Boardwalk Empire — tanıtım
54 yorum dbc35 24 Ağustos 2011 12:14
HBO bir bir bombaları patlatıyor; Boardwalk Empire! Üstelik Martin Scorsese ve Terence Winter ile birlikte!
Eski zamanlı ve tarihi olaylara ilgi duyduğum ve çok sevdiğim için böyle yapımlar da her zaman favorim olmayı başarmıştır. Şu sıralar popüler “dönem dizisi” olan Mad Men’i bir çırpıda izleyen ben, bu yapımdan da geri durmadım ve ilk sezonu izlemeye başladım. Şöyle özetleyebilirim : şahane bir yapım olmuş!
Dizi Nelson Johnson’ın aynı adlı kitabından uyarlanmış. Boardwalk Empire’in yönetmenliğini ünlü efsane yönetmen Martin Scorsese, senaristliğini ise ünlü mafya dizisi The Sopranos’tan tanıdığımız usta kalem Terence Winter üstleniyor.
Dizide bir diğer müthiş etken ise 2 ünlü mafya lideri Al Copone (Stephen Graham) ve Johnny Torrio‘nun (Greg Antonacci) olması. Daha ilk bölümden itibaren gençlik halleriyle karşımıza çıkıyor Al Capone. 1910’da kurulan ve günümüze dek devam eden suç çetesi “Chicago Outfit” bu iki adamın hayatı olacak. Öyle ki dizide onların nereden nereye geldiklerine de şahit olacağız.
Al Capone ve Johnny Torrio
Yapım o kadar beğenildi ki ilk bölümün yayınlanmasının 48 saat ardından HBO 2. sezon siparişini verdi.2010 senesinde yayın hayatına başlayan Boardwalk Empire’ın ilk sezonu 20 Aralık 2010’da bitti. Dizinin 2. sezonu ile 25 Eylül 2011‘de yeniden buluşacağız.
2. sezon posteri
Konuyu biraz daha açacak olursak…
Dizide olaylar, ilk olarak Atlantic City de geçiyor, fakat ara ara da ülkenin diğer şehirlerinde geçen kısa sahneler gösteriliyor. Boardwalk Empire, 1920 ve 1930’ların Amerika’sını tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. O dönemlerde Amerika’nın tüm şehirlerinde içki yasağı yürürlüğe girince, bazı siyasetçiler bu durumdan pek hoşnut olmuyor. Bunlardan başını da dizinin halk tarafından beğenilen, ama aslında sırf çıkarı için yaşayan, her ne kadar zaman zaman insafa gelse de kendinden başka bir şey düşünmeyen siyasetçisi ve ana karakteri olan Enoch ‘Nucky’ Thompson (Steve Buscemi) çekiyor. Nucky, yasadışı içki imalat-satım ve daha birçok pis iş yapıyor. Ayrıca Atlantic City’nin de büyük bir kısmı onun diyebiliriz.
Enoch ‘Nucky’ Thompson (Steve Buscemi)
Tabii o dönemde Atlantic City çok önemli ve hareketli bir şehir. Hatta gangsterler ve siyasetçiler, aralarında pis oyunlar oynadıkları için dünyanın en rahat şehri olarak da tanımlanıyor. 1. Dünya Savaşı yeni bitmiş ve şehir hızla gelişmeye başlamış. Radyo yayınlarının başlaması ve kadınların oy hakkına kavuşması gibi etkenler dizide gelişmeyi gösteren iyi etkenler. Kötü etkenler ise tabii ki siyasetçiler, gangsterler ve mafyalar… Bu 3 gruptan özellikle gençler, şehri yönetmeye, daha doğrusu dünyayı yönetmeye başlıyorlar diyebiliriz.
Böylece HBO bize 1920 ve 1930’da Amerika’da dönemin nasıl değiştiğini, ünlü mafya liderlerinin nasıl çıktığını izleme ve öğrenme fırsatı veriyor bizlere. Olaylar 4 grup etrafında geçiyor; masum halk, hırslı gangsterler, kötü mafyalar, yalancı ve çıkarına düşkün siyasetçiler. Üstelik gerek kostümler, gerek sokaklar, evler, arabalar olsun dönemin atmosferini de başarıyla veriyor. (Meraklısına, 1940’lar Amerikası’ndan gerçek fotoğraflar şurada mevcut.)
Boardwalk Empire’da çeteler, iç savaşlar, acımasız mafyalar, centilmen ama işlerini her zaman yavaştan almasını bilen düzenbaz siyasetçiler, kısa süreli barışlar ve bitmek tükenmek bilmeyen para hırsı eksik olmuyor. Tabii bu nedenle de dizide ölümler; “silahla yaşayan silahla ölür” şeklinde oluyor. Ara sıra istisnalar da oluyor; çeteye bulaşmamış bir halk insanı dahi işine gelmezse mafya tarafından kolayca öldürülebiliyor.
Dizi, o dönemlerin olaylarını, tarihini çok güzel ve lafı fazla dolandırmadan izleyiciye göstermesini iyi biliyor. Bu yüzden de çok beğeni topluyor Boardwalk Empire. Irkçılık, hırsızlık, gangsterler, macera, aksiyon, aşk, bir şeyden haberi olmayan halk, yalan, para hırsı, dostluk ve 1929’larda ekonominin çöktüğü Amerika’yı (Büyük Buhran) tüm gerçekçiliğiyle izleyiciye sunuyor.
Şayet bu türü seviyorsanız, 2 ünlü mafya liderini; Al Copone & Johnny Torrio ile 1920–30 dönemlerinin Amerika’sını merak ediyorsanız, daha ilk bölümünden sizi kendisine bağlayan bu muhteşem başyapıtı kaçırmayın derim.
Enoch ‘Nucky’ Thompson – 1. sezon 1. bölümden bir görüntü.
Ayrıca dizimizin sade ve hoş tanıtım jeneriğini şuradan izleyebilirsiniz;
http://www.youtube.com/watch?v=d2y0lrvPnpU
ve bu da 1. sezon tanıtım filmi…
http://www.youtube.com/watch?v=j5fpNXPVG1k
yorumlar
Boardwalk Empire yeni sezon: 8 Eylül 2013
Boardwalk Empire Season 4: Kings
Boardwalk Empire Season 4: Business
Boardwalk Empire Season 4: Tribute
Boardwalk Empire Season 4: Atlantic City – Chicago – Harlem – New York
4.sezon nihayet başladı, çok özlemişim. 60 dakika nasıl geçti anlamadım. Takip ettiğim dizilerde bazen olur, kimi bölümlerde sıkılırım bitse de gitsem moduna girerim. Bu sürekli bir hal alınca da zaten dizi benim için bitmiştir.
Boardwalk Empire izlerken dizinin atmosferine o kadar kendimi kaptırıyorum ki, şu ana kadar izlediğim her bir bölümde beni fazlasıyla memnun etti. Dönemin havasını izleyiciye, bu kadar harikulade aktarabilen dizi övgüyü sonuna kadar hakediyor.
Sezonun ilk bölümünü izlememle birlikte, ben de dizinin beni kendisine bir kez daha hayran bırakmasının verdiği heyecanla dizinin genel havasını kısaca aktarmak istedim.
Gerek oyunculuklar gerek hikayesiyle, günümüzde güncel diziler arasında ayrı bir yeri olan, bu diziyle henüz tanışmamış olanlara tavsiyedir.
Daha fazla Caponi(şaka şaka Capone :)) istiyorum ben.
Buraya da yazalım.
Boardwalk Empire 5 sezon onayını alır.
@abidin77: Süperrrrr
Söylenecek söz çok ama kelimeler kifayetsiz. 10 üzerinden 10’sun be Boardwalk!
Sezon boyunca nefretimi kazanan Narcisse’in ölmesini bekliyordum. Çok dizi izledim, bu kadar nefret ettiğim bir karakter çok az gelmiştir önüme. Canlandıran oyuncuyu da ayrıca tebrik etmek lazım. Rolünün hakkını verdi.
Gillian’ı ne hale soktular ağzım açık seyrettim. Pes dedim. Ancak bu denli dibe batırabililerdi. Zekalarına hayran kaldım. Üzüldüm mü? Tabi ki hayır
Eli ve o kıl ajanın birbirlerini yedikleri sahnede gidip gidip geldim. Nefesimi tutarak izledim. Orda kim ölse üzülmeyecektim.
Şu sezonun bütünü hakkında hakikaten yazılacak çok şey var. @dkamoy’un dediği gibi kelimeler kifayetsiz
5. sezonu aynı zamanda dizinin son sezonu olacak.
Vallahi de billahi de bitiyor
Son sezon sloganı: “Tüm imparatorluklar sona erer.”
Zaten bitiyorsun. 8 bölüm olayı nedir ya!
Aksini bekleyen yoktu zaten.
St. James fragmanı
Final sezonunun 8 bölüm olduğu tamamen aklımdan çıkmış. Güncele yetişmem için hızlanmam şart.
Olan zavallı Eddie’ye oldu 4X05’in sonunda. Üzüldüm valla Almanıma.
@abidin77: Kesinlikle katılıyorum. Hatta biz bunu geçen yıl bi yerlerde konuştuyduk da neresi arayamıycam şimdi.
Ilk sezonunu zor izlemistim. Kotu degildi ama cok agirdi. Cokta zevk aldigim soylenemez tarz olarak hosuma giden bir konu’ya sahip olsa da. Aslinda agir olmasi da sorun degil. True Detective de agir ilerleyen bir dizi ama muthis bir yapim mesela. Diger sezonlar nasil?
@Ferdi Dinli: Bu dizi benim için girdap gibi gelişti. Ağır ağır içine çekti müptela etti. Bence gittikçe bağlayan cinsten. İlk sezonu hafta hafta izlemiştim “güzel ama bir eksik var sanki” moduna sokmuştu beni. Sonraki sezonlarda toplu izledim ve çok daha zevkliydi. Sezondan mı, tiplere alıştığımdan mı, yoksa peşpeşe daha mı iyi gittiğinden bilemiyorum.
Ben bu diziyi hafta hafta izleyemiyorum.Her hafta bölümü izliyecek moda girmesi zor oluyor.Bi kere o moda girip peş peşe izlemesi daha keyifli.
Bu arada özellikle 3. sezonu çok iyidir dizinin.Hatta sezon sıralaması yapayım.Aslında olayları çokta net hatırladığım söylenemez ama ben de bıraktıkları etkiler aşağı yukarı şöyle 3>2>4>1
Bakalım 5. sezon nereye girecek.
Tek bölümde o havaya girdim ben. Final final bağırıyordu bölüm.
8 bölüm olması itibariyle geçmişe dönük hikayeyi aralıklarda bize tattırıyor olmalarından kaynaklanıyor bence. Daha geniş yelpazede sunsalardı eminim senin istediğin tadı vereceklerdi.
devamı ispiyon içerir (5×05)
Bugün malum ortamlarda görmüştüm. Youtube’a da vermişler.
Boardwalk Empire Season 5: The Final Shot – A Farewell to Boardwalk Empire
En son Weeds’te hüzne gark olmuştum veda ediyorum diye. O bile bu kadar kuvvetli tesir etmemişti. Biter bitmez baştan alıyorum bunu da.
Ben de bu akşam itibariyle, aylar süren Boardwalk Empire yolculuğumun sondan bir önceki durağına gelmiş bulunmaktayım. Artık Pazartesini bekliyorum. İyi ki biriktirerek izlemişim. Her hafta bir bölüm kesinlikle yetersiz kalacakmış. Keşke 8 bölüm olmasaydı bu son sezon ama yapacak bir şey yok artık. Bayıla bayıla izledim bu sanat eseri gibi diziyi. Emeği geçen herkese şimdiden teşekkürler.
Yerine Mad Men’i koyarak yeni bir yolculuğa başlayacağım gelecek günlerde.
Ah ulan be! Koklaya koklaya izlediğim son sezonu bitirdim.
Güzeldi be… Her iyi dizi finalinden sonra olduğu gibi şimdi bikaç günümü alacak kendimi toparlamam.
Ha bu arada, genç Nucky’i oynayan adam gerçekten de neydi öyle ya? Acaba önce Steve B.’ye oynatıp sonra “şimdi aynısını yapıyosun” filan mı yaptılar diye düşündürttü bi sürü mimikte, sahnede.
İlk sezonu şimdi bitirdim ve son birkaç bölümde Michael Shannon‘ı ağzım açık izledim. Adam resmen döktürmüş. Buradaki performansını görmezden gelerek feci haksızlık etmişler kendisine.
Çok yanlış bir dönemde başladım şu diziye yahu Yakın zamanda sınavlarım başlayacak. Hikaye iyice sürükleyici bir hal aldığında da ara vermem gerekecek muhtemen.
Bu arada merak etmeyin, zırt pırt hortlatmayacağım bu yazıyı
başlarda hoşuma gitmese de
o kısımları da sevmeye başladım.
Bunların dışında, oyunculuklar gerçekten mükemmeldi. Tüm kadronun iyi oynadığı bir sürü dizi izledim ama bütün oyuncuların bu denli döktürdüğünü ilk kez görüyorum. Kenarda sessiz sedasız duran oyuncular bile zamanı geldiğinde ağzımı açık bırakan performanslar sergilediler. Özellikle şu en iyisiydi demek istiyorum ama diyemiyorum valla.
Karakterlerden ise en sevdiğim Richard Harrow oldu. Bayıldım ben bu adama. Yalnız Richard’ı ne kadar sevdiysem, Mrs. Schroeder’a da o kadar gıcık oldum.
Ayrıca 4.sezonda diziye katılan Margot Bingham‘da ne ses vardı yahu! Kadın her şarkı söylediğinde mutluluktan havalara uçtum resmen. Lafını geçirmişken kısa bir sahnesini de paylaşayım:
https://www.youtube.com/watch?v=wkAt9F2x-8Q
Valla şimdi bu dizinin yerine ne koyacağım diye kara kara düşünüyorum. Mad Men, Breaking Bad, The Sopranos ve Magic City seçeneklerim arasında. Umarım onları izlerken de bu kadar zevk alırım.
Magic City bunun üstüne gitmez, ben diyim de…
@dkamoy: Onu şimdilik eledim o zaman. Zaten 4’ü içindeki en uzak ihtimal oydu
Dün akşam bitirdim diziyi. Hatta çabuk bitirmeyeyim diye, final bölümünü 1 hafta erteledim izmeyi..
Boşlukta hissediyorum
Yakında BluTV‘de.
1. sezon üzerine:
Once Upon A Time sonrası alacağım drama buydu, uzun süredir izlemek istediğim bir diziydi. İlk sezonunu bitirdim, beklediğimden baya hızlı aktığını düşünüyorum dönem dizisi olduğu için biraz elim gitmiyordu aslında bu diziye fakat yanılmışım. Steve Buscemi, ne oynuyosun be kardeşim…
Shannon baba da gayet iyi, Micheal Pitt i de sevdim.
Devam bakalım.
Blutv ye gelir diye bekledim ama henüz gelmedi.
Seni “Şimdilik ilk sezon,” şeklinde yarım çürütüyor ve tabii ki defolup gidiyorum.
5 gün olmuş sende ben o zamana edinip başlamıştım bile.
2. sezon üzerine:
2. sezonu bitirdim. Buram buram drama buram buram kalite kokuyorsun Boardwalk Empire. Durgun gidiyor diyorum bam bir hareket çekiyorlar yüreği ağzında bırakıyor insanı.
Tek diyeceğim Jimmy ve ben bunları hak etmedik. Sezon finali için
3. sezon üzerine:
Yorumlarda da gördüğüm kadarıyla 3. sezonu bu dizinin en iyi sezonu galiba. Bence de öyleydi, mükemmel bir sezondu. Aksiyon gerilim bir an bile durmadı diyebilirim. Sertlik dozu yüksekti. Chalie Cox ve Bobby Cannavale gibi güzel takviyeler de benim için sezonu yükselten unsurlardandı.
Kaldı 2 sezon, bakalım.
5 sezon da BluTV’ye gelmiş.
4. Sezon üzerine:
4. Sezonu bitirdim. Üçüncü sezon üstüne aslında çok fazla sarmadı ama son bölümü cidden iyiydi malum olay ve son kapanış biraz kalp kırıklığı bıraktı bende. Galiba bu dizi en sevdiğim dönem dizileri arasında olabilir. HBO kültlerinden biri diyebilirim.
Son sezonunda da güzel gider umarım, çabuk bitti be
Yaklaşık iki aylık Boardwalk Empire serüvenim son bulmuş oldu. Çok güzel ve özel bir diziydi bana kalırsa, HBO efsaneleri arasında anacağım. Tadında bittiğini düşünüyorum son sezonu çok fazla beğenmedim ama olsun. Finali konusunda ise memnunum diyebilirim.
Gençlik sahneleri sıksa da yine de görmesi keyifliydi.
Onun dışında Michael Shannon ın karakteri de ne öldü be. Baya ölümdü yani
Özleyeceğim. Bi ara bunun devamını anlatan Mad Men i de izlerim (Tür olarak değil de dönem olarak devam dönemini)