Gossip Girl (2021) — Tanıtım
32 yorum aytackara 30 Temmuz 2021 08:01
2007-2012 yılları arası yayınlanıp 5 sezon süren, özellikle yayınlandığı dönemde geniş çaplı bir etki yaratan Gossip Girl de yeni versiyonuyla ekrana dönen dizilerin arasına katıldı.
Yaklaşık dokuz yıllık aranın ardından 8 Temmuz’da geri dönen dizi, orijinalinde The CW kanalında yayınlanmıştı. 2021 versiyon ise dijital platformlardan HBO Max’te yayınlanıyor. Hali hazırda 4 bölümü geriden bırakan dizinin ilk sezonu 12 bölüm sürecek. Sezon, 6+6 şeklinde iki parça halinde yayınlanacak.
Orijinal dizide görev alan Joshua Safran, yeni dizide yaratıcı/showrunner olarak görev alırken Josh Schwartz ve Stephanie Savage yönetici yapımcı olarak görev aldılar. Kadrosunda ise Jordan Alexander, Whitney Peak, Tavi Gevinson, Eli Brown, Thomas Doherty, Emily Alyn Lind, Evan Mock, Zión Moreno, Savannah Lee Smith, Johnathan Fernandez, Adam Chanler-Berat, Jason Gotay, Todd Almond, Laura Benanti gibi isimler yer alıyor.
Not: Gossip Girl (2021), bu yazı itibarıyla Mayıs 2020’de açılan HBO Max’in şimdiye kadarki en iyi açılışına imza atmış durumda.
XOXO, Gossip Girl
2021 versiyon Gossip Girl, her ne kadar yeni bir dizi olsa da orijinalinin ayak izlerini takip eden bir yapım. Yani en azından aynı evrende geçen bir hikayeyle geri dönmüşler. Hatta dizinin ilk bölümünde bu amaçla laf arasında Blair, Chuck, Serena, Dan ve Nate gibi bildiğimiz isimlerin bahsini geçirmeyi ihmal etmiyorlar.
Bir kez daha Manhattan’dayız (‘Upper East Side’) ve hikayesini takip ettiğimiz gençler eskilerle aynı okulun öğrencisi bir gruptan oluşuyor. Olacak iş ki aynı müzenin merdivenlerinde bir araya geliyorlar. Farklı olarak sosyal medyanın ve hatta New York’un sosyal ortamının ne şekilde değiştiğini de gözler önüne seriyorlar mesela. Vakti zamanında sosyetenin ve şehrin gözdesi olan gençlerin hayatında olup bitenleri kendi bloğunda anlatan Gossip Girl, yerini dedikodularını artık Instagram üzerinden yazan Gossip Girl’e bırakıyor.
Not 2: Original dizide dış ses olarak yer alan Kristen Bell, yeni dizide de Gossip Girl’ün seslendirmesini üstleniyor.
Gelelim önemli ana karakterlere:
1) Julien Calloway (Jordan Alexander): Yeni jenerasyonun “It girl” diyebileceğimiz ismi. Popüler bir influencer ve Constance Billard’ın kraliçesi. Erkek arkadaşı Obie’yle normal giden ilişkisinin yanı sıra Audrey, Luna ve Monet’yle de yakın arkadaş. Hikayenin başlamasıyla hayatına üvey kız kardeşi Zoya giriyor.
2) Zoya Lott (Whitney Peak): Julien’in anne tarafından üvey kız kardeşi, Constance’ın yeni burslu öğrencilerinden. Artık hayatta olmayan anneleri yıllar önce Zoya’nın babasıyla birlikte olmaya karar verip Julien’in babasından ayrılmış. Alışık olmadığı yeni çevresine nazaran ‘ahlaklı’ kaldığı söylenebilir.
Otto “Obie” Bergmann IV (Eli Brown): Julien’in imajı için de kullanmaktan çekinmediği uzun süreli erkek arkadaşı. Aki’yle yakın arkadaşlar. Ailesi oldukça zengin ve kendisi ‘suçlu hisseden zengin’lerden. Sahip olduklarını iyilik kullanmaktan çekinmeyen (‘do-gooder’), yardım amaçlı protestolara katılan biri. Zoya’nın hayatına girişi ‘tabii ki’ aklını karıştırıyor. Çünkü neden olmasın?
Luna La (Zión Moreno): Monet’yle birlikte Julien’in daima yanında olan yakın arkadaşı. Aynı zamanda Julien’in kendi markası için stilist olarak görev alıyor ve kendi yükselişi için bir adım olarak görüyor. Öğretmenlere üstten davranmayı hiç ihmal etmiyor.
Audrey Hope (Emily Alyn Lind): Julien’in yakın arkadaşlarından ama Monet-Lola gibi devamlı peşinde dolanıyor değil. Kibrini ve iğnelemelerini çekinmeden gösterenlerden. Alkolik annesiyle problemli bir ilişkisi mevcut. Aki’yle uzun zamandır sevgililer ama şimdilerde ilişkilerindeki heyecan azalmış durumda ve Max’e karşı ilgi duymaya başlıyor.
Monet de Haan (Savannah Lee Smith): Julien’in markası için sosyal medyayı yürüten yakın arkadaşı. Lezbiyen. Gerektiğinde göz korkutucu olmaktan ya da gücünü göstermekten çekinmeyen bir karakteri var.
Kate Keller (Tavi Gevinson): Yeni versiyonun farklı taraflardan birisi “öğretmenlere” de yer veriyor oluşu. Ana karakterlerden birisi olan Kate, Constance Billard’ın İngiliz öğretmenlerinden. Luna ve Monet de dahil olmak üzere zengin öğrencilerin kendisine paralı köle muamelesi yapmasından bunalmış durumda ve bu konuda harekete geçmeye kararlı.
Akeno “Aki” Menzies (Evan Mock): Audrey’in sevgilisi, Obie’nin yakın arkadaşı ve dizinin merkezindeki arkadaş grubunun bir parçası. Max’e olan ilgisini fark ettiğinde ‘bi-curious‘ tarafını keşfetmeye başlıyor.
Max Wolfe (Thomas Doherty): Gruptaki herkesle bir ölçüde yakın, kendi bildiğini okumayı seven, ilişki aramasa da ilişki ‘içinde’ olmayı seven birisi. Panseksüel. Gay bir çiftin oğlu. Şu sıralar Audrey ve Aki çiftinin ayrı ayrı ilgisini çekiyor. Kendisi ise okulun Edebiyat hocalarından Rafa’ya ilgi gösteriyor.
Gossip Girl, benim The CW’da yayınlandığı sırada izlediğim dizilerden birisi olmuştu. Dahası 2012’de final yaptığında sitedeki tanıtım yazısını kaleme almıştım. Hala da güzel anarım. Aslında dizilerin yeni/modern versiyonuyla bir süre sonra geri dönmesi düşüncesine mesafeli sayılırım. Gossip Girl’e de proje aşamasındayken bu şekilde yaklaştığımı söyleyebilirim. Ama başladığında tabii ki denemeden duramadım (Merhaba yine HBO Max’in hortlatacağı Pretty Little Liars. Bknz: Pretty Little Liars: Origin!).
Joshua Safran, dizinin hazırlıkları devam ederken eski kadrosunun fazla beyaz ağırlıklı olduğuna ve queer topluluğun geri planda kaldığına dair bazı açıklamalarda bulundu. Haksız da sayılmaz zaten. 2021 versiyonuyla diziyi döndürürken çeşitliliğe (‘nonwhite” & ‘diversity’) önem verip queer topluluğun da ön planda bir iş çıkarmaya özen göstermişler. Ulusal kanal The CW yerine dijital platform HBO Max’te yayınlanmaları da tabii ki işlerine gelmiş. Gerçi 18+ seviyesine kadar çıkmış değiller, bu halinin de alışık olduğumuz sulara benzediği söylenebilir.
Şu haliyle HBO Max versiyonunun her ne kadar eskisinin yerini tutabileceği düşüncesinde (halen/şimdilik) olmasam da göze batmadığını ve dizinin hiç değilse izlenesi olduğunu düşünüyorum. New York’u bir ölçüde korumaları, sosyal medya tarafıyla bildiğimiz sularda dolanmaları işime geliyor. Hoşuma giden taraflarından bir diğeri arada eski karakterleri anmaları veya bir şekilde aynı evrende olduğumuzun altını çizmeleri. Hatta umarım hiç değilse 2. sezonda (ya da ikinci kısımda) tanıdık bir karakteri tekrar izleme imkanımız olur.
Yeni jenerasyona gelirsek; Max, Audrey, Luna ve Monet göreceli ilgimi daha fazla çekti. Audrey-Max-Aki kısmında ilgi çekici ilerleyebiliyorlar. Obie, şu haliyle Dan Humphrey’in zengin versiyonu gibi duran bir karakter, öyle söyleyeyim. Jordan vs. Zoya sezona yayıldığı için en azından şimdiye kadar bende beklediğim kadar ilgi uyandırmış değil. Monet ve Luna ise orijinal dizideki ‘çantacı’ karakterlere nazaran daha ön plana çıkan isimler oldu. Öte yandan ‘öğretmenleri’ kullanıyor olmaları ister istemez halen dolgu gibi geliyor. Bir de Kristen Bell’e sevgilerimi göndermekle birlikte dizideki Gossip Girl 2.0 hikayesinin nereye varacağını da ister istemez merak ediyor sayılırım.
Gossip Girl (2021) iyisiyle kötüsüyle genel olarak böyle bir dizi işte. Orijinali izleyenlere ya da bir şekilde merakını cezbolanlara denemeleri için tavsiye ederim. İzleyeceklere iyi seyirler.
Not: Diziyle ilgili daha önce bu yazının altında yorum yapılıyordu.
yorumlar
* Billy Porter konuk oluvermiş. Hatta Pose’dan çıkıp buraya gelmiş sanki.
*
+ Max-Rafa meselesini çabuk toparladılar denebilir. Ben 1-2 bölüm daha idare edeceklerini düşünmüştüm.
+ Audrey’in bir yere gitmeyeceği belliydi. Annesi üzerinden hallettiler bir şekilde.
+ Balo meselesi azıcık sıkıcıydı. Zoya’nın görüşmeye başladığı gencin muhabir çıkmasını da umursayamadım zaten. Yalnız Monet’ye yeter gelip gruptan ayrılması ilginç oldu. Bir bakıma Julien’in iyi niyetli hallerine göz devirmesini anlıyorum bir bakıma da ne gerek vardı modundayım. Böylece farklı bir hikaye yazarlar belki.
+ Kate’i Zoya’nın babasına yazmalarına itirazım yok ama diğer erkek öğretmeni tercih ederim. Biraz naif kaçıyor ve bu gidişle başı yanacak ama olsun.
İzlerken fark etmemiştim açıkçası ama haberi görünce dank etti. Orijinalde 18 bölüm yer almış bir ismi geri getirmişler 105 için.
* Son çeyrekte olup bitenleri içtenlikle destekliyorum.
Bir de bu var tabii
* Ufacık bir sorum var:
Julien azıcık yapmacık kalıyor olabilir fakat Zoya da şu haliyle desteklenesi durmuyor.
+Kathryn Gallagher
Obie’nin kız kardeşi.
Yarın fragman gelecekmiş, tam tarihi de şey ederler herhal.
Gossip Girl Part Two | Official Trailer
“Thanks mi giving?” tepkisi verdim. 2 hafta kala prömiyer açıklıyorlar, ne hoş.
Çift bölümle açılış yaptı sanıyordum, ikinci kısmı çifter çifter yayınlayacaklarmış. 7’yi 8’den daha fazla beğendim.
Daha az olaylı ama daha sevilesi ilerledi. 8’i kaos çıksın ve malzeme olsun diye yazmışlar.
1×07-08 üzerine:
* Doğru, katılıyorum
* Böyle bir problem var gerçekten.
* Bana da öyle geliyor.
* Interesting.
Rafa’yı bu kadar çabuk çıkaracaklarını farz etmemiştim. Fazla tepki çekmeden hoca-öğrenci ilişkisinin üstünden geçerek kapatmaya karar verdiler demek ki.
* İlk yarıda da takılırdım, yine takıldım.
Ayrıca “diğer” öğretmenleri ne zaman içeriye aldınız? Eskiden bu kadar yoktu.
* Taciz konusundaki git-geri fena vermediler.
Babanın şeref sahibi olmayan bir kişi olmasına tabii ki şaşıramadım, o ayrı. Bir de peşi sıra diğer kadınların mesajlarını sıraladı ^.^ Babalar buzları eritti derken olana bak.
*
Yalnız cidden yetişkinler bunların yanında sıkıcı kalıyor.
Devamı Wiki+IMDb’ye göre 2 Aralık’ta ve yine üç bölüm şeklinde. Böylece bitecek sezon.
1×09 üzerine:
Julien, Max ve tabii ki ben bu olanları hak etmiyoruz. Tek bölümde ne kadar çok karıştırdılar ya? Ne gerek vardıysa.
– Beden hocası adamın güç sarhoşluğuna göz devirmem bir yana onca şeyin üstüne bir de Julien’ın suçlu duruma düşmesi can sıkıcıydı açıkçası. Julien’ın babası da zaten o kadar savunsan savunulmaz bir tip ki. İki türlü de olan çevresindekilere oluyor.
– Aki ve Audrey hazır başlamışken ‘open’ ihtimaline kapıyı kapatmasalardı bari. Olan şu arada Max’e oluyor ya ne diyeyim.
* 2. sezonda da benzerleriyle devam etmek istiyorum. You know what I mean.
* Julien babasıyla ilgili meselenin gidişatı mı yoksa öğretmenler odasının durumu mu daha “Yeter!” diye bağırmalık bilemedim.
* Max’in kapanıştaki konuşmasını beğendim. Çünkü haklı. Ben de haklıyım zaten.
1×11 üzerine:
Bu bölümün sonunu sezon finali niyetine değerlendirseler sırıtmazmış.
* Bu ikisinin kafası çok yavaş çalışıyor, bir de GenZ olacaksınız. Daha doğrusu 12 bölümlük sezon diye uzadıkça uzadı.
vay vay kimler gelmiş şaşırdım. nasıl bağladılar onları hikayeye kızlarını dahil etmeden?
Cyrus ve Eleanor’un düzenlediği Hanuka yemeğine davetliydiler. Hatta Max’in oldurmasıyla Audrey ve annesi de davet edildi. Dorota, çalışan olarak değil de konuk olarak oradaydı. Blair’in adı geçti ama neden orada olmadığıyla ilgili özellikle bir şey demediler.
Cyrus’un sadece Yahudi olanların bir araya geleceği bir yemek düzenlediğinin bahsi geçti bir ara. Bahane üreteceksek ona öteleriz sanırım.
Bu da bitti.
+ Öncelikle birinci kısmın totalde daha iyi olduğu düşüncesindeyim. Güzel ya da ilgi çekici zamanlar da oldu tabii. Ama tekrara düştüklerini düşündüğüm de. İlk kısımda karakterlere ve tempoya alıştığım için pek de takılmadım.
Zaten Max’cim ve sevgili Kristen Bell’in sesi bir ölçüde işimi görüyor. Yukarıda da dediğim gibi, 2. sezonda da tanıdık isimleri canlı kanlı olarak görme dileklerimle. 11. bölümün kapanışı bence daha iyiydi, o konudaki görüşüm pek değişmedi bu arada.
+ Fasulyenin faydaları 1:
+ Fasulyenin faydaları 2:
— Zoya’nın babasının teklifi kabul edeceğini tahmin ediyordum, durduk yere New York’tan gidecek halleri yoktu. Herhalde JC’nin babasına da artık veda ettik. Yalnız babaannenin JC’nin Zoya’yla kalmasına izin vermesine tamam da normal hayatta böyle bir şey olur mu sahi?
— Şu öğretmen tayfayı hayrına daha işe yarar bir halde kullanırlar umarım. Sahi Kate, JC’den iş birliği karşılığı ne istedi acaba?
— Luna ve Monet’yi ikinci kısımda kullanmayacaklarını düşünürken ortaya çıktılar, devamı da geldi. Özellikle Luna’yı izlemesi daha tatlı oluyor. 2. kısımda da yer verseler bari. Eğer Kate’in De Haan’a takmasını ilerletirlerse Monet zaten bir yerden çıkar gibi.
Not: Luna’nın görüştüğü çocuk yakışıklıymış.
+ Fasulyenin faydaları 3:
Yalnız JC güya son dakika golü attı falan tamam da sırf sürpriz olsun diye oldurdukları biraz belli oldu gibi.
XOXO.
+ Eleanor, şirketi ona bırakıp moda tasarımcılarını temsil eden birlik CFDA’nin başına geçmiş. Dorota ve Vanya, iki çocukla geldiler oraya.
+ Cyrus, Max’in babasının avukatı ayrıca. Hatta JC’nin babasını tacizle suçlayan 3 kadının avukatlığını da üstlenmiş meğerse. Gereksiz ek bilgiler bu kadar sanırım.
Hamile olmasini ve seyahat yasagi olmasini tercih ederdim ama bu da is gorur.
Eskilerden bir şahıs dönüyor olabilir.
Malum şahıs — first look
Season 2 | Official Trailer
Poster
Aynısının laciverti gibi ilerliyor. Belli bazı noktaların etrafında fazla döndükleri gözüme battı sadece. Yeni karakterin bazısı fena durmadı şimdilik. Ben sabırla malum şahsın gelmesini beklerken sezon da geçer elbet.
– Obi, ilk bölümde yoktu. 2. bölümde de vardı ama ne işe yaradı tartışılır.
– Bu bölümün önemli bir noktasının Julien vs. Monet olacağı belli. İster istemez göz devireceği maalesef. Monet bir ara “Serena olmadan Blair olmaz” dediğinde güldüm.
2. bölümün sonlarında Monet’nin dress code üzerinden hakimiyet gösterisi yapması da ayrı olay.
İlk sezonu nihayet izleyebildim, aslında GG yi bitirdikten sonra 7. sezon niyetine izleyecektim ama bir türlü fırsat olmadı, en sonunda 2. sezonu gelmeden girişeyim dedim. Peş peşe güzel aktı sevdim diziyi ama tabii ki gözümde bir GG değil. Karakterlerden de en çok Julien ve Max i sevdim, gerisi olmasa da olur.
Kardeş draması biraz göze klişe geliyor ama yapacak bir şey yok.
Aki ve Audrey de pek çekilesi değil ama Max le üçlenince güzel oluyorlar
2 ye de yetişirim artık.
Ha bir de ek olarak bölümlerin 1 saat olması aşırı saçma ya diziyi sündüren unsurlardan bir tanesi bence, bu dizi için max 40 dakika olmalı.
– Max-Audrey-Aki’ye bir şeyler yazmak için zorlandıklarını düşündüğüm oluyor. Vardıkları eğlence noktasından aman aman şikayetçi değilim gerçi.
– Monet vs. Julien yerine bu tarz yan yana olmaları daha iyi.
– Öbür öğretmenin Gossip Girl’ü öğrenmeye çalışmasına şaşırmadım. Fragmandan hareketle Georgina için çalışıyor olsa gerek. Kate’in kapısında bitiyordu.
– Aki’nin aldatmadığı belliydi, ne çıkacak derken “pasiflik korkusu” geldi. Ben o aşamayı geçmediklerinin farkında değildim. Hayrını görün.
– Monet’nin ailesinden üçlü ilişki çıkması iyi oldu mesela ama Zoya’nın tarafını pek umursayamadım. En sonra Kate’in senkronizasyonla adamın niyetini anlaması ise bonus. Ben hala işin sonunu Georgina’ya bağlayacaklarını düşünüyorum da bakalım.
Çok şükür + bin şükür. Bölümün en iyi tarafıydı kesinlikle. Tekrar görecek gibiyiz üstelik ama hadi bakalım.
5. sezonun senaryo ekibinde sen de vardın be adam, Dan’den başkasını mı bulamadınız yoksa seni dinlemediklerine mi kızgınsın? Arada önceki versiyona laf çakmasan iyiydi
1 alana 1 bedava usulü oldu ama Yuki’yi yine görmeye itirazım yok.
ah @aytackara cım sanırım resim yükledin ortam kütüphanesinden yapmasaydın şu işi spoyler ı açmadan spoyler yedim
@necdetcem7 Takriben 5 Ocak 2020 tarihinden beri Ortam Kütüphanesi’ni kullanıyorum desem ayıp olur mu? Ben bunu Abidin ya da Pirate’tan bekliyordum, senden geldi.
Du’ bakalım.
Valla ilk defa başıma geldi bilmiyorem cnm sorun diil ama canın sağolsun bölümlük olunca çok can sıkmıyo
+ Bu sefer de Georgina’ya Eleanor katıldı. Serena ve Blair, davet veriyor deyip göstermemenize girmiyorum tabii. Çıkamayız. Georgina’yı birazcık daha kullanmalarını tercih ederdim. 2 bölüm az geldi.
Georgia’nın “without a bang” deyişinin Jordan’la yatıp bunu Kate’e söylemekle tehdit ederek kullanması ve gece sonunda Kate’e söylemesini sevdim. Yalnız o sahnede Georgina’nın kelimeleri vurgulama biçimi kulak tırmalayıcıydı. Estetikten dolayı mı öyle geldi bilemedim.
+ Düşmanlık yaratalım derken bir ara aklımdan Z vs. Monet geçtiydi ama gereksiz kaçardı herhalde. Onun yerine Julien vs. Audrey yapalım demişler. Meselenin geldiği yerde Audrey haklı kaldı tabii.
+ Julien ve Obie’nin geçen sezon finalinde öpüştükten sonra bir şey olmamış gibi davranmaları 7. bölüme kadarmış. Obie’nin twincest sevgilisiyle ayrılması, Julien’in diğerinden sıyrılması derken geldik bu güne.
+ Monet’in haber göndermesine şaşırmadım da ben Z ile ikisini yapabileceklerini düşünmüştü. Gossip Girl’ün ifşasından sonra eski Julien düzenine döneceğiz sanırım.
Aslında orada Audrey’in annesi sorun yaşamasaydı da Obie’nin annesini ifşa etselerdi daha tatlı olurdu.
– Bayağı bir toparlamışlar ama planlı bir final olmadığı için elbet bazı yerlerde açık ve 3. sezona malzeme bırakmışlar. Konuk oyuncuların hoşuma gittiğini ekleyeyim gelmişken.
* Max’in sonlara doğru tanıştığı ama yüzünü göstermedikleri adamı 3. sezonda da kullanacaklardı belli ki.
* Julien’in annesinin geçmişi ve teyzesiyle olan konuşması gelecekti.
* Aki’nin babasının Gossip Girl’ü uygulamaya çevirmesi ve Jordan’ı da işin içine katması cabası.
– Bölümün gidişatından Kate’in kimliğinin bir şekilde ortaya çıkacağı belliydi. Ha böyle olmadı ha şöyle atlattılar derken işin dönüp dolaşıp parada bitmesi ilginç oldu.
Kate’in iyi bir niyetle başlasa da yoldan çıktığı malum, bunu da kapanışa doğru bir tık sergilediler nihayetinde. İş birliğinden dolayı diğer hocalara bir şey olmadı o zaman? Devamı da 2 aylık zaman atlaması zaten.
– Max’in nihayet Aki ve Audrey’den ayrılmasına sevindim açıkçası. Bir üçlü nasıl yürümezse o derece yürümedi bunlarınki. Halbuki daha iyi yazsalar daha güzel şeyler çıkabilirdi.
– Obie’nin kız kardeşinin gerçek yüzünü gösterse de bir şey olmaması da biraz ironikti yalnız.
– Andy Cohen’i kendisi olarak konuk görmeyi beklemezdim. Eric’in kocasını da getirdiler güya, bu da bu çeşit ‘update’ oldu. Met Gala atmosferi de cabası. Bu arada iptal haberi zamanı şovun pahalı bir iş olmasından da bahsedilmişti. Met Gala ‘oldurmuşlar’ kendilerine resmen, tabii pahalı olur.
– 2. sezon ilkinin altında kaldı, ilk sezon en azından kendi çapında kabul edilebilir bir seyirlikti. Bu sefer sık sık kendi etrafında döndü durdu. Orijinalinin seviyesine zaten çıkamadı ve potansiyelini bir türlü kullanamadı bana kalırsa.
İzlediğim için pişman da olmadım tabii. Bunu burada bırakıp herkes önüne baksa olur herhalde. PLL gibi bir denemeye daha girmeyelim.
Final aslında belli bir derece tatmin edici olmuş bana kalırsa buradan devamının gelmeyecek olması çok rahatsız etmedi diyebilirim.
Zaten çok aşırı GG seviyesinde bulmuyordum ve ikinci sezonda da baya dağıldım o yüzden bittiğine çok üzülemedim haklı bir iptal oluş oldu.