Pennyworth — Tanıtım
38 yorum aytackara 26 Aralık 2019 08:15
DC Comics’in popüler ve sevilen kahramanı Batman’in hikayesini bilen ve tanıyanlar sadık uşağı Alfred’i de tanıyordur. Ailesinin ölümünün ardından Bruce Wayne’e kol kanat geren, maceralarının daimi destekçisi olan Alfred de elbette zaman zaman TV veya sinema ekranlarında kendisini gösteriyor. Yakın zaman öncesine kadar Gotham dizisinde yer alan Alfred, Robert Pattinson’ın başrolünde yer aldığı solo Batman filminde de yer alacak.
Bunların dışında Alfred Pennyworth bu yıl içerisinde karakterin gençliğinin üzerine kurulu “Pennyworth” dizisiyle de TV’ye geldi. A.B.D.’nin kablolu kanallarından Epix’te yayınlanan dizinin sezonu 10 bölüm sürdü ve 2. sezon onayını aldı.
Bruno Heller ve Danny Cannon‘ın hazırladığı drama dizisinde başrolü Jack Bannon (Medici, The Imitation Game) üstleniyor. Kadrosunda Ben Aldridge, Emma Paetz, Ryan Fletcher, Hainsley Lloyd Bennett, Paloma Faith, Polly Walker, Emma Corrin ve Jason Flemyng gibi isimler yer alıyor.
Konusu:
1960’lı yıllardayız. İngiliz ordusundaki kariyerini arkasında bırakan Alfred, kendi güvenlik şirketini kurma düşüncesiyle hareket ederken bir gece kulübünde de fedai olarak işe başlar. Ancak kız arkadaşı Esme’yle sakin ve iyi bir hayat kurma düşüncesi çeşitli sebeplerden dolayı sekteye uğrar. Kendisini İngiliz hükümetini içten çökertip ele geçirmeye çalışan Raven Society ile onları durdurma gayesindeki No Name League’in arasında kalmış ve hedef haline gelmiş bulur.
Üstelik bu sırada yolu Thomas Wayne‘le ve Martha Kane‘le, hatta Kraliçe II. Elizabeth’le dahi kesişir. Pennyworth’te özetle Londra’da yaşayan eski bir askerin Bruce Wayne’in sadık uşağı haline gelme yolunda başından geçenler anlatılıyor.
Alfred karakteri Batman’in dünyasının, hatta biraz daha artırayım DC Comics evreninin en sevdiğim ve ilgimi çeken karakterlerinden birisi. Karaktere özel bir dizi olması isteğinde değildim ama ekrana geldiğinde de es geçmek istemedim. İlk sezondan da genel olarak memnun kaldım.
Londra’nın alternatife kayan bir versiyonunda casusluk draması ağırlıklı bir dizi sunuyorlar. Jack Bannon da İngiliz aksanıyla ortalıkta dolanıp gerekeni yapıyor. Düzgün bir seçim olmuş. Ana çatışmadan ziyade sezondaki karakterlerin bireysel macerasının daha hoşuma gittiğini söylemeliyim. Alfred’in yanı sıra henüz sevgili bile olmayan Thomas Wayne’in ile Martha Kane’in, Raven Society’nin belli isimlerinin de bölümlerde kendilerince bir ağırlığı var. Hatta öyle ki II. Elizabeth’li kısımlar sezonun en sevdiğim kısımlarından oldu. Böylesini tercih etmeleri de muhtemelen daha iyi olmuş.
Pennyworth, özetle böyle bir dizi. İyi seyirler.
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
James Purefoy, Edward Hogg, Jessye Romeo, Ramon Tikaram ve Harriet Slater, 2. sezon kadrosuna katılmışlar.
BaĞzı şahıslar hamile olacakmış S2’de.
2 Aralık‘ta başlıyor olabilir.
Poster
Fragman
++Jessica de Gouw, Simon Manyonda (Lucius Fox)
Season 2 – Official Trailer
Season 2 | Trailer
İlk bölüm bugünden gelmiş.
2×01 üzerine:
* 2.5 dakika previously koymuşlar. Bayağı hatırlıyormuşum ama yine de işime yaradı. Sonlara doğru yine güldüm.
* Aynı ayarda dönmüş. Alfred, Martha, Thomas ve dahası kaldıkları yerden devam ediyorlar. James Purefoy da bonus.
2×02 üzerine:
27 Aralık’tan sonra (3. ve 4. bölüm) 7 Mart’a kadar ara veriyormuş.
ÇÜÜŞ!
2×03 üzerine:
Bölümün sonlarına doğru ne kadar saçma (?) şey oldu öyle. Yoksa acayip mi desem bilemedim. Ama niye canısı?
Jessica de Gouw bu bölümde çıktı ortaya + Martha, eline sağlık şekerim.
* Sen niye böylesin acaba?
Tutup da kronolojisine falan bakmadım ama Bruce’u bir süre daha yapmazsanız sevinirim.
Döndüğünde görüşürüz yeniden.
Bende bitmesini bekliyordum üzüldüm şimdi. Yaza kaldı desenize.
Ben 3 ve 4’ü Mart’ta izliycem. Nasıl olsa o zamana unuturum. Hatta ilk 2 bölümü de unuturum kesin. Baştan almam gerekebilir.
Nerede kaldığını yarım yamalak hatırlıyordum, previously falan derken kapandı gibi o ara. Ufacık bir merakım var:
Ayrıca Amerika kadar başına taş düşsün.
2×06 üzerine:
Vay benim bu sezon başıma gelmesini istemediğim halde gelecek olanlar. Cık (x3)
Bu bölümde hikayeyi güzel ilerlettiler. Bir sorum var:
Stormcloud’ı sezon finaline kadar halledeceklerini ve öyle gidebileceklerini farz ediyorum şimdilik. Defolup gider misiniz ya artık? Please.
* Bu ne bu? (1)
* Bu ne bu? (2)
aytackaranın 209 için koyduğu bunebu’larına canı gönülden katılıyorum. ali sami…
Sezon iyi başladı, fena da ilerlemedi aslında ama (bence) son iki bölümünde o seviyeyi koruyamayarak düşüş yaşadı. Arkası yarın denebilecek bir kapanışı var. Devam edeceğiz derlerse izlerim, etmezlerse de kendileri bilirler.
Londra hikayesini toparlayıp en son altı aylık bir zaman atlasalar ve Gotham’la başlayıp böyle devam edeceğiz diyerek gitseler daha iyi olabilirdi. James Purefoy’u hormonlu şirine çevirmeye ne gerek vardı şimdi?! Bu da babayı getirmeye benzemiş. Onu da bir daha öldürdüler zaten.
Oyuncuları, diyalogları ve eğlenceli dünyası ile sürüklüyor bu dizi beni. Komedi-drama tadında izleyince gideri epey var. Memnunum. Gelecek sezon da varım.
@aytackara
O vakte kadar da 2-3 sezon daha geçer nasılsa ve zaten dizi final yapardı. Bneim kafamda ailenin ölümüyle Bruce’un vesayetinin Alfred’e kalması ve kapanış tarzı bir fikir vardı hatta.
tırıvırı bilgi:
2. sezonun sonunda fark ettik ki bizim Aziz’i canlandıran Ramon Tikaram, Tanita Tikaram ile kardeşmiş.
HBO Max‘e transfer olması gündeymiş.
Oldu.
S01E01
Proje açıklandığında bir bu eksikti tepkisi vermiştim ama bu dizinin fotoğrafları bir süredir ilgimi çekiyordu, yorumlar da fena değil, nasıl bir şey diye denedim ve ilk bölümü beğendim. Fakat bir sürü İngiliz dizisi izliyorum ama bunun kadar aksanları dikkatimi çekene rastlamadım, dönem dizisi olduğu için kullandıkları konuşma tarzına alışamadım galiba, niye böyle oldu anlamadım.
Bruno Heller’ın Gotham dizisini bazı karakterler hariç pek beğenmediğim için bu da öyle çıkmasa bari diyordum ama bu daha eli yüzü düzgün bir işe benziyor. Zaten Gotham’da da en sevdiğim oyuncu/karakterlerden biri Alfred olmuştu, burada da Jack Bannon’ı sevdim.
Esme ve Alfred ikilisini izlemek güzeldi. Bölüm boyunca Esme’yi canlandıran kim acaba diyordum, Emma Corrin çıktı. Tanıyamadığıma şaşırdım.
Dizinin adını “Pennyworth: The Origin of Batman’s Butler” yapmışlar.
IGN bir de exclusive fragman yayınlamış.
Official Teaser
Pennyworth: The Origin of Batman’s Butler Season 3 | Official Trailer
POSTER
5 senelik zaman atlamasıyla gelmişler. İlk iki bölümü daha çok beğendim, hatta 2. bölümün özellikle son kısımları evlere şenlikti… 3. bölüm o ikisinin biraz aşağısında kaldı sadece.
Jack Bannon’ı ve aksanını özlemişim. ABD’ye ve HBO Max’e geçmiş olmalarının etkisi elbette hissediliyor ama fazla batmadı. Nasıl ilerleyeceğini merak ettim sayılır.
– Bruce yerine kız bebek çıkarmış olmanızı zinhar unutmadım tabii ki. Cık, cık, cık.
– Alfred’in babası yetmedi demek ki, Thomas’ın üvey annesini kötü yapmışlar şimdi de.
– 2. bölümdeki cinayet furyasını izlerken “Biri şu manyağı durdursun artık, her bölüm birini mi kesecek bu?” dediydim. Durdurdular ^.^
– Martha’nın rahat durmayıp gizli iş çevirmesine şaşırmadım ama Thomas da pek naif çıktı onun yanında.
* Akıl + fikir.
+
Bölümün başını da sonuna bağladılar resmen.
Geçen sezon aynı haltı yediğinizde de hoşlanmamıştım, bu sefer de hoşlanmadım. Cık, cık, cık.
3×06 üzerine:
İlk yarısını “Biz ne izliyoruz?” modunda takip ettim ama ikinci yarısında olanlardan memnun kaldım. Tabiri cazise lezizdi. Sezon finalinin bir öncesine yaraşır bir bölüm olabilirmiş ama kapanışa 4 bölüm daha var tabii.
3×06’nın bir yerinde (14-15. dakika civarı, arabanın içinde) kısa süreyle Serdar Öztop – Evlere Şenlik çalıyor.
Artık ne alakaysa. Shazam’da aratınca onu buldu.
Bu da bitti. Aşağı yukarı ilk 2 sezonla aynı ayardaydı bence, dijitale transfer olması pek de etkilememiş. En güzel duyguların düşmanları oldukları için ona uygun ucu açık denebilecek bir kapanış yapmışlar.
* Sandra merdiven başında Alfred’e hesap sorarken bir ara çığlık atasım geldi. Dibinizde ayı bağırırken değil de daha sakin bir zamanda mı konuşsaydınız acaba? Sen istiyorsan yine tersle.
* Giriş-gelişme-sonuç bazında itirazım yok ama Alfred’i hem temiz yüzlü hem de hafiften maço yapmaları ilgincime gidiyor. Sandra’ya “Ya benimsin ya toprağın,” deseydi garipsemezdim
Olur da 4. sezon gelirse yine görüşürüz.
3. sezonu devirdim. Seviyorum ya bu diziyi. Aynı tatta ilerledi maşallah. Böyle böyle daha sezonlarca izleyebilirim.
@aytackara ne çalıyo ya demiştik biz de 3×06’da ama şazamlamamıştık. tenku.