Hannibal || 3. Sezon Üzerine Röportaj
7 yorum ozgun14 08 Kasım 2014 17:18
NBC kanalında yayınlanan ve Şubat Nisan/Mayıs 2015’te 3. sezonuyla aramıza dönecek olan Hannibal dizisinin başrol oyuncusu Mads Mikkelsen ile ikinci sezonun şok edici finali ve yeni sezonda bizleri bekleyenler konusunda sohbet edilmiş. Biz de bu güzel sohbeti sizinle paylaşalım dedik. Bu röportaj elbette ki bol bol ilk 2 sezona ait bilgi içeriyor. Final dahil izlemeyenler uzak dursunlar.
Sizin patron (Bryan Fuller) üçüncü sezonun bıraktığımız yerin bir sene sonrasından başlayacağını ve birçok geri dönüş olacağını söyledi bile. Bunlara ekleyebileceğin şöyle heyecanlandıracak bir şeyler var mı sende?
Benden daha çok şey bildiğin ortada. Şaka bir yana, elbette zaman açığını kapatmak için birçok geri dönüş olacak ama koca sezonu o sahnelerle bitirecek değiliz. Hannibal’ın kaçak olduğu günümüz zamanında Avrupa’da birçok güzel sahne de sizi bekliyor.
Bedelia ikinci sezonun ortasında kayıplara karışınca, onu ya da Gillian Anderson’u son görüşünüz olduğunu düşünmüş müydünüz hiç?
Açıkçası, Bryan açık kapı bırakmaya bayılır. Hep de böyle olmuştur. Bu yüzden hiçbir şey için net bir şey diyemezsiniz. Aklımızdan geçti elbette, kendisiyle çalışmak çok keyifliydi ve o muhteşem bir oyuncu. Dönmeme ihtimali hepimizi üzerdi. Kendim için konuşursam sanırım bir şekilde döneceğini hissetmiştim.
Tam bir geri dönüş oldu gerçekten! Hannibal için esaslı bir yol arkadaşı olacak, özellikle de Will Graham’ın geçici yokluğunda. Uçaktaydı ve kendi isteğiyle binmiş görünüyordu. İçtiği şampanyadan zevk aldığı yüzünden belliydi. Peki Hannibal ona gerçekten güveniyor mu?
Güven kelimesinin Hannibal’ın lugatında üst sıralarda olduğunu sanmam. Herhangi birine güvenebileceğini düşünmüyorum. Herhangi birinin ona güvenebileceğini de. İnsanlara güvenmeyişi onu rahatsız etmiyor. Onun umrunda olan ertesi günün ona getirecekleri. İnsanlarla kurduğu ilişkiler ileride ona ne sağlayacak? Her yeni gün yeni bir fırsat onun için. Olur da Bedelia’nın ihanetine uğrarsa, bu da izlemesi enteresan bir şey olacak.
Güven duygusuna inanmıyor ya da umursamıyor olsa bile Will Graham’ın dostluğuna inanmaya başlamıştı. Bağırsaklarını deşip ölüme terk etmiş olsa bile, hala onu arkadaşı olarak görüyor mu?
Finalde yaşananlardan sonra, Will hala Hannibal’ı dostu olarak görüyor mu desek daha doğru olur sanki. (Gülüşmeler) Sezon finalinde ciddi şeyler yaşandı elbette, ama Hannibal için dostluğa en yakın şeydi diyebiliriz.
Bryan olayı kısaca özetledi: Kedi-fare oyunu izlemeyeceğiz artık, iki kedi karşı karşıya. İki taraf da birbirini kovalıyor. Avantajlı taraf yok. Bu durumun aralarındaki ilişkiyi bir üst seviyeye taşıyacağını düşünüyor musun?
Hugh Dancy ile sandalye başında yaptığımız karşılıklı sohbetlerimizi özleyeceğim elbette. Bir daha yapamayacağız muhtemelen, en azından yakın zaman içinde değil. Aralarında ilişki kesinlikle değişecek, ama denk olduklarına hala inanmıyorum. Bir şekilde Hannibal’ın hep bir adım önde olacağını hissediyorum. Kendi farkında değilken bile arka cebinde ileride onu öne geçirecek bir kozu mutlaka olacak.
Hugh ve senin, yani Hannibal ve Will’in terapi sahneleri demişken, benim de sevdiğim sahnelerdir. Her daim sakin anlardan olmuşlardır. Aksiyon yoktur, iki deha beynin karşılıklı pırıltılarını izleriz sadece. 3. sezonda onları tekrar öyle görebilmemiz çok uzun sürer mi, ne dersin?
Orası biraz da Bryan’ın kafasındakilere bağlı. İzleyeceğimiz geri dönüşler sayesinde sık sık onları bir arada göreceğimize eminim. Şöyle de bir avantajımız var ki Will Graham’ın çok özel bir yeteneği var. Onun zihninin derinliklerinde Hannibal’ı tekrar kendi rolünde izlememiz mümkün olabilir. Bu yeteneği kullanmamak yazık olurdu.
Bryan’a göre bu sezon Leydi Murasaki ile de tanışacağız. Hannibal’ın Doğuşu filminde halasıydı. Karmaşık bir ilişkileri vardı, romantizm de içeren. Bu konuda diyebileceğin bir şey var mı?
Açıkçası hala elime geçmeyen bölüm senaryoları var. Bu haliyle ne desem boş. Ama romantizm ağır bir kelime, özellikle de Hannibal’dan bahsediyorsak. Onun için ilgi alanında olan her şey az biraz romantik sayılabilir. Güzel bir şarap ya da kaliteli bir müzik… Jack Crawford bile olabilir. O olmasa da karısıyla arasındaki ilişki olabilir. Romantizmin Hannibal’ın hayatında yeri büyük anlayacağınız. Ama bambaşka şekilde.
Hannibal’ın ruh haline bürünmek için neler yapıyorsun? Arka fonda opera müzikleri, dışarıda şık bir akşam yemeği?
Operaya zaten sık sık giderim, yani benim için yeni bir mekan değil. Sadece setin içine girmem yeterli oluyor. Gerçi bir süre ofisimi göremeyeceğim gibi. Ama sadece o bile yetiyordu bana. Ya da 3 parçalı şık takım elbiselerini üstüme geçirmek. Fazlasına ihtiyacım olmuyor çoğu zaman.
Senin için set değişikliği olacak gibi. Sence Italya çekimleri -eğer olacaksa- ne sürer?
Bayağı uzun sürer umarım. (gülüşmeler) Ama süreceğini sanmam. Hepimiz gitmek isteriz ama her dileğimiz gerçekleşmiyor maalesef. Biraz da bütçe meselesi. Sadece oraya gitmek değil sıkıntı, yurt dışı çekimler masraflı oluyor. Ne kadar sürerse sürsün çok keyifli geçeceğine eminim.
Bu rolü oynamaya başladığından beri aşçılık yeteneğinde bir gelişme oldu mu?
Sıradışı yemeklere, farklı ülkelerin tatlarına her daim ilgi duymuşumdur zaten. Mutfakta bir şeyleri doğramak konusunda ise zaten iyiydim, bu rolden sonra iyice ustalaştığımı söyleyebilirim.
Gerçek hayatta şu ana kadar yediğin en garip şey nedir?
Garip gelir mi bilemem ama bir keresinde zebra yemiştim. İşin komik yanı barbekü yapmışlardı ve etin üzerinde çizgiler çıkmıştı zebra gibi. Gülmüştük. Bayaa kuru bir etti.
Kitaplarını okumuş muydun?
Okudum. İlk birkaç bölümün çekimleri bitmişken aldım. Onlara gömülmeden çekimlere biraz başlamış olmak istedim. Sonrasında ilham kaynağı olabilecek bir şeyler aradım. Kitapları okudum. Filmleri izledim. Bunların hepsi çekimler başladıktan sonra oldu.
Yani öncesinde kendi Hannibal’ını zaten şekillendirmiş miydin?
Evet, planım o şekildeydi. Bence doğru olanı da yaptım. Her türlü zor bir roldü. Çok başarılı oyuncular tarafından birden fazla kez hayat verilmişti karaktere. Onları takip etmek bizim için intihardan fazlası olmazdı. Kendi Hannibal’ımızı yaratmak istedik. Elbette ki bu yolda ilham kaynağına ihtiyacım olacaktı, bu konuda da kitaplar ve filmler yardımcı oldu sonradan.
Commander Pazzi dahil olacak, Francis Dolarhyde da aynı şekilde. İlk 2 sezonda birkaç Hannibal kopyacısı zaten izlemiştik, ama sanırım Dolarhyde ile bunu bambaşka bir boyuta taşıyacağız, ne dersin?
Kesinlikle öyle. Bryan’ın en iyi yaptığı şey bu. Kitaplarda ya da filmlerde üstünde durulmamış bir karakteri çeker ve onu genişletir. Daha önce bunu Mason Verger ve kız kardeşi ile yaptı. Filmlerde sonrasını görmüştük ama şimdi o hale nasıl geldiğini, dönüşümünü izleme şansına sahip olduk, ki bence gerçekten ilgi çekici. Bunu başka karakterlerde de deneyeceğine eminim.
yorumlar
eline sağlık @özgün14 güzel bir yazı olmuş
hannibal ‘ a bir şubat diyorlar bir de mayıs demişler di Şubat doğru mu ?
Bilemedim necdetcem, ben de subat diye duymustum. Ekstra olarak tekrardan bakmamistim merak edip.
Ooo mayısa daha çok var ya
Ne mihrapmış arkadaş. Kaç yıl oldu, hala yerinde.
(ben kendisini ezelden beri beğenmesem de sezarın hakkı sezara)
yaşlandıkça cazibesi çekiciliği artanlardan. bu sezon rolünün artmasına çok seviniyorum. kadın gittikçe büyüyor tv ekranında. yakında yer almadığı dizi kalmayacak. the fall olsun, x-files olsun. başarılı projeleri iyi seçiyor.