22dakika Rekor Posketi : Aralık – Ocak Yenileri
20 yorum dkamoy 14 Şubat 2012 18:36
22dakika 22dakika podcast ab fab alcatraz are you there birdsong black mirror bomb girls call the midwife chelsea eternal law great expectations hacks house of lies i hate my teenage daughter la complex luck napoleon dynamite podcast posket public enemies rob the finder the firm unsupervised without you work it young james herriot
22dakika posket izleyicileri artık 3 boyutlu
Aralık ve Ocak aylarında tanıştığımız 23 yeni diziyi birden tek bölümde anlatmaya kalkan kahramanlarımız, 83 dakikayla en uzun posket rekorlarını kırdılar.Şuradan izleyebileceğiniz bölümde ele aldığımız diziler şunlar :
I Hate My Teenage DaughterBlack MirrorWithout YouYoung James HerriotLuckAb FabGreat ExpectationsHacksWork ItBomb GirlsPublic EnemiesEternal LawHouse of LiesThe FirmLA ComplexAre You There, Chelsea?RobThe FinderNapoleon DynamiteCall The MidwifeAlcatrazUnsupervisedBirdsong
yorumlar
Call The Midwife‘ı anlatırken yaptığım hatayı buradan düzelteyim:
Oyuncu isimlerini sıralarken Vanessa Redgrave‘den sanki oynuyormuş gibi bahsetmişim. Oysa ki Oscar’lı oyuncu, sadece yaşlı Jenny’i seslendiriyor. ( “Çaylak oyuncu Jessica Raine onun yanında ezilmiyor” derken “onun” diye bahsettiğim oyuncu aslında Pam Ferris. )
Bir de yayında dile getirmediğim, 2. bölümden itibaren kadroya katılan bir ingiliz stand-up komedyeni hatun var ki daha sahneye girdiğinde gülüyorum. Biraz daha abartsa ekibin Şaban’ı diye isim takacağım kendisine. Süper bir tipleme. İspiyonlamayayım diye ismini cismini yazmıyorum ama onu başarıyla canlandıran bu komedyeni şuradan inceleyebilirsiniz.
Çekimden sonra hatırladım : Young James Herriot, bazı mecralarda Young Herriot diye geçerek kafamı karıştırmış, ana karakterin dişi olduğu hissini vermişti.
Bu çekimden sonra 2. sezon onayı almış olan diziler şunlar :
* Luck (10 bölümlük 2. sezonu olacak)
* Bomb Girls (12 bölümlük 2. sezonu olacak)
Uzun süredir bekliyordum bu bölümü, çok da güzel olmuş. Zevkle seyrettim.
Podcasti izlerken yeni öğrendiğim dizilerden Without You ve Hacks (Dirt’le aynı tadı verirse yaşadım, iptali beni yıkmıştı) acayip ilgimi çekti. En kısa sürede ikisine de saldıracağım.
Black Mirror‘ı zaten bayıla bayıla seyrettim. Ayrıca devam edenlerden “Are You There, Chelsea?“yi yine bayılarak seyrediyorum. Bir de rpdi benim gibi sevmişti sanırım o diziyi. House of Lies‘ı da izliyorum ama bayılmıyorum.
Alcatraz ve Luck‘ı ilk başta sevdim gibi olmuştu fakat bölümler ilerledikçe ikisi de beni tatmin etmemeye başladı. Sonuç olarak, kendi adıma fişlerini çektim.
Bir de Work It‘i izleyip ilk bölümünden nefet etmem sonucunda direk bırakmıştım. İptalinin doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Seveni vardıysa da, bana darılmasınlar.
Son olarak, listeye bir dizi de ben ekliyorum. Ocak’da BBC’de gösterilmiş olan başka bir Charles Dickens uyarlaması The Mystery of Edwin Drood.
Henüz seyretmedim ama yerli dizi gibi mübarek ha bire uzuyor=)) Gerçi yerli dizilerde bu kadar hareketlilik nerede diye sorarlar adama apışıp kalırım=)
Çok anlamlı ve güzel bir giriş yaptınız, ne iyi düşünmüşsünüz Neyse… Yine bir çırpıda izleyiverdim bölümü İzlediklerimle ilgili ben de bişiyler söyleyeyim:
I Hate My Teenage Daughter: Sadece “uzak durun” diyorum, ilk bölümü bitiremedim bile.
Black Mirror: 1. ve 3. bölümleri izledim. 2’yi atlamadım aslında, boş bir zamanımda onu da izleyeceğim. Bir aydır hala bitiremediğimden de anlaşılacağı üzere ayılıp bayılmadım ama izlediğim iki bölümden de memnun kaldım.
Great Expectations: Ne desem boş, son zamanlarda izlediğim en iyi mini dizi. İzleyin, izlettirin
Work It: Ben bu dizinin başına niye oturdum, ilk bölümü niye sonuna kadar izledim, yetmezmiş gibi niye 2. bölümü de izledim. Hala anlamıyorum, kafam nerdeydi benim, nasıl bir ruh hali içindeydim :SSS Aman aman, akıllara zarar!
House of Lies: Ben de aksine ilk bölümlerde bayılıyorken sonradan eski coşkumu kaybettim. Yine de seviyorum. Üstelik altyazıları da çıkmıyor bu dizinin, İng. altyazıyla izliyorum. Bu benim çok büyük bir fedakarlık Her diziye yapmam bunu, demek ki gerçekten seviyormuşum
Are You There Chelsea: Evet @hsparks, bir de @abidin77 seviyormuş. Daha da seven olur ama şans tanımıyor insanlar. Ben şimdi @shane‘in beğenmemesine o kadar çok şaşırdım ki… Bizde mi sorun var anlamadım gitti. Ben bu diziye BAYILIYORUM Acayip eğlenceli, çok sempatik geliyor bana. Değişik birşeyler yok diye şu dizi izlenmez miymiş hiç? Hangi sitkomda var yenilik? Dinlemeyin bu ikiliyi ;)) Hemen şu an açın, izleyin, aşık olun İptal olunca da hep beraber bir ağıt yakarız artık
Alcatraz: Bugün kendisini izlemek için bilgisayarı açtım, podcastin çıktığını görünce “oley, Alcatraz izlemekten kurtuldum” diye geçirdim içimden. Sanırım ben bu diziyi sevmiyorum
Bir de ne çok İngiliz dizisi anlattınız yahu Onlar bir adım geride başlıyor benim için Young James Herriot ilgimi çekebildi. Bir de LA Complex var (O Kanada’ydı ama).
Son olarak emeğinize, elinize, ağzınıza sağlık
83 dakkalık bir podcaste yaraşır uzunlukta bir yorum oldu benimki de
@tyndale : Gözlerimden yaşlar gelerek (sanırım yaklaşık 1 dakika boyunca) güldüm yorumunun ilk yarısını okuduğumda. Süper bir tespit olmuş. :))
23 dizi anlattık dediğimize bakmayın aslında Black Mirror 3 dizi birden sayılabileceği için 25 dizi anlatmış gibi olmuşuz (bi de amma uzatmışım BM’ı. Bırakın Aylin’i, sizleri, ben bile sıkıldım kendi anlatışımdan)
@hsparks: Tişkürler. Sen beğendin mi peki Edwin Drood’u, onu da yazaydın ya.
@rpdi : Teşekkürler. Yorumlarla besleniyoruz, ne kadar ayrıntılı o kadar güzel benim açımdan. Evet, biz de hazırlık aşamasında “yahu bu kış ingiliz kışı olmuş yeniler açısından” dedik. Anlattıklarımızdan Call The Midwife’ı da çok tuttum, Without You’yu da. CTMW’ın ilk sezonu bitsin, bir tanıtım yazısı yazmayı planlıyorum başka meraklısı çıkmazsa.
@dkamoy: He he ilk yorumu ben yazıcam havasına girip onu yazmayı unutmuşum. Beğendim beğendim, zaten hiç sevmeseydim bile Matthew Rhys‘in hatırına katlanırdım. 2 bölümcük bir şey nasılsa.
Yukarıda yazmayı unuttuğum bir başka şeyse, Public Enemies‘in de ilgimi çektiği oldu. İki dizilik listeme onu da ekliyorum hemen.
@rpdi : Demin yazmayı unutmuşum. O anlamlı girişi ve dahi Lost/Alcatraz fonlarıyla ilgili videoyu tam istediğimiz gibi kurgulayan ve geçen hafta yakalandığı hastalıktan kalkar kalkmaz bu upuzun bölümü yayına hazır hale getiren kurgucumuz Uğur’un emeği için buradan da kendisine teşekkür edeyim.
Bir İngiliz mini dizi ayarında, su gibi geçen 83 dakika için pek müteşekkiriz efem (: 76, 83, 90, 97 şeklinde gidecek gibi görünüyor
Black Mirror‘a ne kadar bayıldığımı tanıtımının altına yazmıştım zaten; uzun zamandır izlediğim en iyi işlerden biriydi. Poskette tanıtılanların arasında da en çok ilgimi çeken Call the Midwife oldu. O dönem dizilerine özgü saç, kıyafet, set olayına bayıldığım için Bomb Girls ile beraber izleme listemde yerlerini aldılar. Great Expectations da onca sene adamların edebiyatlarıyla haşır neşir olduktan sonra izlemezsem ayıp olur diye bilmemkaçıncı uyarlaması da olsa listeye aldıklarımdan (: Habire listeye alınıyor da bu sene sevdiğim bir-iki dizi dışında hiçbir şeyi doğru dürüst takip edemediğimden içim içimi yiyor. Siz de yetmezmiş gibi habire yeni dizi tanıtıyorsunuz; olmaz ki canım! Ah gel yaz; gel! İçimi de döktükten sonra; listede öyle başka illa ki izleyeyim dediğim yok sanırım. Without You olabilir belki. Bir de yıllardır bütün sezonları elimde olan ama bir türlü başlayamadığım Ab Fab var izlemek istediğim. Are You There, Chelsea?‘yi de merak ediyordum ama hevesimi kursağımda bıraktınız Neyse sanki çok şey izleyebiliyormuş gibi; onu elemiş olayım bari. Ağzınıza sağlık; arayı fazla açmayın
Öncelikle, giriş kısmı hoşuma gitti. Ben zaten How To Make It In America’yı hazmedemedim henüz. Güya Hung 3. sezon izleyeceğim, daha elim gitmedi. Başka kanal olsa, aman neyse…
Black Mirror: 1. bölümüne taptım. 2 ve 3’ü de sevdim. (3>2) 2 kesinlikle daha kısa sürmeliydi. Ayrıca, keşke bu dizi mini olarak kalmasaymış.
Luck: Sezon bitince ele alacağım kararım var epeydir. Hatta Boss ile birlikte. (Yapabilirsem) Ama ikisinin de reytinglerini beğenmediğim için de kafamı kurcalıyorlar. (Güya 2. sezon onayları var?)
House of Lies: Altyazısı geldikçe ya da bir dizi sitesi kendi çıkardıkça izliyorum. Bayılmıyorum ama izlenir. Aslında Kristen Bell ve onun karakteri için izliyor gibiyim. Bazen çözüm yolları çok saçma ve anlamsız gelse de devam edeceğim büyük ihtimal.
LA Complex: The CW beklemesi yapacağım. Zaten altyazısını çeviren de çıkmadı. Belki o zamana The CW diye biri çıkar
Alcatraz: Çoğunlukla “Sen nereye gideceksin ki?” diye diye izliyorum. Tek bir konusu olsa daha çok severdim muhtemelen. Yine de kötü bulduğum da söylenemez. Abrams işi işte. Zaten sezon 13 bölüm. Devam edeceğim.
Bir de LOST / Alcatraz karşılaştırması yerinde bir tespit olmuş. Sen neyine güvenip Lost kullanıyorsun ki ya?!
Great Expectations, Public Enemies, Without You ve Call The Midwife listeme girdiler. (Son ikisinin ben başlayana kadar bir çevireni çıkarsa daha mutlu olacağım) . The Finder da onay alırsa denenecek. Bütün bunların zamanlaması oldukça meçhul ama izlenecekler.
Diğer dizileri izlemeyi düşünmüyorum.
83 rakamını görünce “İyi ki bugün TV açmamışım, gerek yokmuş zaten.” diye bir cümle kurdum. Yukarıda da @tyndale de benzerini kurmuş Ama düşündüğümden hızlı bitirdim. İngiliz bolluğu hoşuma gitti benim. Eskiden kızardım ama şimdi kısa sezonu olmalarına bayılıyorum.
Sonuçta, ikinize de teşekkürler. Kolay iş olmasa gerek böylesini hazırlamak. Emeği geçen herkesin eline sağlık. –Bitti–
Şimdi bitirip yorum atmak istedim.Başlangıcı inanılmaz güzel olmuş.Podcast sayesinde yeni izleyeceğim diziler buldum.Emeğinize,ellerinize sağlık
Black Mirror,Bomb Girls,Public Enemies,Hacks,Birds Song,LA Complex Konularıyla ilgimi çektiler en kısa zamanda başlamayı planlıyorum.
Without You severek izlediğim dizilerden birisi oldu.Bölümler arası konu akısı iyiydi ;ilk bölümde çok sıkılmadan izlediyip bitirdim.
Luck Dustin Hoffman olduğu için izlediğim ara verdiğim dizi.Daha sonra tekrardan başlamayı düşünüyorum.
Great Expectations bayıla bayıla izlediğim dizi.BBC güzel yapmış.Tavsiye edilir.
House of Lies’ ilk basta sıkılsamda sonradan bağımlısı oldum.Eğlenceli bir konuya sahip.
Eternal Law İngiliz dizilerinden nefret etmemi sağlayan dizi.Boş vakit kaybından başka bir sey değil.
Alcatraz büyük umutlarla başlayıp sonrasında sıkmaya başladı umarım gelecek bölümlerde değişir.
The Finder,Rob çerezlik olarak bekletilen listeme aldım.
of of of… videolar da eklenince ne kadar uzun olmuş! ama takdir edip, zaman ayırıp seyrediyorsunuz, bir de yorum yapıyorsunuz ya, bayılıyoruz.
hastalıktan yeni kalkıp bu zor bölümü tam istediğimiz gibi hazırlayan uğur’a ben de teşekkür etmek istiyorum didem gibi.
bir de Chelsea ile ilgili bir parça şüpheye düşmedim değil. bir iki bölüm daha izleyeyim bari hep biz size izleyin izlemeyin diyecek değiliz ya… zaten zevk meselesi, hepsi birer öneri sonuçta.
çok uzun olmuş çokk :))
@shane: Ama 25 dizi anlatmışız yahu… Black Mirror’da kopup gitmişim gereksiz yere. Senin resmen yaşam enerjini çekmişim onu anlatırken. Sonra zor toparlamış kendine gelmişsin. :)) Bu kadar kısa sürede, bunca izleyen olmasını ve bu kadar olumlu eleştiri gelmesini beklemiyordum. Biraz enerjisi düşük olmuş bu bölüm. Parça parça izler izleyen diye düşünüyordum, ama bizim dizifiller bi lokmada yuttular baksana
İlk önce Aylin hanım ve Didem hanımın ellerine sağlık.
I Hate My Teenage Daughter: Çok iyi bir sit-com izleyicisiyimdir ama bu kadar kötüsünü daha önce izlemedim.
Work It : Vakit kaybıydı zaten, bitmesi şaşırtmadı
The Finder : İlk bölümün yarısında pes edip bıraktım. Türünün içi boş örneklerinden biri bence.
Are You There, Chelsea? :Başroldeki hatunu sevmemden dolayı ilk bölümü sevmesem bile bir bölüm daha şans verdim ama bünyem fazlasını kaldırmadı
Alcatraz: Her J. J. Abrams dizisinden bir Lost beklemediğim için beni sardı. Ama kıyaslamak gerekirse Person Of Interest’i tercih ederim
Rob : İlk 5 bölümü beni fazlasıyla güldürdü. Konu klasik olsa da espriler ve karakterler oldukça iyi.
Public Enemies ve Birdsong‘un konuları ilgimi çekti.
Great Expectations Henüz izlemedim ama böyle bir klasiği ne kadar kötü çekebilirler ki?
Black Mirror :Diziyi tanıtırken Didem hanımın heyecanını görünce diziye şans vermemek olmaz zaten
Beni biraz erken davranıp listeme eklediğim iki diziyi (Public Enemies, Without You) peşpeşe izleyiverdim. Hakikaten çok başarılılar. İyiki podcast yayına girmiş dedim bir çok kere!
@dkamoy Black Mirror anlattığınız kadar varmış.Emeğinize sağlık.
Young James Herriot baya güzelmiş sahiden de İyi ki söylediniz valla, gözümden kaçacaktı yoksa.
@rpdi: Oleey, afiyet olsun.
Bu arada aklıma geldi. Hacks izleyen var mı?
@dkamoy: Ben seyredecektim aslında ama sadece 1 bölümünü bulabildim, o da Ocak’ta çıkmış. Devamı var mı yok mu ya da ben mi bulamadım, emin olamadığım için bakmadım o 1 bölüme de.
Dizinin diğer bölümleriyle ilgili bilgisi olan var mı?
en sonunda, seyretmeyi başardım, başım ağrıdı biraz ama, 83 buçuk dakika podcast mi olur yahu?, 2 Alcatraz veya 1 Sherlock uzunluğunda
@shane 34.dakikada, daha çok dizi varmış, bakın şimdi nasıl hızlı olacağım dedikten sonra bir 50 dakika daha sürmesi üzerine yorum dahi yapamıyorum
diziler için fazla bir şey yazmayacağım, the finder’ın uzantı olduğu fikrine karşı çıkan bir tek ben miyim merak ediyorum, bu diziye Bones’un Spin-off’u diyen insanları anlamıyorum, yeni bir dizinin bir kaç karakterini Bones’un bir bölümünde oynatmışlar o kadar, zaten arada bir karakteri de çıkardılar,diziyi ben de pek tutmadım,Geoff Stults pek sevidğim bir oyuncu değildir,Happy Town’da da iyi değildi ayrıca, ilgimi çeken tek şey Mercedes Masöhn, inanılmaz güzel,çekici ve seksi
Gillian Anderson’a bu Scully karakteri fena yapıştı, kadın daha önceden de dönem dizilerinde oynamıştı halbuki,hatta gene Charles Dickens’ın bir eseri olan Bleak House’da da oynamıştı,severim kendisini.
I Hate My Teenage Daughter benim dışında @shane de seviyormuş desene, ne güzel ne güzel
1000.sözde yorumumu bir podcast’e yaparak tamamlamış oluyorum böylece.
Gillian Anderson demişken, bbc two için the fall isimli bir dizi çekecekmiş sanırım, bir seri katille ilgili dizi olacak galiba, güzel olacağını düşünüyorum,beklentilerimi yükseltti şimdiden.