Onlar Bizim Seri Katillerimiz!!!
32 yorum merbabu 04 Ocak 2011 00:06
hem de sosyal mesaj vereyim dedim
Dizilerin vazgeçilmezleri… Dizi cinayetlerinin baş kahramanları… Onları kimi zaman kurbanlarını alelade şeklide öldürürken görüyoruz; kimi zaman kurbanları için plan yaparken, kimi zaman ise kusursuz planlarını soğukkanlı bir şekilde uygularken… Onların ustaca işledikleri cinayetler hayranlık uyandırmıyor değil. Seri katilleri mercek altına alıyoruz. Peki kimdir bu seri(n) kanlı katiller?
________
(Aman dikkat!Yazının bazı kısımları ispiyon içerir.)
İlk olarak biricik seri katilimiz Dexter Morgan’dan başlamak fena olmaz sanırım.
Dexter Morgan – Micheal C. Hall [Dexter]
Dexter Morgan
O, seri katilleri öldüren bir seri katil. Kurbanlarını insanların hayatını altüst eden, kanunun elinden kurtulmuş seri katiller arasından seçiyor. Belirli bir ritüel ile kurbanlarını öldürüyor.
Brian Mooser (Rudy Cooper) – Christian Camargo [Dexter]
Dexter ile başladık, o zaman Dexter ile devam edelim: Dexter’ın öz kardeşi Brian Mooser yani akıllara kazınan haliyle nam-ı diğer Ice Truck Killer
Ice Truck Killer – Dexter
Brian Mooser, Dexter’ın saplantılı öz kardeşi. Anneleri bir konteynırın içinde öldürüldüğünde Brian da Dexter ile birlikteymiş. Dexter’dan büyük olduğu için, o anı her zaman içinde tekrar tekrar yaşadığını söylüyor. Kurbanlarını öldürüp kanlarını tamamen çektikten sonra, parçalara ayırıyor ve paketleyip halka açık yerlere bırakıyor. Brian’a Ice Truck Killer (Buz kamyonlu katil) denmesinin sebebi ise cesetleri buz kamyonunda taşıyor olması.
Arthur Mitchell – John Lithgow [Dexter]
Arthur Mitchell ise yine gözde seri katillerimizden: Nam-ı diğer Trinity Killer (Üçlemeci Katil)
Arthur Mitchell – Dexter
Arthur Mitchell belirli tekrarlar ile seçiyor kurbanlarını ve belirli bir ritüel eşliğinde öldürüyor. Dexter dizisine dördüncü sezonda dahil olan Arthur’a Trinity Killer denmesinin sebebi, belirli periyotlarla farklı eyaletlerde üçer üçer öldürüyor olması. Tabii ona bu kuralı bozdurtan Dexter oluyor.
Arthur Mitchell
Azazel
Azazel – Fredric Lehne [Supernatural]
Güzide doğaüstü güçler dizimiz olan Supernatural’da kanımızı donduran seri katilimiz Azazel.
İlk iki sezonda baş düşman olarak karşımıza çıkıyor Azazel. Şeytan küçük çocukları onun kanı ile beslediğinde büyüdüklerinde şeytani yeteneklere sahip oluyorlar.
Theodere Bagwell – Robert Knepper [Prison Break]
Seri katil olduğundan şüphe ettiğim ama aynı zamanda bu sıfata layık gördüğüm Theodere Bagwell yani T-Bag:
Theodere Bagwell
Babasının Down sendromlu kız kardeşine tecavüz etmesi sonucu dünyaya gelmiş olan T-Bag, adam kaçırma, tecavüz ve cinayet suçlarından şartlı tahliyesiz ömür boyu hapse mahkûm edilmiş bir seri katil. (Seri katil olduğundan biraz şüpheliyim aslına bakarsanız.) Robert Knepper’in de T-Bag’in hakkını veren oyunculuğundan da bahsetmeden edemeyeceğim açıkçası.
Kevin Greer – Taylor Nichols [CSI]
Kevin Greer yani hafızalarımızda kalan adıyla; The Blue Paint Killer:
The Blue Paint Killer
Kevin Greer, CSI: Crime Scene Investigation’ ın üçüncü ve beşinci sezonlarına yer almış, zihnimizde ve gönüllerimizde yer etmiştir.Katilimiz kurbanlarını genellikle kadınlar arasından ve özenle seçiyor. Kurbanlarının evlerinin mavi parmaklıklı olmasına dikkat ediyor. Parmaklıkları motoryağı ile boyuyor. Kurbanları parmaklıklara tutunduklarında ellerine mavi boya bulaşıyor ve ondan sonra avlıyor kurbanlarını. Öldürmeden önce de tecavüz ediyor. Kurbanları: Janet Kent, Marcia Reese Charlene Roth, Debbie Reston, Jonathan Avery Haywood, Kaitlin Rackish.
Natalie Davis – Jessica Collins [CSI]
Yine bir CSI: Crime Scene Investigation klasiği bildiğimiz adıyla; The Miniature Killer:
The Miniature Killer
Natalie çocukken küçük kız kardeşini aşağıya iterek ölmesine sebep olmuştur. Bu ilk cinayetinden sonra seri cinayetlerin arkası gelmiştir.
The Miniature Killer
The Miniature Killer
Natali’nin cinayetlerinin işleniş biçimlerinin baş harfleri “BLEACH” kelimesini oluşturmaktadır: “Blunt force trauma, Liquid nicotine, Electrocution, Asphyxiation, Crushing, and Hanging.” The Miniature Killer denmesinin sebebi ise, cinayet mahallinde cinayetin minyatürünün bulunması.
Chris Keller – Christopher Meloni[Oz]
Birinci dereceden ömür boyu hapse mahkum edilmiş bir seri katil de Chris Keller:
Chris Keller
Chris Keller; cinayete teşebbüs, ölümcül bir silahla saldırı gibi suçlardan birinci dereceden ölüme mahkum edilmiş bir seri katil. Kurnaz, ama aynı zamanda çok kolay manipüle edilebilen bir sosyopat…
Richard L’Italien
Richard L’Italien – Eric Roberts [Oz]
Mizojenist (kadın düşmanı) olan bir seri katil ile karşı karşıyayız: Richard L’Italien.İşlediği suçlardan pişman olmayan ve asla uslanmayan bir seri katil olan Richard L’Italien, bilinen cinayetlerinin dışında başka cinayetlerinin de olduğunu itiraf etmiştir.
Patrick Pewterschmidt – Robert Downey Jr. (Seslendirme) [Family Guy]
Sıradaki seri katilimiz ise; aslında akıl hastası olan Patrick Pewterschimidt:
Patrick Pewterschmidt
Patrick Lois Griffin’in uzun zamandır kayıp olan ağabeyi. 30 yıl boyunca babasının yolladığı akıl hastanesinden ayrılmasından sonra seri katil olmuştur.
Gabriel Gray – Zachary Quinto [Heroes]
Gabriel Gray, sonradan içindeki seri katili bulup ortaya çıkartan süper güçleri olan süper seri katil: Sylar
Gabriel Gray
Gabriel, asıl mesleği olan saat tamircisiyken, içindeki katil potansiyelini keşfedip cinayetler işlemeye başlamıştır. Dizideki en kötü ve en güçlü karakterdir. ‘Süper kahraman’ güçleri olan Gabriel, Sylar haline geldikten sonra sayısız cinayet işlemiş ancak dördüncü sezonda içindeki iyi insan olma isteğine yenilmiştir. Yeteneği ise; karmaşık sistemi olan her şeyin nasıl işlediğini anlayıp, onları tamir etmesi ya da yok etmesi.
Red John – … [The Mentalist]
Henüz yüzünü görme şerefine nail olamadığımız seri katilimiz; Red John:
Red John
İyi adamların bir türlü yakalayamadığı seri katil olan Red John, dizinin ana kahramanlarından CBI’da danışman olan Patrick Jane’in ailesini öldürmüştür. Red John, işlediği cinayetlerden sonra imza olarak kurbanın kanıyla gülen yüz resmi çizmektedir. Çizilen yüzdeki kan tam olarak pıhtılaşmadığı için de, gözler ağlıyor gibi gözükmektedir ve bu durum herkesin kanını ziyadesiyle dondurmaktadır.
The Gormogon – Laurence Todd Rosenthal [Bones]
Başka bir Amerikan polisiyesi olan Bones’ta üçüncü sezon karşımıza çıkan yamyam bir seri katil: The Gormogon
Gormogon
Yaptığı işin hakkını görünüşüyle de fazlasıyla veren Gormogon’u gördüğünüzde kanınızın donmaması olası değil… Bilinen beş kurbanı var ve dizide bazı sahnelerde öldürdüğü kurbanlarının etlerini yerken onu izleyebilirsiniz…
Gabriel Kent
Gabriel Kent – Tod Carty [The Bill]
Bu ingiliz polisiyesinde izlediğimiz Gabriel ise içindeki potansiyeli sonradan belli eden seri katilimiz:Gabriel Kent; dışarıdan görünüşte saygıdeğer, görevlerini yerine getiren bir polis memuru. Ancak aslında; raydan çıkmış, dengesiz… Onaltı yıl orduda görev almış. Sun Hill polis merkezinde çalışmaya başladıktan sonra, tecavüzlerin, saldırıların, sahtekarlıkların, entrika ve cinayetlerin ardı arkası kesilmemiş. Adeta evrim geçirmiş.
Öyle ya da böyle herkes seri katil olamaz. Bu işi yapmanın belirli bir raconu vardır.
yorumlar
Leziz derleme. Aklınla bin yaşa. Eline sağlıık!
Criminal Minds elbette “seri katilleri yakalayan” bir ekibin maceralarını ele aldığı, her bölümde bir seri katil olduğu ve şu ana dek yayınlanmış bölüm sayısı 125’i bulduğu için bu listeyi epey katlayacak kadar malzeme çıkar herhalde oradan Ama bunlar daha bir özeller değil mi? (Criminal Minds’ın da birkaç bölüme yayılmış özel seri katilleri oldu ama şimdi aklıma gelmiyor. Yarın düşünürük onu.)
T-bag wikipedia’nın kurgusal seri katiller listesinde var bu arada.
vallaha harika olmuş.. yaşasın katillerimiz!!
Ha bu arada tekrar aklıma geldi. Sanırım benim favorilerimden biri Death Note‘tan Light Yagami
Eminim daha çok seri katil vardır da hiçbir fikrim olmayan diziler hakkında yorum yapmak istemedim açıkçası. Onları da sizlere bıraktım
Adım hıdır elimden gelen bıdır:)
Çok şahane bir yazı olmuş, eline sağlık. hafif.org’daki ilgili yazılara sarmışken, televizyon köşesinden böyle bir hamle gelmesi çok iyi oldu
Sıkı bir polisiyeci olarak tam benlik bir yazı olmuş, elinize sağlık.
@Bu seri katiller içinde bana kalırsa en farklı ve iyisi kesinlikle “The Miniature Killer”dır. Karakterin altı çok iyi doldurulmuştur. Yaşayan efsane “CSI:Las Vegas”a damgasını vurarak en güzel sezonu yaşatmıştır (7.Sezon). Sadece onun olduğu bölümleri izlerseniz, CSI’ın ne kadar iyi dizi olduğunu anlarsınız zaten. Kesinlikle bir bakın derim. (7×02 – Built To Kill/Part 2, 7×07 – Post Mortem, 7×10 – Loco Motives, 7×16 – Monster in the Box, 7×20 – Lab Rats, 7×24 – Living Doll, 8×01 – Dead Doll).
@“The Blue Paint Killer”da çok iyiydi, özellikle son hareketi çok şıktı (Zaten yazının resminde de o şık hareketi üzerinde çalışıyor diye de ipucu vereyim)
@ Yine CSI:Las Vegas’ta; Paul Millander (1 & 2.Sezon), “Dick & Jane Killer (9.Sezon), “Dr. Jekyll (10.Sezon) ve son olarak şu an yayınlanmakta olan 11.Sezonda da “Sqweegel” gerçekten kalite seri katiller. İçlerinden özellikle “Sqweegel”, hayli enteresan bir seri katil. Elastik hareketleri, vücudunu baştan aşağı saran ve kanıt bırakmamasını sağlayan kıyafeti ile seri katiller listesinin üst sıralarına çıkabilir ilerleyen bölümlerde daha çok görülürse. Geçen sezonki “Dr.Jekyll” da, kurbanlarından bir şey alıyor (bir piyanistin smokin kurdelesi gibi) ve vücutlarının içine, aldığı şeye karşılık tıbbi bilgisiyle yeteneğini kullanarak bir şey koyuyordu.
@“Bones”ta da, “Gormogon Killer”ın yanı sıra çok önemli olan diğer seri katil de “Grave Digger (2×09 – Aliens in a Spaceship, 4×14 – The Hero in the Hold ve 5×21 – The Boy with the Answer adlı bölümlerdedir kendisi). O da kurbanlarını canlı canlı bir şeye koyuyor (illa tabuta değil; araba vs.) ve toprağa gömüyor.
@Dexter’daki “Ice Truck Killer” ve “Trinity Killer”da muhteşemlerdi. Ben her sezon bir seri katil olsun istiyorum “Dexter”da aslında. Çok daha güzel oluyor öyle olan sezonları.
@“The Mentalist”teki Red John, oldukça zeki bir seri katil. Onunla ilgili bölümler de çok güzel oluyor ama maalesef bu bölüm sayısı her sezonda 2-3 tane; bunu da sinir bozucu buluyorum şahsen. Ya yakalasınlar, ya da onunla ilgili bölüm sayısını arttırsınlar. Yakalanırsa -ki bunun ancak dizi finalinde olacağını tahmin ediyorum- yeni seri katillerle yola devam edilmesi çok güzel olur. Patrick Jane’i de değişik tipte seri katillerle uğraşırken görmek harika olur.
@dkamoy
Şu “Criminal Minds”ı çok merak ediyorum; ne dersin onun hakkında? Onda da iyi seri katiller ve bölümler var mı? Bir de dizinin tarzı nasıl?
Unutmadan söyleyeyim listenin hazırlanmasında #dkamoy# un büyük emeği vardır. “el şükraaaann!”
T-bag fenomendir ya. Prison Break’in efsane olmasında T-bag ve Aburizzi’nin rolu tartışılmaz. Hem müthiş oyunculardı hemde canlandırdıkları kişiler çok baskın karakterlerdi.
@darkcrystal: Criminal Minds şu anda 6. sezonunda. Bu sezona dek sürekli “Yahu bir dizi bu kadar mı çizgisini düşürmez?” dedirten ve izlediğim polisiyeler içinde özgün hikayelerle gelmeye devam eden bir dizi oldu. Öyle ki polisiye seven ailemiz, her yeni CM bölümü çıktığında “Allaaah yaşadık! Bu akşam kriminine banacaz” der.
Dizi bu sezon kendi çizgisinden biraz düştü, ama yine de ortalama polisiyeye göre iyi.
Gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Hele senin gibi bir sıkı polisiyeciye kaçırma derim.
Bi de Bones’ta Grave Digger’ı hatırlattığın için sağol, beni aranmaktan kurtardın. (Adamın lakabı neydi diye aranıyordum )
@merbabu : Teşekkürler ama bence abartıyorsun. Gören de oturup yazının yarısını yazdım, listeyi ben hazırladım sanacak. Fikir, liste, tüm cümleler senden çıkma. Ben sadece “Evet böyle bir konu güzel olur. Şu diziler ve katillerden bahsedebilirsin ama bildiklerini ele almak en iyisi” dediydim. Sen de orjinal fikrine ve listene sadık kalmışsın, mis gibi de olmuş. Bize de aklımıza gelenleri eklemek düşmüş, güzel oluyor böyle katılımlı yazılar.
Criminal Minds’ın birkaç bölüme yayılmış olan unutamadığımız seri katilleri 3 taneymiş (ben daha çok gibi hatırlıyordum). Ama aramızda madem izlememiş olanlar var ispiyon uyarısı vererek devam edeyim.
— Tikkayt! Criminal Minds ispiyonu —
Frank Breitkopf
Bize psikopat kelimesini öğretmek için kullanılan bir karakterdi. Çok zeki, manipülatif (bu kelimeye hala tam bir karşılık bulamadım) ve narsist bir adam. Aynı otoyol üstünde bir doğuya bir batıya giden bu adam, bu yol üstünde tanıştığı (!) insanlardan seçiyordu kurbanlarını. Gideon’u amma da uğraştırmıştı. Peheeey…
George Foyet, “The Boston Reaper”
Boston’da otoyolda geceleri, siyah bir kıyafet ve maske ile çiftleri öldüren bir seri katildi. İmzası ise kurbanlarının kişisel eşyalarından birini alıp bir sonraki kurbanın cesedinin yanına bırakması idi.
Billy Flynn, “The Prince of Darkness”
Kaliforniya’da evlere girip aileleri öldürüp, evi soyan bir adamdı. Geceleri, elektrikler kesikken giriyordu evlere (kesik değilse kendi kesiyordu). Kurbanlarına işkence yapıyordu. Kadınlara tecavüz ediyordu. Ama çocukları öldürmüyordu. Ah o çocukların travması…
Bu karakter yaratılırken, Amerikalı seri katil Richard Ramirez‘den esinlenilmiş. Üstelik canlandıran da Tim Curry’di yahu.
Bu üç hikayede de olay, CM ekibinden birileri için fazla kişiselleşiyordu. Bu da diziye daha bir renk katıyordu bence.
— Criminal Minds ispiyonu bitti —
@dkamoyBilgilendirme için sağol, ona da sıra gelecek ileride Şu anda “CSI Serisi”nden sonraki favori dizim “Cold Case”in tüm bölümlerini izlemeye çalışıyorum. Kesinlikle tavsiye ederim izlemeyenlere. Müthiş dramatik hikayeler var; neredeyse kötü bölüm yok dizide. Bu arada “Grave Digger”lı bölümler de “Bones” taki en sevdiğim bölümlerdendir. Son olarak “Yaşasın polisiye!” diyorum
Unutamadığım iki seri katil de The Practice’ten çıkmadır. Biri Joey Heric ki kendisi eşcinsel sevgililerini bir bir harcar, sonra da bizimkilere “ben sevgilimi öldürdüm, hadi beni beraat ettirin” der. Gerisini ağzınız açık izlersiniz.
Diğeri William Hinks. Bunu Michael Emerson canlandırmış ve en iyi konuk oyuncu Emmy’si almıştı bu rolle 2001’de. Daha Lost’un L’si yoktu tabii o sıralarda ve Emerson’a hayran olmuştum. Muhteşem gerici bir tiplemeydi.
William Hinks de seri katil olduğunu itiraf ediyordu ama hikaye farklı bir şekilde gelişiyordu. İspiyonlamayayım, oturun izleyin. Gerçekten izlemeye değer The Practice.
William Hinks’in şurada güzel bir kolajını yapmışlar video şeklinde (ispiyon yok). Ama Benjamin Linus’ın nereden çıktığına dair fikir verir belki…
@darkcrystal : Yenilerden Chase‘i Cold Case‘in yerine yaptı Jerry Bruckheimer gibi hissediyorum ben izlerken. Formül hep aynı formül. Ama Chase’de dizinin karakterleri hala oturmadı. “Yahu Cold Case’i iptal etmeye ne gerek vardı?” deyip duruyor, özlüyorum. Bence de çok güzel diziydi Cold Case. Ayrıca (lili-lili)lily rush canım benim. Bir Nick Vera‘mız olsa da sıksak yanaklarını, ucudu da bucu sevsek Burn Notice’te geçenlerde Scotty‘i, Human Target’ta da Kat‘i gördüm zaten yine içim bi buruldu…
John Stillman gibi bir amir arıyor gözlerim her dizide.
Detroit 1-8-7’deki zenci dedektif tiplemesini de Will Jeffries‘e benzetip duruyorum. Bilmem anlatabildim mi Cold Case özlemimi
Bu arada, bu kadar polisiye konuşunca Castle‘da Nikki Heat saplantılı bir seri katil olmuştu 2. sezonda, şimdi hatırladım.
Lie To Me‘ye hiç seri katil gelmedi sanki bak şimdi farkettim
…
Şimdi wiki’sine baktım da ben hatırlamıyorum ama Lie To Me‘de ilk sezonda katil olmasa da bir seri tecavüzcü ile arayı kapatmaya çalışmışlar.
Seri katil denince Criminal Minds’taki tiplerin eline kimse su dökemez. Yukarıda diziye en çok damga vuran, kahramanların hayat akışını değiştiren iki tanesine yer verilmiş. Zaten Criminal Minds’ın katilleri denince akıllara önce Frank Breitkopf ve George Foyet gelir ama bütün bölümlerde en az onlar kadar “başarılı” caniler mevcut. Ted Bundy, Charles Manson, Gary Ridgway, Donald Harvey gibi artık bütün dünyanın tanıdığı manyakların yanı sıra isimleri nispeten daha az bilinen (bknz: Randy Kraft, Monte Rissel) ama yaptıkları akıllara durgunluk veren seri katillerin hikayeleri de dizide işleniyor.Bence Criminal Minds şu anda televizyonlarda oynayan en iyi polisiye. CSI ve türevleri bu dizinin yanında çerez gibi kalıyor. Her bölümünde nefes nefese katil peşinde koşup sonunda boğazınızdaki düğümlenmeyi çözmek için kalkıp evin içinde bir tur atmanıza neden olan kaç tane dizi var ki??.. “Polisiye seviyorum” diyen herkese “Criminal Mindsı izledin mi” diye soruyorum. Yanıt olumsuzsa yalnızca acı acı gülümseyip “Öyle mi… Gel seninle biraz konuşalım…” diyorum.
@dkamoyHakikaten polisiye dünyası için büyük kayıptır “Cold Case”. “Chase”i hiç izlemedim ama Bruckheimer, ondan önce “The Forgotten”ı yapmıştı. Fena da değildi aslında ama eksik olan birşeyler vardı onda da. Geçen sene herkes “Without A Trace” ile “Cold Case”den hangisinin iptal olacağını merak ediyordu; yine sevdiğim bir dizi olan “Without A Trace” iptal olmuştu ama “Cold Case” e daha çok sevinmiştim. Onu da son sezonunda “bütçeyi kısarak” devam ettirdiler. Aslında yayın günü ve saatine göre reytingleri hiç fena değildi ama yapım maliyeti yüksek diye kaldırıldı sanırım-ki Bruckheimer, yeni projeler deneyeceğine “Cold Case”i tutsa herkes daha fazla sevinirdi diye düşünüyorum. Ekip zaten harikaydı, her insan “Stillman” gibi bir patronu ve ekipteki kişiler gibi ortakları (dostları) olsun ister Bu arada küçük bir bilgi de vereyim; dizi haftaiçi her gün “19:15-19:20 gibi “Kanal a” da Türkçe dublajlı yayınlanıyor ve dublajı da şahsen çok iyi buldum. Bugün “2.Sezon Finali (2×23)” yayınlanacak. Tam da konuya denk geldi; çünkü en son “The Mentalist” te gördüğümüz John Billingsley’in canlandırdığı seri katilin hikayesi sonuca bağlanacak (Kendisi ilk olarak 2×09’da görünmüştü). Eski bölümleri kaçıranlar için güzel bir fırsat. Ah be “Cold Case”, keşke bitmeseydi diyelim artık…“Lie To Me”de de “2.Sezon” da bir seri katil hatırlıyorum; Lightman, onun mimiklerini çözemiyordu hatta ama maalesef tek bölümlük seri katiller oluyor “Lie To Me” de. Dizi çok kaliteli ama sezona yayılan seri katiller olsa çok güzel olur.“Castle”ın sadece pilot bölümünü izlemiş ve bırakmıştım ama sonradan çok beğenildiğini gördüm, ona ileride dönebilirim tekrar.@qwasstedElbette “Criminal Minds” çok iyi bir dizi olabilir; öyle de olduğunu düşünüyorum ama “CSI Serisi”ne de “çerezlik” demek bence fazla kaçıyor. “CSI Serisi”ndeki çekimler, oyunculuklar ve senaryo hiç de yabana atılır gibi değildir. Zaten geldiği sezon ve başarılardan da bellidir. Gerçi size öyle gelmiş olabilir tabii; ben de kendi düşüncemi yazayım dedim. “Boğaz düğümleme” konusunda ise dramatik anlamda “Cold Case”i tek geçerim.Bu arada aslında “polisiye” üzerine de bir podcast çekilebilir; çok da güzel olur. Bir düşünün derim
@darkcrystal : “Polisiyeler” konulu bir podcast aklımızda. Ama o kadar geniş bir aile ki bu konu, ciddi anlamda hazırlık ve araştırma gerektiriyor. İyi hazırlanalım, eksik gedik kalmasın diye şimdilik erteledik polisiye podcast’i çekmeyi.
@dkamoyO zaman kesinlike aklınızdan çıkmasın diyeyim; bekliyoruz, ona göre Keşke imkan olsaydı da polisiye severlerin katılımıyla gerçekleşecek bir program çekebilseydik; harika olurdu. Kolay gelsin diyeyim şimdiden.
@darkcrystal : Aslında bir sürü podcast’te “Keşke 22dakika takipçileri ile interaktif olsa” diyorum ben ne yalan söyleyeyim. Bir yanda canlı yayın, bir yanda irc tadında anında mesajlaşma şeklinde bölümlerimiz olabilse müthiş olurdu.
@dkamoyEvet, canlı yayında da şöyle katılımcılar olsa; slayt gösterisi eşliğinde (hatta fragmanlar ve özel sahneler da eklenebilir) dizilerin, karakterlerin sunum şeklinde tanıtımları yapılsa ve hem canlı yayındaki katılımcılarla, hem de internet üzerinden dediğin şekilde katılımcılarla şahane şeyler çıkabilirdi ortaya (Tabii bu biraz fazla uçmak oldu:) . Sadece polisiye başlığında da değil; aynı “podcast” temalarındaki başlıklarla çok güzel işler çıkardı gerçekten.
öncelikle çok güzel bir derleme olmuş, tebrikler-ellerine sağlık
-Dexter: Katiller iyi dexter daha iyi fazla söze gerek yok, mükemmel bir dizi,özledim bu arada onu da..
-CSI:Las Vegas: Blue Paint Kille da çok iyiyi ama ben Miniature Killer a hayran kalmıştım-mükemmel bir zeka Şu dizi 10 sezon daha çekilsin oturur zevkle izlerim. bu arada @qwassted Criminal Minds’ın güzelliğine tabi ki laf yok ama yine de ne olusa olsun CSI a çerez demek? ki onun başarısının NY ve Miamiyi getirmesi, 11 sezona ulaşmış olması varken. belki de ilk polisiyem hatta yabancı dizim dyedir bu ama ben yadırgadım bir an.
asıl “Cold Case”. iptaline daha çok üzüldüğüm bir dizi yok benim! cnbce de izlediğim ilk diziydi.. + bu bağlamda @darkcrystal ve @dkamoy un dedikleine harfiyen katılıyorum. insan bir tuhaf oluyor yahu. bu arada chase i izlemedim ama denilenlerden sonr bir göz atayım bakalım
ps: polisiye podcast fikri çok hoşuma gitti, tabi uğraşmak lazım ama düşüncesi bile güzel
Herkese afiyet olsun Ne demek efenim görevimiz son zamanlarda çok sık bildiriler yazamasak da arada bir yazabiliyoruz işte…
#dkamoy# Michael Emerson’un zaten böyle sapık, tacizci, ne bileyim bir katil tipi var zaten… Yakışmıştır yani William Hinks rolüne
#darkcrystal# ” “The Mentalist” te gördüğümüz John Billingsley’in canlandırdığı seri katilin hikayesi sonuca bağlanacak (Kendisi ilk olarak 2×09’da görünmüştü). ” Ben anlamadım bu cümleyi desem Red John’dan bahsetmiyorsun sanırım.
“Sylar” karakteri cidden hayran kalınacak derecede karizmatik bir katil idi.Şimdi Dexter ile Sylar’ın ortak noktası seri katillik olamaz.Dexter katil değil yahu,o bizden biri…:)
Güzel bir yazı olmuş.
@merbabuHayır; “Red John”dan bahsetmiyorum. John Billingsley, en son “The Mentalist”te konuk oyuncu olarak yer almıştı. “Cold Case” de ise bir seri katili canlandırmıştı. Demek istediğim oydu
Tamam, kabul… “Çerez” ağır olmuş. Özür dilerim. Ama hangi olay yeri uzmanı elinde silah, belinde kelepçe suçlu peşinde koşar? Adı üstünde olay yeri uzmanı… Onun görevi olay yerinde ya da adli tıp binasında biter, soruşturma yürütmez, soruşturmaya yardımcı olur. Sorgulama yapmaz, sorgulamaya malzeme sağlar. CSI türevlerinde kullanılan delil bulma ve değerlendirme yöntemlerinin bir çoğu halen geliştirilme aşamasında olan, mahkemelerce kabul edilmeyen, daha da önemlisi son derece pahalı ve standart bir soruşturmada kullanılması imkansız olan yöntemler. Hatırlatmakta fayda var, hemen hemen bütün polisiye dizilerde çocuk oyuncağıymış gibi sunulan DNA analizleri bile hâlâ uzun zaman, çaba ve para gerektiren bir süreç. Ha, adamlar böyle şeyleri gerçekten yapıyor, bunları gerçek suçluları yakalamak için kullanıyorsa “helal olsun” der bir daha sesimi çıkarmam. Yani benim asıl derdim gerçekçilikle ilgili.Criminal Minds’ın da gerçeklikten uzaklaştığı anlar yok mu? Elbette var ama dediğim gibi, onlar sadece “an”, yoksa bütün dizi bunların üzerine kurulmuyor. Biliyorum sonuçta bunların hepsi dizi, hepsi aynı mantığın üzerine kurulu. Ama insanların sıkıştıkları yerde uygulamada imkansız bir yöntem uydurup işin içinden sıyrılıyor olmaları can sıkıcı.Bu arada iyi ki CSI var, Criminal Minds var, Ne bileyim Closer, Bones, Cold Case, Without a Trace ya da şu an aklıma gelmeyen diğerleri iyi ki var… Yoksa polisiye diye Arka Sokaklar’ı seyretmek zorunda kaldığımızı düşünsenize… Oh My God!!!Acaba Dr. Reid bunları okusa hakkımda ne düşünürdü?
Criminal Minds gerçekten iyi evet ama onda da bence problemler var. Çok bilmişler
Şu ana kadar yayınlanan 100+ bölümün hepsinde katili kısa zamanda analiz ediyorlar, profilini çıkarıyorlar, bunu yaparken de hiç hata yapmıyorlar. Kazara bir hata yaptılarsa, kendilerine gelen ya da toplanan/topladıkları verilerde bir problem oluyor. Hiçbir zaman analizde değil.
Bir de kardeşim her katil mi psikopat çıkar? Tamam adamları uç davalarda çağırıyorlar ama bir tanesini mi yanlış analiz etmezsin? “Biz psikopat diye girmiştik bu işin içine ama efendi çocukmuş aslında” demezsin?
“İnsan”ı analiz etmenin bu kadar kesin bir bilim olduğunu sanmıyorum. İnsanlar söz konusu olunca 2 ile 2’yi toplayınca her zaman 4 etmiyor.
CSI’ların madde analizlerinde acayip teknoloji kullanımlarını sorguluyoruz da, Criminal Minds’ın insanları analiz ederken kullandıkları (ve hep doğru çıkan) acayip önermelerini niye sorgulamıyoruz?
Efendi çocuk demişken, Criminal Minds’ın anti-tezi gibi olan Flashpoint‘i de çok beğeniyorum, her suçluyu kazıyınca altından insan çıkıyor
Hafif ispiyon içerebilir buradan sonrası
Bir dip not daha, Criminal Minds bu son sezonunda bir seviye aşağı indiğini düşünüyorum. Eski sezonlarda psikopatlar genelde bir taraftan katliam yaparken, bunlar da adamları durdurmaya çalışırdı, kurbanlar anca bir noktadan sonra kurtulurdu. Dikkat ediyorum son 8-10 bölümdür bunlar ne zaman şehre gelse, o andan sonra pek ölüm olmuyor. Olay çok bir sonraki kurban merkezli gidiyor, dizinin ortasına doğru katilin kim olduğunu da keşfediyorlar, son dakikalar daha çok kovalamaca ile geçiyor ve kurban hep kurtuluyor. Bu da gerilimi düşürüyor ve diziyi sıradanlaştırıyor.
“Yazı yazılır kimse doğru düzgün yorum yapmaz; işte iki meme görünce dayanamıyoruz resmen ilahi Türk milleti…
İlahi memeler sen nelere kadirsin :)”
demek ki yoğun yorum için memeye gerek yokmuş ((=
Dediklerinize aynen katılıyorum, Criminal Minds’da benim bile canımı en büyük kusurlar bunlar.Son bölümlerdeki düşüş de konu, daha doğrusu ilginç “unsub” :o) bulma sıkıntısından kaynaklanıyor olabilir. Zira katili yeteri kadar işleyemedikleri, cinayetleri karmaşıklaştıramadıkları için kurbanların ve yakınlarının dramını ön plana çıkarmaktan başka şansları kalmadığını düşünüyorum.Her güzel şeyin bir sonu var. Hissediyorum, Criminal Minds da artık kaçınılmaz olana yaklaşıyor. Yanılmıyorsam 1 sezon daha çekilecek. Ama daha sonra ne olacak???Criminal Minds: Suspect Behavior bu noktada devreye girebilir. Forest Whitaker’ın başında olduğu ekibi 5. sezonun 18’inci bölümünde izlemiştik. Ben Whitaker’a değil ama diğer elemanlara pek ısınamamıştım. Daha çok aksiyona yatkın bir ekip gibi geldi bana. 16 Şubat’tı galiba başlangıç tarihi. Bakalım, bekleyip göreceğiz.
#tatankaiyasaka# o yorumu sürekli yorum yapanlar için kullanmamıştım aslına bakarsan. Genellikle yazılarda hep aynı kesim yorum ya da bildiri yazıyor. Eyvallah herkes bildiri yazsın demiyorum tabii ki ama demek istediğim orada konu o olunca yorumun bolluğu idi. Yanlış anlaşılmasın yazdıklarım yani…
@qwassted Ben Forest Whitaker’a da pek ısınamadım. Başarısız bir “arkakapı pilot” bölümüydü bence. Dizinin kendisi daha güzel olur belki.
Öte yandan Criminal Minds’ın senaryo kalitesindeki düşüşle beraber spinoff’a bakınca düşündürücü. Suspect Behavior’ın Wikipedia sayfasında Kirsten Vangsness’in (Penelope) ismi var. Yeni diziye güzel gaz verir gerçekten ama eskisine de aynı anda devam etmeyecekse (belki merkezde kalıp iki ekibe birden destek vermesi gibi bir çözüme gidebilirler), ana dizi önemli kan kaybetmiş olur bence.
@merbabu: şakadan takılıyorum yahu, yanlış anlaşıldığından değil yani bir nevi yazının güzelliğine iltifattı amacım, bu enfes bildirinin de bol yorum alıyor olmasını vurgulayarak =))
#tatankaiyasaka# bu aralar aklım başımda değil bilmiyorum neden:) Var olan bildirileri görmeyip tekrar yazıyorum filan Mazur görün efenim bu günlerimi…
Teşekkür ediyorum o zaman…