swingtown: tanıtım
9 yorum yok 21 Haziran 2008 14:10
swingtown ana kadrosu
şurada yeni yaz dizisi geliyor başlığıyla diziyi biraz anlatmışım. genel konu itibariyle üstüne eklenecek çok şey olmasa da, ilk iki bölüm detayına girerek, bu diziyi biraz daha tanıtmak isterim.
yeni ev, yeni hayat
dizi cbs tarafından, big love ve rome‘un yönetmeninden sloganı ile tanıtılıyor. başrollerde, jack davenport, molly parker, grant show, lana parrilla, miriam shor ve josh hopkins var. oyuncu kadrosu bir harika, hemen belirteyim.micheal rady ve shanna collins de yan rollerde dikkatimi çekenlerden.henüz, üçüncü bölümü yayınlanmış olan dizi, 70’li yılların amerika’sında geçiyor. sizi bilmem ama ben amerikan toplumunun hızlı değişiminin yaşandığı bu yıllarla ilgili her hangi bir dizi ya da filmi dikkatle izleyenlerdenim . o kadar çok malzeme var ki anlatılabilecek. swingtown tam da bunların bir harmanı ama ana başlık açık aile.
susan ve bruce daha mütevazi mahallelerinden, daha çok para kazanmaya başladıkları için taşınıyorlar. orada bıraktıkları en yakın dostları ise janet ve roger. yeni mahallede karşılaştıkları en yakın komşu ise trina ve tom ve onların açık evlilik görüşleri oluyor. daha taşınmadan yalnızca ev bakarken bile trina kafayı bu çifte takıyor.
garip olaylar ilk günden başlıyor
evli ve iki çocuklu susan ve roger, yeni hayatın çekiciliği mi desek, yeni komşuların çekiciliği mi ilk günden onların partilerine gidiyorlar, yanlarından da eski ve tutucu dostlarını da götürüyorlar. bu partide yaşanan olaylar zaten dizide karakterlerin nasıl hareket edeceğini hemen anlatıyor. gecenin sonunda janet ve roger kaçıp uzaklaşırken, susan ve bruce uyuşturucununda etkisiyle üstteki resimde görülen sahneyle başlayıp bize gösterilmeyen ilginç kalabalık ilişkilere yelken açıyor.
laurie sevgilisi ile
biraz yan hikayelere girmek gerekirse, çiftin büyük kızı laurie kafası karışık bir genç kız. tan 70 gençliği mi desek? yeni yeni cinsel deneyimler yaşadığı kazma bir erkek arkadaşı var ama onun aklı aslında felsefe hocasında. felsefe hocasının ise dünya güzeli melez bir tiyatro yönetmeni kız arkadaşı var. bu hikaye ilginçleşecek gibi.
roger ve janet durumdan hayli mutsuz
laurie’nin küçük kardeşi b.j ise yalnız bir çocuk genel olarak tek arkadaşı roger ve janet’in pısırık oğulları rick. yeni taşındığı evde uyuşturucu ve seks bağımlısı komşularının mutsuz kızına vuruluyor. yeni mahallenin komşuları saymakla bitmiyor ortak yönleri ise, çoğunun bu açık evlilik fikrine sıcak bakamalrı ve sıklıkla verdikleri partilerindeoyun odalarında pek içli dışlı olmaları.çiftimiz yeni hayatlarının kendilerine uymayacağına düşünerek bir daha grup ilişkilere girmemeye niyet etselerde, ikinci bölüm sonunda yaşananlar olaylar veözellikle trina’nın susan’a olan garip ilgisi ve bakışları gidişatın kadınlara da yoğunlaşacağını gösteriyor.dizi daha ilk bölümden amerikan aile kurruluşlarının tepkisini çekmiş. aslında dizi kendi içinde bunlara cevap veriyor. ikinci bölüm de susan “naptık biz tanrım” derken, bruce ona ” şimdilerde herkes bunu yapıyor, üzme kendini” gibisinden bir cevap veriyor. özellikle “swingers” tarihinden de anlaşılacağı gibi aslında olay tipik amerikan aile yapısının savaş ve sonrasında geçirdiği evrimin bir doğal bir sonucu. buna çiçek çocukları, özrgürlük hareketlerini de katarsak iş iyice normalleşebilir bile
sıradan ailemiz playboy club’da
dizi 28 ağustos’a kadar 13 bölüm olarka planlandı. umarım böyle de kalır hatta iptal olmamasını da çok istiyorum. denemenizi tavsiye ederim.
yorumlar
Tanıtımı okuduktan sonra hemen yayınlanan bölümleri indirdim. Pilot bölüm harika olmuş. umarım iptal olmaz çünkü gerçekten gelecek vaat eden bir dizi.
ingilizce altyazıları mevcut ama.. acaba türkçe çevrimi yapılırmı..
divxplanet‘da türkçe altyazılar gelmeye başlamış. 1. bölüm var şu an.
Dizinin konusuyla ilgilenenler icin bir basyapit diye düsünüyorum. Hicbir sekilde pornografiye, hatta erotizme girmeden, sadece karakterlere ve konuya odaklanarak mükemmel bir hikaye sunuluyor dizide. Zaman dilimi olarak 1976 yilinin secilmesi de dönemin yasam tarzina isik tutmasi ve ayni toplumda yasayanlarin fikir ayriliklarina ragmen nasil birarada yasayabildiklerini göstermesi acisindan önemli. Yazi ve haber icin tesekkürler “yok”!
Altyazi omasa da Türkce ceviri olsa daha iyi olurdu. Altyaziyi okuyacam diye filmi kaciriyorum:)
Ne güzel diziydi Swingtown. Aklıma geldi birden, tekrar izleme listeme ekledim. Gerçi ucu açık mı bitti onu bile hatırlamıyorum ama olsun. Bu sefer de CBS kendini HBO sandı, olan yine bize oluyor.
S01E01
Yıllardır izleyeceğim aslında ben bunu ama bir sebepten öteliyordum hep. Nihayet başladım bugün.
Pilot bölümü sevdim. Ulusalda değil de kabloluda olmasını tercih ederdim ama. Bu tarz bir konu cesur sahneler içermeyince biraz yavan kalabiliyor keza.
Şu dışarıda kalan ailenin içeriye doğru yavaş yavaş sürükleneceğini tahmin ediyor ve bu sürüklenme sürecinin keyifli geçeceğini varsayıyorum. Susan’ın yakın arkadaşı Janet’ın kocası Roger ile bir ilişkisi (Hiç yoksa bile platonik bir şey olabilir.) olduğunu varsayıyor ve hatunun bu işlerde çok da tecrübesiz olmadığını düşünüyorum. Muhtemelen o bombanın patlaması Janet’ın sürüklenmeye başlamasına sebep olacaktır.
Miller ve Thompsonların oğullarını gereksiz buldum. Millerların kızı illaki renk katacaktır diziye. Britt Robertson’ın Life Unexpected öncesindeki ilk kadrolu rolüymüş bu arada bu. Grant Show abimiz ise her zamanki gibi yine karizma.
S01E04
Janet’ın çılgınlık sınırına ulaşmış olabileceğini düşünüyorum. Ama Roger konusunda emin değilim. Bir noktada Susan-Roger olacaktır illaki. Tersi oluyormuş bir de? Roger usluluğunu bozmazmış ama Janet-Tom yaparlarmış?
Millerların oğlan neyse de Thompsonların oğlan cidden fuzuli.
Shanna Collins’in bu dizinin ardından sektörde şansının yaver gitmemesine şaşırdım açıkçası. Spesifik yüz hatları var. Başrol olmasa bile yan roller için pas geçilmiş olması garip geldi bana.
S01E13 (FİNAL)
Bitti bu da.
Başarılı bir diziydi. Güzel dönemdi. Ruhu olan bir diziydi. Bu tarz bir konuyu ulusal kanallara indirgemek kolay değil aslında ama bunlar işin karakterler/düşünceler/hisler kısmına odaklanarak iyi iş çıkarmışlar kesinlikle. Kadro da epey iyiydi tabii. Özellikle Molly Parker, Grant Show ve Lana Parrilla’yı izlemekten büyük keyif aldım. Molly Parker sürpriz oldu elbette. Daha önce birkaç yerde izlemiş olsam da bende bir nokta kadar bile iz bırakabilen biri değildi keza bu diziden önce. Tom-Trina çiftinin ilişki dinamiklerini, tüm sezon hikayesini ve ekran enerjilerini bayıla bayıla izledim. Bu üçünün seviyesine yaklaşan olmadı tabii ama Miriam Shor, Josh Hopkins, Britt Robertson, Rachelle Lefevre ve Shanna Collins gibi isimleri görmek de güzeldi etrafta. Yukarıda da belirttiğim üzere Shanna Collins’in bu dizinin ardından sektörde şansının yaver gitmemesine şaşırdım cidden. Thompsonların oğlan dizideki hiç ısınamadığım 2 karakterden biri oldu. Diğeri de Jack Davenport’un karakteri elbette. Erin Daniels-Mark Valley ikilisinin 4. çift olarak ana karakter pozisyonunda değerlendirilmesini çok isterdim bu arada.
Sezon finali kapanışı yaptı. Kılçıklı bir kapanış değildi ama. Keşke devam edebilseymiş bu dizi. Yazık olmuş kesinlikle. Her zaman pozitif anacağım.