2015 yılına girmemizle birlikte Kanada kanallarından CBC, ekranı Schitt’s Creek isminde yeni bir diziyle buluşturdu. Ben de peş peşe izleyip kısa sürede güncel hale gelmişken hakkında bir şeyler karalamak istedim.

Kahkaha efektsiz bir komedi dizisi olan Schitt’s Creek, şimdiye kadar dört sezonu yayınlanan ve beşinci sezon onayını alan bir yapım. Aralık ayında Noel özel bölümüyle, gelecek yılın ilk aylarında yeni sezonuyla ekrana dönmesi bekleniyor. İlk üç sezonu 13’er bölümden oluşan dizinin dördüncü sezonu 12 bölüm sürdü. Amerika’da Pop kanalında yayınlanan dizi Netflix’in bünyesinde de yer alıyor. Ancak ülkemizdeki yayın hakkı TLC kanalında.

Konusu:

Rose ailesi, Amerika’nın en popüler ikinci video kiralama zinciri Rose Video’nun sahibi bir aile. Bunun getirisiyle görgüsüzce devam ettirdikleri zengin hayatları dizinin başlamasıyla birlikte bir anda tepetaklak oluyor. Çünkü ailenin babası Johnny’nin iş ortağı vergileri ödemeyip ortadan yok olmuş. Devlet de sahip oldukları her şeye el koyma kararı alarak kapılarına dayanır. Her şeylerini kaybeden ailenin elinde tek bir şey kalır: Schitt’s Creek kasabası.

1991 yılında oğullarına doğum gününde şaka yapmak için isminden dolayı kasabayı satın almışlar ve sonrasında da unutup gitmişlerdir. Kağıt üstünde değersiz görünen bir mülk olduğundan devlet tarafından onlara bırakılınca birlikte kasabaya gitme kararı alırlar. Amaçları kasabada gerekli düzenlemeleri yaparak albenisi olan bir yer haline getirmek, bir an önce satacak birisini bulmak ve elde ettikleri gelirle baştan başlamaktır. Kasabadaki tek otele yerleşerek iki oda tutarlar ve bu sırada Johnny’nin işsizlik maaşıyla idare etmeye çalışırlar.

Dizi, büyük şehre ve oranın koşullarına alışık bir dönemin çok zengin ailesinin birbirinden tuhaf sakinleri olan bir kasabada düşük gelirli bir hayat yaşamaya başlamasıyla yaşanan komik ve tuhaf olayları anlatıyor.

Roland – Jocelyn – Johnny – Moira – David – Alexis – Stevie – Twyla – Ted – Mutt

Ana Karakterler:

  • Johnny Rose (Eugene Levy): Ortağı tarafından dolandırılmaktan dolayı kendisini sorumlu hisseden ve bir an önce durumu toparlamak isteyen bir adam. Sabırlı ve sakin, ama kasabadakilerin alışık olmadığı tuhaf davranışlarına karşı “Benim burada ne işim var?” edasıyla takılan ve tepkisini en iyi yansıtan aile bireyi.
  • Moira Rose (Catherine O’Hara): Bir dönemin ünlü pembe dizi yıldızı. İlginç kıyafetleri ve bir sürü peruğuyla kasabadan olmadığını çabuk belli eden, bencillikten ve laf sokmaktan sakınmayan, fakirliğin getirilerini ailede en garipseyen kişi.
  • David Rose (Daniel Levy): Ailenin insanlarla yakınlık kurmayı sevmeyen, moda konusunda annesinden aşağı kalmayan oğlu. Tuhaf huyları nedeniyle sadece kasabalılarla değil, ailedekilerle de arasında bazen frekans sorunu oluyor. Zengin oldukları dönemde aile desteğiyle birkaç sanat galerisi işletmiş.
  • Alexis Rose (Annie Murphy): Ailenin şımarık, sıcakkanlı ve yıllardır çalışması gerekmemiş, sadece zengin hayatı yaşayan biraz saf kızı. Her şeyi kaybetmelerinin ardından bir de önüne zengin hayatından kalma zorunlu kamu hizmeti cezası çıkıyor. Moda ve tuhaf mimikler konusunda annesiyle ve David’le yarışır.
  • Roland Schitt (Chris Elliott): Kasaba, ismini onun ailesinden almış. Aynı zamanda kasabanın başkanlığını yapıyor ve bu nedenle gelişlerinden itibaren özellikle Johnny’nin vakit geçirdiği birisi oluyor.
  • Jocelyn Schitt (Jennifer Robertson): Roland’ın eşi. Başkanın eşi olmasının da katkısıyla kasabadakilerin tanıdığı ve sevdiği birisi. Onun payına da benzer şekilde Moira düşüyor.
  • Stevie Budd (Emily Hampshire): Rose ailesinin yerleştiği otelin tek çalışanı. O da kasabayı temsilen ailenin tuhaf tavırlarına karşı “Sizi kim serbest bıraktı?” bakışlarına sahip ve açık sözlü biri. Gün geçtikçe David ile daha iyi anlaşmaya başlıyor.
  • Mutt (Tim Rozon): Kendi kamu cezasını Alexis’le birlikte çekiyor ve kısa sürede iyi arkadaş oluyorlar. Roland ve Jocelyn’in oğlu.
  • Twyla Sands (Sarah Levy): Kasabanın tek lokantasının garsonu. Mutt’la sevgililer.
  • Ted Mullens (Dustin Milligan): Kasabanın veterineri ve hatta doktora en yakın bireyi. Tanıştıktan sonra Alexis’ten hoşlanmaya başlıyor. (Karakter diziye 6. bölümde giriş yapıyor)

Not: Dizi, Daniel Levy’nin fikrine babası Eugene Levy’nin destek olması sayesinde ekrana geldi. Baba-oğul, yaratıcı ve başrolde olmanın yanında yürütücü yapımcı olarak da görev alıyorlar. Twyla karakterini oynayan Sarah Levy de Eugene Levy’nin kızı. Ayrıca Schitt’s Creek şimdiye kadar 11 Canadian Screen Awards kazandı.

Diziden ismen haberim olsa da bir süre öncesine kadar ciddiye alma gereği duymamıştım. Zaten Michael Ausiello‘nun ve TVLine’ın merak ettirmesi sayesinde denedim. Her sezon iki kere falan neden izlediğimi sorgulamışımdır muhtemelen. Özellikle ilk sezonda karakterlerin gerizekalıya kayan hallerinin benim komedi anlayışım için fazla geldiği oldu mesela. Hatta kahkaha efekti olsa belki de sabrım daha fazlasını almazdı. Ama iyi ki bırakmamışım diyebiliyorum.

Karakterlerin kişliğini kabul edince veya birkaç bölüm içinde zaten alışınca kendisini daha kolay izletiyor. Hatta her gün peş peşe birkaç bölüm izlettiğinden beklediğimden çok daha kısa sürede güncele yetişmiş oldum. Sezonlarının bölüm sayısının ve bölüm sürelerinin az olması da tabii ki yardım etti. Devamı geldikçe göze çarpan noktaları törpüleyerek hikayeyi de rayına oturtmuşlar. Rose ailesi başta olmak üzere Stevie, Ted ve hikayeye sonradan katılan Patrick karakterinin hakkını yemek olmaz tabii. Ayrıca konuk oyuncu havuzundan da memnun kaldım.

Schitt’s Creek genel olarak böyle bir dizi işte. İyi seyirler.

Kasabanın girişindeki tabela