize de afiyetle izlemek düşüyor. Bu güzel diziyi merak edenler yazının devamına buyursun bakalım.

Öncelikle tanıtımımızın planından bahsedeyim: Bu bildiriyi hazırlarken, hem okuması kolay olsun, hem de okuyucular geri döndüklerinde aradıklarını kolayca bulabilsin diye, yazıyı başlıklara ayırmayı uygun gördüm. Elbette amaç, yazıya bir vikipedi maddesi havası katmak. Bu hedeflerle yazıyı şu başlıklara ayırdım:

1. Yayın Bilgileri
2. Konusu
3. Karakterleri
4. Yapım Süreci ve Ekibi
5. Sherlock Kitapları ve Yazar Sir Arthur Conan Doyle Hakkında


1. Yayın Bilgileri

 

Yaklaşık olarak 45 dakika süren Elementary‘nin ilk bölümü, 27 Eylül 2012 Perşembe akşamı saat 10:00 ile 11:00’da, Amerika’nın sevilen ulusal kanallarından CBS‘te yayınlandı. Bu bölüm 3,1 rating oranı ve 13,1 milyon izleyici sayısı yakalayarak, muazzam bir başlangıç yaptı. Şu ana kadar 10 bölümü yayınlanan dizimizin, 10. bölümü 13 Aralık 2012’de yayınlanarak sezon arasına girdi. 11. bölümü “Dirty Laundry” ile 3 Ocak 2013’te tekrar bizlerle olacak dizimiz; şu ana kadar izleyici sayısını 10 milyonun altına indirmeyerek emin adımlarla ilerledi.

CBS de bu durumdan hoşnut olacak ki 3. bölümün ardından -izleyicileri fazla bekletmeden- tam sezon onayı verdi. (İlk sezonu 22 bölüme uzattı.) 15 Kasım 2012’de de +2 bölüm sipariş vererek ilk sezonun bölüm sayısını 24’e yükseltti. Ayrıca CBS, 3 Şubat 2013’te yayınlanacak olan ve CBS’e en yüksek reytinglerinden birini getiren spor müsabakalarından Super Bowl yayınının ardına, bir Elementary bölümü koyarak, diziye ne kadar güvendiğini ispatlamış oldu.

Elementary, Türkiye‘de de FX kanalının pazartesi akşamlarını süslüyor. Dizinin, bu kanalda ilk bölümü 3 Aralık 2012 saat 20:15’te yayınlandı. Şu anda da her pazartesi 20:30’da yeni bölümleri yayınlanıyor.


2. Konusu


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çok kısa olarak özetlersek; Elementary, ünlü dedektif Sherlock Holmes ve yardımcısı Dr. Joan Watson‘un suçla savaşını, bilimin ışığında bizlere sunuyor. Formüllü polisiye olarak tanımlanan ve her bölümde bir davanın sonuçlandırıldığı dizimizde hikaye, özellikle ikilimiz arasındaki ilişki süreci, ikilimizin aile ilişkileri, gizemli geçmişleri, aşk hayatları ve NYPD (New York Polis Departmanı) ile olan ilişkileri gibi unsurlarla zenginleştirilmiş durumda.

İlk bölümden ve ikilinin yollarının kesişmesinden bahsedersek… Eski doktor, yeni bağımlılık terapisti Joan Watson, bir sabah ilginç bir telefon alır. Arayan, yeni işvereni olan Sherlock Holmes’un babasıdır. Yeni bağımlısı -Sherlock- rehabilitasyon merkezinden salıverileceği gün kaçmıştır. Watson’un görevi, rehabilitesi yeni tamamlanmış olan Sherlock’un tedaviden sonraki sürece alışmasını sağlamak ve bu zorlu süreçte uyuşturucuya tekrar başlamadığından emin olmaktır. Bunun için 6 haftalık süre boyunca, neredeyse 24 saat beraber olmaları ve ayrı kaldıkları kısa sürelerden sonra da Sherlock’un uyuşturucu kullanmadığından emin olmak için, Watson’un Sherlock’tan tükürük örneği alarak, uyuşturucu testi yapması gerekmektedir.

Asi oğul Sherlock’un bu durumu kabul etmesinin sebebi ise, babasının New York‘taki evlerinden birinde oturan Sherlock’u evden atmakla tehdit etmesidir. Sherlock ise gönüllü olarak NYPD’nin suç danışmanlığını yapmaktadır. Geçici bir süre, mecburen ev arkadaşlığı yapacak olan bu iki nev-i şahsına münhasır arkadaş, tanışır tanışmaz Sherlock’a iş arkadaşından gelen yeni çağrı ile kendilerini bir suç mahallinde bulurlar. Bu olay da yeni bir dostluğun temellerini atacaktır.



3. Karakterleri

Elementary’ye hemen her bölüm en az bir tane tanınmış oyuncu konuk oluyor. Yazının hacmini genişletmemek ve ispiyona yer vermemek amacıyla 4 daimi karakterin haricindeki oyunculara bu bölümde yer verilmeyecektir. Meraklısı, tüm kadro ve konuk oyunculara buradan göz atabilir. Ayrıca oyuncuların yer aldığı önceki projelerine de hacim meselesinden dolayı değinilmeyecektir. Meraklısı, başlıkta yer alan oyuncu isimlerine eklenmiş bağlantılara tıklayarak oyuncuların önceden yer aldığı işleri öğrenebilir.

    Sherlock Holmes
(Canlandıran: Jonny Lee Miller)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sherlock, yeteneklerini, geçmiş deneyimlerini ve hırslarını araştırmalarında rahatlıkla kullanan dahi bir İngiliz dedektiftir. İngiltere‘de yaşadığı dönemde, Scotland Yard‘ın (Londra Emniyet Teşkilatının Merkez Karargahı) danışmanlığını yapmıştır. Bu dönemde, uyuşturucu kullanmış ve bunun tedavisini de görmüş olan karakterimiz; parlak zekalı, acayip takıntılı, yer yer düşüncesiz, başkalarının hayatına müdahale etmekten çekinmeyen, açık sözlü, duygulardan çok düşüncelere, bilime önem veren; kısaca uçuk kaçık bir karakter profili çizmekte. İngiltere’de yaşadığı ve onu derinden etkileyen birtakım olaylardan sonra ve Amerika‘da daha ilginç davalar bulabilmek amacıyla da New York‘a gelerek yerleşir. Şu anda da bu şehirde yaşamaktadır ve NYPD’nin (New York Polis Departmanı) danışmanlığını yapmaktadır.

Malumunuz, normal bir insan, beyninin çok azını kullanabiliyor. Bu genel olarak kabul edilen bilimsel bir veri. İşte Sherlock, beyninin çok daha fazlasını kullanabilmek amacıyla bazı deney ve çalışmalar yapıyor. Bunun için de hafıza geliştirme teknikleri, dikkat toplamak amacıyla tüm duyularını kapatmak, aynı anda birden çok televizyon programı izleyerek bunları aklında tutmaya çalışmak gibi teknikler kullanıyor. Hatta seksi bile, düşünmeyi engelleyen sıvıların vücuttan dışa atılımı olarak görüyor.

Kendini, beynini geliştirmeye adayan karakterimiz, bu hedefinde başarılı olmuş olacak ki başkalarının görüp anlayamadığı birçok konuda bir uzman kadar bilgili. Ayrıca, bir olayı farklı bakış açıları ile görme ve detayları kolayca algılama yetilerine sahip. Tüm bunlar onu, mesleğinin duayeni yapmaya yetiyor. Ne var ki bu yetilerinden dolayı karakterimiz, üçüncü kişilerin gözünde kendini beğenmiş ve başkalarını küçümseyen bir profil çizebiliyor.

Birçok konuda bu kadar başarılı olan kahramanımız; sosyal ilişkiler, aşklar, dostluklar konusunda bir o kadar başarısız. Ayrıca birçok kişinin gözünde “çatlak” olarak nitelendirilen karakterimiz, dedektiflik işini çoğunlukla gönüllü olarak icra ettiğinden, maddi açıdan zor durumlara düşebiliyor. İşte bu durumlarda zengin, ama bir o kadar bencil babası imdadına yetişiyor. Ailesi hakkında bundan başka fikir sahibi olamadığımız Sherlock’tan yeterince bahsettik sanırım.

     Dr. Joan Watson
(Canlandıran: Lucy Liu)


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Joan Watson, şu anda yaptığı işte, adını duyuracak kadar başarılı olan bir bağımlılık terapistidir. Geçmişte doktorluk yapan ve tabii ki tıp fakültesi mezunu olan karakterimiz; geçmişte yaşadığı ve konuşmak, hatta hatırlamak dahi istemediği bazı olaylardan dolayı bu mesleği bırakarak, geçmişe sünger çekip bağımlılık terapisti olarak, yepyeni bir hayata başlamıştır. Uzun zamandır bu mesleği icra eden Watson’un yeni müşterisi Sherlock‘tur. Mesleği gereği, müşterisi ile neredeyse hiç ayrılmaması gereken Watson, geçici olarak Sherlock’un New York’taki evine taşınır ve bir ev arkadaşlığı süreci başlar.

Sherlock’a göre çok daha normal bir insan profili çizen Watson, hayatının kontrolünü elinde tutmaktan hoşlanan, duyguları ile hareket eden ve bununla gurur duyan; ama bu duyguları dışa vurmaktan hoşlanmayan (adeta bir kapalı kutu), hırslı, çalışkan, başkalarının hayatına, özgürlüğüne, kişisel haklarına fazlasıyla saygılı, güçlü, genç bir kadın.

Ailesi ile arası belirli sebeplerden dolayı çok da iyi olmayan karakterin, ilerleyen bölümlerde tanışacağımız bir annesi ve bir de erkek kardeşi bulunmaktadır.

Başkomiser Tobias (Toby) Gregson
(Canlandıran: Aidan Quinn)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sherlock‘un,  Scotland Yard‘da danışman olarak görev aldığı zamanlarda, Scotland Yard’ın Terör Karşıtı Şubesi’ne atanan Tobias (Toby) Gregson ile Sherlock’un yolları ilk kez orada kesişir. Birkaç davada, beraber görev alan ikilinin arasında zamanla bir arkadaşlık kurulur. İkisi de birbiriyle çalışmaktan zevk alırlar. Sherlock, etliye sütlüye karışmayan ve -diğer dedektiflerin aksine- yaptığı işe saygı duyan bu adamı sevmiştir. Gregson ise, Sherlock’un yaptığı işi ve onun yadsınamaz yeteneğini kavramış, davaların çabucak çözülmesini sağlayan bu adama güvenmiştir.

Zamanla yolları ayrılan bu ikiliden Gregson, şu anda NYPD’nin başkomiserliğini yapmaktadır. Sherlock’un yolu New York‘a düşünce, aradığı ilk isim olan Gregson ile Sherlock artık, New York’da beraber çalışma fırsatı elde etmişlerdir. Gregson’ın davalarının baş danışmanı Sherlock olmuştur. Böylece, dostlukları artık baki olacaktır.

Çevremizde her an rastlayabileceğimiz kadar normal bir insan olan Gregson, iyi anlamda “basit” bir adamdır. İyi bir işi vardır; mesleğinde yetkindir; bir başkomisere göre oldukça mülayımdır; olayları en basit haliyle anlar, kavrar, komplike düşünmez. Kendi olaylarında bile, başkalarının işine burnunu sokmaz, karakter olarak da iyi, saygı duyulan ve sevilen bir adamdır.

Dedektif Marcus Bell
(Canlandıran: Jon Michael Hill)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İkilimizle, Dedektif Marcus Bell‘in ilk karşılaşması Holmes ile Watson‘un beraber gittikleri ilk olay mahallinde gerçekleşir. Marcus Bell, şu anda Başkomiser Thomas Gregson’ın asistanı, sağ kolu olarak NYPD‘de görev alıyor. İlk başlarda, Gregson’un Holmes’ten yardım almasına karşı çıksa da zamanla, Sherlock’un dedektiflik yeteneklerini keşfeder; hatta onun olayları anlayış, çözüş biçimine hayran kalır. Buna rağmen, sık sık Sherlock’un teorilerini eleştirir; onun teorilerinde mantık hataları arar. Bu durum, bizim de Sherlock’un düşünme şeklini anlamamıza sık sık yardımcı olacaktır.

Dedektif Bell, işini ciddiye alan, hırslı, mesleğinde başarılı, güvenilir, eleştirel, açık sözlü, karizmatik sayılabilecek, dürüst bir dedektif. Şu an için aile yaşamı ve özel hayatı hakkında fazla bilgi sahibi değiliz.


4. Yapım Süreci ve Ekibi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Elementary‘nin çok sancılı geçen oluşum sürecinden kısaca bahsedelim:
CBS kanalı modern bir Sherlock uyarlaması olarak yeni bir diziye başlayacağını duyurduğunda, BBC One’ın Sherlock dizisinin yapımcısı Sue Vertue iki projedeki benzerlikler konusunda imalı açıklamalarda bulundu. Ardından, Sherlock dizisinin yaratıcısı Steven Moffat, Elementary yapımcılarının ve CBS kanalı yetkililerinin Sherlock dizisini, Amerika’ya uyarlamak için, kendilerine bir teklifte bulunduklarını; ama kendilerinin net bir şekilde “Hayır” cevabı verdiklerini; buna rağmen söz konusu kanal ve yapımcıların bu projeyi, hala bir şekilde ayakta tutmaya çalıştıklarını açıkladı. Ardından BBC Amerika yetkililerinden birisi ise Elementary’yi, kopyalama ve para kazanmak adına fırsattan yararlanma girişimi olarak lanse etti.

CBS kanalı ve Elementary yapımcıları da bunun üzerine, daha önce 2 defa televizyon filmi olarak gösterdiği Sherlock Holmes ve Kadın Watson‘un hikayesini anlatan projeyi, bir dizi haline getireceğini ve artık, İngiliz Sherlock’tan çok farklı bir yolda ilerleneceği tarzında açıklamalarda bulundu.

Neyse ki bu sancılı sürece Sherlock’un dizisinin yıldızı Benedict Cumberbatch‘ın Kraliyet Ulusal Tiyatrosu oyunu olan Frankenstein’deki rol arakadaşı Jonny Lee Miller ve onun işi olan Elementary’e destek çıkması ile su serpilmiş oldu. Cumberbatch, son dönemde kendisinin ve Sherlock Holmes ve Sherlock Holmes: A Game Of Shadows filmleri ile Robert Downey Jr.‘ın canlandırdığı, Sherlock tiplemelerinin sayısının 3’e çıkmasında bir sakınca görmediğini, Elementary’nin sonuçta farklı bir yapım olduğunu, dizi ekibine ve yaptıkları işe karşı farklı bir tavır takınmak için bir neden görmediğini dile getirdi.

Jonny Lee Miller da arkadaşı olan Cumberbatch için “Benedict’i, Elementary’nin farklı bir proje olduğu konusunda ikna etmek istedim. Benedict ile proje hakkında oturup konuştuk, bana karşı çok teşvik edici ve cesaret verici davrandı” sözlerini kullanarak, arkadaşına minnet borcunu ödedi.

Tüm bu tartışmaların ortasında doğan Elementary, Medium ve Tru Calling‘in  senaristlerinden Robert Doherty tarafından yaratıldı. Robert Doherty aynı zamanda, dizinin idari yapımcılığını efsane dizi Justified‘da da beraber çalışan Sarah Timberman ve Carl Beverly ikilisiyle beraber yürütüyor. Üstelik, senaryonun büyük bir çoğunluğunu da bizzat kendisi kaleme alıyor. Elementary’nin yapım şirketleri ise CBS Television Studios, Timberman/Beverly Production ve Hill of Beans Productions.



5. Sherlock Kitapları ve Yazar Sir Arthur Conan Doyle Hakkında

Yukarıda resmi de bulunan Sir Arthur Conan Doyle, 1859-1930 yıllarında yaşamış İskoçya doğumlu bir yazardır. Özellikle suç hikayelerinde çığır açmıştır. Günümüzün dünyaca ünlü dedektifi Sherlock Holmes‘in fikir babasıdır. Edinburgh Üniversitesi‘nde tıp öğrenimi görmüştür. Üniversitede iken küçük öyküler yazmaya başlamıştır.

Britanyalı hayali dedektif Sherlock Holmes karakterinin tarihe ilk defa çıktığı eser: 1887 yılında “Beeton’s Christmas Annual”da basılmış olan Kızıl Dosya isimli hikâyeydi. Bu eser aynı zamanda, yazarın ilk önemli yapıtıdır. Sherlock Holmes karakteri bu zamana kadar, 56 kısa öyküde ve Sir Arthur Conan Doyle’nin 4 romanında görünmüştür. Ayrıca diğer yazarlar da eserlerinde bu karaktere yer vermişlerdir. Doyle’un Son Sorun” isimli hikâyesinde Holmes ve ezeli düşmanı Profesör Moriarty bir şelaleden birlikte düşerek ölüyorlardı. Doyle, karakterin ölmesine isyan eden okurları dinleyerek, Sherlock’u Boş Ev Macerası isimli hikâyede tekrar hayata döndürdü. Ölmemenin açıklaması ise, Sherlock’un diğer düşmanlarından korunmak için kendini öldü göstermesiydi.

7 Temmuz 1930’da Conan Doyle, aile bahçesinde elini göğsüne bastırmış bir şekilde bulundu. Hemen sonra da kalp krizinden öldü ve İngiltere’de Minstead’deki kilise bahçesine gömüldü.

Kitaplarda Sherlock:  Dedektifin her zaman adresi olarak gösterilen ve bugün müze olan evi, İngiltere’de Baker Sokak 221B‘dedir. Sherlock, morfin ve kokain kullanır ve bunları evdeki garip yerlere koyar. Çok iyi keman çalar. Irene Adler dışında, hayatına giren bir kadın yoktur.

Kitaplarda Watson: Dr. Watson, Sherlock’un daimi dostudur. Dr. Watson, Sherlock Holmes ile ilk defa Kızıl Dosya macerasının başında karşılaşır. Afganistan‘dan dönen Watson, bir ev arkadaşı arayan Holmes’le tanıştırılır.  Watson, Sherlock Holmes’un 23 yıllık kariyerinin 17 yılını kaleme almıştır. İnsan ilişkilerinde oldukça mesafeli ve soğuk olan Holmes’un, Dr. Watson’a büyük bir sevgi ve önem verdiği görülür. John Watson Dörtlerin İmzası” hikâyesindeki müşterileri Mary Morstan ile evlenir.

Kitaplarda Profesör James Moriarty: Her kahraman gibi, Sherlock Holmes’in da bir ezeli düşmanı vardır. James Moriarty, varlıklı bir ailenin üstün matematik zekasına sahip oğludur. Ancak Moriarty’nin kanında, onu suça çeken bir şeyler vardır.  Tüm İngiltere’yi kapsayan bir suç ağının başında olduğu söylenir. Holmes, onun için Suçun Napolyonu tabirini kullanır.

Kitaplarda Irene Adler: Hikayelerinde genel olarak kadınlara ilgi duymayan Holmes’un hayranlık duyduğu tek kadın Irene Adler‘dır. New Jersey doğumlu bir opera sanatçısı olan Adler, ilk olarak Bohemya’da Skandal öyküsünde karşımıza çıkar. Oldukça zeki, kurnaz ve çekici bir kadın imgesi çizen Irene Adler, Holmes’u alt edebilen tek kadındır.

Kitaplarda Mycroft Holmes: Sherlock Holmes’un kendisinden yedi yaş büyük erkek kardeşi Mycroft, Britanya hükümetinin vazgeçilmez adamıdır. Kardeşi gibi üstün bir zekası ve gözlem kabiliyeti olan Mycroft, Sherlock’un enerji ve dinamizminden yoksundur.

Bu bölümde, kaynak olarak büyük ölçüde vikipedi sayfası kullanılmıştır.
Bu sene başlayan yeni diziler arasında, her bölümü bir öncekinden daha güzel olan, her bölümünü beğenerek, severek izlediğim, bir sonraki bölümü için heyecan duyduğum ve merak ettiğim tek dizi olarak elimde Elementary kaldı. Polisiye dizileri sevenlerin, hatta sevmeyenlerin bile ilk birkaç bölümüne göz atması şiddetle tavsiye olunur.
 
İYİ SEYİRLER…
 
Bayıldığım ve izlemeden geçmediğim giriş jeneriği: [youtube http://www.youtube.com/watch?v=C7JT3iMzS4k?version=3&rel=1&fs=1&showsearch=0&showinfo=1&iv_load_policy=1&wmode=transparent]
 
Bu da ilk bölüme dair ufak ipuçları içeren tanıtım filmi: [youtube http://www.youtube.com/watch?v=6YvuZ4Msh50?
version=3&rel=1&fs=1&showsearch=0&showinfo=1&iv_load_policy=1&wmode=transparent]