2014 Nisan Yenileri – 2
53 yorum rpdi 21 Nisan 2014 11:29
2014 Nisan’ının 15 yeni dizi getirdiğini söylemiş ve bunların 8 tanesini şu yazımızda kısa kısa tanıtmıştık. Yine o yazıda, kalan 7 diziden önümüzdeki günlerde bahsedeceğimizi söylemiştik.
İşte 22 Nisan’dan itibaren başlayan 4 adet Amerikan, 3 adet İngiliz, 7 yeni dizi:
FAKING IT
Faking It (MTV)
Başlangıç Tarihi: 22 Nisan Salı
Tür: Komedi, Gençlik
Bölüm Sayısı: 8
Oyuncular: Katie Stevens, Rita Volk, Michael Willett, Gregg Sulkin, Bailey Buntain
Konu: Lisedeki arkadaşlarınıza uyum sağlamak ve aralarında popüler olmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?
En yakın arkadaşlar Karma ile Amy, okulda yanlışlıkla lezbiyen bir çift sanıldıklarında ve birdenbire herkes tarafından havalı bulunduklarında, artan popülerliklerini korumak için bozuntuya vermeyip lezbiyenlermiş gibi davranmaya devam edebilecek kadar ileri gidebiliyorlar.
BLACK BOX
Black Box (ABC)
Başlangıç Tarihi: 24 Nisan Perşembe
Tür: Drama, Tıp
Bölüm Sayısı: 13
Oyuncular: Kelly Reilly, Ditch Davey, David Ajala, Ali Wong, Laura Fraser, David Chisum, Siobhan Williams, Terry Kinney, Vanessa Redgrave.
Konu: Daha önce şu yazıda da ele alındı.
İnsan beyni 21. yüzyılda bile tam olarak çözülememiş bir gizemdir ve tıpta da “kara kutu” olarak anılmaktadır. Dizide de bu kara boşlukta gezecek ve tıpın sınırlarının zorlanmasına tanık olacağız. Dr. Catherine Black ve çalıştığı The Cube adlı ileri teknolojik tıp merkezindeki doktorların, birbirinden alışılmadık tıbbi vakalara, oldukça sıradışı yöntemlerle yaklaşımlarına tanık olacağız. Ayrıca Catherine’nin de herkesten sakladığı nörolojik hastalığının yol açtığı şeyler de dizinin bonusu.
BAD TEACHER
Bad Teacher (CBS)
Başlangıç Tarihi: 24 Nisan Perşembe
Tür: Komedi
Bölüm Sayısı: 12
Oyuncular: Ari Graynor, Ryan Hansen, Sara Gilbert, Kristin Davis, David Alan Grier.
Konu: Cameron Diaz, Justin Timberlake ve Jason Segel‘in rol aldığı 2011 yapımı filmin TV uyarlaması. Daha önce şu yazıda da ele alındı.
Meredith, varlıklı kocasından yeni boşanmıştır ve beş parasız kalmıştır. Bunun üzerine 3 aşamalı bir plan yapar:
1) Arkadaşı Lily’nin lüks okulunda öğretmenlik yapmaya başlamak.
2) Burada zengin ve bekar bir baba bulup evlenmek.
3) Lüks yaşam tarzına tekrar kavuşmak.
Yalnız bu kadar dengesiz, ağzı bozuk, türlü kötü alışkanlıkları olan bir kadının gerçekten öğretmenlik yapması pek de mümkün olmayacaktır.
HINTERLAND
Hinterland (BBC 4)
Başlangıç Tarihi: 28 Nisan Pazartesi
Tür: Suç, Drama
Bölüm Sayısı: 4
Oyuncular: Richard Harrington, Mali Harries, Hannah Daniel, Alex Harries, Aneirin Hughes.
Konu: New Wales’te geçen bir dedektiflik draması.
Aberystwyth’de yeni bir hayat kurmak için Londra Polis Merkezi’ndeki işinden ayrılan Tom Mathias’ı, eşyalarını toplayıp gitmeden önce zorlu bir süreç daha beklemektedir. 64 yaşındaki bir kadının ölümüne yol açan vahşi bir cinayetin olay mahalline çağırılır. Yalnız bir sorun vardır; ilk önce ortada olmayan kurbanın cesedi, Şeytan’ın Köprüsü olarak da bilinen bir köydeki köprünün dibinde bulunur. Kadının çocuklarının eski -şimdilerde otele dönüştürülen- evi buraya hiç uzak değildir. Mathias tavan arasında, eskiden işkence yapıldığı bariz belli olan bir oda bulur ve olayı çözmeye çalışır.
PREY
Prey (ITV)
Başlangıç Tarihi: 28 Nisan Pazartesi
Tür: Drama
Bölüm Sayısı: 3
Oyuncular: John Simm, Rosie Cavaliero, Craig Parkinson, Anastasia Hille, Adrian Edmondson.
Konu: İşlemediği bir suçtan aranan ve bu yüzden umutsuzca kaçan bir adamın hikayesi.
Yıllardır Marcus Farrow adını kullanarak saklanan ve bir dedektif olarak yaşamına devam eden, karısı ve iki çocuğuyla güzel bir düzen kuran karakterimiz için bir gün bir suç mahalinde işler karışır ve kimliği ortaya çıkar. O da çözümü tekrar kaçmakta bulur.
http://www.youtube.com/watch?v=Ev8FMXQ6kK8
PLAYING HOUSE
Playing House (USA Network)
Başlangıç Tarihi: 29 Nisan Salı
Tür: Komedi
Bölüm Sayısı: Belli Değil
Oyuncular: Lennon Parham, Jessica St. Clair, Keegan-Michael Key, Brad Morris, Zach Woods.
Konu: Maggie hamiledir ve sanal ortam sayesinde kocasının kendini aldattığını öğrenir. Eski arkadaşı Emma bir süre destek olmak için Çin’den yanına gelir. Daha sonra Maggie’yi bu halde bırakmaya gönlü el vermez; Maggie ile birlikte çocuğunu büyütmeye karar verirler ve işini bırakıp temelli olarak kasabaları Pinebrook’a döner.
HAPPY VALLEY
Happy Valley (BBC 1)
Başlangıç Tarihi: 29 Nisan Salı
Tür: Drama
Bölüm Sayısı: 6
Oyuncular: Sarah Lancashire, Steve Pemberton, James Norton, Adam Long, Joe Armstrong, George Costigan, Siobhan Finneran, Ian Champion.
Konu: Kevin Weatherill, West Yorkshire Polis Merkezi’ndeki polis çavuşu Catherine Cawood’a bir suçu ihbar etmek için gelir. Patronun kızını fidye için kaçırdığını ve aldığı parayla da kendi çocuğunu özel okula göndereceğini söyler. Olay kontrolden çıkmıştır ve Catherine, kendi ailesini yok eden adamla yüz yüze gelmiştir.
yorumlar
Faking It: Konusu ilgimi çekse de MTV deyip geçiyorum.
Black Box: ABC bunu bu zamanda başlattığına göre vardır illa ki bi yamuğu; dolayısıyla beklentilerim düşük bakacağım ilk bölüme.
Bad Teacher: Pek sevdiğim Ryan Hansen, Sara Gilbert, Kristin Davis üçlüsü bile çekemiyor beni bu diziye. Özel olarak “leziz” yorumları gelmezse izlemeyeceğim.
Hinterland: Zamanında bahar takvimine alırken “Yeni mi? bak emin misin?” diye BBC’ye sorup da “Tabi canım, yepisyeni” cevabını alınca gönül rahatlığı ile eklediydim. Ama şimdi siz ikiniz birden “e bu ortalıktaydı” deyince gittim biraz daha kurcaladım ve BBC’nin bunu döndür döndür “Yeni bir polisiyemiz var” diye kaktırdığını anladım. Neyse… İngiliz, BBC, polisiye olunca ben bakar.
Prey: The Village’tan bu yana bu adama üfleyerek yaklaşıyorum. Ama tabii ki bakacağım.
Playing House: “Birileri BFF‘ten sonra bu iki kadına niye yeter dememiş? Hem de USA Network!” diye düşünüp duruyorum bu dizide olacakları ortalığa çıktığından beri. Ama demek ki varmış meraklısı (bkz. hsparks). Ben almiym, alana da mani olmiym.
Happy Valley: Afişi gördüğümden beri “amanın Paradise hatunu!” deyip duruyorum. Başka bi rolde izlemeyi dört gözle bekliyordum. Üstüne konu da iştah açtı.
Teşekkürler rpdi. Eline sağlık, emeğine bereket.
@unfortr ve @hsparks: Hinterland geçen sene Galler’de oranın diliyle, BBC One Wales’te de İngilizce yayınlanmış. Şimdi de yine İngilizce olarak BBC 4’da yayınlanıyor. Ben de bizim takvimden görüp almıştım. Yazdıktan sonra öğrendim ama silmek de istemedim. Hem sitede daha önce de bahsi olmamış.
@hsparks: Bu yine 1. sezonu ama 2. sezon onayı almış. Ne zaman gelir bilinmez ama.
@dkamoy: Oleyy!!! Bende sitede Paradise’ı bir tek ben mi izliyorum yahu diye hayıflanıyordum. Zevklerimiz bayağı uyuşuyor, zaten senin izleyip de tavsiye etmediklerine de hiç bulaşmıyorum
@unfortr: :)) Al benden de o kadar. Paradise’ı zamanında edinip 1 bölüm izledikten sonra üstüne Selfridge koklayınca kenara koymuştum geçen yıl. Geçen ay, Paradise’ın 2 sezonunu birden peşpeşe izledim (peşpeşe çok zevkli oluyor). İlk sezonu pek beğendim. İkinci sezonda ise benim için pembeliği arttı ama yine de dönem ve oyuncuları ile beni yine sardı. 3. sezonun ilk bölümünden sonra devam edip etmeme kararı alacağım (ilk bölüme bakarsam kesin devamını merak ederim gerçi).
İşin kötüsü, bu kez de Paradise’ın üstüne Selfridge’in 2. sezonu hafif kaldı. Sahi onun son iki bölümünü izlememiştim (heyecanlı bi yerde de kalmıştım üstelik). Bitireyim tez elden.
Böyle geçen yıl radarıma girmesine rağmen izlemediğim, hala cebimde duran bi de Southcliffe var. Bu hafta çıkartacağım aradan inşallah. (Onu da hsparks beğenmişti diye hatırlıyorum.)
Konu dışının da dibine vurdum afedersiniz.
@dkamoy: Yalnız Paradise’ın 3.sezonu olnayacak diye biliyorum. Ripper Street’ın başına gelen bir hadise mi geldi yoksa? Aman inşallah
@unfortr: Aaa ben onu ters okumuş, kaydetmiştim kafama. Haklısın 3. sezonu olmayacakmış. Yorgan gitti desene.
Faking It: Başıma bir şey gelmeyecekse ve zaman bulabilirsem deneyeceğim. Awkward ve Teen Wolf’un bir zararını görmedim henüz, ergen işi de olsa MTV’ye sevgilerle.
Black Box: Tutacağına dair inancım yok ama medikal dizi açısından iyi olabilir. Eğer tutarsa ileriki bir zamanda bakabilirim, şu an için öncelikli değil.
Hinterland: İlgi çekici duruyor, yalan yok. Hatta hafiften The Killing’i de andırmış. Ama çevirmeninin çıkacağına dair şimdilik bir inanç taşımıyorum. Çıkarsa bakarız.
Diğerlerini düşünmüyorum. Bad Teacher’in filmini de izlemedim zaten. USA Network de umarım lgimi çekecek bir komedi yapar bir gün… Yazı için eline sağlık.
Faking It: İlk bölümüne bakmayı düşünüyorum, pek umudum yok ama belli de olmaz.
Black Box: Bunun da ilk bölümünü izleyeceğim. Çok iddialı laflar ettiler malum, daha önce görülmemiş bir yöntemle anlatacağız vakaları falan diye, merak ettim.
Bad Teacher: Filmini zamanında izleyip vasat bulmuştum. Haliyle dizisi için de çok umudum yok. Çok çok iyi yorumlar gelirse bakarım, öbür türlü zor.
Hinterland: Cinayet ve gizem temalı dizileri sevmeme rağmen şu aralar türe doydum ben.Kısa bir süreliğine bu türden yeni bir şeyler denemek istemiyorum. Belki daha sonra olabilir ama şimdilik kalsın.
Diğerleri de ilgimi çekmedi ne yazık ki.
Ellerine sağlık @rpdi.
Eline sağlıklara teşekkürler.
Faking It: Awkward’dan bile sıkılmaya başlamışken buna gerek yok ama bir yandan da 8 bölümcük, konu fena değil, tipler sevimli diye gözüm kayıyor. Bakılabilir diyorum. Gelsin bakalım.
Black Box: Vakaları bilmem ama diğer mevzu direkt Do No Harm’ı çağırıştırıyor. Bilemiyorum, fragman da hoşuma gitmemişti benim ama önce 1-2 bölüm bakmak lazım. Ayrıca Scandal’ın yerine, Greys’in arkasına geldiği için tutabilir diye düşünüyorum. En azından hemen çuvallamaz.
Bad Teacher: Justin Timberlake hayranı ve Cameron Diaz sever biri olarak filmini bile izlememişken Charlotte hatrına diziye bakmam saçma olur. Ha ama önce filmini izlersem -ki düşünüyorum- belki bakabilirim bir ara.
Hinterland: Canım siz buna Hinterland demişsiniz ama bu bildiğin The Killing. :S
Prey ve Happy Valley: Yardırıyor diye yorumlar duymazsam izlemem.
Playing House: Happy Endings’i almayıp BFF hatunlarının bu dizisini aldın ya, ne diyeyim sana USA Network, alacağın olsun.
@dkamoy: Playing House’u görünce benim de aklıma direkt olarak BFF geldi. Ondan bir bölüm bile seyretmezken bunu acayip merak ediyorum nedense. Seveceğim gibi de bir his var içimde, bakalım n’olucak?
Bir de Southcliffe’i beğenen de benim. Ama yine de başına büyük beklentilerle oturmamanı tavsiye ederim. Güzel ama aman aman bir durum söz konusu değil.
@rpdi: 2.sezon bilgisi için teşekkürler. Daha mutlu bir şekilde başlayacağım bu sayede Hinterland’e.
@aytackara: Sene başında Hinterland’in İngilizce altyazıları şuraya eklenmiş. Şimdiye kadar çeviren çıkmadıysa bundan sonra da çıkmaz herhalde.Yani kısacası katılıyorum dediğine
Sonrada Ek: Yahu ben yeni fark ediyorum Playing House ve BFF ikilisinin aynı olduğunu
eline sağlık rpdi bu seferkiler cidden daha leziz olmuş.
hele biraz ilerlesinler popüler olma ve altyazı durumlarına göre bunlardan izleyeceğim çıkabilir diye düşünüyorum.
Faking It hakkında:
Denedim, MTV standardı açısından beğendim. Komedi arayışında olunmazsa izlenebilir, Awkward ne kadar komedi olmuşsa bu da o kadar olmuş. Hatta karakterlerin hızlı hızlı konuşması da oradan miras kalmış sanırım. Böyle bir okulun bizde olmadığı belli de, ABD’de var mıdır diye merak etmedim değil
Baştan tahmin etsem de PLL’den transfer Gregg Sulkin cast içinde en sevdiğim oldu. Kızlar da şimdilik yeterler. Bölümün sonundaki ‘This Season’ videosu bölümden daha eğlenceli olabilir yalnız. Bu kanalın reyting kriterleri nasıl işliyor çok bilmiyorum ama 8 bölümlük sezon durumu güzelleştiriyor. Bir sorun çıkmazsa ve İng. altyazıyla izlemekeyfimi kaçırmazsa devam edilesi bir dizi olmuş.
ozgun14’ün internet paketinden yiyelim biraz
Haha bu iletiye telefondan denk gelmis olmam super oldu :))
Bad Teacher gayet şeker başladı. Sara Gilbert’tan bölüm boyunca gözlerimi alamadım resmen. Kadın her yerde olduğu gibi burada da çevresindekilere fark atmış. Poison Ivy’de seyretmiştim ilk olarak kendisini. Nereden nereye dedim Ryan Hansen ve Kristin Davis’i zaten severim. Bir tek başroldeki kadına pek alışamadım. O da birkaç bölüme gözüme batmaz muhtemelen. Keşke tutsa şu dizi. Bakalım reytingleri nasıl gelecek?
Playing House’a bakabilirim belki, aynı şekilde Faking İt’ede bakabilirim. Eski dizilere o kadar sardım ki, yenilere hiç başlayamıyorum. Bad Teacher’ıda eğer yeni sezon onayı alırsa bakacağım, hoşuma giderse devam ederim.
Faking It hakkında:
İzlemek istediğim komediler patır patır iptal olunca, ve daha önce bir iki yerde karşıma çıkan Gregg Sulkin’in de etkisiyle az önce ilk bölümünü izledim. Öncelikle ilk 10 dakikasını çok yavan buldum, kalan kısmı eh işte dedirtti. Kötü karakter olan kız çok karikatür olmuş, baya yordu beni. Bir de bunlar mı çok hızlı konuşuyor bana mı bir haller oldu anlamadım da konuşmaları anlayabilmek için baya bir efor sarf ettim Tabii bunları söylüyorum da MTV dizisi olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Bunların yanında kızlar fena olmamış, bölümün sonunda çıkan This Season kısmı da ilgi çekiciydi yalan yok. Devamı için ne yapacağım bilmiyorum, bir iki bölüm daha bakarım sanırım.
@real tortoise İkinciye kesin bir bak.
Ben çıkan 3 bölümü de izledim, şimdilik memnunum. 3. bölüm sonuyla güzel de bir yere gitti. Zaten sezon 8 bölüm olduğundan sonunu göreceğim gibi de bakalım geleceği nasıl olacak?
Faking It‘in daha son bölümünü izlemedim ama ilk 2 bölümden gayet memnun kaldım. Hatta karakterlere o kadar ısındım ki, sanki 2 bölüm değil de 2 sezondur onları izliyormuşum gibi hissettim. Ama tabii ki real tortoise‘in kötü kızla ilgili yorumuna katılıyorum. O kız bayağı bir abartı olmuş, sevmiyorum onu Bence gençlik komedilerini sevenler kesinlikle ilk bölüme bakmalı. Kıpır kıpır, sıcacık bir şey. Şimdiden üzülüyorum 8 bölümcük olmasına.
Bu arada benim ilk kısmı yavan bulmamdaki en büyük etken o kız. Hiç sevmiyorum böyle abartı karakterleri. Neyse devamına bakayım dökülürüm yine
Faking It’in 3. bölümünü de izledim. Dediğim gibi ilk bölümü orta karar bulmuştum ama özellikle 3. bölüm çok eğlenceliydi. 2. bölümden itibaren de karakterlere alışmaya başladım. Bahsettiğim karakterdeki abartı da biraz düşürülmüş gibi son 2 bölümde. Tatlı tatlı izleniyor kısacası, memnun kaldım şimdilik, hatta sevmeye başladım. Sezon zaten 8 bölüm, elimde çok fazla komedi/gençlik dizisi de yok o yüzden devam edeceğim.
Yapımcısı dizi fikri ilk geldiğinde kızmış ve alınmış. Gay olmanın bu şekilde kullanılmasını saldırgan ve popülerlik getirmesini de gerçek dışı bulmuş. Fakat bu olaydan önce mi, sonra mı tam hatırlamıyorum. Kendisine bir telefon gelmiş ve telefondaki çocuk “Arkadaşlarımın benimle sadece gay olduğum için arkadaş olduğunu düşünüyorum.” demiş.
Sonra yapımcı,
yaparsak ve okul ortamını da farklı olmanın gurur verici bir şey olarak görüldüğü bir okula çevirirsek bu iş olur demiş. Olmuş bence.
Prey hakkında;
Dizi, klişe bir konuyu işlemesine rağmen bana sıkılmadan kendini izlettirmesini başardı. Başlarda hikayenin biraz ağır ilerleyeceğini düşünüyordum ama gayet tempolu devam etti. Ters köşelerin tahmin edilebilirliği vardı, o yüzden sadece bir yer hariç beni şaşırtmadı. Hakkını vereyim onu da gayet güzel saklamışlar.
Oyunculara gelince, John Simm’e artık abone oldum diyebilirim. Seviyorum adamı, burda da gayet güzel bir oyunculuğu vardı. Bu arada o kadın dedektif ne gıcık bir tiptir öyle aman yarabbim! Çok aramışlar mı merak ettim doğrusu.
İlk bölüm sonunda The Cranberries’den bir şarkı gelince pek bir mutlu oldum. Güzel bir kapanıştı.
@itsmypurgatory: Kaynak için çok uzağa gitmeye gerek yoktu aslında
Çok memnun oldum ben bu habere sağol @itsmypurgatory
@itsmypurgatory: Ay yok estağ… Özürlük bi durum yok yahu. O yazıdan da haberin olsun, güncelleniyor diye lafını geçireyim dedim. Sonuna koyduğum göz kırpan gülücük içtendi.
#dkamoy# Yorumlarındaki ifadeleri açıklama girişimlerine her seferinde çok gülüyorum yaw ben… Yine güldüm
@itsmypurgatory Yazacağını yazdıktan sonra mouseun sol kısmını linklemek istediğin kısmın üstünde basılı tutarak tara ve maviye dönsün. Sonra hemen üstte ‘link’ yazıyor ya ona tıkla. İstediğin linki oraya yapıştırıp tamam de. Kelime linklenmiş olur.
@merbabu: Benim açımdan genellikle üzücü ve yorucu olsa da seni güldürüyor madem, iyi bari :))
@aytackara: Bence varolan yorumdaki link’i değiştirmeyi kastediyor itsmypurgatory. Ama gerek yok değiştirmesine diye ben anlatmadım.
@dkamoy Devrelerimin yandığı bir aralıktayım doğrudur. Bir insan neden bunu sorar ki zaten di mi, insan bir düşünür.
@itsmypurgatory Sen benim üstteki saçmalamamı boşver, o da şöyle: Yorumu bir kere daha bu sefer istediğin gibi yaz. Onu kopyala ve değiştirmek istediğin yorum üstünde Değiştir’e tıklayıp yerine yapıştır.
Hala demek istediğini anlamadıysam biri anlatır herhalde.. Enerji tasarruf modundayım da ben.
Aslında ben de aytackara gibi anlamıştım ve hala öyle anlıyorum.
@rpdi: Görüyor ve bir arttırıyorum. İlk yorumda zaten link koymuştu. Eğer bilmese zaten o yorumda koyamazdı ki…
itsmypurgatory..? (Sahadan bildiren heyecanlı muhabir tadıyla bi yanıt bekliyoruz senden )
Bu durumda ben “İnsan niye sorar ki böyle bir şeyi?” lafımı geri alıyorum sayın seyirciler. Bu sefer de onu kullanmak saçma oldu, Allahım kendimden bıktım ben bu gece!
Bu diziyi sezon bazında ciddi olarak beğendim. Üstelik 8 bölümü de fire vermeksizin, çoğunu İngilizce altyazıyla izledim, ki benim genelde bir yerlerde ayarım şaşar. Bundaki bu düzen tahtaya vurulasıydı. MTV’den veya diziden sezon başında bu kadarını beklemezdim. Looking’ten sonra iptal olsa üzülürüm dizim haline gelmişti.
Sezon final bölümünde son sanırım 10 saniyeye gelene kadar “Tamam güzel yaptınız da bu tahmin edilesi olmuş. Awkward’tan bu derece feyz almanıza gerek yoktu.” diyordum. 10 saniye içinde yaptıklarıyla her şeyi ağzıma tıktılar sağolsun. Oh iyi oldu bana.
Son olarak yaptıları göndermeleri kurgulayan kişiye teşekkür edeyim. Brangelina, Kardashins falan filan tamam ama “Flowers in the Attic” ile ilgili olan zirve noktamdı. Kaç zaman geçti, dizi aklıma geldikçe peşindne bu da geliyor.
@hemreeroglu
Ayrıca o sevişme de gayet tamamlanmış olabilir. İkisi de zurna olmuşken hangisinde o çekilme gücü vardır bilemedim. Ha sabah olduğunda hatırlamayabilirler ya da hatırlamak istemeyebilirler, o ayrı. Bir de bu durumdan harika vicdan azabı çıkarırlar yine.
Faking It‘in sezonunu gecikmeli de olsa tamamladım. İlk başta kesin beğenmeyeceğim diye oturmuştum ilk bölüme ama bölümler ilerledikçe daha çok sevmeye başladım diziyi. Karakterlerin her birinin ayrı ayrı sevilesi olması da etkili oldu. İzlediğime hiç pişman değilim. Hepi topu 8 bölüm zaten, tatlı tatlı aktı gitti. MTV dizisi olduğu unutulmadan şans verilebileceğini düşünüyorum
Happy Valley 2. sezon onayını almış.
Prey: Bugün izledim. Klasik “katil kim?” konulu, başta John Simm olmak üzere iyi oyunculukları olan ve yer yer sürükleyici bir diziydi. Aşırı beklentiye girilmeden izlenebilir film niyetine.
Bu yazıyı yine hortlatacağım.
Bu sitede Hinterland izlemiş kimse var mı acaba? Nasıldı?
Prey 1. sezon üzerine:
Dizi temel olarak Secrets & Lies’a benziyor diyebiliriz. Şu şekilde; Secrets & Lies’ta da bir dedektif sabit kalıyordu diğer oyuncular değişiyordu sezonlar değiştikçe. Bunda da aynı şekilde olacakmış.
Sezona gelecek olursak, oldukça güzeldi. 3 bölümde her şeyi kapattılar ve konuyu çok güzel işlediler. Başrolde de John Simm gibi tecrübeli ve kaliteli bir isim vardı.
3 bölüm topu topu 120 dakika sürüyor. Çok fazla bir beklenti yapmadan izlenirse oldukça memnun kalabilirsiniz. Tek oturuşta sezonu bitirebilirsiniz Tavsiyedir
Prey 2. sezon üzerine:
Yine güzeldi sezon. İlk sezonda John Simm’i izlemiştik. Bu sezonun baş rolü Philip Glenister oldu. O da iyi iş çıkardı. Ayrıca yan karakterlerden olan Jules Hope rolünde MyAnna Buring’de iyi olan isimlerden biriydi.
İlk sezonu John Simm faktöründen dolayı sevmiştim ancak ikinci sezonun konusu daha bir güzeldi. Daha çok sardı.
İzlemenizi tavsiye ederim zaman geçirmelik güzel bir dizi. Umarım yeni sezonları da olur
NOT: @rpdi: Secrets & Lies’ın yokluğunda bir dene istersen
İlk sezon haricimde duruyor aslında ama yeni bir şeylere zaman ayırasım yok / ayıramıyorum. Yine de aklımın bir köşesine yazdım.
Playing House S01E01
Best Friends Forever‘dan zıplayıp buraya geldim ama bu dizinin kaleminin onun yarısı kadar bile iyi olduğunu söylemem mümkün değil. Çok kötü kurgulanmış bir pilot bölüm olmuş cidden.
Best Friends Forever’ın hatrına 1-2 bölüm daha şans vereyim bakayım.
Playing House S01E04
1’i beğenmeyip 2 ve 3’ü de vasat bulsam da Jessica St. Clair sağ olsun bırakamadım diziyi. Jane Kaczmarek’in de pozitif katkısı yadsınamaz 2 bölümdür diziye tabi. Nihayeyetinde bu bölümü gülümseyerek izledim ve başından memnun kalktım. Ryan McPartlin’i görmek de güzel oldu ayrıca bu bölüm.
Playing House S01E08
Dizinin şu ana kadarki en güzel bölümü oldu kesinlikle. Geçmiş odaklı bu seri karmaşayı izlemesi çok keyifliydi.
Playing House S02E01
Bu Maggie’nin sinir bozucu çığırtkan ve ağlak halleri doğurduktan sonra biter diye umuyordum ama bitmiyor Bunun dışında güzel bölümdü.
Playing House S02E04
Lindsay Sloane’un olduğu bölümler diğer bölümlere oranla daha güzel oluyor. Bu bölüm de bu gelenek bozulmadı yine.
Bölüm konuğu Rob Riggle idi ve bu adamı izlemek her zaman olduğu gibi sinir bozucuydu yine.
Playing House S02E06
Dizinin sıkıcı bölümlerinden biriydi.
Bu Kyle Bornheimer tipsizini Casual’da Michaela Watkins ile, Family Tools’da Danielle Nicolet ile, Perfect Couples’da Christine Woods ile, Worst Week’te ise Erinn Hayes ile yan yana izledim son birkaç ay içerisinde. Ve gönül rahatlığıyla en çok Jessica St. Clair’in yanına yakışmadığını söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. Lütfen ayırın şu ikisini bir an önce ve şutlayın şunu bu diziden gözünüzü seveyim.
Playing House S02E08 (Sezon Finali)
Bir önceki bölüm gayet güzeldi de bu kapanış bölümü sıkıcı olmuş cidden.