heroes 1×23: how to stop an exploding man
59 yorum annie 22 Mayıs 2007 20:29
sezon finali
Sezonun son bölümü, tam da ardarda gelen 3 mükemmel bölümden sonra (.07%, five years gone, the hard part) landslide’la yavaşlayan heroes, çok üzgünüm ama, çılgınlık üstüne çılgınlık, aksiyon üstüne aksiyon göreceğimi umduğum son bölümüyle beni yanılttı. Giderek yükselen bir grafik, son 2 bölümde (benim açımdan) yere çakıldı. Son on dakikaya gelene kadar açıkçası o kadar sıkıldım ki, ileri sarmayı bile düşündüm. Son on dakikada biraz toparlar gibi olsa da, resmen hollywood klişeleriyle (aile bağları, aile bağları, aaaileee baağlarııı) içim ezildi. Heralde en eğlenceli kısımlar “volume two” yazdıktan sonra başlayan yerlerdi. bir de, her zamanki gibi, sylar’ın olduğu sahneler.Üzüntümü uzun uzun dile getirdikten sonra özete başlayayım, bir sezon da burda bitsin. Bilimadamlarınca bundan sonrasını diziyi seyretmeyenlerin okuması tavsiye edilmiyor.
bu arada dip not; yeni sezon 24 eylülde başlayacak.
Mohinder’in konuşmalarıyla sezon boyunca olan önemli olaylardan kısa görüntülerle başlıyor bölüm. Daha sonra kirby plaza’da özel güçlü insanların çoğunun o anda bulunduğu yerden olaylar başlıyor. İlk önce niki ve dl, görüyoruz ki dl ölmemiş, ikisi beraber odadan çıkmayı başarıyorlar. Daha sonra görüyoruz ki, Niki, dl’i bırakıp micah’ı aramaya gidiyor.Mohinder, molly, HRG ve matt’in bulunduğu sahneye geçiyoruz daha sonra. Matt, molly’i koruyacağını, kimsenin ona zarar veremeyeceğini söylüyor ve hrg silahını indiriyor.Hiro ve babası ando’nun arkasından tartışıyorlar. Babası esas işinin görevini sürdürmek olduğunu, ando’yla uğraşırsa kaybedeceğini söylüyor. ama hiro ando’ya kurtarmaya karar veriyor. Bunun üzerine babası hiro’ya kılıcı vererek gerekeni yapması gerektiğini, ama adının arkasında duran senelerce önceye dayanan efsaneyi unutmamasını öğütlüyor.Sylar kendini iyice resme vermiş. Peter’la kirby plaza’nın önünde durdurklarını gösteren bir resim yapıyor. (resmi de elini hiç tuvale değdirmeden yapması şahane olmuş)
Nathan ofisindeyken annesi geliyor ve ailesinin şehir dışına çıkarıldığını ve linderman’ın öldürüldüğünü ama bunun planlarda bir değişikliğe sebep olmadığını söylüyor. nathan da bunun birşeyi değiştirmediğini kabul ediyor ve bombadan sonra dünyanın ona ihtiyacı olacağını ifade ediyor.Mohinder ve hrg thompson’un cesedini taşırlarken şirketten diğer adamların onları aramaya başlamış olacağından konuşuyorlar. Mohinder molly’e birşey olmasına izin vermeyeceğini, onu hayatta tutanın mohinder’in kanındaki antikorlar olduğunu söylüyor. bu sırada matt gelerek molly’e birşeyler olduğunu söylüyor.
diğer ikisi odayı terkederken, claire babasını arıyor ve slyar’ın ted’i öldürdüğünü söylüyor. hrg peter’a onu durdurabilecek tek kişinin peter olduğunu söylüyor ve elinin altında sylar’ın yerini gösterecek bir sistem olduğunu, onu tamir eder etmez peter’a haber vereceğini söylüyor ve ikisinin ne olursa olsun beraber kalmaları konusunda uyarıyor. Telefonu kapattıktan sonra bir otoparka giriyorlar, nathan bir köşede onları bekliyor. Claire peter’a ona yalan söylediği için kızıyor, nathan’ın onları sallamadığını, ve ona ihtiya. Duymadıklarını söylüyor. peter’sa yardıma ihtiyacı olduğunda abisinin onu hiç yüz üstü bırakmadığını söyleyerek nathan’la konuşmak üzere arabadan çıkıyor.
Peter nathan’a bombanın kendisi değil de, sylar olduğunu söylüyor ve nathan’dan yardım istiyor. Nathan, claire’i güvenli bir yere götürmesini, ondan sonra gelmesini söylerken peter’a, peter abisinin aklından geçenleri okuyor; “bunu durduramazsın, hepsi ölecek.” Peter claire’in haklı olduğunu söyleyip arabaya geri dönmeye başlıyor ama bir bakıyoruz ki claire çoktan kaçmış. Claire de kaçarken angela petrelli’ye yakalanıyor.
Peter görünmezlik numarası çekip kaçıyor. Tekrar görünür olduğunda alakasız bir sokakta ortaya çıkıyor. Elleri yine alev almaya başlarken, peter düşüp bayılıyor, alevleri de geçiyor. (demek ki peter’ı durdurmanın yolu onu bayıltmakmış, niye herkes silaha davranıyor anlamıyorum.)
Mohinder molly’i tedavi etmeye çalışırken hrg gelip sylar’ın dışarıda bir yerde olduğunu ve onu hemen bulmaları gerektiğini söylüyor. molly kalkıp, bunu yapabileceğini söylüyor. matt, bunu herhangi biri için yapıp yapamaycağını sorunca molly ona istediği herkesi bulabildiğini, ama sadece bir kişiye bunu yapamadığını, o kişiyi düşündüğünde onun da kendisini görebildiğini söylüyor. (kim bu korkunç insan, angela mı, simone’un babası mı?) daha sonra molly haritada sylar’ın bulunduğu yeri işaretliyor, isaac’in stüdyosu.
Angela, claire ve nathan yürürlerken claire’in telefonu çalıyor ve babası arıyor. Angela ve hrg claire’in petrellilerin yanında kalacağı hakkında konuşuyorlar. Babası son kez konuşmak istiyor claire’le. Babası onlarla kalıp kendisini kurtarmasını, şehirden çıktıktan sonra onlardan kurtulması gerektiğini söylüyor ve peter’ın yerini soruyor.
Bennet daha sonra artık ilk bulmaları gerekenin peter olduğunu, sylar’ı tek durdurabilecek olanın o olduğunu söylüyor. ama matt, bütün saftirikliğiyle, sylar’ın kötü adam ve kendisinin polis olduğunu, işinin onu durdurmak olduğunu söyleyip gidiyor. Hem de tek bir silahla. (A be aptal adam, bir dur.)
Peter uyandığında kendisini devaux binasının tepesinde buluyor. Kendisini Charles’a bakarkenki zamanda görüyor. Simone’la ilk tanışmasını tekrar yaşıyor. Bu sırada da charles ve angela’nın konuşmasına duyuyor. Bomba, Linderman, Nathan ve kendisi hakkında konuşurlarken annesinin nathan’ın güçlü, peter’ın zayıf olduğunu söylediğini duyuyor. Ama charles tam tersini düşündüğünü söylüyor. angela terastan gittikten sonra charles peter’a orda olduğunu bildiğini söylüyor.
Ando isaac’in stüdyosuna geliyor. Sylar ando’yu yakaladıpı sırada isaac’in çizdiği son çizgi romanı buluyor ve orda kendisinin nasıl öldüğünü gösteren kısmı görüyor. Ufak aptal bir adamın onu kılıç darbesiyle öldürmesinin gülünç olduğunu, daha önce şansı varken beceremediğini söylüyor ve peter’ın yerini soruyor. (ando’nun özel gücü olmadığı için beynini değil de boynunu kesiyor olması enteresan detay.) tam bu sırada hiro geliyor. Sylar hiro’ya meydan okuyarak arkadaşını kurtarıp kurtaramayacağını soruyor. Hiro önce ando’nun yanına ışınlanıyor, sonra da ando’yu da alıp gidiyor.
Niki koridorlarda micah’ı arıyor. Sonunda doğru odayı bulduğunda jessica’yı koltukta oturmuş onu beklerken buluyor. Micah da koltuğun arkasında yüzükoyun ve ölü bir biçimde yatıyor. Jessica niki’yi dl ve micah’ın ölümlerinden suçlu tutuyor ve esas ölmesi gerekenin niki olduğunu, dl ve micah’In ona ihtiyaç duyduklarını söylüyor.
matt, isaac’in studyosuna geliyor. Yerdeki kanı ve peter’la sylar karşılaşmasını gösteren tabloyu görünce gidiyor.Mohinder, molly’e gitmeleri gerektiğini, matt’in arayıp kötü adamın yolda olduğunu söylediğini anlatırken molly mohinder’e kötü adamın çoktan bulundukları yere geldiğini söylüyor.Nathan, angela ve claire, nathan’ın ofisine geliyorlar. Claire bombayı durdurmakla ilgili nasıl hiç bir şey yapmadıklarını, o kadar insanın ölümüne izin verdiklerini soruyor. Angela olanları durdurmanın imkansız olduğunu söyleyince claire geleceğin taşa yazılmadığını, değiştirilebileceğini söylüyor. claire, peter’ın patlayıp insanları öldürmesinin yaratacağı vicdan azabına nasıl dayanacaklarını sorgulamaya devam ediyor. Angela bütün bu olaylar bittiğinde claire’in sonunda istediği herşeye sahip olacağını söylüyor, kendini ait hissedebileceği bir yer, bir aile. Claire nathan’a sarılıp inanmış gibi yaparken, “benim zaten bir ailem var.” Diyip camdan atlıyor, ve tabi ki hiç birşey olmamış gibi kalkıp gidiyor.
nathan sen de uçup gitsene kızın yanına.
Jessica ve niki dövüşürlerken, niki’yi bir aynaya fırlatıyor. Niki, kırık aynalarda gerçek jessica’yı görüyor ve aynadaki jessica ona karşısındakinin başkası olduğunu, onu yenecek güce sahip olduğunu söylüyor. ayağa kalkıp jessica’nın ağzına çaktığında görüyor ki kendiside de hayvan gücü varmış. Jessica bayıldığında onun aslında candice olduğunu, yerde yatan micah’ın da yalan olduğunu görüyoruz. Niki daha sonra gerçek micah’ı bir dolapta buluyor.
gerçek jessica
gerçek niki.
Mohinder ve molly, dl’i koridorda yatarken buluyorlar. Mohinder ona yardım etmeye çalışırken molly asansörün çalışmadığını söylüyor.Hiro, ando’yu ait olduğu yere, japonya’ya getiriyor. Ando’ya bundan sonra orada kalması gerektiğini, devamını kendisinin halledeceğini söyledikten sonra arkadaşına cesaretin ne olduğunu gösterdiğini söylüyor. ando da ona senelerdir anlattığı hikayelerdeki kahramanlardan biri gibi olduğunu söylüyor. hiro kılıcını ando’ya vererek önemli olanın kılıç değil, insanın ta kendisi olduğunu söyleyip ışınlanıyor.
it’s not the sword, it’s tha man.
Charles ve peter (bizimkisi) konuşmaya başlıyorlar. Peter bunun bir rüya olup olmadığını sorduğunda charles bunun önemli olmadığını söylüyor. peter’a onun güçlü olduğunu, ve sonunda önemli olan şeyin sevgi olduğunu söylüyor. (aay, yeter.) tam bu sırada hrg peter’ı uyandırıyor, claire’in nathan ve angela’yla birlikte güvende olduğunu söylüyor. kızının hayatını kurtardığı için ona borçlu olduğunu ve peter’la beraber geleceğini, gerektiği zaman peter’ı vuran kişinin o olacağını söylüyor. peter ona teşekkür edince, hrg –sonunda- ona noah diyebileceğini söylüyor. (pek manalı isimmiş.)
Mohinder dl’in yaralarını sararken niki ve micah onların bulunduğu yere geliyor. Molly, korumaların geldiğini söylüyor. micah asansöre yönlendiğinde molly asansörün çalışmayacağını söylüyor ama micah, asansörü tamir ediyor ve beşli tam zamanında kaçmayı başarıyor.
Ve sonunda, peter vs. Sylar.
what took you so long?
Peter’la noah (hemen kullanalım) sylar’ın orada olup olmadığını konuşurlarken sylar noah’ı binaya doğru fırlatıyor. Ve peter’a “nerede kaldın?” diyor. (Buradaki konuşmalar harikaydı, hepsini yazacağım o yüzden.) sylar, “seni daha önce öldürmemiş miydim?” diyince peter da “uzun sürmedi.” Diyor. Bunun üzerine sylar peter’ın boğazını sıkmaya başlıyor (telekinetik tabi.) tam bu sırada parkman sylar’a ateş etmeye başlıyor ama sylar kurşunları havada durdurup matt’e geri gönderiyor. (etti 2)
Tam bu sırada niki, dl, mohinder, molly ve micah binadan çıkıyorlar. Sylar’ın parkometreyi yerinden çıkarıp “beni durdurabileceğini mi zannettin” diyip peter’a vuruyor. Niki yardıma gelip, sylar’ın elinden metreyi alıp ona vuruyor. Peter kalkıp niki’ye ailesine gitmesini, onun bunu halledeceğini söyleyip sylar’a yumruk atmaya başlıyor. (o kadar gücü varken yumruk? Niyeee??)
Peter, sylar’In şeytan gülüşleri arasında, tekrar ışıldamaya başlıyor. Peter kontrol altına alabilmek için sylar’dan uzaklaşıyor. Sylar da ona “kötü adamın peter, kendisinin kahraman”olduğunu söylüyor.
evil grin
Birdenbire arkalarında hiro beliriyor ve sylar’a sesleniyor. Sylar arkasını döner dönmez hiro kılıcı saplıyor. Sylar yere devriliyor. Peter hiro’ya bunu durdurabileceğini, bunun için onu öldürmesi gerektiğini söylediği sırada sylar yattığı yerden hiro’yu binaya doğru fırlatıyor. Hiro havada uçarken başkayere ışınlanmayı başarıyor. Daha sonra sylar’ın gözünde öldürdüğü insanlar geçiyor, annesini ve en son da kendisini gördükten sonra ölüyor. (mu acaba?)
hiro gelir.
kılıcı sokar vee,
yattaaaa!!!
yattaaaa!!!
Peter ışıldamaya devam ederken claire geliyor, babasının elinden silahı alıyor ve peter’a ateş etmeye doğru gelirken bunu yapmak istemediğini, başka bir yolu olması gerektiğini söylerken nathan uçarak geliyor ve bir yol daha olduğunu söylüyor ve claire’e “gelecek taşa yazılmadı.” Diyor.
Peter’a dönerek bunu bitirmenin bir başka yolu olduğunu söylüyor. peter claire’İn gücüne sahip olduğunu ve ölmeyeceğini, ama nathan’ın öleceğini, buna izin veremeyeceğini söyleyince nathan da ben de diğer herkesin ölmesine izin veremem diyor. Kardeşine “sen amigo kızı, biz dünyayı kurtarabilelim diye kurtardın” diyor. Sonra seni seviyorumlar havada uçuştuktan sonra nathan peter’ı kucaklıyor ve uçuyorlar. (bu sahnede çalan müziğe de kıl oldum.) herkes ne olacağını beklerken havada büyük bir patlama oluyor. herkes şaşkınlık ve üzüntü içinde kalıyor.
biraderler.
boom.
Sağlık ekipleri matt’i götürürlerken molly yanına koşup ölmemesini, onun kahramanı olduğunu söylüyor. noah ve claire evin ailenin yanı olduğu hakkında dokunaklı dokunaklı konuşuyorlar. (öf)
Bu sırada sylar’ın cesedinin bulunması gereken yeri görüyoruz. Kan izlerinden anlaşıldığı üzere birisi sylar’ı kanalizasyon deliğinden kaçırmış. Ve yine sembolik hamamböceğimizi kapağın üzerinde yürürken görüyoruz.
“end of volume one”
kapak ve hamamböceği.
“volume two: generations”
generations.
hiro’yu 1671 yılına, kyoto’ya ışınlanmış buluyoruz. İki grubun savaşının ortasında kalıyor hiro çaresizce. Bir tarafta meşhur armamızdaki işareti görüyoruz. (Zırhın İçindeki adam da hiro’nun babasına benziyor çokça.) tam bu surada güneş tutulması oluyor, ve iki tarafta şaşkınlıkla gökyüzüne bakarlarken bölüm bitiyor.
arma.
ilk bölüm göndermesi?
to be continued…
yorumlar
eyvah, avanak peter geri mi dönecek? şiddetle five years gone’da ki peter’ı istiyorum.
Öncelikle herkese merhaba,Evet final kesinlikle çok sönüktü ama bizi de 2. sezon görüntüleriyle beraber bayaa bi meraka soktuğunu düşünüyorum.Benim aklıma devamı ile ilgili birtek teori geliyor. O da şu;Sylar bence öldü :)))… Fakat Molly Sylar dan daha da kötü olan birinin olduğunu ve onu gördüğünde onunda onu gördüğünü söylüyordu. bunun simone un babası olma olasığı yüksek olsa da bence Peter sonlara doğru Jessica ile yanyana geldi ve onun güçlerini de kendisine kattı. Jessica nın çok güçlü olmasının yanında iki kişilikli olmasını da absorbe etmiş olabilir.Eğer öyle ise Peter hem iyi hemde kötü bir kişiliğe sahip olacaktır. 2. sezonun başında gökyüzünün kararması gökyüzünden gelen bir tehditin olduğu düşünülürse, Amerika semalarında patlayan Peter ın kötü kişiliği ile geri döndüğü düşünülebilir.
uuu, @mvab, bu iki kişilikli peter fikri hiç aklıma gelmemişti. hoş bi yönlenme olabilir peter karakteri için.
Peter’ ın çift kişilikli bir karaktere bürüneceğini düşünmüyorum lakin molly’ nin kendisini görebilen bir kişiden bahsetmesi önmüzdeki sezon daha güçlü karakterler ile karşılaşacağımız gösteriyor.
Ayrıca sizce Sylar öldümü, kaçtı mı, yoksa hamam böceğine mi dönüştü?
:)) ya sylar eger ölmeyip de hamamböceği falan olursa izlemem artık bu diziyi…
ondan da şüphelenmedim değil şimdi kanı akar lağama ordan garip yaratıklar türer… heralde yapmazlar böyle birşey
olursa da ninja kablumbagalardaki kötü adam gibi (ismini hatırlayamadım şu sadece beyinden ibaret olan) birşey olur heralde
Herhalde bu bölümü beğenen yegane 22dakikacı benim Ben Heroes’un dramatik gücünü seven ve işin aksiyon dozu yükselirse X-Men fikirini kullanan bir dizi olmaktan çıkıp, fotokopi makinesinde çoğaltılmış gibi kopya olacağına inanan birisi olarak bence yeterli ve iyi bir finaldi.
Ve son 10 dakika, tüm sezon boyunca görmek istediğim, “en baba herolar aynı yerde” durumunu gördüğüm içinde esktra sevdim o 10 dakikayı ben.
benim beğenmediğim bir nokta da şu. daha önce peter patlama sahnesini ny un ortasında gündüz vakti görmüştü.. hatta ozaman bütün karakterler de oraya gelmişti. bence bu son 10 dakika buna benzer şekilde olabilirdi. bütün sokakların caddelerin bomboş olması da ayrı bir konu tabii ki.
sylar’ı kanalizasyona götüren molly’nin bahsettiği çok kötü ve güçlü kişi olabilir, bu kişininde simone’nin babası olacağını zannetmiyorum (sevgi böcüü triplerindeki biri için uzak bir ihtimal)
beni en çok üzen ise :
sylar hrg yi fırlattı, matt’in kurşunlarını geri yolladı ama hiro ya bön bön bakmakla yetindi oysa iki elide boştaydı telekinetik gücünü kullanarak hiroyu sinek gibi uçurabilirdi, çok kolay oldu bu çook.
20-23 arası seyretmedim. Ama spoiler okumaktan hiç mi hiç çekinmiyorum. Ne kadar okursam okuyayım seyrettiğim zaman bir farklı oluyor yaw:) Şimdik bu dizi sonlarda biraz fazla oldu. Sürekli git gel falan, başlarda daha güzeldi sanki. Ama yine de seviyorum ben bu diziyi
@vesc, yorumunun 4. maddesine aynen katılıyorum. linderman’ın yarım beynine bakarken tam da aklımdan bunlar geçiyordu çünkü.
ayrıca sylar’sız bir heroes düşünemiyorum. hatta hamamböceği kostümü içinde dönse batman’deki penguen tadında biri olur çıkar keyifle izlerim
bende bu bölümü beğenenlerdenin, heroes hiç bir bölümünde hareketli olmadı ki sezon sonu eğer bol kapışmalı olsaydı biraz eğreti kaçabilirdi.Özellikle yapımcıların tam kapışma anında yarıda bırakmadıklarına çok sevindim.
Peterın kafasına kurşun sıksalarda bişey farketmez ki adam nükleer bomba gibi patlayacak geri gelecekte bir kurşundan ne olur.Bence Nathan silahı alıp kardeşinin kafasına sıksaydı daha güzel olurdu.Ben herşeye rağmen sevdim.Gene de biraz gösterişi olsaydıda fena olmazdı hani demeden edemeyeceğim
Sezon 2 de görüşürüz
Bilmem birileri fark etti mi. En son hiro japonya’ya ulaştığında karşı tarafda mavi atlı biri gelmişti. Elindeki bayrak da bizim Heroes işareti vardı. Adamın yüzüne dikkatlice bakınca sanki Heroes’un babası gibi geliyor bana. Hiro zamanı durdurabiliyorsa, babası ölümsüz gibi bir şey mi oluyor bu güneş olayından sonra ?
Hatırlarsanız Sylar belli bir amaç doğrultusunda insanları öldürdüğünü, patlayarak toplu bir katliam yaratmayı istemediğinden bahsediyordu. Hoş sonraları gitgellerle o düşünceden uzaklaşmış olabileceğini de gösterdiler ama geleceği görebilen birisi, öyle bir ortama bu kadar gözü kara girer mi ki acaba? Belki de öleceğini biliyordu (ya da en azından kılıçla şişleneceğini) ama yine de patlamayı engellemek için oraya gitti. Peter parlamaya başladığında asıl kahramanın kendisi olduğunu söylemesi falan böyle bir izlenim uyandırdı.
Bir de Claire geleceğin taşa yazılmadığını söyledikten sonra Nathan’a çok güzel bir örnek veriyor. “Madem tüm bunların önüne geçilemeyecek, neden bunca yıldır bizim bir araya gelmemizi engelliyor.” diye soruyor Nathan’a. Nathan bu laf üzerine annesine “hadi cevap ver” gibisinden bir bakış fırlatıyor. Angela cevap veremeyince “Bazı şeyleri anlamak için henüz yeterince olgunlaşmadın” diyip geçiştiriyor.
hrg’nin evinde Ted’in güçleri kontrolden çıkınca, Claire yaklaşıp iğneyle bayıltmamış mıydı? Neden Peter’ın ille de vurulması gerekiyor ki?
Sylar her yeni bir güç edindiğinde, oturup güçleri üzerinde hakimiyet sağlayana kadar pratik yapıyor. Peter görünmez adamla biraz çalıştı, çözdü olayı. Biraz çalışsana üzerinde be kardeşim…
Bu arada Peter iki gücü aynı anda kullanamıyor olabilir. Ya da kullanabilmek için daha çok pratiğe ihtiyacı olabilir. Düşünüyorum geçmiş bölümleri, iki gücü ayın anda kullandığı bir zaman gelmiyor aklıma.
Bir de, Peter’daki güçler bende olacak, sürekli kullanırım yahu. Gel gör ki Peter’ı da anlıyorum. Yapımcılar elini kolunu bağlamış. Bütçe meselesi…
Son olarak, Nathan Peter’ı ne kadar yükseğe çıkardı ki? Patlamayı gördük neticede. Nükleer patlama değil mi bu? Serpinti falan olursa, ikinci sezonda tüm New York Hero olur falan. Oooh maşallah.
@farslan: ben özette o konudan bahsettim.
refree20 arkadaşım “peterin bi dünya gücü war kendide uçabiliyo neden kendi uçup gitmedide abisi geldi onu ucurdu” demiş, ilk başta ben öyle düşünmüştüm ama bir daha seyrettiğimde Peter’ın o sırada “Onun gücünü aldım, Nathan. Kontrol edemiyorum. Hiçbir şey yapamıyorum.” dediği dikkatimi çekti; Peter o sırada başka hiçbir yeteneğini kullanamıyor ve patmasına da engel olamıyor, bu yüzden tek başına uçup gidemedi, abisi Nathan yardım etti.
nedense bu olay bana LOTR’u anımsattı. yüzüğü her kullandıklarında Sauron onları görebiliyordu
Final hayal kırıcıydı ancak ben şöyle düşünüyorum; heroes benim gözümde bize 3 tane sezon finali yaşattı; save the cheerlader vakası, cleire ile ted’in karşılaştığı bölüm, sylar ile peter’ın suresh’in evindeki karşılaşması. Ayrıca alternatif gelecekte geçen bölüm başlı başına bir olaydı. O yüzden halen gönlümdeki yerini koruyor.Beni en çok sevindiren sylar’ın ölmemesi oldu. Öncelikle karakteri çok güzel doldurdular ölseydi üzülürdüm. Ayrıca sylar çok önemli bir denge unsuru. Sylar ortada gezdiği sürece hiç bir kahraman güvende değil. Bu da diziye hafif tatlı bir gerilim katıyor. Bunun kaybolması kötü olurdu.Şimdi bir sezon boyunca pişirdikleri malzemeyi bitirdiler. Asıl bundan sonra ne yapacakları. Umarım lost gibi brezilya dizisine dönmez.
Peter’ın uçamaması için bir çok neden var. bence orda bir mantıksızlık yok. Nukleer yeteneğini çok güçlü ve peter’ı tüketiyor, bu bir neden olabilir. Ya da yetenekleri sıra tabanlı olabilir, aynı anda iki yeteneğini kullandığını görmedik. Hem hikayenin gelişimi açısından da durum oldukça mantıklı bence.Alternatif evrendeki Peter tam bir tanrı olmuş. Kızlar bayılabilir ama birkaç bölüm sonra hepimizi sıkacağı kesin. Güçlerini kontrol edemeyen peter daha ilgi çekici bence.Asıl finalin adamı bence sylardı. Çok ilginç davrandı. Belki de olayların böyle gelişeceğini gördüğü için böyle bir tutum sergiledi. Hiro’nun Sylar’ı bukadar kolay haklamış olması da bunun nedeni olabilir. Hatırlarsanız ölüm döşeğindeyken gülüyordu ve gözünden geleceği gördüğüne dair bir görüntü silsilesi geçiyordu.
ya bence o sonda karşı taraftaki atlı adam hero nun bahsettiği kılıç ustası deilmiydi :))
ya bu japonların hepsi birbirine benziyor ayırt edilemiyorki
neyse öle yada böle bu sezon bitti ama gelecek sezon sağlam bir sezon olacağa benziyor.
bi dikkatimi çeken de dizinin ilk bölümlerindeki güneş tutulması 2. sezonun başında da vurgulandı. hatta dizinin girişinde de hep bi güneş tutulması var. hadi hayırlısı diyelim
Benim asıl merak ettiğim durum ise moly yeni bahsettiği vatandaş.
Anladığım kadarı ile sylar ile bu kadar belaya bulaşan peter ve hiro büyük ihtimalle bu adamda dahada batıracaklar.
Birde peterın son andaki yüz hali gerçekten süperdi.
Bakalım yeni bölümlerde neler ortaya çıkacak.
Ben de hayalkırıklığına uğradım, sen git 20 küsür bölümü soluksuz izlet, heyecan üstüne heyecan kat, sonra son bölümde batır her şeyi! yine de SYLAR müthişti her zamanki gibi, ölmediğine sevindim!:) (ii de bu adamın Claire in gücüne ihtiyacı zaten yok, ne kılıç işliyor ne kurşun kendisine zaten) Lost yine dizilerin efendisi, buradan da bunu anlıyoruz
refree20 ; arkadaşım yorumunda lost için kumda debelenen adamların dizisi yazmışsın Her ne kadar 3. sezon ile hayal kırıklığı yaratmış olsa da (henüz 3. sezon finalini izlemedim) lost kesinlikle o kadar basit bir dizi değil. Hem daha heroes yokken lost vardı bu tv aleminde .lost ile heroesu karşılaştırmayı bile saçma buluyorum.İkisi de farklı kulvarlarda.Sözlerimden heroesa karşı olduğum sakın çıkarılmasın heroesu da yayınlandığı ilk günden beri takip ediyorum Gerçekten yılın en iyisi olduğunu düşünüyorum. Ama konu lost olunca akan sular durur benim için. Kutup ayısı olayına gelince yapımcılar zaten dizi bitiğinde tüm sırların ortaya çıkacağını açıkladılar.
arkadaşım o sitede bi lostu oylayanların sayısına bak bi de heroesu. heroes yeni bi dizi olduğu için puanı daha yüksek olabilir bunun nedeni de oylama sayısının düşük olması dikkatini çekerim ki lost da ilk zamanlarında en yüksek puana sahipti
@refree20; Kumda debelenen adamlar mı? daha neler!:) en sıkıcısı olan 3.sezon bile gayet aksiyon dolu, (14.bölümden sonra gerçekten hızlandı) üstelik o kutup ayıları oraya Dharma tarafından deney amaçlı getirilmişti. Lost puzzle gibi bir dizi, anlamak için kafa yormak gerekiyor ki eglencesi de bu zaten. Hem ben iki diziyi de seviyorum ve ikisi için de bolca link atıyorum sayfaya, neden yorum yapmayayım burada? Masi Oka (Hiro) bile Letterman’a konuk olduğunda “We devote entire show to find out what’s happening in Lost” demişken hem de! ayrıca Lost Answers diye de bir özel bölüm çıktı yakınalrda, onu izlemeni tavsiye ederim. Her ne kadar Heroes e bayılsam da kurgu açısından Lost derim! Ama umarım Heroes da en az 3 sezon dayanır tabi! (finale bakarsak üzülerek söylüyorum bunun olacağını düşünmüyorum!)
ahaha heroes-lost kapışması, süper!yürüsün dizi fanatizmi!
olacak iş değil, diziyi izlerken nasıl peter’ın “hiçbirşey yapamıyorum” dediği gözümden kaçmışsa, sparhawkisme ‘nin yaptığı yorum da gözümden kaçmış, aynısını ben de yazmışım. gerçi sildim ama aptallık baki demekki haha
benim asıl merak ettiğim Nathan ve Peter’ın annesi olacak hero olması kuvvetle muhtemel karakterin gücünün ne olduğu. Elleri ile dokunarak falan Nathan’ı accaip ikna ediyo gibiydi, hatta direk kumandaya bağlamış gibi geldi bana. Ancak daha önce dizide ikna kabiliyeti olan bir kızcağız vardı. Aynı gücü kullanacaklarını sanmam.
Daha önce Bennet’ların laboratuarında Syler ölmüştü. Fakat sonra nasıl olduysa dirildi. Ben görememiştim ama eşim o sahnede de bir hamam böceği olduğunu görmüş. Bu da yüce Sylar’ın öyle kolay kolay diziden kopmayacağının işareti sanırım.
Ayrıca benimde beklediğimden daha sakin bir finaldi
ama olur olmaz bi yerde 3-4 ay kanser edercesine bitmediği için de memnunum.
Sylar‘ın, Chandra Suresh‘in yazdığı Activating Evolution adlı “Heroes evrenindeki süperkahramanların el kitabı”nı okuduğu verisini bir yana alarak düşünürsek; kendisinin hamamböcekleri hakkında Mohinder Suresh‘in değinmelerine denk bir fikir sahibi olduğunu çıkarsayabiliriz. br>
br>
O halde, Sylar’ın kendisine evrim adına seçtiği role uygun şekilde, hamamböceğinin de nasıl çalıştığını etüd etmiş olması ihtimali bu ölmek nedir bilmezliğini açıklıyor sanırım. (Hatırlayalım: Sylar, The Company tarafından tutulduğu hücrede hamamböceği ile karşılaşıyordu. (Godsend) Takip eden bölümde, (The Fix) Noah Bennet‘a “Hank” tarafından Sylar’ın öldüğü söylense de kendisi bir şekilde diriliyor idi) br>
br>
Heroeswiki‘deki hamamböceği başlığı altındaki trivia‘da da şu veriler kaydedilmiş: i. Hamamböceği, nefesini 45 dakikaya kadar tutabilir ve kalp atışını yavaşlatabilir. ii. Hamamböcekleri, radyasyona karşı insanlardan 15 kat daha fazla direnç gösterebilirler. iii. Hamamböcekleri, kafaları kopmuş olsa dahi yedi gün (bazı durumlarda bir ay) kadar hayatta kalabilirler. (Further reading: Wikipedia » Cockroach, Vikipedi » Hamamböceği, Sözlük » Hamamböceği) br>
br>
Yalnız herhangi bir yerde “Sylar – Hamamböceği” ilişkisine somut bir şekilde değinen hiçbir yazıyla karşılaşmamış olmam bana enteresan geliyordu en başından beri ama bariz olanı açıklamamak adına bir hareket olduğunu zannediyordum içten içe. Değilmiş meğer.
@vesc harika olmuş eline sağlık. hamam-böceei sylar ilişkisi kafamı kurcalıyordu. Artık rahat uyuyabilirim eylüle kadar.
edit:
denmiş ancak şöyle bir durum var ki : hamamböceklerinin kalbi ve akciğeri yoktur.
Ya şey, benim hamamböcekleri hakkında bildiklerim sıfıra yakınsıyor olduğundan Heroeswiki’deki bilgiyi aynen alıntıladım; kaldı ki, Heroeswiki de trivia’yı Wikipedia’daki makaledeki bilgilere dayanarak hazırlamış olsa gerek zira aynı ifade şu şekilde yer bulmuş kendisine: br>
br>
“The cockroach is also one of the hardiest insects on the planet, capable of living for a month without food. It can also hold its breath for 45 minutes and has the ability to slow down its heart rate.” br>
br>
Benim Sylar ve hamaböceği ilişkisine dair soruşturmam yalnızca kurgusal olarak gösterilmek isteneni işaret etmek idi. Yani, Ağaçsakal, hamamböceklerinin fizyolojisi hakkında haklı olabilirsin; gerçekten hiçbir fikrim yok. br>
br>
Yine bu ilişkiden, Franz Kafka’nın Dönüşüm’ündeki (die Verwandlung) Gregor Samsa’ya Sylar ile yapılması olası edebi göndermeleri soruşturabiliriz. Ancak, benim gördüğüm, senaristler -bilhassa herkesin “Ailem, her şeyim!” diye inim inim inlediği, birlik ve beraberliğin esas olduğu bir dizide- böylesi bir aile, baba-oğul ilişkisi yergisini pek tercih etmemiş oldukları. Olsa olsa Chandra Suresh’in kertenkelesi “Mohinder” gayet silik bir gönderme olabilir. Bu sebeple, Sylar’ın izleyiciye tanıtımındaki o eksik dram, hep kendisinin görünen yarıtanrılığı ve evrimdeki parazit ile en güçlü arası çelişen rolü gibi birtakım unsurlar ile geçiştirilmeye çalışıldı, bana kalırsa. (Aman neyse, kolam ısınmış zaten bunları yazarken, sinir oldum)
vesc, Kalp ve akciğerleri olmasada hamamböcekleri konusunda haklısın. Varolan en dayanıklı canlılardan bir tanesiymiş kendileri. Havasız, susuz, aç sefil hatta kafa kesik yaşayabiliyorlar. Atom bombasından sağ kurtulabilen tek canlı türü. Bu sağlamlıkları sebebi ile evrim süreci içerisinde kolay kolay doğal seleksiyona uğramadıkları gibi, evrimin temelinde de önemli bir yer işgal ediyorlarmış.
Evrim ile bu kadar iç içe geçimiş bir senaryoda doğal seleksiyona inanan ve kendi türleri arasındaki savaştan galip gelmeyi hedefleyen sylar amcanın kendine ilham kaynağı olarak hamamböceei seçmesi pek bi anlamlı olmuş gibi. (Tabii bunlar varsayım.. )
Sylar ile hamamböceği arasında bir ilişki olduğuna bende katılıyorum, dizide bir çok bölümde hamamböceklerinden bahsediliyor ve karşılaşılıyor. Daha sezonun ilk bölümünde Suresh sınfta ders veririken hamamböceklerinin dohasından bahsediyor, babasının evine gittiğinde hamamböcekleri ile karşılaşıyor, Sylar gözaltında tutulduğu yerde hamamböceği dolaşıyor ve daha bir çok karede ya görüntüsü ile ya da biyolojik yapılarından bir şekilde bahsediliyor. Ne yazık ki 2 sezon başlamadan bunların hiçbirinin yanıtını bulamayacağız…
selamlar. Hamamböceği olayına katılmıyorum. Bence Sylar sadece “ability hunter”. Sinekten yağ çıkarma, hamamböceğinin gözündeki köpüğü yakalama gibi becerileri yok bence. He o hamamböceği hamamböceği aleminin hero’larından biriyse bilmem ama
bu arada bir düzeltme yapayım. hamanböceği temasının ara ara işlendiği tabiki doğru ve dizi ile bilinçli bir ilgisinin olduğuna katılıyorum. ama bu ilginin Sylarla direk bağlantılı olduğunu sanmıyorum. @vesc arkadaşın yorumları çok iyi onu da belirtmek isterim.
ve 23. bölümü ben de sevdim. o kadar çok aksiyon isteyen arkadaşlar alsınlar 3D oyun bayılana kadar aksiyon yapsınlar. Bence adamlar zoru yaptılar. Beklenmedik bir kurgu. Nathan’a hemen hemen herkes baştan beri sinir oluyordu ama adam en bi hero olduğunu gösterdi. Aksiyonla doldurup woouuw dedirtebilirlerdi herkese ama onlar bu tip eleştirileri göze alarak dramatik bir final – başlangıç seçtiler. Yoksa adamların böyle bir prodüksiyonda paradan puldan kaçıpta 3D efekt ketumluğu yaptıklarını sanmıyorum.
Fantastik kurgusu ile zaten insanların hayal dünyasına seslenen bir yapım. Geçmişimizden besleniyor. Bizi beklemeye alan bir tarafı var… 23. bölümle herşey sona erseydi belki bazı arkadaşlar haklı olabilirlerdi eleştirilerinde. Ama bitmedi… Herşey şimdi başlıyor… Ayrıca, bir Sylar ölür yerine yenisi gelir
sylar ölmedi yüreğimde yaşıyor…
Sylar’ın diziden çıkacağını sanmıyorum;en önemli karakterlerden.Hem ölücek olsaydı kanalizasyon manalizasyon olayını göstermezlerdi.Şu yeni kötü adamında daha önce görmediğimiz biri olduğunu düşünüyorum,ama Sylar’la ne işi var acaba.Dikkkat ettiyseniz kan izleri gözükürken,Mohinder”hayatta hep benzerlerimizi ararız“gibi şeyler söylemişti.Acaba bu ikisi birleşicekmi?!Süper bi ikili olur:)
sylar kanalizasyona sürünürken- sürüklenirken– kimse farketmedi; acaba işin içinde şu görünmez adam da olabilir mi?!
peter kesinlikle ölmüyor; çünkü 20. bölümde 5 yıl sonrayı gösterirken de peter patlamış fakat canlı kanlı ortalıkta gezmektedir.
sylar’ın 10 veya daha fazla kişiyi öldürüp gücünü aldığını biliyoruz,ama güçlerinden yalnızca bi kaç tanesini gördük.kurtulması belki de diğer bilmediğmiz güçleriyle alakalı olabilir.
@dead man malesef yorumlarının hemen hemen hiçbirine katılmıyorum. sylar bence de yaşıyor olabilir ama bunun kesin kanıtı kanalizasyon sahnesi olamaz. o “en kötü” sylar’ı alıp incelemek yada başka bir neden için aşağılara götürmüş olabilir.sylar öldüğü halde “linderman”ın gücüne benzer bir güçle onu “resurrect” edebilir. sürüklenirken kimsenin görmemesi dizideki bir boşluk bence. görünmez adam orada bile olsa kendisinden başkasını görünmez yapamazki. peterin 5 yıl sonraki hali artık patlamadan sonraki gibi değil. o alternatif bir gerçeklikti ve bombanın patlamaması ile tamamen değişti.ama peter renkli ve baş karakterlerden biri.bence de ölmedi.BENCE DİZİDEKİ EN BÜYÜK BOŞLU “HAITIAN”. ONA NE OLDU? BENCE ONU ÇAKTIRMADAN AÇIĞA ALDILAR ÇÜNKÜ O SON SAHNEDE OLSAYDI HERŞEY FARKLI OLABİLİRDİ. SYLAR’IN YADA PETER’İN GÜÇLERİNİ KULLANMASINI ENGELLERDİ VE HERŞEY BİTERDİ.
hayır bence görünmez adamda hiro ve dl gibi güçlerini dokunduğu kişi üzerinde kullanabiliyor…yoksa elbiseleri nasıl görünmez olcaktı
buna daha önce değinildi mi bilmiyorum, zira aramayla bulunacak gibi değil, ama farkettiğim gibi yazayım:
şu her yerde karşımıza çıkan işaret var ya, o bir DNA ikili sarmalının tek sarmalınının (yani “single stranded dna”) hafif yamultulmuş hâli. herhalde daha önce keşfedilmiştir, boşa yazıyorum gibi geliyor, ama şeklin aslında yandan yemiş dna olduğunu şu resmi görünce farkettim:
adamlar o yandan yemiş DNA sayesinde coşmuşlar ya öyle zaten…
bana tüm bu işlerin başında chandra suresh varmış gibi geliyor. ibrahimus kardeş tespitini takdir ediyorum ben daha önce dikkat etmemiştim. ama şaşırmadım da. fakat hatırlarsan ando bu şekli gördüğünde japonca iki kelimeye benzetmişti. biri yetenekti ama diğerini hatırlamıyorum. dizi de kurgu şiirsel. ama ben hala haitiliyi düşünüyorum ona ne oldu…o herşeyi değiştirebilecek güce sahip olan adama ne oldu?
haitli “şirket” ten saklanmak için fazla ortaya çıkmıyor bence…
herkese merhaba..benim gözümden kaçtı sanırım..peter ve nathanın annesinin özel bir gücü varmıydı?her taşın altından o çıkıyor,herşeyi biliyor..birde salağa yatıyor..
haaa bu arada ben de sezon finalini beğenmeyenlerdenim…daha bi atraksiyonlu bişeyler bekliyorum…olmadı!!24 eylüllde başlıyormuş 2.sezon….107 gün var yaaaa..nasıl geçicek..üffffffffff!!!
Sanırım annesinin özel bi gücü yok (ama hiç belli olmaz, ne de olsa nerdeyse tüm aile süper) bununla ilgili hiç bişey göremedik.
Hey gidi Sylar ölmüş gibi yaptığın,hamamböceği gibin kanalizasyonların içine aktığına üzülmedim de, şu “en kötü” tribinin altından ezim ezim ezilmen ezdi beni.Seni ne umutlarla takip ettiydim.Çok büyük kötü adam olacaktın,çok pis şerefsizlikler yapacaktın,İblis bile kaçacak delik arayacaktı.O kadar nefret edecektik ki senden,JR ile aramızda bir ortak nokta oalcaktın.JR bile bu kadar kinlendirmemişti beni. (Gerçi hoş yer-yer telekinetik bir JR portresi çizmiyor da değildin) Öldüğün gün yaşayacağım orgazmik hallerin hayalini kurmuştum beynimde günlerce.Ama yok,yine çıktı işte.Bu dizilerin kaderi midir bu? Her sezonun sonunda bir “en kötü” üzerinden “gördüklerinizi unutun bu hepsinden kötü” hikâyesi kurmak.