“the event” — tanıtım
24 yorum behman 22 Eylül 2010 17:17
nbc dizilerinde tanıtımı döndüğünden beri yeni sezonun iddialı yapımlarından biri haline geldi. jay leno da “24 ve lost karışımı” diyince dikkatleri üzerine topladı ve nihayet yeni sezona merhaba dedi. ilk bölümü oldukça beğeni toplamış olacak ki 11 milyon izleyiciyle giriş yaptı sezona. böylece da nbc’nin son üç yılda en çok izlenen prömiyer sahibi dizisi oldu.
benzetmek gibi olmasın ama flashforward da bir zamanlar lost kitlesine oynamaya kalkıştı ama sonu hüsran olmuştu. umalım the event‘in kaderi flashforward’la benzeşmez!
konu;
efendim, şimdi ortada bir “the event” (yani olay, vaka, hadise) var ama şimdilik bundan haberdar değiliz. dizideki bir kaç karakter bu hadiseyi (merak etmeyin eminim bizim “düm tek tek hadise“yle pek alakası yoktur) biliyor. sean walker sevgilisiyle birlikte tatile çıkar ve ona evlenme teklif etmek için uygun zamanı kollar, fakat olaylar öyle bir cereyan eder ki (tam evlenme teklif edecekken “imdat” diye bağıran ve boğulmakta olan birini ölmekten kurtarır ve böylece dest-i izdivaç ertelenmiş olur) yüzüğü hiç ona uzatıp taliplenemez. çünkü bir gün otele döndüğünde odasına giremez, sevgilisini orada bulamaz, hatta otelde hiç kayıtları bulunmadığı, öyle birilerinin burada hiç olmadığı iddialarıyla karşı karşıya kalır. ve böylece “the event” başlar.
diziyi lost gibi bir ordan bir burdan takip ediyoruz. şahsen benim başım döndü ilk bölümde; 23 dakika öncesi, 8 ay öncesi, 13 ay öncesi, senden öncesi senden sonrası vs. anlayacağınız izleyiciyi ayakta tutmak için, aksiyon yaratmak, gerilim sokuşturmak, biraz da soru işaretleri serpiştirmek velhasıl kelam seyicinin aklını allak bullak etmek için ellerinden geleni yapmışlar. kötü mü olmuş? ben bilmiyorum. kişiye göre değişir. ama dediğim gibi benim bir ara gözlerim karardı zamanda zıplayışlardan!
sean walker
konuya devam edersek;
sonra kahramanımız sean walkeri bir uçakta elinde silahla kokpite girmeye çalışırken buluyoruz. nedeni terör estirmek değilmiş aslında, aksine terörizmi durdurmakmış. pilotun yanındaki şahıs sean’ın çok yakını olmaktadır ve abd başkanına suikast girişiminde bulunulmaktadır. merak etmeyin başkana bir şey olmadı.
şimdilik konu bu kadar. sean walker‘i jason ritter canlandırıyor. oyunculara şuradan buradan aşinalığınız olabilir. tek tek saydırmayın şimdi. imdb’de liste emirlerinize amade.dizi nick wauters tarafından nbc için yapılmış. şimdilik planda 13 bölüm var. 8 bölüm çekilmiş durumda.
tanıtım videosu;
http://www.youtube.com/watch?v=j4vumb8J-x8
yorumlar
Çok güzel bir tanıtım olmuş, teşekkürler
rica ederim. ben teşekkür ederim. dizi şimdilik çok iyi bir başlangıç yaptı gibi. umarım devamı da iyi olur.
az önce izledim bende giriş için oldukça iyiydi bilim kurgu sevenlere iyi gelecek. Lost fringe flashforward sevenler kaçırmasın Bu sezon yeni başlayan diziler arasında en çok tuttuğum bu oldu.
giriş bölümünü dün izlemiştim..oldukça iyi bir girişi var-hoşuma da gitti. hatta izlerken behman’ın da dediği gibi flashforward aklıma gelmedi değil..umarım devamını güzel yaparlar da sonu onun gibi olmaz..
kim flashforwarda benztmişse çok doğru benzetmiş. oda geçen sezona iddalı girip sonra sönen bir diziydi. ama bir şeyin altını çizmek lazım. flash forward çok iyi hikayeye sahip bi dizi olsada oyunculuk yerlerdeydi resmen. zaten dizinin sonuda ndan oldu bence. ama the eventin kadrosuna bir göz gezdirirseniz scott patterson(gilmore girls luke) , laura innes(ER kerry), ve zeliko ivanek gibi üst düzey oyuncular kadrosunda. zaten 24 ve heroesda oynamış bir oyuncu olduğu için lost 24 karışımı göndermesi yerine oturuyo:Dve gerçekten ilk bölümden farklı bir anlatımla bir gizem temeli oluşturdular ve beni ters köşeye yatırdılar. bölümün ortasına kadar gizemli bir şey var diosunuz, sonra yok galiba derken ters köseye yatıyosunuz. ben beğendim şahsen. iyi oyuncular ve iyi hikaye olunca izlenmeye değer diorum…
Valla ilk bölümünü izlemedim ama tanıtımı izleyince kaçırılmaması gerekiyor izlenimi veriyor dizi. Tanıtımı ve fragamanı çok beğendim. En kısa zamanda internetten indirip izlemeyi düşünüyorum… Tanıtım için teşşekkürler. Ellerine sağlık çok güzel olmuş.
İlk bölüm gayet iyiydi bence… Ama bence bu tip dizilerde ilk bölümden çok ikinci, üçüncü bölümlerdeki performans daha önemli. İlk bölüme büyük emek harcayıp, insanları heyecanlandırıp, meraklandırıp sonraki bölümlerde sönük, sıradan bir havaya bürünen bir sürü dizi var. (Bkz. Flash Forward) İkinci bölümünü merakla bekliyorum. Aynı tempoda devam ederse afiyetle devam edilir.Bir de dönemler arası geçişlerde keşke araya bir şeyler koysalar daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Lost’taki ses efekti, 24’teki geriye sayım gibi…Bu arada bir de Küba asıllı ABD’li bir başkanımız oldu. Yakında Obama’nın karşısına Kübalı bir rakip çıkarsa şaşırmam. Belki günün birinde laz asıllı bir ABD başkanı da olur… Kim bilir?..
ilk bölüm bencede gayet iyiyditahminimce ilerki bölümlerde içinden birazda heroes çıkacak gibi
ilk bölümü izledim çok güzeldi şimdide ikinci bölümü indiriyorum bakalım o nasıl
2. Bölümüde an itibarıyla bitirmiş bulunuyorum. 2. bölümüde çok beğendim umarım devamıda böyle olur.
2. bölüm de güzeldi. ama yine baş döndürdü zıplayarak.
Ben diğer arkadaşlardan biraz farklı düşünüyorum. Dizi böyle gitmeye devam ederse ilk sezondan sonra soğumaya başlarım. Olayları-zamanları-kişileri takip etmek neredeyse imkansız. Genede birkaç bölüm daha beklemek lazım o zaman daha sağlıklı yorum yapabilirim.
3. bölümle anladım ki devam etmemin tek nedeni sophia karakterini canlandıran laura innes‘in ses tonu ve oyunculuğundan başka bir şey değil!
diziyi izlemedim, izlemeyi de düşünmüyorum. dizileri genellikle işten sonra rahatlamak için izliyorum. sevmiyorum böyle karakterlerin, zamanların, olayların iç içe geçtiği yapımları… beni yoruyor.
dizi ciddi ciddi saçma sapan bir şey olup çıktı. izleme nedenim şahsen sadece laura innes (sophia) ve clifton collins jr. (thomas). 2si dışındaki oyunculuklar da senaryo kadar kötü.
çok dizi izlemekten menkul bu etiketlemeleriniz yüzünden diziyi her izlediğim an aha FF aha lost işte 24 burası fringe derken beynim son olarak prison a bağladı. anlık kısımlar bazı dizileri çağrıştırabiliyor ama hikaye bence prison a daha yakın.
bir de bizim maykıl skorfildin meşum sevgilisini yürüyen ölülerde görünce içim tuhaf oldu. üstüne cigaram bitmiş mübarek bayramı bitirirken benzinliğe gittim kimse yok aha dedim insanlık gitmiş, çok dizi izlemek zararlı buradan gençlere diyim.
Cok guzel bir dizi idi. Iptal edildigini bilmeden izlemistim TV’de. Sonra ogrendim ki dizi coktan iptal edilmis bosuna izlemisim. Hayir birde TV’ler neden iptal edilen dizileri gosterir onu da anlamis degilim. Hadi bir finali olsa goster ama finali olmayan dizileri yayinlamak anlamsiz.
Daha ucuza satin alabiliyolar.
The Event’ı ilk yayınlandığında izleyenlerdendim. Güzel başlamıştı ama sonradan sapıtmışlardı zaten; çok ahlık vahlık bir durum yoktu yani bence.
The Event S01E01
Bölüm çok sıkıcı başladı, ilk 11 dakika baydı. Tam bırakmaya hazırlanıyordum ki Jason Ritter, Sarah Roemer ve Taylor Cole’lü 11 ile 20. dakikalar arasındaki kısım güzeldi. Sonrasındaki 11 dakikalık kısım da pek sarmadı yine. Son 10 dakikalık kısım ise yine güzeldi. Bölüm sonunu da doğaüstü bir durumla ilgi çekici bir şekilde kapattılar. 2. bölüme de bir bakayım bakalım.
bunu niye dirilttiniz ağlayayım diye mi
S01E03
Jason Ritter’ın sahnelerini ve komplo hikayesini takip etmesi son derece keyifli lakin hikayenin bilim kurgu tarafı tat vermiyor pek. Hele Blair Underwood kadraja girdikçe uykum geliyor valla. Clea DuVall’i görmek güzeldi. Son sahne de çok şıktı bu arada.
S01E06
Bu bölüm ilk defa Jason Ritter’ın sahneleri de sarmayınca sıkıntıdan patladım iyice. Şu ana kadarki en kötü bölümdü kesinlikle.
Bölümün tek artısı Holland Roden’ı görmek oldu herhalde.
S01E07
Dünya dışı varlıklar temalı bu derece ilgi çekicilikten uzak bir hikaye sunabilmek? Helal olsun valla! Bir de karakterler de çok itici cidden. Dizide sempati duyulabilecek 5 karakter var: Sean, Sean’ın manitası, polis hatun, başkanın karısı ve elbette Taylor Cole’ün karakteri. Gerisi son derece itici. İlk 5 bölümde hikayenin Sean tarafı çok iyi akınca diğer tarafta akan hikaye sarmasa da devam ediyordum diziye ama 2 bölümdür hikayenin Sean tarafı da miladını doldurmuş durumda. Bu bölüm kendimi hızlı hızlı ileri sararken bulunca son düdük çaldı bu dizi için bende.