Yerli Dizi Yersiz Uzun!!!
25 yorum arafian 05 Mayıs 2011 10:11
Geçtiğimiz Cumartesi günü 2. Antalya TV Ödüllerin’de drama dizi dalında en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Okan Yalabık, teşekkür konuşmasında ödülünü, “Bir gün 60 dakika olacak” olan dizilere ithaf etti.Bunun yanı sıra, törene katılan pek çok oyuncunun üstünde “Yerli Dizi Yersiz Uzun” yazan armalar vardı.Peki nedir bu sloganın sebebi?
2010 yılının son ayında çok ilginç bir kalabalık Taksim’de buluşup eylem yaptı. Grup ilginçti çünkü içlerinde, Kenan İmirzalıoğlu, Beren Saat,Nejat İşler, Tuğba Büyüküstün, Engin Altan Düzyatan ve daha bir çok oyuncu, yapımcı ve senarist vardı.Senaryo Yazarları Derneği (SENDER)‘in düzenlediği bu eylemde, “8 saatlik iş günü iştiyoruz”, “Diziler 45 dakika olsun”, “Emeklilik hakkımız gasp edilemez” gibi pankartlar eylemin ana iskeletini oluşturmuştu.
22dakika’da da daha önce değinildiği gibi, Amerika’da ve daha bir çok Avrupa ülkesinde dizi süreleri drama 45-60 dakika, komedi 20-30 dakika şeklinde iken bizde bu sürelerin 90 dakikayı bulması pek çok kişi tarafından acımasızlık olarak nitelendiriliyor.
Pek çokları bazı başrol oyuncularının aldığı yüksek ücretlerden dolayı bu duruma kayıtsız kalsalar da unutulmaması gereken birşey olduğunu vurguluyor SENDER: Yapımlarda bir tek o oyuncular yok!..Bir dizi çekimi için ışıkçısından, kameramanına yüzlerce kişi saatlerce emek veriyor 90 dakikayı yetiştirebilmek uğruna… Üstelik bu emekçiler sigortasız çalışıyor. İşte bütün bu insanların isyanı da buna.Sonuç olarak, daha iyi bir televizyon ve televizyonculuk anlayışı için “Yerli-Dizi Yersiz Uzun”.
yorumlar
gayet güzel bi yazı olmuş teşekkürler. bende şiddetle karşıyım bu dizi sürelerinin uzunluğuna. umarım en kısa zamanda gerekli düzenlemeleri yaparlar.
Bana gore bir diger sorun da sezonlarin uzun olmasi. Yabanci ulkelerde bir sezonda en fazla 24 bolum cekilirken ulkemizde sezonda 40 bolum yayinlanan diziler var. Her bolumun diger ulkelere gore 2 kat uzunlugunda oldugunu da unutmayalim.
Yani aslında herkes dizi sürelerinin kısıtlanmasını istiyor buna Rtük, yapımcılar falanda dahil peki neden bu gerçekleşmiyor? Oyuncularda şöyle bir yapı var tamam dizi süreleri kısıtlansın ama aldıkları para miktarınında aynı kalmasını istiyorlar. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi bence mümkün değil.
Dizilerin 90 dakika olması uzun. Ancak bunun bayraktarlığını haftalık 20 bin 30 bin lira alanların yapması cidden garip. Oradaki sesçiye, ışıkçıya, makyöze hak veriyorum çünkü bu adamlar az maaşa karşılık eşşek gibi çalışıyorlar. Ancak oyuncularımız kendi iş saatlerinden dem vuruyorlar. O oyuncular kadar yorulup bir yılda o kadar parayı bile göremeyen insanlar varken bu sanatçıların biz yoruluyoruz demelerini haysiyetli bulmuyorum. Onların dertleri dizinin süresi vs. değil, az iş yapıp gene aynı dolgun maaşları almak.
çok tartışılsa da bir orta yol bulunamadı şu işe bir türlü.. Oyuncuların daha ılımlı olmasıyla belki bir çözüm bulunabilir ama o da zor görünüyor yahu. Yapımcılar da bu konuda ayrı bir isteksiz.. Ama en azından 60a inmesi iyi olurdu. İlerde neler olacak meraktayım
@furkan pasha,Tabiki başrol oyuncuları çok iyi paralar kazandıkları için bir söz söylemeye hakları yok şeklinde düşünceler çok mantıksız değil ancak kimin bu işten kazançlı çıkacağının hesabı yapılırsa yine olan emekçiye olacak.Yani başroller 15 saat çalışsın emekçiler 10 saat gibi bir şey söz konusu olmadığından kişi bazında düşünmek bir sonuç getirmez gibi.
@aytackara,zaten reklam gelirleri o kadar azalacakki yapımların,düşünsenize reklam araları 4 dakikaya indi, diziler ve programlar nereye reklam alacaklarını şaşırdılar,insanlar pastalardan büyük dilimler yemeye alıştı tabi…
@furkan pasha yapımcılar kanal nekadar kazanıyor acaba biliyormusun ? yapımcılar 10 bin kendine kar bırakıp basrolune 50 bin mi veriyor sanki. dünya sektöründe böle arz talep meselesi. Friends reklam saniyesi endegerli dizilerdendi oyuncularına da 1’er milyon dolar veriyordu bölüm başına..
bence türk dizileri bukadar uzun ve bol bölümlü olunca kalitelerini düşürüyorlar birde sezonlar ilerledikce konu kalmadıgı icin basa sarıyorlar.
Wikipedia göre kavak yellerinin 31 Mayıs 2007 tarihinde ilk bölümü yayınlanmış sezon finali ise 26 Haziran 2008 55.bölümle yapılmış
bir sezon 55 bölüm olabilirmi ya !!!! DEXTER’ın toplam 5 sezonu 60 bölüm ediyor
@arafian o reklam olayı her şeyi arapsaçı yaptı zaten..şimdiye eğer bir şeylerin olacağı varsa da daha zor hale geldi. Bir de şöyle bir şey var; bizim milletin çoğu 60a inmesini istemiyor! Hatta bazen görüyorum yorum olarak, ne çabuk bitti yine ya! tarzında.. reklamlarıyla 120 dakika süren bir dizi, nasıl çabuk bitmiş oluyorsa?! O durum sadece çalışanlar için geçerli gibi.
Umarım bir şekilde olur.. da dediğim gibi zor görünümlü bir olay
sanki yeterince uzun değilmiş gibi bir de 90 dakikalık dizinin 60 dakikalık özeti olmuyor mu. İzleyeni salak yerine koyuyorlar. Benim asıl çözemediğimse şu günlük diziler var 40-45 dakika falan sanırım. Bir kaç kere denk geldim ister istemez. 45 dakikalık diziye 1 saat özet yapıyorlar. Nasıl becerir bir insan bunu anlamak güç…
@aytackara katılıyorum bazıları gerçekten “ne çabuk bitti” gibisinden yorumlar yapıyorlar,küçümsemek istemiyorum kimseyi ama bu kişiler dizilerden çok oradaki oyuncularla ilgilenen tipler bence.Şöyle acıklı bir durum var bizim senaristlerimiz zaten belli kalıplara oturmuşlar,dışına çıkamıyorlar ve/veya çıkartılmıyorlar.Durum bu olunca zaten çokta enteresan olmayan hikayeleri 90 dakikaya yayıyolar.Dolayısıyla çok ağır ilerleyen,içinde gereksiz bir sürü sahne barındıran yığınla dizimiz oluyor.Hayır 45 dakikada çok rahat anlatabileceğin bir bölümlük hikayeyi 90 dakikada anlatmak büyük sabır işi …
dizi diye tabir edilen bi yapımın filmlerle aynı sürede olması gerçekten çok saçma , arafian adlı arkadaşın dediği gibi 90 dk olunca hikaye ağır işliyor ve gereksiz bir sürü sahne oluyor ,…
6 sezon 190 bölüm süren avrupa yakası ecnebi usulu olsa 12 sezon 390 bölüm sürerdi.. ekip de 6 yıl değil 12 yıl para kazanır, keyfine bakardı.. aynı zaman da ATV’de.. keza bunu anlayabilen ya da anlatabilen olmadı henüz.. umarım bir gün..
reklam süreleri kısalsın tabiki. televizyona reklam vermek bu kadar kolay olmasın. bakkal bile reklam verir hale geldi. az reklam, pahalı reklam olsun.ayrıca bildiğim kadarıyla bu sektörde çalışan herkes iyi kazanıyor. haftalık usulü olduğu için, alt kademe işler bile aylığa vurduğun zaman çok iyi paralara tekabül edebiliyor.asıl sorun insanların haklarının ve güvencelerinin olmaması. hep duyuyoruz; bu sektörde çalışıp da dizisi iptal edilince bir sonraki sezona kadar taksicilik yapan veya çok zor duruma düşen insanları.arafian’ın dediği gibi dizilerin süresi uzuyor ama bu durum tam olarak içerikle doğru orantılı değil. şişirme sahnelerin de etkisi büyük. 24’ün herhangi bölümünü ekstra bir içerik eklemeden 180 dakika anlatabilirler bizimkiler. arada uçak bekleme, tuvalete gitme, araba kullanma, telefonla konuşma, ayakkabısını bağlama, kendi kendine sinirlenme, oflama, poflama vs vs gibi şişirme sahnelerle.
@robotpantolon: Ya ama şu 24’ün bi bölümünde de ilaç niyetine Jack Bauer’ın işemeye gittiğini görsek fena mı olurdu?
Feci konu dışı biliyorum, fakat dayanamadım.
bence kesinlikle olayın sorumlulsu kanal yöneticileri ve dizi yapımcıları… Bir dizi yayınlamak bir kanal için bir film yayınlamaktan çok daha düşük bir maliyet ve dizi uzadıkça kanal yöneticisi ucuza yayınında çok daha geniş bir zaman aralığını kapatmış oluyor, dizi yapımcısı desen zaten kanal yöneticisinin ağzının içine bakar. Kanal yöneticisi uzun istedikçe o da sen paradan haber ver, biz uzun çekeriz diyor. Yük senariste , ışıkçıya, sesçiye biniyor. Ama buraya kadar mantıksız hiçbirşey yok. Sadece kendi çıkarları dışında herhangi bir şeyi umursamayan iki adam var(ki kapitalizm çağının insandan olmasını beklediği şey de budur). Ama mantıksız olan kendisine sunulan, uzatmak için sıkıcı ve gereksiz sahnelerle doldurulmuş birsürü diziyi beğene beğene izleyen ve ertesi gün birbirine ballandıra ballandıra anlatan televizyon seyircisi. Seyircinin yerli diziler kısalsın şeklinde bir talebi olmadıkça da ne kanal yöneticisi ne de yapımcı kaliteli bir iş ortaya koymak için kılını kıpırdatmaz.
@dkamoy haha gözümde canlandırdım da gülme tuttu; “durun operasyonu başlatmayın, bi su döküp geliyorum”
@buffalo soldier, izleyici hep daha fazlasını talep eder. çünkü türkiyede diziler sadece bir seyirlik değil, sosyal vaka. insanlar dizilerle sosyalleşiyorlar, günlerce muhabbetini yapıyorlar, kitap uyarlaması dizilerle kültür seviyelerinin arttığını düşünüyorlar, haftalık planlarını dizilere göre yapıyorlar vs vs. zaten dikkat edilirse bizdeki diziler hep ilişkiler üzerinedir. insanlar dizileri hayatın bir parçası olarak görüyorlar, oradaki mevzuları gerçek farzedip üzerine konuşup, hayatlarını öyle şekillendiriyorlar.
mesela sinema filmiyle karşılaştırırsak. bir oyuncu sinema filminde neredeyse bir dizinin bir bölümü kadar para alabiliyor ancak. bu bile dizinin durduğu farklı yeri gösteriyor aslında.
işte diziler hayatın içinde bu kadar önemli ve büyük bir yer edinince, değeri ve kazanılan paralar da o oranda artıyor. tv yöneticileri ve yapımcılar bu durumu suistimal edebiliyorlar.
ben oyuncuların çok kazanmasına kızmıyorum. sektörde çalışan herkes daha fazla kazansın. daha cazip bir sektör olsun, daha çok insan yetişsin. ama bu işi yapanlar şişirme uzun diziler yapacaklarına, daha kaliteli makul sürelerde işler üretmeye odaklansınlar. sektör sadece para ve zenginlik olarak gelişmesin.
@dkamoy: jack bauer üşümez, jack bauer acıkmaz, jack bauer susamaz, jack bauer korkmaz
not: burada aslında jack bauer isminin geçtiği yerlere normalde asker yazılıyordu ,jack bauer’a uyarlanmıştır
konu dışı oldu,kızmayın
burada kanalları suçlamanın mantığını çok da anlamıyorum, bir kanalın dizi yayınlaması mı daha maliyetli yoksa film yayınlaması mı daha maliyetli, tabii ki dizi yayınlaması daha maliyetli, ortalama bir dizi maliyeti 400-500bin liradan aşağı değil, içinde azıcık aksiyon olan diziler 1 milyon liralara çıkıyor, film yayınlamak çok çok daha ucuz
o zaman niye dizi yayınlıyor bu kanallar, çünkü milletin ‘dünya görüşü ne olursa olsun’ seyrettiği tek şey dizi, arada saçma sapan yarışmaları (kutu açma yarışması, survivor vs) bir kenara koyarsak, millet film falan seyretmiyor,filmlerin aldığı ratingler belli
bu yüzden dizi yayınlamak zorunda kalıyorlar, bu kadar maliyeti olan dizilerin parasını çıkartabilmek içinde mecburen dizileri sakız gibi uzatıp reklam kuşaklarının sayısı arttırmayı deniyorlar,
burası amerika değil, reklamların 30 saniyesi 300-500bin dolarlarda gezmiyor, asıl sorunlardan biri de bu, zaten rtük öyle bir çökmüş ki kanalların üzerine diziler de gizli reklam yapmak gibi bir şansın hiç yok, hemen cezayı basıyorlar
öncelikle “şu gizli reklam yapmak yasak” saçmalığını kaldırmak lazım, amerikan dizilerinde görmüyor muyuz,adamlar colalarını içiyor,cipslerini yiyiyor, (en son fringe’de görmüşsünüzdür,farkında olmayanlar o sahneye baksınlar tekrar, sondan bir önceki bölümde, yıldırımlar düşerken adamın fren yaptığı ve sonra geri geri gittiği o sahne, resmen ford focus’u gözümüzün içine sokuyor adamlar,hem de gayet gösterişli bir şekilde), bizim dizilerde de böyle gözümüze soka soka reklam yapsalar kötü mü olur,
tamam diziler kısalsın bence de, ama şu rtük denen ahlak polisi !!! kurumun kanalların daha fazla para kazanması için yaptığı engellemeleri kaldırması gerekiyor, reklam ücretlerinin artması gerekiyor,tamam amerika seviyesine tabii ki gelemez ama kanalları tatmin edici seviyelerde olması lazım, bunlar oldu mu diziler de zamanla kısalır
valla hiç bir yerli dizi ve yarışma gibi zırvalıkları seyretmeyen biri olarak ben niye mi yazıyorum, valla hepsi sizin için,kendim için bir şey istiyorsam namerdim :)), vatandaş mutlu olsun yeter
eğer kanallar olayın suyunu çıkarmayacaksa rtük bence de biraz daha rahat oluverse daha iyi olur. Ayrıca olmuşken sadece reklamlarda falan değil, diğer kısıtlama getirdiği konularla da adam gibi bir düzenleme yapsın! Sonuç. RTÜK çok gereksiz bir kurum, neredeyse ösym kadar hem de
tabiki en büyük suçlu kanallar. reklamlarla ilgili neden bu kadar çok ve sık düzenleme çıkıyor? çünkü kanallar bunu devamlı suistimal ediyorlar.mesela reklam araları ve süreleriyle ilgili bir düzenleme var. kanallar ne yapıyorlar; reklamın başına ve sonuna birer separatör koyuyorlar (reklamlar başlıyor veya reklamlar bitti gibi). bu separatörlere de reklam alıyorlar (bazen 2-3 tane) sonra bu separatörlerin öncesine ve sonrasına da reklam alıyorlar (reklam kuşağı sayılmayacak şekilde). sonra araya sıradaki program, günün yayın programı grafikleri atıyorlar (tabiki reklamlı) bunun arkasına da reklam koyuyorlar. böyle olunca reklam araları şu düzene bürünüyor; separatör öncesi reklam > seperatörlü reklamlar > reklam arası > seperatörlü reklamlar > separatör sonrası reklamlar > yayın kuşaklı reklam > advertorial > dizi sponsoru reklamı.. Hatta bazen separatör ve yayın kuşaklı reklamı birden fazla çıkarıp bu döngüyü daha da uzatabiliyorlar. Ya da “birazdan” gibi başka uyduruk kurgular ekleyip bu süreçlerle daha da oynayabiliyorlar. Örneğin kanalların icat ettiği en sinir uygulamalardan biri; dizinin bitimine 5 sn kala reklam arası verip, 15 dk reklam izlettikten sonra 10sn’lik son parçayı göstermek (5sn tekrar). Uzun lafın kısası başta da söylediğim gibi burada en büyük suçlu televizyonlar. Aç gözlü oldukları için kaliteyi umursamıyorlar. İnsanlara ne dayasanız izlerler diye düşünüyorlar. Bu çöplüğü onlar yarattılar, zamanında daha pahalı reklamlar yerine, bakkaldan bile reklam almak üzerine aç gözlü bir sistem kurdular. Bunu söylemek bana acı veriyor ama; RTÜK burada vatandaşın hakkını korumak için bu düzenlemeleri yapıyor. ha ne kadar başarılı veya ne kadar iyi niyetli orasını bilemem..
özel kanallar amme hizmeti vermek için kurulmuş kuruluşlar değildirler, adamların derdi kazanabileceği kadar çok para kazanmak
burası amerika değil dedim zaten, 30 saniyesi yüzbinlerce dolar tutmuyor reklamların,para belli, reklam pastası belli, rtüğün anlamsız gizli reklam yapma yasağını da eklersek adamlar para kazanmak için çeşitli atraksiyonlar yapıyorlar, izleyici olarak hoşunuza gitmeyebilir, ama yapacak bir şey yok, bunlar devlet kanalı değil ki bandrolden, elektrikten pay alsınlar
reklam pastası nasıl büyür bilemem, bir şekilde büyütmek lazım,reklamları daha pahalı hale getirmek lazım, gizli reklam yasağını kaldırmak lazım, o zaman diziler de insani dakikalara iner, çalışanlar da biraz rahatlar
suçlu peşine düşmektense çözüm aramak daha iyi olur
Nereye yazacağımı bilemediğimden müjdeyi buradan vereyim dedim.
Yerli dizilerde de süre yerine oturmaya başlıyor.
Star haftada üç gün de olsa Perran Kutman‘lı 20 dakikalık bir sit-com’a başlıyor.
TV8’de yeni sezon için 45 dakikalık dizi siparişlerine/hazırlıklarına başlamış durumda.
Yine haftada 2 gün olsa da 1 erkek 1 kadın var.
Fox’da pembe dizi kuşağında Canım Benim adlı bir(uyarlama sanırım) sit-com yayınlıyor.
Bir kanal Demet Akbağ‘ın Türkmax üzerinden yayınlanmış bir dizisini yayınlıyor.
Star’ın yeni sezonda bu tarz dramalar yayınlamaya başlayacağı dedikodusu varmış ortalıkta.
Trt1 dizilerinin de (izlemiyorum ama duyduğum kadarıyla) 90 dakikanın altına düştüğü söyleniyor.
Belki yavaş ama en azından bir başlangıç.
Aslında güzel bir yazı çıkar bu haberlerin toplamından=)
@tyndale: Aslında güzel bir yazı çıkar bu haberlerin toplamından=)
Ha şunu bileydin!
İzlerken anlamıyorsun sanki. Ama ben yine de x1.5’u tavsiye ederim tabii. Merak edip videoya şöyle bir baktım.
50 dakikası Meliha. Ayrı bölüm çıkar zaten bu hikayenin kendisinden.
30 dakikası Akif.
16 dakikası Osman.
50 dakikası Alya. Bu da başka bir olay.
23 dakikası İpek.
5 dakikası da birleştirip kapatma. The End.