The Astronaut Wives Club || Her Başarılı Erkeğin Arkasında Bir Kadın Vardır
10 yorum ozgun14 12 Ocak 2016 09:18
9 Nisan 1959’da NASA tarafından, adını güneş sisteminin en hızlı gezegeni olan Merkür’den alan bir proje duyuruldu dünyaya.
Mercury 7 Projesi
Mercury 7, Amerika’nın insanlı ilk uzay yolculuğu projesiydi. Birçok aday arasından ince eğrinip sık dokunarak seçilen 7 askeri pilot, bu proje kapsamında uzaya çıkacak Amerikalı ilk astronotlar oldular.
Aslında birer test pilotlarıyken bir anda Amerika’nın kahramanları ilan edilen astronotlar kadar aileleri de medyanın ilgi odağı oldu. Projenin duyurulmasından itibaren iki yıldan fazla bir süre boyunca hayvanlı, hayvansız birçok deneme uçuşu yapılırken zamanı geldiğinde uzaya çıkmayı başaran ilk Amerikalı olma hayalleriyle tutuşan astronotlar ve onların heyecanından nasiplenen eşleri, dönemin popüler dergisi LIFE Magazine ile süreç boyunca yapılacak röportajlar karşılığında 500,000$’lık bir anlaşma yaptılar.
Benim size tanıtacağım dizi de işte bu şekilde başlıyor. Bu anlaşma sayesinde astronotlar kadar ilgi odağı haline gelen eşlerinin yaşadıklarını anlatıyor.
(Tanıtımlarında nakaratını kullandıkları yukarıdaki şarkı, çok hoşuma gittiğinden bölüm sonu promolarında da sık sık kullanıldığından diziyle çok özdeşleştirdim. Arka planda çalabilir okurken siz.)Bir mini dizi olan The Astronaut Wives Club, ABC kanalında yayınlandı. 18 Haziran’da yayın hayatına başlayıp 20 Ağustos’ta final yapan dizi toplamda 10 bölüm sürdü. Tür olarak dönem draması diyebileceğimiz dizi aynı isimli kitaptan Stephanie Savage tarafından uyarlanmış. TV’den tanıdığımız birçok yüzü kadrosunda barındıran bu dizi hakkında birkaç şey daha öğreneyim diyorsanız tarihle oldukça paralel ilerleyen hikayemizin detaylarına buyur edeyim sizi.NASA’nın projeyi ve astronotları duyurmasıyla başlıyor dizi. Astronotlarımız için tanıtım partileri düzenleniyor. Eşler bir araya geliyor. Her biri uzaya çıkacak olsa da birinin ilk olma şerefine erişecek olması daha ilk görüşte eşleri bir rekabet ortamına sokuyor.
“Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.” diye boşuna dememişler.
Bir magazin dergisi onlarla astronot eşi olmak konusunda süreç boyunca röportajlar yapmak isteyince eşlerinin iyiliği için teklifi kabul ediyorlar. 2 yıl boyunca her uçuş denemesinde bir araya gelen, röportajlar verip fotoğraf çekimlerine katılan eşler bir süre sonra gerçekten arkadaş olmaya başlıyor.2 seneden fazla zaman geçmiş olmasına rağmen hala denemelerde sorunların ortaya çıkıyor olması NASA ekibinin motivasyonunu yeterince düşürmüşken Rusların uzaya ilk insanı gönderdikleri haberini almalarıyla işler hepten sarpa sarıyor. Bu gelişmeyle bir anda insanlı denemelere başlanmaya karar veriliyor ve astronotlarımız ve eşleri için heyecanlı serüven başlıyor. Bir yanda astronotların altına girdikleri bu büyük sorumlulukla nasıl baş ettiklerini, bir yandan da geride bıraktıkları eşlerinin, çocuklarının neler yaşadıklarını göreceğiz.
Dizinin merkezinde yer alan Astronot eşlerini tanıtmaya geçmeden önce “Orijinal 7li” olarak da isimlendirilen astronotların isimlerini geçirip tiplerini gösterelim.
Adamlar uzaya çıkacak resmen. Onlar böyle sırıtmasın da ben mi sırıtayım
(Aaron McCusker) Wally Schirra (üst sol)
(Desmond Harrington) Alan Shepard (üst sağ)
(Sam Reid) John Glenn (orta sol)
(Wilson Bethel) Scott Carpenter (orta orta)
(Kenneth Mitchell) Deke Slayton (orta sağ)
(Bret Harrison) Gordon Cooper (alt sol)
(Joel Johnstone) Gus Grissom (alt sağ)
Şimdi geldik esas 7liye, uzayın first ladylerine:
Yvonne Strahovski tarafından canlandırılan Rene, Scott’ın eşi. |
JoAnna Garcia Swisher tarafından canlandırılan Betty, Gus’ın eşi |
Odette Annable tarafından canlandırılan Trudy, Gordon’ın eşi. |
Azure Parsons tarafından canlandırılan Annie, John’un eşi. |
Erin Cummings tarafından canlandırılan Marge, Deke’in eşi. |
Zoe Boyle tarafından canlandırılan Jo, Wally’nin eşi. |
Dominique McElligott tarafından canlandırılan Luise, Alan’ın eşi. |
Luke Kirby tarafından canlandırılan Max, Life Magazine yazarı. |
Adını çok fazla duyuramayan bu mini diziyi önerir miyim kısmına gelirsek;
Açıkçası ben bunu hayatta tamamlayamam gibi bir ön yargıyla oturmuştum karşısına. İzleme nedenim zaten belli, Yvonne Strahovski. İlk 10-15 dakika boyunca da ön yargım devam etti. Sonra bir baktım ilk bölümün sonuna gelmişim. Sıkılmadan art arda 3 bölüm izledim. Eğer tanıtımına girişmeye karar vermeseydim muhtemelen yarılardım da. 10 bölümün sonunda net bir final yaptığını görünce bu diziyi önermemem için hiçbir nedenim kalmadı.
Astronotların hikayeye tanıtımın yansıttığından daha çok dahil olduğunu söyleyebilirim. 7 kadın üzerinden işlenen alt hikayelerle dizinin güzelce derinleştirildiğini de ekleyeyim. Olayların geçtiği tarihte yaşanan şeylerin diziye de dahil edilmesi yine hoş bir ayrıntı. Ayrıca sadece Mercury 7 projesiyle kendilerini sınırlamayıp hikayeye eklemeler yapmaları da kadroyu zenginleştiriyor ilerleyen bölümlerde. Yine o dönemlerde büyük bir sıkıntı olan ırk sorunları ve kadın hakları üzerine de başarılı dokundurmalar yapıyor dizi.
Çok süper, mutlaka izleyin dizisi mi, hayır tabii ki. Hiç izlemedim ama Desperate Housewives tarzına yakındır sanırım. Ondan biraz daha az pembe ve derin olacağını düşünüyorum. Biraz konuya, biraz döneme, biraz da oyunculara ilginiz varsa, pembeliğini çok abartmadıkları, tadında dramasıyla sizi boğmayan, ara ara güldürüp ara ara duygulandıran bu güzel mini diziyi arşivinize ekleyin derim.
Gerçek Mercury Astronotları |
Gerçek Astronot Eşleri |
yorumlar
*Gossip Girl, The O.C. ve Hart Of Dixie’de de beraber çalışan Stephanie Savage&Josh Schwartz ikilisinin elinden çıkan bir projeyi sevmemek çok zor açıkçası. İkilinin birlikte çalıştığı ve benim beğenmediğim tek proje var. O da The Carrie Diaries. Onun da hitap ettiği kitle malumunuz ergen kızlar zaten.
*Yvonne Strahovski ve Odette Annable gibi Hollywood’un en güzel yüzlerinden ikisi bu projede yer alıyor. Bu zaten başlı başına bir izleme sebebi.
*Ayrıca Hart Of Dixie’den Wilson Bethel, Spartacus’ün Sura’sı Erin Cummings, Rectify’dan Luke Kirby, Gossip Girl’in Jack Bass’i Desmond Harrington, hep yanlış projelerde yer aldığı için bir türlü patlama yapamayan JoAnna Garcia Swisher isimleri de dikkatimi çekmeye yetti.
İzleme listeme ekledim. Bir ara mutlaka izleyeceğim. Yazı için eline sağlık @ozgun14
Açıkçası döneme ve oyunculara olan ilgimden ben sonuna kadar izledim. İzlediğime pişman değilim ama öyle benim gibi hissetmeyenlere de önerebileceğim dolulukta bir mini dizi çıkmamış ortaya. Özellikle ilk yarıdan sonra sıkıldığımı da itiraf edeyim. Ama dediğim gibi dönem kadınlarının imajları beni her daim kendisine çekmiştir. Üstelik de bu dizideki kadın oyuncuların hepsini seviyorum ve hepsi de birbirinden pin up‘tılar. Doya doya izledim.
Bu arada şurada “Bir Desperate Housewives beklemiyorum ama hani beklentileri vasatta tutarak, hafif bir yaz dizisi şeklinde bana iyi zaman geçirteceğini düşünüyorum.” diyerek çok doğru bir tespitte bulunmuşum.
@ozgun14: Eline sağlık, pek güzel bi tanıtım. Desperate Housewives’ın pembesi ile bunun örtüştüğünü düşünüyorum. Biri diğerinden fazla ya da az değil. Bi de DH hem günümüzde geçiyor, hem mizahı gözardı etmiyor, hem de işin içinde polisiye sosu var. Kulvarlar biraz ayrı yani. (Meraklısına ek bilgi: DH’ın ilk sezonları ile karşılaştırırsam astronot karılarının esamesi okunmaz. )
Ne yaparsam yapayım dikamoyun dizi izleme hızına yetişmem mümkün olmadığından malesef bu diziye bakamayacağım ama bu güzel tanıtım yazısına teşekkür etmem için bir engel değil tabi.
Bende sırf oyuncuların sağda soldaki rollerini beğendiğimden izledim, pişman da değilim. Olan hikaye yetti sezona ha dolu dolu mu değil ama oyuncular izletiyorlar valla, yine olsa yine izlerim
Bu kadar sevdiğim kadın oyuncuları da nasıl toplamışlar biraraya pes doğrusu
İlk bölümünü izleyip fena bulmamıştım diziyi fakat sonradan nedense hiç diğer bölümlerine bakasım gelmedi, öyle kaldı. Bir daha dener miyim belli olmaz.
Eline sağlık Özgün.
Çünkü kadınlar başarısız bir erkeğin arkasında durmazlar..
S01E01
İlk bölüm itibariyle pek sardığını söyleyemeyeceğim ne yazık ki. Daha eğlenceli, entrika dozu yüksek bir şey bekliyordum açıkçası ben ve aradığımı bulamadım. Bölümün merkezine koydukları çifte de uyuz oldum açıkçası. Her bölümün merkezine farklı bir çift koyuyorlardır umarım çünkü bu ikisi ile gitmez. Normalde bırakırdım ama Yvonne Strahovski, Odette Annable, Erin Cummings, JoAnna Garcia Swisher, Evan Handler ve Wilson Bethel gibi sevdiğim isimlerin hatırına 2. bölüme de bir şans vereyim bakayım.
S01E03
İlk 2 bölümde figüran görevi gören Yvonne Strahovski-Wilson Bethel ikilisine sonunda zahmet edip süre ayırmaya karar vermişler. Kim dağıtmışsa bu dizide süreleri Allah onu nasıl biliyorsa öyle etsin! Odette Annable her bölümde ekstra süre çalıyor mesela. Dominique McElligott da keza öyle. Diğerleri insan değil mi lan? Bir de ikisi de ekstra uyuz karakterler olunca hiç çekilmiyor valla.
Neyse; Yvonne ve Bethel sağ olsun ilk defa keyif aldım bir bölümü izlerken. Yan yana parıl parıl parlıyorlar valla.
S01E05
Son 2-3 bölümdür daha ilgi çekici ve akıcı bir şekilde ilerliyor hikaye. İlk 2 bölümden sonra bırakmadığıma memnunum kesinlikle.
*Been there…
*Bu ikisi iyi güldürdü bu bölüm beni cidden.
*İnadına tüküreyim senin emi! Bırak artık şu dallamayı ya!
S01E10 (FİNAL)
İlk 2 ve son 2 bölümünü kötü bulduğum dizinin ara bölümleri ise gayet güzeldi. Uzaya çıkıp büyük iş başarmalıyız nidalarının fazlasıyla atıldığı bölümler sarmadı anlayacağınız. Karakterlere daha fazla odaklandığımız bölümler daha izlenesiydi. Aktris kadrosu özene bezene seçilen dizinin erkek kadrosu seçilirken ise aynı derecede kaytarılmış bana göre. Hatun karakterler arasından Louise ve Trudy’ye ısınamadım bir türlü dizinin başından sonuna kadar. Erkek karakterlerden ise sadece Scott ve Gordon’a ısınabildim. Fazla uzatılmadan tadında bitmiş dizi. İzlediğim için memnunum.