Netflix’in Dave Chappelle sorunu büyüyor
7 yorum aytackara 19 Ekim 2021 02:10
Netflix’in nur topu gibi yeni bir krizi oldu.
Bir yandan Squid Game’in olağanüstü başarısının keyfini çıkaran Netflix, öte yandan ünlü komedyen, oyuncu ve senarist Dave Chappelle’in yeni stand-up gösterisi “The Closer“ın getirdiği sorunlarla uğraşıyor. Üstelik bu sorunlar bitmek bir yana artıyor da. Peki neler oldu/oluyor? En başından girersek:
** 5 Ekim’de izleyiciyle buluşan The Closer’daki bazı yorumlar transfobik ve homofobik bulunduğu için büyük tepki çekti ve çekmeye devam ediyor. Gösteride trans kadınların cinsel organlarıyla ilgili de yorum yapan Chappelle’in eleştirildiği noktalardan birisi baskı gören bir topluluğun diğerine göre avantajlı bir hale geldiğini belirtmesi.
Gösteride söylediklerinin arasında “Bizim ülkemizde bir zenciyi vurup öldürebilirsiniz ama bir eşcinselin duygularını incitmeseniz iyi edersiniz,” “Sizin topluluğunuzdan -bütün alçak gönüllüğümle- tek istediğim, lütfen benim insanlarımı aşağılamayı bırakır mısınız?” “İki tarafın da birlikte gülebileceğinden emin olana kadar sizinle ilgili bir şaka daha yapmayacağım,” gibi cümleler de bulunuyor.
** Krizi sosyal medyanın da dışına taşıran adımlardan birisi şirketin eş-CEO’su Ted Sarandos’un ve esasında Netflix’in hem Chappelle’e hem de The Closer’a arka çıkması oldu. Sarandos, yaptığı açıklamada gösterideki yorumları “kreatif bağımsızlık” bağlamında değerlendirdi. Kurucu ve diğer CEO Reed Hastings ise genelde sessiz kalmayı tercih etti ve katıldığı bir panelde sorulan soruları yanıtlamayı özellikle reddetti.
Kimi çevreler gösterideki yorumları komedinin bir parçası olarak değerlendirerek Chappelle’in aslında aktivistlerin aşırı ve gerçek dışı taleplerini eleştirdiğini savunsa da bu krizde Netflix/Chappelle tarafına verilen destek pek de yüksek değil.
** Bir adım ötesi ise The Closer’a verilen tepkilerin şirket içine sıçraması oldu. Netflix’in tutumundan rahatsız olan birisi trans üç Netflix çalışanı üst düzey yetkililerin toplantısını izinsiz bölerek dahil oldular. Bunun ardından üçünün de kovulduğu haberi geldi. PR problemi büyümeye devam eden şirket, geri adım atarak çalışanları yeniden işe aldı. Ancak The Closer’ın kaldırılmasına yönelik (GLAAD ve National Black Justice Coalition’ı da kapsayan) istekleri görmezden gelerek tutumunu koruyor.
** Bunu da muhtemelen tamamıyla canı böyle istediği için ve kreatif özgürlüğe sonsuz değer verdiği için yapmıyor. Bloomberg‘ün haberine göre daha önce de iş birliği yaptığı ve stand-up gösterilerini yayınladığı Dave Chappelle’e gösterisi için 24.1 milyon dolar ödemiş. Hatta aynı habere göre Squid Game’in 9 bölümünün yapımı 21.4 milyon dolara mal olmuş, yani gösteriye daha fazla ödemiş. Haberde 17 Eylül’de yayınlanan Squid Game’i ilk 23 gününde 132 milyon üyenin izlediği, %66’sının yani 87 milyon üyenin hepsini bitirdiği, 23 günlük sürede toplamda 1.4 milyar saat izlendiği gibi bilgiler de mevcut.
Sahi Bloomberg bu bilgileri nereden öğrendi dersiniz? Tesadüf o ki Netflix’in geçtiğimiz hafta dışarıya bilgi sızdırdığı gerekçesiyle bir çalışanını kovduğu haberi de geldi. Netflix’i temsil eden bir avukat haberde yer alan bilgileri direkt olarak doğrulamasa da Bloomberg’e şirket içi özel bilgileri yayınlanmasının uygunsuz olduğunu iletti.
** Peki, sırada ne var?
Netflix’in bünyesindeki trans çalışanlar Los Angeles’taki binasında Çarşamba 10:30’da (TR: 20:30) iş terk etme (walkout) yapacaklar ve bir basın açıklaması da yapılacak, burada CEO’lara yönelik talepler de iletilecek. Jonathan Van Ness (Queer Eye), Jameela Jamil, Sara Ramirez, Angelica Ross, TS Madison, Eureka O’Hara ve Colton Haynes de dahil olmak üzere bazı ünlülerin de buna katılması, hatta Netflix’le aktif olarak çalışan Jonathan Van Ness’in kendi açıklamasını yapması da bekleniyor.
Bundan önce de Netflix’le daha önce çalışan Jaclyn Moore (Dear White People) ve Hannah Gadsby de dahil olmak üzere çeşitli isimler gösteriyi desteklediği için Netflix’i eleştirmişti/eleştiriyor. Bakalım Netflix’in kucağına düşen nur topu misali PR krizinin sonu nereye varacak?
Şimdilik durum böyle.
yorumlar
Akla hemen şu geldi. Bu konuda komedi çerçevesinde çok görüşüm var ama onları yazarsam kesin linç yerim hiç bulaşmıyorum.
Dave Chappelle yıllardır benim en sevdiğim stand-up yıldızı. İtiraf edeyim Closer geldiğinde buraya gelmiş diye yorum yazacaktım ama bu yorum ileride bana girer, tartışma çıkarmaması imkansız diye düşünüp yazmadım. Biliyorum çünkü yaptığı şakaların bazıları öyle şeyler ki buraya ne dediğini bile yazamam. Bu gösteriye gelecek tepkileri de daha 20.dakikasında biliyordum. Çünkü tepkiler gelince bilerek her gösteride vitesi yükseltiyor.
Chappelle’i tanımayanlar için de söyleyeyim bu gösterideki acımasız şakalar (aslında komedi anlayışımıza göre değişir ama neyse) yıllardır bir sürü gösterisinde var. Hatta bu gösteridekilerden çok daha sınır tanımayan şakaları duyduğumu hatırlıyorum, 6 7 stand-up gösterisinden örnek gösterilebilir. Bir önceki gösterisindeki Bill Cosby kısımları mesela. Peki bu adam elinde sigarası ile prestijli Mark Twain komedi ödülünü alırken komedisi ne kadar farklıydı diye sormak gerekiyor, 10 yıl öncesinden falan bahsetmiyoruz. Bence en ufak bir farkı yoktu. İşte burada da tekrar komedi ve sınır tartışmasına girmek gerekiyor.
Bir şey demeyeceğim dedim ama içimde kalmasın Bundan sonra ne olacak gerçekten merak ediyorum. Gösteri kaldırılıp bir sınır çekilirse, diğer komedyenlerin tepkilerini ve peki buna niye sınır çekilmiyor şeklindeki onlarca tartışmayı da merak ediyorum.
So f*cking what? abd iyice solcuların türkiyesi, afganistanı olmaya başladı. Amerikan komedisi ofansiftir. Gidin Lenny Bruce’a, Richard Pryor’afln bakın izleyin. George Carlin amca yeni rahmetli oldu sayılır. Ne zencisi ne yahudisi ne beyazı kalıyor. Bunlar sevdiklerim. Mesela Louis Ck’yi hiö sevmem hatta tiksinirim.Ama beni ilgilendirilmez.İzlemiyorum oluyor bitiyor. Bir liberal olarak bu linçler beni çok ama çok rahatsız etmeye başladı. Artık ezilenleri fln bırakıp ayrıcalıklı menfaat gruplar yaratmaya başladılar. SAÇMALIK
Hani özgürlükler ülkesiydi?! Buluttan nem kapıyor herkes valla… Bazen düşünüyorum da 90’lı yıllarda filan ABD’de de bizde de her şey çok daha rahattı sansür ve söylemler açısından. Ne hallere kaldı devran…
Ted Sarandos, çalışanlarla olan iletişimi konusunda hatalı davrandığını kabul etmekle birlikte şirketin The Closer konusundaki tutumunun değişmediğini belirtmiş. Kreatif bağımsızlık forever-mış.
Bir de çalışanlar bu akşamki o grev/gösteri vs.yi hala yapmayı planlıyor gibi duruyor.
Most’u yönetenler de katılmış.
++Chapelle destekçilerinden gelen de olunca biraz gerilim olmuş.
Yukarıda bahsi geçen çalışan dışarıya bilgi sızdırmadığını ve sadece şirket içi yazışma olduğunu, başkasının sızdırmış olabileceğini söyleyerek haberlere itiraz etmiş.
Netflix de cevap verip sızanlarda sadece tek bir kişinin eriştiği detaylar da var diyerek açıktan bunu reddetmiş. Bir de o çalışan kullandığı cihazların içini temizlediği için daha fazla araştırma mümkün görünmüyormuş.