Terriers || Tanıtım
15 yorum unfortr 17 Ocak 2014 09:09
Bu adamlar çok matrak, eğlenceli ve sevimliler; zaman zaman ise hayat onlara da acımasız davranabiliyor. Hiç üzülmelerini ister miyiz? Bu adamları tanıyınca inanın istemeyeceksiniz. Kim mi bunlar? Burunları paranın kokusunu iyi alan ve bundan çıkarım sağlayan özel dedektiflerdir. Konu klişe gelmiş olabilir; hiç de öyle değil. Amerikan televizyonlarına gelmiş en özgün dizilerden biri Terriers. Üstelik sizi uzun sezonlar, bitmeyen bölümler ile sıkma derdinde bırakmıyor. Yine de gönül isterdi ki bu diziye biraz daha doyabilseydik.
Tanıtımı okurken, dizinin enfes jenerik müziğini dinlemeniz tavsiyemizdir. Müziğin melodisi ıslık olarak ağızlarınıza pelesenk olabilir.
YAYIN BİLGİLERİ
Terriers’ın İptaline Neden Olanlar
Dizi 8 Eylül 2010 tarihinde FX kanalında yayın hayatına başladı. Toplamda 13 bölüm olarak yayınlandı.
İlk bölümünden itibaren aldığı düşük reytingler ile daha sezonunu bitirmeye fırsat bulamadan, iptal dedikoduları dolaşmaya başladı. Amerika’nın önde gelen film eleştirmenleri çok olumlu eleştiriler ile katkıda bulunarak diziyi iptalden kurtarma çabası içine giriştiler. Bu çabalar reytinglerde ufak bir oynama yapmış olsa da FX diziyi iptal etti. FX başkanı John Landgraf iptal gerekçesinde dizinin 18-49 yaş aralığında 509.000 izleyici ortalaması tutturak kanal tarihinin en düşük reytingi elde eden dizisi olduğu için bu kararı almak zorunda kaldıklarını söylemiştir.
İptali getiren bir başka önemli etken ise dizinin yeteri kadar tanıtılamamasıdır. Ayrıca köpek temalı posterin, dizinin doğru bir şekilde pazarlanmasına engel olduğunu belirtenler olmuştur. Nedeni ise posterin Amerikan izleyicisinde bıraktığı intibanın, konunun köpekler hakkında hazırlanan bir reality şov olduğunu düşünmelerine yol açmasıdır!!!
Yapım Kadrosu
Dizinin yapımcı kadrosunda, The Shield gibi bir efsaneyi bizlere armağan etmiş olan Shawn Ryan yer alıyor. Kendisi aynı zamanda Angel, The Unit, Lie To Me, The Chicago Code ve geçen sezon iptali gören Last Resort‘un da yapımcılıklarını yapmıştır.
Diğer yapımcı Tim Minear da Shawn Ryan ile bir çok dizide beraber ortak çalışmış. Minear’ın ek olarak Firefly, Dollhouse ve American Horror Story‘nin de yapımcı kadrolarında bulunduğunu belirtelim.
Dizinin yaratıcısı ve senaryo yazarı, Ocean’s Eleven‘ın da senaryosunu yazan Ted Griffin‘dir.
Müzikler ise Castle‘ın da müziklerini hazırlayan Robert Duncan‘a ait.
KONU
Konu San Diego’ya bağlı olan Ocean Beach’te geçiyor. Hank Dolworth ve Britt Pollack, yasa dışı olarak özel dedektiflik mesleğini icra ediyorlar. İşlerini büyütmek hayalinin peşindeler. Yarım yamalak bir şekilde başladıkları işlerinde, kafadarlarımız birçok komik olayla karşılaşıyor. Drama ve komedi unsurlarının çok iyi bir şekilde harmanlandığı dizide, bu bağlamda önce gülüp bir sonraki sahnede ise hüzünlenebiliyoruz. İzleyicide yarattığı bu etkide dizinin sevilebilir karakterler sunmasının etkisi de büyüktür. Hank ve Britt’in fiziksel ve duygusal olarak yenildikleri her olayın arkasından mücadele ruhlarını kaybetmeyerek savaşmaları, bu sempatiyi getirmiştir.
Dizi, ilk girişte her bölümde farklı bir konu ile gidecekmiş modunda ilerliyor. Fakat daha sonra, senaryo ana konu üzerinde ilerliyor. Bu önceden planlanmış bir şey miydi, yoksa fikir değiştirilip mi bu yola sapıldı bilemiyoruz. Hatırlayan olursa, kanalın Terriers ile aynı yıl ekranlara merhaba diyen dizisi Justified da ilk bölümleri farklı dava konsepti ile ilerlemiş, daha sonra hikaye ana konuya bağlanmıştı. Belki de FX’in o dönemdeki yayın stratejisi, seyirciyi ilk başta her bölüm farklı bir konu ile diziye bağlamaktı. Terriers’ın özgün anlatımlar içeren hikayesinin yine de Amerikan izleyicisini pek açmadığını üzülerek söyleyebiliriz. Gerçi dizinin iptal olduktan sonra daha bir kıymete bindiği de bir gerçek.
KARAKTERLER
Hank Dolworth
Hank eski bir polis memuru. Mesleğini bırakmak zorunda kalıp, özel dedektifliğe varan yolda hayatın sillesini yemiş. Alkol sorunları sonrası girdiği depresyon, karısı ile yollarının ayrılmasına yol açmış. Şimdi bu sorunları geride bırakmış olan Hank, karısını tekrar kazanmanın hayalindedir. Serseri ruhlu görünüp aslında iyi bir kalbi olan akıllı bir adamdır.
Karakteri, Grounded For Life, Vikings, Copper ve Sons Of Anarchy‘den hatırlayabileceğimiz Donal Logue canlandırıyor.
Not: Donal Logue ve gerçek hayattaki kız kardeşi Karina Logue dizide de iki kardeşi oynuyorlar.
Britt Pollack
Hırsızlık asıl mesleği olan, hapis yatmış eski bir suçlu Britt. Sevgilisiyle düzgün bir hayat kurabilmek için eski alışkanlıklarını geride bırakmış. Hank ile birkaç sene önce tanışmışlar. Britt’in hırsızlıktan gelen elinin çabukluğu, özel dedektiflik işlerini yaparken de oldukça işine yarıyor.
Karakteri, True Blood ve Once Upon a Time‘da izlediğimiz Michael Raymond-James canlandırıyor.
Dedektif Mark Gustafson
Mark, Ocean Beach polis departmanın başıdır. Hank’in polis olduğu dönemlerde, 5 sene boyunca ortak olarak beraber çalışmışlar. Dizideki komedi unsurları, haliyle bu karaktere de bulaşmış. Ağzındaki sigara bırakma aleti ile etrafa espriler saçan Mark’ı Prison Break, Sons Of Anarchy ve The Mentalist‘ten tanıyabileceğiniz Rockmond Dunbar canlandırıyor.
Katie Nichols
Katie, Britt’in ilginç bir tanışma hikayeleri olan sevgilisidir. Aynı zamanda bir tıp öğrencisidir. Karakter ilk başlarda biraz itici gelse de Britt’in dalavere işlerine ses çıkarmayıp onu bu şekilde kabul etmesi, Katie’nin daha fazla sevilmesine yol açıyor.
Katie’yi canlandıran Laura Allen‘ı Awake, Dirt, The 4400 ve Ravenswood‘dan hatırlayabilirsiniz. Çok şanssız, kadrosuna girdiği her dizi neredeyse iptal olmuş bir oyuncu.
Gretchen
Gretchen, Hank’in alkol sorunları ile girdiği depresyon sonrası ondan boşanmak zorunda kalmış. Hank’in aralarındaki romantizmi tekrar canlandırma çalışmaları ise nafiledir. Gretchen’ın artık bir nişanlısı vardır.
Karakteri, Twisted‘dan tanıyabileceğiniz Kimberley Quinn canlandırıyor.
Terriers ve Neo- Noir Türü
Dizinin Neo-Noir türünün modernize edilmiş hali olduğunu ya da türe farklı bir bakış açısı ile yaklaştığını söyleyebiliriz. Türün klasik örneklerine mekan olan yerler karanlık, sisli, loş ya da neon ışıkları ile sürekli bir yağmurun yağdığı sokaklarda geçer. Karakterler de bu mekanların ruhlarına enjekte ettiği karanlık ve tehlikeli atmosferden nasiplerini alırlar.
Terriers’ta ise mekan güneşli, aydınlık bir sahil kasabasında geçmektedir. Türün diğer örneklerine kıyasla karakterler karanlık ve uyuşuk tiplemeler değiller. Kötü adamı yakalamak ve gerçekleri açığa çıkartmada çıktıkları bu yolda, sevinç-üzüntü ve öfke anlarındaki duyguları ile bizi de bu yolculuklarının içine tüm samimiyetleriyle dahil ediyorlar.
Dizi, aldığı birçok övgünün yanında, Time dergisi tarafından 2010 yılının en iyi 10 dizisinden biri seçilmiştir.
Terriers’ı kahvaltınızda bal kaymak niyetine, neşeli öğle yemekleri aranızda veya samimi akşam yemeğinizden sonra servis edilen tatlı niyetine afiyetle izlemeniz tavsiyedir. Çok iyi bir sinematografi ile bizlere sunulan diziyi, izlemek isteyenlere iyi seyirler…
DİKKAT: Tanıtımı okumayıp sadece postere bakanlar, dizinin konusu köpekler ile ilgili değildir!
FRAGMAN
yorumlar
Çok sevmiştim bu diziyi ben. İptal olacağını bile bile… Snif snif…
Güzel anlatmışsın unfortr, sağol.
Gerçekten çok güzel anlatmış, çokta güzel satmışsın diziyi eline sağlık @unfortr
Yani normalde dizi ilk çıktığı dönemlerde aklıma hiç yer etmemişti; hele şu yoğunlukta iptal olmuş bir diziye başlamayı hiç düşünmezdim, ama aklımın bir köşesine yerleştirdin. Merak uyandırdı dizi. Bakalım belki bir gün.
İtiraf ediyorum hem isminden hem posterden dolayı bu diziyi köpeklerle alakalı bir şey zannediyordum. Konusu ilgi çekici geldi, Michael Raymond James’i de severim ama şu ara izlemem pek mümkün değil.
Ellerine sağlık @unfortr.
Şöyle bir twit mesajı geldi.
Ne zamandır soracağım unutuyorum. Bu dizinin sonu bir yere bağlanmış mıydı? Normalde ucu kapalı olsuna çok takılan biri değilimdir ama bu dizinin polisiye yönü de var anladığım kadarıyla. Ana konusu hafif toparlanmış olsa yeter bana.
Sonunu net hatırlayamadım şimdi ama bu diziyle iyi bir şekilde vedalaştığımı hatırlarım hep.
unfortr ile tastamam aynı durumdayım.
Teşekkürler cevaplar için. Zaten hepi topu 13 bölümmüş, bir deneyeyim kaybedeceğim bir şey olmaz.
Ben yazmayı unutmuşum ama üstteki yorumlarımdan sonra bu diziyi izledim ve çok da bayıldım. Keşke aynı kadroyla olsa devamı ama zor görünüyor.
@real tortoise : Peki pideciler için yukarıda unfortr ile veremediğimiz yanıtı sen verebilir misin?
@dkamoy: Hahahaha kulaklarım çınladı bir an.
@dkamoy: Üstteki yorumlarımdan hemen sonra peşpeşe izlediğim için diziye dair çok bir ayrıntı kalmamış benim de aklımda açıkçası. Son bölüme bir göz gezdirip öyle cevap vereyim buna.
Ay buna sesli güldüm işte.