The Lost Room | Tanıtım
31 yorum real tortoise 22 Ağustos 2012 10:10
The Lost Room 2006 senesinde şimdiki adı Syfy olan Sci-Fi Channel tarafından yayınlanan 3 bölümlük (bölüm başına ortalama 1,5 saatlik) bir bilim kurgu mini dizisi.Gerek konusuyla, gerekse fantastik ortamıyla, yayınlandığı dönem oldukça beğenilen bu mini diziyi tanımak isteyenleri yazının devamına alalım.
Dizinin konusu şöyle :
Bir gün, dizimizin baş kahramanı olan polis dedektifi Joe Miller, bir cinayet mahallini incelerken garip olaylara tanık olmaya başlar. Bizse, daha ilk dakikadan bu cinayete karışanların bir anahtarın peşinde olduklarını ve bu anahtarın da bildiğimiz anahtarlardan olmadığını görürüz. Anahtar ile açılan kapılar farklı yerlere gitmeyi sağlıyordur. Dedektif Joe, olayın üzerine gittikçe anahtardan başka güçleri olan başka nesneler yolunu keser. Davayı incelerken bir noktadan sonra işler kahramanımız için oldukça kişisel bir hal alır ve olaylar da bundan sonra iyice sarpa sarar.Kapılar, eşyalar, çeşit çeşit özel güç, nedenler, nasıllar derken 260 dakikanın nasıl geçtiğini anlayamadığınız, ispiyonlamamak adına daha fazla ayrıntısına girmeyeceğimiz bu diziyi izleyenlerin bir kısmı “Az ve öz olması kalitesini arttırıyor” derken, bir kısım izleyicinin de hala “Ah keşke devamı olsaydı” dediği bir yapım The Lost Room.
Topu topu 3 bölüm olan bu diziyle ilgili ispiyon verip keyfini kaçırmamak için karakterleri de çok kısa tanıtıyoruz:
Joe MillerDizinin baş kahramanı olan karakterimiz bir polis dedektifiyken, nesnelerden birine sahip oluyor ve kendini çıkılması zor bir bulmacanın içinde buluyor. Karakter Peter Krause tarafından canlandırılıyor. Kendisini en iyi Six Feet Under‘dan tanıyabilirsiniz. Şimdilerde ise oyuncuyu Parenthood‘da izliyoruz.
Jennifer BloomNesneye sahip olduktan sonra Joe ile yolları kesişen gizemli bir karakter. Niyetinin iyi mi kötü mü olduğu konusunda tam bir karara varmak çok zor.Karakteri, The Good Wife‘taki rolüyle Emmy Ödülü sahibi olan Julianna Margulies canlandırıyor. Kendisini The Good Wife dışında, E.R. ve The Sopranos gibi pek çok diziden hatırlamanız mümkün.
Martin RuberMartin, bir adli tıp uzmanıyken, nesnelerin ortaya çıkmasıyla onlara takıntılı bir hale geliyor.Karakteri canlandıran oyuncu Dennis Christopher‘ı Deadwood‘dan hatırlayanlar olacaktır.
Howard MontagueNesnelerden, kaleme sahip olan ve diğer nesnelere sahip olmak için her şeyi yapmaya hazır bir adam.Karakteri Roger Bart canlandırıyor. Kendisini Desperate Housewives‘tan ve Revenge,Grimm gibi dizlerdeki konuk oyunculuklarından tanıyabilirsiniz. Oyuncu, en son yine bir başka mini dizi Political Animals‘ta rol aldı.
Karl KreutzfeldBir diğer koleksiyoncu olan Karl Kreutzfeld de nesnelere bir hayli takıntılı.Karakterimiz, pek çok yapımda karşımıza çıkan Kevin Pollak tarafından canlandırılıyor.
Wally JabrowskiBana göre dizinin en eğlenceli karakteri. Nesnelerden otobüs biletine sahip ve bileti kendi işine geldiği gibi rahatça kullanmaktan çok memnun.Karakteri Peter Jacobson canlandırıyor; kendisini, House M.D. izleyenler hatırlar.
Anna MillerDedektif Joe Miller’ın küçük kızı.Şimdilerde bir hayli büyümüş olan Elle Fanning tarafından canlandırılıyor. Oyuncuyu en son J.J. Abrams imzalı Super 8 filminde izledik.
Kadronun tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.
Teknik alanlarda Emmy dahil çeşitli adaylıkları olan The Lost Room’un yazarları Laura Harkcom, Christopher Leone ve Paul Workman’ın da 2008’de Writers Guild of America Ödül adaylıkları var.Temmuz 2010’da, dizinin bir çizgi romanı olacağı duyuruldu. Yayıncı tarafından gelen son açıklamayla bu durum kesinlik kazanmış oldu. 2011 sonbaharında çıkması planlanan ama, şu ana dek ortalıkta görünmeyen çizgi romanın yayıncısı Red5 Comics şirketi 2012 Ocak’ında, “yaratıcıların başka projelerden ötürü yoğun olmaları” nedeniyle gecikme olduğunu, ama hala projenin arkasında olduklarını açıkladı.
Eğer siz de fantastik ve gizemli bir şeyler izlemek istiyorsanız, özel güçlerle ilgili bilim kurgu yapımlar ilginizi çekiyorsa ve uzun uzun sezonlarla uğraşmak niyetinde değilseniz, zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız 3 bölümden ibaret bu dizi tam size göre.
yorumlar
hmm diziyi yeniden izlemenin zamanı gelmiş
Galiba “artık” izlemenin zamanı da gelmiş… “Nasılsa mini, bir ara izlerim.” düşüncem nedeniyle bir türlü izleyemediğim mini dizilerin başında geliyor bu şahsiyet. En iyisi bölümleri indireyim, o gazla bir ara girişirim herhalde.. Teşekkürler.
Bu dizinin sadece adını duymuştum ve yorumlardan çok sevildiğini biliyordum ama izlememiştim. Oyuncuları da görünce izleyeceğim kesinleşti. Tanıtım için ellerine sağlık, çok güzel olmuş.
The lost room denilince kevin pollack geliyor aklıma hep nedense canlandırdığı karakter daha bir hafızamda kalmış,keza Peter Jacobson oyunculuğuda görülmeye değer…
Ben de geçen yaz bir solukta izlemiştim. Six Feet Under’dan çok sevdiğim Peter Krause ve nerde görsem hayranlıkla izlediğim Julianna Margulies zaten izlemek için başlı başına sebepti. Dizi de gayet güzel ve sürükleyiciydi. Uzun yıllar gidebilecek potansiyele sahip bir konusu vardı. Zaten uzun dizi olacak dedikoduları olmuş da gerçekleşmemiş zamanında. Böyle tadımlık bir dizi olarak idare ettik biz de.
Yazı için ellerine sağlık real tortoise.
yıllar önce ilk bölümünü izlemiş sonra da TR de çıkan dvd baskısını almıştım , hala sıra gelmedi ama hem oyuncular hem de konu açısından çok ilgi çekici bence…
2 defa izlediğim nadir dizilerden biridir. vakit olsa yine oturup izlenir ve hiç sıkmaz. eline sağlık @real tortoise
teşekkürler için teşekkürler, ama burada @dkamoy’un katkısını söylemem gerek Kendisini epey bir uğraştırdım yazı için, o yüzden onun da ellerine sağlık
@sdy1789 fikir için de teşekkürler bu arada
@real tortoise : Sanırım bi yazarı ilk defa bir tanıtım için bu kadar uğraştırıp beklettim. Senin de eline sağlık ve anlayışın için teşekkürler. İkimizin de içine sinen, ispiyonu yok denecek kadar az bir tanıtım oldu sonuçta. Sayende bizim evde 2. defa keyifle izlendi dizi ve hatta misafirimiz olan 2 kişiyi daha tanıştırdık. Ağızlarının suyu aktı.
@dkamoy ne mutlu bana o zaman
@real tortoise fikirler herkesten çıkabilir önemli olan onları gerçeğe dönüştürmek! emeğine sağlık istediğimden, fikrettiğimden fazlasını buldum yazında…
@sdy1789 teşekkürler
Zamanında televizyondan (sanırım MyMax’ti kanalın adı) izleyip çok beğenmiştim. Ama o kadar bir şey hatırlamıyorum ki, yeniden izlesem muhtemelen yepyeni bir diziymiş gibi gelecek bana. Onun için yakın zamanda tekrar el atacağım.
Güzel tanıtım için ellerine sağlık real tortoise.
@hsparks ben de teşekkür ederim
6 bölüm halinde, günde 1 tane izleyerek bitirdim sonunda şu diziyi. Düşündüğümden iyi çıktı gerçekten, tatmin ediciydi. Başladığımı öğrenen insanların niye “Şimdiye kadar aklın neredeydi?” dediğini daha iyi anlıyorum. Teşekkürler tanıtım için. Bana kalsa bu diziyi listemden çıkarmak için daha çok zaman geçmesi gerekebilirdi…
@aytackara: 6 güne yayabilmene şaşırdım. Ben kimi bulaştırsam ilk yarım saati izledikten sonra feci sarıp tek gecede bitirdiydi.
@dkamoy Huyum kurusun, başladığım dizilere güncel olarak yetişmem eğer uzun süreli oluyorsa bu, günde 1 bölüm izlemelerimden. Atıyorum, günde 5 bölüm dizi izliyorsam 4 ya da 5 farklı diziden falandır… Bu da diğerlerinden farklı olamadı malesef.
bayaa önce izlediğim çok hoşuma giden bir mini diziydi. devam etse sonuna kadar izlerdim ama tadında da bitmişti. herkese tavsiye ederim.
Gayet başarılı bir mini dizi olmuş. 5. bölüm dışında sıkmadan izletti kendini. 10’ar bölümden 2 sezonluk hikaye çıkarmış aslında bu diziden.
Kadro da harbiden şahaneydi bu arada. Özellikle Wally Jabrowski’nin oyunculuğunu çok beğendim. Hep takip etmediğim projelerde yer alan Julianna Margulies’i de ilk defa izleme şansı bulmuş oldum bu dizi ile ayrıca. O da çok yakışmış rolüne.
Konusu ve konusunun işlenişi ile izlenmesi gereken bir mini dizi The Lost Room. Tavsiyedir.
bu kadroyu hiç tanımazken izlemiştim bu diziyi. keşke izlememiş olsaydım da şimdi oyuncuların da tadını çıkararak izleyebilseydim.
Benden de bir tavsiye gelsin. İzlemeyenler es geçmesin.
Buradaki yoruma bakarsak 28 Ağustos 2012’de bitirmişim ve hala güzel de anıyorum. Evet, tavsiyedir.
kesinlikle katılıyorum ben de beğenmiştim tavsiye ederim.
İsterlerse birkaç sezonluk dizi çıkarabilcek hikayeye sahip olmalarına rağmen mini dizi olarak bıraktıkları için, ayrıca takdir etmek lazım . Şimdilerde olsa mini diye başlar 5 sezon sürerdi herhalde
Poskette tavsiye geldi, bunu listeme alayım. Julianna Margulies varmış zaten, kesin izlerim.
Eee yok mu haftasonu hüpleten?
Edindim en kısa zamanda izleyeceğim, masaüstümden arşivime de atmadım hatta unutmayım diye
Diziyi bitirdim. Biraz geç oldu kusura bakma @dkamoy ama napayım anca alabildim araya. En azından bir sonraki posket gelene kadar aradan çıkarmış oldu da yüzümüz oldu, sonra @dkamoy dizi öneriyoz izlemiyonuz diye çemkirse haklı Ben izledim sıvamı savdım, teşekkür ederim itekleme öneri için. Hem sana hem @dfisek e.
Diziyi de baya başarılı buldum. 2006 yılında çekilmesine rağmen orijinal bir konu kesinlikle. Hatta hayret Amerikalılar bunun çevrimine kalkmadılar nasıl 6 bölümde bıraktılar diye düşündüm izlerken. Abuk subuk şeylerin suyunu sıkmaya meraklılar çünkü. Neyse yapmadıkları için teşekkür ediyorum. Gerçi İngiliz dizisi olaydı bi çevrimini yapardılar yeniden
Oyuncular da baya güzel geldi, Julianne e hastayım zaten, Peter bey de baya iyi oynamış, oyuncuyu ilk izledim ama sevdim. Karizmatik başrol.
Bilimkurgu olarakta yeterli buldum güzeldi. Sıkmadan izletti.
@necdetcem7 ay allah razı olsun (sabaha sci-fi hesabıma geçer artık komisyonumu)
@dkamoy: Rica ederim
anladınız siz