- Netflix mini dizisi Cassandra 6 Şubat 2025'te geliyor.
- Stephen Amell, Crave dizisi Underbelly'nin başrolüne geldi.
- 27 Ekim-3 Kasım 2024 Reyting Durumları / Yorumları
- Netflix'in casus gerilim dizisi Bone Palace'ın çekimlerine başlandı.
- Squid Game'in 2. sezonundan tanıtım fragmanı geldi.
- Graceland hortladı (sayılır)!
- 21-27 Ekim 2024 Reyting Durumları / Yorumları
- 11 Onay: Slow Horses, Shrinking, Matlock, Rick and Morty, BEEF, Virgin River...
- Mike Flanagan'ın Carrie uyarlaması Amazon'da yapım aşamasında.
- Disney+ dizisi Light Shop 4 Aralık'ta başlıyor.
- Paramount+'ın Star Trek projelerinden haberler var.
- 14-20 Ekim 2024 Reyting Durumları / Yorumları
- Silo 15 Kasım'da 2. sezonuyla geri dönüyor.
- 7-13 Ekim 2024 Reyting Durumları / Yorumları
- İskoçya'dan beş dizi için 2. sezon haberi geldi
- 3 Onay-3 İptal/Final: Reacher, Sugar, The Serpent Queen, Billy the Kid...
- Netflix'ten 3 onay, 3 iptal: The Diplomat, The Night Agent, KAOS, Nobody Wants This...
- Netflix Pride and Prejudice dizisi üzerinde çalışmalara başladı.
- The Big Bang Theory'nin potansiyel uzantı dizisinden kadro haberi geldi.
- Netflix dizisi Asalto al Banco Central 8 Kasım'da geliyor.
yorumlar
Polisiye, dedektiflik, ingiliz dizisi, amerikan dizisi şeklinde 4 etiketi toparlamaya ne dersiniz? (hani zamanında “alternatif” için yapmıştık)
Evet ise, sitedeki yazıların (özellikle tanıtım ve mini tanıtımların) etiketlerini geriye dönük olarak elden geçirebilecek cengaverler ile bu iş güzelce kotarılır.
Merak ettim de Preacher’ın sezonu kaç bölüm sürecek ya ? 10 mu 13 mü ?
10.
ikinci sezon 13
abidin77 ve rpdi’ye teşekkürler hayat kurtardınız
@basket case
@dkamoy: Ben bir kısmına yardım edebilirim elimden geldiğince.
Herkese merhabalar.Aslında epeydir konuşmak istediğim bir konu vardı.Sanırım burda siz site ahalisiyle konuşmak daha mantıklı.Sadede gelelim.Arkadaşlarım tarafından sık sık çok dizi izlediğime dair paikolojik baskı görüyorum.Asosyallikle “suçlanıyorum”.Halbuki güncel olarak izlediğim dizi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Sorum:Siz de günlük yaşantınızda böyle sorunlarla karşılaşıyor musunuz ve karşılaşıyorsanız nasıl baş ediyorsunuz?
2.sorum da dizi izlemenin ölçüsünü neye göre koyuyorsunuz?(Maymun iştahlılık,meşguliyet,zevkler vs.)
@Bluecat: Bundan yaklaşık 5 sene önce sınava hazırlanmak için dersaneye gidiyordum. Dersane devam ederkende baya dizi izliyordum. Arkadaşlar devamlı sen izlemeye devam et bi yeri kazanamayacaksın diye diye baskı yapmaya çalıştılar. Hicbirini umursamayıp kendi bildiğimi yaptım. Dizi izlemeye devam ettim. Onlar da sene boyunca baskıya devam etti. Sonuç olarak hepsinden fazla puan yaptım sınavda. Böyle söyleyenleri çok takma
2. soruna cevap olarakta bir ölçüm yok. Canım sıkılana kadar izlerim genelde
@Bluecat: Bununla baş etmenin en güzel tarafı arkadaşlarınla dizi muhabbeti yapmamak, ya da az yapmak diyebilirim. Ben içimdeki anlatma isteğini genel olarak burada yapıyorum burası olmasa rahatlayamazdım herhalde.
Ben arkadaşlarımın benim kadar dizi – film kurdu olmadığını bildiğim için böyle baş ediyorum diyebilirim. Arada şu kadar dizi izliyorum falan deyince bi şok oluyorlar. Onların şok olmuş yüz ifadesini görmek zevkli
Sonuçta genel olarak herkesin sevdiği şeyler var yani yazın dışarı çok çıkılmıyor sıcakta ne yapacaksın, mecbur.
Ben aynı zamanda çok planlı bir insanım, öyle olunca da hayatımdaki sevdiğim her şeye bir şekilde vakit ayırabiliyorum / ayırmaya çalışıyorum.
2. soruna gelirsek değişiyor en fazla 8 bölüm izliyorum diyebilirim. (40 dakikalık dizileri toplarsak.)
Karşılaştığım oldu ama benimki şimdiye kadar hiç psikolojik baskı seviyesinde olmadı. Yeterince yakın olan çevrem dizilerle ilgili yazı yazdığımı, gönüllü veya nadiren ücretli çeviri yaptığımı bildiği için genellikle yadırgamıyorlar artık. Çok izlediğimi de kanıksamış haldeler, bir bakıma onların da işine yarıyor bu durum. (Akrabalar bu çevreye dahil değil bu arada. Evdekiler de çeviriyi/yazıyı biliyor, dizilere ne derece sardığımı bilmiyor.)
Gerçi ben çevresi tarafından sosyal birisi olarak pek bilinen biri de değilim ama zaman zaman “Bu kadar şeyi nasıl yetiştiriyorsun?” laflarını duyduğum oluyor.
(Cevap: Öğrenci halimle ajanda kullanıyorum.)
Ama öte yandan, mesela yazılı olarak tuttuğum biraz detaylı bir dizi listem var; onun yüzünü gören sayısı da benim elimin parmaklarını geçmez. Birisi kaç dizi izliyorsun diye sorduğunda daima sayıyı azaltarak söylüyorum.
(Gerçi tam sayıyı ben de kasıtlı olarak uzun zamandır bilmiyorum, o başka. 50’nin üzerinde olduğu kesin, 100’ün aşağısında olduğu kesin, kim bilir de hangi civarda…)
Çevreyle de alakalı anladığım kadarıyla bu iş. Dediğim gibi asosyallik etiketini yediğim oldu ama ben genel olarak biraz daha rahatım. Bence pek takılma, hayat senin hayatın sonuçta. Kararı verecek olan sensin.
İkinci soru birazdan.
Benim dizi izleme ölçüm daha çok meşguliyet üzerinden yürüyor. Ne kadar zaman ayırabilirsem.
Tatil ve okul günleri aynı değil tabii ki. Okul döneminde otobüste/dolmuşta dizi izler biri oluvernce haftalık bölüm sayısı daha da arttı.
Daima izlediğim veya izlenecek listemde dizi oldu şimdiye kadar. Giriyorlar, çıkıyorar; açgözlülükten yeni dizilere başladıkça geride olduklarıma yetişmekte zorlandığım zamanlar olsa da yuvarlanıp gidiyoruz işte.
Bugün 7 bölüm Modern Family, 1 bölüm Containment izledim mesela. Perşembe günü okula uğramam gerekti, yanılmıyorsam 5 bölüm dizi izledim. Okul günleri yoldakiler dahil 4-5 bölüm izleyebiliyorum açıkçası.
(Bende aynı diziyi peş peşe kolay kolay izleyememe olayı var bu arada. Farklı farklı gidiyorum. MF tam bir istisna, nasıl oluyor daha ben de çözemedim.)
Tavsiyeleriniz için teşekkürler@okakacukaka@necdetcem7@aytackara.Sanırım bahsetmemek en mantıklı yol gibi geliyor.Zevkler ve renkler tartışılmaz sonuçta ama planlı da olmak gerek sanırım.
Ben bu aralar özellikle Netflix dizileri izlediğim için maymun iştahlılık yapıp baya bir bölüm izliyorum aynı günde.Kontrolü kaybedebiliyorum arada.İşte o zaman arkadaşlara hak vermemek elde değil.Bazen ipin ucu o kadar kaçıyor ki dizi muhabbetinin dışına çıkamıyorsun.E haklı olarak sitem ediyorlar.Vakti ayarlamak ve hazzı ertelemek konusunda zayıfım galiba
Yaklaşık 9-10 senedir dizi aleminde dolanıyorum. 30-40 diziyi takip ettiğimi hatırlarım. Ama hiç asosyallikle suçlanmadım. Günde 8-10 saat oturup dizi film izleyebilirim ve bundan sıkılmam. Ancak son 7-8 ayda dizilerimin sayısını gittikçe azaltmaya çalışıyorum.
Arkadaşlarım belki 5-6 dizi takip ediyorlar ve sırf onlarla sohbet edebilmek için izlemeye devam ettiğim diziler var. İnsanlar “Ee ne yapıyorsun nasılsın?” diye sorduklarında çoğu zaman olumlu cevap veririm. Bütün gün dizi mi izliyorsun diye sorduklarında verdiğim pozitif cevap sonrası hep “sıkılmıyor musun bütün gün oturup dizi izlemekten?” şeklinde devam eden ve dizi izlemenin benim için bir tür mutluluk olduğunu anlayamadıkları bir bağlamda sohbet sürer gider.
Ayrıca dizi izlemek için işlerimi, arkadaşlarımı ve çevremi ertelemiyorum. Ama tüm boşluklarımı dizi-program-film vs izleyerek geçiriyorum. O yüzden planda programda sorun olmuyor.
@dkamoy: Yakin zamanda olmasi gereken bi sey degilse -anca yaz sonu- ben de el atabilirim.
Bi de “Amerikan” etiketine gerek var mi? “Alternatif” ve “Ingiliz” diye ayirinca geriye pek bi sey kaliyor mu ki?
@Bluecat Ben de 50’nin üzerinde yapım izleyen biriyim. Bunlara animeler + reality showlar falan da dahil. Arkadaşlarımla oturup dizi muhabbeti yapmam.
İlk nedeni çok mainstream şeyler izlemeleri ve bu izledikleri şeyleri çok yüzeysel izlemeleri. Bölümü didikleyeyim, easter egg kovalayayım falan dertleri yok. Onların muhabbetini dinleyince ben sıkılıyorum. En basitinden “GOT’daki beyaz saçlı kız ölmedi daha dimi?” tarzı dünyadan bir haber muhabbetlere kadar gidiyor bunlar.
Milletten baskı görmedim ben de. Gerek site gerek çevirmenlik olsun, bu dünya ile içli dışlı olmam gerektiğini çevremdeki herkes bilir. Bu yüzden laf yemedim hiç.
2. soruna cevabım şöyle:
Geçen traktta istatistiklerime bakıyordum mesela. Ben bir şeyi izlediğim an “watched” diye işaretleyen biriyim. Kimi zaman günlerce bir şey izlememişim, kimi zaman da sınırlarımı zorlamışım. Tamamen canımın isteyip istememesine bağlı yani.
Son birkaç aydır geceleri izliyorum sadece. Sabaha kadar ne varsa bingeliyorum. Bu tarz siteler, ortamlar rahat rahat muhabbet edebilelim diye var. Burada at stresini, dök içini, dış dünyaya kafan rahat dön.
Mesela 15-16-17 Haziran arasındaki uçurum:
Universitedeyken cok sansliydim dizi izleme / dizi muhabbeti konusunda. Yakin arkadaslarimin cogu dizisever kitledendi ve laf doner dolasir mutlaka dizilere gelirdi. Hatta bi tanesi bana 22dakika’yi onerendi. Sonra bi sekilde bazisiyla yollarimiz ayrildi, bazisiyla anca yazdan yaza gorusebiliyoruz derken simdi ogretmenler odasinda erkeklerin futbol, kadinlarin yemek tarifi konustugu bir ortamda kendimi uzayli gibi hissediyorum. Burasi ikinci evim gibi. Ayh icimi doktum. Iyi ki varsiniz
Ben açıkçası dizi izleme konusunda eski hevesim kalmadı. İzlemeyi bıraktım mı kesinlikle hayır. Ama eskisi gibi oturup 10 bölüm üst üste dizi izleyemiyorum. Uzun süredir de yeni bir diziye başlamama gibi bir söz verdim. Geride kaldığım ve elimin gitmediği dizileri de birer birer arşive kaldırdım.
Ben tıp okuyorum yıl içinde kütüphanede 6-7 saat kendimi öldürdükten sonra 3-4 bölüm Grey’s Anatomy izliyordum, öyle öyle yarım dönemde 12 sezon dizi bitirdim. Ben dizi izlemek için zaman yaratmıyorum ama boşa geçen bir zamanım da olmuyor. Evdeysem, müzik dinlemiyor ya da ders çalışmıyorsam mutlaka dizi izliyorum.
Arkadaşlar da alıştı artık. 5-6 tane arkadaşım var her birini farklı bir diziye başlattım, o dizileri onlarla beraber izledim.
Erkek arkadaşımla çok izliyorduk. Greys Anatomy’e onla başlamış sayılırdım, o ayrıldıktan sonra bırakmış ama. asdfghjklş
O 8-10 bolum birden izleyememe bende de uzun zamandir mevcut. Nerde o 8 bolum G Anatomyler, 10 bolum Lostlar… İlgim daha cabuk dagilir oldu. Bunda yasadigim goz probleminden dolayi uzunca bir ara dizi/film olayindan uzak kalmam da etkili oldu biraz. İstedigim bircok seye yetisemedim. Sonra saldim gitti ben de.
Her seye arsizca atlamiyorum eskisi gibi. Mini degilse veya 2-3 sezonu tamamlamamissa kolay kolay girmem artik yeni bi seylere. Hepsine yetismenin mumkun olmadigini idrak edebildim sonunda galiba. Ustelik eskilerden de daha bi dolu izlemek istediklerim dururken…
EK: Havaalaninda sikintidan yazdikca yazicam, biri beni durdursun.
Yorumlara katılıyorum.İnsan büyüdüğünden midir yoksa ilgisini başka şeyler çektiğinden midir bilemiyorum ama benim de eski hevesim yok.Kolay kolay bir diziye giremiyorum artık.Çok seçici oldum ama bu sitesi sayesinde ve sitede bazı dizileri güzel “satan” yazar arkadaşlar sayesinde hala bazı zevklerimi sürdürüyorum
@desperate houseboy: Yolla gitsin
@desperate houseboy : Şimdi şöyle bişi var ingiliz ya da alternatif dizileri sevmeyen/sevemeyen bi dolu takipçi de var. Şu ana kadar onlara özel olarak amerikan etiketi koymuyorduk. Koyalım da isteyen sadece amerikan olanları listeleyebilsin. Yaz sonunda hatırlat, sana da başka etiketler için başvuralım.
@real tortoise : okakacukaka yardıma girişti dün, ona yazdığım açıklamayı aynen yapıştırayım:
**************
Yazıların tepesinde etiketler var (kısa haber değil de bildirilerde olur)
mavi zemine beyaz yazı ile yazılı olan, dizi ile ilgili bazı anahtar kelimeler. tanıtım, dizi adı filan gibi hani. onlar etiketler işte.
bu etiketler sayesinde yazıları kategorize edebiliyoruz. (sitede üstteki menülerden “kategoriler” mesela bu etiketler sayesinde oluşabiliyor)
Örn. “dosya” etiketi olan dizilerin listesi:
http://22dakika.org/etiket/dosya/
ya da alternatif
http://22dakika.org/etiket/alternatif/
Benim aklımda bunun gibi polisiye etiketini tüm polisiye diziler ile ilgili çıkan yazı, tanıtım ve haberlere koyma hayali var. Polisiyeye meraklı birinin önüne
http://22dakika.org/etiket/polisiye/
etiketi sayesinde bu konudaki tüm 22dakika yazılarını listeleyebilsek güzel olur diye düşünüyorum.
keza ingiliz dizileri
ya da amerikan dizileri
diye yaptığımız ayrım bazı dizilerin etiketlerinde var bazılarında yok. Geriye doğru eski yazıları tarayarak şuna şuna şu etiket eklensin yapacak cengaverler lazım. o taramayı yapmak -bizimki gibi bir arşivde- zor.
**************
Yazışmamız sonucunda okaka’nın tanıtımı olan dizileri a’dan z’ye gezerek şu etiketlerin eksik olduğu dizileri tespit etmesinde anlaştık:
– Amerikan dizisi
– İngiliz dizisi
– Alternatif
– Dedektiflik
– Polisiye (Dedektiflik polisiyenin bir alt dalı diye düşünüyorum. sherlock hem dedektiflik hem polisiye iken, csi sadece polisiye olmalı. bu yüzden polisiyenin bir ya da iki kişilik bir ekiple kotarıldığı dizilere dedektiflik ve polisiye, kalanlara sadece polisiye etiketi koyacağız)
– Dönem Dizisi
– Antoloji
okakacukaka şu anda tanıtımları üstlendiği için sen de mini tanıtımlara girişebilirsin. Başka gönüllü çıkarsa ondan da kısa haberleri rica ederiz.
Bende acikcasi cok sosyal degilimdir. Son zamanlarda daha sik bi yere gider oldum ama hani hala istedigim noktada degilim o acidan. Bende sunu kisa bi sure once fark ettim; bu kadar cok dizi izledigimi herkese soylememem gerekiyor. Hani bazi kisiler bir sey demiyor falan ama diyenlerde olabiliyor. Ben pek rahatsiz olmadim bugune kadar bu durumdan. Oyle pisikolojik baski falan olmadi. Ama en iyisi kendine tutmak veya seninle ayni dizileri izleyenler varsa da sadece o diziler hakkinda konusmak. Arada dizi onerisi de yaparsin o kadar.
Suan benim 270 civari bolumum var 9 diziden. Bunun 66’si komedi. Yeni sezona kadar butun bolumleri bitirmek istiyorum. Boylece bir kac tane yeni dizi izleyebilirim. Yenileri bitirdikce yeni dizilere baslarim artik. Yoksa karman corman oluyor, benim dustugum duruma dusuyorsun.
@dkamoy’un fikri güzelmiş, ben kendi yazılarıma bakıp yoksa etiket ekleyebilirim eksikse.
@necdetcem7 : Yazıların tanıtım ya da mini tanıtım ise bakmana gerek yok. İki defa üstünden geçilmiş olur bi de sen bakarsan. Ama kısa haberlerini elden geçirebilirsin mesela.
Kısa haberlere nasıl etiket koyacağız, bu iptal devam haberlerine mi ?
@necdetcem7: etiketi eksik gördüğünüz yazıları ve eksik etiketlerini bir taslağa kaydetmeniz yeterli. Sonra ben onları bir bir yakalayıp etiketlerini bizzat ekleyeceğim.
yazıların bağlantılarını yapıştırıp yanına bir noktalı virgül onun yanına da eksik olan etiketi (etiket birden fazla ise aralarına virgül)
örn.
http://22dakika.org/sherlockin-mangasi-ingilizce-olarak-piyasada/ ; haber, polisiye, dedektiflik, ingiliz dizisi
Bu arada taslağı yazarken görsel değil de metin penceresinde yazman daha kolay olacaktır. Görselde yazınca etiketleri alt satıra atıyo filan.
Tamamdır, müsait olduğum bir zaman yardımcı olmaya çalışayım.
Teşekkürleeer…
@dkamoy bende yardımcı olabilirim elimden geldiğince
@Elros: O zaman sen de belli bir tarihten itibaren kısa haberleri tarayabilirsin.
Mesela sen 2015 yılındaki kısa haberlerle başla.
@necdetcem7: Sen de bugünden 2015’e doğru geri giderek ilerlersin.
Ey ahali, cümleten hepinize iyi bayramlar
İyi bayramlar, iyi tatiller herkese
Kişisel rica:
Yukarıdaki etiket mevzusunu duymayan kalmamıştır sanırım, yeni gelen kısa haberlere ingiliz dizisi, amerikan dizisi, iptal – devam, oyuncu haberleri, amerikan yeni dizi projeleri gibi etiketleri ekleyebilir misiniz ? 2015’e doğru gidiyorum zaten bir daha başlara dönmeyim.
Scott Speedman ile Robert Buckley‘i sadece ben karıştırıyorum sanıyordum. Evde bi kişi daha çıktı demin. Burada var mı?
Kendi kendime benziyorlar yorumu yapmıştım, hatta sanırım burada biri daha yaptı ama karıştırma seviyesinde değilim
Hah, yorumlarda ismini aradım şimdi animal kingdom’ın altında geçmiş. (diziyi izlemeden yorumlara bakmadığım için haberim olmamış)
2008’deki bir röportajdan.
Oha o derece mi? Hayır yani yanyana koysan o kadar da benzemiyorlar ama işte…
Animal Kingdom’ın altında ben benzetmiştim Yalnız olmadığıma sevindim.
O dediğin aydınlanmayı ben 2 hafta önce falan yaşadım. Müthiş benziyorlar.
Vay be! Oysa ki iZombie başladığından bu yana dünyada tek ben varım sanıyordum.
Resmen kitlendim, hiçbir şey izleyemiyorum son günlerde. Havalardan dolayı mıdır bilemiyorum ama elim bir şeylere gitmiyor. Bir sarsılıp kendime gelmem lazım.
ozgun’e de oldu bu ilkbahar başlarında. Bence ödev gibi her şeye yetişmeye çalışmaktan olabilir. Biraz ara vermek, gezip tozmak, oyun oynamak vs. ile nadasa çekmeyi denesene. O sırada da “amanın ben bu zamanı harcarken, diziler orada akıyor” duygusunu unutmak lazım tabii. (Havaların etkisi bence var.)
Bakalım, yapacağız bir şeyler Son aylarda film de izlemiyorum. Film izlemeyi özledim. Onla biraz kafayı dağıtmaya çalışayım. Sonra ufaktan az bölümlü İngiliz dizileri ile dizi olayına yeniden gireyim.
EK: Tabi bu arada Outander’ın sezon finalini izleyeceğim yine de. Bekletmek istemiyorum.
Bende de -Allah başka dert vermesin- ‘ekstra sorunu’ gibi bir şey var.
Haftalık dizilerimi ve hatta realitylerimi öyle ya da böyle izliyorum. Okul tatile girdi ama onla alakalı/alakasız çeşitli işlerden dolayı günde 4-5 bölüm dizi izleyebildiğim de bir tempom var.
Yaz vaktinde olduğumuz için çok değil ama biraz olsun boş yerim de var. Ama iş onları doldurmaya geldiğinde de benim kolum kalkmıyor. Bu da biraz sinir bozucu olmaya başladı sanki.
Yazdan veya öncesinden yeni bir diziye başlayayım desem, geride olduklarıma yetişmem gerektiği düşüncesi aklımı işgal ediyor. Geridekilere devam edeyim desem, hangisi olacak nasıl olacak falan işin içinden çıkamıyorum ve kendimden sıkılasım falan geliyor.
Sorun dizilerde mi, havada mı, ben de mi ben de onu bilemedim.
2 bölüm The Secret ve 2 bölüm Roots beni bekliyorlar mesela. Preacher, FTWD, Orphan Black ve House of Cards’a da yetişmek istiyorum güya… Neyse ki Modern Family joker gibi dizi, istediğim kadar bölüm izleyebiliyorum oturduğumda. Ama o da bir yere kadar yani…
Kaldı 1 sezon (24 bölüm).
Bana da bi joker dizi lazım ama yaza attığım diziler kalır korkusuyla uzun bir diziye bulaşmaya korkuyorum. Şimdi yavaş yavaş onları bitirirken araya The Night Manager gibi kısa bölümlü yenilerden atmayı düşünüyorum. Arada da çerezlik niyetine bir kaç tane 12 bölümlük animelerden izlemek var planda.
Ama yaza attığım dizilerden bazılarını izlemek için ayak sürümem planları bozuyor biraz. Ee yeni diziye de bulaşmadığımdan bu bana bilgisayarda ve internette geçirilen boş zaman olarak geri dönüyor. Bunun yaza kalan dizileri sevmememle alakası da yok. Mesela şimdi izlediğim Bates motelin son sezonu beklediğim daha iyi gidiyor ama normalde 2 günde bitirceğim sezon uzadı da uzadı. Heralde insan yazın yeni ve çerezlik bi şeyler arıyor, bilemiyorum.
Elimde izlenmek için bekleyen yarım kalmış dizilerimi de yazayım bare. Hem bi planda yapmış olurum.
Orange Is the New Black 4. sezon: izlemesi en rahat bu olacağı için Bates motelden sonra ilk bunu izlerim heralde.
Billions: İlk 3 bölümü izleyip ara vermiştim. Bu da kendini rahat izletir heralde.
Better Call Saul 2. sezon: İlk bölümünü izleyip ara vermiştim. Ağırlığı biraz gözümü korkutsada izliycez bi şekilde.
Homeland 5. Sezon: Diziyi izlemek için eskisi gibi istekli değilim ama sezona girince bi şekilde kendini izletir diye düşünüyorum.
Fargo 2. sezon: Gelen bazı yorumlardan sonra izleme isteyim biraz kırılmıştı ama kalitesiyle izlediğime pişman edeceğini sanmıyorum.
Happy Valley 2. Sezon: Bu dizi yazın nasıl izlenir hiç bilmiyorum.
Orphan Black 3. Sezon: Bu dizide geçen yaz 3. sezonunu izlemediğim için baya geri kaldım ama bu aralar izleyesim var.
İptale yakın dizilerim:
The Walking Dead 6. Sezon: İllaki iyi sahneleri yine olucak ama yaptığı veya yapmadığı hamlelerle yine beni kızdırıcak. İzlemesem daha iyi aslında bakalım…
Vikings 4. Sezon: Hiç istekli değilim açıkcası sezona girmeye.
Hannibal 3. Sezon: Yazın bunu izlemem heralde. Biraz daha dursun bakalım bi köşede ne olacak.
Penny Dreadful 2.Sezon: İlk sezonunu kötü bulmasamda konuları çok ortaya karışık işlediğinden 2. sezonuna giresim gelmemişti. Ama o konuda dizi iyileşiyormuş. Hazır dizi bitmişken belki devam ederim.
The Strain 2. Sezon: Geçen sezondan beri bir köşede duruyor ama heralde izlemem bunu.
Ray Donovan: İlk sezon sonunda bıraktım ama yine de duruyor bir köşede. Bu da iptal sanırım.
Bunlarda sezon boyunca gaza gelip izlerim diye edinip daha izlemediğim diziler:
11.22.63, Damages, Horace and Pete, Into the Badlands, Over the Garden Wall, Peaky Blinders, The Honourable Woman, The Night Manager, The Red Tent, The Shannara Chronicles. Tabi bunlar o anki modumla şanslı olup inenler. Yeter bilgisayarda yer kalmadı diyerekten listede tuttuğum daha 10larca dizi var.
Bunlarda yıllardır bilgisayarda çürüyen diziler. Sözde izliycektim zamanında ben bunları.
Borgen, Sons of Anarchy, Batman The Animated Series, Firefly, Justice League(2001), Oz, The Sopranos, Banshee
Black Sails,The Originals ve Havenın ilk sezonlarını da indirmişim bak zamanında. Bu saatten sonra izlemem ben bunları. Sileyim de yer açılsın bare.
Mini dizi klasöründe de Little Dorrit ve Tin man duruyor. Kim bilir bunları kaç sene önce indirmişimdir. Dursunlar bakalım biraz daha.
Ne ayrıntılı rapor verdim yahu. Neyse stok sayımı gibi bir şey oldu benimki. Yeni diziye başlıycak olsam şimdi bunları pas geçip yeni dizi indiririm ben kesin. Zaten biraz dizi eritip yaz için bi komediye başlamak istiyorum. Office veya Malcolm in the middledan biri olur o da. Bi de bunun film ve oyun versiyonu var. Orası ayrı bir hikaye tabi.
Orphan Black’i zamanında ben de 3. sezonun başında bırakmıştım ama sonra sardı devam ettim.
TWD’i miktir et.
Pokemon GO yüzünden ben de izleyemiyorum dizileri. Var mı aynı durumda olan?
@meorman: The Honourable Woman çok akıcı bir dizi, izlerken sıkılmazsın akar gider 8 bölüm beğeneceğini düşünüyorum.
Hepsini bırak Sons of Anarchy’i izle, içim acıdı izlemedim kısmında görünce
Black Sails’i silme bence, sağlam bir dizi.